29 Aralık 2010 Çarşamba
Fon Olayı: Özet
Ekleme: Demirören'in televizyonda anlattıkları ile gerçek anlaşma arasında ciddi bir fark olduğu için bu post'un modellemesi eksik kalmıştır. Bu durumda ayrı bir post açmak yerine şöyle özet geçelim: Bu fona 3.5 sene sonunda öyle ya da böyle en az 2 milyon Euro ödüyoruz, teklif gelir de satmak istemezsek 4.5 milyon Euro ödüyoruz, ama bu fon ileride bize güzel scouting ve transfer yapacak diye umuyoruz.
Aşağıdaki yorumlarda her şey doğal olarak iç içe girdiği için, mevzuyu toparlayan bir post atmayı uygun gördüm.
En baştan özet geçeyim: Almeida'nın fon ile transferinin finansal açıdan hiçbir getirisi yoktur ve hatta götürüsü vardır, fakat bu hamleye bir iş ortaklığının başlangıç hamlesi gözüyle bakılırsa durumun olumlu yanı ortaya çıkar.
Şimdi detay. Öncelikle muhasebeci gözüyle Almeida transferini inceleyelim. Almeida transferi ve sonrası için futbol dahilinde 4 adet olasılık var:
1. Almeida gelir, Beşiktaş'ta 3.5 sene oynar ve sonunda sözleşme bedelsiz ayrılır.
2. Almeida gelir, Beşiktaş'ta oynarken teklif gelir ve satılır.
2b. Almeida'ya 10 milyon Euro'nun üzerinde teklif gelir.
3. Almeida gelir, Beşiktaş'ta oynarken teklifler gelir ama satılmaz.
Şimdi bu olasılıklarda Beşiktaş'ın bu transferi fonla ya da fonsuz yapsaydı kârı-zararı ne olacaktı bakalım:
Tabloda görüldüğü gibi, Beşiktaş fon ile yaptığı bu transferde zarar ederse daha fazla, kâr ederse daha az etmekte. (Tek aksi ihtimal, Almeida'nin 2 milyon Euro'dan az birbedele satılması sözleşmesi biterken, ama bu nispeten ekstrem durumda edeceğimiz zarar diğer durumlardaki kar ve zarar kayıplarıyla kapatılıyor.)*
Bu noktada Beşiktaş özelinde şu argüman geçerli olabilir: "Ama zaten bizim nakitimiz yok, o yüzden %10 faizle kredi kullanıyoruz işte fena mı?" Lakin Beşiktaş'ın nakit akışı, ya faizsiz şekilde Demirören'den ya da Adalı'dan geliyor, ya da en son yaptığımız anlaşma ile 3 bankadan aldığımız kredide oran %8.75. O yüzden bu açıdan bakınca da çok farklı bir olay yok.
Peki muhasebeci gözlüğünü çıkarıp bakarsak ne var elimizde? Uzun soluklu olabilecek bir iş anlaşması.
Bütün finansal ayrıntılar arasında Demirören'in söylediği bir laf var aşağı yukarı şu manaya gelen: "Almeida satılırsa bize yenisini getirecekler."
Bu fon, eğer Demirören'in dediği gibi cidden büyük kulüplerle takılan bir fon ise ve de Güney Amerika pazarına hakim ise, o zaman bu ortaklık başarılı olur, Almeida transferindeki bu finansal kötü durum unutulur. Yok eğer bu fon bildiğin Rus mafyası falan ise herkesin gözü aydın, nurtopu gibi orijinal bir sorunumuz oldu. :)
Bu arada 1-2 hafta içinde gazetelerde "Beşiktaş'a teklif götüren fon aslında Fenerbahçe'ye de götürmüş ama Aziz Yıldırım reddetmiş." tadında haberler göreceksiniz, ben baştan söyleyeyim.
Not: Tablodaki 2. madde ile ilgili bilgi eksikliğinden dolayı farklı spekülasyonlar da var. Başka bir açıklama -benim aklıma yatmasa da-, Beşiktaş'ın ne olursa olsun %55 kâr payı alacağı ama karar mekanizmasının fon olduğu yönünde. Eğer hal böyleyse, 4.45 milyon Euro'nun altındaki tekliflerde fon zarar edeceği için satmaz, üstündeki tekliflerde de Beşiktaş gene kârdan zarar eder. Eğer ki söz konusu teklif kritik bir zamanda geliyorsa (mesela sözleşme sonuna doğru) o zaman satış durumu düşünülebilir, ancak bu durumda Beşiktaş kâr eder. Bu halde "0" baremi yanlış olsa da, yazının çıkarımı, ekstrem bir hal haricinde, değişmiyor.
Aşağıdaki yorumlarda her şey doğal olarak iç içe girdiği için, mevzuyu toparlayan bir post atmayı uygun gördüm.
En baştan özet geçeyim: Almeida'nın fon ile transferinin finansal açıdan hiçbir getirisi yoktur ve hatta götürüsü vardır, fakat bu hamleye bir iş ortaklığının başlangıç hamlesi gözüyle bakılırsa durumun olumlu yanı ortaya çıkar.
Şimdi detay. Öncelikle muhasebeci gözüyle Almeida transferini inceleyelim. Almeida transferi ve sonrası için futbol dahilinde 4 adet olasılık var:
1. Almeida gelir, Beşiktaş'ta 3.5 sene oynar ve sonunda sözleşme bedelsiz ayrılır.
2. Almeida gelir, Beşiktaş'ta oynarken teklif gelir ve satılır.
2b. Almeida'ya 10 milyon Euro'nun üzerinde teklif gelir.
3. Almeida gelir, Beşiktaş'ta oynarken teklifler gelir ama satılmaz.
Şimdi bu olasılıklarda Beşiktaş'ın bu transferi fonla ya da fonsuz yapsaydı kârı-zararı ne olacaktı bakalım:
Tabloda görüldüğü gibi, Beşiktaş fon ile yaptığı bu transferde zarar ederse daha fazla, kâr ederse daha az etmekte. (Tek aksi ihtimal, Almeida'nin 2 milyon Euro'dan az birbedele satılması sözleşmesi biterken, ama bu nispeten ekstrem durumda edeceğimiz zarar diğer durumlardaki kar ve zarar kayıplarıyla kapatılıyor.)*
Bu noktada Beşiktaş özelinde şu argüman geçerli olabilir: "Ama zaten bizim nakitimiz yok, o yüzden %10 faizle kredi kullanıyoruz işte fena mı?" Lakin Beşiktaş'ın nakit akışı, ya faizsiz şekilde Demirören'den ya da Adalı'dan geliyor, ya da en son yaptığımız anlaşma ile 3 bankadan aldığımız kredide oran %8.75. O yüzden bu açıdan bakınca da çok farklı bir olay yok.
Peki muhasebeci gözlüğünü çıkarıp bakarsak ne var elimizde? Uzun soluklu olabilecek bir iş anlaşması.
Bütün finansal ayrıntılar arasında Demirören'in söylediği bir laf var aşağı yukarı şu manaya gelen: "Almeida satılırsa bize yenisini getirecekler."
Bu fon, eğer Demirören'in dediği gibi cidden büyük kulüplerle takılan bir fon ise ve de Güney Amerika pazarına hakim ise, o zaman bu ortaklık başarılı olur, Almeida transferindeki bu finansal kötü durum unutulur. Yok eğer bu fon bildiğin Rus mafyası falan ise herkesin gözü aydın, nurtopu gibi orijinal bir sorunumuz oldu. :)
Bu arada 1-2 hafta içinde gazetelerde "Beşiktaş'a teklif götüren fon aslında Fenerbahçe'ye de götürmüş ama Aziz Yıldırım reddetmiş." tadında haberler göreceksiniz, ben baştan söyleyeyim.
Not: Tablodaki 2. madde ile ilgili bilgi eksikliğinden dolayı farklı spekülasyonlar da var. Başka bir açıklama -benim aklıma yatmasa da-, Beşiktaş'ın ne olursa olsun %55 kâr payı alacağı ama karar mekanizmasının fon olduğu yönünde. Eğer hal böyleyse, 4.45 milyon Euro'nun altındaki tekliflerde fon zarar edeceği için satmaz, üstündeki tekliflerde de Beşiktaş gene kârdan zarar eder. Eğer ki söz konusu teklif kritik bir zamanda geliyorsa (mesela sözleşme sonuna doğru) o zaman satış durumu düşünülebilir, ancak bu durumda Beşiktaş kâr eder. Bu halde "0" baremi yanlış olsa da, yazının çıkarımı, ekstrem bir hal haricinde, değişmiyor.
Etiketler:Fon,Hugo Almeida,semioticus,Shelbyl
Kaydol:
Kayıt Yorumları
(Atom)
Ara
-
DERBİ POZİSYON ANALİZLERİ - 1- 0:24 saniye! Gatasaray'ın ilk etkili atağı. Burada en büyük hata *Jailson'un partneri Serdar Aziz'e gereksiz yakınlığı oldu.* Seri burada muhteşem bi...4 yıl önce
-
Feda, Sefa, Farklı Olsun bu Defa - Beşiktaş'ın son dönemini iki ana çizgi olarak ikiye ayırmak mümkün. 1- Yıldırım Demirören dönemi 2- Fikret Orman dönemi. Ben Yıldırım Demirören dönemini te...5 yıl önce
-
Bir Sağ Bek, Üç Mevki: Aaron Wan-Bissaka - Premier Lig geçtiğimiz hafta başladı. Hem takım hem de oyuncu bazında her sezon yeni bir hikaye demek. Galiba geçtiğimiz sezon hiç de fena bir görüntü verm...6 yıl önce
-
Duhuliye - Duhuliye'den 5 ay önce haberim oldu. O da bu fotoğraf sayesinde. Bunca zamandır nasıl hiç duymamışım derken, etrafımdaki çoğu Beşiktaşlının da bilmediğ...7 yıl önce
-
Euroleague bwin Mart 2015 MVP Nemanja Bjelica Röportajı - Fenerbahçe Ülker dokuz maçlık bir galibiyet serisi yakalamış durumda ve 2008-2009 sezonundan bu yana ilk kez Euroleague 'playoff'larına katılma hakkını ...9 yıl önce
-
Önce krampon, sonra performans - Her çocuk gibi sokaklarda başlayan futbol maceramız, bazı çocukların yaptığı gibi benim de toprak sahada devam etmişti. Sonrası okul, iş, hayat mücadele...9 yıl önce
-
NBA: Bir Ayın Ardından... (Part 1) - Her ne kadar başlığımızda bir aylık zaman dilimini ele aldıysak gerek tembellik, gerek iş güç yüzünden yazının paylaşılması, gerekli güncellemeler yapıldık...10 yıl önce
-
Manchester United - Burnley maçı - Manchester'ın ligin yeni takımı Burnley deplasmanında galibiyet alması bekleniyordu ama yine olmadı. Geride kalan 3 haftada takım henüz galibiyet görem...10 yıl önce
-
Bu Sefer Bahanem Var - Yine ihmal ettim blogu ama bu sefer sağlam bahanem var. Son 9 senedeki ikinci kıtalar arası taşınma olayına kalkıştım. Bilenler bilir, son 9 senedir Avus...10 yıl önce
-
Babylon Dergisi Röportajı - http://www.aliece.com/2013/11/babylon-dergi-ali-ece-roportaji/#more-189511 yıl önce
-
Arsenal Kendine İnanıyor - Arsene Wenger'in sözleriyle, *"İyi bir rakibe karşı alınmış tatmin edici galibiyet." *Arsenal hafta sonu Liverpool'u oyun dışı bırakarak, bölüm bölüm saha...11 yıl önce
-
Hiç Unutmadığım... - 17 sene önce bugün tek bir imzanın milyonlarca insanı bu kadar etkileyebileceğini tahmin edemezsiniz. O adam hakkında bir sürü yazı yazdım, hala okuyan ...11 yıl önce
-
-
60 Yorum:
Senaryo iki bakımından kazanç bölümü neden 0 olarak belirlenmiş?
10 milyonun altında gelen tekliflerde, eğer oyuncu satılırsa, hiç pay almıyor muyuz?
Aliyoruz, yine 55% alacagiz, fakat o zaman fon sadece karar verir, ki onlar icin zarar demektir bu.
Ayrica 5. opsiyon da var, bonservisini sozlesme bitiminden evvel 3.5'a alip tekrar satmak, ama o da kardan cok zarar getirir, cunku normal satistan farki yok, sadece bonservisine 2 yerine 2.7 vermis olacagiz.
Izledim, okudum ve benim anladigim pay yok. Yoksa 10 milyon limitini niye koysunlar? 3.5 milyon Euro durumu ozellikle bizim satmak istemedigimiz o haller icin gecerli.
@bjk4ever
Nereden biliyorsun %55 alacagimizi o zaman? Kaynak?
10 milyon Euro alti tekliflerde benim aklimdaki senaryo bu:
1. Oyle teklifler gecerli bile degil, o durumda "0" baremi gecerli.
2. Oyle teklifler gecerli olsa da Besiktas'in kar alma hakki yok, gene "0" baremi gecerli.
Eger ki %55 pay 10 milyon Euro'nun altinda da gecerliyse, o zaman 10 milyon Euro maddesi koymazlar o anlasmaya. Sacmalik olur.
bir ekonomist adayı olarak muhasebe hesabını beğenmediğimi belirtmek istiyorum.
Bu hesaplamaları yapmak için bazı başka değişkenlere de ihtiyaç vardır.
Bunun için belirli bir zaman geçmesi en azından sezonun bitmesi gerekmektedir.
Oppurtunity cost ve depreciation bu transfer için konuşulması gereken bazı başlıklardır mesela.
Ayrıca marjinal bir getirisi yada götürüsü olduğuna karar vermek için de en az 2 yıl beklemek gerekir...
O 10 milyon euro benim anladigim kadariyla karar mekanizmasiyla alakali, kar dagilimi ile degil.
10 milyon euronun altinda da kar yapabilir fon, sonucta +- 4 milyon euronun ustundeki her fiyatta kara geciyorlar. Ilk yazdigim yanlis oldu.
Abi depreciation'la ne alakasi var, asset mi bu?:d
Bir tur leasing iste, hatta tam olarak financial leasing de diyebiliriz, sonucta kontrat bitiminde mecburen oyuncuyu aliyoruz.
Opportunity cost bu durumda ne olabilir bilmiyorum, faiz orani zaten isliyor, anca shelbyl'in yazdigi 1. ve 2. senaryo birbirine opportunity cost olur.
@Yasin
Besiktas bu transferi fonsuz yapacakti zaten, fon sonradan devreye girdi. O yuzden modeli etkileyen faktorler iki tarafi da esit etkilemekte. Bizim zaten satin almis oldugumuz oyuncunun parasini fondan almamizda hangi firsat maliyeti ve amortizasyon degisiyor?
Opportunity cost ve amortization tablonun iki tarafi icin de gecerli. Kar-zarar orani degisir, ama temel mefhum degismez. Ben zaten nicel olarak "Besiktas su kadar kar-zarar edecektir" demiyorum, iki durumu dis faktorleri sabit tutarak degerlendiriyorum.
Ben Almeida'nin alinis zamanini, marjinal getirisini vs. degerlendirsem haklisin, amortization ve opportunity cost'u isin icine katalim. Burada degiskenlerin ortak sekilde gecerli oldugu bir durum var.
Ekonomi sikici bolumdur, ilk sene intro'nu, ikinci sene mikronu makronu alirsin, ondan sonra ayni seyleri tekrar tekrar dondururler. Kolay gelsin, ben okudum ama bir daha sorsalar okumam. :)
@ shelbyl bide odtü sorma nasıl dayıyorlar :D
Benim kafama yatmayan o tabloda bir şey daha var aslında
Senaryo 2de fonlu 0 yazılan şey yanlış gibi geliyor bana.Almeidanın parası hiç ödenmemiş oluyor o zaman ve 3.5 milyon euro kar etmiş oluyoruz aslında.
İşin kısası 8 milyonun altındaki tekliflerde almanya yenildiği için bizde yeniliyoruz,
10 milyonun üstündeki tekliflerde hem biz hem almanya kazanıyor...
Bu arada kimse bahsetmemis, ama oyuncunun maasi da onemli. Sonucta neredeyse 3.5 senede 8 milyon euro gibi bir rakam soz konusu, ve maasi tamamen bize ait sanirsam....
8 milyon euro'luk teklifte biz (8*0.55)=+/-4.25 milyon kar ediyoruz, fon ise (8*0.45)-2=+/-1.75 milyon euro kar ediyor, iki taraf da karli. Tabii fondaki opportunity cost regarding time value of money'i kenara koydum....
Benim deli oldugum kimsenin "Peki mesela 8 milyon Euro'luk teklif gelirse n'olacak?" diye sormamasi 15 dakika boyunca.
Yaziya aciklama da ekledim simdi BJKEVER'in senaryosunu goz onune alarak.
Abi birde kimsenin deginmedigi nokta daha var. Fon hicbir sekilde zarar edemez, en kotu ihtimalde faiz ile birlikte parasini alabiliyor.
Biz ise oyuncu satilmazsa faizle birlikte parayi komple oduyoruz, ayrica sozlesme sonunda oyuncunun serbest kalma olayi var, ayrica maasini tamamen biz oduyoruz. Yani satilmamasi durumunda risk cogunluklu olarak bizde, bu adamin satilmasini en cok biz istemeliyiz. Fon hic risk altinda degilken baglanti vs kullanip satilmasi icin cok ugrasir mi sizce? Asil olay bizde bitiyor. Ve mesela bu fon olayi saha icine yansimaz mi? Mesela Almeida kotu oldugu zaman kolay kolay yedek kalabilecek mi?
Almeida yedek kalinca kim oynayacak ki? :)
Bakalim, bu bir model, gorecegiz neler oldugunu ileride. Enteresan bir deneyim olacagi kesin.
Cok sakat is, benim kafama hic yatmadi. Birde ucu acik olaylar da var hala. 10 milyon euro alti ne olacagi belli degil, benim soylediklerim de benim algiladigim, kesin bir olay degil. Ayrica adam giderse fon bir oyuncu daha bulacak vs, ama bulacagi adam ne kalitede olacak, secenek imkanimiz vs var mi hic belli degil.
Ulan 40 yilda bir formda saglam bir adami cok ucuza aldik, onda da isin icine garip seyler sokup batirdik galiba. H.Gureli onay verdi dedi baskan, oradan bir guvencem var, ama bana hic karli ve akillica gibi gelmedi, hayirlisi.
Muhtemelen butun ayrintilari acik etmek istemiyorlar, sonucta is anlasmasi, bir de gizlilik falan var.
Hayirlisi. Devre arasinda konusacak malzeme cikti iste fena mi? :)
bjk4ever
abi zaten sen kredi alsan da bir faiz ödeyeceksin. üstelik sözleşmesi biten tüm futbolcular da zaten gidebiliyorlar. yeni bir olay değil bu. sanki dünyanın sonuymuş gibi yazmışsın bunları.
fon elbetteki zarar etmeyecek. hangi ekonomik düzende kredi/finans sağlayan taraf kaybediyor? adamlar kulube ortak olmuyorlar ki. beraber bir yatırım yapıyoruz sadece. adamın tek yükümlülüğü para vermek. başarı bizim yapacaklarımıza göre şekillenecek.
adam satılırsa satılır, satılmazsa satılmaz. iyi oynarsa göndermeyiz, kötü oynarsa da en kötü ihtimalle bir kaç milyon avroya satarız. 3.5 sene sonra 28 yaşında olacak bu adam. tabata falan da değil kendisi, elbet avrupa'da bir takım bulunup satılır.
böyle bir konuda bir iddiada bulununca belini getirinceye kadar inat etme durumu var sende. sabahtan beri aynı şeyi yazıyorsun, bütün blog bir araya geldi aynı sorulara aynı cevapları yazıyor. dönüp dönüp aynı yere geliyoruz.
Cash parasi yok mu bu kulubun?
Herseye para yetiyor da Almeida'nin 2 milyonu mu kusur?
Tabata'ya 8 milyon euro'yu bayilip Almeida gibi bir golcunun karini neredeyse 50/50 paylasmak 2 milyon euro icin bana dokunuyor abi, kusura bakma.....
@bjk4ever, shelbyl; programda on milyon altı konusunu açıklıyor yanılmıyorsam. olay şöyle, almeida'ya on milyon üzeri bir teklif gelirse beşiktaş bu oyuncuyu satmak zorunda. satmazsa fona üç buçuk milyon ödeyerek yine elinde tutabiliyor bu oyuncuyu. yani aralarındaki özel anlaşmayla oyuncunun fondaki haklarını sözleşmesi bitmeden satın alıyor beşiktaş. sonrasında da satma hakkı kendisinde. ancak fon beşiktaş'a şöyle bir teklifle de gelebiliyor: "x kulüp almeida için 9,9 milyon önerdi ne dersiniz, satalım mı?" bu durumda beşiktaş "hayır satmıyorum" diyebiliyor ve üç buçuk milyon ödemek gibi bir zorunluluğu da yok.
Eğer fon Demirören'in bahsettiği gibi iyi bir şirketse, 5lik oyuncuyu 8e satabilecekse, yerine de yenisini getirecekse mantıklı bir anlaşma. Kesin olan şeyler şu an cebimizden çıkan bir şey yok ve 10un üzerinde ki satışta da %55 aldığımız. 10un altında da muhtemelen fon 2 milyonunu düşer kar bölüşülür. Satmak istemiyorsak da tannhauser'in dediği gibi olur. Başka oyuncu getirme işi de mantıklı geliyor. 10 milyona alıcı var diyelim, fon klübe geliyor. 4.5 yerine 3.5 almamak için diyor ki size şu oyuncuyu getiririm. Bu şekilde hem onlar para alıyor hem biz hem de onlar yeni bir yatırım yapmış oluyor.
Hmm, bu mantikli.
Bu durumda eger Besiktas oyuncuyu satmazsa illa zarar etmek zorunda degil, 3 numarali senaryo bu durumda 1 numarali senaryoya donusur nihai surecte. Yani bu adami teklif gelince satmazsak gene de fonsuz transfer halinde edebilecegimizden daha az kar etmis oluyoruz.
Ama bu zaten uzun vadeli bir is ortakligi ise durumun boyle olmasi normaldir, kreditor her zaman avantajlidir.
Bankada calistim, simdi fonda calisiyorum, egitimim var, ama bu olayi hala Ridvan Dilmen gozuyle goruyorum.
Burada olan sey aslinda leverage (kaldirac)'tan baska bir sey degil. Nasil bir birey kendi imkani yetmedigi bir varligi almak ister, ve banka da ona bu parayi borc olarak verirse (margin) burada da farkli bir sey yok.
%10 faiz olayina takildim biraz, Demiroren bundan bahsederken rakam verdi mi? Fazla geldi bana, sonucta EUR olan bir anlasmada risk-free rate baz alinir, bu da su anda %3 civarinda (10-year bund). Yunanistan bono fiyatlarini baz almiyoruz lan herhalde?! Bizim kendi yaptigimiz kredi anlasmasi ile karistirilmasin, burada bahsedilen bir hurdle rate, o da risksiz oran demek, bahsedilen kurdaki en risksiz olan varligin faizi alinir bu tip anlasmalarda.
Eger 30m civarinda bir adam alsaydik, bu fon olayi cok mantikli olurdu. Ancak 2m EUR icin fuzuli geliyor bana. Su an zaten ufak olan bir riski hedge ettik, uzerine koydugumuz leverage icin de olasi kar/zararimizi buyutmus olduk. Isin futbol tarafi onemli, eger >8m satabilirsek ne ala. Yoksa, manasiz.
bjk4ever abi bak gayet açık ve samimi yazacağım, kızma olur mu?
şimdi ben senin daha önce yazdıklarından biliyorum ki sen muhasebeden anlıyorsun. bilanço üzerine yazdıklarından belli bu. ben o kadar anlamam muhasebeden.
fakat "iş yapmaktan" (business) az çok anlarım. benim gördüğüm senin o kısımlardaki mantığı ve yaklaşımları pek dikkate almadığın, bazı açıları göremediğin.
şöyle örnek vereyim. ben devamlı farklı freelancerlar ile çalışıyorum. ya proje gönderiyorum, ya saatlik iş veriyorum. ortada bir sirkülasyon var düzenli olarak.
arada bazı fırsatlar çıkıyor önüme. misal bir adamla tanışıyorum. konuşuyorum, bakıyorum adam zeki ve işi de biliyor. kendimce karar alıyorum bu adamı uzun dönemli olarak kendime bağlamak için.
ilk yapacağım iş ne oluyor biliyor musun? bu adama istediği fiyattan (pazarlıksız) bir iş göndermek. bu işi de öyle seçiyorum ki, ne çok büyük mebla oluyor, ne acil bir iş oluyor, ne de karmaşık bir yapısı oluyor. adamla belki 10 bin dolarlık proje yapacaksam zaman içinde ben kalkıp ona 500-1000 dolar arasında bir iş gönderiyorum. bu ne karşımdakini zengin edecek bir miktar, ne de beni batıracak bir miktar.
şimdi bak hiç bir "iş bağlantısı" toplantı yaparak, karşılıklı teminat vererek ve sözleşme yaparak tamamlanmaz. işi birlikte yaparsın ve zamanla karşındakini tanırsın. verdiği sözleri tutuyor mu? zamanında iş gönderiyor mu? ekiple uyumu nasıl? karşısındakine saygılı mı? vs vs
bütün bunlar olursa işte o zaman başlıyorum adama daha önemli işler göndermeye. bu sefer fiyatı sıkı sıkı pazarlık ediyorum, çalışma saatlerini daha kendime uygun olanlara çevirmeye çalışıyorum, iş raporlamasını nasıl seviyorsam onu empoze etmeye çalışıyorum vs.
neden? çünkü o adamla bir kere çalışmışım, huyunu suyunu biliyorum, neleri becerip neleri beceremeyeceğini gördüm, sözlerini tutuyor mu tutmuyor mu biliyorum. iyi niyetli mi yoksa çakallık peşinde mi görmüşüm.
şimdi benim böyle bir iş huyum olduğu için bu anlaşma bana hiç mantıksız gelmiyor. yoğurt yeme meselesi. 2m çok ufak bir para bu iş modeli için. alınan risk de 0.7m. eğer bu anlaşma 2m için değil de direk 20m için yapılsaydı ben de hiç memnun olmazdım. o zaman risk çok olurdu.
üstelik hiç bir iş anlaşmasına "ya zarar edersek" diye girilmez. ana motifin kazanç pozisyonudur. zarar için önlem alırsın elinden geldiğince ama iş planını salt zarar etmemek için kurmazsın. o kafayla hiç bir zaman büyüyemezsin.
bu nedenle ben bu işi -bu adamın geçmişteki skandallarından dolayı içimde hala şüphe olmasına rağmen- anlatılan şekli ile beğendim. bana uygun geliyor anlatılan model. bu alışverişi düşünmüyorum bile. bir sonraki aşamalarda neler yapabiliriz onu düşünmek istiyorum.
bir de şu tabata olayı var. şunun üzerine bir bardak su için ve unutun. o parayı yazdık zarar hanesine, üzerinden geçmemiz lazım. o olay öyle bir salaklıktı ki isterse yarın messi'yi alsın kulup biri çıkıp "ya tamam süper de tabata'ya da 8m verdik zamanında:((( " diyecek.
bunu yaparak muhalefet ettiğinizi veya çok düşünceli olduğunuzu sanıyorsanız yanılıyorsunuz. bu devamlı kötüyü, negatifi, korkulması gereken alternatifleri öne sürerek "daha sorumlu" yaklaşmış olmuyorsunuz olaylara. sadece karamsarlık yapıp ufkun(m)uzu daraltıyorsunuz. her iş zarar eder, her kulup kötü kararlar alır. devam etmek lazım, move on...
şu "ben her şeye muhalefet edeyim ve şüphe ile yaklaşayım da yarın öbür gün patlarsa "ben demiş" olayım" zihniyeti çok iç bayan bir stil. yapmayın bu kadar abi, bunun adı sorumlu olmak değil, düzenli olarak iç karartmak. çok kolaycılığa kaçan, arabesk bir kafa bu. bu kadar zorlamamak lazım. yolun sonu hıncallık :))
kulüpten açıklama yapılmış bu konuda. şimdi söylenenler ile yıldırım'ın tv'de söyledikleri birebir uyuşmuyor gibi, en azından bizim dünden beri 3.5m olarak konuştuğumuz mebla 4.5m olmuş, %45 sabit değer olmuş vs :
beşiktaş futbol yatırımları, sermaye piyasası kurulu'nun talebi
üzerine transferler ve vergi borçları ile ilgili ayrıntıları açıkladı.
şirketten kap'a yapılan açıklamada şu bilgiler verildi:
"1- ilgide kayıtlı yazıda, bir kısım medya organlarında şirketimizin
gerçekleştirdiği quaresma, guti, almeida ve simao transferlerine
ilişkin açıklama yapılması bildirilmiştir. buna göre
şirketimizce transferi gerçekleştirilen quaresma, guti, almeida ve
simao'nun sportif anlamdaki tüm federatif hakları yapılan transfer
sözleşmeleri kapsamında şirketimize aittir. anılan oyuncuların başka
bir kulübe transfer edilmesine ilişkin tüm yetkiler şirketimizce
devranılmış durumdadır. bir kısım medya organlarında yer alan
haberlerin aksine, queresma, guti ve simao'nun transferlerinde
herhangi bir fon şirketiyle ortak hareket edilmesi veya bu oyuncuların
şirketimiz dışında bir fon şirketi kanalıyla transfer edilmesi söz
konusu değildir. dolayısıyla bu oyuncuların federatif haklarının
herhangi bir yüzdesel oranının şirketimiz dışında bir fona ait olması
söz konusu değildir.
almeida'nın transferi ise yine anılan oyuncunun daha evvelki kulübü
olan werder bremen ile şirketimiz arasında yapılan sözleşme kapsamında
doğrudan şirketimizce gerçekleştirilmiş olup, bu sözleşmeye istinaden
werder bremen kulübüne almeida'nın federatif hakları için şirketimizce
2.000.000 euro ödenecektir.
şirketimiz, werder bremen kulübü ile yaptığı transfer sözleşmesine
istinaden almeida ile 31.05.2014 tarihine kadar geçerli olmak üzere
3,5 yıllık sporcu sözleşmesi imzalamıştır. bu sözleşme kapsamında
oyuncunun sportif anlamda tüm federatif haklarına 31.05.2014 tarihine
kadar sahip olmuştur. federatif hak oyuncunun yetkili federasyonlar
nezdinde kulüp adına tescilini yaptırma hakları anlamına gelmektedir.
bu sözleşme uyarınca sporcuya 2010-2011 yarım sezonu için 1.650.000
euro, kalan 3 sezon için (2011-2012, 2012-2013 ve 2013-2014 sezonları)
sezon başına 2.500.000 euro garanti ücret ödeyecektir.
şirketimiz , almeida'nın eski kulübü werder bremen ile imzaladığı
transfer sözleşmesinden ve futbolcu ile imzaladığı sporcu
sözleşmesinden sonra, yurtdışında kurulu bir firmanın almeida'nın
federatif hakları içinde yer alan ekonomik haklarının (ekonomik
haklar, oyuncunun şirketimizce başka bir kulübe transfer edilmesi
halinde ortaya çıkacak transfer bedeliyle sınırlı olmaksızın
yaratılacak finansal değerlerdir.) %45'ine katılım için 2.000.000 euro
ödeme teklifini kabul etmiş ve taraflar arasında buna ilişkin özel
nitelikte bir ekonomik haklara iştirak sözleşmesi imzalanmıştır.
yurtdışındaki bu firma ile şirketimiz arasında imzalanan ekonomik
haklara iştirak sözleşmesi'ne göre
a-oyuncunun başka bir kulübe transfer edilmesi halinde transfer
ücretinden doğan ekonomik hakların %45'i fona ödenmesi
kararlaştırılmıştır. bu şekildeki bir ödeme oyuncunun başka bir kulübe
transfer edilmesine ilişkin bedelin şirketimizce tahsil edilmesinden
itibaren 7 gün içerisinde ödenecektir. bu tutar firma tarafından
şirketimize ödenen bedelden az olmayacaktır.
b-oyuncuya sigorta yaptırılacak, sigortadan doğan hakların % 45'i
firmaya ait olacak, risk gerçekleşmesi halinde sigorta poliçesi
kapsamında alınacak tazminatın % 45'i firmaya ödenecek, bu tutar firma
tarafından şirketimize ödenen tutarın altında kalması halinde aradaki
fark şirketimizce karşılanacaktır.
c-oyuncunun şirketimizle olan sözleşmesinin sona ermesiyle serbest
kalması halinde firmanın şirketimize ödediği tutar, yıllık % 10
faiziyle firmaya geri ödenecektir. oyuncunun sözleşmesinin
şirketimizce uzatılması halinde, firmanın ödediği tutar yıllık % 10
faiziyle geri ödenerek oyuncunun ekonomik hakları da şirketimizce geri
alınabilecektir.
d-oyuncu için gelen transfer teklifini şirketimizin kabul etmesi ancak
firmanın kabul etmemesine rağmen transferin şirketimizce
gerçekleştirilmesi durumunda, firmanın ekonomik haklarına karşılık
minimum 4.500.000 euro ödenecektir. oyuncu için gelen transfer
teklifini şirketimizin reddetmesi ancak, firmanın kabul etmesi halinde
ise, transfer teklifinin % 45'i fona ödenerek ekonomik hakların da
şirketimizce geri alınması söz konusu olabilecektir.
e-oyuncunun başka bir kulübe kiralanması halinde, kiralama bedelinin %
45'i ekonomik haklar kapsamında firmaya ödenecektir. bu durumda
firmaya ödenen tutar, oyuncunun başka bir kulübe transferi halinde
veya oyuncunun şirketimizle olan sözleşmesinin sona ermesiyle serbest
kalması halinde firmaya ödenecek toplam tutardan mahsup edilecektir.
f-firma bu sözleşmeden kaynaklanan haklarını başka bir kulübe veya
oyuncu ajansı/menajerlere temlik edemez. firmanın sözleşmeden
kaynaklanan haklarını üçüncü kişilere devri söz konusu olduğunda
şirketimizin aynı şartlarla rüçhan hakkı bulunmaktadır.
g-firmanın talebi doğrultusunda, sözleşmeye gizlilik hükmü eklenmiş
olup, yine firmanın talebi doğrultusunda şirketimizle firma arasında
bu sözleşmeden doğabilecek ihtilaflarda ingiliz mahkemeleri ve ingiliz
yasaları yetkili kılınmıştır.
oyuncularımızın transferine ilişkin işbu açıklamalarımız, transferlere
ilişkin gerçeğe aykırı yayınların bugün itibariyle de devam etmesi
nedeniyle seri:viii, no:54 sayılı tebliğ 18.maddesi delaletiyle
15.maddesine istinaden yapılmıştır.
Fon açısından sorun yok dediğin gibi en kötü ihtimalle yatırdığını geri alıyor.
Demirören açısından ise zaten tarihinde toplasan 3 tane (Johnsen ve Carew dışında pek hatırlamıyorum ben)bile karlı yabancı satışı yapmamış bir takıma yatırım olarak yabancı alınması enteresan bir tercih yapılıyor.Bedavaya Almeida almışsın daha ne istiyorsun diyenler olacaktır.
Birde şöyle bir nokta var Almeida'yı kötülemek istemiyorum ama bu fon madem hakim pazara bize niye pırpır forvet bulmamış arkadaş bize lazım olan oydu ... Quaresma'nın istekleri Schuster'inkinden daha önemli yada.Elimizde benzeri olan bir adam verdiler bize. ( Herşeye muhalefet Bjk taraftarı :)
İşin başında Jorge Mendes olduğundan bahsediliyor ki eğer öyleyse BJK için gerçekten tarihi bir dönemin başlangıcı olur bu anlşama.Zira bu herifin eli inanılmaz uzun ve Almieda'yı eninde sonunda Real Madrid'e kakalayacaktır :)
marpione'nin son alintiladigi ile anlasma bambaska bir sey oldu.
Demiroren'e altmetin itibariyle yollamis olabilecegim tum ovguleri geri aliyorum. Adam televizyonda cidden ne dedigini bilmiyormus, ya da biliyorsa da olayi tamamen yanlis yorumlamis. Ya da bu duyuruda SPK'yi yiyoruz.
Ulan su ise dun ayirdigim yarim saat- bir saati geri istiyorum. Simdi yarin git bir post daha ac saglam kafayla, peh. :)
@marpione
Tamam abi biz pesimistiz de kulup herseyi dogru yapiyor da biz mi kotu enerji yolluyoruz anasini satayim?
Ligde 14. olmusuz, oynanan futbolda somut bir ilerleme yok, yabanci sayisi 14 olmus, mutlu mu olayim? Tamam, transfer kalitesinin artmasi guzel, vizyon guzel, ama dogru bir isin (Almeida 2 milyon) icine baska birsey sokup batiran bir zihniyetten bahsediyoruz.
Bu fon olayini da en son sen alintiladin iste, durum bambaska bir hal aldi, rakamlar degisti, bizim aleyhimizi kurallar ortaya cikti vs, daha 1 gun sonra. Peki yonetim dogru mu yapmis simdi? Ne cikti ortaya?
Bu kulubun politikasini simgeleyen benim icin Ersan ve basketbol takimidir. Bank Asya'dan bir oyuncunun bonservisini alamayip kiralarsan ya sezon sonu fahis bedel odersin ya da kendin 'yetistirdigin' bir adami rakibine kaptirirsin. Simdi Ersan'dan dogacak zarar ne olacak? 5 milyon euro konusuluyor.
Basketbol takimina Iverson'i 1.5 milyon dolar vererek getirttin, ya gerisi? Takimin yerlileri kim, kocu kim? Baskan diyor ki play-offlara kalirsak 1-2 transfer yapariz, zihniyete bak. 1-2 transfer takima uyum saglayacak mi, istedigin kalitede adam bulabilecek misin? Transferleri sezon basinda yapip ligi iyi yerde bitirmek ve rakiplere karsi (saha ve skor) avantajiyla girmekle 8. olarak girmek ve sonra transfer yapmak ayni sey mi?
Eskiden ben de senin gibi dusunurdum, yonetim herseyi yanlis yapiyor olamaz vs derdim, birazcik iyi taraflari da gorun derdim, en buyuk Demiroren destekcisi bendim burada. Ama isin icine girince insan bazi gercekleri de goruyor maalesef.
Ayrica business olarak ileride nasil bir kar bekliyorsunuz bu isten? Bu sistemin bence bize kar getirme sansi anca soyle olur: Brezilya veya Arjantin'den cok pahali super bir yetenek alirlar bize, biz onu parlatiriz ve Avrupa'ya okuturuz, anca bu sekil olur bence.
Peki Avrupa bize bir Porto gozuyle bakiyor mu? Hayir. Peki bizde bu genc oyuncu yetistirip piyasaya surme gelenegi var mi (Bobo haric)? Hayir. Peki mesela ulke sartlari bunu yapmaya musait mi? Bence bu yabanci kontenjani, rekabetci ortam vs. musade etmiyor.
O genc yetenegi satamayinca da hem bonservis parasini faiziyle birlikte odeyecegiz, hem de elimizde olmamis bir oyuncu olacak elimizde, ki bence bu yuksek ihtimal bence.
Belki ben fazla ilerisini dusunup hesap yaptim, ama business model ve fon diyince bizim icin aklima gelen ilk senaryo bu, olasilik hesabi da katinca isin icine karli cikma ihtimalimiz ileride cok cok dusuk. Ki hala ucu acik noktalar var, bu fonun kim oldugu, baska hangi futbolculari icinde barindirdigi, hangi kuluplerle calistigi, bize Almeida'nin gitmesi durumunda ne gibi alternatifler sunabilecegi vs.
şimdi beyler, bu açıklamada geçen akşam tv'de demirören'in söylediği iki konu yok :
1- gelir paylaşımının sadece 10m ve üzeri satışlar için geçerli olacağı.
şu cümle çıkmış demirören'in ağzından tv'de :
"zaten 10 milyon minimum olan yazdığımızın altında getirme şansları yok"
2- oyuncunun bonservisini dilediğimiz zaman alma fiyatı. tv'de 3.5m dedi demirören. ilk cümle şu :
"satmak istemezsek 3.5m avroya oyuncuyu alabiliyoruz."
sonra konu tekrar açılıyor. fuat akdağ soruyor "burda yüzdeler var mı?" diye. demirören:
"yok rakam yazıldı orda, 3.5 mu 4 mü ne, ben bunu verir alırım" diyor.
şimdi,
ya demirören tv'de yanlış bilgilendiriyor, ya kendisi de yanlış biliyor (ama sanmıyorum çok net konuşuyor).
ya da bir diğer ihtimal, 10m minimum limiti var ama bu son açıklamaya dahil etmemişler onu. orda benim bilmediğim şu. kanuna göre yaptığımız bu açıklamalarda ne kadar detaylı bilgi verme zorunluluğumuz var? yani bu 10m olayı anlaşmada varsa bunu illa açıklamada da koymak zorunda mıyız?
şimdi eğer bu 10m minimum teklif olayı sözleşmede hiç yoksa, hem büyük bir salaklık, hem de demirören ayan beyan yalan söylüyor. bunun kokusu eninde sonunda çıkar.
aynı şekilde, bu hakları fondan dilediğimiz zaman şartsız geri alma fiyatımız 3.5m değil de 4.5m ise, ya da satış fiyatı ne olursa olsun adamlara 4.5m'unu vermeyi her şartta kabul ettiysek, demirören gene yalan söylüyor tv'de. ya da bu detayı da açıklamaya birebir koymamışlar.
bjk4ever bir konuya odaklanalım olur mu? o konuyu tartışırken "ligde şuyuz, basket takımı bu, hede hodo oldu" diye genişletmeyelim. burda anlamaya çalıştığımız fon olayı. senin ve bir sürü başka insanın katkılarıyla dünden bu yana epey bir olasılığı gözden geçirmiş olduk. sanmıyorum ki şu anda hiç bir kaynakta bu konu üzerine burda biriktiği kadar bilgi birikmiş olsun. bu tartışmanın amacı o.
bu arada yok uefa kriterleri yok bilanço yok fon vs ortam resmen ekonomi bloguna döndü.
gürcan patlat bi sansasyonel post da havamızı bulalım hahahahah
Buradaki sorulmasi gereken 1. soru: Besiktas'in ilgili futbolcuya ihtiyaci var midir? Ilk olarak buna karar verelim. Bence bir golcuye ihtiyac vardir. Herkes Bobo'ya asik olsa da yine de 2. bir golcuye ihtiyacimiz oldugunu dusunuyorum. Bu durumda 2. soru: kulubun parasi var midir? Finansallarda yok gibi gorunse de bugune kadar oldugu gibi kulup bir sekilde borclandirilarak para bulunur. 3. soru: istedigi sartlar saglanmazsa bu golcu STSL'ye gelir mi? bence anahtar soru budur. Eger ki tek sart "fon'la gelirim, daha da gelmem!" ise bence yararli olacagina inanilan bir transfer icin fonla isleme girilir.
Tabata'ya, Schildenberg'e ve nicelerine anormal paralar odeyen bir kulubun "kardan zarar" ettigi islemlerine sahsen sahitlik etmeyi de ayrica isterim.
Adamı satabilirsek burda bizim için bir zarar olmuyorki.Satamasakta zarar olmuyor.8 milyona Tabata aldığımız yerde 3.5m €'ya Hugo Almeida'yı almış olacağız .En kötü ihtimalle kiralamış olacağız adamı.Zaten parayı sen vermedin neyden kar istiyorsun arkadaş.Burda menajer gibi çalışan parça biz oluyoruz.Pazarla sat komisyonunu al olay bu.Pazarlayamazsanda satın alacaksın paşa paşa böyle bir dayatma var ama zaten adam yurdun ortalama forvet kapasitesinin üstünde bir adam ve 3.5 m €'ya alıncabilecek ideal forvetlerden biri.
Benim takıldığım nokta bu adama ihtiyacımız olup olmamasının hiç sorgulanmaması.Evet iyi futbolcu,evet takımdakilerle iyi anlaşma ihtimali var ama sonuç itibariyle hem Werder Bremen'in Pizzaro'nun ardında 2. forveti hemde Schuster bas bas bağırıyor hızlı forvet istiyorum,Sercan'ı alsak iyi olur diye ...
oyuncu için gelen transfer
teklifini şirketimizin reddetmesi ancak, firmanın kabul etmesi halinde
ise, transfer teklifinin % 45'i fona ödenerek ekonomik hakların da
şirketimizce geri alınması söz konusu olabilecektir.
Bu da degisik marpione. Televizyonda satmak istemezsek 3.5 milyon euro veririz diyor, burada ise transfer teklifinin yuzde 45'i diyor, yani yine full amount aliyorlar, satmaya mecbur ediyorlar bir yerde.
Basket takimina gecmemin nedeni ise sen olayi genel bir karamsarliga vurdun, ona cevap olarak yazdim. Yoksa senin de takip edebilecegin gibi ana konu olan fon disina cikmadim, senin yazina istinaden, neyse.
@Ovunc
Kiralamis olmayacagiz, cunku satis gerceklesmemisse 3.5 sene sonunda faiziyle birlikte catir catir odeyecegiz parasini. Satista kar paylasiliyor ve biz bonservis odememis oluyoruz, satis yoksa adamlar tum parasini aliyor, biz odedigimiz maasla ve bonservisle kaliyoruz. Bende diyorum ki, madem eninde sonunda bonservis odeyecegiz, maas vs komple bizden cikiyor, keske 2 milyon euro'yu verip alsaydik da olasi satistan tamamen biz kar etseydik. Kirk yilda bir potansiyelli bir oyuncuyu cok ucuza, piyasasinin altina aldik, onda da 2 milyon euro icin 50% kar ortagi bulduk, inanilmaz.
@Ovunc ve duyarlivatandas
Demiroren dedi ki: "Biz oyuncu ile anlasmistik, fon sonradan devreye girdi."
Bu adam fonla gelirim falan demedi. Biz 2 milyon Euro'ya isi baglamisken kara ortak bulduk gelecek is firsatlari icin.
Ben Demiroren'in televizyonda anlattigi ile begendim bu islemi. Lakin bugun borsaya bildirilen ayri bir hikaye anlatiyor.
Yani Demiroren ya bizi yedi, ya televizyonda acikladigi seyleri SPK'ya yazmayarak garip bir is yapmak istiyor, ya sozlesmeyi anlamamis.
Bir de bu adamlar kimdir, nedir bilmiyoruz, hayirlisi artik. Guzel business deal diye degerlendirdigimiz sey hakkinda 24 saatte supheye dusurduler beni sag olsunlar, var olsunlar.
Ben simdi durumu tam kiraathane diliyle, yuvarlaya yuvarlaya ozetliyorum, ozetin ozeti oluyor:
1. Satis olmazsa, ya da Almeida sakatlanirsa falan heriflere 2 milyonu, ve hatta icabinda faizini veriyoruz.
2. Satis olursa en az 4.5 milyon olmak uzere karin yarisini veriyoruz.
3. Bizim getirimiz de, ileride bu ne idugu belirsiz arkadaslarin bize getirecegi yildiz oyuncular oluyor.
Budur.
Marpione'un dedigi gibi cok gereksiz kasiyorsunuz.
Her oyuncu transferi satarken kar etmek icin yapilmaz.
Bu adamin bonservisi icin kulubun kasasindan su an itibari ile kurus cikmadi. Bunu once bir kenara yazin. Bu son derece onemli bir nokta.
En kotu ihtimalle de 3.5 sene sonra faiziyle 2.7 milyon cikacak. Ya da duruma gore 3.5-4 milyon euro verip daha onceden haklari alinacak. Eger adam bizde cok iyi oynar da 2 yil sonra haklarini almak istersek zaten 3.5-4'un lafi bile olmaz. Bu kalitede, taninirlikta ve yasta olan ve de Besiktas'a 2 sene cok faydali oldugu gorulen bir adam icin bu fiyat nedir ki? Ayni ayarda santrafor bulabilir misiniz daha ucuza? Besiktas'ta verecegi performansi nasil kestireceksiniz, Misimomic gibi, Guiza gibi olmayacagina garanti verebilecek misniz? Yok, karanliga kursun sikacaksiniz. Oysa ki su anda riskleri minimize ediyoruz.
Bu isin bir yonu. Besiktas icin bu isin getirilerinden soylenmeyenlere gelelim. Bu adam sezonun ikinci yarisinda atacagi gollerle bizi seneye UEFA'ya sokarsa seneye 8-10 milyyon euro kulup kazanmis olacak. Olmaz ya, lig ikincisi falan olmamizda onemli katki saglar da CL"ye girersek 15-20 milyon euro kazandiracak. O zaman burada minciklanip duran 1-2 milyon euro'nun hicbir onemi kalmayacak.
Buna daha bu adamin -eger tutarsa- tribun gelirlerine, urun gelirlerine, kulubun prestijine ve taninirligina etkisi, bundan sonra muhtemel bazi transferleri daha kolay yapmamiza olanak saglamasina katkisi gibi maddi ve manevi pozitif durumlari saymiyorum bile.
Dolayisi ile fazla kasmanin alemi yok. Besiktas'a potansiyeli olan bir adam kazandirilmis. Bundan sonrasinda adamin performansi belirleyi olur. Insallah 2 yil sonra falan 4 milyon euro'lari falan odeyip adamin haklairni almak zoruda kaliriz. Cunku bu Almeida o zaman zarfinda Besiktas'ta cok basarili olmus ve kulube ligde, Avrupa'da, merchandising'de dolayli yoldan cok onemli paralar kazandirarak aradaki birkac milyonluk farki coktan onemsiz hale getirmis demektir.
@Esref
Bak israrla bir nokta atlaniyor. Besiktas, fon devreye girmeden de Hugo Almeida'yi almisti zaten. Baskan oyle dedi, biz 2 milyona anlastik bunlar sonradan geldi dedi.
O yuzden "Almeida bizi UEFA'da golleriyle sampiyon yapar" falan hesaplarinin konumuzla alakasi yok.
Besiktas'in kasasindan simdi kurus cikmadi, ama anlasma geregi MUTLAKA cikacak, ve bu da en az 2 milyon Euro olacak. Sadece suresi ve miktari degisecek. Bunu da bir kenara yazalim.
Ben yatiyorum simdi, artik anlasilmayan bir nokta kalmadi herhalde :)
Kar ortagi olmasaydik fiyat da 2 mio olmazdi iste! Nuansi kaciriyoruz. Kar ortagi sirketin Almeida'nin menajeriyle bir baglantisi vardi diye hatirliyorum. Bu adami simdi almayip sezon sonunda sifir bonservisle alabilecegimize inanan var mi gercekten? Bu urun sadece
3. dunya ulke liglerine pazarlanabilirdi. Ingiliz olsa bekler, sezon sonu bedavaya getirirdi ama oyuncu da premier lig'e kosarak giderdi zaten. Ama bizim lige ancak bu sekilde getirebiliyorsun. Gokhan Unal'larin, Topuz'larin, Ayhan Akman, Delinho'larin 8-10 mio bonservis aldigi ulkede Almeida'ya 2 mio bosuna verilmis diye tartismak bence yersiz.
Alakasi yok abicim, Demiroren de diyor iste, adamlar sonradan cikti! Bir defa bonservis bedelinin Almeida'nin menajeriyle ne alakasi var, direkt muhattabimiz Werder Bremen. Kaldi ki 6 ay sonra adami alamazdik belki, ama simdi 2 milyona almamamamiz icin bir sebep yok. Werder zaten sikintida, ligde hedefleri bitmis, satmak istedigi belliydi. Ayni konumdaki Maxi Rodriguez 1.7 milyona, Afellay 3 milyona gitmisken Almeida da 2 milyona giderdi, normal.
Zaten Ayhanlara Topuzlara 8-10 milyon euro verilirken niye bu adama 2 milyon euroyu simdi vermemek icin 50% kar ortagi aliyoruz, mesele bu. Tabata'ya gecen sene 8 milyon verdik/verecegiz, Simao ve ALmeida ikisi de senelik 2.5 milyon euro aliyor, Nobre 2.2 milyon euro aliyor vs, bunlari verip de Almeida'nin 2 milyonu icin ortak almak sacma. Sozlesmedeki tum maddeler aleyhimize, tek leyhimize olan sey kardan 5% fazla alacak olmamiz, ama o da risk ve zararlari karsilamiyor. Soyle olsa olurdu, mesela anlasma sonunda mecburiyet degil de opsiyon olsa derdim ki adam tutmazsa bedavadan gonderiir, 3 sene sadece maas odeyip sifira Almeida gibi adam aldik, hemde kar ortagiyiz! Veya adamlar maasinin yarisini da karsilasa derim ki finansal olarak daha dengeli bir anlasma, kasamizdan cok daha az para cikacak. Ama bunlarin hicbiri yok, hersey adamlarin lehine. Bunlari bir kenara itip de bizim transfer ve kulup politikamiz belli iken, adamlarin ismi ve diger isleri ortada bile yokken gelecekteki getirilere inanmak da bence asiri iyimserliktir.
Abi tartışmanın kökeni sonraki aşamaya dahil zaten.Duyarlı Vatandaş ile 1 dakika ara ile aynı şeyi yazmışız.
İHTİYAÇ VARMI ?
Elimizde Bobo var.Tek forvet olarak yapabileceklerini göstermiş.Gol atabildiği ortada.Yedekte olsa Brezilya gibi bir milli takıma çağrılmış bir adam bu ve bu adam için 5m € üzeri bir teklif almadık , ilk yarıda Bobo'dan aldığımız katkıyı alsak göbek atacağımız bir transfer yaptık oysaki ve beklentimiz 10 milyon üzeri bir satış rakamı.
Şimdi teknik taktik sistem olarak hızlı bir forvete ihtiyacımız varken Schuster agaya Tekke dayatması gibi 2. bir hedef santrafor neden dayatılıyor , o adam bunu neden kabul ediyor ? Olan olmuş biz giren çıkanı hesaplayalım diyorsanız bu işin "unut gitsin Tabata'ya verilen 8 milyondan ne farkı var" durumundan ne farkı var ?
shelby,
Almeida'yi sezon sonu serbest kalinca Besiktas'a yedirmeyecekleri gibi, sezon ortasinda 2 milyon euro bonservisle de yedirmezler. Demiroren'in ne demesini bekliyorsun TV'ye cikip? Biz alamazdik ama allahtan bu fon devreye girdi de bu transferi gerceklestirdik demesini mi bekliyorsun. Tabii ki oyle konusacak, tabii ki kendine pay cikaracak. Oyle de konusmasi lazim zaten baskan olarak. Hersey her yerde soylenmez.
Nasil Figer tum Brezilya'lilari elinde tutuyorsa Mendes de Portekiz piyasasini elinde tutuyor. Bu adamin bu kadar dusuk maliyetle Besiktas'i secmesindeki en onemli iki etkenden biri bu. (digeri de vergisiz maas, ki bu Turkiye'ye gelen her yabanci icin gecerli zaten). Almeida da ancak fon ile gelirim diye bastirmistir mutlaka, cunku ilerde burada kalmak istemezse bu fon baglantilari ile bu adama cok rahat kulup bulur ve gider. Burada hic Almeida'nin gozunden olaya bakmayarak hata yapiyorsunzu. Yoksa Guiza gibi surunur misal. (evet 3.5 milyon parasini aliyor ama kariyer olarak yerlerde surunuyor, Fener zarar etmeyeyim diye satmadikca).
Werder zaten konunun tamamen disinda birakilmis. Adam 2 mio'mu verin aradan cekileyim diyor. Bu noktada Besiktas Mendez'in ilintili oldugu fonla anlasmayip kendi basina almaya kalkarsa Mendez'in etkisiyle Almeida'da TR'ye gelmeyi reddecekti. Ayni Zapo'nun buca'yi reddetmesi gibi. Yani sozun ozu fon olmasa werder'e 25 mio da versen bu is olmazdi. Bu noktada da almeida'yi ne kadar istedigin onem kazaniyor!
@esref'e aynen katiliyorum.
" oyuncu için gelen transfer
teklifini şirketimizin reddetmesi ancak, firmanın kabul etmesi halinde
ise, transfer teklifinin % 45'i fona ödenerek ekonomik hakların da
şirketimizce geri alınması söz konusu olabilecektir."
Bunu dogru yorumlayamamissiniz sanki ? Ortada mutlaka 4.5M odenerek bonservisi alinacak diye bir durum yok. Eger 10M'luk bir teklif gelir, biz bunu kabul etmezsek 4.5M odeyecegiz.
4.5M odeme durumu da aciklanmis.
"yuncu için gelen transfer teklifini şirketimizin kabul etmesi ancak
firmanın kabul etmemesine rağmen transferin şirketimizce
gerçekleştirilmesi durumunda, firmanın ekonomik haklarına karşılık
minimum 4.500.000 euro ödenecektir."
Kisisel gorusum bu uzak ihtimal.
Orneklendirme yapalim..
Diyelim Almeida'ya 6M teklif edildi.. Finansor kabul etmez, biz edersek 4.5M veririz,1.5M bize kalir.. Finansor kabul eder, biz etmezsek o zaman 6M'un %45'i olan 2.7M biz oderiz adamlara. Satis gerceklesirse %45-%55 bolusulur.
2. Durumda Almeida'ya onerilen miktar 12M diyelim.. Finansor kabul etmez, biz edersek 4.5M veririz 7.5M bize kalir(uzak ihtimal).. Finansor kabul eder biz kabul etmezsek 5.4M oderiz. Satis gerceklesirse %45-%55 bolusulur.
Ancak, hepimizin yine atladigi bir nokta var sonda.
"firmanın talebi doğrultusunda, sözleşmeye gizlilik hükmü eklenmiş
olup,"
Bu madde isin cilvesi. Demiroren'in 10M'u buradan cikti diye dusunuyorum. Mantigim bunu soyluyor, dogru olmama ihtimali yuksek. Gizlilik sozlesmelerinde taraflar icin gizli kalmasi onemli olan hususlar belirtilmistir. Bunu ben de bilemem, burdaki kimse de bilemez. 10M'un ustu kabul edilecektir gibi bir madde olabilir. Bunu borsaya bildirmemiz gerekmez. Soylendigi gibi taraflar arasinda gizli kalir. Bizim baskan dersine iyi calismadigi icin agzindan kacirdi diye dusunuyorum... ancak konusmasinin bir yerinde "10M'nun altinda teklif olamaz" gibi bir cumle duydum. 10M alti teklifler kabul edilmez gibi bir maddede konmus olabilir. Bunu tartisabiliriz, ancak tartismanin sonucu afaki kalacaktir.
Almeida sakatlanirsa adamlara 2M takir takir odeyecegimiz de dogru degil.. Bu da sozlesmede acik sekilde aciklanmis.
"-oyuncuya sigorta yaptırılacak, sigortadan doğan hakların % 45'i
firmaya ait olacak, risk gerçekleşmesi halinde sigorta poliçesi
kapsamında alınacak tazminatın % 45'i firmaya ödenecek, bu tutar firma
tarafından şirketimize ödenen tutarın altında kalması halinde aradaki
fark şirketimizce karşılanacaktır."
Yapilan/Yapilacak Sigortanin ayrintilarini bilmedigimiz icin bu konuda da net bir fikir yurutmemiz dogru olmaz.
Sonuc olarak, yapilan ticari anlasmada finansor firma kendini dogal olarak garanti altina almis. 2 sirket tarafindan yapilan bu anlasmayi saf "banka-Anonim sirketi" boyutunda incelemek yerine marpione'un kendi tecrubesiyle harmanlayarak anlattigi sekilde dusunmek lazim. Sonuc olarak anlasmanin taraflarindan biri konusunda uzman bir yatirimci, digeri yatirima deger kazandiran-kaybettiren yapinin sahibi. Bu en basit tabiriyle denemedir. Denemeden her 2 taraf da memnun kalirsa devami saglanir. Memnun kalmama durumunda ortada 2 taraf icin de zarar etme durumu olmadigi gibi, gayet tabi finansor kar edecek. Parayi veren, gelecek icin kapi acan taraf finansor kurulustur cunku.
Anlasmaya sadece maddi boyuttan bakmak hata. Futbol piyasasinda tipki diger tum piyasalar gibi guclu lobiler, networkler var. Iste bunlara ulasmak, icine girmek, en azindan isbirligi yapabilmek icin yapilan bu anlasma cok onemlidir. Sen o piyasanin oyuncusu olursun, oyuna seni dahil eden de kazancini senin ustunden saglar. win-win. Serdal Adali - Cengiz Zulfikaroglu ikilisinden birisi bir sekilde tam da bu piyasada buyuk kulis sahibi bence. Serdal Adali'nin Nato muteahhiti oldugunu da dusununce uzak ihtimal degil sanki? Bu senenin transferleriyle son 3-5 senedeki transferlerin farkini baska birsey aciklamiyor.
Bildiğim ve anladığım kadarı ile anlatmaya çalışayım:
1-) Werder tarafı: Oyuncu uzun vadeli planları içinde yer almıyor bence. Yakın zamanda, gördüğü bir kırmızı kart nedeniyle kulüp tarafından ağır bir şekilde eleştirilmişti. Bunu oyuncuyla birebir görüşmenin ötesinde kamuya açık yapmaları bence bunun işaretiydi. 6 ay sonra bedelsiz gideceğini de düşünürsek, şu dönemde bir talep geldiğinde değerlendirmek ister.
2-) Beşiktaş tarafı: Oyunucuyu almak istedi. Sözleşmesinin bitecek olması nedeniyle düşük olan fiyatı, iyice cazip kılıyor.
Konuşuldu, 2 milyon Euro bedelde anlaşıldı. Bu noktada: Werder "illa peşin" diye tutturmuş olabilir, ya da "peşin 2, taksitle 3" demiş de olabilir. Beşiktaş da nakit ödeme yapamayacağını bildirdi/yapmak istemedi ise fon bu noktada devreye girmiştir. Yani Beşiktaş Werder ile fiyat konusunda anlaştı, ancak ödeme takvimi sorunluydu, devreye fon girdi. Bu, Demirören'in "biz anlaştık fon sonradan devreye girdi" demesini göz önüne aldığımızda en mantıklı senaryo olarak görünüyor.
Fonla da görüşüldü, anlaşıldı. Parayı fon Beşiktaş'a borç verdi. Beşiktaş aldığı borcu doğal olarak faizi ile birlikte ödeyecek. Bu da gayet doğal bence.
Şu 10 milyon limitine değinmek gerek: Bence bu, oyuncunun sözleşmesine "10 milyon getirirse gidebilir" maddesi koymakla aynı şey. Yani sıklıkla yapılan bir iş. Böyle bir madde, özellikle şu açıdan gerekli olabilir:
Diyelim ki Beşiktaş önümüzdeki sezon Şampiyonlar Ligi oynuyor. Takım 10 gol attı, sekizi Almeida'dan. Veya Avrupa ligi oynuyor, takım 15 gol attı, gene bi 10-12'si Almeida'dan. Bunun yanısıra da ligde 25 gol attı. Kısaca adaptasyon sorunu falan yaşamadı, işler iyi gidiyor. Bu durumda dikkatleri üzerine çekecektir. Diyelim ki Blackburn'ün yeni sahipleri de "aha aradığımız adam bu" dediler ve oyuncuyu almak için 12 milyon önerdiler. Şimdi:
Taraftar oyuncunun gitmesini istemez. Mis gibi oynuyor adam, satılır mı? Yönetimin üstünde "taraftarla karşı karşıya kalma" riski oluşur ve zaten "taraftar baskısını" bir kenara bırakırsak, sportif açıdan baktığınızda da böyle bir performansta yönetim oyuncuyu satmak istemeyebilir de. Oysa fonun sportif derdi yok, finansal mantıkla yaklaşacak ve onlar için gayet güzel bir kâr söz konusu. İşte bu nokta, fonun kendini garantiye aldığı yer. 10 milyon geçildiği anda ipleri kendi eline alıyor. Bu teklifi kabul ya da ret kararı fona ait. Yönetimi de "taraftar baskısı"ndan kurtarmış oluyor.
Ancak bu kadar parlak olmayan bir performans karşısında gelecek örneğin 7-8 milyonluk bir teklifte de hem fon tarafının hem de Beşiktaş tarafının söz hakkı var. Böyle bir durumun oluşması halinde uygulanacak kıstaslar da belirlenmiş.
Sonuçta bu bir "iş anlaşması". Beşiktaş, bizde pek bilinmeyen bir piyasaya adımını atmış oldu. Gelecekte ne olacağını bilmek mümkün değil. İlk olması sebebiyle bazı noktalarda tavizler verilmişse dahi çok abes karşılamamam. Buradan çok verimli bir ortaklığa adım atma ihtimali de var, ettiğin zararla öylece kalakalma ihtimali de var. Ticaret bu, belli olmaz. Tüm taraflar için hayırlı olsun diyelim.
Kişisel olarak bonservise ödenen paralardan daha çok oyunculara ödenen rakamların üzerinde durmanın daha sağlıklı olduğunu düşündüğümü bir kez daha belirteyim.
Hebenneka,
Bence onemli bir konuya parmak basmissin: Wage bill ya da futbolculara odenen maaslar. Su anda 2 ve uzerinde alan oyuncu sayisi iyice artti. Ilk aklima gelenler; Q7, Guti, Almeida, Simao, Ernst, Ferrari, Nobre ve Nihat; 8 oluyor. Ortalama 2.5 olsa 20 milyon avro.
Diger fitbolcularla beraber 30 mio olsa sadece Europa League gibi sacma bir klasmanda bile gruplara kalinca 10 mio eur gibi bir gelir elde ediliyor.Bence Turkiye'de finansal surdurulebilirligin tek cikar yolu sportif basaridir. Genc yildizlarin pesinden kosup da onu porto/lyon orneginde oldugu gibi 20-3- mio bonservisle satabilecek bir yonetim ve lig yapimiz yok malesef. Son yillarin en kral yatirimi olarak gordugumuz Bobo'ya bile en fazla 4-5 mio eur teklif ediliyor. O yuzden bizim tek cikar yolumuz her yil CL'e katilim ve mumkun oldugu kadar ilerleyebilmek. Bunun icinde 60'larin fitbolunu oynayanlara karsi basari sart.
Hocam bence bizim kulüplerin kazandığı paraları çok küçümsüyorsunuz.
Sadece Digitürk'ten bu yıl 42'şer milyon $ aldı 3 büyükler.Bunun iddası,spor totosu,avrupa kupası,sponsor firması,bilet gelirleri,ürün satışları var.Dolayısıyla nereden baksanız senelik en az 80 m € civarı yıllık geliri olan bir takımdan bahsediyoruz.En az 30 futbolcusu olsa ve yıllık 2 şer milyon € alsalar bile geriye kalacak bir rakam var. Takım içi denge abartı bozulmadıktan sonra ücret kısmı en son dert.Gerçi Nobre 2.3 m € alıyor da takımda isyan çıkmıyorsa zaten Simao'ya laf edeni Allah taş yapar ...
Amma dertliyiz arkadaş kime kaça satmışsın cebine ne girmiş ne çıkmış.Adamlar Tabata'yı Sezer'le kafa kafaya takas ediyor girenin çıkanın hesabı yapılmıyor.Ona satarsak ne olur buna satarsak ne olurun peşinde 3,5 m €'nun kavgasını yapıyorsunuz.
@Forza
"bu tutar firma
tarafından şirketimize ödenen tutarın altında kalması halinde aradaki
fark şirketimizce karşılanacaktır."
Sigorta ile ilgili maddenin son hali bu. Bu ne demek? "Sigortadan alinacak para, eger firmanin bize odedigi 2 milyon Euro'dan az ise o fark karsilanacaktir." Acik secik.
Daha once de dendigi gibi, bu bir lobiye ulasma anlasmasi, bir is anlasmasi; lakin taraflarin kim oldugunu bilmedigimiz icin bize ancak su an 1-2 sene beklemek dusuyor. Kesin olan bir sey var ki sadece finansal acidan bakarsak anlasma kesinlikle mantikli degil, bunu savunmaya calismaya gerek yok.
@Ovunc
Dogru diyorsun, Besiktas'in oldukca fazla geliri var. Son 15 aylik rapor edilen donemde toplam 181 milyon lira gelir olusmus.
Lakin sen de giderleri kucumsuyorsun, zira net donem karimiz yok ve zararimiz var ve de meblag -48 milyon liracik :)
@shelbyl
Evet evet, olasi bir sakatlik durumdunda senin dedigin gibi finansor yine zarar etmeyecek. Ancak sigortadan gelecek meblag muallakta oldugu icin o konuda net bir yorum yapamayiz. Oyuncunun kac ay/yil sakat kalacagi, sakatlandigi zamanin lige denk gelmesi, sakatligin yasanma nedeni, vs. vs. Sigorta ile yapilan anlasmanin detaylarini, varsa degiskenleri bilmek lazim.
@shelbyl
Fon olayının faydasını , zararını ilerideki çıkarımlarını tartışmak var , birde işi gücü bırakıp kime kaça satarsak bunlara ne kadar vereceğizi tartışmak var ki mantıklı değil.Yani o 3.5m'un peşine düşmenin tasasını anlamadım.
Abi o zararlar birisi tarafından yaratıldı. http://www.bjk.com.tr/tr/sirket/sirket_bilgileri/2010/2005_06_aylik.pdf buyur işte kulüp kendi kendine yeterken sadece tazminatlara ayırığımız parayı sen söyledin bir possta .O zararlar olmadan da bu gelirleri sağlayabilir bu takım.2 sene kemer sıkar halleder bence.Lucescu gelir Perez'li,Fleurquin'li bir kadro kurulur maliye toparlanır :)
Kemer sikmak da oyle her onune gelene 2.5 milyon euro senelik vermekle, 31 yasinda oyuncular almakla olmuyor maalesef.
Kaldi ki bence ekonomik krizden cikmak icin masraflari kismak degil, harcamalari arttirip sportif basari sart, hemde kisa vadede. Ama iste biz visa vadede basarili olmaliyiz diyip antrenoru elestirince de cahil oluyor, Besiktasli degil deniyor, oyle iste....
benim fon meselesiyle ilgili tek bir sorum var arkadaşlar.
fonla futbolcu alırsın tamam. tamam da, fonla anlaşıp ala ala hugo almeida'yı mı alırsın?
biri bana bunu açıklarsa sevinirim.
Soru falan sormaya gerek yok abicim, yine kazik yedik, yine berbat bir is yapti bu yonetim, hem de topu topu 2 milyon icin bile diyemeyecegim, cunku faiziyle birlikte geri odeyecegiz parayi.
Bu fonun istedigi oyuncuyu istedigi paraya satacak gucu olduguna inanlar varsa da hayal kurmaya devam etsin, yine olan bize oluyor. Bir de vergi borcu meselesi cikmis, kulup devletten yasa ve af bekliyor dilenci gibi, aynen boyle devam....
@Gurcan Ulusoy
Abi sen olayi en basindan yanlis anlamissin ama.
Fonla anlasilip alina alina Hugo Almeida alinmiyor.
Hugo Almeida ile anlasilip, oyuncu fonla aliniyor.
Ikinci seferi olursa bu isin, once fonla anlasalim da gidip David Villa'yi alalim bari. Portekiz milli takiminin forveti yakismaz bize, Ispanya yakisir.
3 tane forvet soyleyin o halde,
Hem daha gelmeden Almeida'dan daha yararli olacagini garanti edin..
Hem 2M seviyesinde olsun..
Hem de yasi 30 olmasin..
Biz de elestiriyoruz, biz de Baskan'i gecmisteki hatalar yuzunden affetmiyoruz/affetmeyecegiz. Ama bu kadar dogru transferi hangi sezon bir arada gordunuz yahu ? Nedeni ama Serdal Adali'dir, ama tamamen sans/tesaduftur. Degismeyen dogru oldugudur.
Simao, Almeida, Fernandes Besiktas'a gelecek deseler, KAdroda hali hazirda Quaresma ve Guti olacak deseler, ne derdik acaba ?
Bu oyunculari defterin arkasindaki hayalimizdeki Besiktas'a transfer etsek, kendimiz inanir miydik acaba?
Bence bu işin olumlu yanı fonun oyuncu pazarlama gücü ve becerisinin bize göre çok daha iyi olacak olması. Fonlu-fonsuz ihtimal yaparken oyuncuyu aynı fiyata satacağımız hesaplanmış ama bu fonun eli gerçekten her yere uzanıyorsa düşündüğümüzün çok daha üstünde bedellere oyuncu satmayı başarabiliriz. Bu sayede her halukarda biz karlı çıkarız diye düşünüyorum.
Günaydın efendim / Madam.
İşinizi genişletmek, borçları netleştirmek ve birleştirmek için bugün meşru bir kredi teklifi mi arıyorsunuz? Düşük kredi notu nedeniyle bankalar tarafından geri çevrildiniz mi? Genel finans kurumu ile hızlı kredilerinizi alın.
Email: generalfinancecorporation.org@gmail.com