.

.

.
Ekşi Beşiktaş. Blogger tarafından desteklenmektedir.

.

.

19 Nisan 2010 Pazartesi

Kadıköy'den Çıkmak

Memleketimde ruh hastası olmak anlık bir hikaye...
Dün gece ilk yarı sonunda ağrıyan bileğim iyice zıvanadan çıkınca ikinci yarıyı sadece Beşiktaş'ın hücumlarını net şekilde görebileceğim şekilde alt katta geçirmeye karar verdim... Bir yandan da telefondan Lig TV'nin bir dakika arkadan gelen yayınını açtım ki, kaçırdığım bir şey olursa yakalayayım...
O an işte soldan bindirme, penaltı falan cereyan etti... Alttaki tenhalık bile karıştı elbette. O sırada yanımda uzun boylu zayıftan bir arkadaş yere yığıldı; gözlerinden yaşlar geliyor, maksimum 35 yaşında... Etrafta alkol komasına girmiş, haptan ottan uçmuş tipler de var ama bu adamın durumu ayrı, ölüyor adam... İndik aşağıdaki polislerden ambulans çağırmalarını istedik... Penaltı hepsini her şeyden daha çok cezbetmiş olacak ki, "Napalım ulan çağırdık işte" cevabının ötesini alamadık kendilerinden... Penaltının kaçtığını gördüm, "ölüyorum" diye bağıran arkadaş da saniyede 25 yerine saniyede 15 defa nefes almaya başlamış, biraz sakinlemişti o sırada... Yukardan deli gürültüler çıkıyordu penaltı öncesinde, malum olay kaynaklıymış...
Çok şükür yanımızdaki arkadaş ölmedi... Hepimizin bir tarafı öldü dün, ama o ölmedi... Önemli olan da oydu zaten... İşte o dakikada vazgeçtim bir daha Kadıköy'e gitmekten... Gebersek ölümüzü almaya gelmeyecekler, o ısıtıcılı "medeniyet yuvası"nda onu gördüm... Ambulans da gelmedi zaten, bir sağlıkçı arkadaş taraftarın yardımıyla karga tulumba götürdü hala sık nefes alan Beşiktaşlıyı...
Sonra maç bitti... Bir kaç tane haysiyetsiz dişi yaratık çıkageldi Maraton tribünün köşesinde... Elimizde 70-200mm objektif yok, salaklık bizde... Ellerinde paraları sallıyorlar, küfür ediyorlar, hareket çekiyorlar... Bizim tribünde ruh hastası mı ararsın? Her sene yapılan yine yapıldı... Uçmuş, manyamışlardan biri, "Para lazım değil" diye bağırıp gösterdi bu cesur kaltaklara edep yerlerini... Bu seferki durumun farkı, karşıda birilerinin elinde iyi bir fotoğraf makinası da olması ve bizim tribündeki salağın edep yerini pantolonun dışına çıkarmasıydı... Kaldı ki ben arkasından pantolonu açtığını seçemedim...
O dakika karar verdim yeniden Kadıköy'e gitmeye... Elime bacağım kadar objektifi alıp, bütün o yaratıkları tıpkı bizim tribündeki salağı afişe ettikleri gibi afişe etmek için... İki sene önce, o maraton alt tribünde dakikalarca onlarca kişiden dayak yiyen ve hiç bir yerde haber olmayan Beşiktaşlının başına gelenler bir başkasının da başına gelirse, yakalayabilmek için... Haysiyetsiz köpekler siyah beyaz vesikalık çektirip balonların üzerine yapıştırıp, sonra utanmadan "ailelerin, çoluk çocukların olduğu tribüne ahlaksızlık yapıldı" hikayeleri anlattıklarında arkadaşlarımla eğlenebilmek için...
Bir de içeride koltukları yakıp orada 2000'e yakın adamı koridorda zehirlenme noktasına getiren hap müptelası gerizekalılar, yangını görüp müdahele etmeyen itfaiye, polis organizasyonu; çeyrek kapıdan bi dünya adamı tahliye eden düzen var ama onların hepsi ayrı birer yazı, on paragraflık post neredeyse...
Neticede dün akşam bize Galatasaray muamelesi yapıldı Kadıköy'de... Yıllardır başarıyla işleyen gerilim filmi bizim üzerimize de çekildi... Senelerdir içerde de kaybediyoruz Fenerbahçe'ye, umurumda olmuyordu... Helal olsun deyip geçiyordum; penaltı, faul umurumda değil sahaya bakıp ikna oluyordum ve bitiyordu her şey... Dün akşamdan sonra ise bende futbol sevgisi bitmiştir... Bu yönetim organizasyonlu haysiyetsizlikleri onayan, beğenen, katılanlar da en az o yönetimleri kadar haysiyetsizdir, şerefsizdir... Lanet olsun böyle işleyen düzene... Bakın hakeme gelmiyorum, en az kızdığım adam hakem. Zavallıysan zaten ne yapabilirsin ki...
Voltamı alır giderim, özleyeceğim bir ailem bir de sevdiğim var diyordum ama gidemiyorum işte... Bu sefer de küller yolu kapatmış, o çıkıverdi karşımıza... O zaman Cumartesi günü Beşiktaş'a bir kere daha sarılmak var bize... Sarılıp bırakmamacasına, yanında götürmek istercesine bu kirletilmiş memleketten...
edited

34 Yorum:

işin garip yanı, resmen bir sinir harbi. bilmem kaç milyon kişi, sinirleri lime lime olmuş bir şekilde kapatıyor derbi haftasını. amına koyim ben böyle işin.

YK dedi ki...

Bu maç beni çok daha fazla bağladı Beşiktaş'a... Gerçekten Beşiktaşlı olduğum için bir kez daha gurur duydum...
Eline sağlık Fevzicim...

Noat Samisa dedi ki...

Cumartesi bir selamımı almadan gitme öyleyse.

purplepurple dedi ki...

ağlama melis!

di mi? klasik fenerli nidası oldu bu. ben senin hem sahada hem saha dışında ağzına sıçıcam. türlü ahlaksızlık yaşanacak. eğer seninse çıtın çıkacak olursa ağlama melis!

Alp dedi ki...

buraya "ağlamayın" diye üşürürler şimdi. ya da "sanki siz bizden çok farklısınız" haykırışları kaplar. yazı ne demek istiyor, ne anlatıyor, bu sporun değil insanlığın ayıbıdır bir kulak verelim... hayır, bu düşünceler harmanlı olmaz onlarda.

akla boku ortaya koyan bu yazı için teşekkürler. yaşadığınız hissiyatı ekran başından paylaşmıştık, gördük ki dahası da varmış.

Su blogun en sakin iki adamı (yuki ve beautiful) delirebilmisse bir durup düşünmek lazım.

Başka sözüm yok sayın hakim.

Kalten dedi ki...

Bir yerden bir şeyden hırsımı çıkarmak istiyorum çıkaramıyorum, ne yapsam?

aydın dedi ki...

Bu postun altına yazacaklarımı çok daha sonra yazmayı düşünüyorum, çok önemli olduklarından değil insanların deşarj olma hakkına saygı duyduğumdan.Şimdi sırası değil.

papazınçayırı'nda ötmeye devam etsene kuşum aydın sen. yüksek ahlakla bezeli fb bloglarında türkiyenin ennn büyük olduğu için en nefret edilen takımı olan fenerbahçe sevgini her türlü kusmuğunla afişe etmeye devam etsene.

adam mısın da gelmiş buraya, saygıdan bahsediyorsun? aziz amcan parasını çıkartıp almış ulan işte, topçusunuda hakemini de spikerini de yorumcusunu da, yuki'nin yazıda bahsettiği takımdaşın orospular da o para üstünden dalga geçiyorlar milletle..

o duruşa bir vuruş kaç kuruş, biliyor musun peki sen?

threepoint dedi ki...

ya ben kendimi goygoya bağlamayı biliyor zannederdim, millet sözlükte ne goygoya girmiş öyle, tam anlamıyla profesyoneller... Çok şey yazasım var, işten şimdi geldim, ama yazacaklarım sonrasında ucundan kıyısından onlara benzersem utanırım. "Yok birbirimizden farkımız" diyenlerimiz de vardı, var birader var, biz onlardan çok başkayız çok. (O gerizekalı bamyalı E.'nin fotoğrafı hakkında bişi diyen olacaksa demesinler, onların yerine ben dedim zaten, dünyanın en gerizekalı Beşiktaşlı'sı)

aydın dedi ki...

İnanmayacaksın ama sana da saygı duyuyorum Del Piero.
@threepoint
Ben onun hakkında (aslında öncesi hakkında da) konuşacaktım ama vazgeçiyorum.
Bu tepkilerin önünde ben duramam, inanıyorum ki ''25 milyon Fenerli'' de duramaz.Şeytan taşlamak için şeytana ihtiyaç vardır.

papazınçayırı blogundaki Bilica'yı Fenerbahçe'de istemiyorum yazısına bu yorumu yaptın:

aydın dedi ki...
19 Nisan 2010 13:31

"Allah Allah, kafayı yiycem.Ne yaptı bu kadar anlamıyorum.Elle gol atıp göz mü kırptı?
Göz göre göre sahtekarlık yapıp yerde mi kıvrandı?
Aşşağılık ikiyüzlü ittifakçıların yaygarası bunları normal görüp şu herifin yeri eşelemesini insanlık suçu yaptı ya, helal olsun.
Yazı sahibinin samimiyetine inanıyorum ama çoğunluk Fenerbahçeliler için aynı şeyi düşünmüyorum.Bütün tepkiniz onlara yaranmak için.Canlarım kendinize gelin, ikiyüzlü köpeklere ne yapsanız yaranamazsınız.
Bu maç Bilica dediler, şu dakika Bilica'yı gönder başka maç bambaşka şeyler söylerler.
İkiyüzlü köpekler bir de Fenerbahçe'ye hakaret ediyor.Şikecisi, mafya uşağı, sahtekarı, adisi onlar için kahramandır ama Fenerbahçeli futbolcu toprağı eşeledi mi insanlık suçudur.
Evet sinek küçük olduğu halde mide bulandırır.
Buna karşılık örümceğin ağı küçük sineği yakalar, büyük sinekler o ağı deler geçer."

şimdi bana saygı duyduğunu söylüyorsun?

saygı da satın alınabilir bir şey gözünüzde zannedersem..

bacon1903 dedi ki...

Turkiyenin en nefret edilen takimi bakalim sampiyon olabilecekmi???Bir ara gsliler havalanmisdi biz avrupa sampiyonumuyuz siz gidin ananizin liginde oynayin felan diye.Bunlara be oluyo allahini seversen butun derbileri biz kazaniyoz 7 mac kazanmisiniz bize karsi son zamanda hepsinde sizin lehinize hakem hatasi var.Bizim gecen yarida aldigimiz macta sizin penaltiniz verilmedi diye icimiz buruk yasadik o sevinci.Size bakiyorum hepiniz kafayimi siyirdiniz ne ettiniz toptan cinnetmi geciriyosunuz nedir????Siz birde uefa kupasi felan alsaniz neler yaparsiniz.Kimse kusura kalmasin bu gsli arkadaslarimiz az bile yapiyolarmis.Fb Avrupa kupasi alsa vay vay vay!!!Bunlardan hersey beklenir valla!!!!Hakemleri konusmayalim konusmayalim taki fbnin cani yanana kadar hadi be!!!Yeter artik!!!O balonlari sahaya atanlar asil siz o balonlarin ustundeki seysiniz hepiniz!!!(Balonlari sahaya atanlar)Gun gelecek aglasacaksiniz kapimizda hadi bjkim al su maci.Kendinizle karistiracaksiniz hafta boyunca bjk bursaya yatacak diyeceksiniz.Yeter beee!!!!Utanmiyormusunuz biz artik yeter diyoruz!!!

NKFVAS

sonuna kdr NKFVAS !!!

yuki the zorba dedi ki...

@bianconeri
eyvallah yusuf.

@noat samisa
arıycam seni gidemezsem.

Deşarj? Yazı yazarak mı deşarj olacağım?

stalker dedi ki...

stadına beşiktaş bayrağını asmayacak kadar alçalan şerefsiz fb yönetimi...

beşiktaş yöneticisine "otur yerine" terbiyesizliğini yapan şerefsiz fb yönetimi...

siyahbeyaz balonlara köpek resimlerini üzerinde lig şampiyonluğu yazan kemiklerle sahaya salan şerefsiz fb yönetimi...

stada girişte çıkışta insanlara eziyet eden şerefsiz fb yönetimi...

zamanında "İTaat et" koreografisini yaptıran şerefsiz fb yönetimi...

içerde ölü çıkacak belki ama müdahale ettirmeyen şerefsiz fb yönetimi...

daha sayalım mı? kurumsal ahlaksızlık var diyoruz, adamlar operayı, fenerliler analarıyla anılır pankartlarını öne sürüyorlar... tribünde her şey olabilir, seviyesi düşük olanı da, yüksek olanı da vardır, o önemli değil. yönetim düzeyinde eşkıyalık, puştluk, terbiyesizlik, hanzoluk, şerefsizlik yapılıyorsa bunun adı konulur arkadaş, kimse kusura bakmasın.

aydın dedi ki...

Del Piero o yazı gizli saklı bir yazı değil, Demirören'in Sms'i muamelesi yapman anlamsız.
Orada yazılanları şahsi olarak üstüne alınan varsa kendi bileceği iştir.

Konuya gelirsek daha fazla yazmak anlamsız, demek ki bu ülkede yıllarca
Türkiye üzerinde oynanan oyunlar
Etrafımız düşmanlarla çevrili
Hain x
söylemleri boşuna kullanılmadı.
Maalesef yine de dezenformasyon hiç hoş değil.
Bana cevap yazmanıza gerek yok, daha fazla yazıp canınızı sıkmayacağım.
Kalın sağlıcakla..

Pamukk dedi ki...

yönetiminin yaptığı balondan taraftarının şu anlattığı pisliği yeni bişey değil aslında. sürekli derbileri kazanmaları bu yüzden işte yarattıkları bu pis ortamdan fayda sağlamak. böyle kazanıyorlar. böyle onursuzlar. utanmazlar. kıhkıh gülerler. mideleri de geniştir. sindirirler.
adaleti yok ki futbolun. bir de hakemleri yok.

mehmet emir dedi ki...

millet işine geldimi bizim yönetime laf ederde, bizim yönetim hiçbir derbi maçında karşı takıma ahlaksızlık yaptığı aklıma gelmiyor.

Bundan önce çok yüksek tanisyonlu derbiler oynandı, çok hakem hatalarının olduğu maçlar oynandı ama pazar gününkü maçı hiçbir beşiktaş'lının unutabileceğini sanmıyorum. gelecek sene inönü'de ki ilk maçta çok farklı şeyler olacaktır, olmalı.

theotheo dedi ki...

evet bu konuda bütün beşiktaşlılar objektifliğini kaybetmiş durumda.

adam eşeledi toprağı ne olacak? insanlık suçu mu bu harbiden. bizde böyle bir futbolcu yok mesela. hırsından sinirinden böyle birşey yapacak. eskiden ilhan nouma vardı şimdi yok.

bunun fazla abartıldığını düşünüyorum, aynı hareketi torresde yaptı. tek kelime edilmedi torresle ilgili ingiliz medyasında fazla tantana yapmayalım da. kendimizi kandırmayalım.

bacon1903 dedi ki...

@theotheo

Sen arsenallisin arkadasim bjkli felan degilsin!!!Icin hic yanmiyormu bir bjkli olarak su yapilanlardan yooo yanmiyor cunku sen bjkli degilsin!!!!Torres bir sinirle yapti o hareketi gidip kazimi yapti seyret bakayim o goruntuleri arsenalli(gizli fenerli)theotheo!!!!

ian dedi ki...

saraçoğlu'nda deplasman tribününe içi insan pisliği dolu torba atıldığını duyduğumdan beri iğreniyorum şu staddan ve tebaasından. açtıkları rezil pankartlar yetmemişken, bir de balon terbiyesizliği yapıyorlar. zekaları bu kadar bunların. övünsünler hakkaten bu yaptıklarıyla, bilica'larıyla, emre'leriyle.. ben hayatım boyunca futbola sadece beşiktaş sevgisiyle bakmış, nefreti futbolla bağladaştırmamış biri olarak; nefret ediyorum artık fenerbahçe'den ve yavşak ahalisinden. sinirle yazıyorum kusura bakılmasın.. (iyi insanları da tenzih ederim)

Kalten dedi ki...

Bu adamların tribünlerinde Rıza'ya yaptıklarından, Mehmet Topuz'u ailesini tehdit ederek transferlerinden ve bilimum şike, tehdit, hile-hurdalarından sonra hâlâ kızacak/garipseyecek birşey bulabilmemiz bile şaşırtıcı aslında

Fenerbahçe NBA'de Lakers'tır, Türk filmlerinde atın üstüne binip kırbacı vuracak-vuracak olan şımarık şişman çocuk, MLB'de NY Yankees, Bundesliga'da B. Münih, İtalya'da Inter: Parayı basıp, ruhsuzluğu satın alanların ta kendisidir.

Fenerbahçe La Liga'da Real Madrid, Premier Lig'de Chelsea, Romanya'da ise Steaua Bükreş'tir: Paranın yetmediği yerde her türlü çirkefliğin mübah görülmesinin, en olmadı ordunun dahi devreye sokulabilmesinin örneğidir.

Fenerbahçe golfte Tiger Woods'dur, Wall Street'te Goldman, Hollywood'da John Travolta ve şov dünyasında Mehmet Ali Erbil: Saman altından su yürütüp ortaya çıktığında seviyesizleşmek, birşey olmamış gibi yapıp yüzü bile kızarmadan ortamı terk ederek toplumsal hafızanın geçiciliğine güvenmektir.

Fenerbahçe Mercedes'tir: Yılların emeği ile bir araya gelen kaliteli parçaların kıro ellerde ne hâle gelebileceğinin kanıtıdır.

Fenerbahçe Hüseyin Çağlayan'dır, Bud Light'tır, Efes Pilsen'dir, Türkiye Kupası'dır, Can Dündar'dır: Kalitesizliğin el üstünde tutulması, yüreğin en derinlerini veya dünyanın geri kalanını titrettiğinin iddia edilmesidir.

Fenerbahçe Türkiye'dir; tam da bu yüzden.

Kalitesizliğin çoğunluk oluşturmasının, pisliğin yüzünüze bulaştıra-bulaştıra sahnelenmesinin ve hayatta önünüze geçip hakkınızı yiyenin -cezalandırılması bir yana- yüzünün bile kızarmamasının tezahürüdür. Çifte standardın vücut bulmuş hâli, mazluma vuranın milyonlar tarafından sahiplenmesidir.

Yeşilçam filmlerinin gerçek olmadığı, her zaman kötülerin kazandığı dünyanın acı bir örneğidir.

Fenerbahçe hayat dersidir.

Unknown dedi ki...

arada bir takip ettigim bir forumdu bu ama, fenerbahcelilere alenen hakaretler edilen yorumlar yapiliyor, blog sahibinin sesi cikmiyor.. ne guzel memleket.

fenerbahce 1. dunya savasi osmanlisi'dir diyelim bir de ona; galatasaray besiktas birlesir, "birimiz kupayi alacaz birimiz ligi" diye aciklama yapar besiktas baskani; nasil topraklar itilaf devletleri arasinda paylastirilmissa, kupalar da paylastirilir.

ha bu arada, fenerbahce tribunu hakkinda laf eden sevgili besiktasli arkadaslar; besiktas tribunlerinde ne zaman mac izlesem hala duyarim, "besiktasli olunmaz besiktasli dogulur.." diye baslayan bir tezahurat var.

herhangi bir esiniz dostunuz akrabaniz yok mudur besiktasli olmayan ? ya da futbolcularinizdan nihat ve serdar ozkan haric hepsi mi o kufuru ediyor ?

biraz sapkayi one koyup dusunmek lazim.

Torres'in sinirle penaltı noktasına vurmasiyla, Bilica'nin bir mühendis ciddiyetiyle orayı dedmesini aynı kefeye koymak büyük başarıdır.

Ryuzaki dedi ki...

bana deseler ki ryuzaki gene bu olanlar olacak, bir daha işini gücünü bırakıp güneşin altında 6 saat bilet kuyruğundaki itiş kakışta beklermisin,bir daha yüz derinin soyulup pelt olmasına izin verirmisin, bir daha maça gidip ses tellerin koparcasına bağırırmısın,gene giderim gene takımıma sahip çıkarım,gene şükrü saraçoğlunu Beşiktaş nidalarıyla inletmeye yardımcı olurum,maç bitmek üzereyken gene kol kola girip üçlü çekerim..
HERKESE NASİP OLMAZ BEŞİKTAŞLILIK!

threepoint dedi ki...

@fizban

tribün kültürün var mı bilmiyorum, eğer varsa "Beşiktaşlı olunmaz"ı yanlış yorumlamışsın. Yoksa, zaten ne diye konuşuyorsun ki?

taraftarın yaptıklarının haricinde, yönetim+taraftarın yaptıkları incelenmelidir. dün gece 2de döndüm işten yazamadım, 1 gibi dönersem yönetimin bilgisinde taraftarlar neler yapmış bir yazmaya çalışacağım.

Unknown dedi ki...

@threepoint,
tribun kulturum var cok sukur. ama bana bir aciklar misin nedir "besiktasli olunmaz".

yonetim bilgisinde taraftarlar kaptan isliklar, adam dover, gelen futbolcuyu karsilar, kotu oynayan futbolcunun kafasina havaalaninda laptop firlatir, takimin yildiz futbolcusunu "gitme" diye tehtid eder falan filan..

Gökhan dedi ki...

@ fizban

merak ettim ne zaman maç izlesen duyuyomuşsun ya 2006'dan beri kaç kere duydun beşiktaşlı olunmaz beşiktaşlı doğulur tezahüratını

ordaki beşiktaşlı olunmaz lafı da beşiktaşlı olamayan ruhsuz futbolculara söyleniyordu, del bosque'nin olduğu sezon fb-gs'den gelen futbolculara. fenerli-g.saraylı futbolcu istemiyoruzun değişik şekilde ifade edileni gibi.

threepoint dedi ki...

fizban,

sen neden yeter deniyor bu başkana biliyormuşsun.

ama vurgulayacaklarım onlar değil. zaten 7-8 tribün bestesi olan taraftarının, rakip takım hakkındaki tezahuratının bestesinin alındığı şarkıyı stad hoparlöründen vermek, kartonetlerle koreografi yaptırmak ama koca Beşiktaş'a "it" demek, balon muhabbetini sayfanın hemen sağında görüyorsun.

Bir de Esenler sadece İstanbul'da bir semt adı mıdır?

anarchitect dedi ki...

http://www.haber1903.com/Haber-12378-hadi-bakalim-kolay-gelsin

2006'daki Bjk yönetiminin ve taraftarınının tutumundan sonra bizim sizlere yapcağımız herşey kendi adıma size müstehaktır. sizde elinizden geleni yapın bize müstehaktır. centilmenlik şuymuş buymuş hepsi o yıldan sonra öldü gitti.

threepoint dedi ki...

2006 diyor adam.
o maçı satanın .....

sanki net bir şey var elde, gelmiş 2006'dan sonra her şey müstehak diyor. o yıl mı öldü, o yıldan önce centilmenlik vardı sadece. son 15 senedeki başkanlarınız, hepinizin aynasıdır.

kendi adıma diyorum zaten kendi adıma. yıllardır yetti zaten yok başkanlarınız yok bilmem ne yöneticieriniz diye diye FB nefreti pompalamanız Türk futbol kamuoyuna.

Yorum Gönder

Ara