.

.

.
Ekşi Beşiktaş. Blogger tarafından desteklenmektedir.

.

.

25 Kasım 2010 Perşembe

Turkiye'de Futbolun Kalitesi Ne Zaman Dustu?

Yerli futbolcularimiz ne zaman Avrupa'ya acildilar? Galatasaray'in basarilariyla oyle degil mi... Nihat da onun arkasindan gitti, Hakan Sukur de, Okan - Emre de, Fatih Akyel de!

Simdi yerli futbolcularimiz yurt disina gider mi? Sorun bakalim gider mi? Size sorayim o zaman...

Turksunuz Turkiye'de yasiyorsunuz. aylik maasiniz 22000 TL. Big Mac endeksle anlatalim, Turkiye'de Big Mac 4 TL, Italya'da 3 Euro yani 6 TL. Italya'dan size gelen en yuksek teklif 5000 TL. Gider misiniz Italya'ya?

Baska turlu soralim, burda gunde saati belli olmayan iki saatlik calisma yapacaksiniz. Altiniza sirket arabasi olarak Ferrari cekilecek, yeri gelecek o Ferrari'yle Izmir'e dort saatte gideceksiniz. Hayvani sohretiniz olacak. Sizle ayni paraya gelen ecnebi dolu butun isi yapacak, siz gunde iki saat vakti belli olmayan calismalar yapacaksiniz, ustelik elinizi ise degdirmeseniz bile patronunuz kovulacak, siz Ferrari senin, diger is teklifleri benim takilacaksiniz. Obur tarafta isler baska turlu. Gider misiniz?


Turkiye'de futbolun kalitesi yukselis ivmesini kaybedeli nereden baksan 8 yil olmustur. Arada enjeksiyonla ayaga kalkan Besiktas ve Fenerbahce'nin Avrupa seruvenleri var...

O zaman soyle diyelim Turkiye'de futbol kalitesi Mert Nobre Marcio Nobre'nin uc kati maas almaya basladiginda dusmeye basladi ve bugunku Mert Nobre bugunku Marcio Nobre'den sekiz kat fazla maas almaya devam ettiginden ayni orantiyla dusmeye de devam ediyor...

Bu cumlemin uzerinden ben raki masasinda araliksiz 6 saat konusabilirim...

22 Yorum:

Pamukk dedi ki...

rakı çekti canım

(geyik ben)

Walla öyle bir ortam oluşsada doya doya muhabbet etsek.Bir organizasyon yapılıyorsa davet edin hocam .. Yanlız ben kçük rakıyı devirince İbrahim Üzülmez'e sarıyorum benimde fobim o :)

ich dedi ki...

Turkiye'de futbol kalitesi Mert Nobre Marcio Nobre'nin uc kati maas almaya basladiginda dusmeye basladi ve bugunku Mert Nobre bugunku Marcio Nobre'den sekiz kat fazla maas almaya devam ettiginden ayni orantiyla dusmeye de devam ediyor...

Daha da ötesi yok. Harika ötesi, muhteşem bir tespit. Ayrıca bu blogun diğer bloglardan neden farklı olduğunun da cevabı bu :)

Türk futbolunun gerilemesinin en büyük sebebi yabancı sınırı ve bunun sonucu olarak tembelleşen altyapıdır.Ne zaman ki yabancı sınırı kalkar,O zaman Türk futbolcusu da rekabet etmeye çalışır,Türkiye'de iş bulmakta zorlanırsa işte o zaman devlet de spor politikasında radikal değişikliklere gider altyapıların başına cahil eski futbolcular yerine eğitim verecek kapasitede insalar geçmek zorunda kalır,19 yaşına gelip boyu kilosundan 20 birim fazla futbolcu olmaz vs.. ama spor lobisi Türklerin elindeyken bu tür radikal değişiklikerin yapılması çok zor.Bizde altyapılar yeni futbolcu yetiştirmek için değil eski futbolculara iş yaratmak amacıyla kullanılıyor.Rantçılık,adam kayırmaca virüsü sızmış her yere.Sergen Yalçın'ın A2 takımının başına geçiren zihniyetin yönettiği bir özkaynak sistemi Türk futboluna en çok oyuncu yetiştiren altyapılarından biri olması Türk futbolunun halinin ne kadariçler acısı olduğunun göstergesidir.

serpil dedi ki...

kaliteli futbolcu yetişmiyor bu ülkede.. az buçuk olana da 10 milyon fiyat biçiyorlar.. bence altyapılarla bir yere gelecek bu klüpler..

Sertug Ozgur dedi ki...

hem önceki posta hem buna ve yorumlarına yüzde yüz katılıyorum. Eline sağlık!

Ayrıca ek olarak, teknik direktöre 1 seneden fazla zaman verilecek ki(takımla daha önce içli dışlı değilse) bazı oyuncuların saltanatlığı kırılacak. Ben türkiyede hiç yetenekli oyuncu olmadığına inanmıyorum. Her ne kadar pozisyon bilgisi, genel futbol bilgisi eksik olsa bile bunun temel bir problem olduğunu
düşünmüyorum. Bence en büyük sorun teknik direktöre sabır gösterilmemesi, çok çabuk başarı beklenmesi ve buna göre şekillenmiş bir kaç istisnai isim dışında yerli hocalar.

1 sene sonra oyuncu kalıyor ama teknik direktör gidiyor, burada sorun var.

Tabi teknik direktör de özellikle oyuncu planlaması ile size ışık verecek, ne yapıp ne yapmadığına bakacaksınız, bu da işi bilen yöneticilere düşüyor.

Ayrıca ek olarak, sorun Necip'in Mehmet Aurelio'nun alternatifi olması değil, Uğur İnceman'ın alternatifi olması.

Burada Aurelio yaşlı ama uluslararası tecrübesi yüksek bir oyuncu olduğu için örnek verilmiştir.
Uğur İnceman ise yıllardır takımda kalıp bir yararı dokunmamış,gelecek vaadetmeyen bir çok genç adayın önünü kesen futbolcu tipi olarak örnek verilmiştir.

Mert Nobre ise Aurelio gibi yerli pasaporta sahip olmasına rağmen, Uğur İnceman klasmanına giriyor benim bakış açımdan.

Gürcan Ulusoy dedi ki...

çok doğru tesbit. ama marcio nobre'ye bugünkü mert nobre maaşı verirsen, burada küfredilmeyi hak eden mert marcio nobre olmamalı. beşiktaş yönetimi de olmamalı. olsa olsa yabancı sınırlaması olmalı.

zira schuster'e sorulan "nobre türk olmasaydı oynar mıydı?" sorusu esasında ibrahim toraman'ı da bağlıyor.

Türk futbolunda yabancı sınırlaması olmasa kaç türk futbolcusu Beşiktaş'ta forma giyebilir?

Mesela yabancı sınırlaması kaltı ve Toraman bugün kazandığının yarısını kazanıyor. Nobre ülkesine döndü... Daha iyi bir takım olmadık ki?

6 yabancıyı doğru alamayan Zapotocny gibi Toraman'dan bile kötüsünü bulup getiren yönetim 20 yabancıyı nasıl doğru seçer?

yanlışı seçe seçe öğrenir...

yanlış yapan silinir, doğru yapan kalır.

Hatırlayalım Beşiktaş'ın bir sporcusu 10 kişilik yabancı kotasının dışında kalıp sözleşmesi donduruldu.

pek tabii toraman da vazgeçilmez olmadığını anlar ve kendini geliştirmeye çalışır. ama ne kadar geliştirmeye çalışırsa çalışsın türk futbol kültürünün 25 senede üzerine yüklediği, öğrettiği ezberleri de var.

mesele bence türk futbolcusunun yurtdışına gitmemesi değil. futbolcuların hedefsizdiği.

eline sağlık.

TA dedi ki...
Bu yorum yazar tarafından silindi.
TA dedi ki...
Bu yorum yazar tarafından silindi.
TA dedi ki...
Bu yorum yazar tarafından silindi.

Biz burada "yabanci siniri -kimi altyapi kurallari gozetilerek- kalkmali" deriz. Ki dedik de zaten.

Ama ondan sonra Ridvan Dilmen TV'ye cikip "Bundan Bankk Asya'da 50 tane bulursun" der.

Yabanci sinirini tartisir olamazsin bile.
-----------------------------------
Kaliforniya'da "ot"un yasallasmasi tasarisi gecmedi. Karsi oy kullananlarin kimileri bizzat ot saticilari idi. Sebep: Vergi odeyecekler ve kazanclari azalacak ve yasadisi yollarla olusturduklari tekel kirilacak.

Bizim futbolcularin da hepsi bu kafada iste. Boyle seksen tane gercek hayat ornegi verilir.

Ama sonra da baskasi cikip "Ama Milli Takima zeval gelir!" der. Sanki Milli Takim super ya bugun. Sanki zaten gurbetci avlamiyoruz ya.

yuki the zorba dedi ki...

Abi bunun bin tane yolu var. Uc yil oynayan topcuya verirsin ozel izni, yabanciya girmez. 18'e 4 tane altyapidan topcu dersin, 4 yabancinin uzeri milli takimlarinda en az %50 maca cikmis olmali dersin, dersin de dersin...

rant kapisinin kirilmasidir mesele...

Bu is bu kadar mantikla cozulecekken cozulmemesinin sebepleri belli iste. Dedigin gibi rant kapisi ve de milli refleksler.

6+2+2 nedir? Alistirma. Seneye 6+3+1 olur, sonra 7+2 falan filan. Bir kere de yapabilirler mi, ne zaman yaparlar onu bilmiyorum iste hic.

helldoradotcom dedi ki...

@Gurcan Ulusoy
Yabanci sinirlamasina karsiyim. Diger yandan sinirlama kalkinca Besiktas'ta oynayacak turk fitbolcu sayisinin uzun vadede ayni kalacagi gorusundeyim. Sinirlama kalkar kalkmaz yerli oyuncu fiyatlari dusmeyecegi icin ilk yillarda takimdaki turk sayisi azalabilir fakat fiyatlar ederine indiginde bircok ersan ve necip gibi genc yetenegin besiktas ve dige buyuklerde forma sansi bulabilecegini dusunuyorum. Kimse topuz, koybasi gibilere 5'er 10'ar mio euro'lar vermek zorunda kalmazsa turk futbolu ileri gider.

enzo scifo dedi ki...

Ellerine sağlık. Dediğin gibi bu olay sadece futbol meselesi değil bir 'korumacı politika'dır. Ekonomi'de 'bebek sanayiyi' korumak diye bir teori vardır. Bu da sen dışarıyla yarışacak kadar kaliteli ve o maliyette üretim yapana kadar piyasanı dışarıya kapatırsın. Fakat bu maliyeti ve kaliteyi yakalama sürecinde de dışarıda 1 lira olan mala içeride 10 lira verirsin ve bu mal son derece de kalitesizdir. Öngörülen bunun uzun vadede yakalanmasıdır. Fakat bu modeli denemiş bir çok ülkede (Türkiye'de 70'li yıllarda denedi) başarı yakalanamamış bu durum krizlere neden olmuştur.

Ekonomide bu modelden dünya konjonktürünün de değişmesiyle vazgeçen Türkiye futbolda niye diretiyor? Ayrıca nasıl ki Türkiye'de firmalar 90'lı yıllarda dışarıdan gelen ürünlerle yarışabilmek için var olma savaşına girdi ve savaşamayanlar iflas ettiyse futbolcular da böyle bir savaşa girecektir. Bunla yarışabilecekler ayakta kalıcak yarışamayanlar ise bu işte vazgeçecektir.

Sarper dedi ki...

Beyler yabancı sınırlaması vs. ses çıkarıyoruz burada çok güzel ama şunu unutuyoruz. Türkiye'de futbol eşittir kodamanların oyuncağı. bunu daha öncede belirttim, takımlar kar etmek zorunda değiller, zarar ederken batmıyorlar,kapanmıyor ya da kapansalar aynısı yeniden açılabilir. böyle bir durumda beklentilerimiz maalesef boşa çıkıyor çünkü beklentiye girecek bir hareketin oluşması neredeyse imkansız.

Beklentide bulunmayalım konuşmayalım demiyorum yanlış anlaşılmasın. Fakat türk futbolu veya dünya futbolu statüko içerisindedir. Sistemini oturtmuş olan oturtmuştur, aksi de aynı şekilde devam edicektir.

TA dedi ki...

sarper

türk futbolu rant içindedir reel ekonomi yoktur da dünya futbolu pek bize benzemez.ingilterede birçok büyük kulübün bir sahibi vardır.zarar edenlerin (leeds u.)ne durumlara geldiğini biliyoruz.yani iyi işler yaparsan ödüllendiliyorsun kötü yönetilirse cezalandırılıyorsun.olması gereken bu zaten.bizde zarar edersen pek fazla birşey olmuyor şahışlara ve kulüplere.

kulüplerin özelleşmesinden başka bir çözüm düşünemiyorum.özelleşmediği sürece her gelen yönetim belli bir süre geldiği için o sürede ne kadar reklam yaparsa ve birşeyler götürürse yanına kar kalıyor.
2-3 seneliğine seçilen ve amaçları reklam ve rant olan bir yönetimden ilerisi için planlar beklemek iyimserlik olur.
yöneticilerin başkanların amme hizmeti için mi kulüp yönettiği zannediyorsunuz.değil tabi.son yıllarda rantın yükselmesi ile koltukta kalma süreleride uzuyor.
hergün tv gazete manşetlerinin reklamı bile paha biçilmez bir durum.hangi iş adamı hergün manşetlerde.

birde diyorlarki kendi parası ile alıyor birşey diyemeyiz.böyle birşeyde yok.ha kendi parası ile tabataya 8 milyon verir kimse birşey diyemez tabi.orası ayrı.zaten onunçün özelleşmesi şart.

Sarper dedi ki...

ingilterede de manchester united dışında neredeyse bütün takımlar zarar ediyor, ya da en azından kar etmiyor.

ayrıca bir futbol takımının cezalandırılması da bir şirket gibi olmuyor, taraftar topluluğu yara alıyor ama yeniden başka bir takıma aidiyet hissediyorlar ya da aynı takımı bir alt ligde desteklemeye devam ediyorlar.

burada fiorentina örneği de var, batıp tekrar çıkan.

taraftarın genel yapısı, bunları çok umursamamasıdır zaten, taraftar eğlenmek niyetindedir, rakip takım taraftarlarına üstün gelmek ister vs vs. o yüzden yönetimlerde taraftarın gözünü boyayarak varlıklarını sürdürür.taraftar bu durumu göremeyecek kadar şuursuz bir topluluktur.

azınlık taraftarda burada bunları konuşur

TA dedi ki...
Bu yorum yazar tarafından silindi.
iamefe dedi ki...

http://www.htspor.com/besiktas/haber/575468-mert-ve-marcio-farki


ünlü oldun.

Feridun Bitir dedi ki...

o kadar topcu gitti geldi, o kadar paralar sacildi, en cok acidigim para nobreye verilen paradir. yahu adamin uzattigi sene nobreye hadi git desen bile kimse cikip 500bin euro vermeyecekken sen gidip böyle bir adama hangi akilla 2,2 milyon verirsin. figer midir nedir onun oyuncagi nasil olursun! yazik degil mi benim formaya verdigim paraya. ayni dümen boboda da döner bu sefer, bekleyin!

yuki the zorba dedi ki...

@Clark Kent

vay anasını, insan bi kaynak koyar...

Yorum Gönder

Ara