14 Ocak 2011 Cuma
Michael Fink Üzerine
Bernd Schuster'in Manisa maçı 11'ine baktığınızda dikkat çeken bir detay görüyordunuz. Takımın dinamosu Fabian Ernst'in yedek oluşu... Zaten Schuster de maçtan sonra açıklamasında Ernst'in yedek kulübesinde oluşunun kendisini nasıl keyiflendirdiğinden bahsetti. Ernst - Schuster ilişkisi yer yer Ancelotti - Kaka Leite ilişkisine yakınsıyor. Bir çok futbol adamı Kaka'nın posasının Madrid'e gönderildiğinden bahseder...
Şüphesiz yedek kulübesinde de böyle bir kalitenin oturması bir teknik direktör için büyük bir kazanç. Gerçi Ernst'in yerine oynayan Aurelio ve Guti yeni transfer edilmiş değiller ama olsun...
Bu şartlar altında Fink'in Beşiktaş'ın 2010-2011 sezonunda ne kadar efektif kullanıldığını sorgulamamız gerekiyor. Eğer Ernst'i yedek kulübesinde oturtamayacak kadar dar bir rotasyona sahipseniz, bu demeçten alınması gereken ilk isim Ernst'in yedeği olan Michael Fink olur.
Fink 2010-2011 sezonunun ilk yarısında toplam 8 maçta forma giymiş. Bu 8 maçın iki tanesinde 90. dakikada zaman geçirmek adına oyuna alınmış. O maçları hariç bırakırsak, Fink sezonun ilk yarısında ortalama ayda bir forma giyme şansı bulmuş.
Sorulması gereken soru şu; Michael Fink gerçekten bu kalitenin oyuncusu mu? Fabian Ernst yorgun veya sakatsa Fink'i oynatmak için çok düşünür müsünüz? Fink Beşiktaş'ta gerçekten bir teknik direktörün oynatmaktan imtina edeceği bir performans göstermiş midir?
Cevapları esasında çok açık. Fink Türkiye standartlarında oynatmak için elin korkak alıştırılacağı bir oyuncu değil. Geçmiş dönemde Fabian Ernst'in de önüne çıkan performansları İnönü Stadyumu'nun çimlerine işlenmiştir.Tanımadığımız, bilmediğimiz bir oyuncu olsa yeriz de, Fink öyle değil.
Durum bu iken, Fink'i gönderip Fernandes'i almak -hiç şüphesiz kalite yatırımıdır - ancak kadro derinliğine katkı sağlamaz. Fink'i her kadronun, her maçın bir parçası olarak konumlandırmak dururken, kadronun 10. yabancısı yapıp aydan aya faydalanmak Schuster'in eksi hanesine yazılır. Ernst'i posası çıkana kadar oynatmak gibi...
Şüphesiz yedek kulübesinde de böyle bir kalitenin oturması bir teknik direktör için büyük bir kazanç. Gerçi Ernst'in yerine oynayan Aurelio ve Guti yeni transfer edilmiş değiller ama olsun...
Bu şartlar altında Fink'in Beşiktaş'ın 2010-2011 sezonunda ne kadar efektif kullanıldığını sorgulamamız gerekiyor. Eğer Ernst'i yedek kulübesinde oturtamayacak kadar dar bir rotasyona sahipseniz, bu demeçten alınması gereken ilk isim Ernst'in yedeği olan Michael Fink olur.
Fink 2010-2011 sezonunun ilk yarısında toplam 8 maçta forma giymiş. Bu 8 maçın iki tanesinde 90. dakikada zaman geçirmek adına oyuna alınmış. O maçları hariç bırakırsak, Fink sezonun ilk yarısında ortalama ayda bir forma giyme şansı bulmuş.
Sorulması gereken soru şu; Michael Fink gerçekten bu kalitenin oyuncusu mu? Fabian Ernst yorgun veya sakatsa Fink'i oynatmak için çok düşünür müsünüz? Fink Beşiktaş'ta gerçekten bir teknik direktörün oynatmaktan imtina edeceği bir performans göstermiş midir?
Cevapları esasında çok açık. Fink Türkiye standartlarında oynatmak için elin korkak alıştırılacağı bir oyuncu değil. Geçmiş dönemde Fabian Ernst'in de önüne çıkan performansları İnönü Stadyumu'nun çimlerine işlenmiştir.Tanımadığımız, bilmediğimiz bir oyuncu olsa yeriz de, Fink öyle değil.
Durum bu iken, Fink'i gönderip Fernandes'i almak -hiç şüphesiz kalite yatırımıdır - ancak kadro derinliğine katkı sağlamaz. Fink'i her kadronun, her maçın bir parçası olarak konumlandırmak dururken, kadronun 10. yabancısı yapıp aydan aya faydalanmak Schuster'in eksi hanesine yazılır. Ernst'i posası çıkana kadar oynatmak gibi...
Etiketler:Fabian Ernst,Gürcan Ulusoy,Michael Fink
Kaydol:
Kayıt Yorumları
(Atom)
Ara
-
DERBİ POZİSYON ANALİZLERİ - 1- 0:24 saniye! Gatasaray'ın ilk etkili atağı. Burada en büyük hata *Jailson'un partneri Serdar Aziz'e gereksiz yakınlığı oldu.* Seri burada muhteşem bi...4 yıl önce
-
Feda, Sefa, Farklı Olsun bu Defa - Beşiktaş'ın son dönemini iki ana çizgi olarak ikiye ayırmak mümkün. 1- Yıldırım Demirören dönemi 2- Fikret Orman dönemi. Ben Yıldırım Demirören dönemini te...5 yıl önce
-
Bir Sağ Bek, Üç Mevki: Aaron Wan-Bissaka - Premier Lig geçtiğimiz hafta başladı. Hem takım hem de oyuncu bazında her sezon yeni bir hikaye demek. Galiba geçtiğimiz sezon hiç de fena bir görüntü verm...6 yıl önce
-
Duhuliye - Duhuliye'den 5 ay önce haberim oldu. O da bu fotoğraf sayesinde. Bunca zamandır nasıl hiç duymamışım derken, etrafımdaki çoğu Beşiktaşlının da bilmediğ...7 yıl önce
-
Euroleague bwin Mart 2015 MVP Nemanja Bjelica Röportajı - Fenerbahçe Ülker dokuz maçlık bir galibiyet serisi yakalamış durumda ve 2008-2009 sezonundan bu yana ilk kez Euroleague 'playoff'larına katılma hakkını ...9 yıl önce
-
Önce krampon, sonra performans - Her çocuk gibi sokaklarda başlayan futbol maceramız, bazı çocukların yaptığı gibi benim de toprak sahada devam etmişti. Sonrası okul, iş, hayat mücadele...9 yıl önce
-
NBA: Bir Ayın Ardından... (Part 1) - Her ne kadar başlığımızda bir aylık zaman dilimini ele aldıysak gerek tembellik, gerek iş güç yüzünden yazının paylaşılması, gerekli güncellemeler yapıldık...10 yıl önce
-
Manchester United - Burnley maçı - Manchester'ın ligin yeni takımı Burnley deplasmanında galibiyet alması bekleniyordu ama yine olmadı. Geride kalan 3 haftada takım henüz galibiyet görem...10 yıl önce
-
Bu Sefer Bahanem Var - Yine ihmal ettim blogu ama bu sefer sağlam bahanem var. Son 9 senedeki ikinci kıtalar arası taşınma olayına kalkıştım. Bilenler bilir, son 9 senedir Avus...10 yıl önce
-
Babylon Dergisi Röportajı - http://www.aliece.com/2013/11/babylon-dergi-ali-ece-roportaji/#more-189511 yıl önce
-
Arsenal Kendine İnanıyor - Arsene Wenger'in sözleriyle, *"İyi bir rakibe karşı alınmış tatmin edici galibiyet." *Arsenal hafta sonu Liverpool'u oyun dışı bırakarak, bölüm bölüm saha...11 yıl önce
-
Hiç Unutmadığım... - 17 sene önce bugün tek bir imzanın milyonlarca insanı bu kadar etkileyebileceğini tahmin edemezsiniz. O adam hakkında bir sürü yazı yazdım, hala okuyan ...11 yıl önce
-
-
34 Yorum:
schuster otur 0
bu konuya gelinceye kadar şuster'e yazılacak o kada eksi varki.
eksiler çoğalmaya başladı eyyy şuster!
Schuster in Fİnk i silmesinin en büyük nedeni pas yapamaması 10 pasın 9 unu rakibe atıyor. Geçen sene niye göze çok batmıyordu çünkü takımın çoğu kazmaydı. Bu seneyle birlikte topla oynama yüzdemiz ve isabetli paslarda aşırı bir artış var bu da Schuster in oyun stiliyle ilgili. Fink in bide 8 maç oynamasının bir nedeni de yabancı sınırlaması yerli oyuncuların çoğu sakattı fink in mevkisinde de adam bolluğu var.( Ernst guti aurelio necip tabata gibi)Ayrıca fink i oynatıp Necip mi kesilsin ?
Adam vardir fitbolcude teknik aramaz Fink'i cok tutar, adam vardir kalecisinde bile en az Toraman kadar teknik beceri arar. Fink'in sadece STSL'yi idare edecek kadar bir oyuncu oldugu fikrine ben de katiliyorum fakat kisitli yabanci hakkini Fink'le harcamak bence yanlis. Ayrica ilk yari boyunca bir adami rotasyona cok az tabi tutmak Ernst'in dinlendirilememesi acisindan yanlis olarak nitelendirilebilir. Diger bir bakis acisiyla da takimimda hic dusunmedigim bir adami takima monte etmeye calismak da gereksiz bir zaman ve isgucu kaybidir. Kaldi ki, sezon boyunca o kadar zor donemler yasadik ki 'bu mac da sunu dinlendirelim bari' gibi bir dusunce icerisine giremedik. Schuster'in bu hareketini hakli cikarabilecek tek sey Fernandez'in takima Fink'ten daha faydali olmasi. Zaten olamazsa tum bu yazdiklarimiz bosa!
madem adam bolluğu var, fernandes'i neden alıyor?
fernandes'i almasına karşı çıkmıyorum ama o zaman da neden ernst'i dinlendirecek adamım yoktu diyor.
ben de kapı gibi fink varken oynatmazsan adam kıtlığına düşersin diyorum hepsi bu.
bu adam, iyi bir oyuncu olduğunu geçen sene ispatlamıştı.
ne kadar iyi, kötü tartışılır.
ama ernst'in ayakları gitmiyorken oynayabileceği açıktır.
Schuster'e laf yok!! necip ne güne duruyor!
Fernandes transferine ve Fink'in gidisine birsey diyecegim yok, ama Fink'i kullanma konusunda yerden goge kadar hakli Jessie. Ilk yarinin son maclarina dogru Ernst'in yoruldugunu ve artik direnemedigini gorduk, ki kendisi de bundan bahsetti son LigTV roportajinda. Fink'i cok daha fazla kullanabilirdi Schuster. Ama sadece Fink degil, oyuncu tercihleri konusunda baska sacmaliklar da oldu. Ilk haftalarda Erhan'i surekli oynatip Hilbert'i kenara atmasi gibi, kritik maclarda Bobo yerine Nobre ile baslamasi vs.
Fink buyuk takim topcusu degil. Eskisehir'de Bursa'da falan oynar.
Michael Fink, Aurellio, Ernst, Necip Uysal. Ayni bolgenin farkli karakterdeki oyunculari. 2ser kelimeyle anlatirsak Aurellio biraz daha defansif ama yine tekniktir, Ernst biraz daha ofansif ama cok savascidir, Necip oldukca tempolu ama hala ogrenme yolundadir, Fink savasci ama teknik olarak yetersizdir.
Orta sahaya alinan oyunculara bakalim.. Simao'nun gelisiyle artik Necip'i sag kanat destekcisi rolunde gormeyecegiz diye umuyorum. Tabata'yi da o bolgeye devsirmeye calismayacagiz.
Fernandes ve Fink karsilastirmasi kisisel yorumuma gore yanlis olmus. Nasil Aurellio ve Necip ayni bolgenin farkli karakterdeki oyunculariysa Fernandes ve Fink arasinda daha da buyuk fark var.
Benim gordugum tabloda Schuster orta saha oyuncularindan hucuma yatkin olanlarina sicak bakiyor. Aurellio'nun oyunu zaman zaman sogutmasi da Schuster'in istegi bana gore, ve hucuma yaptigi katkilari Guti'nin varligi frenliyor bazi maclarda. Aurellio ve Necip'in varligi Fink'in gereksizligini ortaya cikariyor. Ernst'in de bulundugu bolgede Fink kadroyu gereksiz sisiriyordu. Fernandes'in gelmesiyle kreatif orta saha oyunculari listesi +1 hareketlendi.
Soruyu soyle sorayim, Fink'in yapip da Aurellio veya Necip'in yapamadigi nedir ? Fernandes'in oyun yapisindaki rolunu Fink ne kadar karilayabilirdi ? karsilamisti ? Fink'in takimi hucuma kaldirma yonundeki rolu nelerdi ? Ne kadar basarili olmustu ? Defansif rolunde Aurellio ve Necip'ten ve hatta Ernst 3'lusunden hangisinin onune yazilabilir ? Fernandes'in soyunacagi rolde kacinci alternatif olabilirdi ?
Gaziantep ve 3-2 kaybedilen Manisa maclarinda oynayan Fink'in takima sundugu katki ile Fernandes'in vaadettiklerini mi karsilastiracagiz ? Gecen seneki Fenerbahce macinda muhtesem oynayan Fink ile gecmis donemlerinde muzmin sakat olan Fernandes'i mi ?
Her iki bakis acisi da kendi dogrularini onu surebilir, ancak benim son ve net yorumum su sekildedir.. Schuster elinde ayni bolgede Fink'ten istediklerini daha iyi yapabilecegine guvendigi oyuncular varken Fink'in kadroyu sisirdigini dusunuyordu. Ayni Schuster takimin ofansif yonunun Fernandes ile guclenecegini ongoruyor. Velhasil, Fink-Fernandes degisiminin takim icin onemli oldugu gorusune kendi adima katiliyorum.
Simdi su var, Fernandes izledigimiz kadariyla Fink'ten daha iyi bir oyuncu. Sanirim Gurcan'in "hic suphesiz kalite yatirimidir" demekle kast ettigi de bu.
Ben Fink'i severim. Eksisozluk'te Fink'i savunmak icin butun teknik olmayan ortasahalarin basligina gidip "duz adam yeaeaea" yazmisligim vardir. O yuzden Fink'in bu kadar kolay harcanmasi, sozlesmesinin zirt pirt dondurulmasi uzdu.
Eylul ayinda Fink'in kadroda kalacagi biliniyordu. Ama buna karsin Fink rotasyonda kullanilmadi. Siz bir oyuncuya istenmedigini anlatip, sonra da onu oyantmazsaniz; ondan iyi bir performans bekleyemezsiniz.
Schuster Ernst'in 30 kusur mac oynayip hala daha tam performans verecegini dusunduyse eger, yanlis yapti. "Ernst sakatlanirsa Aurelio ve Necip var" demek, yumurtalarini bir tek sepete koymaktir. Elinde baska bir sepet varsa, onu da kullanirsin.
Yani Schuster'in Fink'i neden en basta oynatmadigini anlayabiliyorum, cunku istemiyordu kendisini. Ama kendisini istemezden once icinde bulundugu dusunce yanlis. Oynatmak zorunda kalinca da verim alamadi netice itibariyle.
fink ile ernst arasında toros dağları kadar fark var, bunu tartışmak çok komik.. yedeği bile olamaz. umarım fernandes ilk önce yedeği sonra partneri daha sonra rakibi olur.
geçen sene ferrari de kendini ispatladı. tigananın oynattığı futbolda zan, toraman, serdar kurtuluş, koray, baki de kendilerini ispatladılar. geçen sene defansif oynuyorduk geride durup fiziğini kullanan hangi futbolcuyu sahaya sürsen vasatın altına düşmezdi. geçen seneki performansı bu sene için bir kriter değil yani
Besiktas'in mevcut sisteminde pas yapmayi bilmeyen, iyi pas yapamayan adam orta sahada oynayamaz, siritir.
Ilk transfer edildigi zaman kendisinden beklenenler cok farkli seylerdi, o zamanki sistem icerisinde kendisinden beklenenleri yerine getirip katki saglamis olabilir. Ancak bu, bugun icin yeterli bir arguman olamaz.
Ernst'in yasadigi performans dusuklugu sirasinda Fink'in neden kullanilmadigini sorgulayabiliriz. Ancak ben hatali oldugu cok acik olan oyuncu secimleri disindaki kadro secimlerine karismanin hocaya saygisizlik olacagini savunuyorum. Misal Ersan bundan sonra formayi Toraman'a tamamen kaybeder, 10 mac ust uste oynamaz, o zaman elestiririm. Kaldi ki Fink'in kadroda yer bulamamasi bana mantikli geliyor, tipki Erhan Guven'in yer bulmamasi gerektigi gibi.
Schuster istedigi kadroya kavusuyor. Bu seneki hedeflerin tutmamasi ihtimalinin yuksekligi bir kenara, Schuster'e onumuzdeki seneyi de emanet edip kadro secimini ona birakmaliyiz bence. Ortaya konmaya calisilan futbol akli, kadrodaki oyuncularin kalitesiyle beraber cogumuzu heyecanlandiriyor. Elestirelim tabi ki, ancak sonuclari gormek icin az daha bekleyelim..
Abi şu adamları itin g.tüne sokmakla dünyanın en iyi futbolcusu ilan etme eşiğini bir türlü anlayamıyorum.
Ne Ernst sizin dediğiniz kadar çok iyi bir futbolcu ne de Fink bu kadar kötü bir futbolcu.Evet Fabian Ernst şu anda ülke sınırları içerisinde en iyi ön liberodur tartışmam ama Avrupa standarları içinde ortalama bir orta saha oyuncusudur.Şampiyon takımın ön liberoları Bekir Ozan ile Hüseyin Çimşir.Ernst bu adamlardan iyidir ama Fink bu adamlardan kötü bir oyuncu mu yani ?
Yapılanlar ayıptır.Bunun Mobbing'den hiç bir farkı yoktur.Tazminat davası açsa yeridir ..
ben fink niye gidiyor, fernandes niye geliyor demedim. bunun denebileceği tek zaman dilimi vardır; transfer sezonu.
sen 31 ağustos'u fink'i gönderemeden, fernandes'i alamadan geçtiysen, fink senin kadronda ise ondan verim almak zorundasın.
pas yapamıyordu, öyleydi böyleydi eleştirilerine katılmıyorum.
fink > yorgun ernst
ama sen adamı ayda bir oynatırsan
yorgun ernst > ayda bir oynayan fink
sonucu çıkar.
sonra da liderden bilmem kaç puan fark yersin. fernandes'i alarak çok büyük bir iş yaptığını düşünürsün. oysa mesele, yine onu da oynatmak olacaktır...
Schuster'i elestirecek o kadar cok nokta var ki, Fink'i yeterince kullanamamasi devede kulak....
finkle fernandesi kıyaslamak abesle iştigaldir. herhalde fernandesin defanstan nasıl top çıkarttığını hiç seyretmediniz. beşiktaş ın en çok zorlandığı şey defanstan top çıkartmaktı. yediğimiz gollerin en az yüzde otuzu çıkarken kaptırdığımız toplar. hal böyle olunca fernandes candır can. finki de severiz. onu fenere haşırt diye soktuğu voleye hatırlarız. o kadar.
Konu zaten fernandes-fink kıyası değil ki yada fernandes niye alındı olayı değil.konuya tam hakim olmadan yorum yapılıyor.Fink bi şekilde kadroda tutuldu mu? evet. burda tartışılan ernst yorgunluktan ölürken finkin neden hiç kullanılmadığı. ernsti dinlendirmek için pekala kullanılabilirdi fink ve sırıtmazdı.konu bu.
@alper finkle fernandes'i nasıl mukayese edebilirsin yahu? göz var izan var yapma allah aşkına...
ernst yorgunken fink neden daha fazla oynamadı deseniz amenna ama siz fink'le fernandes'i kıyaslıyorsunuz. olmaz...
kesinlikle katılıyorum jessie'ye. ayrıca geçen yılın 2.yarısı için konuşursak; fink'in fizik olarak düşmüş ernstten daha fazla katkı verdigini ve fazla küçümsendigini düşünüyorum.
ataydık topu finke.
ve bu adam senin kadronun bi elemanıydı. istersen devre arasında at, istersen sat.
sayın schuster'in 1 eylül ile 1 ocak arasındaki mesleği beşiktaş futbolcular topluluğundan maksimum fayda üretmektir. yoksa ben de biliyorum 1 ocakta fink'i hannover'e yollayıp fernandes'i almayı :)
Bu oyuncuların geçen seneki performanslarına bakarak karşılaştırma yapmak çok doğru olmaz.
Geçen sene 8 kişi defans yaptığımız sistemde Fink Ernst'ten daha iyi performans gösteriyordu, burası doğru. Ancak bu sene Ernst'in sahadaki görevi geçen senekinden çok daha farklı. Defansif olduğu kadar ofansif katkı da yapması bekleniyor. Yeri geldi, Guti sakatken goller, asistler yaptı, maç kazandırdı.
Fink bunları yapabilecek bir oyuncu değil. Bu sistemde olsa olsa Aurelio'nun alternatifi olabilirdi ki onda da yabancı kontenjanı nedeniyle 1-0 mağlup başlardı.
Fernandes gelene kadar mevcut kadroda Ernst'e tam anlamıyla alternatif olabilecek bir oyuncu yoktu. (belki ileride Necip) Fink elbette ki yorgun bir Ernst'ten daha çok iş yapar ama sadece defansif olarak. Oynadığı maçlarda orta sahadaki pas alışverişine ne kadar kötü etki ettiği ortada.
Hala Denizli'nin sistemini oynuyor olsaydık Schuster'e kızabilirdik yorgun Ernst yerine Fink'i oynatmadığı için ama ofansif oynadığımız sürece Fink'in kadroya girememesi normal.
o zaman şöyle diyelim.
beşiktaş sezon başında zapotocny-ferrari-tabata-holosko'yu satmak istediğini, takaslarda kullanmak istediğini cümle aleme iletti. bunu oyuncuların menajerlerine de iletti, oyunculara da iletti.
neticede, bir şekilde elden çıkarılamadılar.
el mahkum, oynatmak zorunda kalındı. bu oyuncular zaten üstün meziyetlere sahip olmayan oyuncular olmaları, holosko ve tabata gibi psikolojik sorunları olan oyuncular olmaları iyice geriye gitmelerine sebebiyet verdi.
holosko'nun wien deplasmanında daha önce benzerini görmediğimiz bencil oyunu buna örnek gösterilebilir.
neticede, beşiktaş sezon başı transfer operasyonunu başaramadı. ligde bu konuma düşülmesinde bunun da payı var.
schuster, ya bu oyuncuları net olarak gönderebilecek duruşu koyacaktı ya da bu oyuncularla uzun vadeli planlar yapmadığını hissettirmeyecekti.
olan beşiktaş'a oldu.
sezon başında ha gitti ha gidecek diye haber beklediğimiz fink takımda kaldığı gibi, takıma da 1 gram fayda sağlamadı.
bunun maliyeti maalesef 1 sezon olmuştur.
gecen donem ılerı ucludekı oyuncuların yetersızlıgınden dolayı aynı zamanda sakatlıklardan sakatlıklardan dolayı uc ortasaha oynuyoduk.bu durumda fınk de her ıhtımale karsı kadroda tutulmalıydı.ama sımdı ılerıde kalıtelı oyuncuların varlıgından dolayı ıkı yonude oynayan paz yapabılen ıkı tane orta saha kurgusuyla oynamaya calısıyoruz.bu yuzden fınk hem bu nedenden dolayı hemde yabancı sınırlamasından dolayı kadroda gereksızdı.bence cok dogru bı ıs yaptılar.
gürcan ulusoy'un son yorumuna aynen katılıyorum.sene başından beri en çok dikkatimi çeken şey çok sevgideğer sayın değerli Schuster in gidecek gelecek satılacak kiralanack oyuncular konusunda son derece kararsız kalması ve bu nedenle yüce insan büyük adam sayın sevgili Adalı'nın da bir nevi elini kolunu bağlamasıdır.
Sezon başınd agitmesin diye kampanyalar yapılan Fink içinde şimdi geriye dönüp ulan neden o zaman satmadık denmesi taraftar üzerindeki adı schuster olan kara büyüden dolayıdır.6 ayda tüm doğru bildiklerimizin yerle yeksan olması edilmesi iyi bişeymidir kötü bişeymidir siz karar verin.
bu zaviyeden bakınca ben doğrularımdan asla taviz vermicem.kaleci ve 4 defans oyunucusu hariç eldeki mevcut kadrodan guti-ernst-necip-fernandes-orelyo beşlisinden en AZ 3 ünü sahada görmediğim her maç hocamız kim olursa olsun dilime pelesenk olmuş tüm küfürleri sıralar ve kendi dilimi şişirim .NETÇE İTİBARİYLE BELEDİYE MAÇINDA OLDUĞU GİBİ DELGADODAN ERNST YARATMAYA ÇALIŞMAK FİNKTEN ERNST YARATMAYA ÇALIŞMAKTAN DAHA AHMAKÇADIR.
Simdi sizin Altan Tanrikulundan, Sergen'den, yada onu oynatma-kadroya bunu alcilardan ne farkiniz var ?
Fink'in oynatilmamasinin maliyeti 1 sezon oldu denmis.
Tabata kadroda oldugu halde fazla oynatilmasaydi da ayni yorum yapilacak miydi ?
Holosko'dan faydalanilmasaydi da ayni yorum yapilacak miydi ?
Bizler takimin ne kadar icindeyiz ki hocanin Fink'i kullanmamasini bu kadar net yorumlayabiliriz ? potansiyel 25 mactan 8 tanesinde forma giymis Fink. Necip ve Aurellio sakatlik yasamasalar onlarda da oynamayacaklardi. Kaldi ki hoca Fink'i Ernst'in alternatifi olarak gormedi hic.
Son olarak da, "Fink'i gönderip Fernandes'i almak -hiç şüphesiz kalite yatırımıdır - ancak kadro derinliğine katkı sağlamaz" denmis. Kadro derinliginden kasit nicelikse bir fark olmaz; yok eger kasit nitelikse katkinin alasi saglanir.
Sadece Fink yuzunden 1 sezonun gittigini soylersek mubalaga etmis oluruz. Fakat Fink ozelinden genele varirsak: Schuster'in kadroyu taniyamamasi ve de yonetimin gecmis hatalarindan kurtulamamamiz bu sezona mal olmustur, bu bence mubalaga degil gercekliktir.
Bu düşünce ile Schuster Erhan Güven'den yararlanmalı yoksa ben de bilirim orada Hilbert'i oynatmayı da denilebilir. Efendim Mourinho Quaresma'dan yararlanmadı ne yapayım öyle mourinho da denilebilir.
Fink'i schuster getirmedi ve beğenmemesi de normal, her takımda her teknik direktörün böyle tercihleri olur ve bana göre bunu tartışmak akıntıya kürek çekmek gibi bir iş.
@lakerda
Hilbert yorgunluk belirtileri gostermedi, bunu dile getirmedi. Ernst ise getirdi. Butun takim rotasyona ugrarken, kader gelip Ernst'i bir kere gormedi ilk yari boyunca. Neden? Alternatifi yok diye mi? O zaman Fink'i niye kadroda tuttuk? Fink kimin alternatifiydi? Necip? Aurelio?
---
1.5 yil sonra geriye bakip "Bu bir gecis sureciydi, simdi takim oturdu ve transferler yapildi, onumuzdeki 3-5 yili gorebiliyoruz" diyebiliriz. Ama onu diyene kadar, kafalarda bazi soru isaretlerinin olusacak olmasi normal.
Ha, soru isaretlerini "Ben guveniyorum haci" diyerek goz ardi etmek de bir secenek, ya da "Abi bu benim kafama takiliyor" diye, gecmisin de verdigi guvensizlikle birlikte dillendirmek de. Dogrusu yanlisi yok bu isin bence.
Bir de su var: Burada bir anket yapsak ve Besiktas'in ilk yaridaki en cok hayal kirikligi yaratan oyuncusunu secsek Erhan Guven ezici bir ustunlukle basi ceker.
Simdi Schuster israr ile Erhan'i oynatiyorsa bunun iki savunmasi olur: 1. Hoca bizim goremedigimiz bir sey goruyor. 2. Elinde baska sag bek yok.
Eger 2. savunma verilecekse, o zaman Fink konusundaki elestiriler de o denli hakli olur. Onu da lakerda'nin degindigi konu ile aradaki paralellik olarak not duselim.
Yonetimin gecmis hatalarindan kurtulamamamiz 1 sezona mal olmustur. Bu yorumun destekciyim.
Ancak, hocanin oyuncu secimlerine karismanin bizim isimiz olmadigini soyluyorum. Bariz hatalar disinda oldugunu vurgulayarak..
Schuster kadroyu taniyamamaktan ziyade, oyuncular ozelinde sistemini ensetmeyi hic dusunmuyor. Bu da hocanin secimidir; bu konuda Luce kadar esnek olmasi sart degil. Ozellikle de yonetim hocaya gereken sabri ve hareket ozgurlugunu sagladigi surece..
Bu isin dogrusu-yanlisi yok. Kesinlikle.. Zaten hepimizin idrak etmesi gereken nokta bu. Ne ben BJK4EVER'i Schuster dusmani diye suclamaliyim, ne o beni Schusterci diye yaftalamali. O kendi yorumunu ortaya koyar, ben kendi fikrimi ortaya koyarim. Yasadigimiz fikir catismalari tribune yarar saglar, camia icin artidir. Isi kisisel boyuta indirgemedigimiz surece her konuyu olabildigince hararetli tartismak hepimizin hayrina..
Son paragrafla toparlayayim soylemeye calistiklarimi.. Ben tribunde mac kadrosunu dinlerim, yeri gelir icimden sovup bi sigara yakarim kadroda olan veya olmayan bir oyuncuya. O orda kalir ama. Isi uzatip enine boyuna oyuncu secimini tartismak benim isim degildir. Hangi taktik idmanda Umraniyedeyim ki ben? Oyuncunun hangi ozel performansini biliyorum? Benim baktigim olay cok farkli. Hoca kendi cizdigi cizgiyi bozuyor mu ? Adam zaten calisip calismayacagi oyunculari net sekilde belli ediyor ki bunu Zapo'nun roportajindan da anliyoruz. Riza Calimbay gibi 3. sinif topculari toplamiyor en azindan. Tigana gibi kendi dogrularinin pesinden gidiyor bu adam. Birakiyorum ben, ne yapacak ne edecek sene sonunda, hatta gelecek senenin ortasinda karar verecegim. Hoca 6. ayini devirmedi bile, en ozel iki oyuncusu 10 mac bile yan yana oynamadi.. Kadro kalitesi artarken, ortaya konulan oyunun seviyesi de artacaktir. Inancim bu yonde, bakalim gorelim.
finki gönderip fernandesi almak kadro derinliği sağlamaz derseniz ben de hop orda durun derim.
ötesinde nasıl ki hepimizin burada herhangi bir futbolcu hakkında kanaatimiz varsa şusterin de ernstin ölüsü bile finkten iyidir deme hakkı vardır.
geçen senenin 10 kişiyle defans yapan takımından bu senenin 10 kişiyle hücum eden takımına geçmek bir yatırımdır. 10 kişiyle defans yapmak anlayışı üzerine kurulmuş bir takımdaki pek çok futbolcunun 10 kişiyle hücum etmeyi düşünen bir takımda yer bulamaması kanaatimce hiç de yadırganacak bir olay değil.fink özeline inersek finki defans yapan her takımda oynatabilirsiniz ancak felsefeniz rakibi durdurmak değil topu alır almaz ileriye çıkmak üzerine kurulu ise fink olsa olsa el freni olur.
daha da ötesinde şusterin bu takıma getirdiği(aslında getirmeye çalıştığı) en önemli şey bir futbol kimliğidir. bu kimlik olayında hiçbir şeyden taviz vermeyeceğini de ayan beyan ortaya koydu. alınmasını onaylayıp kullanmadığı tek oyuncu fatih tekke. oyuncu tercihleri yüzünden eleştirilecekse sadece tekke üzerinden eleştirilebilir ki tekke olayı nedeni ile eleştirecek olan da bi yol hava alsın gelsin lütfen.
son söz olarak bu sezon bir yatırım sezonudur. kaldı ki şuster dayı da hedefini avrupa kupalarına katılabilmek olarak ortaya koymuş durumda. hal böyleyken uefa ve ztk grubundan çıkmış ligde de ikinci yarıya umutlu olmasa da kötümser de olmayan bir pozisyonda girmiş olmak ballı kaymak gibidir. uefada mayısı olmasa bile nisanı büyük ihtimalle görecek, ztk yı sonuna kadar kovalayacak bir takım var ortada. bir de sezon sonunda ligi cl ye gidecek bir yerde bitirirsek şuster muhteşem iş çıkarmış olur. kimi kullanır kimi kullanmaz orası kendisinin bileceği iş.
sizi bilmem ama ben futbol oynayan, aldığı her topta karşı kaleyi düşünen, oyunculara bağlı olmayan, klübeden gelen kim olursa olsun sırıtmayan bir beşiktaş izlemek istiyorum ve beşiktaşı çalıştıran zibilyon tane hoca içinde bu minvalde en çok umut veren (tabi ki içine düştüğü ortam itibarı ile en şanslısı da) şusterdir.