içinizde dayı'nın manisadaki sonuçla ilgilendiğine dair bi düşüncesi olan var mı?

Ben bu dayının bu özelliğine bayılıyorum şahsen.

allah razı olsun ne diyeyim. mümkünse bu post sabitlensin ve en yüksekte dursun:)

burada kim ne istiyorsa sallasın dursun.

herşeyden önce şuna değinmek lazım. beşiktaş aylar içinde böylesine bir vizyon değişimi yaşadıysa, bunun en en büyük yapı taşlarından birisi shusterdir. teknik taktik açıdan eleştrilebilir; oyuncu tercihleri eleştirilebilir; basına karşı tutumu eleştirilebilir. ama ne olursa olsun saygı duyulmalı.

sağ sütuna bir schuster imajı ekledim, ona tıklayıp ulaşırsınız buraya.

forza schuster, inadına schuster

Schuster adamsa Beşiktaş'ı şampiyon yapsın :)

bir alex değil.

bence özel bi schuster başlığı açılması gerekli değildi.

her maçtan sonra schuster konuşulacaktır. doğal bu.

gırgıra kayıyor buradaki mesele ister istemez

beyler lütfen bu başlıkta ciddi olalım gürcan'ı üzmeyelim :)

şaka bir yana, maçlardan sonra elbet o maç özelinde konuşulur. ama genel olarak adamı tartışmak için burası iyidir bence bob. en azından schuster ile hiç ilgisi olmayan bir başlıkta konuşulmuş ve zamanla unutulmuş olmaz.

@marpione
iyi guzel de yorumun silinmesinin mantığı ne o zaman. bu mudur yani olay

zamanında forza beşiktaşa muhalif sesler çıkmıyor diyorduk burada da mı aynı mantık var

Beşiktaş Ulan!

Küfür eden, diğer yorumculara saldırganlık yapan, İnsanlara kişisel saldırıda bulunan, fikre değil, fikir sahibine odaklanan, kavga eden, diğer takımlar ve camialar hakkında bel altı yorumlar yapan ve amacı blogu sabote etmek olanlar kendilerine lütfen başka yer arasınlar.

Burası onun yeri değil.


yukardaki bu açıklamanın yerine gestapo kuralları geçerlidir yazın tam olsun.en azından samimi olur

@fabianernst yorumunu ben silmedim. Ben onun ironi oldugunu dusunmustum. Simdi sen muhalif olani susturuyorsunuz deyince ciddi oldugunu anladim. Eger ciddi yazdiysan o cumleyi zaten silen kisi de dogru yapmis.

olur olmaz yerlerde shuster tartışmasına tutuşuruz kimse susturamaz. burda ozel başlık açılmış, shuster adı geçmiyor :))

şuster'e neden dayı deniyor?

Bu hafta ligin en zor maçına çıkıyoruz hadi hayırlısı.

jezfes ligin ilk yarısını 14 puan geride bitirmek açık bir başarısızlıktı ama yiyemediler henüz. basın falan elbet saldıracaktır zaman zaman tiraj için. fakat yönetimin bu ilk devrede schuster'i zor durumda bırakacak veya da baskı altında hissedecek bir tavrı olmaması güzel. ben hala şoktayım bu sezonun yönetim performansı konusunda. ya kayakafa başkanı hiç bir işe karıştırmıyorlar ya da başkan bir yolunu bulup ayrı bir boyuta falan geçti.

benim net olarak iki senelik kredim var schuster için. bu sezon için beklentilerimi yazmıştım. önümüzdeki sezon şampiyonluğu beklerim. daha önemlisi bence bizim bu elimizdeki yaşlı takımla bu iki sene avrupa'da para kazanmamızı istiyorum. biz schuster'in ve serdal adalı'nın sayesinde epey iyi fiyatla aldık var olan adamları ama gerçek anlamda avrupa şampiyonluğu isteniyorsa daha çok kaliteli adama ihtiyacımız var. mutlaka finansal olarak güçlenmemiz lazım.

ben artık bir teknik direktörü minimum 2 sene takımda görmek istiyorum. hatta mümkünse planlamalar 4 senelik yapılsın. 4 sene dayanamayacak adamlar zaten yarım sezonda gider. schuster yarım sezonda gidecek bir adam değil, bunu artık bence eleştirenler de biliyor. bir planı var ve uyguluyor. tutar tutmaz onu zaman gösterecek ama en azından bariz bir planı var. gs denedi bunu beceremedi parası bittiği için. biz başaralım artık şu istikrar olayını. bu sene ve önümüzdeki sene hazırlanalım, 3. 4. sene hedef kovalayalım. buna mental olarak hazırlanalım. her sezon silbaştan takım + hoca olayından tiksindim artık.

@Tuco Salamanca

Besiktas taraftarinin sevdigi adama lakap takma huyu vardir. Bunun barasiyla-basarisizlikla alakasi yok. Karakter bizimle ortusurse veririz guzelinden bir lakap. Dayi da Uzulmez, Amaral, Recep ve digerleri neden lakap sahibiyse ayni nedenle DAYI'dir. Eger sorun "neden dayi?" ise, korkusu olmadigindan, geri adim atmamamasindan, sevmedigi herseye gideri oldugundandir derim kendi acimdan.

Daha iyi yardimci olmasi acisindan, http://www.forzabesiktas.com/img/schusterdayi.jpg

bir de ortaya sormak isterim. schuster'i beğenmeyen veya eleştirenler var, hep olacaktır. fakat adamın gitmesini istiyor musunuz mesela? yani yok bundan bir cacık olmaz yerine başkası gelsin diyen var mı? schuster bizi kötü bir yere götürüyor diyen var mı?

bence adamın değişmesini istemek farklı, kalsın ama başka türlü işler yapsın demek farklı. eleştirenler o çizginin ne tarafındalar?

dayı zaten amca gibi genel olarak türk milletinin schuster yaşlarında olan sevdikleri insanlara karşı kullandıkları bir hitap kelimesi. bana hep dayılar genç amcalar daha yaşlı olur gibi geliyor ama o benim uydurmam olabilir.

Schusteri en çok eleştiren bjkever bile gitmesini istemiyor o tarafta sıkıntı yok ama ben şahsen tayfuru türkiyeye adapte olmak açısından aktif kullanmasını beklerdim veya kendisi büyük küçük takım demeden izleyip öğrenmesini ister-dim-im.


Ama bazen yorumlar sidik yarışına dönndüğü için yorumun içeriğine bakılmadan schusterci veya değil diye algılanıyor,işte orda sıkıntı var. :)

Ben Schuster'e karsi notrum, hatta kendisinin iplemez/sarkastik halini kendime yakin buluyorum, o yuzden sevdigimi de soyleyebiliriz.

Kendisinin teknik direktorlugu hakkinda elimde yeterince bilgi seti yok, o yuzden yorum yapamam. Besiktas'in bu senesi -her ne kadar oyle yansitilmasa da- gecmis hatalardan arinma senesi, eger buradan bir basari cikarsa da kendisini tebrik etmek gerekir.

Sunu diyebilirim ama elestiri olarak: Oyuna mudahalelerini bazen oldukca gec yapiyor.

Onun haricinde kendisinden memnunum. Alman olup da Ispanyolca konusmasi bile bizim milliyetcilerin kodunu bozacagi icin iyidir :)

Gitmesini ben de istemiyorum, en azindan sezon sonuna kadar gormek ve beklemek lazim, o zaman yonetim degerlendirme yapar, biz de taraftar olarak fikrimizi belirtiriz orda burda.
Sadece Schuster'i deyim yerindeyse tanrilastiran mantik bana ters geliyor o kadar.....

bjk4ever o tanrılaştırma dediğini futbolcular için de yapıyoruz. taraftarlığın doğasında olan bir şey. genel bir abartma huyumuz var o kesin.

Peki ben de sorular sorayim size,

2. senesinde 11.,3. senesinde 13.,4. senesinde 6. olan, sampiyonlugu 6. senesinde kazanan Alex Ferguson'u insanlar yada taraftarlar da tanrilastiriyorlar mi?
Ayni Ferguson gibi ortaya bir futbol fikri koyan Wenger'e yapilanlarda mi tanrilastirmak?

Besiktas 100 yillik tarihinde en basarili yillarini kimin hocaligi zamaninda gecirdi? Hocaya verilen yetkiler nelerdi? Nasil ve neden arkasinda duruldu? Kac yillik sampiyonsuzlugun arkasindan ust uste basarilar nasil geldi?

Tanrilastirma felan diye bir olay yok arkadasim. Bu tamamen uydurma. Besiktas taraftari istedigi hocayi buldu. Sonuctan bagimsiz, ortaya konulan futbol fikri degismesin takim bu dogrultuda gitsin istiyor hemen herkes.

Schuster dusmani da nerde devreye giriyor soyleyeyim.. Insanlar, camiaya yapilan haksizliklarin uzerine bir de sizin "tanrilastirma" yaftalamaniza ve diger sacmalamalara dayanamiyor artik..

"En azindan sezon sonuna kadar gormek ve beklemek lazim" sozu beni geriyor arkadasim. Bu kadar net. Her sene hocami degistirecegiz ya. 3 senede sampiyon olmasak, 5 senede olmasak kalsin Schuster Dayi; yeter ki dogrularindan vazgecmesin.

Arkadasim bahsettigin adamlar Wenger ve Ferguson, ayni klise ornekleri vermekten bikmadiniz bir turlu. Bende bir yerde 2-3 yil calismis ama birsey becerememis antrenorler de sayabilirim, boyle mantik mi olur?
Istikrar sarttir, onemlidir, ama dogru hocayla, bu takima katkisi olan, isini iyi yapan hocayla.
Nasil sen oyuncuya belirli bir mudetten sonra dayanamiyorsun gonderiyorsan, hocanin da hicbir farki yok. Acaba birimiz dedi mi Fink geleli daha 1 sene oldu, Fernandesi falan almayalim, Fink oynasin, istikrar olur, bak Arsenal Songu Diabyi 3-4 sene takimda tuttu nasil oynuyorlar diye?
Illa Arsenali ornek vereceksen, onlarin taraftari da 4 sene sonranin kombinesini aliyor, Quaresmanin olmadigi bir macta satilan bilet sayisi 10-15 bin dusmuyor mesela, bunlari da ornek verin o zaman.
Tutturmussunuz Ferguson Wenger gidiyor boyle. Orasi Ingiltere, burasi Turkiye. Orasi heryerde duzen olan Avrupa, burasi Turkiye. Sapla samani ayirin lutfen.

Tanrılaştırmak'tan ne kastediyosun anlamadım. Taraftar şu zamana kadar sadece yapması gerekeni yaptı schuster konusunda. o da medyadan ve kendini futbol alimi sananlardan korumaktı.

Pekala, sen bana kendi orneklerini ver, ben sana kendi orneklerimi.

Ferguson ve Wenger takimlarina ilk geldiklerine bu isimlere sahipler miydi ? Yani takimlar sadece hocanin adi icin mi guvendi onlara ? Yoksa guvenmenin basari getirecegini bildikleri icin mi ?

Paul La Guen'i bilirsin.. Ona da bir kulp bulalim hadi.Hocanin baska hangi takimda ne basarisi var? Kovulmaktan bahsedilirken senelerce sova cikardi takimi. Ama dogru, orasi Fransa burasi Turkiye. Milne 6 sene calisirken burasi baska Turkiye idi tabi... Tabi tabi.

Ben sana direk Besiktas'in kendi gecmisindeki ornegi veriyorum arkadasim. Madem digerlerinde sapla samani karistirdim; hadi buyur ayikla pirincin tasinida su Milne donemini anlat bize.

Zaten biz hoca Fink'i, Adem Dursun'u, Tabata'yi almadigi icin seviyoruz. Hoca kadroda dusunmedigi adamlari elemeyi biliyor. Takima sinif atlatacak oyuncularimiz geliyor. Gencler onlarin yanina monte ediliyor. Hocanin oyunculara ikili oynadigi veya haksizlik yaptigi yalanini bizzat Zapo'nun roportajiyla da curuturuz.

Madem istikrar sart, dogru hocayla olmasi lazim. Benim Schuster'in dogru hoca oldugunu belirtirken tezlerim hazir. Senin olmadigindan suphelenmek icin nedenlerin ne? Fink'i yeterince kullanmaya calismamasi mi ? 2 on libero oynatmamasi mi ? Yoksa "Quaresma,Simao,Almeida,Guti ile bende kolayca sampiyon yaparim bu takimi kolaysa Holosko-Tabatayla basarsaydi" tezi mi girecek isin icine?

Paul LE Guen demek istedin sanirim, o klise de gelmis oldu boylece.:)
Keske biraz daha arastirsaydin, cunku Le Guen'den evvel zaten o Lyon'un temelleri atilmisti, Le Guen'den sonra da basarilar devam etti (son 2 sene haric). Kaldi ki Le Guen'in PSG macerasini da biliyoruz, kendisine zaman ve maddi guc verilmesine ragmen oldukca basarisiz oldu.

Sen tezlerini toparlayabilirsin, benim de hem pozitif hem negatif dusuncelerim var antrenorle ilgili. Ikisini de ortaya koyuyorum, bu adamin yaptigi herseyi kusursuz ve 100% dogru olarak algilamiyorum. Ilerleyen haftalarda ve son olarak sezon sonunda zaten degerlendirme yapilacak, o zaman gorecegiz zaten.

Bunu da 40x yazdim, hala yazmaya devam edecegim. Oyuncular Schuster'in sari biyigina gelmiyor buraya, Quaresma kapi gibi senelik 3.5 milyon euro aliyor, Simao yarim senelik 2.5 milyon euro aliyor, H.Almeida da son gune kadar R.Madrid'i bekledi. Elbette Schuster'in de bir etkisi olmustur, ozellikle Guti'de, ama bu olayi bu kadar abartmanin anlami yok. Iverson'i getirmek icin de Phil Jackson ile anlasmadik, Burak Biyiktay ve biraz para yetti.

yıllar sonra nobre-aurelio çift çn liberosunu gördü adam yahu :)) daha futbol bilgisi var mı

Schuster'in transferde rolü olmamasına tam olarak katılmıyorum. Iverson olayı ayrı tabii (ki o bile sadece "para" için geldi denemez, Çin'den gelen teklif daha çok para içeriyordu) ama yanlış hatırlamıyorsam Quaresma Denizli varken gelmiyordu bize neredeyse, Denizli yerine Schuster'in geleceği kesinleşince de sözleşme imzaladı. Ayrılması kesinleşmeden önce Denizli'nin getirebildiği adam Hilbert iken (tamam görev adamı, tamam ciğerli, tamam iyi kademe yapıyor) Schuster'in cebinden çıkan adam Guti -ve neredeyse Raul- oldu.

Fenerbahçe'nin de parası var ama Quaresma-Simao-Almeida-Guti getiremiyor başında Aykut varken, keza bir sene önce Rijkaard ile kod yazmış FM'ciye dönen Galatasaray da Romanya'nın dışına çıkamıyor bile. Rijkaard varken 5 milyon EUR'a Baros'u getiren Galatasaray şimdi Stancu-Culio vs. ile yetinmek zorunda çünkü başında Hagi var.

Kendimi Schusterci veya Schuster düşmanı olarak nitelemem kesinlikle ama transfer başarısında Adalı'nın yanında Schuster'in varlığı da çok önemli bence.

marpione
orada ironinin kralı yapılıyordu tabi ki de ...muhaliflikden kastımı epey yanlış anlamışsın.ben kalkıp direk bu blogun yazarının tutumunu eleştirdim.bunun anlaşılamayacak neyi var hala hayret ediyorum doğrusu.blog yazarlarını fikirlerine muhalif olup bunu onların diliyle atıf da bulunulması ile ilgili bir yorumun silinmesine iyi olmuş iyiki silinmiş diyorsanız zaten diyecek bir şey yok.gestapo dan kasıt eleştiriye tahammulsuzluktu...

@BJK4EVER

1. Topcular "Schuster'in gelmemizde buyuk payi var." derken, biz adamlarin kendisinden daha iyi biliyoruz diyelim hadi.. Benim zaten soylemek istedigim de bu degil. Schuster doneminde transferlerde gidenler-gelenler hep hocanin pozisif hanesine yazildi. Bundan onceki son 20 seneye bak, Luce doneminde bile bundan daha dogru kadro planlamasi yapilamamisti. Isin maddi boyutu yonetimin gecmis sezonlarindaki hatalarinin bedelidir, Schuster orasina karismaz.

2.Ferguson-Wenger ozel hocalardi o ornekleri begenmedik, Le Guen sonrasinda basarisiz oldu dedik. Yahu zaten benim demek istedigim o. Hocaya dogru ortam yaratilir ve arkasinda durulursa basari gelir diyorum. Yoksa ayni hoca baska klupte basarisiz olabilir, bu basarisizlik hocanin yetersiz oldugu anlamina gelmez.

3. Gordon Milne konusuna hic girmedik. Iverson daha alakali bizim konumuzla cunku.

4. Halen "Schuster'in dogru hoca olmadigina dair suphelenmeliyiz" in nedenlerini bekliyorum. Bakin, Schuster neden dogru hoca degildir demiyorum. Suphelenmek icin nedenleri duymak istiyorum. Harf yanlisini bulmaktan daha iyisini yapabiliriz sanki. Savundugunuz konudaki tezlerinizi, fikirlerinizi merak ediyorum yahu. Hocadan uzun bir yola cikmaya karar verip-vermemek icin hangi konularda suphelenmeliyiz ?

@fabianernst

evet ben ironiyi doğru, muhalifliği yanlış anlamışım. kimi kasdettiğini de bilmiyorum. anladığım kadarıyla yazarlardan birine gıcıklık yapmak arzusundasın. o cevap verirse onla devam edersiniz. ben silmediğim halde beni suçladığın veya hesabını bana sorduğun için istem dışı dahil oldum zaten.

bjk4ever, son 10 sene boyunca bizim takımı yöneten teknik direktörler arasında "schuster'den daha iyidir" diyebileceğin kimler var?

bir de daha iyi anlamak adına soruyorum, senin hayal ettiğin teknik yönetimi yapan adamlar kimler dünya çapında?

''anladığım kadarıyla yazarlardan birine gıcıklık yapmak arzusundasın''
epey açıklayıcı oldu bu aslında

Schuster'i sevmemin çok nedeni var ancak olay benim icin 2 noktada başlayıp bitiyor:

1) Herseyden önce güzel futbol oynatma arzusunda olduğunu ilk günden belirtti ve bütün sakatlıklara ve muhalif seslere rağmen bir kere bile bu hedefinden geri adım atmadı. Sonuc olarak takımın güzel futbol oynayamadigi maclar oldu ancak Schuster'in "topu tutan, atak yapan, gol yememeye değil gol atma hedefine kilitli" olarak tanimlanabilinecek futbol anlayışından asla kopmadı takım. Bunu ben kişisel futbol felsefesi ötesinde seyirciye karsı hissettiği bir sorumluluk olarak da algılıyorum ve müthiş takdir ediyorum.

2) Sadece futbolda değil, bütün takım sporlarında takımı yöneten kisinin birinci ve en önemli gorevi elinde varolan kadronun üretimini en üst noktaya cikartmaktir. Burada 4-3-3'ler, 4-2-4'ler, sonsuz ön libero/lar tartismalarında bir gercegi unutuyoruz. Schuster her maca disiplinli, kazanma istegi yüksek olan bir 11 cikarabilme başarısını gösterdi. Ne kadro zenginliği ne de akıllara zarar sakatlıklar bu durumu değiştirebildi. Takıma uymadığına inandığı oyuncuları "kanserlesmelerine" izin vermeden göndermek az is değildir. Dünya yıldızlarıyla dünkü cocukları ayni takımda aile havasında birarada tutabilmek de her yiğidin harcı değildir. Beşiktaş'ın yakın tarihinde olmadıgı sayıda genc oyuncunun takıma monte edilmesi, kadroda olan her oyuncunun takıma faydalı olabileceğine inandirilmasi, radikal bir sekilde kabuk değiştiren bir kulubün takım kimyası acısından bu kadar az sancı yasaması, takım idaresi acısından bence bir başyapıttır. Evet, başyapıt dedim, farkındayım.

En son söyleyeceğimi en başta söyleyeyim, Galatasaray taraftarıyım.

Schuster'in gerek oynattığı oyunu, gerekse taktik anlayışını tartışmak yersiz. Beşiktaş'ın oynadığı/oynamaya çalıştığı oyun dünyanın en büyük takımlarının oynamak istediği, bir çoğunun da dişli rakiplere karşı oynayamadığı bir oyun tarzı.

Bir çok gazetede ve özellikle Beşiktaş bloglarında okuyorum, insanlar takımın pozisyon vermesinden şikayetçiydi bir kaç hafta öncesine kadar, yahu kardeşim, Beşiktaş pozisyonu Schuster'in taktiksel kurgusundan dolayı vermiyor ki, takımdaki savunma - hücum oyuncuları arasındaki kalite farkından veriyor. Bu arkadaşlar oturup bi El Classico izlesin de bir takım değil iki takım birden aynı 30 metrede nasıl oynarmış görsün.

Biz Rijkaard'ın değerini bilemedik, biraz da onun yumuşak başlılığından futbolcular dağıldı. Ama Schuster'in ne olursa olsun Fatih Tekke'yi oynatmayıp hem medyaya hem yönetime gideri yapması bile bu adamı sevmeniz için çok büyük bir sebep. Rijkaard'ın kaybetmeye başladığı an 4-3-3'den taviz vermeye başlamasıydı - ki bu da medya baskısıyla geldi - Schuster bu baskıyı handle edebilecek bir adam.

Kıymetini bilin arkadaşlar, ilk 2-3 mağlubiyette ipini çekmeyin.

"Ein Spieler, der Angst hat, taugt sowieso nichts." Bernd Schuster

Yani, "Korkulari olan bir oyuncu hicbir ise yaramaz". Bu adamin felsefesinde korkuya yer yok...

@Forza
1 Herhalde oyuncular oyle diyecek. Taraftarini duyduk, muhtesem karsilandik, buyuk bir camiaya geldik vs, normal. Kalkip bana senelik 3.75 milyon euro verebilecek tek kulup oldugu icin geldim diyecek hali yok. Guti icin baska ciddi teklifler varmiydi? Bildigim kadariyla sadece Blackburn ve Olympiakos. Peki Quaresma? Ona da yoktu bildigim kadariyla. Schuster'in payi elbette vardir, inkar edilemez, ama o begenmedigimiz FB Daum varken Anelka, Appiahi, Lorant varken Ortegayi, A.Kocaman varken Niang ve Yobo'yu getirdi. F.Terim varken de Popescu Hagi Taffarel geldim, Lucescu varken de Jardel geldi.

2 Orada ayriliyoruz iste. Bence buradaki ortam buna musait degil. Kim ne derse desin bu kulubun maddi durumu belli, taraftarin katkisi belli, medyanin yarattigi baski belli, herseyden evvel spor kulturumuz belli. Ingiltere'yi gostermeler guzel, ama bizden kat kat ileride olan Ispanya, Italya bile ona yaklasamiyorsa bizim o sekilde yonetilebilecegimize inanmak en hafif tabirle iyimserlik. Simdilik herkes Schuster'in arkasinda duruyor gibi, evimizdeki derbilerden 2 yenilgi alalim, Kiev'e elenelim gorurum o zaman.

4 Bunu defalarca konustuk, soyledik, ama kisa bir sekilde toparlayim.
Birincisi bazi konusmalari rahatsiz edici cinsten, haklilik payi kesin olsa da.
Ikincisi, kisitli kadrodan maksimum verim alamiyor, ki bence antrenor farki burada ortaya cikiyor. Ilk yaridaki tablo belli, Q7 ve Guti'nin olmadigi maclarda performansimiz belli. Ki M.Denizli doneminde oyle bir kadroyla cifte kupa almistik, gecen sene 8-9 maclik galibiyet serisi yakalamistik.
Ucuncusu, rakipleri seyrettigine ve ona gore dusunceler kurduguna inanmiyorum (bazi istisnalar haric), bu konuyu IBB macinda gorecegiz, onlem alirsa da helal olsun derim.
Dorduncusu, bazi hatali oyuncu tercihleri var. Sezon basinda 6-7 mac Erhan'i izlemek zorunda kaldik, Cenk yerine Hakan tercihi sirf bize 6-7 puana maloldu, bazi maclarda Bobo yerine Nobre tercihi keza oyle. Ama bu konuda son haftalarda buyuk ilerleme var onu soylemek zorundayim.

Bu konulari onumuzdeki haftalarda gorecegiz, 2. yari tam bir test olacak. Eger ki dogrulari yaparsa, ki bu illa sampiyon olmak veya kupayi almak demek degil, o zaman kimse bir laf edemez Schuster'e. Yanlislari yaparsa da zaten gidicidir bence.

@marpione
Turkiye'de diye soruyorsan, benim bizde begendigim antrenorler Daum, Tigana, M.Denizli idi, begenmedigim ise E.Saglam ve R.Calimbay. Daha da geriye gidersek R.Kara'yi begenirdim, Scala iyi bir yonetim gosterdi, Briegel'i tartismayalim bence.

Ben bizim taraftarı bazen anlamakta güçlük çekiyorum, eski taraftarımız bu kadar maymun iştahlı ve şımarık değildi, del solarlar ,nartallolar , erkanlar, ermanlar..... daha sayamayacağım onlarca kişi bu takıma emek verdi, biz desteğimizi kesmedik,dünya yıldızları varken de desteğimizi eksiltmemiz söz konusu olamaz. Beşiktaşın şuan ayakta kalabilmesinin tek sebebi kapalı tribündür, kapalı tribünün zekası bu kulübü onca yapılan hatalara rağmen ayakta tutmayı başarmıştır. Beşiktaş Beşiktaş olduğu için sevilir, biz sahada emeğinin terini ortaya koydukları için severiz Beşiktaşı, kazanırız kaybederiz sorun olmaz.
Uzun yıllar sonra İspanyadan adamın teki gelmiş demişki, ben zaten mücadele eden kadroya kalite ve daha ofansive bir anlayışla devam edeceğim. Beşiktaş taraftarı bu felsefeyi elinin tersiyle itemez, ederse kendisine ihanet eder.
Her maçta bilmemkaç tane pozisyon veriyormuş , falan filan. Kardeşim Beşiktaş takımı geçen senelerde 5 maçta toplam bulduğu pozisyonu tek maçta buluyor. Biraz olaylara geniş çerçeveden ve Beşiktaş felsefesiyle bakın.sonuç olarak;
Kapalı tribün mutlu ve Schusterin arkasında, gerisi teferruattır.

Su sozlerinden sonra benim tartisacaklarim bitti. Insan cevabi olmadigi konuyu konusmak istemez. Israrla Gordon Milne doneminine soz soylememeni anliyorum artik.

--Topcular yalanci tabi oyle diyecekler, inandiniz mi ya la? Guti dedigin adam ne zaman dogru konusmus. Hem ben tum gazeteleri okuyorum, Guti'yi kim istedi ki tabi bize gelecek.--

Burdaki durum musait degil.(inatla Gordon Milne diyorum birilerinin akli alana kadar)Biz de sacma sapan yazan-cizen basina uyalim hoca sepetleyelim. Nasilsa burdaki durum musait degil. Burdaki durum musait degil. Degil iste burdaki durum musait.
Hadi canim ordan.

Hocanin konusmasi kime ne kadar batiyorsa, 2 kati batsin kardesim. Cok da umurumuzda...
Kisitli kadrolardan cok cektik yillarca, o kadrolardan kurtulmak bile heyecan verdi tribune. Bunu da mi anlamadiniz?

Oyle 1,2 sonra 4 e ziplamak olmaz arkadas. Bunu saygisizlik sayarim. 3 posttur bir soru sorduk hic mi edemedin 2 kelam? ve hala burasi farkli deyip durdun..

Schuster Dayi kalsin o koltukta kac sene kalacaksa. Futbolun ne oldugunu ogretsin herkese. Sergen beyi sustursun once, kendine inanmayan Besiktaslilari da alkislattirsin oynanan topa.

Bu camianin nefesi tribundur. Tribun yillar sonra oynanan topu sevdi nesesini buldu, golge etmesin kimse baska ihsan istemez.

tribün mustafa denizli'ye de, ertuğrul'a da, tigana'ya da destek vermişti.

destek vermediği teknik direktör hatırlamıyorum.

Hacı atladığın bir mevuz var.O zamanlar suçlu belliydi :)

Diatta-Schildenfeld-Higuain'i alan bir yönetimdi o :)

Gordon Milne donemiyle ilgili ne dememi bekliyorsun ki?
O donemi aktif olarak saglikli bir bicimde takip edemedim yasim geregi, ancak verilere baktigimiz zaman ilk sene 2. olmus ve Basbakanlik kupasini kazanmis, 2. senesinde yine 2. olup hem Turkiye kupasini hem basbakanlik kupasini kazanmis bir takim var, demek ki bir isik verilmis.
Ayrica hala ayni klise ornekleri vermekten bikmadiniz. Daum 3. yilinda Turkiye'de H.Kabze'li GS'yi gecemedi mesela, ustune koyamadi ya FB? BJK Ertugrul Saglam doneminde 2. senesinde gidip Metalist'e elenmedi mi, facia transferler yapmadi mi yine? Hani istikrar? 3-5 ornek tutturmussunuz hep ayni orneklerden gidiyorsunuz. Istikrara bende varim, dogru antrenoru bulursak 10 sene kalsin, ama o dogru antrenor oldugunu hissettirsin, isigi versin ki ben buna inanayim.

schuster önüne 5 sene kontrat konulduğunda imzalar mı imzalamaz mı?

bence imzalamaz.

adam zaten hiçbir yerde uzun vadeli çalışmamış ki.

rijkaard deniyor. başarısız oldu ve gitti.

başarılı olsa yine gidecekti. 5 sene mi kalacaktı galatasarayda?

quaresma mesela. 5 sene sonra burada olmayacak.

başarılı olsa da olmayacak, olmasa da olmayacak. birinde kendi gidecek, birinde sen göndereceksin.

o yüzden quaresmalar üzerine değil, ersanlar üzerine sistem inşa edersin. quaresmalar da tamamlayıcı unsur olurlar.

teknik direktör meselesine dönersek.

bu adam türkiye'de uzun vadeli kalmak istiyor mu?

buna kendi cevap vermeli.

istiyor ise, herkes arkasında olur.

lakin ben istediğini düşünmüyorum.

1-2 sene içinde almanyadaki köyüne dönmek isteyecektir.

hep öyle oldu.

o zaman istikrar falan da köyüne dönmüş oluyor...


teknik direktörün gelişi ile gidişi arasında fark var.

rijkaard'ı medya falan göndermedi.

tribün gönderdi.

ki o tribün güya rijkaard'ın arkasındaydı.

saha sonuçları gelmezse gidersin. bu oyunun kuralı bu.

schuster bitanemiz, kiymetlimiz. gayet vizyonu genis, son derece basarili bi adam. sene sonunda lig sampiyonu olsak da basarili, olmasak da basarili.

Lucky 8'in dediklerinin altina imza atiyorum muhur basiyorum. aynen.

Lucky 8 rulez! bu posta noktayı koymuş yeni bir tane açın tekrar başlayalım.

http://spor.milliyet.com.tr/schuster-in-ilk-turkce-kelimesi-guldurdu/spor/spordetay/29.01.2011/1345753/default.htm

İBB maçından sonra ilk ben eleştireyim, oyuna müdahalesi eksik...

http://www.ntvmsnbc.com/id/25173300/

@bw1903

Adam Ispanya'dan hoca getiriyor, begenmiyorsunuz yahu. Bak Quaresma, Simao, Guti, hepsi onun yuzunden geldiler. Bak, bizde asgari ucrete oynuyorlar, sadece Schuster babalarinin kollarinda olmak yetiyor onlara. Adam antrenor degil menajer mubarek, iyi oyuncular geliyor diye tutuluyor, Allah akil fikir versin....

İBB maçında tam oyuna kritik müdahaleler yapmasını beklerken onun hakemlerle dalaşmaya tutuşup oyundan kopması tam bir sorumsuzluk örneğiydi. belki inönü de yapsa işe yarayabilirdi tribünleri gaza getirme adına ama olimpiyatta safi ziyan oldu. gerçi ben bunlar olmasa bile değişiklikleri geç yapacağını düşünüyorum. guti "beni değiştir" demeden guti'yi çıkartmama gibi bir durumu var beni sinirlendiren.

Onca olay arasinda bahsettigin olay en masumuydu bence. Hatta simdi saglam bir ceza gelirse bizim icin avantaj bile olur.

Hadi canim sen de...

"Maçın başından itibaren çok pasif bir takıma karşı mücadele ettik. Bizim hatalarımızı bekleyen bir rakibimiz vardı. İlk yirmi beş dakika sahaya ağırlığımızı koyduk. Onlar bizim hatalarımızı bekleyerek oynamaya çalıştılar. Daha sonrasında ise gelişen olaylar var ve mağlup olduk"

dayı böyle demiş. valla adamlar harbiden büyük ayıp ettiler. hem pasif oyna, hem hataları bekle. karşında koskoca şuster dayı var. hata bekledikleri yetmiyor gibi, bir de hataları değerlendirdi adamlar. cenk topu elinden kaçırdı diye hemen gol mü atmanız lazım? 60'lı yılların acımasız anlayışıdır bu, dayının kıymeti bilinmiyor, adam harcanıyor burda. halbuki şu rakipler olmasa, adam ne güzel şampiyon yapacaktı bizi. hep bu kaka rakipler yüzünden :/

oynadığı oyun yüzünden rakibe kızan anlayışla benim de problemim var.

rakip 11 kişi oynadığı sürece, rakip öyle yaptı böyle yaptının mazereti olamaz.

bunu ilk kez yapmıyor. bu adamın zihniyeti bu ve bu yaştan sonra değişecek değil ama olsun belki rakipler değişir.

http://www.sabah.com.tr/Yazarlar/cakar/2011/02/02/sen_kimsin_schuster_49741324057

söyleyecek laf bulamıyorum. işin saçma yanı, söyledikleri doğru, başka biri adam gibi ifade etse hak verirdim. fakat a.ç. öyle bir kafayla yazmış ki yazıyı nefret ettim bir kez daha.

aldığı 3 maç cezayı tartışan yok ?

evet 4 olmalıydı