9 Temmuz 2010 Cuma
Seni Uzaktan Sevmek Aşkların En Güzeli...
Delgado'dan bahsediyorum, kafadan söyleyeyim dedim... Bilen bilir, ben Delgado'nun futbol konusundaki durumuna 2007-2008 sezonu ikinci yarısından itibaren tamamen ümitsiz bakıyorum. Dolayısıyla futbol olarak kendisini sevmekten bahsedemeyeceğim.
İşin öbür yanı var. Türkiye'nin nasıl bir ülke olduğunu bir kaç anlamda ortaya koyan bir şey bu. Beşiktaş bir buçuk yıl kadar önce zararına Ülker'den Delgado'nun bonservisini satın aldı. Dolar / Euro hikayesinden zararına bir alım oldu bu. Yani Ülker firması kayıtlarına olağandışı gelir kalemi olarak Delgado'nun Beşiktaş JK'ya satışından kar yazdı. Bunlar zaten enteresan konular, anlamak imkansız değil mi... Değil, bunu anlamak imkansız elbette ama daha beteri var!
Kulübe ait olan ve o dönemde batma noktasına gelen A.Ş. futbolcu bonservislerini de elinde bulunduruyor. Borsaya kote olsun olmasın, şirketlerin maddi duran varlıklarını "yeniden değerleme" olanakları bulunuyor. İşin bu noktası biraz teknik, anlatmaya çalışacağım:
1) Beşiktaş A.Ş. futbolcularını maddi duran varlık olarak kayda alıyor. Faaliyeti gereği doğru olan da bu. Yani fabrikalarda makinalar ne ise, BJKAS'nin sahip olduğu futbolcu da o. Ürün / envanter olarak kayda alınmıyor, nitekim amaç alım-satım değil.
2) Maddi duran varlıkları yeniden değerlendirmenin amacı o günkü değerine en yakın noktada mali tabloda taşıyabilmek. Örneğin, Nişantaşı'nda 1999 yılında 50,000 TL'ye aldığınız ev, bugün 500,000 TL olabilir. Eğer bu evin yeniden değerlemesini yapmadıysanız, mali tablonuzda 50,000 TL gösteriyor olursunuz. Oysa bu evin değeri 500,000 TL. Şirketler gerçeğe en yakın şekilde beyanda bulunmak durumundadırlar. Dolayısıyla, yeniden değerlendirme yaptırırsanız, bunun karşılığında 450,000 TL'lik bir geliriniz oluşacak. Bu gelir bu yılın geliri olmadığından da 450,000 TL doğrudan Sermayenize eklenecek. Bunu cebinize koyun şimdi.
2009 Ocak ayında Beşiktaş A.Ş. batıyor. Evet sermayesinin %90'ını kaybediyor. Borç harç aşmış vaziyette zaten. Teknik olarak iflas konumunda. Ne yapıyor Beşiktaş? Gelecekteki gelirlerini Ülker'e yok pahasına satıyor. Kriz ortamı, bütün piyasa tepetaklak! Kimisi doğru buluyor yapılanı! Gelecekteki gelirleri sattığında teknik olarak kayda alacağı yer "Deferred Income" Türkçesini bilmiyorum. Karşılığında da yükümlülük yazılıyor. Neyse, bu duruma karşılık da Delgado'nun bonservisi alınıyor. Delgado'nun bonservisi sabit kıymet olarak yazılıyor, doğal olarak.
İşte çakallık burada devreye giriyor. Beşiktaş'ın bu yaptığı işlemler sayesinde yeniden değerlenen maddi duran varlıklardan Delgado'nun bonservisi 7 Milyon Dolara sayılıyor. Rasyolar rayına giriyor, AŞ iflastan kurtuluyor. Oysa yapılan şey çok açık bir şekilde şüpheli. O gün ben SPK denetçisi olsam Beşiktaşlı kimliğime rağmen şirketi doğrudan işlemden çektiririm. Ama bunu yapabilecek bir güç var mı? Elbette yok! Koskoca SPK bakın, milyarlarca dolara hakim olan bir organizasyondan bahsediyoruz...
Netice itibariyle burası Türkiye, bu işler yapanların yanına kar kalıyor. Dünyanın her yerinde piyasayı regüle eden kurumların kitaplarına kriterlerine en tepede yazdıkları bu ayak oyunları Türkiye'de yapanların yanına kar kalıyor. Sadece SPK mı? Akla hayale gelmeyecek şekilde büyük-küçük, tüm kulüplerin vergi borçları yok ediliyor, vergi kaçırmalarına göz yumuluyor. Bütün bunlar olunca, bu işleri beceremeyecek, bu dev kulüplerin potansiyelini verimli şekilde kullanamayacak bu adamlar büyük kulüplerin başında kalıyor; ibra ediliyorlar... Oysa skandallar patlasa arkası arkasına... X futbolcusunun sözleşmesinde 500 yazarken 3000 ödeyenler ifşa edilse, yüzsüz ilan edilse, hapse düşse; bu iş böyle mi olurdu?
Delgado öyle kenarda dursun. Onu öyle sevmek güzel... Her sahaya girdiğinde memleketimin abuk/yamuk taraflarını bana bir kere daha hatırlatmadan, beni üzmeden kenarda beklesin aslan parçası...
İşin öbür yanı var. Türkiye'nin nasıl bir ülke olduğunu bir kaç anlamda ortaya koyan bir şey bu. Beşiktaş bir buçuk yıl kadar önce zararına Ülker'den Delgado'nun bonservisini satın aldı. Dolar / Euro hikayesinden zararına bir alım oldu bu. Yani Ülker firması kayıtlarına olağandışı gelir kalemi olarak Delgado'nun Beşiktaş JK'ya satışından kar yazdı. Bunlar zaten enteresan konular, anlamak imkansız değil mi... Değil, bunu anlamak imkansız elbette ama daha beteri var!
Kulübe ait olan ve o dönemde batma noktasına gelen A.Ş. futbolcu bonservislerini de elinde bulunduruyor. Borsaya kote olsun olmasın, şirketlerin maddi duran varlıklarını "yeniden değerleme" olanakları bulunuyor. İşin bu noktası biraz teknik, anlatmaya çalışacağım:
1) Beşiktaş A.Ş. futbolcularını maddi duran varlık olarak kayda alıyor. Faaliyeti gereği doğru olan da bu. Yani fabrikalarda makinalar ne ise, BJKAS'nin sahip olduğu futbolcu da o. Ürün / envanter olarak kayda alınmıyor, nitekim amaç alım-satım değil.
2) Maddi duran varlıkları yeniden değerlendirmenin amacı o günkü değerine en yakın noktada mali tabloda taşıyabilmek. Örneğin, Nişantaşı'nda 1999 yılında 50,000 TL'ye aldığınız ev, bugün 500,000 TL olabilir. Eğer bu evin yeniden değerlemesini yapmadıysanız, mali tablonuzda 50,000 TL gösteriyor olursunuz. Oysa bu evin değeri 500,000 TL. Şirketler gerçeğe en yakın şekilde beyanda bulunmak durumundadırlar. Dolayısıyla, yeniden değerlendirme yaptırırsanız, bunun karşılığında 450,000 TL'lik bir geliriniz oluşacak. Bu gelir bu yılın geliri olmadığından da 450,000 TL doğrudan Sermayenize eklenecek. Bunu cebinize koyun şimdi.
2009 Ocak ayında Beşiktaş A.Ş. batıyor. Evet sermayesinin %90'ını kaybediyor. Borç harç aşmış vaziyette zaten. Teknik olarak iflas konumunda. Ne yapıyor Beşiktaş? Gelecekteki gelirlerini Ülker'e yok pahasına satıyor. Kriz ortamı, bütün piyasa tepetaklak! Kimisi doğru buluyor yapılanı! Gelecekteki gelirleri sattığında teknik olarak kayda alacağı yer "Deferred Income" Türkçesini bilmiyorum. Karşılığında da yükümlülük yazılıyor. Neyse, bu duruma karşılık da Delgado'nun bonservisi alınıyor. Delgado'nun bonservisi sabit kıymet olarak yazılıyor, doğal olarak.
İşte çakallık burada devreye giriyor. Beşiktaş'ın bu yaptığı işlemler sayesinde yeniden değerlenen maddi duran varlıklardan Delgado'nun bonservisi 7 Milyon Dolara sayılıyor. Rasyolar rayına giriyor, AŞ iflastan kurtuluyor. Oysa yapılan şey çok açık bir şekilde şüpheli. O gün ben SPK denetçisi olsam Beşiktaşlı kimliğime rağmen şirketi doğrudan işlemden çektiririm. Ama bunu yapabilecek bir güç var mı? Elbette yok! Koskoca SPK bakın, milyarlarca dolara hakim olan bir organizasyondan bahsediyoruz...
Netice itibariyle burası Türkiye, bu işler yapanların yanına kar kalıyor. Dünyanın her yerinde piyasayı regüle eden kurumların kitaplarına kriterlerine en tepede yazdıkları bu ayak oyunları Türkiye'de yapanların yanına kar kalıyor. Sadece SPK mı? Akla hayale gelmeyecek şekilde büyük-küçük, tüm kulüplerin vergi borçları yok ediliyor, vergi kaçırmalarına göz yumuluyor. Bütün bunlar olunca, bu işleri beceremeyecek, bu dev kulüplerin potansiyelini verimli şekilde kullanamayacak bu adamlar büyük kulüplerin başında kalıyor; ibra ediliyorlar... Oysa skandallar patlasa arkası arkasına... X futbolcusunun sözleşmesinde 500 yazarken 3000 ödeyenler ifşa edilse, yüzsüz ilan edilse, hapse düşse; bu iş böyle mi olurdu?
Delgado öyle kenarda dursun. Onu öyle sevmek güzel... Her sahaya girdiğinde memleketimin abuk/yamuk taraflarını bana bir kere daha hatırlatmadan, beni üzmeden kenarda beklesin aslan parçası...
Etiketler:Matias Delgado,Yuki The Zorba
Kaydol:
Kayıt Yorumları
(Atom)
Ara
-
DERBİ POZİSYON ANALİZLERİ - 1- 0:24 saniye! Gatasaray'ın ilk etkili atağı. Burada en büyük hata *Jailson'un partneri Serdar Aziz'e gereksiz yakınlığı oldu.* Seri burada muhteşem bi...4 yıl önce
-
Feda, Sefa, Farklı Olsun bu Defa - Beşiktaş'ın son dönemini iki ana çizgi olarak ikiye ayırmak mümkün. 1- Yıldırım Demirören dönemi 2- Fikret Orman dönemi. Ben Yıldırım Demirören dönemini te...5 yıl önce
-
Bir Sağ Bek, Üç Mevki: Aaron Wan-Bissaka - Premier Lig geçtiğimiz hafta başladı. Hem takım hem de oyuncu bazında her sezon yeni bir hikaye demek. Galiba geçtiğimiz sezon hiç de fena bir görüntü verm...6 yıl önce
-
Duhuliye - Duhuliye'den 5 ay önce haberim oldu. O da bu fotoğraf sayesinde. Bunca zamandır nasıl hiç duymamışım derken, etrafımdaki çoğu Beşiktaşlının da bilmediğ...7 yıl önce
-
Euroleague bwin Mart 2015 MVP Nemanja Bjelica Röportajı - Fenerbahçe Ülker dokuz maçlık bir galibiyet serisi yakalamış durumda ve 2008-2009 sezonundan bu yana ilk kez Euroleague 'playoff'larına katılma hakkını ...9 yıl önce
-
Önce krampon, sonra performans - Her çocuk gibi sokaklarda başlayan futbol maceramız, bazı çocukların yaptığı gibi benim de toprak sahada devam etmişti. Sonrası okul, iş, hayat mücadele...9 yıl önce
-
NBA: Bir Ayın Ardından... (Part 1) - Her ne kadar başlığımızda bir aylık zaman dilimini ele aldıysak gerek tembellik, gerek iş güç yüzünden yazının paylaşılması, gerekli güncellemeler yapıldık...10 yıl önce
-
Manchester United - Burnley maçı - Manchester'ın ligin yeni takımı Burnley deplasmanında galibiyet alması bekleniyordu ama yine olmadı. Geride kalan 3 haftada takım henüz galibiyet görem...10 yıl önce
-
Bu Sefer Bahanem Var - Yine ihmal ettim blogu ama bu sefer sağlam bahanem var. Son 9 senedeki ikinci kıtalar arası taşınma olayına kalkıştım. Bilenler bilir, son 9 senedir Avus...10 yıl önce
-
Babylon Dergisi Röportajı - http://www.aliece.com/2013/11/babylon-dergi-ali-ece-roportaji/#more-189511 yıl önce
-
Arsenal Kendine İnanıyor - Arsene Wenger'in sözleriyle, *"İyi bir rakibe karşı alınmış tatmin edici galibiyet." *Arsenal hafta sonu Liverpool'u oyun dışı bırakarak, bölüm bölüm saha...11 yıl önce
-
Hiç Unutmadığım... - 17 sene önce bugün tek bir imzanın milyonlarca insanı bu kadar etkileyebileceğini tahmin edemezsiniz. O adam hakkında bir sürü yazı yazdım, hala okuyan ...11 yıl önce
-
-
11 Yorum:
Seni Uzaktan Sevmek Aşkların En Güzeli...
başlık harikaaa....
Boşver bunları, Raul ve Guti'den haber ver..
Guti haberine ntvsporda yapılan bir yorum.
cıldırt bızı baskan gutı ve robınho ıstıyoruz ferrarı ve bobo harıc butun yabancıların bonservıslerı elıne verılsın gonderılsın toplu bır temızlık ıstıyoruz gutı 2 sene oynasın yeter
Bunun babasını da tv.de çay içip çayda radyasyon yok diye kandırmıştır Cahit Aral
hakkaten kafayı yediler anlayamıyorum
o yorumları yazanları toplicaksın biaraya kafalarına vura vura şu yazıyı bi okutacaksın ama korkarım anlamazlar
Bu arada söylemeden geçmişim, çok güzel bir çalışma olmuş.
Bu da ilginç tabii;
http://soccernet.espn.go.com/news/story?id=807161&cc=5739
16.7 milyon Paund. Yuh.
Kafalarına vurmayalım yazık. Zaten olmayan akılları da kaçar sonra. Sebepleri biz oluruz.
Yahu hepsinin bonservisi eline verilsin ne demektir? Sözleşme fesih bedeli diye bir şey de mi duymadın arkadaş? Bunları yazan insanlar bu yaşa nasıl geliyor cidden çok merak ediyorum.
Bu camiada rantcısı yancısıda çokta en tehlikelileri bu balık hafızalılar ve rüzgara göre hareket edenler herhalde. Çok değil daha 6 ay önce kongre zamanı kulübün borcu yüzünden başkana sallayanlar 2 ay q7 de q7 diye tutturdular o da kesmedi şimdide Robinho için bastırıyorlar. Yarın Robinho gelsin ertesi günde Ronaldınho diyecekler, öpücükle alınıyor ya bu adamlar. Ama 2 sene şampiyon olamıyalım yine kongre zamanı bu vatandaşlar tekrar kulübün borcundan dem vurucaklar.
O haber yalandır burak.16.7 milyon pound 20m eur gibi bir rakam ediyor.
Okadar para teklif etmeleri mümkün değil sponsor olmadan, 3 milyon euro için futbolcuların parasını ödeyemediler aylarca
Yazı harika.. Bu arada "Deferred income" "Gelecek aylara/yıllara ait gelirler" teknik olarak ortada bir satış yok. Delgado içeri, gelecekte kazanılacak paralar dışarı. Ama burda gelir vergisi ve kdv ödemeleride çıkacak. Ah Hüsnü Güreli ah. Yine eline sağlık..