.

.

.
Ekşi Beşiktaş. Blogger tarafından desteklenmektedir.

.

.

25 Mayıs 2010 Salı

Ne İşiniz Var?

Lafı çok uzatmaya gerek yok; Bursaspor'un Şampiyonlar Ligi maçlarını İnönü Stadı'nda oynama teklifini dahi komik ve hatta 'küstahça' buluyorum. Teklifin Beşiktaş yönetimince de aynı şekilde değerlendirilmesini bekliyorum. Bursaspor taraftarının İnönü Stadı'nda 'deplasman tribünü' haricinde herhangi bir bölgede yeri veya işi yoktur.

32 Yorum:

mustafa dedi ki...

Biz Bursaya gidip tribünde yerimizi almadan , deplasman tribünündede yerleri yok esasında .

Laf ola beri gel işte .

Gitsinler olimpiyat stadında oynasınlar maçlarını ..

Pamukk dedi ki...

evet ne işleri var

kadıköyde oynasınlar hem orası daha büyük

helldoradotcom dedi ki...

Bence husumeti uzatmanin alemi yok. Madem ki buyuk takim oldugumuzu iddia ediyoruz o halde her konuda buyuklugumuzu gosterip zor durumda kalan bir anadolu kulubune yardimimizi esirgememeliyiz. Her ne kadar camialarin arasi bozuk da olsa bunun bir sekilde sekilde duzeltilmesi icin gerekli adimlari atmamiz gerekiyor. Ecnebilerin dedigi gibi bu gibi konularda politically correct davranis gostermek her acidan islerimizi kolaylastiracaktir. Affetmek buyukluktur gibi bir kliseyle selam ederim.

RuFF dedi ki...
Bu yorum yazar tarafından silindi.
RuFF dedi ki...

Saçmalamayın abi
Semtte kazanın orda Bursalılar a kimse tahamül edemez.
İçkinin de dozu ile bir küfürleşme vs. olayının ardından çok kişi bıçak yarası alır Allah korusun ölüm bile olabilir.
Hiç gerek yok bu tarz olaylara.
Gs-Fb derbisinde dahi semtte nöbete çıkan bu taraftar Bursa taraftarının inönüde oynamasını duyarsa ne planlar yapar burada anlatmiim şimdi.
Eskişehir Diyarbakır maçında kapalıda açılan bir Bursa atkısı yüzünden kaç kişi bıçaklandı tribünün ortasında kimsenin haberi yok sanırım.

Ne işi var topitopların İnönü'de gitsinler Merinos stadında oynasınlar şampiyonlar ligi maçlarını.

simplextablosu dedi ki...

Ben iki tarafın tribülerinin de böylesi bir işten alınlarının akıyla çıkamayacağını düşünüyorum. Mevzu bana kalırsa vay efendim önce biz gittik, yok aman siz geldiniz mevzusu değil. Konuyla ilgili yazılabilecek çok senaryo var. Maç öncesi kazan ve semtte yaşanabilecek olanlar, maç esnasında tribüne ve tuvaletlere verilecek muhtemel hasarın getirecekleri, gene maç esnasında bizim televizyondan duyabileceğimiz en ufak bir aleyhte tezahürat. Bunların hiçbirinin yaşanmayacağının garantisini bu ülkede aklı selim hiç kimse veremez. Ve bunlardan bir tanesi dahi yaşansa sonucu vahim olur. Alkolün uyuşturucunun etkisindeki adama laf anlatılmaz. Bursa tribününü de Beşiktaş tribününü de iyi kötü biliyorum, ikisinde de tribün liderlerinin kontrol edemeyeceği bir dünya adam, grup var. Çok riskli bir karar olur kabul edilirse.

cha dedi ki...

kutuda teksas grubu. düşünmek bile istemiyorum olacakları. zamanında büyüklerimizin anlattığına göre kapalının ortasını yarı yarıya oynanan maçlarda bile kaptırmamak için canlar veren bu tribün bulunduğu alakalı alakasız her platformda beşiktaş'a giydiren, beşiktaş'ı şikecilikle suçlayan taraftarların gelip oturmasına ne kadar izin verir, siz düşünün yani...

jeankier dedi ki...

arkadaşım artık bırakın ben bununla kavgalıyım bunu sevmem bu gelmesinleri.. senin eski oyuncuların orada, eski t.direktörün orada, onların oyuncuları sende.. sen altta birileri ile kavga ediyorsun.. geçeceksin bunları.

Neo Wan dedi ki...

@ rogerio da silva bobo

topitoplar süper bir benzetme ağzına sağlık. son 10 gündür ülkenin heryerinde bu topitoplardan o kadar çok vardıki.

esgo dedi ki...

Şampiyonlukları 2 gün sonra unutulup (hem de hiçbir bomba transfer haberi olmaksızın) gündemden düştüğü için böyle çıkışların gelmesi normal. Yok Şampiyonlar Ligi'ni İnönü'de oynamak istiyoruz, Yok Alex'i istiyoruz, yok Bobo veya Baros'tan birine talibiz hede hödö ...

Aklı selim tüm Bursalı taraftar ve yöneticiler İnönü'de oynama ihtimallerinin imkansız olduğunu bilir zaten, tıpkı Alex ve Bobo transferlerinin imkansız olması gibi.

sozcelyk dedi ki...

hep aziz yıldırım yüzünden , adamlar şampiyonluklarını doya doya yaşayamadılar rüştüydü 2-2 ydi hep arka planda kaldılar , gündem yaratmak için bobo baros holosko ya talibiz diyolar

bilmezler ki bobo + baros = bursaspor takımı

hele bi soluklan yiğenim

tearkan dedi ki...

Aday şehirler arasında bursa da var. Stat maketlerini yapmışlardı gayet de enteresan dizayna sahip bir stat hazırlanmıştı bursa için. Stat yetişmezse maketinde oynasınlar.

mrt309 dedi ki...

Benim anlamadığım şampiyonluğu doya doya yaşamak için basında sürekli sizin haberinizin çıkması mı gerekiyor? Yani basında başka haber görünce sevinmeyi bırakıp kös kös oturuyor mu bu insanlar? Heralde böyle saçma sapan bir düşünce bizden başka kimsede yoktur. ühühühü tam seviniyordum ki haberler bitti:(

TA dedi ki...

seba ruhunu aykırı bir yazı.ilginç.
(yinede genel anlayış bu şekilde değildir herhalde)

Hem resmi hem de gayriresmi agizlardan "dusmanlik" pompalanirken; birden cark edip "Maclarimizi orada oynariz, dostluk kardeslik" diye seker vermekle olmaz bu is.

Besiktas Kulubu, Bursaspor yuzunden agir ithamlarla karsilasti. Bu ithamlarin dogrulugu ya da yanlisligi cozumlenmeden, ve yahut taraflardan biri cikip "Yanlis isler dondu, ozur dileriz" demeden; Bursaspor Besiktas Kulubu'nun sahasini kullanamaz.

Bunun Seba ruhu ile falan alakasi yok, bunun mantik ve onur ile alakasi var.

kma dedi ki...

uslup gereksiz sert olmuş. yorumların bi çoğu da öyle.

bursanın şampiyonlar ligini inönüde oynaması "düşünülemez" veya "teklif bile edilemez" bişi değil. düşünülmesi veya teklif edilmesi küstahça da değil. kendi stadları yetişecek olsa böle bişi gündeme bile gelmeyecek.

asıl bu post biraz ekşibeşiktaş bloguna ters olmuş. bu kadar celallenmeye gerek yok.

purplepurple dedi ki...

tavrın nedenlerini anlatmakla uğraşmadım, uğraşmayacağım da. shelbyl de zaten gayet net şekilde söylemiş.

ayrıca yazıyı yazarken elimden geldiğince yumuşattım.

kma dedi ki...

@shelby
yahu hangi klüp yanlış işler döndü özür dileriz der. olaylar küllenecek unutulacak yada ne zaman neden başladığı belli olmayan kan davaları gibi sürekli devam edecek. ayrıca nerde resmi ve gayriresmi ağızlardan düşmanlık pompalanıyor. şampiyonluk havasına girdiklerinden beri sütliman etraf.

@purplepurple
her hafta "deplasman tribünü" gibi post açıp, karşı tarafı anlatan bi empatik olmaya çalışan bir blogta sepep açıklama gereği duymamak, uğraşmamak da ayrı bi gariplik.

Adamlar sampiyon olunca bildirge yayinladilar, hala daha Bizans oyunlarindan bahsediyorlar. Diyorlar ki, "kaleci hatalari Bizans oyunuydu", sonra da diyorlar ki "Kardes kulup ANKARAGUCU (buyuk harf onlarin)" Sanki golleri ben yedim...

Lig baslamadan kulup baskanlari cikar ve der ki: "Aramizdaki husumet gereksizdi, bu sene iki takimin maclarina taraftar alinacak, taraftarlarimiz kavga etmesinler vs." Boyle bir aciklama elzemdir.

Bu olmazsa, mevcut sartlarda Bursaspor taraftari o stadi kendi stadiymis gibi kullanamaz. Melih Gokcek Ankara'ya yeni stad yapar, orada oynarlar maclarini "kardes" takimlarinin evinde.

purplepurple dedi ki...

açıklamaya hacet olmadığı için açıklamadım. eğer bu konu hakkında fikriniz varsa, açıklanacak şeyin ne olduğu konusunda bilginiz de olmalıdır. eğer hala açıklama bekliyorsanız bilginiz de yok demektir.

http://www.ligtv.com.tr/uploads/news_manset_resim_18822_bursa_pankart001.jpg
http://www.bursaspor.org.tr/img/mac/2006/bsbjk07_5.jpg
http://i48.tinypic.com/2u8kkmh.jpg

bunlar sadece 3 tane pankart. çoğu yönetim işbirliği ile açılmış.
zaten yönetimlerinin bu beşiktaş karalamasında nerede durduğunu çok iyi biliyoruz. skorbordlarına beşiktaş değil, jimnastik yazacak kadar gözleri bürülü.

bunlar tamam, eyvallah denip sineye çekilecek hakaretler değil. ama bu camia, bu yangına körükle gitmedi. ne yönetimi ne taraftarı ne medyası. bu yeterince bahsettiğiniz 'seba ruhuna' uygun bir tavırdı zaten. (bu arada seba ruhu nedir, yeni mi çıktı)

ama seba tavrına aykırı olan bir şey vardır. o da: şu pankartları açan, medyasıyla-camiasıyla-taraftarıyla-yönetimiyle beşiktaş'a etmedik hakaret bırakmayan bu camia, senelerdir ''her maç'', istisnasız beşiktaş'a küfür eden bu camia, biz maçlarımız inönü'de oynayalım derse bunun cevabı sert olur. hakkı baba da, şeref bey de, süleyman başkan da..
bu adamların hepsinin ortak özelliği, böyle kepazeliklere en sert tokadı yapıştırmalarıdır.

'futbol 'entellektüel' bakış açısıyla da anlam kazanıyor aslında, hadi artık biz de futbolla ilgilenelim' neslinden bir futbol takipçisi iseniz bunların size anlam ifade etmemesi doğaldır. siz kendi 'fair'iniz içinde beşiktaş'a hiç sahip olmadığı anlamlar yükleyebilirsiniz, karışmam.

ama hayatın hiç bir alanında şu hakaretlere maruz kalmanın karşılığı; hakaret eden tarafa 'mabedini' açmak, evini-mahremini onlara teslim etmek değildir. bu gurur da değil, shelbyl'in dediği gibi onurdur. aksi hareket etmek, barışçılık değil, onursuzluktur, suratına tükürene şükür demektir.

dedim ya, siz kendi bakış açınızla bu hakaretlere cevabınızı mahreminizi açmakla verebilirsiniz. karışmam. ama siz de bize karışmayın. beşiktaş'a da sahip olmadığı, onursuz anlamlar yüklemeyin. baba hakkı'nın canını sıkmayın.

gnyz dedi ki...

Gitsinler kumda oynasınlar

esperanza dedi ki...

olimpiyat varken Inonu ne alaka...

ibb macinda ovunuyorlardi bursa dan cuma gunu kalktik 30.000 kisi gittik diye. Simdi gitsinler bakalim sali-carsamba 21.45 te...

matiasemilio dedi ki...

ben bu konuyu 'bursa' özelinde değerlendirmiyorum;benim hiç bir rengin,hiç bir takımın benim mabedimde konuşlanmasına tahammülüm yok arkadaş!

Kalten dedi ki...

Enteresan ki ilk defa blog'da ve yorumlarda dile getirilen genel düşünce ile aynı fikirde değilim sanırım.

Beşiktaş'a şikeci ithamını yapan kulüp bence son maçta cevabını fazlası ile aldı. Daha önce de bununla ilgili güzel bir post vardı zaten, Fatih Sultan Mehmet'in babası II. Murat'a yazdığı mektup gibi: "eğer biz şikeci isek siz haksız şampiyonsunuz, eğer haklı şampiyon iseniz de biz şikeci değiliz."

Bence bu tarz olayları kan davasına dönüştürmenin kimseye bir faydası yok. İbrahim Yazıcı'nın açıklaması da -yine bence- durumu tahrik edip "Aha bakın sahanıza gelip Şampiyonlar Ligi maçını da nah böyle oynarız!" demek için değil, tersine bir dostluk filizlenmesi için yapılmış, uzatılan bir el. Herkes farklı yorumlayabilir, olabilir, ama uzatılan eli geri çevirmek bence doğru olmaz.

"Seba ruhu" denmesine karşı çıkılmış, doğrudur belki öyle bir söz grubu yok, ama bence kulübün başında Süleyman Seba olsa cevabı centilmence "hayhay" olurdu. Tersini iddia edenlere de saygım sonsuz.

(Bu arada --tribün kültürüne benden daha hakim arkadaşlar eğer güvenlik açısından bir problem olacağını iddia ediyorlarsa orası ayrı. Çünkü meydan savaşı yaşanacaksa hâlâ stadı açalım demek manasız)

repLanigre dedi ki...

konuyla tam alakali degil ama şu beşiktaş'in son maçta bursa'ya yenilmesiyle önceki bursanin küme düşme olayinda akçaabat (miydi?)a yenilmesindeki şaibe iddialari çürümüştür mantigi bence saçma. adam ne diyor, şike yaptin yenildin o maçta beni küme düşürdün. "al bak sana da yenildik demek ki şike degil biz şampiyon olamiyosak paso yeniliyoruz" diyip aklanmaz ki, adam demez mi "ben seni zaten bilegimin gucuyle yendim, gucun yetmez beni yenmeye, ama gittin o takima verdin maci" diyebilir.

ben boyle bisey var ya da yok diye iddia etmiyorum, sadece bu mantikla o iddialarin curutulmesini anlamsiz buluyorum.

bursa'nin kendi stadi heralde sampiyonlar ligi maclari icin uygun degil ki boyle bi mevzu var (bi haber blog yazari modu)

kırlangıç dedi ki...

benim bursa ile bir alıp veremediğim yok, ayrıca rakibimiz değiller. fb gs olsa tamam. bence oynasınlar çok iyi olur, fazladan 3 şampiyonlar ligi maçı izleriz.

selo dedi ki...

gitsinler olimpiyatta oynasınlar.
neden gsnin stadı değil yada fb değilde bizim stad?

renom dedi ki...

olimpiyat dağı orada bomboş duruyor atıl biçimde veya çok sevdikleri kardeşlerinin stadlarında oynasınlar. iki sene önce Beşiktaş maç satacak diye savcılığa başvuranların stadımıza talip olmaları yüzsüzlükten başka bir şey değildir...

Batu dedi ki...

Direklerini verelim onlarla oynasınlar.

yuki the zorba dedi ki...

Besiktas Jimnastik Kulubu Besiktas semtinde konuslanan bir kulup... Neticede, bu semtin insanlarinin cogunlugu Besiktas taraftaridir ve Besiktas semti kulubunden soyutlanamaz... Bu da demek oluyor ki, Besiktas'in pozisyonu Ali Sami Yen / Galatasaray pozisyonundan farklidir. Fenerbahce ile benzerlikler gosterse de genel anlamda ondan da farklidir.

Inonu stadyumunda oynanacak herhangi bir mac Besiktas semtinden soyutlanamaz. Nitekim, 30 bin kisinin izleyecegi bir mac oncesi insanlarin yarisi taksimden hareket ediyorlarsa, kalan yarisi da Besiktas'tan hareket etmektedir. iki yil once eskisehir - bolu macinda bunun ornegini gorduk. Milli maclarda da goruyoruz...

Elimizde boyle bir veri varken, o semtin her yeri siyah beyazken, iki-uc sene once yesil beyaz atkili bir grup semtte dukkanlari, insanlari taslamisken bu is olmaz. 1000 tane bursaliyi kontrol edebilirsiniz belki ama 30000 taraftarin gelecegi bir macta o adamlari kontrol edemezsiniz. Zannedilenin aksine, inonu'de herhangi bir mac gununde 30 bin kisi varsa, bunlarin en az 5-6 bin tanesi Fulya'dan koyicine Besiktas'in icerisinden stada gelen insanlardir. Bunlarin da yarisindan fazlasi ruh hastasi derecesinde fanatiktir... E bu adamlari napacaksiniz? Baglayacak misiniz? Karakola mi kapatacaksiniz? kalan 3 binin icinde benim gibi hosgorulu insanlar da olacaktir. Besiktas'in gobeginde, benim takimima, benim zihniyetime kufur edilirken ben sakin kalabilir miyim acaba?

Kaldi ki ithama ugrayan, haksiz yere deplasmana gitme hakki elinden alinan, olmadik bir stadyumda coluk cocuk darp edilen besiktas taraftaridir. Neden hem suclu / hem guclu pozisyonunu yaratalim? Kimse kavgalar ciksin istemiyor, ancak siz burada sadece bir stadyumdan bahsetmiyorsunuz, bu insanlar semtin icinde olacaklarsa, o kutsalliga da saygi gostermek durumundalar. Bunu saglamak mumkun mu?

Olaya tek boyutlu bakmak soz konusu olamaz, "dostluk, kardeslik, baris" istegi miss turkey'deki genc kizlarin kurdugu "dunyada barisi saglardim"dan daha realist degil maalesef...

Hah, takke düştü kel göründü. Şampiyonluk oynaması yapılırken de aynı şeyi yazmıştım: hiç bir anadolu takımını sevmiyorum; Bursaspor'dan ise açık şekilde nefret ediyorum. Başarı reçetesini kulüp ruhu ve birlik-beraberlik şeklinde hazırlayan, bu reçetenin ilaçlarını da Bizans dediği İstanbul takımlarına, ama özellikle ve şerefsizce Beşiktaş'a duyduğu kin ve nefretten yaratarak hazırlayan Bursaspor'dan tiksiniyorum. Sözlükte de yazmıştım, Bursaspor'un Beşiktaş düşmanlığı gütme politikası, Ermenistan'ın elde yok, avuçta yok haldeyken ulus kültür bilincini oturtmak için Türkiye'yi itham ettiği "soykırım" iddiası ile aynı paraleldedir. Hrant Dink'in sözlerine ithafen; Bursaspor taraftarı barış istiyorsa önce damarlarındaki zehirli Beşiktaş kanını boşaltmak zorundadır.

Haa, Fener Bursa çekişirken, Bursa'yı destekleyip şimdi stadı kullanmalarına karşı çıkmak bana çok samimi gelmiyor. Fenerbahçeden ettiğim nefretin haddi hesabı yok, ama Bursaspor'a nefretim daha büyük. Hangisi şampiyon olacak diye düşünürken bizden beklenen ikisini de kaale almamak olmalıydı, "Bursaspor şampiyon olsa da şu Fenerliler ve Aziz Yıldırım, makarna olsa" demek değil. Ha, Fenerbahçe beklenmedik bir skandala imza atarak Bursaspor'un şampiyonluğu bambaşka bir medrano sirkine döndü; o ayrı hikaye.

Ezcümle, istemiyorum kardeşim. Beşiktaş rakiplerini, hele de kendisine hakaretler yağdıran rakiplerini sevmek, zeytin dalı uzatmak zorunda değil. Saygı gösterebilir, sportmenlik çerçevesinde mücadelesini sürdürebilir, ancak bize tokat atana, öteki yanağımızı dönmek gibi bir haleti ruhiye içine de girmemesi lazım.

Seba ruhunu bilemem; ve lakin Seba zamanında sanmam ki herhangi bir kulübün yönetimi Bursa'nın yıllardır sürdürdüğü bu terbiyesizliğe yeltensin.

Bu satırların yazarının nüfus cüzdanında doğum yeri, nüfus kütüğü Bursa yazmaktadır; bu da böyle bir anektod olsun.

Yorum Gönder

Ara