.

.

.
Ekşi Beşiktaş. Blogger tarafından desteklenmektedir.

.

.

11 Ağustos 2010 Çarşamba

Beşiktaş Restart 2010

Beşiktaş bu sezon yaptığı transferlerle taraftarda ve ortalama her Türk seyircisinde büyük bir heyecan yarattı. Q7, Guti gibi adamlar Türkiye’ye, hele hele Beşiktaş’a gelmesine pek de ihtimal verilmeyen adamlardı ancak şimdi Ümraniye’de antrenman yapıyorlar. Mevcut başkan, yönetim kurulunu değiştirdikten ve yeni akıl hocaları edindikten sonra güzel bir strateji oluşturdu ve balık hafızalı Türk halkının gönlünü fethediverdi. Neydi o strateji; taraftarla aran berbat, başkanı olduğun kulübün stadına gidemiyorsun, tribune adamlarını sokturup maç esnası taraftar dövdürecek duruma gelmişsin, tüm spor basını senle dalga geçiyor. Türkiye’de bu durumdan nasıl kurtulursun da rüzgarı arkana alırsın peki; elbette transferle. Geçen sezon Tabata’ya verdiğin paranın daha azına Q7’yi getirirsin, bir de Guti yanına, e bir de hayal tüccarlığıyla Robinho-Adebayor falan derken işler pamuk gibi olur, en büyük başkan sen olursun. Durumu şimdilik böyle özetleyebiliriz sanıyorum, biz asıl mevzuya doğru yol alalım şimdi.
Yukarıda bahsettiğim halkla ilişkiler stratejisinin sonucunda da olsa, 12. ve 13. yabancı olarak gelmiş olsalar da, eldeki yabancıların ne yapılacağı konusunda hiçbir plan olmasa da, oyunculara ödenen maaşlar 30-35 milyon avrolara varmış olsa da tüm bunlardan bağımsız olarak Q7 ve Guti büyük topçular. Ancak onları Beşiktaş’ta büyük yapmak gerekiyor. Şöyle açıklayayım; bu iki topçuya Beşiktaş tarihinde yer açabilmek için bize şampiyonluktan fazlasını vermeleri gerekli. Beşiktaş zaten bu ligin büyüklerinden biri ve en kötü kadroyla bile ortalama beş senede bir şampiyon oluyor. Öyle ki, Nobreli, Gökhan Zanlı kadrolar bile şampiyonluk yaşadı. Ancak şimdi bizim elimizde bu memleket dışından bir dolu tecrübeyle gelmiş, Türkiye ortalamasının çok üstünde yeteneğe ve birikime sahip iki futbolcu var. Bu futbolcuları saha dışında ya da antrenman sahasında ne kadar kullanabileceğimiz uzun vadeli olarak çok daha önemli. Guti’nin öldürücü bir ara pası atmasından daha önemlisi, o pası nasıl attığını Necip’e öğretebilmesi mesela. Ya da Quaresma İsmail’i, Rıdvan’ı büyütebilmeli. Elimizde bir cevher gibi parlayan Ferrari, Ersan Gülüm denilen çocuğun futbolcu olmasına rehberlik edebilmeli. Villarreal maçında harika sinyaller veren kaleci Cenk, Guti’nin şutlarını çıkarmaya çalışırken tecrübe kazanmalı. Yani artık bu takımın iskeletinin oluşturulması gerekli. Bunun için günü kurtarma odaklı yönetimden, şampiyonluktan başka hiçbir şeyle tatmin olmayan taraftardan, menajerlerin elinde oyuncak olmuş yöneticilerden, her gün yeni takım kurup ertesi gün dağıtan basından çok daha başka şeylere ihtiyaç var. Bir zamanlar Beşiktaş’ın kılavuzu olan sabır, dirayet, inanç gibi kavramları yeniden hayatımıza sokmak gerekli yani.
Her yeni gelen teknik direktörle değişmeyen bir kadro yaratabilmek, Beşiktaş’ın uzun yıllar iskeletini oluşturabilecek oyuncuları piyasaya çıkarabilmek, bu çocukların Beşiktaş’la büyüyüp Beşiktaş’ı büyütmesini hep beraber izlemek için elimizde güzel bir fırsat var. Guti, Q7, Ferrari, Ernst gibi bir çuval tecrübeyi beraberinde getiren bu oyunculardan ara pasından, ayak dışıyla atılacak golden, harika bir çalımdan daha fazlasını elde edebilmeliyiz. Fırsat bu fırsat; Beşiktaş restart…

10 Yorum:

sozcelyk dedi ki...

quaresmayı gutiyi takımın ters gidişini futbol kültürümüzün boktanlığını o kadar çok tartıştık ki artık onlardan nasıl faydalanmamız gerektiğini okuyunca insan şaşırıyor .

Adsız dedi ki...

Ama bizim gençler her gün yeni birşeyler öğrenmeye o kadar hevesli mi şüpheliyim. A takıma yükseldiğinde veya Beşiktaş'a transfer olduğunda olay bitiyor çoğunda, tamam diyor kasmaya gerek yok artık (örneğin Batuhan, Serdar Özkan, İbrahim Kaş, İbrahim Akın, Burak Yılmaz vs vs). Kendini geliştiren genç oyuncu her şekilde belli oluyor, öyle senelerce beklemeye gerek yok esasen. Mesela Necip'ten ne kadar ümitliysem, İsmail Köybaşı'ndan bir o kadar ümitsizim. Geldiği dünden beri performansının üstüne birşey koyamadı. Bence iş Guti ve Quaresma'dan çok bizim çocuklara düşüyor, öğrenmek isteyen her konuda kendini geliştirir.

cakmaktas dedi ki...

ya zaten mevzu tamamen budur,guti iki seneye emekli olur querasma baska yere transfer olur,tekrar doneriz gokhan zan kalitesine.bu durum da kimse bahsetmiyor ama ben schuster in en onemli transfer oldugunu dusunuyorum.hem turkiye ye kaliteli yabanci futbolcular getirebilme luksumuz dogdu hem de bugun total futboldan bahsedebilir olduk.m.denizli zamaninda ki joker in varsa kazanirsin futbolu ile ne bjk nin gencleri bir yere gelebilir ne de guti verimli olabilir.o yuzden rijkard a yapilani yapmamak lazim.adamin sirf erhan guven le i.uzulmez e total futbol nedir diye anlatmasi bile 1 sezon surer.o yuzden oturakli bir futbol icin en azindan bir yil beklemek lazim

matiasemilio dedi ki...

uğuru da buca istiyomuş,gönderin yahu dayanamıyorum su adama

Konuyla alakalı değil ama Uefa isimli gerizekalı organizasyon Hjk maçını saat 19.00'a koymuş ... Bu nasıl bir denyoluk yaw değişme ihtimali olabilir mi ? Bilgisi olan var mı ?

başlıkla alakasız olucak ama övünçe cevap vereyim yine de. maçtan birgün önce hava durumuna göre kesin karar vericekler. büyük olasılıkla 21:00e falan alınır o maç.

Pamukk dedi ki...

ismaili yine hiç beğenmedim biri şu çocuğu çalıştırsın

Pamukk dedi ki...

uefaya selam
aynı şehirde aynı gün maç olmaz die helsinki maç günü değişiyo da. nie biz gsnin kini deiştirseydiniz. alla alla.

ctesi de buca maçı oh ne ala. izmire de günübirlik gidip döncekmiş takım, eywah.

collabo dedi ki...

beşiktaş bu sene iş yapar . bekleri biraz sorunlu gibi geliyo bana . adam gibi inanarak oynarlarsa tamamdır

Guti : http://guvercintr.net/videoara.php?s=guti&sa.x=0&sa.y=0

Quaresma : http://guvercintr.net/videoara.php?s=Quaresma&sa.x=0&sa.y=0

theotheo dedi ki...

"Bir zamanlar Beşiktaş’ın kılavuzu olan sabır, dirayet, inanç gibi kavramları yeniden hayatımıza sokmak gerekli yani."

ne zamanmış dayı o zamanlar ya. bi söyle de bilgilenelim.

Yorum Gönder

Ara