13 Şubat 2011 Pazar
Maç Yazısı: Ankaragücü - Beşiktaş
Her zaman şunu dile getirdim eleştirilerimi yazmadan önce: Ben futbolun içini dışını bilmem. Futbolu seven, tarihini okumuş ve ekonomi eğitimi almış birisi olarak analiz yaparım; yani elimdeki veriye bütün olarak bakar, neyin işe yaradığını, neyin yaramadığını tespit ederim. Sıfırdan yaratmam, bireysel analiz yapamam, baktığım bütündür.
Bu girizgâhı şu sebepten yapıyorum: Beşiktaş, bugün bütünsel bağlamda sahaya ilk yarıda sadece anlamsızlık koydu, geçmişten öğrenmiş olması gereken hataları aynen yapmaya devam etti. Ben bu filmi izledim ve beğenmedim, o yüzden de tekrar izlemek istemiyorum. İkinci yarıda ilk yarının yanlışlarını kısmen kapattık, ama bu büyük resim bazında hiç umut vermiyor.
Kısım Ia: Vaka-ül Üzülmez
Bana bugün ilk 11'de Üzülmez'in olmasını açıklayacak biri varsa tüm dikkatimle dinlemeye hazırım, ama benim aklıma gelen sebeplerin hepsi geçersiz. Üzülmez'in defansif olarak daha iyi olduğu efsanesini Valencia, Keita ve muadilleri çürüteli çok oldu. İsmail sakat ya da cezalı da değil. Bu durumda aklıma tek "rotasyon" geliyor ki, tam bir hikaye.
Kısım Ib: Rotasyon Nedir, Neden Yapılır?
Cem Yılmaz'ın o efsane tonlamasıyla söylediğimi düşünün bu cümleyi.
Rotasyon iki sebepten yapılır:
1. As takım oyuncusunun performansında düşüklük olduğu zaman, onun görevini ifa edebilecek fakat yetenek ve performans bazında daha az başarılı olan oyuncu ile değiştirme.
2. Aynı mevkiide farklı yetenekleri olan oyuncuları, rakibine göre farklı amaçlarla değerlendirme.
Örnekleyelim: Birinci duruma örnek Aurelio - Necip olur, zira ikisinin de birincil olarak ifa ettiği görevi çapalıktır ama Aurelio alan parselleme konusunda daha tecrübelidir. Yine Sivok - Ferrari buna örnek verilebilir, Guti - Fernandes, Hilbert - Ekrem gene bu paralelde düşünülebilir. İkinci duruma ise Almeida - Bobo örneğini verebiliriz, zira ikisi farklı karakterde tek forvet oynayan oyuncular.
Üzülmez - İsmail rotasyonu da ikinci duruma girer ve sadece bir tek açıklaması vardır: "Biz bu maçı rakip yarısahada baskı yapmadan fazlasıyla defansif bir düşüncede oynayacağız, o yüzden sol bekte sakin durup yılmadan atak kesecek birisine ihtiyacımız var." Bunun haricinde, Üzülmez hiçbir, ama hiçbir zaman İsmail'e tercih edilemez. Schuster'in ikinci yarıda hatasını anlayıp İsmail'i oyuna sokmasına da kredi vermem, zira çocuğa "Aferin oğlum, nasıl bildin 2+2 = 4'ü!" denmez.
Umarım Erhan takıntısının üzerine bir de Üzülmez takıntısı doğmamıştır bu yarıda, ben orayı tedavi ettik sanıyordum zira.
Kısım II: Nobre'nin Rolü
Nobre'nin bu takıma sahte 9 numara rolünde yaptığı bir katkı oldu en başlarda, lakin bu katkıyı hücum anlamında sağlayan etkenler sağında, solunda, önünde ve arkasında oynayanlardı. Daha önce de yazıldığı için şöyle özetleyeyim: Nobre, sağında hareketli oynayan ve adam toplayan/eksilten bir Quaresma olmadan, arkasında da toplaması gereken bir Guti yoksa gereksizdir, atıl kalır. Hele ki ilk yarıdaki gibi baskısız oynayacaksak, Nobre'nin eline pas yapması gereken bir alan geçer ve o noktada feleğini şaşırır.
İşte Üzülmez yanlışı yanında bir de Nobre yanlışını getirince ilk yarıdaki rezil oyun ortaya çıkar. O rezilliğin sorumlusu da kapasitesi belli Üzülmez ya da Nobre olmaz, onları oraya koyan olur.
Kısım III: Omurgasızlık
Bir takımın "sistem" oluşturması için önce bir adet omurga oluşturması lazım, o oluşan omurganın da, "istikrar" adlı besin ile beslenmesi.
Beşiktaş'ın tam 2 yıldır tartışmasız omurgası olan Fabian Ernst'in ikinci yarı itibariyle bıçak gibi kesilip 75. dakika elemanı haline getirilmesi benim kafamdaki Beşiktaş'ta yok. Aksi kanıtlanana kadar da bu mefhumu eleştireceğim.
Kısım IV: Özet Geç Lan!
İlk yarının sonlarında ısrarla "Schuster'e yeni kadro kurulana kadar kredi veriyorum." demiş ve de o konuda fikir beyan etmemiştim. İkinci yarı itibariyle de Schuster'in sene başındaki baskılı oyuna geri dönme çabasını takdir etmiş, İsmail'le, Ersan'la, Guti ile, Nobre'nin yeni rolü ile sahaya konan oyun anlayışını Schuster'in hüviyeti olarak görmüştüm.
Bugün geldiğimiz noktada ise elimizde bir hüviyet yok. Ne o anlayış, ne bu anlayış. İlk yarıda 80 metrede, top şişirerek, sol bekte Üzülmez ile oynanan bir oyun, ikinci yarıda yamana yamana 75. dakikada optimize edilen, fakat geç kalındığı için sonuca gidemeyen bir Beşiktaş.
Mustafa Denizli'yi şapkadan tavşan çıkardığı ve de gördüğü doğruları uygulamaktan vazgeçtiği için eleştiriyorduk. Schuster tavşan çıkarmak yerinde tavşanları öldürüyor, ama doğruları geç görme konusundaki inadı tamamen aynı.
Bu işte bir terslik var.
Not 1: Daha 15. dakikada Toraman'a kırmızı kart çıksa hiçbir şey denemezdi. Yönetim basın toplantısı düzenleyeceğine iki haftadır saçmalayan Toraman ile konuşsun önce.
Not 2: Fotoğraflar NTVSpor'dan alınmıştır.
Bu girizgâhı şu sebepten yapıyorum: Beşiktaş, bugün bütünsel bağlamda sahaya ilk yarıda sadece anlamsızlık koydu, geçmişten öğrenmiş olması gereken hataları aynen yapmaya devam etti. Ben bu filmi izledim ve beğenmedim, o yüzden de tekrar izlemek istemiyorum. İkinci yarıda ilk yarının yanlışlarını kısmen kapattık, ama bu büyük resim bazında hiç umut vermiyor.
Kısım Ia: Vaka-ül Üzülmez
Bana bugün ilk 11'de Üzülmez'in olmasını açıklayacak biri varsa tüm dikkatimle dinlemeye hazırım, ama benim aklıma gelen sebeplerin hepsi geçersiz. Üzülmez'in defansif olarak daha iyi olduğu efsanesini Valencia, Keita ve muadilleri çürüteli çok oldu. İsmail sakat ya da cezalı da değil. Bu durumda aklıma tek "rotasyon" geliyor ki, tam bir hikaye.
Kısım Ib: Rotasyon Nedir, Neden Yapılır?
Cem Yılmaz'ın o efsane tonlamasıyla söylediğimi düşünün bu cümleyi.
Rotasyon iki sebepten yapılır:
1. As takım oyuncusunun performansında düşüklük olduğu zaman, onun görevini ifa edebilecek fakat yetenek ve performans bazında daha az başarılı olan oyuncu ile değiştirme.
2. Aynı mevkiide farklı yetenekleri olan oyuncuları, rakibine göre farklı amaçlarla değerlendirme.
Örnekleyelim: Birinci duruma örnek Aurelio - Necip olur, zira ikisinin de birincil olarak ifa ettiği görevi çapalıktır ama Aurelio alan parselleme konusunda daha tecrübelidir. Yine Sivok - Ferrari buna örnek verilebilir, Guti - Fernandes, Hilbert - Ekrem gene bu paralelde düşünülebilir. İkinci duruma ise Almeida - Bobo örneğini verebiliriz, zira ikisi farklı karakterde tek forvet oynayan oyuncular.
Üzülmez - İsmail rotasyonu da ikinci duruma girer ve sadece bir tek açıklaması vardır: "Biz bu maçı rakip yarısahada baskı yapmadan fazlasıyla defansif bir düşüncede oynayacağız, o yüzden sol bekte sakin durup yılmadan atak kesecek birisine ihtiyacımız var." Bunun haricinde, Üzülmez hiçbir, ama hiçbir zaman İsmail'e tercih edilemez. Schuster'in ikinci yarıda hatasını anlayıp İsmail'i oyuna sokmasına da kredi vermem, zira çocuğa "Aferin oğlum, nasıl bildin 2+2 = 4'ü!" denmez.
Umarım Erhan takıntısının üzerine bir de Üzülmez takıntısı doğmamıştır bu yarıda, ben orayı tedavi ettik sanıyordum zira.
Kısım II: Nobre'nin Rolü
Nobre'nin bu takıma sahte 9 numara rolünde yaptığı bir katkı oldu en başlarda, lakin bu katkıyı hücum anlamında sağlayan etkenler sağında, solunda, önünde ve arkasında oynayanlardı. Daha önce de yazıldığı için şöyle özetleyeyim: Nobre, sağında hareketli oynayan ve adam toplayan/eksilten bir Quaresma olmadan, arkasında da toplaması gereken bir Guti yoksa gereksizdir, atıl kalır. Hele ki ilk yarıdaki gibi baskısız oynayacaksak, Nobre'nin eline pas yapması gereken bir alan geçer ve o noktada feleğini şaşırır.
İşte Üzülmez yanlışı yanında bir de Nobre yanlışını getirince ilk yarıdaki rezil oyun ortaya çıkar. O rezilliğin sorumlusu da kapasitesi belli Üzülmez ya da Nobre olmaz, onları oraya koyan olur.
Kısım III: Omurgasızlık
Bir takımın "sistem" oluşturması için önce bir adet omurga oluşturması lazım, o oluşan omurganın da, "istikrar" adlı besin ile beslenmesi.
Beşiktaş'ın tam 2 yıldır tartışmasız omurgası olan Fabian Ernst'in ikinci yarı itibariyle bıçak gibi kesilip 75. dakika elemanı haline getirilmesi benim kafamdaki Beşiktaş'ta yok. Aksi kanıtlanana kadar da bu mefhumu eleştireceğim.
Kısım IV: Özet Geç Lan!
İlk yarının sonlarında ısrarla "Schuster'e yeni kadro kurulana kadar kredi veriyorum." demiş ve de o konuda fikir beyan etmemiştim. İkinci yarı itibariyle de Schuster'in sene başındaki baskılı oyuna geri dönme çabasını takdir etmiş, İsmail'le, Ersan'la, Guti ile, Nobre'nin yeni rolü ile sahaya konan oyun anlayışını Schuster'in hüviyeti olarak görmüştüm.
Bugün geldiğimiz noktada ise elimizde bir hüviyet yok. Ne o anlayış, ne bu anlayış. İlk yarıda 80 metrede, top şişirerek, sol bekte Üzülmez ile oynanan bir oyun, ikinci yarıda yamana yamana 75. dakikada optimize edilen, fakat geç kalındığı için sonuca gidemeyen bir Beşiktaş.
Mustafa Denizli'yi şapkadan tavşan çıkardığı ve de gördüğü doğruları uygulamaktan vazgeçtiği için eleştiriyorduk. Schuster tavşan çıkarmak yerinde tavşanları öldürüyor, ama doğruları geç görme konusundaki inadı tamamen aynı.
Bu işte bir terslik var.
Not 1: Daha 15. dakikada Toraman'a kırmızı kart çıksa hiçbir şey denemezdi. Yönetim basın toplantısı düzenleyeceğine iki haftadır saçmalayan Toraman ile konuşsun önce.
Not 2: Fotoğraflar NTVSpor'dan alınmıştır.
Etiketler:maç yazısı,semioticus,Shelbyl
Kaydol:
Kayıt Yorumları
(Atom)
Ara
-
DERBİ POZİSYON ANALİZLERİ - 1- 0:24 saniye! Gatasaray'ın ilk etkili atağı. Burada en büyük hata *Jailson'un partneri Serdar Aziz'e gereksiz yakınlığı oldu.* Seri burada muhteşem bi...4 yıl önce
-
Feda, Sefa, Farklı Olsun bu Defa - Beşiktaş'ın son dönemini iki ana çizgi olarak ikiye ayırmak mümkün. 1- Yıldırım Demirören dönemi 2- Fikret Orman dönemi. Ben Yıldırım Demirören dönemini te...5 yıl önce
-
Bir Sağ Bek, Üç Mevki: Aaron Wan-Bissaka - Premier Lig geçtiğimiz hafta başladı. Hem takım hem de oyuncu bazında her sezon yeni bir hikaye demek. Galiba geçtiğimiz sezon hiç de fena bir görüntü verm...6 yıl önce
-
Duhuliye - Duhuliye'den 5 ay önce haberim oldu. O da bu fotoğraf sayesinde. Bunca zamandır nasıl hiç duymamışım derken, etrafımdaki çoğu Beşiktaşlının da bilmediğ...7 yıl önce
-
Euroleague bwin Mart 2015 MVP Nemanja Bjelica Röportajı - Fenerbahçe Ülker dokuz maçlık bir galibiyet serisi yakalamış durumda ve 2008-2009 sezonundan bu yana ilk kez Euroleague 'playoff'larına katılma hakkını ...9 yıl önce
-
Önce krampon, sonra performans - Her çocuk gibi sokaklarda başlayan futbol maceramız, bazı çocukların yaptığı gibi benim de toprak sahada devam etmişti. Sonrası okul, iş, hayat mücadele...9 yıl önce
-
NBA: Bir Ayın Ardından... (Part 1) - Her ne kadar başlığımızda bir aylık zaman dilimini ele aldıysak gerek tembellik, gerek iş güç yüzünden yazının paylaşılması, gerekli güncellemeler yapıldık...10 yıl önce
-
Manchester United - Burnley maçı - Manchester'ın ligin yeni takımı Burnley deplasmanında galibiyet alması bekleniyordu ama yine olmadı. Geride kalan 3 haftada takım henüz galibiyet görem...10 yıl önce
-
Bu Sefer Bahanem Var - Yine ihmal ettim blogu ama bu sefer sağlam bahanem var. Son 9 senedeki ikinci kıtalar arası taşınma olayına kalkıştım. Bilenler bilir, son 9 senedir Avus...10 yıl önce
-
Babylon Dergisi Röportajı - http://www.aliece.com/2013/11/babylon-dergi-ali-ece-roportaji/#more-189511 yıl önce
-
Arsenal Kendine İnanıyor - Arsene Wenger'in sözleriyle, *"İyi bir rakibe karşı alınmış tatmin edici galibiyet." *Arsenal hafta sonu Liverpool'u oyun dışı bırakarak, bölüm bölüm saha...11 yıl önce
-
Hiç Unutmadığım... - 17 sene önce bugün tek bir imzanın milyonlarca insanı bu kadar etkileyebileceğini tahmin edemezsiniz. O adam hakkında bir sürü yazı yazdım, hala okuyan ...11 yıl önce
-
-
69 Yorum:
fernandes ikinci yarı çok iyi oynadı be
O baskili huviyet de yaniltici. Haftalar evvel o huviyet yuceltilirken soylemistim, o futbolu oynayalim da o zevk veren futbol maksimum 2-3 hafta surer ilk yaridaki gibi ve sonra biter, cunku ne kadro yapimiz, ne antrenorumuz bu oyunu tum sezona yaymaya yeterli degil.
Benim icin iyi takim oturmus takimdir, istikrarli takimdir, ilk 11'i belli olan yedekleri belli olan takimdir, suprizler cikartmayan takimdir, kazanan takimdir. Sezonu erken actik, UEFA'da dandik takimlarla bircok mac yaptik, ama hala takimin bir sistemi, omurgasi yok, istikrari yok. En buyuk eksigimiz bu zaten. Schuster yanlislarindan vazgecmiyor, vazgecmedikce bu boyle devam edecek. Schuster'in sapkadan tavsan cikartmasina gerek yok, benim senin gordugu seyleri gorsun, normal bir futbol adaminin yapacagi seyleri yapsin yeter.
ee ne dersiniz yıldırım demirören yeter kampanyasına kaldığımız yerden devam edelim mi beyler? hani quaresma'nın transfer edildiği yerden?...
yoksa perşembe akşamını bekleyelim mi?
Ironi falan yapmiyorum:
Su an Besiktas yonetiminin vizyonu, futbol teknik heyetinin vizyonundan daha genis.
Artik uzulelim mi, sevinelim mi ona karar vermek size kalmis.
kiev-fener-kiev bu 3 maç schusterin kaderini belirler.Bir yanım yenilelim diyor,bir yanım ulan fenerbahçe maçı bu diyor.neyse..
@shelbyl maçı evde 5 kişi izledik, demek ki izleyen bütün taraftarlar olarak aynı şeyi düşünmüşüz.. yazıya tamamen katılıyorum.
"O baskili huviyet de yaniltici. Haftalar evvel o huviyet yuceltilirken soylemistim, o futbolu oynayalim da o zevk veren futbol maksimum 2-3 hafta surer ilk yaridaki gibi ve sonra biter, cunku ne kadro yapimiz, ne antrenorumuz bu oyunu tum sezona yaymaya yeterli degil." katılmıyorum, bence yeterli olmayan tek şey antrenör, şu puan kayıplarında tek sorumlu şuster, özellikle denizli stili kadroyla oynaması ve denizli'yi de aşarak başarılı dizilişi değiştirmesi...eşşek olsa orta sahada 2 kişiyle oynayamadığını görür bu takımın
maalesef tam bir fiyasko oldu şuster...
uzulmez neden oynadi?
uzulmez'in onumuzdeki 3 macta oynama ihtimali yok bir zorunluluk olmadikca. Schusterin bir sekilde uzulmezi isletmesi lazim onun icinde tek firsat bu macti. ama o da 45 dakika dayanabildi.
nobre neden oynadi?
nobrenin guti ve quaresmanin yaninda cok daha etkili oldugu asikar ama bu macta ozellikle boyle kapali defans'a karsi nobre yerine bobo hicbir zaman varlik gosteremezdi ama nobre arada kafa, goz girip karambolde attigi gollerle meshur. yok bobo oynardi burda diyenler 2008 yilindaki yazilari okusunlar bakalim, bu bugunku mevzu degil.
Sorun ortasahadaki oyuncu sayisi degil.
Ortasahada Guti'nin olmasi, 60 dakikaligina orada 1.5 kisi olmasi demektir. Ona gore bir dizilisle cikarsan olur. Ernst - Guti, Aurelio - Guti bunlar kabul edilir ve bir mantik barindiran hamleler.
Fakat bugun takimin pratik ortasahasi Aurelio - Fernandes - Nobre idi ilk yarida. Cok saka programi izledim, boylesini gormedim.
@Talha
Uzulmez'i bir sekilde isletmesi lazim olan Schuster, neden Necip'i, Ernst'i vs. minimal sekilde isletiyor?
Ya da ayni mantikla Erhan Guven'i de bir sekilde isletmesi lazim degil mi?
Uzulmez'den bu sistemde koy ya da kasaba olmayacagini sene basindan beri ben bu halimle soyluyorsam ve bir kere bile yanlis cikmadiysam kendimde Schuster'i elestirme hakkini fazlasiyla bulurum.
Elestirileri yapanlarin bildigi kadar, bizim unutmuslugumuz var. Kargalar bize kilavuzluk yapamaz. O zaman burnumuz kotu yerlere gider. Kargalarin cesitleri vardir; les kargalari vardir, kilavuz kargalar vardir. Ikisinden de hayır gelmez.
Nobreyi orta sahada oynamış kabul edersek tabii...onu yerine 3 asli orta saha hem hakimiyeti bize geçirir hem atakları kırardı, aurelio-fernandes-ernst mesela sadece 3'ü bile oyuna hükmettirir...bizim sahte 9'un kendisi gibi orta sahadaki oyunu da sahte
iki haftadır ibrahim üzülmez tercihiyle hayal kırıklığı yaşıyorum. ekrem'in performansı da erhan güven'den farksız. hilbert'in orijinin sağ kanat olduğuna inanmıyorum ben, adam top kontrol etmeyi bilmiyor resmen. orta açmak da hak getire zaten. ibrahim toraman'dan nefret etmeye başladım, böyle bir sorumsuzluk olmaz. nobre topu kontrol ederken zıplıyor resmen, gerçekten o pozisyonda oynaması gereken isim nihat idi ama o da parlayabileceği zamanda sakatlandı maalesef.
ilk yarıdaki oyun içler acısı, ikinci yarıdaki oyun manasız bir çırpınış. ben ne olursa olsun (şu takımın başında ertuğrul olsaydı bile) hoca değiştirmenin hata olacağında ısrarcıyım. o yüzden hoca tartışmalarını manasız buluyorum. yönetimin de bu kafada olduğunu düşünüyor, en azından umuyorum.
şuster şu aşamada gitsin asla istemem, ama seneye de bu tip anormallikleri yapmayacağının garantisi var mı diye sormada edemiyorum
çünkü schuster de geçen sene denizli'nin uzunca bir süre yaptığı gibi işi ezbere yürütmeye çalışıyor. ilk yarı ilk 11'in değişmezi tabata idi, şimdi de aurelio ve nobre.
iki haftadır işler yolunda gitmiyor, o zaman farklı bir şey deneyip bobo'yu kullanabilirsin mesela...ama hayır, çünkü schuster düşünmüyor, takım üzerinde kafa yormuyor, yeni bir şeyler üretmek istemiyor...(bu açıdan bakıldığı zaman bursa ve trabzon neden zirvede anlamak zor değil)
geniş vizyonlu yönetimin bunu da değerlendirmesini bekliyorum bir taraftar olarak...ya da beceremediğini itiraf etmek de bir vizyondur.
Durum su:
Schuster ya bildigini yilmadan uygulayacak ve basarili olarak bizim cenemizi kapatacak, bize yeni bir seyler ogretecek ya da hatalariyla yuzlesecek ve de revizyon yapacak.
Bu ikisi harici butun yollar feci yerlere cikar.
Gecen sene Yilmaz Vural'in Kasimpasasi daha kisa zamanda hucum futbolu oynamaya baslamis ve sistem oturtmustu. Biz sisteme Uzulmez'i oturtmaya calisiyoruz.
tam da bu yüzden yukarıdaki soruya cevap vermekten korkuyorum: ders alacak mı? çünkü bu oyunla bizi susturması imkansız
katılıyorum, nobre'yi "işe yarar" bir adam yapanlar yokken, onu kullanmanın hiçbir mantığı yoktu. Guti'nin yokluğunda; şuan ki Milan tarzı 4-3-3, her koşulda oyuna hakim olurdu. Necip-Fernandes-Ernst gibi...
abi gözünüzü seveyim, nobrenin iyi oynadığı maçlar rakibin kendi yarı sahasında oynadığı ileri çıkma niyeti olmadığı maçlardı. bi manisa bi "trabzon ilkyarı" e 3.sü? lütfen 10 yıldır bildiğimiz adama rol vermeyin :) gene diyorum necip-fernandes-guti nobreli tüm kombinasyonlardan daha efektif olur. sorun nobre değil gerçi, teker teker sayacak olsak ekremi üzülmezi hatta henüz hazır olmayan almeida'yı saymak lazım. YENMEN gereken maçı yenmen için ne gerekiyorsa öyle oynaman lazım. şu dakkada ne rotasyon dinlerim ne üzülmezin defansif katkısı... ha schuster çıkar "ligi artık ..klemiyoruz beyler" der, o zaman bu yaptıklarına anlam veririm. ama gene de dinamo kiev maçına bu şekilde hazırlanılmaz.
hala şuster'e güvenen. ondan birşey bekleyen birileri var mı hakikten merak ediyorum.
takımın yaş ortalaması 30. yeterli yerli oyuncun yok. 34 yaşındaki guti'nin eline bakıyoruz. sistem desen yok.
bu adam görevde kalırsa seneye batarız. fenre ile kiev'e yenilsek de de biran önce kurtulsak şu adamdan.
takıma kaliteli yerliler alınmalı. takımın başına yerli bir hoca gelmli.
olmadı felix magaht'ı alın gelin.
ligi iplemesen de bu kadroyla çıkmazsın be kardeşim, seneye üzülmez mi oynayacak neyin planlaması bu?
elimizdeki kadro çok rahat ofansif oynayabilecek bir kadro, korkuyorum lucescu gibi biri felecek ve tuhaf bir 4-5-1 oynayacağız diye
almeida ile ilgili de bir tespitim var ama katılır mısınız bilmem.
sağ veya soldan orta yapılacağı zaman pozisyonunu hep kendini tutan stoperin arkasında alıyor. sanki onun boyu yetmezse ben vururum diyor ama almeida bu mantıkla pozisyon aldığı için ortaların %90ı stoperi tarafından kesiliyor. stoperinin önüne geçmeye kastığı, mücadele ettiği bir pozisyona rastlamadım daha.
@AQ-47
Bu sistemi oynayan dunyada 2 takim var, Barcelona ve R.Madrid. Ki R.Madrid bile modifikasyonlar yapiyor, kayitsiz sartsiz oynayan tek takim Barcelona. Bu tempoda ve mentalitede oynayacak takimin oyunculari istikrarli ve hayvan gibi fizikli olacak. Xavi, Messi, Iniesta, Busquets senede 60 mac yapiyor. 33'luk Guti birak sezon boyu istikrarini, mac icerisinde bile istikrarli degil, 60'tan sonra yuruyor adam. Diger orta saha oyunculari 34'luk Aurelio ile 32'lik Ernst ile olmaz. Daha forvetteki gerekli efektiflikten (Villa Pedro vs Almeida Nobre) bahsetmedim bile, buldugunu atman lazim ki maci koparip rolantiye alabilesin, bizde Nobre altipastan gol kaciriyor. Bakin, futbolcu kalitesinden bahsetmiyorum, tamamen oyuncu tarzindan bahsediyorum. Bu sekilde oynayacaksan Guti'yi gondereceksin, Quaresma'yi gondereceksin, Almeida'yi almayacaksin. Bu dusunce yapisina uyacak bizde Fernandes, Ernst, Simao, biraz Bobo var o kadar. Ha, bu dusunce ile oynarsin, oynadik da. 2 mac oynarsin (o da anca 45 dakika), 2 mactan sonra pilin biter bugunku goruntu cikar ortada. Su an Besiktas'in kadrosuna uyacak futbol defansif, kontrollu, sabirli reaktif futbol, yani tam anlamiyla Trabzonspor ve Bursaspor'un oynadigi futbol.
schuster'in maç sonu açıklaması:
'maçı kazanmanız için gol atmanız lazım...'
güler misin ağlar mısın...
@damacana
Schuster gibi bir antrenorumuz oldugu icin cok sansliyiz. Bizim gibi futbol cahillerine her hafta ders veriyor sagolsun, yine aydinlatti bizi. Adam futbol filozofu beyler.
@fitneci
Ben de ilk maçından beri dikkat ediyorum. Pozisyon bilgisi çok zayıf. Her konuda sadece yan toplar değil.
hadi schuster'e guvenmiyorum ama ekrem'e toraman'a uzulmez'e bobo'ya nobre'ye de guvenmiyorum !!!
dünyada tek baskılı-atak oynayan takım barcelona mı? ya da barcelona futbolu oynamalıyız diye bir iddiamız mı var? neyi zorluyoruz ki, anlattığın kadar karmaşık değil bu iş, orta sahanı sadece defans ya da sadece atak yapan oyunculardan değ8il hibrid adamlardan kuracaksın necip, fernandes, ernst belki ama en güzel örnek necip) bu adamlar top kazanıp top yapacaklar, hücumda oynayan adamların top cambazı olması gerekmiyor ancak bitirici özellikte ve aralar kaçan adamlar olmaları yeterli...haa bir de takımın oyunu lucscu ya da dha kötü bir şekilde denizli'nin yaptırdığı gibi orta çizgide kabul etmeyecek, sen geri çekilirsen kasımpaşa bile senin üzerine gelir çünkü...defansta da g. zan tipi andavallar olmazsa pekala da baskılı ve hücum oynarsın, sistemin anahtarı 2 bekinin erçekten de iyi olması...lucescunun takımı da baskılı ancak defansşf ynuyordu, senin deyiminle reaktif bile değildi, ama saygı duyarım en azından oturmuş bir karakteri vardı, denizli ve şusterde bunu göremedik
beyler saldırın ekşide fernandeze overrated demişler.
değil mi?
http://www.ntvmsnbc.com/id/25173300
daha da bu schusterden hayır bekleyen ..
@aq-47
Ben baskili futboldan bahsetmiyordum, sanirim orada anlasamadik. Benim bahsettigim olay full pres yapmak, defansi orta sahaya kadar cekmek ve bunu her takima karsi kayitsiz sartsiz yapmak. Yoksa BJK elbette ofansif futbol oynayabilir, ama kontrollu ofansif futbol baska, gung-ho baska....
Bir futbol takımının başarılı olmasının ilk şartı başındaki teknik direktörün hak edene formayı vermesidir.Malesef sene başından beri hocamız seçimlerinde adaletli değil.İlk yarı en fazla formayı giyen ve en iyilerden olan ernst ve necip ilk fırsatta yedeğe atıldılar.Sonra ismail hatta bir ara cenk.En sonunda da Bobo kesik yedi.Ben oyuncuların schustere güvendiğini yada sevdiğini sanmıyorum ve bunu da bu koşulda normal buluyorum.Acilen schustere veda edilmeli...
"Wenn ich einem Freund alles gebe, dann will ich auch alles von ihm bekommen." Bernd Schuster
Yani, "Birine herseyimi verdiysem, ondan da bana herseyini vermesini isterim."
Quotelara devam edecegim...
sırasıyla uefa kupası sonrada türkiye kupasından elendikten sonra zıpkın yemiş orkinos gibi çırpınırız.schuster dayının zikinde bile olmaz yüzüne tükürsen yarabbi şükür der o derece.kaç maç geçti kaç transfer yapıldı takımın savunması bir arpa boyu yol almadı arkadaş.
sezonun ilk yarısında guti'nin oynamadığı ankaragücü maçında 4-3-3 oynamıştık. hoca da ne yazık ki geç döndü bu taktiğe bu maçta, ve öyle başlamamanın da pişmanlığını yaşamıştır umarım. maçtan sonra gerçekten çok sinirli duruyordu, bi an ömer güvenç'in elinden mikrofonu alıp kafasına vuracak falan sandım.
Schuster'in ilk yaridaki Ankaragucu macini veya herhangi bir Ankaragucu macini izledigine ihtimal veriyormusun?
Bunlari yapsa zaten bu durumda olmazdik.
@semprebjk bu haberi biliyordum ama detayları okumamıştım...
yazık, içten çürümüş bu camia...
galatasaraylıyım arkadaşlar, ekşi beşiktaşa girip neden yorumlarınızı okuduğumu ve bu seneki sürecinizi neden takip ettiğimi kendime soruyorum çoğu kez keza ben artık galatasarayı izlemeyeli ve takip etmeyeli çok olmuşken. başarıda değildi bu yine zira aramızda 3 puan fark var. mesele aslında şu biz sizden 2 sene önce yaşadık bunları ve şimdi sizi takip ederek biz nerede o zamanlar yanlış yapmışızı sizde anlamaya çalışıyorum.o zamanki biz ile şimdiki siz arasında tıpatıp benzerlikler var. yeni umutlar, yıldız oyuncular dünya çapında, ve yine vizyon sahibi teknik hoca falan. bizde sizin nihat, üzülmez gibi eskiler üzerinden eleştiri geliştirdiğiniz gibi bizde ayhan, sabri , servet gibi oyuncular (yüzü eskimişler)üzerinden kızacak durum bulur en sonunada yönetimi bırakırdık. ve artık herşey oturuyor. sonuç: altyapıdan omurgayı kurmazsanbi barcelona olamazsın,beşiktaş olursun ve galatasaray olursun, bir barcelona değil...
hayret, "besiktas yenilsin ama yeter ki boyle oynasin raziyiz" cilar da ortada gorunmuyor :))
schuster, uzulmez i oynatip ernst ve necip i mustafa denizli nin tabata si haline getirip bizle dalga gecmeyi birakirsa belki avrupa da ve turkiye kupasinda tur atlama sansimiz olur.
ama benimkisi olmayacak duaya amin den oteye gitmiyor su goruntuyle..
http://www.youtube.com/watch?v=X8SHzEZWo8M
ya dilim varmıyor ama dinamo kiev bizi eler gibi geliyor arkadaşlar...
@damacana
Sende mi Ukraynalilarin arasinda mac seyredeceksin kardes.:)
Rahat olun, Kiev maci farkli olacak. Macin kizginligiyla sonradan pisman olacaginiz seyler yazmayin. Bu takim buyuk maclarda bizi oyun olarak mahcup etmedi. Trabzon macina benzer bir oyun gorebiliriz Inonu'de.
yanniz bir sey solicem,bugun macin ikinci yarisinda aurelio yu dikatle izledim adam resmen toptan kaciyor,kimse bana onun gorevi supuruculuk fln demesin ikili orta saha oynadigimiz zaman onun da bir tulu top aliip vermesi gerekiyor.bugun bu kotu oyunda aurelio nun muthis pasifligi,i.uzulmezin -cartelete nin de yazdigi gibi- "iki yonlu yetersizligi".(hee bir de sey efsanesi var i.uzulmez defansif olarak cok iyi yer aliyor bilmem ne falan filan,yalan abi onlar,adamin ataga cikip da dogru zamanda geri gelme ihtimali sifir,hucum prese katilma ihtimali sifir) de onemli rol aynamakta.hayir gercekten i.uzulmez yerine ismail le baslamis olsa diicem ki bu adamin bir bildigi var bir seyler anlatmaya calisiyor.ama kardesim bu ne perhiz bu ne lahan tursusu
Bu nobre denen süperstar/doğuştan takım oyuncusu cesur yürek kiev maçında da oynarsa şaşırmam.
abicim, shelby ve gürcan dışında kaliteli schuster eleştirisi görmek namümkün. olmayanlar üzerinden bi kaç lakırtı. abicim argümanlarınızı koyun ortaya. yenildik bak schusterciler ne oldu gördünmü demek ilkokul seviyesinde.
maçla ilgili olarak da;
işlemeyen bi orta saha var. guti olmayınca bir türlü oyun kurulamıyor. hucum oyuncuların kalitesi de düşüyor ve üretkenlik azalıyor. schuster eleştirisi yapacaksak guti'nin alternatifsiz oluşuna bişiler demek lazım. ligde gutisiz sadece antalya maçını kazanabilmişiz. tek maç!
fernandesi ben çözemedim. antep bb maçında iyi gözüktü ama sonraki 2 maçın ikisinde de ilk devrede ismini duymadık. tamalayıcı ortasaha rolü için iyi olabilir ama takımı yönlendirici lider rolü için yetersiz.
yediğimiz golde arkaya kaçırdığı adam yüzünden üzülmezin hatasının yanında, ekrem dağın serdarın önünde 1.70 lik boyuyla topa zıplayarak müdahale etmeye çalışması da gözden kaçmamalı. zincirleme hatalar var orda. serdar özkana gol attırdık ya sinirlerim zıpladı.
köybaşı hafta içi tek milli oyuncumuz olarak g. kore maçında sanırım 90 dakka oynadı. önümüzde 1 hafta içinde 3 tane kritik maç da var. o yüzden bu maçta üzülmez tercih edilmiş olması makul. ilk devre çok kötü olunca devre arası çıkarıldı zaten. kiev maçında da üzülmezi tercih ederse söylenece bişi kalmıyor zaten.
gutinin olmadığı anlarda nobrenin sahte 9 numara rolünün anlamsızlaştığını ve hucum anlamında kısır hale geldiğimize katılıyorum ama nobre yerine orta saha oyuncularıyla oynayıp fernandes-necip-ernt veya fernandes-aurelio-ernst üçlüsünü kullansak da hucum anlamında kısır görüntü olacak.
son olarak toramanın bu takımda alternatifsiz oluşu beni kıl ediyor. çirkef ve çirkin bi adam. tekmeler dirsekler. yahu kader işte, ersan sakalatlanacağına...
Guti'nin alternatifsizligi hakikaten üzücü.
Hani Guti gibi bir adamın alternatifi olamaz zaten, ama Gutisizlik planımız olmalı. Ama Schuster'in su ana kadar tek "bilerek" oynattigi oyun herro-merro taktigi. O da tamamıyla yetenek bazlı iste. Besiktas kulubünün de yedek bırakacak yeteneği yok. Herro-merroyu birakinca da ortaya bu Uzulmezli mutant felsefe çıkıyor iste, ortası yok.
İki sene sonra bu düzen hala sürüyor olursa, Guti gidince ne yapacağız bilmiyorum, o zaman da Riquelme falan getiririz artık.
Guti nin alternatifi belliydi alamadılar.SEZER Öztürk
sezer varsa başka planlar yapılabilir ama bu oyun planında guti'nin alternatifi o da olamaz.
sezer yerli kalitemizi arttırmak için bi hamle olabilirdi ama çok para istiyorlar. yerli piyasasındaki balon sönmedikçe o rakamlar verilmez, verilmemeli.
ya riquelme değil de, 2 sene sonra xavi 34 yaşında olacak. guti yerine o tam olurdu bak. :)
Besiktas yenilsin de Schuster gitsin diyenlerin Besiktasliligina da insanligina da hayret ediyorum.
Bu ne seviyesizliktir, ne kompleksliliktir kardesim?
Bir de kendi rezilliginizi sorgulamadan, "Schusterciler nerde?" diye boburleniyorsunuz.
"Kiciniza kina yakin" dememe gerek yok, eminim ki o isi devre arasinda halletmissinizdir.
"Avrupa'dan elenelim, Fener'e yenilelim" temennilerinizi hatirlatmak icin inadina burada kalmak, inadina ses cikarmak lazim. Yoksa futbol uzmani oldugunuzu sandiginiz gibi adam oldugunuzu da sanabilirsiniz.
Kime diyorsun demeyin, yukarda yazanlara bakin, kimlerden bahsettigimi anlayin. Kiminin suratinda gulumselemeler, kiminin agzinda kopukler.
@shelbyl
Mac yazinda dediklerinin kimisine katilyorum, kimisine katilmiyorum. Ancak elestiri yaparken belirli bir seviyenin altina dusulmesinin zorunlu olmadigini gosterdigin icin hem tebrik hem tesekkur ediyorum.
Maalesef yorumlari okuduktan sonra ben senin olgunlugunu gosteremiyorum. Insanda futbol konusacak istek falan kalmiyor, o yuzden senden ve iyi niyetli diger vatandaslardan pesinen ozur dilerim.
@ozzie
Zaman zaman ben de sinirleniyorum ama sabretmekten baska yapacak biseyimiz yok abicim. Icimizdeki Irlandalilar rahat durmayacak bu kesin...
Omr-u hayatim boyunca ogrenebildigim seylerden birisi insanlar birbirlerine bagirmaya ya da muadili uslupla yaklasmaya basladiklarinda iletisimin imkansizlastigidir.
Bu sene cok ilginc bir haldeyiz. Bu takimin bir suru teknik direktoru oldu, onlar uzerine anlasmazliklar da oldu ama bu kadar siddetlisi olmadi. Futbolcular, taktik, yonetim vs. de tartisildi ama bu kadar kamplasma olmadi.
Bunun bircok sebebi var aslinda bence: Rijkaard ve GS orneginin daha yeni yasanmisliginin getirdigi cekinceler, Besiktas'in yasadigi yildiz/yetenekli oyuncu enflasyonu, yonetimin vizyon degisikliginin Schuster ile iliskilendirilmesi...
Konu uzun, firsat bulunca bunu yazayim da konusalim.
Benim bildiğim birşeyi, schuster'in bilmemesi gibi birşey söz konusu olamaz ama....yine de bir saptama yapmak istiyorum.
Fazla hücüm oyuncusu oynatarak bir takım ofansive oynamaz...Roma'nın bundan 2 yıl önce oynamaya çalıştığı 4-5-0 , ve çok başarılı olduğu bir takımda gerçek bir santroforu bile yoktu. Benim schuster'e buradan ufak bir ricam var! Bu takımın sol ve sağ bekleri ile oynamasın, ismail ve hilbert kalsın. Orta saha oyuncularından birininde necip olması gerektiğini inanıyorum. Benim gözlemim, bizim orta saha oyuncularının kat etme özellikleri yok, buda büyük sıkıntı yaratıyor, adam eksiltmeden yerleşmiş savunmalara atak etmek gerçekten zor. Nobre merkezli oyun oynanmasınıda anlamış değilim, Son olarak Almeida!
Arkadaşım biraz sağına soluna bak pozisyon alırken, ya adamların arkasına saklanıyorsun yada ofsayttasın. Şu stoperlerin arasına girmek aklına mı gelmiyor?
Yenilelim de Schuster gitsin diyenlerin Besiktasliligi niye sorgulaniyor? Ben o goruste degilim ama o goruste olan arkadaslar seneye Schuster ile olmayacagina inaniyor ve simdi 1-2 galibiyet yaniltici olur ve seneye kalirsa daha kotu oluruz seklinde dusunuyor, BJK'nin iyiligini istiyor, normal.
Guti'nin alternatifi de bizde ya Fernandes olur, yerli olarak da yaklasan Onur var, baska birisi olmaz. Tabii gencleri cok seven (bkz Ismail, Necip) hocamiz niye oynatmiyor o ayri konu.
Takim rezalet top oynarken, ligde 6. liga dusmusken 'skorlari bosverin seneye kraliz be oglum, valla bak Ferguson bikbikbik' diyenler ne kadar Besiktasliysa onlar da o kadar Besiktaslidir.
Kisiler gecicidir, Besiktas bakidir. Kimse su gitsin bu gelsin diye takimin yenilgisini isteyemez. Her ne sartta olursa olsun o armanin yenilmesini isteyen adam bana Besiktasli oldugunu sabaha kadar anlatamaz.
@kma iki kişi dışında kimse schusterle ilgili düzgün eleştiri yapmıyor deyip daha önce yazılan eleştirileri yazmış olman enteresan :)
ayrıca guti'nin alternatifsiz olduğuna kesinlike inanmıyorum. ortasahada sağdan aldığını sola veriyorken bile vakit kaybettiren bir adam varken guti olsa ne olmasa ne. guti+nobre olayı kaç maç tuttu allah aşkına? 1 manisa 2 trabzon o da ilkyarı. azıcık ortasahada pres yapan takım beşiktaş'ı resmen sahadan siliyor. schuster hala türkiye'de defansif oynanıyor o yüzden yenemiyoruz diyor. olayın sadece defansif oynamakla alakası olmadığını UMARIM kiev maçında GÖRMEYİZ.
Guti'nin yerine koyacak o kadar iyi bir oyunkurucu olmayabilir ama Hakan Şükür muhabbetine dönmesin ricam. Gutisiz de olur, nobrenin oynadığı pozisyonun 1 metre gerisine necip ve hatta fernandesi koyarsın, mis gibi olur. Keşke hep gutili olsa ama gutisiz çözümleri de çalışmalıyız.
schuster'in yapmasi gereken tek sey, guti'siz quaresmasiz takimin nasil calismasi gerektigini bulmak. bir de en azindan ibrahim uzulmez'den vazgecmek.
careyi de 4-3-3'le bulmustu oysa ki. ama bu macta o cozumu biraz gec uyguladi ne yazik ki.
schuster gitsinci arkadaslar cozum alternatiflerini yazarlarsa, kafalarindakini ogrenmis oluruz.
ankaragücüne basın paranızı dedim arkadaşlara dinlemediler
özetle bu takım takım değil. yıldızlar ve gölgesinde kalanlar takım olmayı beceremiyolar sanki. sıkıntı var. bu oyun düzeninde oynamak istemeyen, oynayamayanların protestosu var.
ben müsadenizle serdar özkana küfür ediyorum :)
(içimden)
içten küfür serbest :)
Schuster de artık adam akıllı basın açıklaması yapsın sıktı artık basınla taşak geçmesi takım hakkında hiç bir şey bilmiyoruz. İnsan en azından umut verici açıklamalar yapar olmadı kandır bize de azcık mutlu olalım. Geçen sene M.Denizli veriyodu veriyodu gazı İnönü de ki 12 maça gitmiştim bu sene maça gidesim de kalmadı...(fener hariç:D)
@gürcan ulusoy
eywallah :)