8 Şubat 2010 Pazartesi
Hangi Beşiktaş?
Hayır, o kadar da atasözümüz var, tarihiyle övünen de bir milletiz; ama gene de şu felsefeyi hep göz ardı ediyoruz:
"Her yiğidin bir yoğurt yiyişi vardır."
Herkesin Beşiktaş'ı sevme nedeni farklı, Beşiktaş'ta aradığı farklı. Kimimizin maddi durumu çok iyidir, Maslov piramidinde arşa değmiştir başı; o yüzden eğlencelik sever. Kimisi hasta derecede fanatiktir, cebindeki son parayı dahi Beşiktaş'a harcar, onunla ağlar onunla güler. Kimisi memleketinden uzaktadır, bir bağ olarak görür. Kimisi taraftar ve kulüp profilini beğenmektedir, kimisi İbrahim Toraman'a/Delgado'ya aşıktır, kimisi Demirören Şirketler Grubu'nda çalışmaktadır. Bu liste uzar gider...
Beşiktaş'ı taraftar ve kulüp profilinden dolayı sevenler, ya da Beşiktaş'ın 10 sene önceki "vakur, yere sağlam basan" kimliğini beğenenler, geride bıraktığımız seçimlerden dolayı hayal kırıklığına uğradılar. Hayal kırıklığına uğrayan insan küsebilir de, daha da agresifçe sahiplenebilir de, bilemeyiz. Kimisi protesto eder, kimisi daha da güçlü bağırır. Her yiğidin bir yoğurt yiyişi vardır.
Şurada uzun uzun yazdım. İnsanların birbirlerini "gerçek Beşiktaşlılık, gerçek destek, gerçek x, gerçek y" gibi ithamlarla suçlaması kadar vahim bir durum yoktur. Ama bizim gibi monist, birci bir devlet yapısında yetişen insanların bu psikolojide olması da doğaldır. Takım değiştirmenin namussuzluk ve şerefsizliğe eşdeğer görülmesi de bu "tek kimlikli" yapı ile ilişkilendirilebilir. Gerisini sosyologlar düşünsün.
Diyeceğim o ki: Kimse kimsenin Beşiktaşlılığını, takım sevgisini vs. eleştirmemelidir. Buradaki herkesin farklı görüş bildirmesinden doğal bir şey olamaz. Görüş bildirenle tartışılması da aynı çizgide doğaldır. Herkesin takım sevgisi kendinedir, herkes takımın iyiliğini düşünmektedir.
Benim Beşiktaşım yaralı durumda şu an, theotheo'nunki değil. Fark etmez. O o çizgide konuşmaya devam edecek, ben bu çizgide. Belki 6 ay sonra bambaşka bir Beşiktaş görürüz, işler değişir, bilinmez.
Hal böyleyken, gelip de "Ne, Beşiktaş'ın mali durumu kötü mü? Ne, Tabata kötü transfer mi? Ne, tribün terk edilir mi?" demek abesle iştigaldir. Ben Beşiktaş'ımı Arsenal gibi olursa daha çok severim, sen Fenerbahçe gibi olursa. Ben Beşiktaş 10 yıl aynı sistemle oynarsa daha çok severim, sen her maça farklı sistemle çıkarsa. Ben Beşiktaş'ın kadrosu dengeli olursa severim, sen 10 yıldız/10 gençle oynarsa. Neyin neden iyi/kötü olduğu subjektiftir, ama değerlendirme yapılırken doğru bilgi ele alınmalıdır. Sadece kafadan yorumla, "hani nasıl kötüymüş canım, nerede borç varmış canım"larla olmaz. Açarsın İMKB'den, açarsın BJK resmi sitesinden, açarsın bir haber sitesinden, okur, kaynağını teyit eder, ondan sonra yorum yaparsın. Bu eşiği aşamadan da bir arpa boyu yol gidilmez.
Sevgi üzerine tekel kurulamaz. Bu işin mutlak doğruları yoktur, takım sadece bir şekilde desteklenmez. İnsanların başarı, mutluluk vs. kriterleri farklıdır. Bu da insanı insan yapan şeydir zaten, farklılık.
Blog'da yeni bir döneme girdik. Birkaç yazar arkadaş kafa iznine çıktı. Beşiktaş'tan başarı yerine huzur bekleyenlerdi bu arkadaşlar çoğunlukla, bulunca geri döneceklerdir. Kalanlar ise kendi Beşiktaşlarını yaşatmaya, kendi Beşiktaşlarını arzulamaya devam edecekler. Bu işin tadı da bir yerde bu zaten, popülerin dışında fikir üretip kitlelere ulaşabilmek.
Bir Beşiktaş yok, birçok Beşiktaş var. Buradan koyulalım yola.
Etiketler:Beşiktaş,semioticus,Shelbyl
Kaydol:
Kayıt Yorumları
(Atom)
Ara
-
DERBİ POZİSYON ANALİZLERİ - 1- 0:24 saniye! Gatasaray'ın ilk etkili atağı. Burada en büyük hata *Jailson'un partneri Serdar Aziz'e gereksiz yakınlığı oldu.* Seri burada muhteşem bi...4 yıl önce
-
Feda, Sefa, Farklı Olsun bu Defa - Beşiktaş'ın son dönemini iki ana çizgi olarak ikiye ayırmak mümkün. 1- Yıldırım Demirören dönemi 2- Fikret Orman dönemi. Ben Yıldırım Demirören dönemini te...5 yıl önce
-
Bir Sağ Bek, Üç Mevki: Aaron Wan-Bissaka - Premier Lig geçtiğimiz hafta başladı. Hem takım hem de oyuncu bazında her sezon yeni bir hikaye demek. Galiba geçtiğimiz sezon hiç de fena bir görüntü verm...6 yıl önce
-
Duhuliye - Duhuliye'den 5 ay önce haberim oldu. O da bu fotoğraf sayesinde. Bunca zamandır nasıl hiç duymamışım derken, etrafımdaki çoğu Beşiktaşlının da bilmediğ...7 yıl önce
-
Euroleague bwin Mart 2015 MVP Nemanja Bjelica Röportajı - Fenerbahçe Ülker dokuz maçlık bir galibiyet serisi yakalamış durumda ve 2008-2009 sezonundan bu yana ilk kez Euroleague 'playoff'larına katılma hakkını ...9 yıl önce
-
Önce krampon, sonra performans - Her çocuk gibi sokaklarda başlayan futbol maceramız, bazı çocukların yaptığı gibi benim de toprak sahada devam etmişti. Sonrası okul, iş, hayat mücadele...9 yıl önce
-
NBA: Bir Ayın Ardından... (Part 1) - Her ne kadar başlığımızda bir aylık zaman dilimini ele aldıysak gerek tembellik, gerek iş güç yüzünden yazının paylaşılması, gerekli güncellemeler yapıldık...10 yıl önce
-
Manchester United - Burnley maçı - Manchester'ın ligin yeni takımı Burnley deplasmanında galibiyet alması bekleniyordu ama yine olmadı. Geride kalan 3 haftada takım henüz galibiyet görem...10 yıl önce
-
Bu Sefer Bahanem Var - Yine ihmal ettim blogu ama bu sefer sağlam bahanem var. Son 9 senedeki ikinci kıtalar arası taşınma olayına kalkıştım. Bilenler bilir, son 9 senedir Avus...10 yıl önce
-
Babylon Dergisi Röportajı - http://www.aliece.com/2013/11/babylon-dergi-ali-ece-roportaji/#more-189511 yıl önce
-
Arsenal Kendine İnanıyor - Arsene Wenger'in sözleriyle, *"İyi bir rakibe karşı alınmış tatmin edici galibiyet." *Arsenal hafta sonu Liverpool'u oyun dışı bırakarak, bölüm bölüm saha...11 yıl önce
-
Hiç Unutmadığım... - 17 sene önce bugün tek bir imzanın milyonlarca insanı bu kadar etkileyebileceğini tahmin edemezsiniz. O adam hakkında bir sürü yazı yazdım, hala okuyan ...11 yıl önce
-
-
11 Yorum:
Güzel yazmışsın eline sağlık. Aynen katılıyorum.
"Zaman her şeyin ilacıdır" içi boş, klişe bir laf gibi gözükür aslında ama böyle durumlarda cuk oturuyor.
Demirören ilk seçildiğinde hepimizin boğazına bir yumruk saplandı. Bir hafta sonra -en azından bende- bu hissiyat biraz olsun azaldı.
Murat Aksu'dan hiç emin olmamamıza rağmen "YD'den kötü olması mümkün değil" inancıyla onu desteklemiştik, kongre bizimle aynı fikirde olmayınca da tüm dünyaya lanet okuduk birkaç gün. Şimdi düşünüyorum, Murat Aksu da YD'nin büyük hatalar yaptığı dönemde onun yönetiminde yer alıyordu. Şu son seçimde YD yerine gelse idi benzer olayların yaşanmayacağı ne malûm?
Böyle bir durumda bile optimist olmak istiyorum, niyetinden haberdar olmasam bile konusu açıldıkça karakteri ve yapacakları hakkında meraklandığım Mansimov'un ve duruşlarını az-çok yakından bildiğim yeni yönetimdeki "birkaç iyi adam"ın YD'nin dunkofluklarını bile dizginleyebileceğini düşünüyorum.
Eğer son seçimde kaybeden Murat Aksu değil de Tuncay Özilhan veya İbrahim Altınsay olsa bu iyimserliğimi, umudumu koruyabilir miydim bilinmez; ancak bugün önüme baktığımda o kadar da lanet okumuyorum.
En azından bir sonraki seçime kadar, belki de yönetiminde İbrahim Altınsay'ın yer aldığı bir Tuncay Özilhan gelene kadar, bağrıma taş basıp yine "Beşiktaş" diyebilmek istiyorum.
Bir maçlık protestoya tüm benliğimle katılıyordum, ancak uzun vadede ne olursa olsun bu takım desteklenmeli.
Taraftarın sırtını döneceği bir Beşiktaş ancak bir sonraki başkanın yöneteceği takımda yer bulması muhtemel olan 15 yaşındaki Muhammed'i, Batuhan'ı, Necip'i kaybetmemize neden olur. En azından onlar için nefesimizi biraz daha tutalım.
Tabata'nın geçen maçta güzel bir gol atmış olmasını en azından kendi adıma işlerin düzeleceği konusunda bir işaret olarak görmek istiyorum. Belki önümüzdeki maçta da Nihat hat-trick yapar!!
"Hayalperest" derseniz, "saf" derseniz, haklısınız ne diyeyim..
tam da siyah sayfaya alışmıştım gözüm bir hoş oldu beyazı görünce
anasayfadaki beşiktaş logosunda beyaz olması gerekenler gri olmuş. solmuş logo?
tek derdimiz olarak renkler kaldı, ona bari sahip çıkalım :)
"İnsanların başarı, mutluluk vs. kriterleri farklıdır."
budur abi olay. bunu anlayıp anlayamamak mesele. tüm tartışmalarımızın kökeni burada yatıyor. yazının geri kalanına da katılıyorum.
bi de şunu söylemek isterim; birilerine şiddetle karşı olmak ile renklere aşık olup takımı desteklemek bambaşka şeyler. biliyoruz ki o adam yapacağı bir hareketle umutlarımıza ot tıkabilme kapasitesine sahip, ama yine de kıyısından köşesinden tutunuyoruz beşiktaş'a. bile bile acı çekmek biraz da bu saatten sonra beşiktaşlılık. umarım gidenler daha güzel bir beşiktaş bulabilir bir kaç yıl sonra, belki beş on. umarım kalanlar da daha güzel bir beşiktaş için ellerinden geleni yaparlar.
http://www.radikal.com.tr/Default.aspx?aType=RadikalYazarYazisi&ArticleID=979534&Yazar=%DDBRAH%DDM%20ALTINSAY&Date=10.02.2010&CategoryID=103
çok alakasız biliyorum ama Antalya'yı tebrik etmek istiyorum. Hakem falan dinlemediler elediler gese.yi. Ayrıca devletin kanalına gese tv muamelesi yaptıranları, gese ataklarını milli takımın atağını anlatır gibi anlatan, paralel pası yada basit bir topuk pasını süpppeeerrr, harikaaaa, şahaneee diye orgazm olurcasına anlatan okay karacan eziğine de öpücüklerimi sunuyorum. Gerçi pardon, Necati sunmuştu o öpücükleri di mi:)
iyi olmadı tearkan
fb kupayı aldı
için kan ağlaya ağlaya gs geçsin istedim tutu ama olmadı maalesef olmadı
Abi o dediğini maçı izlerken ben de çok düşündüm; ama yok her ne kadar febenin kupayı alma ihtimalini bir hayli kuvvetlendirmiş olsa da başka bir sonuçta sabaha kadar uyuyamazdım. Bu kadar basit penaltı çalınmamalı, hiç bir hakem maçı izleyen herkesin rahatlıkla gördüğü ardanın küfürünü sineye çekmemeli ve devlet kanalında bir takımın bu kadar aleni bir şekilde propagandası yapılmamalı. İzlerken deliye döndüm, Adam süper, harika, muhteşem diye anlattı gesenin paslaşmalarını. Maç 3-2yken Antalya'nın karşı karşıya kaldığı pozisyonda sesi titredi, pozisyonu anlatamadı resmen. Ömer Üründül bile (ki zerre kadar sevmem kendisini) dayanamadı sen de heyecanlandın baya dedi okay karacana. Gese turu geçecek ve febenin kupayı almasına engel olacak deseler böyle bir maç sonunda yine de kabul etmezdim sanırım.
okay karacan beşiktaşlı değil mi ben mi yanlış biliyorum
Ben de öyle biliyorum. Hatta yıllar önce Cine5'te Acun'un sunduğu bir programda Güntekin Onayla beraber açıklamışlardı. Güntekin en çok haakı yenen takımın taraftarıyız gibilerinden bir cümle kurmuştu hatta. Ancak okay karacanın dünkü maçta her harikaaaaa, muhteşeeemmm, süppppeeeerr deyişinden sonra öyle Beşiktaşlı olmaz olsun dedim.