.

.

.
Ekşi Beşiktaş. Blogger tarafından desteklenmektedir.

.

.

10 Kasım 2010 Çarşamba

Yer misin, Yemez misin

Türkiye'de sistemle sorunu olanın, sistemi değiştirmeye çalışanın kaybetmeye mahkum olduğunu biliyoruz. Fakat sistemi değiştirmeye çalışanları kimin 'yediğini' kestirmek güç oluyor. Genelde dış seslere kabahat buluruz; 'rahat bırakmadılar adamı'. Bir de o adamı rahat bırakmamak için ortamı hazırlayanlar vardır. Çoğunlukla farkında, nadiren farkında olmadan. Sene başında izlediğim Beşiktaş'ı hatırlıyorum. Fenerbahçe maçında gol yiyene kadar ve ikinci 45'te oynanan oyunu.. Veya Rapid maçını da gördü bu gözler. Çok kısır bir görüntü çizilen Cska maçı da keza. Şu andaki takımla aralarında dağlar kadar fark var. İyi-kötü oyun değil, zihniyet olarak fark var. Ben bunu Schuster'in çark etmesi olarak algılıyor ama konduramıyordum. Çünkü Schuster sistemimden taviz vermeyeceğim diyordu. Fakat görüntüde sistemden taviz verilmişti. Çok iyi bir futbol analisti olmaya gerek yok sahada olan biten değişimi anlamak için. Schuster'in Beşiktaş'ında, her koşulda ayağa top yapılıyor, rakip savunmasından çıkarken de Quaresma-Bobo önde ısrarlı pres yapıyor, arkasındaki adamlar neredeyse ceza sahasına yakın bölgede dolgu yapıyor; doğal olarak savunma hattı orta saha civarına geliyordu. Bunları başarmak için de çok yüksek bir tempo yakalamak ve her futbolcunun her daim hareket halinde olması gerekliydi. Takımın her hattı, her zaman daha iyi bir seçenek vardır mantığında topsuz alanda dahi arayış içinde olmak durumundaydı. Bunu yapabiliyordu Beşiktaş ama üst düzey bir kadroya sahip olmadığı için de kah korkunç savunma hataları yapıyor, kah yüksek temposuna rağmen son dakika gollerine tamah eder hale geliyordu. Ne olduysa Kayseri deplasmanında oldu. Kaybedilen Trabzon maçında dahi bir şekilde bu mantığı sahaya sürmeye çalışan takım, Kayseri maçında sıradan bir Mustafa Denizli takımıydı. Yani yorumcuların, sürekli tavsiye ettikleri sistem. Bu sefer uzun uzadıya anlatmayacağım; dedikleri özetle şuydu: 'hayalperest olma-devir kötü-kolla götü'. Yine başa dönüyorum, Schuster bu görüntüye rağmen sistemimden vazgeçmeyeceğim demeye devam etti. İyi de vazgeçmişti? Yorumcular zaten artık araya atılan toplar, 40 metrede oynanan yüksek tempolu oyunun tehlikeleri temalı yorumlarından da vazgeçmiş gözüküyordu. O zaman Schuster kimle konuşuyordu? Gelelim Kasımpaşa maçına. Maçta 2-3 durum dikkatimi çekmişti. Dikkati çekmekten ziyade hayretler içinde kalmıştım. Maçtan gelir gelmez buradaki maç analizi yazısının altındaki yorumlara da hemen yazdım şimdi söyleyeceklerimi. İlki savunmadan çıkan toplar. Ersan topu aldığı zaman 40 metreye şamrelliyor, Guti gelip uyarıyor yapma diye. Ersan yine topu alıyor, Toraman; eliyle ileriyi gösterip vur diyor. Guti burada Schuster'i, Toraman Mustafa Denizli'yi temsil ediyor. İkincisi; ikinci yarı Quaresma'nın o eski maçlardan bildik iştahıyla rakip henüz kendi ceza sahasından top çıkarırken yaptığı baskıyı gördük. Ama dahası; Quaresma ve Bobo'nun yaptığı baskı doğal olarak onları aştığında, Quaresma arkasını döndüğü an kendisine en yakında olan Nihat'ın en az 30 metre arkadan pozisyon aldığını görüp sinirden kendini paralıyordu. Elleriyle-kollarıyla gelsenize yapışına 4-5 kere şahit olduk. Çağrısı cevapsızdı; tüm hatlar aralarında 30'ar metre mesafeli şekilde kademeli olarak 'bekliyordu'. Kasımpaşa rahat rahat orta sahaya kadar geliyor, orta sahayı paslarla geçiyor Beşiktaş savunması rakibin durumuna göre pozisyon alıp Kasımpaşa'yı çözümsüzlük içinde bırakıp, topu almayı deniyordu. İlginç şekilde Quaresma ne kadar çıldırıyorsa, Schuster iki kez çıldırıyordu. Bir pozisyon: Kasımpaşa yine rahat rahat orta sahaya kadar geliyor, Schuster kenarda kendini kaybetmiş durumda sinirden. Görünürde ortada olağandışı bir şey yok. Yani bireysel bir hata veya hakem hatası. Schuster oyunu geride bekleyen ve istediğini yapmayan futbolcularına sanki sahaya girip 'ne yapıyorsunuz!!' diyecek psikolojide gözüküyor. Futbolcular bunu bilinçli yapıyor olabilir. Kendileri için doğru olan budur, arkaya kaçırılan adamlardan gol yemek korkusuyla sahada kendi savunma mekanizmalarını oturtmuş olabilirler. Veya yine bilinçli yapıyor olabilirler; bahsedilen tempodaki oyun zor bir oyundur. Gerçekten zor bir oyundur. Hem çok fazla koşacaksın, hem risk alacaksın, hem de çok kısa zaman içinde en doğru olanı yapacaksın. Halbuki şimdi, geriye yaslan, bekle. Karambol top olduğu zaman kendini parala, yerlere at; taraftar alkışlasın mücadeleci ruhunu. Bu bahsettiğim iki durum Schuster'in oynatmaya çalıştığı futbolun anahtarları. Schuster'in bıraktığını sandığımız sistemin anahtarları. Peki Schuster sahada sisteminden vazgeçmiş gibi gözükmesine rağmen 'sistemimden vazgeçmeyeceğim' derken, mesajı kime veriyor? Ya Schuster'e güvenip 'buyur takım senindir, istediğini gönderirsin-istediğini oynatmazsın' diyeceksiniz ve neler olabileceğini sabırla bekleyeceksiniz (çok ekstrem bir şey değil, değil mi? Her teknik direktöre bunu vadetmek durumundasınız zaten. Ama şu söylediğime itiraz edecek milyon tane adam bulunur bu ülkede, 'o ne öyle, Schuster Beşiktaş'ın sahibi mi' diye. O yüzden devrim olmaz, sistemi yıkamazsınız bu ülkede işte) Ya da krallara krallığını sürdürme imkanı vereceksiniz. Saha içinde taktikler verilecek. Öyle olunca da Quaresma da 2 ay sonra basıp gidecek, Schuster zaten hak getire. Dünyanın bayat liginin bayat takımı olarak devam edeceksiniz hayatınıza. Daha önce yedirmeyiz demiştim, şimdi merak ediyorum sadece; yer misiniz, yemez misiniz?

65 Yorum:

addN0NE dedi ki...

Bence de senin de ima ettiğin gibi ikinci bir galatasaray-frank rijkaard durumu hasıl olmuş gibi takımda. Sisteme direnen futbolcular ve ne olursa olsun sistemimde ısrarlı olacağım diyen bir teknik direktör.

Yol Ayrımı : Ya direnen futbolcular ya da Schuster kazanacak. Futbolcuların olmasını istediği sistemin yıllardır getirisini görüyoruz. Gönlüm schuster'in yanında.

Pamukk dedi ki...

schusterin mesajı futbolculara o zaman. canlı islemediğimden bu konuda bi fikrim yoktu neden sistem değişti diye. hatta şunu da çıkardım. sisteme uymayanlar kimin lafıyla bunu yapıyolar-gsdeki gibi abiler olayı yoktur umarum çok fena dellenirim hepsine. hocayı sabote etmek olayı olmasın da :s

Pamukk dedi ki...

sisteme uymayan futbolcuları silsin lütfen sokarım böyle düzene ulan

BJK4EVER dedi ki...

Kim o sisteme uymayan oyuncular? Ve diyelim bazi oyuncular var, Schuster kim ki onun ugruna bu kadar olay olacak? Bu adam top seviyede bir antrenor degil, Getafe'ye iyi top oynatmis, kulube katki saglamis, Real'de 1 sene sampiyon olup 1 sene olamamis adam. Capello, Mourinho, Trappatoni gibi tartisilmayacak bir futbol bilgisi ve felsefesi olan adam mi? Ferrari uymuyor mi? Iyi, gecen sene ligin acik ara en iyi stoperi olan adamini Schuster ugruna gonderelim, zarar mi? Asagi yukari 5 milyon euro. Tabata mi? Uymuyor, gonderelim. 8 milyon euroyu zarar olarak yazmiyorum, ama verim alinabilecek fena olmayan oyuncu. Holosko mu? Silelim abi, Schuster istiyor? Fink mi? Hani su gecen sene hepimizin cok begendigi Fink mi? O zaten silindi babacigim. Onumuzdeki transfer doneminde 5 oyuncuya parasini verip gondeririz, yine 5 tane aliriz tekrar, nasil olsa cark donuyor, yonetimde para bok galiba. Ne, biri teknik direktorluk-verim-potansiyel kullanma mi dedi? Gecin bunlar beyler, adamin 'sistemi' var.

addN0NE dedi ki...

10 tane yabancı futbolcumuz var, mevki itibariyle bakacak olursak kaleci hariç 1-2 eklemeyle avrupa maçlarına çıkabiliriz. TSL maçları içinse en az 4-5 yerli futbolcuya ihtiyacımız var. Hocanın eli mahkum türk futbolculara karşı. Bu durum zannedersem Avrupa'da neden başarılı bir şekilde yolumuza devam ederken TSL de dibe battığımızı açıklamak için referans noktası olabilir.

Şunu da söylemeden edemeyeceğim, sezon başlamadan önce "ulan q7 nin guti'nin oynadığı takımın sağ bekine bak, Ekrem Dağ hehueehehe" dendiğini çok iyi hatırlıyorum. Bu sezonki maçlarimizda iyi demiyorum vasat bir ekrem olsaydı elimizde en az 4 puan daha eklemiş olurduk puanımıza.

Peki yerli kalitesini arttıracağını düşündüğümüz Nihat, İsmail, Toraman, Rüştü, Hakan ne ekledi bize?

BJK4EVER dedi ki...

Ha, bu arada bunu Schuster kotu vs anlaminda soylemiyorum. Ama bizim kulup yapimiz ve ligi goz onune aldigimizda bu boyledir. En guclu olan degil, en iyi uyum saglayan kazanir ayni bijoloji dunyasindaki gibi. Besiktas bir cirpida 6-7 oyuncu gonderip 4-5 top transfer yapacak kulup degil. Dahasi, bu transferlerin seni sampiyon yapacaginin garantisi yok, o yuzden gereksiz. Schuster'in aldiracagi oyuncularin iyi performans gosterecegi veya katki saglayacagi garanti mi? Elano'yu Rijkaard almadi mi, sonra yarim sene onu kulubede oturtmadi mi, o giden 8 milyon euro'nun hesabini verdi mi mesela? Antrenorun isi takimini maca hazirlamak ve mevcut kadrodan en yuksek verimi almak. Milan'da transferleri antrenorler degil de Berlusconi yapiyorsa kimse bana gelip de BJK cagdisidir vs diyemez.

BJK4EVER dedi ki...

@addone

Bildigim kadariyla Avrupa maclarin cogunda 9 veya 10 yabanci kullanmadik, yine yerliler oynadi. Porto macinda Rustu-Toraman-Uzulmez-Aurelio-Nihat sahadaydi yine mesela, etti 5 yerli oyuncu. Ha, sen top seviyedeki Helsinki ve Vikingur maclarini diyorsan orasini zaten gec.....

purplepurple dedi ki...

Schuster real madrid'i rijkaard'ın barça'sı döneminde şampiyon yaptı. o dönem barça şimdikinden aşağıda kalır durumda değildi, kraldı. schuster onları iki kez yendi, üstüne 20 puan falan fark yaptı (yanılmıyorsam) ve inanılmaz bir gol oranına ulaştı.
schuster'in teknik direktörlüğünü beylik laflarla hor göremezsiniz, gülerler. guti, quaresma gibi adamlar türkiye'ye geliyorsa, wolfsburg'a, cska'ya kendi sahasında hazimet yaşayan beşiktaş ismine değil, schuster ismine geliyor. bu adamlardandaha iyi bilmiyorsunuz değil mi?

teknik direktör elbette almak istediği adamı alır. kimse hele ki schuster gibii rijkaard gibi, del bosque gibi adamlar; sizin kıt transfer bilginizin saçma ürünlerinden maksimum fayda almak zorunda değil. elin 5 yaşında veledi dahi tabata transferiyle alay ediyorsa; schuster o adamlardan aşure yapmak için burada değil.

lucescu (ki taparım) sizin saçma transfer politikalarınızdan en iyisini çıkarmaya çalışır, girdiği kabın şeklini alır. o yüzden şaktar'a gider, beşiktaş'a gelir, galatasaray'a gelir. ordan ötesini düşünmez.
ama shuster'i, del bosque'yi bir şekilde gelmeye ikna ederseniz, buraların adamı olduğu manasına gelmez. schuster beşiktaş'ı istediği gibi yapamazsa valencia'ya gider. rijkaard'ın adı liverpool'la anılır, kalkar milan'a gider. del bosque dünya kupasını kazanacak takıma gider.

siz de benim hocam elindekinin en iyisini çıkarmak zorunda, çünkü benim yönetimimin transfer poltikası götüm gibi diyerek mustafa denizli gibi sıradan adamlara tamah edersiniz.

addN0NE dedi ki...

@BJK4EVER

Öyle bir şeyi ben de iddia etmedim zaten. Benim bahsettiğim şey Schuster'in elinin mahkum olup olmaması durumu.

CSKA, Rapid (Porto'yu yenmediğimiz için saymıyorum) Kasımpaşa'dan, Manisa'dan kötü takımlar mı? Orda futbolcu neden iyi oynuyor? Çünkü herkes takımdan kesilebilir. Anlatmak istediğim şey bu?

Abi o nasıl bir yaklaşım öyle yaw. Önce açıklıyorsun Schuster'in kariyerini ortaya koyuyorsun desturla "Real Madrid" diyorsun, ve "ne yapmış" diyorsun aynı cümlede sonra bana kariyeri tamamen çöplük olan Tabata,Fink ve Holosko'yu savunuyorsun.Yapma Allah Aşkına ...

Arkadaş sen masraf yapıyorsan bir oyuncuya 8 m € harcama lüksün varsa o paraya Quaresma alabiliyorsan aynı paraya "verim alınabilecek fena olmayan oyuncu" aldıysan bu noktada Schuster neden suçlu oluyor.

Doğrudur her sene teknik direktör gönderirisen , her sene o adamın tarzına uygun futbolcu almak zorunda kalırsın.Çünkü adamın bahanesi vardır başarısızlığa.Q7'yi aldık Guti'yi aldık iş bitti zaten çünkü bu takımın bütün noktalarında görevlerini mükemmel yapan futbolcular vardı o yüzden senelerdir ne milli takım yüzü görüyorlar ne transfer teklifi alıyorlar ...


Zaten Rijkaardlara,Schusterlere değil primi Mustafa Sarplara,Tabatalara,Servetlere,Holoskolara verelim.Ondan sonra dünya kupasına gidemeyince sistemimiz yok yaa, kaos futbolu oynuyoz yaaaeea.Ne bekliyodun dostum gözlüğü çıkarınca uçacam mı sanıyorsun Clark Kent gibi ...

BJK4EVER dedi ki...

Barca'nin Barca oldugu donem mi? Adamlar 67 puan toplamislardi o sezon. Sanki R.Madrid'í degil de Murcia'yi sampiyon yapmisti. O sezon Real'de de Robben, Sneijder, Robinho, Raul, Saviola, Baptista vardi, amator takim degildi herhalde. Peki ya ikinci sezon? Barca 87 puan topladi ve 10 puan farkla sampiyon oldu. E hani Schuster sistem kuruyordu vs, nasil oluyor da ikinci sezon daha basarisiz oluyor? Allah allah, hayret.....

Ha, transfer meselesine gelirse. Besiktas R.Madrid degil, Milan da degil, bu kulubun capi belli. Schuster buraya gelirken bu kulubun capini ve kadrosunu kabul edip de geldi, gelmeseymis o zaman. Eger beyimiz anca Robben'li Robinho'lu kadrolarla basarili olabilecekse siktirsin gitsin zaten, asil antrenorluk bu noktada ortaya cikiyor. Sen daha sorunlu yerlerde dogru cozumu uretip uygulayabiliyormusun? Uygulayamiyorsan senin antrenorlugun ne kadar iyi o zaman?

mufittezel dedi ki...

Bu yazıda Purple'ın bahsettiği Schuster'in oynatmak istediği sisteme uymayan oyuncular değil, sistem değişikliğine direnen ve bildiğini okuyan oyuncular.
Ayrıca o süper Ferrari'nin geçen sezonun 2. yarısında takıma ne faydası olmuş bir hatırlatır mısın BJK4EVER? Adam sakatlıktan başını kaldıramıyor, sağlam olduğu zaman da hoca oynatıyor zaten.
Holosko'nun 2 senedir top oynamadığını da unutmuş görünüyorsun, ki en iyi oynadığı zamanlarda da aynı beceriksizlikleri/kazmalıkları sergiliyordu, sınırlı yetenekli bir açık alan oyuncusu, baskılı oynayacağım diyorsan da bu tip adamlara sezonda 3-4 maçta ihtiyaç duyarsın, ölü yatırım.
Tabata konusuna zaten hiç girmeyeyim, verim alınabilecek fena olmayan oyuncu demişsin, sezon başından beri en fazla süre alan oyunculardan, ben kendi adıma verimli bir oyununu görmedim, geçen sene de bir numarası yoktu.
Kaç sene sabretmemiz gerekiyor bu adamlara sana göre?
Bu 3 örnekten de görüleceği üzere Schuster tam da senin ve senin gibi düşünenlerin dediğini yapıp kadroda yer alan her oyuncudan maksimum faydalanmaya çalışıyor. İzin verin de adam transfer yapma vakti varken oynatmak istediği oyuna uygun olmayanları göndermeye çalışsın, uygun olanları da almaya çalışsın.
Sadece Fink konusunda sana katılırım, bence sezon başında orta sahada Tabata-Delgado'yu deneyeceğine Fink'i daha sık kullansa sakatlıklar/rotasyon nedeniyle sahaya sürdüğünden daha fazla verim alabilirdi.

BJK4EVER dedi ki...

@Ovunc

Burada utopia'lara gore konusmayalim. 8 milyon euroya Tabata hatali transferse bir Zambrotta, Saviola vs de hatali transferdir, onlarin da basinda M.Denizli yoktu, Rijkaard ve Schuster vardi. Hatali transfer herkes yapar, ama burada mesele o degil. Besiktas yildizlarla dolu, 11 super 8 mukemmel 5 de iyi futbolcunun olacagi bir kadro kuramaz, sadece BJK degil maddi durumu bizden 3 kat iyi olan FB de kuramaz. Kursak bile yabanci limiti var. Schuster'in bu takima ve kulube katkisini konusuyorken baska mevzulara daliyorsunuz.
Bu adam ne katki veriyor arkadas?
Etrafta sirf domates biberden sahane menemen yapan ascilar da var, biz de gorduk. Siz getirmissiniz 5 yildizli restoranda calismis adami, adamin eline havyar vermiyor yae, domates biberle anca bu kadar olur yae diyorsunuz. E tamam da yapan nasil yapiyor?

BJK4EVER dedi ki...

Holosko yeri geldi sampiyonlukta buyuk katki sahibi de oldu, takimi neredeyse tek basina sampiyonluk potasinda da tuttu. Tabata da Antep'te iken cok cok iyi oynuyordu. Tamam, bu oyuncular kesinlikle cok iyi degil, ama su an oynadiklari kadar kotu olduklarina da kesinlikle inanmiyorum.

Fayda derken, sirf oynatmakla fayda olmuyor. Lucescu da A.Hassan'i her mac oynatarak mi fayda aldi? Ya Ahmet Dursun? Onemli olan kadroya gore en dogru sistemi ve felsefeyi belirtip o sistem icerisinde oyuncularin cogundan maksimum verim almak. Elbette sikintilar olacaktir. Cok ovdugumuz Lucescu'nin da kullanamadigi adamlar oldu (Sinan Kaloglu ilk aklima gelen), Maldarasanu, bir nebze Okan Koc vs, yine var. Ama 2-3 tanesinde verim alamadiysa 10 tanesinden verim alip kazanan ve ne yaptigini bilen bir takim yaratti, bunu da 10 oyuncu gonderip 8 oyuncu alarak, kulubu milyonlarca euro zarara sokarak yapmadi, elindeki malzemeyi iyi kullanarak yapti.

purplepurple dedi ki...

kim yapıyor yav? kim yapıyor. bursa mı yapıyor. bursa'yı kıskanıyorsan, kıskanma. 2 sene sonra bzi çıkıcaz oraya. biz yicez manu'dan 3, valencia'dan 2.

yıllardır farklı bir beşiktaş izlemek istiyoruz diyorduk. schuster onu yaptı işte. sene başında oyundan hepimiz mest olduk kah tribünde, kah burada.. ben de onu sorguluyorum, ne değişti diyorum. oyun olarak ne değişt diyorum, dikkat et. niye puan alamıyoruz demiyorum. sen yazıyı okumadan yazının altına yorum yapıyorsun, e ayıp bu.

Elalem Toraman' da boncuk aramaya devam etsin, gökhan zan biladeriyle birlikte en temel defansif kaidelerden ve kademe bilgisinden bihaber bu arkadaş, önce tiganayı yemişti, şimdi ise gözünü Schuster' e dikmişe benziyor..."Terinin son damlasına kadar savaştığı halde hayrı dokunmayanlar" ekolünün son temsilcisi bu arkadaş, ve bunun gibilerin çapsızlıklarını tolere ve minimize edebilmek için debelenirken gittikçe batan Schusterin akıbetini hiç hayırlı görmüyorum.

Pamukk dedi ki...

bravo. futbolcuya dayalı sistemle, schustere dayalı sistem arasında debelenip, çok yakında gördüğümüz gsye benzemişiz bile, hem de çok erkenden. yazık.

Pamukk dedi ki...

Toramanın her maç hatalarını neye bağlayabiliriz o zaman??

o da bir Servet mi olucak şimdi..

yok ben inanmak istemiyorum.

mufittezel dedi ki...

@BJK4EVER
Zurnanın zırt dediği yer tam da burası, senin futbola ve Beşiktaş'a bakış açınla benimki farklı, bu nedenle anlaşamıyoruz.
Ben Beşiktaş güzel futbol oynasın, rakiplerini ezsin geçsin, keyif versin istiyorum (çünkü kendimi bilmeye başladığım 10-15 yaş arası Beşiktaş'ın Stankoviç-Milne dönemine denk düşer, o zamanlara duyulan özlem olsa gerek), bunun da 2 ayda hallolmayacak, uzun bir süre planlama ve çalışma gerektirdiğine inanıyorum.
Sen ise Mustafa Denizli bizi şampiyon yapsın da başlarım oyununa diyorsun.
O da 1 sene çalışıyor 2. sene patlıyor, ortada geleceğe taşıyabileceğin ne sistem ne anlayış kalıyor.
Aşağıdaki Lucescu postuna da yazdım, bence şu anda yaşanan sezonun erken açılması dolayısı ile normal olan form düşüklüğü.
İlk 15 maç, istisnalar (İBB, Fener 20-45 dakikalar arası) bu takım Schuster'in istediği futbola yakın bir şeyler oynayabildiğini/oynayabileceğini göstermedi mi?
Oradaki tek eksik savunmada verilen açıklardı, eh Ersan oraya bir nebze ilaç olacak gibi duruyor, neden biraz sabredemiyorsunuz?

Hocam sen bundan önceki yorumlarında makul şeyler söylüyordun ama bu sefer biraz sığ ve zorlama bir yaklaşım oldu bu.

Yapan yapıyor diyorsun hocam 101. yıldaki düşüşü neden Lucescu durduramadı o zaman.Neden Ertuğrul Sağlam 8 tane yedi Liverpool'dan ? Neden Şenol Güneş dünya 3. sü olduktan sonra sadece Kore'de iş bulabildi kendine ? ve nedense bu elindekinden faydalanamayan adamlar Real'de ,Barca'da hocalık yapıyor ,Livepool'un,Roma'nın transfer listesine giriyor ? Bütün dünyada bir tek biz mi anlıyoruz futboldan ?

BJK4EVER dedi ki...

@Mufit

Ben zaten sabirliyim, Schuster sezon sonuna kadar kalmali dedim defalarca ve hala oyle dusunuyorum. Ama ondan evvelki antrenorlerin otu boku elestirilirken bu adamin bir ilah ilan edilmesini anlayamiyorum o kadar.

@purplepurple

Illa Bursa olacaksin diye birsey yok. Biz en kotu zamanimizda gidip CL'de en az 4-5 puan topladik, gidince yine toplariz. Ama CL'de en cok 2. tura yaklastigimiz anda da sizin begenmediginiz Lucescu vardi takimin basinda, hatta o Lucescu sonra Shakhtar ile UEFA'yi aldi.

Ben Schuster gitsin Samet Aybaba gelsin demiyorum, oyle olacaksa zaten Schuster kalsin. Ama antrenorumuzun artisi olsun, gidip kendi sahamizda Kasimpasa'ya 80 dakikada bari 2-3 pozisyon uretebilelim, onu istiyorum.

BJK4EVER dedi ki...

101. yilda nelerin dondugunu hepimiz biliyoruz, bunlari sadece antrenore baglamak dogru degil.
Liverpool'dan 8 yedigimiz macin oncesinde neler yasandi, kac sakat vardi, Liverpool o maca ne durumda ve ne motivasyonla cikti bunlari goz ardi edemeyiz. Hos, ben zaten E.Saglam'i begenmiyorum, ama burada Liverpool ve Metalist macinin etkisi yok, baska seylerin var.
Futboldan bir tek biz anliyoruz diye birsey yok. Ama R.Madrid'in yapisi farkli, Besiktas'in farkli. La Liga'nin farkli, Super Lig'in farkli. Schuster belki dunyanin en iyi hocasi olabilir, bizim yerlilerden 10 kat iyidir, ama bunu sahada goremiyorsak neyleyim ben oyle hocayi?

Bay Kerahet dedi ki...

eline sağlık. güzel noktalara değinmişsin.

yd'yi günahım kadar sevmesem de, zerre kadar güvenmesem de hoca konusunda inanıyorum açıkcası.

her konuştuğunda bosque'den dert yandığını, tek pişmanlık olarak onu göstermesini biliyoruz. dayı'ya aynı yanlışı yapmayacaktır.

gerçi yd bu, belli olmaz yine de.

helldoradotcom dedi ki...

@purplepurple
cok mantikli bir yazi olmus bence. herkes ayni yonde dusunecek diye birsey yok. isteyen schuster'i elindeki malzemeden en guzeli yaratamiyor diye schuster'e kizar, isteyen schuster naapsin elindekilerin kalitesi bu deyip futbolculara yuklenir. Herkesin de kendi capinda hakli oldugu nokta vardir. Burada onemli olan schuster'i takimin basina getiren yonetimin karari ve durdugu yerdir.(bakin durusu demiyorum sonra olay besiktasli durusu/vurusu noktalarina gidiyor) Bence schuster kesinlikle gonderilmemelidir. Teknik heyetten gelecek olan raporlara gore ihtiyac duyulan bolgelere butce dahilinde transferler yapilmali schuster'in gelecek yil performansi izlenmelidir. Besiktas'in harcanacak zamani yok diyenler olacaktir elbet ama hersene CL'de yari final oynayamadigimiza gore basarisiz olunmasi halinde cok da kaybedecek birsey kalmiyor. En azindan alisik olmadigimiz ve daha once denenmemis bir yonetim sekli olarak TD'e sabretme, hareket alani saglama yontemini denemis oluruz. Zaten bu da basariyi getirmezse koyalim guvenc kurtar'i oynatsin takimi...

Hocam bunu sahada göremiyoruz diye Galatasaray Derwall'i,Milli takım Piontek'i yollasaydı yıllardır övündükleri başarıları nasıl elde edeceklerdi ?

Söz konusu Barca,Ajax olsa takımın bir kültürü bir sistemi vardır ve değiştirmeye ihtiyaç yoktur ama sende öyle bir yapı yok.Yada Real ,Chelsea olursun parayla iyi futbolu satın alırsın e sende oda yok.

İyi futbol görmek istiyorsan sabredeceksin.Haa endişen vardır ben 2 sene sabretsemde bibok olmaz bu takımdan diyorsundur anlarım ama sen anlık başarıdan bahsediyorsun.İşte kendin diyorsun etki eden faktörler var diye.Bende sana sıralıyım bahaneleri Guti penaltıyı atsaydı,Porto maçında 2 top direkten dönmeseydi, Q7 sakatlanmasaydı,Hakan o golleri yemeseydi vs vs ..

Cherubim dedi ki...

Schuster'in sistemine uymayan adamlar kim olursa olsun gitsin. Risk almadan başarı olmayacağını biliyoruz. Ne kadar büyük başarı istiyorsak o kadar büyük risk almak durumundayız. Schuster'in bu sistemini beğenmeyen futbolcuya paralel düşünce yapısındaki taraftar da gitsin Bursaspor izlesin..

mufittezel dedi ki...

Ben kendi adıma Schuster eleştirlmesin demiyorum.
Kaleci tercihine sonuna kadar laf edelim, Erhan Güven'den bir bok olmayacağını anlaması için daha kaç maç sıçması lazım diyelim, orta sahayı boşaltıp forvete adam sokmanın oyunun kontrolünü kaybetmemize sebep olduğunu nasıl hala anlayamadı diye çığıralım, bunların hepsine varım.
Ama elde somut bilgi olmadan, medyanın gazına gelip abuk subuk sebeplerle üstüne gitmeyelim.
Aklı başında Beşiktaşlılar bunu yapmaya başlamışsa, tribünün bu noktayı çoktan geçmiş olması gerekir, oyuncular yuhalanmaya başladı, Schuster'e laf atmalar da bir kıvılcıma bakar demektir bu.
İşte o zaman oyuncu da antrenöre inancını yitiriyor, takım yapabileceklerini de yapamamaya başlıyor, tribün tepkiyi artırıyor ve yönetim de bu tepkinin önünde duramayıp yol veriyor hocaya sonunda.
Bu filmi daha önce defalarca gördük, bu sefer sonu farklı yazılsın...

"Toraman ve türevleri de Schuster' in başını yakacak" demekten kastettiğim, Servet Çetin misali oynamaktan imtina etmesi ve takım arkadaşlarıyla bu şekilde bir davranış geliştirmesi değil, Kendisinin defansif eksiklerinin tolere edilebilmesi için savunmayı önde kurma kurgusundan feragat etmesi ve son 3 haftadır gözümüze sokulan bu acı futbolun gidişhatıdır.

addN0NE dedi ki...

Ya aslında dönüp dolaşıp aynı noktaya geliyor konu, "kısa vade" meselesi.

Schuster'in sistemi belli. Elimizdeki oyuncuların seçiminin bu sisteme göre yapılmadığını da schuster gelirken biliyorduk. Yd de biliyordu schuster de biliyordu. Kısa vadedeki durum bakımından başarı kriterimiz schuster'in görüşmeler esnasında yd ye verdiği vaatler ya da YD nin söyleyip schusterin itiraz etmediği çıta. Şimdi bunları bilemiyoruz. YD takımı verirken schuster'den ne istedi? Schuster ne dedi?

Eğer schuster, bu takımla şampiyonluğu alırım uefa'da da yarı final oynatırım, Türkiye kupası zaten cepte demişse Schuster iyi bir teknik direktör olmadığı için değil de deli olduğu için gitmeli :)

Şu an üç kulvarda da yolumuza devam ediyoruz. En kötü durumda olduğumuz TSL de dahi havlu atmış değiliz. Ancak takımın futbolunda gözle görülür bir düşüş var.

Bu açıdan bakınca kıca vadeli başarı hedefleyenler için henüz birşey kaybedilmiş değil (9 puan kapanmayacak bir fark değil daha oynananın 2 katı maç var), uzun vadede oturmuş bir takım isteyenler içinse ışık göründü zaten.

Hep söylüyorum yine tekrar edeyim. UEFA'da gruplardan sonra bir tur daha geçmek, Ligde ise 2. sırada bitirmek bu seneki beşiktaş için büyük başarıdır. Türkiye Kupası mı? O zaten cepte :))

purplepurple dedi ki...

teşekkürler estarabim, ben de onu demek istiyordum. nihat, toraman kesinlikle beşiktaş'a ihanet etmeyecek karakterlerdir. ama güçlü karakterlerdir aynı zamanda. ve kendilerine göre doğru olanı hocaya rağmen uygulayıp aynı zamanda sahadaki bazı adamlara uygulattırmayı deneyebilirler. deniyor olabilirler. gözüken o.

Pamukk dedi ki...

o zaman ya uysunlar. ya da zapo kesik yiyeceğine toraman yesin. nihat yesin.
yani böyle yapılcaksa ne bok yemeye schusterler-quaresmalar-gutiler getirdik aq.

addN0NE dedi ki...

@pamukk

Yabancı sınırı ve sakatlıkları göz önünde bulundurunca ister istemez performansından hiç memnun olmadığın halde yerlilerden 2-3 futbolcu oynatmak zorunda kalıyorsun.

Necip, Ekrem, Aurelio, Cenk, Ersan, I19, Rıdvan bana sorarsan ortalama performansıyla ilk 11 de oynayabilecek türk oyuncular bunlar. Ekrem, Rıdvan Sezon başından beri sakat ve aynı bölgenin adamları. Necip ve Aurelio mevki itibariyle rotasyonlu oynuyorlar, Ersan'dan ışık gördük göreli oynuyor. I19 yaş itibariyle oyanayabileceği kadar oynatılıyor hoca tarafından. Cenk konusunu ben de çözemedim :)

Böyle baktığımızda en iyi durumda dahi 1 tane vasatı aşamayan türk futbolcu oynatmak zorundasın. Zapo yerine Nihat ya da toraman kesik yiyemiyor. Arakalı önlü rıdvan, ekrem şansımız olsaydı hocanın eli daha güçlü olabilirdi o zaman.

fabianernst dedi ki...

hay anasını satıyım bu işin ben ..
fink tabata holsko sanırsın onceki senelerde messi ile robben di a.k. hocaya b.k atmnak için övüeln adamlara bak..
yollayalım hocayı kim gelsin ertuğrul mu liverpool dan 8 yediğimiz yıldaki o futbolu bizzat bursa da bu sene oynuyor avrupa da bu kadr basit .
önemli olan elindeki malzeme ise

morinho dunyanın en overrated hocası o zaman beyler porto da olsun chealsea de olsun inter ve real her zamn bulunduğu lige gore en fanstastik kadrolara sahip takımlardı .
hoca yı aşçı elindeki malzemeyi domatesle örneklendirmeyip hocaya sallamayanı dovuyorlar odunla zaten..
iyi o zaman soyle diyim anlayacağiniz tarz da konuşalım çuruk domatesden salça veya menemen yaparsın çok paran yoksa cebinde yemek yemek için. ama hiç bir zaman menemenden daha guzel bir yemek yemek için çürük dometesleri kullanamazsın gidersin markete yenisini alırsın dunyanın kanunu bu..bu arada realden nie kovuldu diolar bakın real bundan 4 hafta once morinhoyu bile yuhlayan taraftarlara sahip..dunyada bir hocanın çalışabileceği en zor takım ve camia dır zaten orası.bundan 3 hafta once yuhladılar maçların ilk dakikalarında takımı sonra iyi skor gelince sustular ..
shusterin real den kovulmasına eger laf soylenecekse oranın nasıl bir yer olduğunu da bilmek lazım.

kemal belgin gibi sırf hocaya sallamak için 'genç erhan guven i niye oynatmıyor bu shuster' gibi cümleler sunarsınız..
tabata antep de iyi oynamış ya bu adam geçen sene 30 gol mu attı bjk da yoksa bizim mi haberimiz yok bu takımdakilerin geçen seneki oyunları belli ama yok sanırsın 3 kupalı interin kadrosu vardı bizde adam geldi bozdu bizi mubarek...

Gürcan Ulusoy dedi ki...

peki eldeki kadro madem bu kadar kötüydü 2 senedir mustafa denizli'ye neden salladık durduk?

Pamukk dedi ki...

yanlış bilmiyosam kasımpaşa maçına 4yabancıyla çıktık ama

ceyhun dedi ki...

yalnız futbolda çok basit gerçekler olduğunu da unutmayalım. guti topu ayağına aldığında olabildiğince çabuk ve yerden oyun kurmaya çalışırken toroman efendi 60 metre ince pas verebilecek top virtüözüymüş gibi uzun pas oynuyorsa ya da boşta olan(yine genellikle canını dişine takarak boşa kaçmaya çalışan guti oluyor bu kişi) orta saha oyuncusuna en çabuk biçimde topu ulaştıracağına savsaklana savsaklana topu sürüp başını kaldırıp 3-4 saniye etrafına bakma rahatlığını gösteriyorsa birisi bu arkadaşın kulağını çekecek arkadaş, shuster olmazsa yönetici olacak.

milyon dolarlık arabaya binebiliyorsan götünü birazcık sıkacaksın, hava topunda adamın tepesine atlamaktan daha evladır akılcı oynamak. hayır zor da bir şey değil ferrari o kazma ayağıyla çok daha iyi yapıyor bunu. rakip oyuncular bizim ortasahayı sıkıştıramadan topu çabuk ve net bir şekilde ulaştırdığından seviyordum ben ferrari'yi, şimdi o da alıştı yavaş yavaş bizim futbolumuza...

cakmaktas dedi ki...

hep ayni kisir tartisma uzerinden gidiyor butun polemikler,purple in dedigi gibi bir lucescu,maurinho,denizli tarzi antrenorler var bir de wenger,rijkard,schuster tarzi.yani bunun uzerine daha fazla tartismak gereksiz.sen schuster i tercioh ettisen yonetim olarak uzun vadeli hocanin dogrultulari yonunde transferler yapmak zorundasin yoksa elde var sifir.burda schuster i tek suclayabilecegimiz nokta,en klasik olarak soylenen,rakipleri yeteri kadar incelemiyor olmayisidir.gerisi hikaye.ayrica su noktadan da elestiri getrebilirz,aurelio fizik gucune guvenemedigi icin defansin icine saklaniyor.ve yanindaki adamlarla (ernst,guti) byuk mesafe olusuyor.bence biraz daha dinamik orta saha ile-bunnun yolu ernst,guti,necip ortasahasindan gecer- ve ondeki uclude querasma bobo nun yaninda kullanilcak onur tercihi hem on saha baskisini artiracaktir hem de poz. bulma ihtimalimiz de artar gibime geliyor.

Adsız dedi ki...

ben mesela 8 milyon euroya tabata'yı aldırıp, ilk yarı sonuna kadar doğru dürüst oynatmadığı için salladım.. kayseri , fener deplasmanına 9 defanla çıktığı için salladım(dahası vardır da hatırlayamıyorum).. veya ertuğrul takımın başındayken holosko kanat oynamaz deyip, 1.5 senede eskişehir deplasmanı hariç oynattığı her maçta kanat oynattığı için salladım..

fabianernst dedi ki...

şimdi denizli lucescu gibi donelerle gelıyorsun da bu muhabbetler den bir tanesi twitter da da donmuştu.. erken ve eksik bir cevap olarak sunu soyliyim sırf ben demiştim demek için mi bu yorumları veya bu postları fırsattan istifade ederek atıyorsun son zamanda ( twitter da buna benzeyen başka bir laf vardı kufurlu degil aklına oyle bir şey gelmesin birisi yazmıştı onu biraz bükerek bu lafı yazdım).

fabianernst dedi ki...

veya soyle diyim surekli ah o eski günler dersek eski oyuncuyla td leri şimdikilerle karşılaştırıp anlamaya çalışmazsak hiç bir şey olmaz.
ha yok eğer illa luce veya denizliyle kıyaslayıp yerin dibine sokucaksak bu adamı orası ayrı konu tabi. butun napoli halki kendini akdeniz in tuzlu sularına ayağina taş bağlayarak atsın çünkü maradona gibi bir adam bir daha gelmeyecek oraya...veya fergi gittiksen sonra butun united tarftarı intihar etsin çünkü bu anlayışla bir daha kim gelse yeni hocayı yerler onlarda

No Pasaran dedi ki...

Altına imzamı atacağım bir yazı..Klavyene sağlık..

addN0NE dedi ki...

@Gürcan Ulusoy

Denizliye sallama sebebi zaten vizyondu. İki yıllık sözleşme bile yapmıyordu. senelik hedefler koyuyordu. Bu da bir sezonu çifte kupa ile kapatıp diğer sezon Avrupa ligine Vikingur maçıyla başlama sonucu doğuruyordu. Sanılmasınki Denizli'nin teknik direktörlüğünü beğenmiyorum. Teknik direktör olarak iyi kişilik olarak ahyran olunacak bir adam olarak görüyorum Denizli'yi.

Bizim derdimiz Denizli zamanında neydi, anadolu takımı gibi oynuyoruz 1 gol atıp üstüne yatıyoruz. Uzun vadeli hedefimiz yok, gençlere hiç şans tanımıyor.

Şimdiki durumumuz ne? Son bir kaç maç hariç her maçta rakibe üstün olduğumuzu kabul ettiriyoruz. Takım öndeyken bile gol arıyor. En önemlisi geleceği düşünerek bir sistem oturtmaya çabalıyoruz. Ve gençlerden hakeden formayı alıyor.

Şahsen benim istediğim buydu ve bu nedenle schuster'den halen memnunum.

Sarper dedi ki...

Altında benim adım olsa keşke dediğim bir yazı olmuş.
özellikle bir arkadaşta domatesli örneğinde teşbihin dibine vurmuş, onu da ayrıca tebrik ediyorum.

Oyuncuların kendi kapasitelerinden ötürü saha içinde geliştirdikleri reaksiyonları engellemek güç, isimleri başka isimlerle karşılaştırmak iyi niyetli olmuyor, sadece bu oyuncuların oyun alışkanlıklarıyla istenenin mukayasesini yapmak şu andaki form düşüklüğünün sebeplerinden bir tanesinin anlaşılması için iyi bir yol olabilir.

Unknown dedi ki...

Schuster sistem oturtmaya çalışıyor ama arada vazgeçiyor yada purple'ın dediği gibi bunu yapmak istemeyen fitbolcular mevcut kadroda.öyleyse zaten sıçtık, biz burda gönderin onları, toraman olsa da gitsin falan desekte, çoğunluk göndermez kolay kolay kimseyi. hele toraman'ı falan din elden gidiyor mantığıyla schuster'in kellesini isterler gerçekçi olalım. ama schuster de hafiften kuyusunu kazmaya başladı, acilen toparlanması lazım takımın. ama kesinlikle kalmalı takımın başında.
not: ligden koptuğumuzu düşünüyorum.

Ben de şunu anlamıyorum..Ligimizde 5 yerli zorunluluğu diye bir kural var biliyorsunuz yani eğer Schuster Türkiye ligi için bir sistem kuracaksa sahada en az 5 Türk oyuncu olmak zorunda.Peki Toraman gibi milli takımda oynayan bir oyuncuyu dışlayan sistem yerine kimi koyacak ? Varsa öyle bir yerli hemen getirelim ama olmadığı çok açık.
Hadi bunu geçtim diyelim ki sistem dediğimiz şey oturdu ee peki biz nasıl Türkiye'deki rakiplerimizden kendimizi izole edeceğiz.Barcelona bile 2 senedir Rubin Kazan'ı yenemiyor.Rubin Kazan Zaragoza'dan,Espanyol'dan daha mı güçlü takım ? Hayır ama çok kapalı oynayıp defansı gömülü kuruyorlar.Bizim anadolu takımları da bu şekilde oynuyor.Eğer senin karşında böyle bir takım varsa güzel,hızlı futbol oynaman zaten mümkün değil.
Daum Türkiye'deki takımlarında Schuster'den futbolu daha mı az bildiği için defansı geride kuruyordu peki.O da bilirdi ileride basiyim,defansı önde kurayım futbolunu ama Türkiye'de bu sistemin işe yaramayacağını bildiği için daha sağlam bir futbol oynatıyordu takımlarına.Aynı şekilde total futbolun beşiğinden gelen,Van Gaal'in öğrencisi Şota da Kayseripsor'da çok defansif bir sistem uyguluyor.Çünkü biliyor ki Schuster'in uyguladığı sistemi uygulamaya kalksa şu an küme düşme hattı civarlarında bir yerlerde olurdu.
Açıkçası benim için güzel futbol falan da umrumda değil.Sanki her sene şampiyon oluyormuşuz gibi şampiyonluk değil güzel futbol istiyorum diyenleri anlayamıyorum.Hayatım boyunca topu topuna 2 tane Beşiktaş şampiyonluğu gördüm ve daha fazla şampiyonluk görmek istiyorum.Bu saatten sonra bu sene şampiyon olmamız mümkün değil ama hiç olmazsa gelecek sene için mutlaka bir yeniden yapılanma hamlesi içerisine girmemiş şart.

neverlong dedi ki...

@BJK4EVER
Karakteristik özelliği cesur ve atak futbol olan bir klüpte,5 milyon verip müthiş bi dar alan savunmacısı olan ancak geniş alanda yapılan defansa uymayan Ferrari'yi, 8 milyon verip yaratıcı adam diye Tabata'yı alan/aldıranların değil de Schuster'in suçlu olması garip.Modern futbol yöneticisi veya modern başbakan olarak Berlusconi'yi vericeksek istemez zaten öyle moderniteyi:)
Takımı şampiyon yapan hocayı, diğer sezon yapamadı diye beğenmemek de Fenerbahçe'ye has bir tutum sanırdım.

Devrimse istenen, yol verelim Rüştü'ye,İ.Toraman'a,İ. Üzülmez'e,Nobre'ye,Fatih Tekke'ye,Nihat'a,Tabata'ya,Yusuf'a ve takımdaki yerini garanti gören,bu dağları ben yarattım diye gezen abilere,takımı yavaşlatanlara hatta durduranlara.Bundan güzel devrim olamaz ancak böyle bir şey mümkün mü sanki?

alper dedi ki...

güzel yazı olmuş.3 gündür düşündüğüm yazılmış.evet schuster kalsın ama sezon başındaki gibi oynayalım.yada son 2 maçtaki gibi oynayacaksak schuster gitsin.bu kadar basit.

Kalten dedi ki...

Eğer post'un sahibi alakasızlığı mazur görürse bir link paylaşmak istiyorum: http://www.milliyet.com.tr/besiktas-basarilidir-/ercan-guven/spor/yazardetay/10.11.2010/1312503/default.htm

Bu yazıyı yeni okudum. Basında sık görülmeyen ölçüde bir "ters köşe" yapmış olduğunu düşünüyorum Ercan Güven'in gerçekten.

Gürcan'ın (kusura bakma, henüz tanışıklığımız yok ama Jessie'den geçiş sonrası herkes için hitap şekli ilk isim oldu artık) belki 2 senedir değindiği bir konu olduğu için çok önemli bence bu "2.5 büyük vs 3 büyük" hikâyesi.

Beşiktaş bu sene şampiyon olamasa da Quaresma, Guti, Iverson transferleri ile neyi başarmıştır? Bu olay YD0'ın basit bir günü kurtarma hareketi midir, yoksa yıllara yayılan "kavruk, kendi hâlinde, MUJADELE" Beşiktaş'ın bir şekilde medyada ön plana çıkmak için yapmaya çalıştığı bir kabuk değiştirme hareketi midir?

Quaresma'nın trivela - rabonalarını mahallede arkadaşlarına yapmaya çalışan, akşam eve gidip Youtube'dan videolarını aratan kaç bin çocuk var şimdi?

İnatçı bir iyimser olarak bu sezonu ilk 5'te bitiremesek bile tekrar göz önünde bir takım olduğumuzu düşünüyorum ve bu sebepten dolayı mutluyum.

Massaro dedi ki...

@purplepurple

yazida hakli oldugun yerler var. Yalniz suna takildim. Diyorsun ki Lucescu girdigi kabin seklini aldigi icin GS, BJK vs Shaktar'i yonetebildi, Schuster ise Real Madrid'i.

Kadro itibariyle, biz Real'e mi yoksa Shaktar'a mi daha yakiniz sence?

Lucescu o kadro ile UEFA kupasi aldi, Super kupasi aldi ve super kupa finalinde o galaksi takimi o Schuster'in Real'ine 6 tane sallayan Barca'ya 115.dakka da yalan bi golle yenildi.

OYle dar bir bakis acisi ki, Schuster Real'i yonetmis diye Luce'den iyi olmasi.

purplepurple dedi ki...

yazıda luce'den bahsetmedim bu arada. alttaki yorumlarda, schuster'in bakışıyla luce'nin bakışını kıyasladım.

luce'ye taparım demiştim zaten, o yüzden şaktar uefa aldı, süper kupa aldı demene gerek yok. alır tabi, luce var başlarında.

şuster yarın bir gün tekrar real ayarı bir takıma gitmek için villareal'e gidebilir. direkt valencia'ya gidebilir. onun gözü de aklı da oralardadır. luce ise istediği imkanları ver, şaktar'da kalır. sonra fener'e gelir. zenit'e gider. böyle mutludur o.
luce'nin-şuster'in kadro anlayışındaki fark da buna benzer.
demek istediğim buydu.

tannhauser dedi ki...

kadro iyiydi de mustafa denizli kötüydü demedik ki. beşiktaş'a şahsiyetsiz futbol oynatıyor. böyle oynayacağımıza şahsiyetli oynayalım dedik. galip geldiğimizde "oh be son düdük çaldı" demek yerine mağlup olduğumuzda sahadan başı dik ayrılalım dedik.

farklı faktörlerden bahsediliyor ya, denizli'yle şampiyon olduğumuz sezon renkliler "biz kötüydük de siz iyi göründünüz" dediler. hiç mi haklılık payı yoktu bu söylemin.

sağlamcı futbol oynayıp sekiz yemektense açık futbol oynayıp on yemeyi tercih ederim kendi adıma.

beşiktaş futbol takımı bir şeylere gebe ama göreceğiz bakalım...

BJK4EVER dedi ki...

@rogeriodasilvabobo

Hay agzina saglik abicim, aynen oyle. Bana ne guzel futboldan, defansi ileride kurdugumda savunma arkasina atilan her topun pozisyon olmasindan ne zevk alacam Allah askina? Kaldi ki sonuc sadece cirkin futbol ile mi alinir? Luce doneminde cok mi cirkin oynuyorduk? Gol ortalamalarini biri yazmistik, simdiki takimdan cok daha yuksek, zaten inanilmaz organize oynuyorduk, eee? Guzel futbol-cirkin futbol zaten degisken kavramlar, sen Barca'dan zevk alirsin, ben Inter'in 60 dakika 10 kisi muhtesem defans yapip o takimi got etmesinden zevk alirim. Benim istedigim sey sahada ne yaptigini bilen, organize olan, takim gibi oynayan ve KAZANAN bir takim.

BJK4EVER dedi ki...

Ayrica tamam basarili olmayalim, iyi futbol oynayalim, falan filan. Tamam da diyelim ki bu sene basarisiz olduk ve ligi 4. bitirdik, seneye ne olacak? Quaresma'ya CL'de oynayan takimdan teklif gelince ve gitmek isteyince ne yapacaksin? Schuster ne isteyecek seneye? Bitirici ust duzey hareketli forvet=10 milyon euro, hizli teknik stoper=5 milyon euro, teknik bitirici uzak forvet=10 milyon euro, bindiren hizli sagbek=5 milyon euro, toplam kac etti? Hadi 1-2 tanesini ucuza veya bonservissiz buldun, digerleriyle birlikte rahat 15-20 milyon euro sirf bonservis olarak odeyeceksin. Birde bay Schuster'in sistemine uymadigi icin Ferrari'yi, Fink'i, Tabata'yi, Holosko'yu falan zararina satacaksin. CL ve sampiyonluk gelirlerinden mahrum kalip bunlari nasil yapacaksin? Bunlarin cevabini verebilen var mi?

Massaro dedi ki...

@rogeriodasilvabobo

hakkaten cok guzel yazmissin. Simdi Ispanya'daki kati sekilde kapanan takim gormedim ben, demekki bu sistemler basarili olabiliyor. Turkiye'de ki Anadolu takimlari ise kapanmada uzmanlasmis, Canakkale Gecilmez diye bir taktigimiz var Catenaccio gibi.

Anadolu takimi 3 buyuklerden 1 puan alsa da mutlu, kendini basarili saniyor, bunu Schuster'e anlatmak lazim. Adamlar zaten 0-0'a da razi, yenmek icin bi aceleleri yok.

bizde bilica,christian,guiza, g.ünal, kazım gibi tümörler var sizdede nihat,holosko,tabata gibiler. bu tümörleri kesip atmazsak schuster gibi hocalar bu ülkede barınamaz.

Levent dedi ki...

Bu sene şampiyon olmamız niye imkansız biri bana açıklayabilir mi? 2009'da bok gibi oynayarak şampiyon olmadık mı? Hayır sanırsın ki kalan hafta sayısı 2. Geç.

Lucescu dönemi 2 yıllık bir dönem, gol ortalaması 1.80 civarı. Schuster dönemi 3 aylık dönem, gol ortalaması 1.50 civarı. Bunu mu karşılaştırıyorsunuz cidden? Bana 2 senelik süreçte Schuster'in 3 gol ortalaması bulamayacağını kim söyleyebilir?

Beşiktaş böyle oynuyor, defans yapıp Beşiktaş'ı göt eden takım varsa onun adına sevinebilirsiniz, buyrun.

Ve ayrıca tarif ettiğiniz şeyleri bir ay önceki Beşiktaş da yapıyordu. O zaman niye herkes "Respekt Şuster!!11" modundaydı biri bana bunu da açıklasın. Beşiktaş'ın kötü bir dönem geçirme hakkı yok mudur, Beşiktaş oyuncuları robot mudur, Schuster mükemmel programlanmış bir bilgisayar simülasyonu mudur?

Bu sene 4. olarak tamamlayıp başarısız olabiliriz. Bu sene şampiyon olamayacağımızı bana kim söyleyebiliyor, bunu daha önce de sordum gerçi. "Bay Schuster"in sistemine uymuyor dediğiniz adamlardan Ferrari'yi alıyorum, bakıyorum ki bu sene sağlam olduğu neredeyse hepsinde ilk 11 başlamış. Sakatlanmasa da muhtemelen ilk 11 çıkmaya devam edecekti. Bak bak, ne güzel de uymuyor. Geç. Fink, Tabata, Holosko bu takıma iki yılda ne vermiş? Fink orta saha rotasyonu için önemli diyorduk, Aurelio'yu aldık, olmasa da olur statüsüne girmedi mi? (Gerçi Aurelio oynayınca Schuster'e yüklenmek adına "Bu adam oynar mı yæ?!!", oynamayınca "Aurelio gibi adam oynatılmaz mı yæ, niye çıkardı onu yæ?!!") Geç. Tabata diyorsunuz ben hala dumurlardan dumurlara koşuyorum. Tabata kimdir, bugüne kadar ne yapmıştır, hadi onu geçtim Beşiktaş'a 1,5 senedir ne vermiştir? Biri bana açıklasın yemin ediyorum susacağım. Geç bunu da. Holosko, tamam Holosko Manisaspor'da iyi oynadı, 5.5 milyon Euro gibi ciddi bir meblağ ile transfer ettik. Allah'ı var, ilk geldiği sene yarım sezonda 17 gol falan attı yanılmıyorsam. Şampiyon olduğumuz sene de yine o civarlarda attığı golle çok önemli katkı da sağladı. Bunları göz ardı edemeyiz. Ama geçen yıl sakatlandığında sadece fiziksel olarak değil, mental olarak da sakatlandı. Yine bana Holosko'nun 1,5 yılda ne yaptığını, ne katkı verdiğini söyleyebilir misiniz? Bu adamlara sen istediğin adamı getir, verim alması zordur, o yüzden hiç "Schuster bunlardan verim alamıyo yæ, Lucescu Ahmet Yıldırımlar ile oynadı yæ!!11birr" muhabbeti yapmayın. Bunu da geçtik.

Blogda Mustafa Denizli fetişinden sonra Lucescu fetişi başladı, bakalım onun yerini kim, nasıl alacak? Merakla bekliyorum.

BJK4EVER dedi ki...

@Massaro

Illa birinin bunu anlatmasi mi lazim? Bir antrenore yeni takimina gelmeden evvel o takimin maclarini seyretmez mi? Onun gorevi degil midir o? 5 lig maci seyretse zaten asgari 3unde takimlar kapaniyor, bunu 10 hafta evvelinden de ogrenebilirdi......

Massaro dedi ki...

@BJK4EVER

kardes anlatmasi lazim tabi dinleyen kim? Adam Daum'a danisma geregi duymadi. Daum seve seve anlatirdi. Rijkaard gecen sene sezon bittikten sonra samimi olarak gecen sene 4. olmus cimbomu bu sene 3. yaptiklari icin basarili olduklarini soyledi. Adam inaniyordu kendi dedigine.

Adam cidden boyle dusunuyor, 3 buyukler ne, Anadolu'dan Trabzon haric sampiyon cikmamis bilmiyorlar. 2. olmanin basarisizlik sayildigini bilmiyorlar.

deniz dedi ki...

Haftalardır aynı şeyi düşünüyorum, artık dayanamıycam: yukarıdakilerden biri(isim vermek istemiyorum, kolaylıkla tahmin edilebilir) bence sergen :)
Yazıya gelince, böyle bir şeyi aklıma getirmek bile beni üzüyor ama ben de bir süredir oyunun sadece sarı melek tarafından yönlendirilmediğini düşünüyorum. Umarım yanılırım.

theanswer dedi ki...

yukarda shuster karşıtı yapılan birçok yorumda 2. senesinde ne yapmış barçadan 10 puan fark yemiş, barçadan 6 tane yemiş vs vs yorumları yapılıyor. yazıyorsunuz sallamayın bari. shuster real madridden sezonun ilk yarısındaki barcelona maçı öncesinde kovuldu. yani o başarısızlık shusterinmi:) daha sonra yorum yazacak arkadaşlar lütfen aynı argumanları ortaya koymasınlar. kovuldu derken shuster barçanın muhteşem futbol oynadığını ve nou campta kazanmamız imkansız dediği için kovuldu. öyle aman aman bir başarısızlık yoktu ortada. şampiyonlar liginde gruptan çıkmayı neredeyse garantilemiş ti, barçayla puan farktı kaçtı bilmiyorum ama 6-7 yi geçmez. ayrıca ben kendi adıma trabzon maçından sonrası hariç bu kadar zevk veren hoşuma giden bir beşiktaş izlemedim ki buna lucesku zamanlarıda dahil. ve 4 hafta öncesine döneceğimizden de son derece umutluyum.
birde herkesin atladığı nokta avrupa kupalarında son 5-6 senenin en başarılısını geçiyoriyoruz. biz bu takımın 6 senedir uefada gruplardan çıkamadığnıı şampiyonlar ligine kaldığımızdada sonuncu olduğumuzu unutuyoruz.

Ekrem35 dedi ki...

yazıyı ve yorumların hepsini tek tek okudum. öncelikle yazının altına imza atanlardanım ben de. sonrasında ise @leventpolat yorumun harikulade. eline sağlık. onun da altına imazamı atıyorum.

BJK4EVER dedi ki...

Tamam abicim, hepsi gitsin. Toraman, Holosko, Tabata, Ferrari, E.Guven, hepsini gonderelim devre arasinda. Sonra? Hangi parayla transfer yapacaksin? Hangi yerlileri alacaksin? Elimizdeki gencler dersen, onlarin potansiyelini sahaya yansitacaginin garantisi var mi, Ismail gibi 2 senedir oldugu yerde kalirsa? Vs vs vs.....

addN0NE dedi ki...

Alakasız bişey olacak ama De Jong'u alıp her maça yedek başlatsak, rakibin oyun stratejisinin sertlik olduğunu gördüğümüz anda oyuna alsak, türk futboluna büyük bir hizmette bulunmuş oluruz bence. :))

Alın bakalım el mi yaman bey mi yaman :))

Kalten dedi ki...

cCc İsmail Güldüren cCc

Unknown dedi ki...
Bu yorum bir blog yöneticisi tarafından silindi.
Yorum Gönder

Ara