.

.

.
Ekşi Beşiktaş. Blogger tarafından desteklenmektedir.

.

.

6 Şubat 2010 Cumartesi

Yeter Colony Capital Yeter...

Hatırlayanlar hatırlar... Ayağımı s.keyim demişti Rıdvan Dilmen NTV'ye ayak bastığında... Üst üste Galatasaray maçlarına yorumculuk yapacağını fark etmiş ve yanılmıyorsam Trömsö maçı devre arasında etmişti bu lafı... Sonra Galatasaray şok şekilde elendi tabii... Rıdvan da rahatladı... Nitekim ayağı uğursuz gelmişti!
Benim de böyle bir problemim var. Son üç ayda ecnebi memlekette dört maç izledim. Henüz evsahibi takımların yüzü gülemedi! Aynı süreçte, yani Fenerbahçe maçından beri, Beşiktaş'ın İnönü'de izlediğim maçlarında da yüzümüz gülemedi... Demek ki, problem bende! O Fener maçında öyle bir enerji vermişim ki takıma, o gün bugündür iç saha takımlarına verecek pozitif enerjim kalmamış!!
En tepeye maç skorunu koydum! 0-3! O kadar uğursuz ki ayağım şu gittiğim dört maça bahis yapsaydım, 10 liraya 14,000 TL kazanabilirdim!
Aslında maç ilk 11'de Türk Milli Takımı oyuncusu Mevlüt Erding'i (evet öyle yazıyor arkasında) görünce şenlendi benim için... Şimdi Erding dedik ama aynı Fransızlar ısrarla benim adımı da Fevzi değil, Fevçi olarak yazıyorlar. Ben anlayamıyorum dertlerini, bilen varsa anlatsın...
Sahadaki bin memleketten futbolcu arasında elbette bir Türk varken, maçta o topçunun destekçisi tek başına kalmıyor. Karşı taraftaki engelliler bölümünde de bir Türk taraftar, açtığı bayrakla Mevlüt'e destek olmaya çalıştı... Esasında anlatacaklarım başka ama Mevlüt'ten bu kadar bahsetmek yetmez... Nitekim maç boyu devam eden inanılmaz protestolar arasında tek olumlu tezahürat alan adamdı Mevlüt! Biraz da sonradan giren Giuly! Oysa Nihat'ın bu sezonki performansına benzer bir futbol oynadı Milli topçumuz... Anlaşılan PSG taraftarında beklenti eşiği dibe vurmuş vaziyette...
Bu eşikten bahsetmişken önce biraz futbol yazayım ki, sonrasında PSG taraftarının asıl derdine dilim döndüğünce, Google Translate bana yardım ettiğince değineyim... Maça PSG iyi başladı ve hatta kanaatimce yan hakemin salakça iptal ettiği bir golle de farklı kazanacağına dair sinyaller verdi. Ancak olmayınca olmuyor, rakip ilk pozisyonunda penaltı kazandı. Arkasından Traore'nin ağırlığından faydalanıp iki gol daha buldular ve 35. dakikada maç bitti... Mevlüt özellikle ortadaki yaratıcı oyuncular Sessegnon ve tabii ki Luyindula'nun güzel paslarıyla pozisyonlara girdiyse de şanssız ve beceriksiz olunca, maç da dönemedi. İkinci yarı ise Beşiktaş - Kasımpaşa maçını andırdı. Sanki biraz daha iten bir takım bu maçı 4-3 alabilirdi ama olmadı. PSG taraftarı da delirdikçe delirdi... En büyük tepkiyi de ağır stoper Traore aldı... Bu tepkileri gördükten sonra kasaba takımlarında oynayıp, "Avrupa'da baskı yok, burada futbol oynamak çok rahat" diyen Türk topçularını falakaya yatırmak gerekiyor tabii... Nitekim Traore'ye yapılanlar insana yapılmayacak şeylerdi... Büyük takımda oynamak dünyanın her yerinde zordur nokta!
Umuda yolculuk
Futboldan devam edersek, PSG ile Beşiktaş'ın benzerlikleri arasında en çok dikkatimi çeken şey kornerler oldu... Her Beşiktaş maçı sonrası, "Bir takım bu kadar korner atıp nasıl bunlardan faydalanamaz, iddia ediyorum dünyada birincidir Beşiktaş karavana kornerde" diye düşünen ben, fikrimi revize etmek istiyorum... Maç boyu paso korner atan PSG bir tane gol değil, pozisyon bile bulamadı. Üstelik neredeyse bütün kafa topları PSG topçularında kalmıştı! Böyle şey olur mu? Oluyor işte...
-Olmadı yine lan bi daha mı korner!
Tabii taraftarın derdi bambaşka... Paris Saint Germain'in büyük ortağı Colony Capital adında bir Amerikan şirketi... Taraftara göre, bu adamlar kulübü yönetemiyorlar. Hatta forumlarında aldıkları topçular için kemik torbasına varan hakaretler söz konusu. Bu hakareti yiyenlerden biri de tanıdık, Mateja Kezman... Söyledikleri şu; "Amerikalılar bu işten anlamıyorlar, bitik topçuları alıp getiriyorlar; biz bunu istemiyoruz..." Maç 2-0'a gelir gelmez de bununla ilgili tezahüratlara başladılar, Amerikalılardan kurtulma temalı pankartlar açtılar... Karşılığında süratle güvenlik kuvvetleriyle yaşanan kavgalar başladı tabii... Bu arada Barrack derken Obama'dan mı bahsediyorlar anlamadım...
Dünyanın her yerinde futbol ve para konusu tartışılırken, sosyalizme bu kadar yakın yaşayan bir toplumda buna karşı bir hareket görmemek olanaksızdı zaten... Onların da derdi ilkesizce yönetilen geleceği olmayan ve içi parayla boşaltılan bir kulüp... Yanımda oturan amcanın söylediği kadarıyla, bütün dertleri eski günlere dönebilmek! Bu uğurda her şeyi yapacaklarını söylüyorlar... O dakikalarda stadın her yerinde büyük kavgalar patlıyor... Nereye kafamı çevirsem kavga! Anlattıklarım ne kadar tanıdık değil mi, sanki İnönü'yü Paris'e taşımış gibi! Durun size Kasımpaşa maçını anımsatan iki tanıdık görüntü daha!
Önce güvenlik görevlileriyle kavga...
Sonra göbek tribünü protesto amacıyla boşaltma!.
Neticede görüntü o ki, para ve duygusal ilişki kurulan futbol takımları arasındaki paradoks özellikle de parayı sportif başarıya dönüştüremeyen kulüplerde büyük problemlere yol açıyor... İşte Paris Saint Germain, işte Beşiktaş... Yaklaşan Manchester United ve ligdeki basiretsizliğiyle Liverpool örnekleri... Futbol kulüplerinden kar edemeyeceğini yeni anlayan Amerikalı şirketler, parasını geri alamayacağını kavrayamayan kulüp başkanları vs... Futbol parayı dışarı tükürmeye başlıyor ve bunu elbette ki en tepelerden değil, aşağılardan ve ortalardan başlatıyor... Bundan on sene sonra nasıl bir futbol konuşacağımızı düşünmemek elde değil... Nitekim yeni bir global kriz sonrası, Amerikalıların ve Arapların büyük paralar yutan futbol kulüplerinden vazgeçmeleri durumunda, pek çok kulübün çöküşünü ya da bu defa Çin sermayesine geçişini izleyebiliriz...
Objektifin çok güzel de, sigara yasak değil mi hocam; başka Avrupa yok!

44 Yorum:

aydın dedi ki...

1)Fransızlarda ç harfi yok, g harfinin okunuşunu ç'ye yakınsadıkları için Erdinç yerine Erding diyorlar.Fransız ukalalığı
2)Barrack'lı pankart Psg taraftarının ırkçılığının milyonuncu yansıması.Eski sömürge asıllı siyah Fransızları istemiyorlar.
3)Şu Fenerbahçe kapatılsa, bütün Fenerbahçeliler ölse de hem Galatasaraylı hem Beşiktaşlılar rahatlasa.Artniyet, kötülük kaynağı, ne desen Fenerbahçe'de zaten.Aynen devam.
4)Yazı oldukça güzeldi, devamını bekleriz.

sihroje dedi ki...

Çok güzel yazmışsın. Fırsatın olursa Touluse maçına da git bi zahmet. Ayağının tozunu Kazım'a yedir.

Yuki bir kere bunlar Parisli capulcular. Hayatlarinda kac sirket yonetmisler ki? Hem takima destegi hicbir zaman kesmeyeceksin.

Bak, Colony Capital 2 yil once aldigindan beri takimi 1 Lig Kupasi kazandilar, bir kere de kupada final oynadilar. Bunlar onemli basarilar. Makalele, Kezman, Giuly gibi yildizlar var takimda. Takimin basinda Paul Le Guen, yillarin tecrubesi.

Hayal dunyasinda PSG taraftari. Yeni stadlarina bir gecsinler, bak neler olacak. Champs-Elysees projesiyle de iyi para gelecek.

Kupa finali vs. tamam güzel sonuçlarda PSG'de Fransa'nın en köklü kulüplerinden biri. Peki sorarım sana shelby. Beşiktaş'ın kupa finalinde falan oynaması seni tatmin eder mi? Seni bilmem ama beni tatmin etmez ki zaten Yıldırım Demirörenin en çok eleştirdiğimiz tarafı: Yanlış transferler yaparak takıma belli bi başarı istikrarını yakalatamaması.

delgado dedi ki...

yahu o eleştirdiğiniz şirket dünyanın en büyük şirketlerinden biri. orda küfreden çapulcular kim oluyor. ordaki 50.000 taraftarın başarılarını yaptıklarını toplasan yönetimdeki bir elemanın cvsi etmez. olur olmadık işlere karışıyorlar. fransız gençliğinin en büyük sorunu. had bilmemek. sarkozy'yi sevmeyen insanların bulunduğu bir ülkeden bahsediyoruz beyler.

ayrıca bahsedildiği gibi stat projesi evet. gerekli finansman sağlanmış paris belediyesinden gerekli izinler alınmış bu sefer olcakmış yeni stat eminim. öyle diyorlar.

Jokond dedi ki...

anıl, shelbyl yazısında ironi yapıyor anlamadın mı?

Deniz dedi ki...

shelbyl'in anlaşılamama problemi var :)))

bahtiyar dedi ki...
Bu yorum yazar tarafından silindi.
ian dedi ki...

harika bir yazı olmuş. parc des princes'e gitmiş kadar olduk :) shelbyl ve delgado'nun yorumları da süper :) futbol dünyasında rus oligarkların, ortadoğu petrol şirketlerinin, uzakdoğu ve amerikan sermayesinin yarattığı balon bir gün patlayacak, işte o zaman müşteri odaklı değil de daha taraftar odaklı, kendi yağıyla kavrulan bir futbol anlayışı göreceğiz umarım. aynı eski günlerdeki gibi.

esperanza dedi ki...

3-5 kendini bilmezin yaptiklari tum PSG camiasina mal edilemez

Abi yeni bir noktalama isareti icat edecegim. Onu cumlenin sonuna koydugunda "ironi" anlami verecek.

Bir de tum yazdiklarimi bundan sonra Hakki Devrim'e gonderip "Hocam nasil, olmus mu?" diye soracagim. Yok bunun baska yolu.

mufittezel dedi ki...

Anil blogu yeni takip etmeye başlamış anlaşılan, theo yu tanimiyor :)

theotheo dedi ki...

valla beyler,

takım şampiyonluk potasında, bu sene de şampiyon olursak, jessie gibi geri vitese takmakla kalmazsınız.benden söylemesi.

esperanza dedi ki...

Saint Germain imiz bu gunleri de atlatacak insallah

Unknown dedi ki...

saygı değer abiler ben de en az sizler kadar tüp kafaya,onun köleleri kongreye tepkiliyim ama şu siyah fonu değiştirseniz artık. gözlerimin ağrısından artık blogu takip etmiyorum.

Ah be theotheo'm be, anlasamiyoruz seninle. Benim derdim sampiyonluk degil, mali tablo, 8 milyonluk Tabata, amator subeler vs.

Sampiyon olunca seviniyorsun, sevinecegiz tabii ki. Ama benim aradigim sevinc degil, huzur.

Yeni yonetim olumlu isler yapsin, olumlu sinyaller versin, en onde desteklerim onlari. Ama elimizdeki veri o yonde degil. Haa, sana gore o yonde, o konuda uzlasamiyoruz zaten.

O yuzden bosuna "blogu kapatin, geri vitese takin" falan diye gazlama bizi. Onlibero gunlerinden beri (cescder sensin diye tahmin ediyorum, bir kere de cevap vermedin su soruya) bu blog kapansa da kurtulsam diye dusunuyorsun muhtemelen, ama sirf seni tatmin etmemek icin kapatmam, merak etme :)

BJK4EVER dedi ki...

Yahu sanki Suleyman Seba doneminde baskette her sene sampiyon oluyorduk, milyonluk Fazlilar Ayhanlar yoktu da biz bunlari uyduruyoruz. Elestirilen cogu sey gayet normal, Tabata fiyasko olabili, ama o sartlarda baska secim yoktu. Elin adami Ortegaya 20 milyon dolar bayilir, Guizaya 14 milyon, Kezmana 8 milyon, sezon basindan beri hicbirsey yapmamis Elano 8 milyon, ama varsa yoksa Tabata! Yahu birakin ayni seyleri tekrarlamayi, bikkinlik verdiniz.....

RuFF dedi ki...

okadar lafın arasından tüm Olayları Tabata ya indirebildinya hakkaten helal olsun.10 gündür kıçımızı yırttık mali tablo analizleri, kaybolan değerler , beşiktaşlılık duruşunun yok oluşu, taraftar dövdüren bir başkanın seçilmesi vs.. diye ama sen gelip ne yaptın " seba dönemindede fazlı vardı yeæ" diye saçmaladın.
Alkışa şayansınız yemin ediyorum.

tearkan dedi ki...

Anlattıkların karşıdakinin anladığı kadar gerçekten. Bundan sonra bunların anlattıkları da benim anladığım kadar olacak. Yeter artık her şeye de dışından, tersinden yada yanlış tarafından bakılmaz ki arkadaş.

Ayrıca biri geri vites yapmaktan mı bahsetti???


4 Şubat 2010: http://www.hurriyet.com.tr/spor/futbol/13682086.asp

5 Şubat 2010: http://www.hurriyet.com.tr/spor/futbol/13692988.asp?gid=362

BJK4EVER dedi ki...

Mali tablo mu? Istersen git dunya kuluplerinin, ve eger onlar seni ilgilendirmiyorsa rakiplerin ne kadar borcu var ona bak istersen. GS'nin 250 milyon dolar, FB'nin 200 milyon dolara yakin.
Besiktaslilik durusu konusunda haklisin, ancak baskan ozellikle son 1.5 senedir bana gore BJK'lilik durusuna uyuyor, ki hatta sirt reklami bunun doruk noktasi oldu. Evet, zamaninda buyuk hatalar olmustur, gereksiz ve bize yakismayan laflar edilmis, ama son zamanlara dogru bu gittikce azaldi ve yok oldu.
Erdogan Demiroren'in aciklamalarinin konmasi da sacma. Yasini basini almis, ne dedigini bilmeyen biri ve tesadufen baskanin babasi, yonetim ile herhangi bir ilgilisi yok. Baskanin oglu televizyonda yanlislikla kufur etse onu da YD'ye baglarsiniz herhalde.
Besiktas'in cozulmeyecek sorunlari olmadigini zannetmiyorum. Borclar zamanla, sportif basari gelince kapanir, baskan zaten son 1.5-2 senedir kendini topladi, oldukca guclu bir yonetim de olusturdu. Bana gore sampiyonluk yolu da acik, birazcik camiadan destek gelirse ben hic de o kadar karanlik bakmiyorum gelecege....

theotheo bjk4ever hesabin acik kalmis, onu degistir :)

"Yasini basini almis, ne dedigini bilmeyen biri ve tesadufen baskanin babasi, yonetim ile herhangi bir ilgilisi yok."

Gercekten Erdogan Demiroren'in Besiktas kulubu ile hicbir alakasi yok, kongrede hicbir etkinligi yok mu? Bunu gonul rahatligi ile diyebilir misin?

Seba donemi Seba donemi deniyor; 2004 yilindaki mali tablo ile 2010 yilindaki mali tabloyu internetten al, indir, karsilastir. Ozkaynaklar ve borclar kalemine ozellikle bak. Aradaki farki goremezsen ben de esegim.

Yahu diyorum, yeni donemde duzgun icraatlar gorelim, tamam. Ben su an memnun degilim arkadasim secimden, nasil secim sonrasi %20 CHP'linin yuzu dustuyse benim de oyle. Umudum yok gelecege dair. Umuyorum ki haksiz cikayim.

Bu durumun aciklamasi bu kadar netken, hala daha Tabata muhabbetine indirmeyin sunu. Ve ayrica Ispanya gol krali Guiza, kariyeri belli Ortega ile Tabata'yi da ayni cumlede kullanmayin, tas olursunuz.

tearkan dedi ki...

İnkar etmek, karşı çıkmak muhalif olamk için bu kadar kasmayın. Mazallah bi taraflarınız yırtılacak.

'Yaşını başını almış ne dediğini bilmeyen biri.' Yaşını başını almakla, ne dediğini bilmemek arasında ne gibi bir bağlantı kurdun çok merak ediyorum. Ayrıca verdiğin karşı örneğe gelelim. Başkanın oğlunun televizyonda küfür etmesiyle başkanın babasının kulübün işleyişi, buna yönelik taraftar tepkisi hakkındaki düşünceleri, kulübün başkana olan borcu konusunda yaptığı yorumlar ve başkanın oğlunun televizyonda küfür etmesini aynı kefeye koyup da karşı örnek olarak veriyorsun. Başkana bir şey demek için vermedim zaten o linkleri. Theo hesabından girdiğinde (special thanks to shelbyl:) jessie.ye geri vites yapıyorsun, kongre üyelerinin tırnağı olamazsınız siz, önce onların cv.lerine ulaşın diyorsun ya hani o linkleri o yüzden koyuyorum birisi 'geri vites yapmaktan' mı bahsetmişti diye.

Şu sırt reklamı meselesine gelince de kimse bana hikaye anlatmasın lütfen. Kulübün neredeyse uçan kuşa borcu var ve biz iyi bir reklam anlaşmasını reddedip oraya Kızılay yada Mehmetçik Vakfı reklamı koyduk öyle mi??

tearkan dedi ki...

O kadar geri vites yazdım ve linkleri koymayı unuttum. :) Hemen telafi edeyim.

Birisi geri vites yapmaktan mı bahsetmişti?? (başkanı kötülemek için değil, tırnağı olamayacağımızın iddia edildiği kulübün gerçek sahibi kongre üyelerinin de geri vites yapabildiğini göstermek için konmuştur)



4 Şubat 2010: http://www.hurriyet.com.tr/spor/futbol/13682086.asp

5 Şubat 2010: http://www.hurriyet.com.tr/spor/futbol/13692988.asp?gid=362


Ayrıca şimdi yazarken farkettim bjk4ever yahu sen Erdoğan Demirören'e, bir kongre üyesine; böyyük başkanın deyimiyle kulübün gerçek sahiplerinden birine nasıl ne dediğini bilmiyor, kulüple alakası yok dersin?? Çok ayıp..!!

Theotheo ile bjk4ever ayni kisi olmayabilir bu arada, yanlis anlasilma olmasin.

tearkan dedi ki...

Yok ben onu geyik olarak yazdım zaten. Teşekkür sebebim de geyik kaynağını senden almamdı. Cidden aynı kişi olduklarını söylediğini düşünmedim yani. Biraz ucu açık yazmışım sanırım. Yanlış anlaşılma için kimse kusura bakmasın.

Hep ben mi yanlis anlasilacagim yahu? Biraz da sen yanlis anlasil :)

theotheo dedi ki...

ya shelbyl

bak paşa, şimdi normal muabbette kolpa guiza, alkolik ortega olurda.

bizim gariban tabataya göre, ispanya gol kralı ile maradona ortega oluyor.

geçen sene bu takım 2 kupayı aldı demi. birinde ispanya gol krallı fenere 4 attı. diğerinde, dünya yıldızlı arda turanlı cimboma çaktı.

yeter yahu, kendi oyuncunuzu küçümsediğiniz, gençlerbirliği maçını izleyen bi adamın zaten tabata'nın 8 milyonundan bahsetmesinin altında artniyet vardır.

seba zamanı borca bak diyosun da, o zamanki futbol düzeniyle şu günkü olay bir mi?

beşiktaş seba'nın son yıllarından büyük bir karanlık döneme girmiştir, bunu hep söyledik.

Bir macla Tabata 8 milyon dolar ediyorsa senin gozunde, Arda Turan hakikaten dunya yildizidir.

Fenerium'un cirosuna bak, Kartal Yuvasi'nin. Sence yanlis yok mu orada?

Besiktas Kulubu'nun bugunku hukuki statusu "borca batik sirket"tir, zira ozkaynaklari ekside, kisa vadede borc odeme kapasitesi fena haldedir. Bu da bana dokunmaktadir.

Sorun sadece borc harc degil. Fenerbahce'nin de borcu var, ama o alinan krediler yatirim, yeni dukkan, tesis olarak donuyor. Biz de borc aliyoruz, ama yatirimdan yeterince donus alamiyoruz.

Bir adamin 3 arabasi olur, 30 milyon lira borcu vardir, normaldir. Bizim 2 yil sonra sahip olacagimiz bir araba var, ama borc gene 30 milyon.

Anlatabildim mi?

theotheo dedi ki...

valla hacı yatırımdan yeterince dönüş alamıyosun falan da, fulya projesi gibi bi proje fener de varsa söle.

fenerium olayında fenerin ünü dünya çapına ulaşmış durumda, o konuda biz oldukça gerideyiz, haklısın.

nakit sıkıntısı olduğu doğrudur, ama takım yavaş yavaş, düzene oturuyor, işte gelirler fln da artıyor, çok fazla sorun yapılacak bir durum yok. öyle bir durum olsa zaten beşiktaş'ın önde gelenleri bu duruma el koyarlardı.

murat aksu gibi bir zıpçıktı yerine daha sağlam adaylar olurdu.

bu sene de inşallah şampiyon olacağız, umarım ki herkes tekrar bi çatı altında birleşir.

Murat Aksu niye zipcikti ki? Cok sevdigin Levent Erdogan'dan ne eksigi var yastan baska?

Bak iste, tek farkimiz bu; sen durumdan umitlisin ve de duzeldigini dusunuyorsun, ben daha o isigi gormuyorum. Sen Besiktas'in onde gelenlerinin el koyacagini dusunuyorsun, ben ise Besiktas'in marka degeri Fenerbahce ve Galatasaray kadar olmadigi icin o "onde gelenler"in pek de sallamadigini dusunuyorum.

Umut ve umutsuzluk. Farkimiz bu.

BJK4EVER dedi ki...

Eski mali tablolar ile bugunu karsilastirmak hatadir bence. Dunya gelisiyor, hedefler buyuyor, futbol endustriyellesiyor. Bundan 6-7 sene evvel kadromuzda Ferrari, Ernst, Bobo gibi oyuncular var miydi? 7 milyon dolar alinmis bir oyuncuyu 1 seneligine kadrodisi birakmak mumkun muydu? CL'de birak 2. tura cikamayinca basarisiz sayilmayi, CL'ye katilmak bile cok zordu.
Borclar zamanla yavas yavas kapatilir.

Futboldaki en buyuk getiri sportif basaridi. Sportif basari merchandising'i, sponsorluklari, mac gunu gelirlerini, basari kaynakli gelirleri arttirir. Biz bu sene sampiyon olalim, sadece CL'den gelecek gelir yaklasik 15-20 milyon euro, bu baskan'a olan borcun 3'te 1'1.

Simdi son 2-3 sene CL'ye katilmamis, borcu bizden fazla olan GS Keitalara Elanolara 7'ser 8'er milyon eurolari saciyor, bu oyunculardan fazla verim alamiyor ve hic elestirilmiyor. 15 milyon euro maliyetli Lincoln'u 2 milyon euro'ya zar zor satiyor. Ustelik kadrosunda 1 santrfor varken onu gonderiyor, teknik heyet ve yonetim hic elestirilmiyor, ancak bize gelince vurun abaliya!

Keza FB bunca maddi guce ragmen rakipleriyle arayi acamiyor, inat ugruna tam 11.5 milyon euroyu Topuz'a yatiriyo, hic elestiri yok. Biz oz cocugumuz Nihat'a, Ispanya'yi sallamis ve bizi 1 sene evvel Avrupa Sampiyonasinda sevince bogunca adami alinca maasi elestiriliyor, hersey abartiliyor!

FB ve GS farki aciyor, yildizlari vs. var deniyordu, aradaki fark sadece 6 puan ve 1 mac eksik. Ki muhtemelen agir CL maclari oynamasak biz su an onde bile olurduk. Simdi biz mi hakliyiz onlar mi?
Ha, bu arada Fenerium'dan bahsetmissin. BJK taraftari Kartal Yuvasindan alisveris yapacagi yere korsan mal aliyorsa, uzerinde BJK yazan kazak yerine Carsi yazan kazak aliyorsa yonetim ne yapsin?
FB ile BJK bu konuda kiyaslanmamali, taraftar yapisi ve kulup yapisi cok farkli....

BJK4EVER dedi ki...

Beşiktaş Başkanı Yıldırım Demirören’in babası Erdoğan Demirören, FOX TV’de yayınlanan programda, “İsterse bütün stat yürüsün, hiç mühim değil” diye bir ifade kullanmadığını söyledi.

Erdoğan Demirören, "Ben o programda Demirören ailesinin bir özelliğini anlattım. Demirören ailesi yola çıktığında geri dönmez. Bu benim en önemli özelliğimdir. Bu karakterimin oğluma da geçtiğini vurguladım. O da çıktığı yoldan asla geri dönmez" dedi.

BEN BAŞKAN DEĞİLİM

"İsterse bütün stat yürüsün" diyecek bir saygısızlığın altına asla imza atmayacağını ifade eden Erdoğan Demirören, "Ben Beşiktaş Kulübü Başkanı değilim. Bu tür konular beni ilgilendirmez. Ben sadece ailemizin bir özelliğini vurguladım. ‘İstedikleri kadar yürüsünler' kabalığını yapacak insan değilim" diye konuştu. Yıldırım Demirören'in kulübe verdiği paraların da sık sık gündeme getirildiğine dikkat çeken Demirören bu konuda da şunları söyledi:

HAYIR MI DİYECEK?

"Yıldırım, Beşiktaş Kulübü Başkanlığı'na geldiğinde, kulübün kasasında milyar dolarlar mı vardı? Böyle bir kulüp mü teslim edildi? Elbette hayır. Peki şimdi niçin bu söylemleri dile getiriyorlar.

Takım deplasmana gidecekse ve para gerekiyorsa, Başkan ‘hayır' mı diyecek? Yöneticiler, ‘vermeyelim' mi diyecek. Bunlar Yıldırım'ın ve arkadaşlarının hakettiği sözler değil."

MARATON - Spor Haberleri

RuFF dedi ki...

Bjk4Ever

Haber 1903 te video su var o konuşmanın.Birebir aynı şeyi söylüyor."İsterse bütün stad yolda yürüsün"

@bjk4ever

Herseyden once burasi Besiktas blogu, biz de Besiktas'i konusuyoruz. Burada Galatasaray'i Besiktas'i elestirdigimiz gibi elestirmez, en fazla dalga geceriz, konumuz disindadir cunku. "Niye sadece Besiktas konusuyorsunuz?" demek biraz garip sanki. Girelim o tarafa gene de:

Fenerbahce anasinin karnindan Fenerium ile dogmadi elbet. Bu adamlar bu projeyi baslattilar, islettiler, gelistirdiler, iyi bir hale getirdiler. Besiktas 100. yildaki forma satis gelirlerine ulasamamis 6 yildir. Neden? Sportif basari yok. Gereksiz transfer harcamalari ve tazminatlar var. Gider ve borc kalemi artmis. Simdi bu durumdan dolayi kimi suclayacagiz, beni mi?

Tamam, 2004 yilinda degiliz, hedefler buyudu, kabul. Ama birader, hedefler buyudu, hedefler ile aramizdaki yol da buyudu.

Galatasaray'i ornek veriyorsun. Sui misal emsal olmaz ki? Galatasaray bizden kotu durumdaysa Demiroren basarili mi olacak yani? Ki sene basinda biz "Teknik direktor kim yahu?" diye sorarken Galatasaray, bir Rijkaard hamlesi yapmistir, gelecege yonelik bir planin, transferler ile de bir modelin sinyalini vermistir. Biz 80 tane konusulan ismin arasindan son gun son dakikada 8 milyon dolara Tabata'yi aldik. Burada bir terslik yok mu?

Demiroren'in basari kriteri Polat ve Yildirim olamaz. Besiktas bir spor kulubunden ote, bir anonim sirkettir. Bu baglamda da degerlendirilmesi gerekir.

Gecen seneki sampiyonlugu goz ardi edemeyiz. Yapilan iyi transferleri goz ardi edemeyiz. Ama her tartismada "X varsa Y de var" eksenine gelip tikanmayalim.

Burada "Demiroren safi kotuluktur" diye bir iddiasi olan yok. Benim gozumde Demiroren'in eksileri artilarini goturmektedir. Bu yuzden de Demiroren'in basarisiz oldugunu dusunmekteyim. Hayir bu anlamasi bu kadar zor bir sey degil ki? 80 cumle kurdum ayni anlama gelen 2 haftadir, ama olmayinca olmuyor demek ki.

Senin gozunde Demiroren'in artisi fazladir, benim gozumde eksisi. Ama arti ile eksiyi gormezden gelip tartisirsak bir yere varamayiz. Buradaki catisan gorusler "Bence boyle boyle yapiyor olmasi diger hatalarini goturur" ve "Hayir, hatalar sevaplardan fazladir" olmali.

Klavyemde tuy kalmadi be abi.

theotheo dedi ki...

@shelby

bak kardeşim.

demirören safi kötülüktürü sen yapmadın hiç bir zaman, seni tebrik ederim, beşiktaş başkanıdır sonuçta, burada tüpkafa diyenler bile oldu, onları haddini bildirmedin, ama kendinde bu sözleri kullanmadın, o yüzden teşekkürler.

senin gözünde artılar eksileri götürmektedir tamam olabilir.

sportif başarı olarak baktığın zamanda, 3 türkiye kupası var 1 de lig var, 6 senede, kötü değil. rakiplerin eli armut taşlamıyor, belki 1 şampiyonluk daha alabilirdik ama olmadı. tigana ile ertugrul ile şampiyonlukları nası kaybettiğimizi sende çok iyi bilirsin, burada en son suçlanacak adamdır demirören.

yapılan transferler demişsin, tabataya sallamışsın, tabata gelip napacaktı allaşkına, maç aldı diyoruz 90 dakika oynadığı tek maç işte onu da aldı, napabilir daha fazla, messi değil zidane değil. ondan daha pahalı olan topuz naptı, elano naptı? bu kadar kötü niyetli olursak en önemlisi oyuncumuzun arkasından durmazsak biz nasıl taraftar oluruz?

kartal yuvası konusunda, bjk4ever'a katılmıyorum, ürünlerimiz kalitesiz, dizaynları kötü ve bayat. bu konuda çok acil iyileştirmeler gerek, ancak bir futbol kulübü için çok ciddi bir gelir kalemi değildir, tekstil olayı. ama prestij olarak çok önemlidir.

fulya projesi bittiki, yılda 15 milyon gelir 2 yıl sonra, arsenal'in highburyi yıktıktan sonra oraya yaptığı villalardan alacağı gelire bile yakın bir paradır, oldukça temiz iyi bir proje tamamlanmıştır, bunun da hakkını vermiyorsunuz?

dünya çapında tesislerin hakkını vermiyorsunuz, nevzat demirden allah razı olsun.

daha güzel bir yönetim kadrosu kuruldu bunun da hakkını vermediniz, adamları gelir gelmez darağacına götürdünüz yalansa yalan diyin.

ben iddia ediyorum ki, bu takım manisa diyarbakır bursa üçgeninden 9 puanla çıksaydı eğer. buradaki tantanaların hiçbiri yapılmayacaktı. ki çıkabilirdikte olmadı.

transfer işi öyle dışarıdan gözüktüğü gibi kolay bir iş değildir, shelbyl, bak beşiktaşın fildişinde bile okulu var. ama bu seviye top levela yakın bir seviyedir, burada kalitenin yetenekle karakterin uyumla birleşmesi gerekir, böyle oyuncular bulmak zordur, liverpool'a bak? kaç adam almış kaç adam satmış ne kadar zarar etmiş?

bu işler hiç kolay değil, gözgöre göre yanlış yapılan transferlerde vardır ama bunda demirören payı çok azdır, gordon transferini demirören mi yapmıştır, sinan engin mi? diattayı kim istedi, avrupa peşinden koşacaktı, ertugrula göre.

ben umutluyum umut doluyum, beşiktaş çok iyi noktalara gelecektir.

ben de istiyorum her sene cl grubundan çıkalım da abi, kolay değil ya cidden kolay değil. o kaliteyi burada yaratmak kolay değil, beşiktaş sebanın son döneminde neydi bi hatırlayın, ölen badem gözlü olur derler, seba son döneminde bu takımı ne hallere getirmiştir onu tartışırsak işin içinden çıkamayız.

ian dedi ki...

100. yıl belgeselini de izlememiş sanırım bazıları. erdoğan demirören'in kulube verdiği parayı ballandıra ballandıra anlattığı bir bölüm var orda. yılını tam hatırlamıyorum, 80'ler falan galiba. izleyip iyi tahlil etmek lazım, son zamanlardaki olaylara paralel olarak.

bi de gassaray ve fener'in burada neden tartışılmadığı lafı falan geçmiş. beşiktaş blogu burası. karşılaştırma yapmadan kendi doğrusunu aramak olmalı gerçek beşiktaşlının derdi. hee öyle değilse, gitsin gassaray ve fener bloglarından okusunlar benim tavsiyem. bilmemne yarışı mı yapalım burada yani, kendi takımımızı anlatıyoruz dilimiz döndüğünce.

velhasıl; bir umut olağanüstü konge falan bekleriz, olmadı 3 sene de bekleriz de; kişilerden falan da bağımsız olarak doğruları aramaya devam etmek de şart beşiktaş taraftarları olarak.

gnyz dedi ki...

"İsterse bütün stat yürüsün" diyecek bir saygısızlığın altına asla imza atmayacağını ifade eden Erdoğan Demirören...

http://www.besiktaspostasi.com/besiktas-erdogan-demiroren-video.htm

saygısızın önde gidenisin sen erdoğan demirören

katranı kaynatsan olur mu şeker cinsini sevdiğim cinsine çeker diye boşuna dememişler bizim tüpçüde babasına çekmiş işte

BJK4EVER dedi ki...

Ben zaten FB ve GS tartisilsin demiyorum. Sadecetransfer hatalarinin bu kadar abartilmasinin nedenini ve bunu neden bizim en cok yaptigimizi anlamiyorum. Rakipler bizden daha skandal hatalara imza atmalarina ragmen bunlari unutturuyor, gelen oyunculari dunya yildizi olmamalarina ragmen oyleymis gibi ilan ediyor, biz elimizdeki oyunculari kotuluyoruz ve sonr kotu performans sergileyince kiziyoruz (bkz Tabata isliklanmasi ve Nihata edilen kufurler). Transfer hatasi her kulupte olur, her antrenor veya yonetim yapar. Koca Manu Anderson ve Naniye 50milyon euro bayildi, sonuc? R.Madrid Kaka'ya 65 milyon euro verdi, boru degil!
Kizdigim olay herseyi kotuleyip hic iyi seylerin konusulmamasi. Hafta sonu4-1 aldik maci ve gayet iyi futbol vardi, macla ilgili 1 satir bile yok. Taraftar surekli neden rahat ve bol gollu mac izleyemiyoruz diye yakiniyor, ama 4-1lik mac sonrasi tek satir yok!
Yemin ediyorum burasi BJK blogu degil, Sagopa Kajmer Pesimistlik blogu sanki.....

Macla ilgili bir tek yazi olmamasinin sebebi mac yazilari yazan arkadaslarin "kafa izni"nde olmasi. Ben zaten mac yazisi yazmam, yazarsam da mizahi uslupla yazarim.

Simdi ben sunu goruyorum: Iyi transfer yapildiginda "Helal baskana", transfer kotu ciktiginda "Engin, Saglam, Calimbay yapti". Oyle olmaz ama.

Ben Demiroren'e su yuzden kizarim; ilk senedeki transfer cilginligindan dolayi (O transferleri Del Bosque'nin yaptigini hic zannetmiyorum), ve daha sonra transfer konusunda hatasindan ders alip guvenilir adamlardan olusan bir scouting tarzi ekip kurmadigindan dolayi.

Benim Fulya Projesi'nin hakkini vermem icin, Fulya Projesi'nin nasil isleyecegini gormem lazim. Hakkinda seksen tane dava olan, kar oranlari hakkinda hala daha farkli seslerin soylendigi bir proje hakkinda konusamiyorum, tukurdugumu yalamak istemem. 2 sene sonra takdir ederiz onu.

Eger Demiroren, eski yonetim uyelerinin siklikla iddia ettigi gibi "tek adamlik" oynamayacaksa, hakikaten yonetimdeki isimler etkin olacaksa, bu cimento tutacaksa eyvallah. O yuzden diyorum zaten belki 6 ay sonra umutlu olurum. Ama su an, hicbir sey gormemis haldeyken, umutlu olmak icin fazla neden goremiyorum kendimde.

Ha unutmusum yazmayi, en cok da Sinan Engin'i alip kulupten iceri geri soktugu icin kizarim.

EnisteKolaKoy dedi ki...

tutacagindan emin degilim ya, bir de metin tekin projesi vardi baskanin... ona noldu acaba?

Pamukk dedi ki...

metin tekin kolpa haberdi heralde seçim öncesi bilerek dillendirilen.
yedik bide gargara yapak.


sıkıldı herkes galiba bu tartışma ve konulardan yeni bir sayfa açak

BJK4EVER dedi ki...

Baskan kendi agzindan soylemedi mi Metin Tekin'i? Resmen rezillik eger goreve getirmezse....

RuFF dedi ki...

Ne rezilliği saçmalamayın !
Reelde görseniz önünü ilikleyeceğiniz insanlar hakkında doğru konuşun !
Başkan en iyisini bilir..

Yorum Gönder

Ara