14 Şubat 2011 Pazartesi
retsuhcS
Herkes Schuster'den bahsediyor, yazıyor, konuşuyor. Biz de kulağı ters elimizle tutar gibi, Schuster'i tersten yazalım ki bir farkımız olsun... Olmuş gibi olsun...
Türkiye'de futbol, kalıplar üzerinden konuşulup yorumlanıyor. Benim gibi, o kalıplara takmış bir adamın "ruh hastası" nitelendirilmesi de ondan. Bizde gereğinden fazla övgü ve gereğinden fazla yergi prim yapıyor. "Yok o kadar da değil" diyenler "her an" muhalif. Quaresma düşmanı olmamız da, bize Diattaların layık olması da, Holosko'nun Beşiktaş olup olmadığı da, Nobre'nin futbolculuk değeri de aslında hep aynı konu.
"Arkadaş, Holosko'yu bu kadar da çamura bulama, takımda 20 tane daha Holosko var" dendiğinde, " vay arkadaş sen Holosko'ları nasıl Beşiktaş'a layık görürsün..." derler. Oysa 6 ay önce, "Holosko çok kötü futbolcu" dendiğinde "hadi lan manyak, pesimist adam, Holosko süper topçu" denmiştir. "Bobo sandığınız kadar iyi futbolcu değil" denmiştir, onun da karşılığı "Bobo düşmanlığı..." Bu algı, beni ve benim gibileri "Beşiktaş düşmanı" yapıyor, o da ayrı konu.
İşte bugün gelinen nokta o yüzden çok önemli, çok değerli. Zira bugün, kitlelerin fikir değiştirme günü. Artık hepimiz Anti-Schusterci olduk, hayırlı olsun. Bugünden sonra, Schuster şunları iyi yapıyor dersen, geçmiş olsun "Beşiktaş'a Schuster'i mi layık görüyorsun" dönemi başladı...
---------------------------------------------------------------------------------------------------------------
Soru şu olsun; Schuster ilk geldiği günden daha kötü teknik performanslarına mı imza atıyor? Yoksa Schuster bildiğin Schuster mi?
Schuster savunmasının temel noktalarından biri şuydu; "Bu adamları, o olmasa getiremezdik..." Schuster bunu duysa, yan hakeme ettiği gibi, söz sahibine küfrederdi... Çünkü Schuster'in faydalı olduğu meslek, teknik direktörlük değil, menajerlik o zaman. Bir teknik direktörün ilk özelliği, oyuncu getirmek ise, hakikaten menajerlik yapsın. Şöyle diyebilir miyiz o zaman, "Schuster'i gönderelim, zaten alacağımızı aldık..."
Şu 6 aylık periyoda baktığımda, kişisel olarak şu yorumu yapabilirim. 6 ay boyunca kaliteli Schuster eleştirileri yapıldı. Lakin ben aynı oranda Schuster savunması okumadım, duymadım...
Schuster savunması olsa olsa şu şekilde oluyor-du.
"Bunu gönderen Del Bosque'yi de gönderdi..."
"Siz Ertuğrul'lara layıksınız..."
"Daha adam geleli 3 ay oldu..."
"Sistem oturtuyor..."
Tamam, bunlar söylenir lakin hangi sistemi oturtmaya çalıştığını söylemezsen anlamsız olur. Zira hücum etmek bir sistem değil, bir tercihtir. Bugün sen teknik direktör olsan, oturur yardımcılarınla konuşursun, bu takım nasıl oynasın diye. Hücum da oynayabilirsin, savunma da. Hücum oynarsan daha iyi, savunma oynarsan daha kötü teknik direktör değilsin. Kişisel olarak hücum futbolunu seviyor olabilirsin, başkası savunma futbolunu sever. Oysa gerçek olan tek şey iyi futboldur. İyi futbolu nasıl oynadığın sana kalmış.
Geleli 3 ay oldu savunması da yetersiz. O 3 ay içinde takımda bir gelişme mi olmuş ki sürenin kısalığı hafifletici sebep olsun. Beşiktaş'ın son 6 aydır denklemi
Schuster'in takımı - Guti = Mustafa Denizli'nin takımı
değil mi?
Bir de siz Ertuğrul'lara layıksınız lafı var. Ertuğrul Beşiktaş'ta bugünkü şartlarda başarılı olamayacak bir teknik direktördür, kabul.
Lakin şunları görelim.
Ertuğrul Sağlam'ın 2 senede Beşiktaş'a attığı puan farkı, buradan Bursa'ya yol oldu. Bu da bir gerçektir.
Sercan Yıldırım'ı al Beşiktaş'ta oynatır mısın? Ali Tandoğan, Ömer Erdoğan, Vederson, Ergic, Svenson...
Volkan Şen konusunda bile oturur düşünürsün.
Ama adam, o takımla seni 2 sezondur sürklase ediyor.
Schuster eleştirisinin hasını burada yapıyorum;
Trabzon ve Bursa 2 senedir bir tek maçı boş geçmediler. Bir tek maçta vurdumduymaz, umursamaz olmadılar. Her maç son terlerine kadar mücadele edip, elde avuçta ne varsa ortaya koydular.
Maç kaybettiler, ancak Ankaragücü maçının ilk yarısında oynadığımız gibi oynayıp kaybetmediler.
Hiçbir maçlarında bizim artık klasiğimiz haline gelen "son 10 dakika" baskısını kuramadılar. Çünkü onu yapacak güçleri yoktu. Bizim 80 dakika oynamayıp, son 10 dakika oynamaya çalıştığımızı, maçın her saniyesinde didinerek 90 dakika oynadılar.
Aurelio oynarmış, Ersan sakatmış, Quaresma cezalıymış... Hepsi fasa fiso.
Hücum futbolu, göze hoş gelen futbol... Hepsi fasa fiso.
Tek gerçek,
90 dakikayı tam konsantrasyonla ve ciddiyetle, her maçı son maçı gibi düşünen ve uygulayan bir Beşiktaş'dır...
Aurelio, hücum futbolu falan konuşulacaksa, bundan sonra konuşulur.
Zira, Denizli'nin takımı 15 puan fark yediğinde ayakta alkışlanır, lakin bu takım alkışlanmaz.
Etiketler:Gürcan Ulusoy
Kaydol:
Kayıt Yorumları
(Atom)
Ara
-
DERBİ POZİSYON ANALİZLERİ - 1- 0:24 saniye! Gatasaray'ın ilk etkili atağı. Burada en büyük hata *Jailson'un partneri Serdar Aziz'e gereksiz yakınlığı oldu.* Seri burada muhteşem bi...4 yıl önce
-
Feda, Sefa, Farklı Olsun bu Defa - Beşiktaş'ın son dönemini iki ana çizgi olarak ikiye ayırmak mümkün. 1- Yıldırım Demirören dönemi 2- Fikret Orman dönemi. Ben Yıldırım Demirören dönemini te...5 yıl önce
-
Bir Sağ Bek, Üç Mevki: Aaron Wan-Bissaka - Premier Lig geçtiğimiz hafta başladı. Hem takım hem de oyuncu bazında her sezon yeni bir hikaye demek. Galiba geçtiğimiz sezon hiç de fena bir görüntü verm...6 yıl önce
-
Duhuliye - Duhuliye'den 5 ay önce haberim oldu. O da bu fotoğraf sayesinde. Bunca zamandır nasıl hiç duymamışım derken, etrafımdaki çoğu Beşiktaşlının da bilmediğ...7 yıl önce
-
Euroleague bwin Mart 2015 MVP Nemanja Bjelica Röportajı - Fenerbahçe Ülker dokuz maçlık bir galibiyet serisi yakalamış durumda ve 2008-2009 sezonundan bu yana ilk kez Euroleague 'playoff'larına katılma hakkını ...9 yıl önce
-
Önce krampon, sonra performans - Her çocuk gibi sokaklarda başlayan futbol maceramız, bazı çocukların yaptığı gibi benim de toprak sahada devam etmişti. Sonrası okul, iş, hayat mücadele...9 yıl önce
-
NBA: Bir Ayın Ardından... (Part 1) - Her ne kadar başlığımızda bir aylık zaman dilimini ele aldıysak gerek tembellik, gerek iş güç yüzünden yazının paylaşılması, gerekli güncellemeler yapıldık...10 yıl önce
-
Manchester United - Burnley maçı - Manchester'ın ligin yeni takımı Burnley deplasmanında galibiyet alması bekleniyordu ama yine olmadı. Geride kalan 3 haftada takım henüz galibiyet görem...10 yıl önce
-
Bu Sefer Bahanem Var - Yine ihmal ettim blogu ama bu sefer sağlam bahanem var. Son 9 senedeki ikinci kıtalar arası taşınma olayına kalkıştım. Bilenler bilir, son 9 senedir Avus...10 yıl önce
-
Babylon Dergisi Röportajı - http://www.aliece.com/2013/11/babylon-dergi-ali-ece-roportaji/#more-189511 yıl önce
-
Arsenal Kendine İnanıyor - Arsene Wenger'in sözleriyle, *"İyi bir rakibe karşı alınmış tatmin edici galibiyet." *Arsenal hafta sonu Liverpool'u oyun dışı bırakarak, bölüm bölüm saha...11 yıl önce
-
Hiç Unutmadığım... - 17 sene önce bugün tek bir imzanın milyonlarca insanı bu kadar etkileyebileceğini tahmin edemezsiniz. O adam hakkında bir sürü yazı yazdım, hala okuyan ...11 yıl önce
-
-
24 Yorum:
Uzun bir bekleyişin ardından sonunda ekşi yazarlığım onaylandı ve ilk yazdığım entrylerden birisi tabiki Bernd Schuster ile ilgiliydi.Bilinen şeyleri yazdım 3 dakikada başucu eseri oldu.
Skora göre konuşmayı çok seviyoruz izlenimi oluşturuyoruz komik bir şekilde.Aslında öyle değil ümit varsa biz Schusterciydik,artık ümit olmadığı için anti-schusterci olduk.Yarın hiç inanmasam da Kiev'e 5 atarız yine Schuster'ci oluruz.Futbolun doğrusu böyledir işte.Uygularsan kral olursun daha önce niye uygulamadın lan 1 senemizin içine ettin diye kimse sormaz.
Schuster bu yöntemi biliyor abi kazanma yolu olarak.Kazanmaya çalışıyor ama yetmiyor bildiği yöntem.Futbolun doğrusuna artık yapacak bir şey kalmadığında dönüyor.Mustafa Hoca'nın elinde alternatif yoktu.Bir maçta tutana mecburen ısrar ediyordu ama Schuster öyle değil.Abi Nobre o rolde olmaz.Adam teknik olarak iyi değil, top istop edemiyor,orta mesafe pas atamıyor.Böyle bir adama Messi'nin oynadığı rolü veriyorsun ki bunu o maçta hiç böyle bir hareket beklenmediği için önlemsiz kaldığı ve gerçekten zayıf bir rakip ile oynadığın Bucaspor maçında gösterdiği iyi performansı referans alarak yapıyorsun.2. maçta dana gibi önlemini almadı mı IBB ?Sonra Karabük aynı önlemi almadı mı?dün Ankaragücü aynı önlemi almadı mı? 3 maç üstüste aynı şeyi işlemediğini bile bile yapmak düpedüz gerizekalılık değil mi ? Bu adam bizimle dalga mı geçiyor ?
Daha kadroyu görür görmez kesin kaybederiz diye rahatlıkla rakip takıma basabiliyorsun paranı.Şu takım şu hale gelecek takım mı ? Bunun sorumlusu Schuster'dir.Elinde düzeltem fırsatı varken işleri boka sarmayı tercih etmiştir.Dynamo maçında Noat'ın tabiriyle sahte (9) benim tabirimle sahte futbolcu Nobre ile başlarsa hem kendini hem bizi bitirecektir. Gerçek olan budur.
takımın konsantrasyon ve ciddiyet kaybında diziliş yanlışlarının da payı var bence. sonuçta oynattıkların 20 yaşında bebe değil, hepsi yıllardır futbolun içinde olan safi gazla motive olmayacak oyuncular. mourinho'nun bu konuda bi açıklaması vardı "futbolcular artık mental olarak çok gelişti, sahip çıkıp istediğin kıvama sokman için teknik direktör olarak daha çok çabalaman gerekiyor"
bugün bizim dışardan yaptığımız tespitleri futbolcular da yapıyor özetle. gerekli güveni de hissetmezlerse motivasyonları haliyle düşer. Kiev maçı kritik bir dönüm noktası, umarım beşiktaş için yeni bir başlangıç olur. daha her şey bitmiş değil.
B.Ş.'le Mustafa Denizli'nin Beşiktaş'ını bir tutmak,Mustafa Denizli'ye biraz haksızlık olur aslında.Mustafa Denizli bile oyun dominantlığını sağlamanın yolunun orta sahayı en az 2 adamın parselizasyonuyla mümkün olacağını öğrenmişti.Nitekim şampiyon olduğumuz sene Ersnt-Cisse ikilisi nerdeyse hiç bozulmadı.
B.Ş.= Mustafa Denizli 2001 diyorum ben.Mustafa Denizli de Fb'de defansın önüne sadece Johnson'ı koyup önlerine Rapaiç,Revivo,Yusuf,Lazetiç gibi hücum elemanlarını koyarak yetenek bağımlısı bir takım kurmuştu.B.Ş. de Aurelio'yu orta sahada tek bırakıp önlerine Q7,Simao ve Guti'yi serpiştererek hücumcular ve defansçılar olmak üzere takımı 2'ye bölen,çok ilkel bir şablon uyguluyor şu an.
Bu sene zaten bir şekilde elimizden gitti.Beni asıl korkutan B.Ş.'in sezon sonuna kadar görevde kalması.Yeni hoca hemen bugün gelmeli ve takımı tanıyıp kadro içindeki düzenlemeleri yaz döneminde yapmalı.Eğer Schuster'i kovmak için Mayıs'ı beklersek 1 senemiz daha gidecek.
gürcanın önceden söylediği şeylerin çıkması mutluluk verici.
ben yaklasik 7-8 senedir bjk maclarini izlerim.son 3-4 senedir ise bjk nin oynadigi herhangi bir maci izlememisligim yok sayilir(haz.maclari dahil degil).arkadas bana bir sezon soyleyin ciddi bir sekilde hucum presin bu kadar iyi uygulanmis oldugu.bana bir sezon soyleyin(dogru oyuncu secimleri olursa,zaten schusterin sorunun da bu,oraya gelcem) beklerin hucumun parcasi oldugu.gecen sene de ismail vardi,ama biz ismail in surekli defansif hatalarindan bahsediyorduk.dunku macta ikinci yarida sol acik ta kale cizgisine yakin yerde simao topu kaybetti,ben daha ismail ekranda gozukmuyordu dedim ki"tamam ismail orda on-presi yapar bir cacik olmaz" ve aynen de ole oldu.simdi bunlar bir sisteme dair ipuclaridir.bana schusterin sistemi yok demek cok acimasizca geliyor.kafasinda bir futbol oynatiyor schuste ve oyuncu secimleri dogru oldugunda bu sistem sahaya yansiyor bakz. trabzon macinin ilk yarisi.benim anlamadigim bu adamin takintilari.aurelio,nobre,uzulmez vs.iste orda isler karisiyor adam dinamik ve cok pasa dayanan bir sistem istiyor ama aurelio hucum aksyonlarinin hicbirinde yok,nobre butun hucm setlerini yanlis terchleriyle sil bastan uygulamimiza sebep oluyor.bugun iyi bir rotasyonla,bu "topla cok oyna,kaybettigin topu geri hizlica kazanmak icin iyi alan kapla,mumkun oldugunca cok ucgen olustur,cizgiye in...vs." anlayisi surdurebilsek sahane bir takim oluruz bence.ama adam cok takintili,hala 10 kisi defans yapiyolar bizim karsimizda diyor,sorun orada basliyor iste.cuvaldizi once kendine batir olayi yok,bu da ego sunun altinda ezildigini gosteriyor bence. bugun bu sistemi m.denizli veya s.gunes ruh sagliginda bir adam uygulasa cok baska yerlerde olabilirdk sanki
Herşeye Ve Herkese Rağmen Forza Schuster ! biz ne sezonlar kaybettik bi sezon daha gitsin anasını satayım çok mu ?
Schuster şimdi bırakıp gitse yerine büyük ihtimal ya şifo mehmet gelecek ya da benzeri biri o zaman Beşiktaş daha mı iyi olacak ? Schuster'in gitmesini sadece yerine şu 2 adamdan biri gelirse kabul ederim; 1-Morinho 2-Lucescu Başka da kimseyi kabul etmem :))
Demirören Del Bosque de yaptığı hatayı Schuster de yapmaz istersek onuncu bitirelim ligi ben Schuster in sonuna kadar arkasındayım. En az sözleşmesi bitene kadar bu takımın başında olmalı illa ki gidecekse yerine Lucescu gelmezse bizden bir cacık olmaz. Lucescu da hiç işi gücü yok yıllarını verdiği Shaktar ı bırakıcakta bize gelip kanser olucak
Eline sağlık...
Genelde ben de seni pesimist bulmakla beraber bu yazı nokta atış olmuş...
Ama Jessie şu "Holosko Beşiktaştır" başlığını hiçbir zaman içime sindiremedim sindiremem de. Ha o yazının içeriğine katılmıştım anlattıklarında haklıydın da "bilmem kim Beşiktaştır" tarzı sözler hoş değil...
holosko beşiktaşdır denince irrite edebiliyor ama necip beşiktaşdır denince kimse rahatsız olmayabiliyor.
holosko beşiktaşdır cümlesi hoş olmayabilir, yoksa holosko'nun beşiktaş olduğu beşiktaş mı hoş değildir?
ayrıca holosko kötü çocuk değil ki, neden irrite etmişti onu da anlamadım.
holosko beşiktaş'ı türkiyede şampiyon yapabilecek kapasitede bir oyuncu. zira, türkiyede holosko 1 değil, 1000.
beşiktaş holosko mu olmalıdır? sorusuna evet demek mümkün değil ama ayrı konu o da.
mesele holosko'nun ne kadar iyi futbolcu olduğu.
serdar özkan'dan iyi, dia'dan kötü.
mesele, holosko'nun sınırlarını çizebilmekte.
sonra, hep diyorum. "bobo iyi futbolcu" diyip "umut bulut'la takas edilse hayır demem" diyenler oluyor. onlar da haklılar, zira iyi nin içi doldurulmamış halde.
tartışma ve anlaşmazlık buradan çıkıyor.
beyler ben de bu isten para kazanmak istiyorum. Kiev ve Fenerbahce maclarinda da kadrolar aciklaninca buradan bir tuyo verseniz de biz de ekmek yesek diyorum. Sunun surasinda kac kisiyiz burada. Yalniz siz ne derseniz deyin ben bu kadroyla yine de 5 lirami basarim Besiktas galibiyetine, ayrica sizin soylediklerinizi de oynarim. Takim istedigi kadar disiplini kaybetmesin beni heyecanladiracak bir tane adam yoksa isterse her maci 1-0 kazanalim isim olmaz!
Schuster'i eleştirince hemen Del Bosque,Tigana deniyor da hatırlatayım dedim.
Del Bosque,Schuster'in 6 ayda oturtamadığı sistemi sadece 3 ayda oturtmuştu üstelik o çorba ve görece daha kalitesiz kadroyla.Fb ve Atletico Bilbao içeride çok net ve güzel oyunlarla yenilmiş ligde 7-8 maçlık bir seri yakalanmıştı.O kadroyu hiçbir kaynak kullanmadan direk sayarım.
Fatih S. Emre A. Mustafa D. İbo
Kaan D. Ahmet Y. Okan B. Juan F.
Sergen
Carew
Tabi bu sırada kalite eksikliği nedeniyle Avrupa Ligi'nden elendik ama ligde istikrar yakalayıp ilk devreyi kapatmıştık.Peki ne yaptı Del Bosque ikinci yarıya başlarken ? Zaten ligden koptuğumuzu göze alarak gelecek senenin kadrosunu oluşturmayı düşündü.Emre Aşık'ı ve Mustafa Doğan'ı kesip yerlerine genç Çağdaş ve Toraman ikilisini koydu fakat ne yazık ki bu ikilinin hatalarından dolayı ikinci yarının başındaki ilk maçta Konyaspor'a yenilerek kupadan elendik ve Del Bosque kovuldu.Eminim ki Del Bosque'ye zaman verilseydi gelecek sene 2-3 transferle süper bir sistem takımı yaratabiliridi.
Ama Del Bosque bu ışığı bize vermişti.Schuster'de en ufak bir ışık süzmesi bile göremiyorum.Schuster'i eleştiren herkese Gökmen Özdenak muamelesi,Türkiye'ye gelen her vasat yabancı antrenöre de Del Bosque muamelesi yapmayalım lütfen.
Her maçtan sonra kalkıp bize karşı çok katı savunmaya yapıyorlar geyiği iyice sinir bozan bir durum halini aldı,sanki avrupada küçük takımlar büyük takımlara karşı defans yapmıyorlar,bu bence karşındakini salak yerine koymak değilde nedir??Madem çok ofansis oynuyorsun orda aurelio ne arıyor 3.stoper le oynuyoruz resmen..
Ernst i takımdan bir anda kesmek Boboyu Necibi silmek Aurelio ve Nobre ye orta göbeği teslim etmek,orta sahada o kadar saçma işler oluyorki komedi filmi gibi,fernandesi tenzih ediyorum mübarek tam bir orta saha oyuncusu.. bence gutinin yaşını göz önüne alıcak olursak bu senenin en iyi en faydalı transferidir.
Velasıl hoca devre arasındaki transferlerden sonra dediki'organ nakli yaptık' ama sorun beyinde galiba...
daha önce de söyledim. teknik direktörlerin yapabildikleri yapamadıkları var.
ertuğrul, 100 üzerinden 70 lik takımdan 80-85 lik verim alabiliyor. ozan, volkan ve sercanla şampiyon olabiliyor. ama volkan "ben oldum" "ben yıldızım" dediği andan itibaren volkanı oynatamamaya başlıyor. bu sene volkanın katkısı sıfır.
yani yerli teknik adamın becerisi düşük kaliteyi biraz yükseltebiliyor oluşu. ama yüksek kaliteyi daha yüksek yapamıyorlar. aynı bile yapamazlar.
rıza, bence yerli hocalar arasında ortalamanın üstündedir. ama bize geldiği zaman dünya kupasını kaldırmış, fenere 6 atmış manchesterda ilk 11 oynamış klebersonu "ondan bank asyada 100 tane var" seviyesinin üzerine çıkaramamıştır. ersan martinden, koraydan verim alabiliyor ama ailtondan alamıyor.
tüm yerli hocalarımız buna benzer.
ertuğrulu şu anki beşiktaşın başına geçir. otoritesini kabul ettiremez takıma. quaresmayı yedek bırakmaya çalışarak verim almaya çalışır. e onlar da kaçar gider zaten. ertuğrulun bizde ve bursadaki avrupa karnesi nasıl? liverpool 8 ve valenciadan toplam 10 gol yedi bu adamın takımları.
schuster kafamdaki futbolu oynatacak adam değildir belki ama bu felsefesi var en azından. ben bu ülke futbolunun değişmesini istiyorum.
ülkemiz futbolunda başarılı olmak için yerlileşmek gerekiyor ama ülke futboluna katkısı yok bunun.
edirnenin ötesi umrumuz değil. kendi içimizde kendi olurlarımızla yaşamaya devam etmek istiyoruz.
kriter süper lig. başkası yalan!
En gicik oldugum olay da 'seneler verdik zaten bir sene daha verelim ne olacak' dusuncesidir. Guzel kardesim, seneye iyi olacaginin garantisi elbette yok. Garantiyi gectim, herhangi bir isik var mi? Aradan koskoca 17 hafta, 30 mac gecti, lig basindaki hatalar neyse aynisi yine yapiliyor. Sacma oyuncu tercihleri (Arikan, Erhan vs Uzulmez, Nobre), tek onliberolu sistemde dizilis, abartili baskili kaos futbolu, bazi maclarda bildigin vurdumduymazlik, ciddiyetsizlik, antrenorun rakibe onlem almayisi vs.
Aradan 6 ay gectikten sonra hala bir duzelme yoksa, tam tersine gerileme varsa seneye, ondan sonraki seneye iyi olacaginin en ufak bir isigi var mi?
Senin sistem dedigin olay kisa bir surede oturur, yillar falan gerektirmez. Lucescu Kasim ayina kadar sure istemisti ve Kasim ayi geldiginde herkes takimi ve oyunu ezbere biliyordu, ki Kasim ayina gelene kadar da sacma sapan yenilgiler almamistik, namaglup gelmistik. Del Bosque olayini bobo acmis zaten, tekrarlamaya gerek yok. Tigana da birkac hafta icerisinde sablonu ve takimi belirlemisti, hatta antrenorlugunu sevmedigim E.Saglam bile belirlemisti. Bizde uzerinden 8 ay gecti ne ilk 11 belli, ne taktik, ne rotasyon, ne takimin oyun felsefesi, karman-corman birsey var. Sonucu falan gectim, hala ne oldugumuz veya ne olabilecegimiz belli degilken neyin sabri, sistemi yahu? Gecmiste yanlislar yaptik diye yine mi bile bile yanlista israr edelim?
Gürcan,
10 Hilbert 1 Quaresma'ya hala ok diyebiliyo musun ?
Özellikle seninle ilgili bunu merak ediyorum.
10 hilbert 1 quaresma eder mi diye bir yazı yazmadım.
birbirini anlayan, tamamlayan, ne yapacağını ezbere bilen 10 oyuncu yeteneksiz bile olsa, en azından nisbeten yeteneksiz bile olsa başarılı olabilir mi diye sordum.
cevabım da hilbert'in, quaresma'nın oynadığı oyunlara görüşmez. çünkü konu hilbert'in veya quaresma'nın yeteneği değil.
mesele bir futbol felsefesi.
yazımı okuduğundan bile emin değilim.
roberto hilbert sağ açık pozisyonunda 1 tam sezon oynayark takımının bundesliga şampiyonu olmasında pay sahibi oldu.
orada oynayan adam burada da oynar.
niye oynayamıyor?
çünkü orada 10 hilbert var. burada herkes ayrı adam.
sistem, düzen güzellemesidir yazım.
sistemiz oynayan 10 quaresma, sistemli oynayan 10 hilbertten daha küçüktür.
okursanız görürsünüz, orada quaresma / hilbert mukayesesinden öte, sistem - sistemsizlik mukayesesi yapılmıştır.
---
ama istediğin cevap o değilse, istediğin cevabı vereyim;
hilbert > quaresma
@gürcan
Abi ben zaten "Holosko Beşiktaştır" yazının içeriğini kendimce anladığımı düşünüyordum ve katılıyordum da...
Fakat sadece "X Beşiktaştır" lafının hiç ama hiç hoşuma gitmediğini söylüyorum. Sen X e ister Necip değerini ister Amokachi ister Kuntz değerini ver ben yine hoşlanmayacağım.Üçünü de çok sevdiğim halde...
Hilbert > Q7
Chatman > iverson
Ernst > alayı ulan!!
Semprebjk,
Link'teki haber Mehmet Ciftci'den alintilanmis, temkinli yaklasmakta fayda var.
Gule Gule Ibrahim Uzulmez...
(Sozlesmesi feshedilmis)
Beklenmeyen bir gelisme bu. Ayrintilari bekliyoruz...
Schuster gibi karaktersiz bir adam icin Ibrahim Uzulmez kovuldu. Yuru be Demiroren kim tutar seni.
Schuster'in mantalitesi değil de oyuncu seçimi ve maç içi müdahaleleri zayıf.
İsmail-Hilbert bekleri ile oynadığımızda acayip dominant bir takım oluyor. Gaziantep Belediye maçındaki 11 ve şablon idealdi ama ne olduysa 3 gün sonra şablonu (hücumcu bekler ve Ernst-Bobo tercihi) bozup takıma İbo ve Nobre'yi koydu!Nobre ile olmayacağını sağır sultan biliyor. İbo da aynı şekilde. Almeida da sanki Bobo'nun katkısını veremiyor. Kısaca Schuster'in oyuncu inatı var. Bu yüzden taktiğini de bozuyor.
İkinci olarak maça neredeyse etki etmiyor, bizler gibi maçı izliyor. Manisa kupa maçı ve İBB maçı buna nefis örnektir. Maç mı seçiyor ne yapıyor anlamadım.
İlk yarı kadro kötüydü, geçmişin kötü ruhları 2. yarıda kovuldu. E artık unu kavurup helva yapmak Schuster'in mahareti... Bunu yapamıyorsan Real Madrid'de de Beşiktaş'ta da hop kardeş derler adama! Hele hele ligi 6. bitirip, kupadan da elenip Avrupa'ya gidemezsen, İspanya'dan da Türkiye'den de odun sopasıyla kovalanırsın!
Schuster'den küfür yiyeceğimi bilmeme rağmen yine de "en büyük katkısı onun için Beşiktaş'a gelen oyunculardır" demeyi sürdürüyorum :)
Bir de tabii Porto ve Fenerbahçe deplasmanları ile içerideki Trabzon maçlarındaki gördüğümüz ışık.
Belki de Zico'nun Fenerbahçe'si gibi zor maçları iyi oynuyoruzdur? Sonuçta bu takım oynadığı "zor" maçlardan sadece içerideki Porto'yu kaybetti, diğerlerinden hep başı dik ayrıldı.
Kiev maçından sonra göreceğiz bu teori ne kadar doğru.
lucescu var ya, shaktar donetsk'te iki yıl üst üste şampiyon olduktan sonraki sene şampiyon yapamamış takımı, ama kovulmamış. bizde olsaydı başta ekşibeşiktaş blogu olmak üzere arkasına teneke bağlardık. sonra bi sezon daha şampiyon olmuş adam. sonra yine bir sezon daha şampiyon olamamış. bu durumda türkiye'de ne mi olurdu? bu durum bizde yaşanmazdı çünkü zaten kaptırdığı birinci şampiyonlukta kovmuştuk adamı. haa, arada kazandığı uefa kupasını da rüyamızda görürdük. real madrid taraftarı olsaydınız muhtemelen 5-0'lık barca hezimetinden sonra yarınız siktir çekmiştiniz morinho'ya.
yoo, valla kovdurmazdık demeyin, inanmam, bir yıl gs'yi şampiyon yapıp kovuldu, ertesi yıl beşiktaş'ı şampiyon yapmasına rağmen, karanlık bir çöküşün yaşandığı sezon yüzünden beşiktaş'tan da kovuldu. hatırlarız ahmet çakar'ların hıncal'ların adamın üstüne nasıl çullandığını, çoğunluğun nasıl sessiz kaldığını.
zulüm karşısında susan, dilsiz yılandır diye bir hadis mi vardı? türkiye'de taraftar profili budur arkadaşlar, futbol kültürü de ilk onbirdeki adamların ya da hocaların değişmesiyle başarılı olacağını sanmakla sınırlıdır.
futbol bir bilim değil, insan faktörünün % 99 seviyesinde etken olduğu hiçbir etkinlikte matematiksel başarı formülü yoktur. insan etkisini minimuma indirebileceğiniz organizasyonlarda ve sistemlerde yüksek olasılıkla etkinlik söz konusu olabilir. ama futbolda değil. bu durumda, uygulamak istediğiniz şeyi, eldeki elemanlarla denemeli, aksayanları değiştirmeli, değişiklikten sonra eğitime rağmen işe yaramayanları/uyum sağlayamayanları yine dışarı çıkarmalısınız. sosyal bilimlerin laboratuvarı maalesef gerçek zamanlıdır.
ligi altıncı da bitirseniz, fener inönü'de üzse de sizi, bağrınıza taş basıp bekleyeceksiniz. yok bilader, biz bu işi biliyoruz, schuster'i gönderelim, jessie ile bjk4ever bile çalıştırır böyle bir kadroyu diyorsanız, önce kovulan hocalardan sonra gelenler niye neredeyse benzer seviyede başarısız olmuşlar bir düşünün.
bundan önceki 9 hocanın da gönderilmesine karşı çıktım, schuster'in de gönderilmesine karşıyım.