22 Şubat 2010 Pazartesi
Özür Dilerim
Sizi, daha doğrusu Galatasaraylı kimliğinizi, sevmiyorum. Her başarısızlığınızda mutlu oluyorum. Size sempati duyduğunu söyleyen Beşiktaşlı görürsem, Beşiktaşlı'dan saymıyorum.
Dün akşam maç biter bitmez çıktım, gittim. Görmedim, duymadım. Öğrenmez olaydım. Stattan çıkmamayı tercih etmiş, sayısının kaç olduğunu bilmediğim ama ciğerinin kaç para etmeyeceğinden emin olduğum güruhun adına hepinizden özür diliyorum.
Tüm Beşiktaş platformalarını ve bireysel olarak Beşiktaş taraftarlarını; Beşiktaş tribününün kimliğine hakaret eden, kimin mirasına sahip olduğunu unutan ve hepimizi utandıran bu ahlaksızlara; Beşiktaş'ın ve Beşiktaş tribününün onuru için ve bundan sonra böyle bir olayın yaşanmasını önlemek amacıyla, tepki vermeye çağırıyorum.
Bu vesileyle de, elini taşın altına sokup, sitenin ve forumun açılış sayfasını buna göre düzenleyen 'Forza'ya teşekkür ediyorum.
www.forzabesiktas.com
Etiketler:Purplepurple
Kaydol:
Kayıt Yorumları
(Atom)
Ara
-
DERBİ POZİSYON ANALİZLERİ - 1- 0:24 saniye! Gatasaray'ın ilk etkili atağı. Burada en büyük hata *Jailson'un partneri Serdar Aziz'e gereksiz yakınlığı oldu.* Seri burada muhteşem bi...4 yıl önce
-
Feda, Sefa, Farklı Olsun bu Defa - Beşiktaş'ın son dönemini iki ana çizgi olarak ikiye ayırmak mümkün. 1- Yıldırım Demirören dönemi 2- Fikret Orman dönemi. Ben Yıldırım Demirören dönemini te...5 yıl önce
-
Bir Sağ Bek, Üç Mevki: Aaron Wan-Bissaka - Premier Lig geçtiğimiz hafta başladı. Hem takım hem de oyuncu bazında her sezon yeni bir hikaye demek. Galiba geçtiğimiz sezon hiç de fena bir görüntü verm...6 yıl önce
-
Duhuliye - Duhuliye'den 5 ay önce haberim oldu. O da bu fotoğraf sayesinde. Bunca zamandır nasıl hiç duymamışım derken, etrafımdaki çoğu Beşiktaşlının da bilmediğ...7 yıl önce
-
Euroleague bwin Mart 2015 MVP Nemanja Bjelica Röportajı - Fenerbahçe Ülker dokuz maçlık bir galibiyet serisi yakalamış durumda ve 2008-2009 sezonundan bu yana ilk kez Euroleague 'playoff'larına katılma hakkını ...9 yıl önce
-
Önce krampon, sonra performans - Her çocuk gibi sokaklarda başlayan futbol maceramız, bazı çocukların yaptığı gibi benim de toprak sahada devam etmişti. Sonrası okul, iş, hayat mücadele...9 yıl önce
-
NBA: Bir Ayın Ardından... (Part 1) - Her ne kadar başlığımızda bir aylık zaman dilimini ele aldıysak gerek tembellik, gerek iş güç yüzünden yazının paylaşılması, gerekli güncellemeler yapıldık...10 yıl önce
-
Manchester United - Burnley maçı - Manchester'ın ligin yeni takımı Burnley deplasmanında galibiyet alması bekleniyordu ama yine olmadı. Geride kalan 3 haftada takım henüz galibiyet görem...10 yıl önce
-
Bu Sefer Bahanem Var - Yine ihmal ettim blogu ama bu sefer sağlam bahanem var. Son 9 senedeki ikinci kıtalar arası taşınma olayına kalkıştım. Bilenler bilir, son 9 senedir Avus...10 yıl önce
-
Babylon Dergisi Röportajı - http://www.aliece.com/2013/11/babylon-dergi-ali-ece-roportaji/#more-189511 yıl önce
-
Arsenal Kendine İnanıyor - Arsene Wenger'in sözleriyle, *"İyi bir rakibe karşı alınmış tatmin edici galibiyet." *Arsenal hafta sonu Liverpool'u oyun dışı bırakarak, bölüm bölüm saha...11 yıl önce
-
Hiç Unutmadığım... - 17 sene önce bugün tek bir imzanın milyonlarca insanı bu kadar etkileyebileceğini tahmin edemezsiniz. O adam hakkında bir sürü yazı yazdım, hala okuyan ...11 yıl önce
-
-
52 Yorum:
maç öncesi arda turan-sinem kobal a edilen küfürleri normal gösteren zihniyetin samimiyetinden şüphe duyarım.
ben de maç bitti çıktım, görmedim duymadım ali sami yen muhabbetini ama, maç öncesinde edilen küfürler yetti de arttı utanmam için..
Uzun bir süreden sonra tribüne geri dönmeye karar verdim ama dün gördüğüm manzara hic iç acıcı değildi .. Tribünde SAYGI Denilen Birşey Kalmamış Tamamiyle Dostluk,Arkadaşlık,Kardeşlik Kavramı Bitmiş Durumda Kafamı Nereye Çevirsem Maçla İlgisi Olmayan ve Kafaları Güzel Olan ve Yaşları Daha 12-13 olan Çocuklar Gördüm Takıma Destek Yerine Köstek Olanları Gördüm ve Bu Durum Beni Gerçekten Çok Üzdü. Uzun Bir Süre Daha Stad'a Gitmemeye Karar Verdim ..
Helal olsun Forza'ya.Dün bu küfürler beni çok utandırdı.
ben bu işi anlamıyorum.
bu yaklaşımı kabul etmiyorum.
neden?
dün maçtan sonra tribünleri hemen terketmedim.
herşeyi gördüm.
maçtan sonra kapalı tribünün kenarları boşalmış, sadece kutu tabir edilen bölge ve çevresi stadyumda kalmıştı.
galatasaraylılarla karşılıklı atışmalar başladı.
o sırada aisamiyen'e tam da kutu ve çevresinden koro halinde küfür edildi.
1 kişi değil, 10 kişi değil. yüzlerce kişi de katıldı.
çarşı beşiktaş tribününde nerede konuşlanmıştır? aynı bölgede.
bu küfürleri eden kitle çarşı. edilen küfürden özür dileyen gene çarşı.
bunlar "ben yaptım oldu" yaklaşımıdır.
dün o küfrü eden kişiler bu özürü dilemezler.
bu özrü dileyenler de o küfrü etmezler.
yine çarşı'nın belli başlı isimleri tabandan bağımsız olarak özür diliyorlar. bunun sinan engin'den özür dilemekle, 2 kupayı unutma vefasızlık yapma dan farkı yok.
çarşının tabanı böyle bir özür dilemiyor. onlar diliyor.
yok böyle bir olay.
ben bu özrü kabul etmiyorum. çünkü temeli yok.
Purplepurple küfreden kitlede değilse neden özür diliyor onu da anlamadım.
bu küfrü kutu ve çevresindeki grup etmiştir.
alisamiyen'e ilk küfür de bu maçta edilmemiştir.
çarşı eğer küfreden kitlede değilse, o küfreden kitle kimdi biri söylesin de biz de aydınlanalım.
gökten inme metinlerle samimiyet sınavını geçemeyiz.
buna net bir tepki verilmezse bunun önüne geçemeyiz.
tepeden inme özür metni tespitine katılıyorum. ama insanların kendine getirilmesi için bu kitlenin kanaat önderleri varsa, elini taşın altına sokup bir şeyler yapacak.
bir yöntem her koşulda yanlış değildir. bu özür, yani forza'nın özürü, o gün orada küfür edenleri temize çıkarmadı. ama o gün orada olmayan insanlar bunun sorumluluğunu aldılarsa, ve bundan sonra yaşanmaması için en kısa zamanda tepkisini verdiyse, ben de teşekkür ederim. bu işin içinde, bu açıklamanın içinde menafaat yok. tv'ye dahi yansımayan, kimsenin görüp konuşmadığı olayı kendi anasayfasına çıkararak, bu aymazlığa yapılan bir isyan var.
tam da olması gerektiği gibi.
ben de özür diliyorum çünkü, bu tribünlerin iyisiyle gururlanıyorsam, kötüsünde de utanırım. dilediğim özür'ün de, ben küfür etmemiş dahi olsam, sembolik olduğu ve neyi amaçladığı belli oluyodur sanırım.
daha ileri gideyim, bu metnin yönetimin isteğiyle yazıldığını düşünüyorum.
önümüzdeki dönemde yıldırım demirören'in tribünleri temizleme politikası nedeniyle, çarşı'nın beşiktaş kulübünün "resmi" taraftar grubu olacağını düşünüyorum.
yönetimin taraftar üzerindeki etkisini, manipülasyonunu veya temsilini çarşı üzerinden ve planlı şekilde yapacağına inanıyorum.
beşiktaş taraftarı yanlış bir hareket yaptı ise, bu tür tepeden inme metinlerle kamuoyuna yansıtılacağını düşünüyorum.
aynen bu örnekte olduğu gibi, görüntüde çarşı özür diliyor gibi görünecek ama metin sahibi farklı olacak bence.
benim fikrim bu. yakın gelecekte de göreceğiz...
bitiş düdüğüyle beraber stattan çıktığım için, bahsi geçen olayları bilmiyorum. zaten başka bir şeye değinmeye çalışacağım. ben beşiktaş tribününün eski havasını kaybettiğini düşünüyorum. eskiden takımı ileri doğru iten bir hava vardı tribünler genelinde. zaten kapalının ortasındaki kitlenin stadın en güzel yerine oturabilmesine de bu yüzden tahammül ediliyordu. benim dünkü izlenimim; özellikle o bölgenin, ayrıca tribünlerin genelinin takıma yarardan çok zarar verdiğidir. takımın da özel bir desteği hakedecek performansı haketmediğini de kabul ediyorum, ama taraftarlık biraz da bu durumlar da ortaya çıkan birşey değilmidir. ("para alıyolar yea oynasınlar" diyene de saygı duyarım.) rakip futbolcularla ilgili saçmasapan tezahüratlar, maçın ilk on dakikası birbirleyle dalaşan tribün, enerjisi çekilmiş insanlar. inönü stadı bu olmamalı. umarım takım ve tribün anlamında bütünlüklü bir iyileşmeye girdiğimiz günler yakın olsun.
bende kendi adıma purplepurple'a ve forza'ya teşekkür ediyorum. bir özrü bile çok görenlerin varlığını gördeükten sonra daha bi değerli oluyor tabii. seçkin denilebilecek bu blog'da bile uğur boral'a ait veya arda'nın bir ankette lider çıkmasına dair tahrik edici yazarların varlığından sonra bunu görmek sevindirdi cidden.
@andres_iniesta8
bak kardeşim. ben değil ali samiyen, kimseye küfür etmem. sadece ağız alışkanlığı, laf arası küfür ederim. şahıs kastetmem.
ali samiyen'e küfredildiğini duyduğumda dönüp bakma gereği hissettim. kim ediyor diye. baktım neredeyse herkes ediyordu.
bunu geldim, sen-ben davasına dönüştürmeden blogumda paylaştım. özür dilenmesini samimiyetsizlik olarak görüyorsam küfrü mazur görecek değilim. bunlar ayrı konular. umarım anlaştık? değil ali samiyen'e, kimseye koro halinde küfredilmemesini savunanlardanım.
burada beraber maç izlediğimiz onca yazar, okur var. biri de desin ki jessie koro halinde küfürlere katılır. yok böyle bir olay.
uğur boral / arda turan meselesi. uğur boral'ın ali tandoğan'a yaptığı hareket tahrik unsuru mu taşıyor? fenerbahçe o pozisyon için uğur boral'la hesaplaştı mı? TFF hesaplaştı mı? Hayır.
Tribünlerdeki düşmanlık sorunları halının altına itmekle olmaz. "seçkin" dediğiniz ortamlarda tartışarak olur.
uğur boral ali tandoğan'ın canına kastetmemiş mi? insanlık dışı bir hareket yapmamış mı? yapmışsa bu videoyu blogda paylaşmamın ne gibi bir tahrik niyeti vardır?
herkes başkasını kendi gibi düşünürmüş. sizinki de o hesap sanırım.
okumak için okumayın, anlamak için okuyun lütfen.
okumak zorunda da değilsiniz. yorum yapmak zorunda olmadığınız gibi.
Bir Fenerbahçeli olarak Beşiktaş tribünlerine ait meseleye girmek haddime değildir belki, ama bizim tarafta bu meseleye daha çok Jessie'nin yazdığı gözle bakılıyor. Onu da belirtmek isterim (keza Gs'liler de aynı şeyi söylüyor gördüğüm kadarıyla). Açıkçası ben de bu metindeki açıklamaları samimi bulmadım. Sen Fenerlisin zati, nasıl samimi bulabilirsin diyen çıkarsa, onlara da Beşiktaş tribünlerinin samimi bulduğum ve takdir ettiğim eylemlerini sıralayabilirim buradam ama şu an mevzu başka tabii, konuyu da dağıtmak istemem.
ortega, olay medyada gıdım konuşulmazken dilenen özür ne kadar samimiyetsiz olabilir? ne gibi bir hesapların içinde olabilir bunu yapanlar? yazılı bir özrün samimiyetsizliği mi olur alla aşkına?
ayrıca dediğim gibi, olayın kamuoyunda hiç bir rüzgarı dahi yokken yönetim niye müdahale edip özür yayınlatsın oraya.
yönetim şu an bazı güçleri kontrol etmeye başlamış olsa, bu tribün hala başsız, 30 kişi hala cezalı? bir kısmının cezasını kaldırtırdı?
Valla bende maç öncesi Arda'nın sevgilisine yapılan tezahüratlardan utandım ve ancak çevremdekileri susturabildim :(
bu biraz da çoğu zaman beğenilmeyen Alen'in sette olmamasından kaynaklanıyor,Bu da bir tribün gerçeğidir.
@ jessie
afedersin de benim yorumumun neresinde "jessie' de iyi küfürbaz ya" tarzı bi şey okudun? cidden diyorum bana gösterirsen çok sevineceğim.
uğur boral'dan zerre hazzetmeyen bir insanım. bu benim düşüncem ama durduk yere 2 sene önce meydana gelmiş olayın bi videosunun sırf altına "ohaa hayvana bak abi yæææ" diye yorum yazılacağı çok barizken koyulması benim garibime gitmişti. veya arda'nın o anket sonucunun koyulması. tff'nin uğur boral'a ceza vermemesinin benim dediğimle hiç alakası yok.
beğenmezseniz okumazsınız yorumunu da anlamadım açıkcası. okunmak için açmadınız mı bu blog'u?
tribün davranışları bir günde ortaya çıkmaz. beşiktaş tribününün galatasaray algısı 92-93 sezonundan bugüne gelir. veya kişinin yaşına bağlı olarak daha öncesine.
siz bugünü konuşmak için "sadece" bugünü konuşursanız doğru konuşmamış olursunuz.
Beşiktaş tribününde bir fenerbahçe algısı var ise, bu algıyı perçinleyen onlarca örnekten biri uğur boral'ın hareketidir.
bugün adam fenerbahçe'ye küfrediyorsa o gün uğur boral'ın hareketine de bilinçaltı tepki veriyor.
keşke tüm taraftarlar aynı platform üzerinde konuşabilsek te, fenerbahçelilerin uğur boral hareketiyle ilgili samimi düşüncelerini öğrenebilsek.
ben o postu beşiktaşlılar için değil, fenerbahçeliler için göndermiştim.
arda turan da bugün itibariyle, kendi meşhurluğunun diyetini ödüyor. arda istedi veya istemedi ama arda bu oldu. ben arda'nın kız arkadaşına küfreden kitleden de değilim ama o insanları anlayabiliyorum.
bu profili arda tercih etti. bugün sabah kalkıp yüzünü yıkayıp arda'ya methiye düzmek için bilgisayar başına oturan bir kitle var. bunu hicvetmeyeceğiz de neyi edeceğiz?
bahsettiğin arda postunu da, uğur boral'ı da ben açtığım için beni hedef aldığını düşünerek cevap verme gereği hissettim.
yoksa galatasaraylıların beşiktaşta neler oluyor diye blogu takip etmesi, kendi açılarından olayı yorumlamaları blogun olmasını istediği şeydir.
"keşke tüm taraftarlar aynı platform üzerinde konuşabilsek te, fenerbahçelilerin uğur boral hareketiyle ilgili samimi düşüncelerini öğrenebilsek. "
ben hiçbir fenerbahçeli'nin o hareketi tasvip ettiğini sanmıyorum. insanım diyen birinin tasvip edeceğini de düşünmüyorum. ama senin dediğin gibi "keşke" o hareketi bir platformda tartışabilsek, ama tartışamayız. isminin içinde beşiktaş veya galatasaray geçen bir siteye koyulduktan sonra hiçbir şekilde samimi olarak tartışamayız. çünkü o hareketi gören beşiktaşlılar direk fenere kinlerini kusmaya başlarlar, bunu gören fenerliler içinde o videonun koyulması ve altına yazılan yorumlar aradaki nefretin artmasından başka bir işe yaramaz. bu işin bencesi, ortak bir noktada buluşmak zorunda değiliz. bak senin yorumunun son cümlesi de bir şekilde bunu destekliyor. buraya olayları kendi açısından yorumlamaya gelmiş bir galatasaray'lı olarak o arda postunu görünce hiç hoşuma gitmemişti. diyeceksin ki banane, ama sen demişin blogun olmasını istediği şeydir diye. olmasını istediği şeyle bağdaşmıyor.. bence tabi.
arda turan konusunda da katılamayacağım. bir kısım insanın sırf arda'yı övmek için övdüğünün bende farkındayım. arda çoğunun abarttığı kadar büyük bir futbolcu değil. ama senin ekşi de ve burdaki yorumlarından takip ettiğim kadarıyla bir halı saha topçusu hiç değil. sinem kobal'la çıkmasından dolayı edilen küfürleri de tasvip etmek imkansız. arda bu profili tercih etti demişin ama ne profili? sinem'le çıkıyorsa bu bi profil tercihi midir? arda geçtiğimiz yıl bizim üniversiteye geldiğinde beşiktaşlısından fenerlisine herkese çok samimi davranmıştı. çıktığı programlara veya röportajlarına bakarsanız da bugünki küfür yiyen arda profilini medyanın yarattığını görürsünüz, arda'nın kendisinin değil..
15. dakikada tribünü terketme organizasyonu yapılmayacaktır diye fetva vermeyi biliyorlar, bu maçta küfür edilmeyecektir diye de fetva verselerdi o zaman. Tribünde abicilik oynayan iki üç kişi kaldı, bir de bir dolu apaçi. İşte size efsane tribünün hali. Had bildirmenin, protestonun allahını yapmaya hazır adamların hepsi küsmüş bırakmış tribünü, içinde en ufak heyecan kalmış olanlar geçen ay teker teker ceketlerini alıp gitmişler. Şimdi o aklı selimleri gönderdiniz ya tribünden, buyurun uğraşın elin itiyle kopuğuyla. Saçları jöleli serserilerle tribüncülük yapın. Ali Sami Yen'e sövün özür yayınlayın. Biz hala burdayız diyin kendi kendinize. Yıllarca inatla vazgeçmediğim bu tribün benim için artık yavaş yavaş güzel bir hatıra olarak kalıyor. Adamlara sorsan onun kabahatliside benim. Onlar takımlarından hiç vazgeçmediler. Onlar en zor zamanda takımın yanında oldular. Asıl taraftar onlar. Ama onlara naçizane diyeceğim tek şey kaldı;
"Siz Beşiktaş varken vardınız."
bir değil 2 ne yazık ki...
http://eksibesiktas.blogspot.com/2009/09/ilk-tas-gunahsz-olan-atsn.html
Mactan sonra kutuda bekledik arkadaslarla. Önce Ali Sami Yen'e, sonra da Metin Oktay'a KUTUNUN EN TEPESINDEN kufredildi. Ayhan abi, bu macta sette olan Ali abi ordaydı ve hiç birşey yapmadılar, kendi aralarında sohbet ediyorlardı hatta. Kapalı alt dağılırken sahaya sırtını dönmüş bir lavuk herkesin ortasında OÇ Alpaslan Dikmen diye çığlık atıyordu fakat kimse tarafından takılmadı. Neyse, benim 15 yaşındaki halimle o küfürleri eden kıroları durduracak halim yok, fakat asıl üzüldüğüm nokta KİMSENİN, tribünün demirbaşı diye gördüğümüz insanların bile bu küfürleri durdurmamasıdır. Kimsenin gıkını çıkarmamasının sebebinin herkesin erkenden çıkıp t*s*k için gelmiş olan çocukların kalmasına bağlamak istiyorum...
Ben geride kalmışım bugün neler olmuş statta öyle yahu.Pek kalemi düzgün biri değilim.Bilenler bilir az çok Gs den nefret ederim ne tutanı ne destekleyeni ne futbolcusu ne yöneticisi hakkında asla iyi, müsbet, olumlu düşünmem direk söverim.Ama Ali Sami Yen'e küfür etmek benim bile aklıma gelmezdi yahu.O kadar alçaltmazdım kendimi şahsen.Sahadakilere gözümün önündekilere söverdim ama ölmüş ,rahmete kavuşmuş olanlara yapmazdım ben bile.Ama iş theotheonun dediğine geliyor yine.Güz<el stat kaliteli ve paralı taraftar.Gariban küfürbaz beş parasız insanların maçta işi ne a.k.
Jessie ye şu konuda da katılıyorum.Neden bilmem ama sanırım bilinç altıma işlemiş bir şekilde yaklaşık 3-5 yıldır çarşı demek Demirören demek benim için.
Tamamen küfüre karşı olanları anlarımda ama sen milletin anasından gir sülalesinden çık ondan sonra ali sami yene küfür etmeyelim. Daha maçın başında ananın nikahı gassaray denilmiyormuydu.
Herkes küfürü hak ediyorda bir tek ali sami yen hak etmiyor sanki. x futbolcunun konuyla hatta futbolla hiç bir alakası olmayan annesine tersten girerken sorun olmuyor ama ali sami yene küfür edilince ayıp etmiş olunuyor. ali sami yen saygı ile anılacak değerde milletin anası bacısı değersiz mi?
Şampiyonluk sonrası açılan küfür serbest topiğinde milletin el değmemiş kulak arkası dahi kalmamıştı aynı forzada
Hakareti destekleyen bir durus kimseden beklenmemeli, hakarete karsi olunmali. Bu net.
Fakat bu kufur olayi enteresan. Bizim kufur algimiz cok sakat cunku, mizah, hakaret, kufur, elestiri hepsi ic ice gecmis durumda.
Kufur, argo dilin bir parcasidir; ve yerinde kullanildiginda cok da guzel mesaj verir. Bilinen ornek: "Bizim oralarda gote got denir."
Icinde her "kufur" gecen cumle hakaret degildir, ama bazen en kufursuz cumle bile hakaret olabilir.
Buradan nereye geliyoruz? Tribunde kufure.
Bizde kufur avciligi var, adam gibi elestirel bakis yok. Lig TV "Allah belamizi versin"in sesini bile kisiyor arada, oyle bir sacmalik. Ayni zihniyet Kemal Sunal filmlerinde "essogluessek"i sessizlestiren zihniyet iste.
Bunun baska bir tezahuru de "X'e edilen kufur Y'ye edilen kufurden daha kotudur" seklinde olusuyor iste. Neden Ali Sami Yen kotu de, diger kufurler iyi?
Eger "Fener icin Opera" gibi urunler ortaya konacaksa kufur iyidir, komiktir. Ama "Ananin .mi GS" ile Ali Sami Yen'e edilen kufur arasinda hicbir fark yoktur: ikisi de gereksiz, sacma, hicbir guzellik barindirmayan tezahuratlardir, amacsizdir. Sadece kisiye hakaret olunca tepki gostermek de, bu sebepten, sacmadir.
Bu algi yerlesmedikce de daha cok "kufur" geyigi yapariz. Ali Sami Yen'den once ozur dilenmesi gereken cok sey var halbuki.
her sene yap yap sonra ozur dile. yahu ozur dilemenin bile boku cikti arkadas.
bence şu küfür olabilir ama bu küfür olmaz diye bir şey yok. sana göre yaratıcı olmayan, öbürüne göre yaratıcıdır.
yanlış olan hayatta olmayan bir şahsa, ismini de vererek-direkt şahsını hedef alarak edilen küfürdür.
birine o... çocuğu demek kötüdür. çok kötüdür. ama maksat bellidir. o küfür 'gıyabında' edilmiştir.
benzeri bir örnek şudur; manitam olsa-fenerli olsa rahatsız edici olabilir ama gıyabındadır.
ama şu edep-ahlak-racon diye yırtınan gs taraftarının; kardeşiyle-babasıyla maça gelmiş beyaz montlu kızların gözlerinin içine bakarak 'dişi kartal sakso çeksene' demesi tam da ölmüş birinin 'ismini' vererek edilmiş hakarete benzer. artık maksat ve edep sınırları aşılmış, zülfiyare dokunulmuştur.
hazır iki yüzlülüğünüze değinmişken; süleyman seba'ya 'piç' dediğiniz ve hala söylediğiniz beste için siz özür mü dilediniz de gelip burda ironi yapıyorsunuz?
"bence şu küfür olabilir ama bu küfür olmaz diye bir şey yok. sana göre yaratıcı olmayan, öbürüne göre yaratıcıdır."
Gavurun "common sense" dedigi bir sey var; zaten dogru duzgun Turkcesinin olmamasi bir seyler anlatir aslinda (eskiler hasse-i selime ya da havass-i selime derler). Giyabinda ya da degil, birisine direkt olarak hakaret ettigin zaman ozur dilemelisindir. Bu ozur metni Arda Turan'i da icermeli o zaman, ya da "hepiniz o... cocugusunuz"un oznesi olmus herkesi icermeli. Sadece Ali Sami Yen sahsinda ozur dilemek su demek bir yerde: "Eger siz de adinizi futbol tarihine kazimissaniz ve de oluyseniz, size de kufur etmeyiz; aksi takdirde harala gurele".
Daha once verdigim ornekten gidelim: "Ananin .mi Galatasaray" tezahuratinin hicbir anlam ve ehemmiyeti yoktur. Salt kufurdur, bir mesaj, bir kontekst derdi yoktur. Aptalca bir tezahurattir. Ama bunun yaninda guzel bir melodi, guncele dair bir mesaj, bir durus belirten tezahurat ise takdir edilebilir. (o.. cocugu Huseyin Uzmez tezahuratina kimsenin bir ses cikardigini hatirlamiyorum ben mesela; ya da y..ragimi ye Fener'i Fenerbahce taraftarlari bile soylemekte.)
Olay bundan ibaret. Ben eger bir tribun Ali Sami Yen'e ettigi kufurden dolayi ozur dilerken, Arda Turan'a ettigi kufurden dolayi ozur dilemiyorsa, o ozur mesajini samimi bulmam. Bu benim kendi prensiplerime ihanet etmem demektir.
Yani: Su mesajda Ali Sami Yen'in adi gecmeyip, genel olarak kotu tezahurattan dolayi ozur dilense her sey normaldi benim gozumde, artik degil.
birini direkt hedef alıp, o şahsa küfür etmek ile ortaya küfür etmek net olarak birbirinden farklıdır abi. hepiniz o... çocuğusunuz bambaşka bir şey. yani, tribün koklamış olmak gerekiyor şunun ayırdına varabilmek için. keza sahaya ineriz ananızı s... gıyabında bir küfürdür. sahada kaçışan valideler gibi bir durum düşünülmüyor değil mi?
zaten sen de farkındasın gıyabında küfürün olayının. ... çocuğu hüseyin üzmez sloganına kimse kızmadı diye kendin örnek vermişsin. hüseyin üzmez'in muhtemelen hayatta olmayan annesinin suçu nedir?
ayrıca evet bir takım için kutsal sayılan bir ismin üstüne basa basa küfür etmek çizmeyi aşmak oluyor.
tribünün ağzı bozuktur, oraya girdiğiniz andan itibaren herkes sınırları zorlayarak karşısındakini sinirlendirmeye çalışır.
arda turan'ın sevgilisine hakaret gibi 'yanlış' tınılar da duyabiliriz orada. hatadır. ama ali sami yen'e, seba'ya, alpaslan dikmen'e, optik başkan'a vs.. küfür etmek çizmenin aşılması oluyor.
arda yla beşiktaş tribünün arasında bir sorun var mıydı önceden? arda nın beşiktaşla ya da maçla ilgili bir demeci falan mı vardı da küfredildi yani? yoksa sadece arda olmasından mı? merak ettim.
"Sizi, daha doğrusu Galatasaraylı kimliğinizi, sevmiyorum. Her başarısızlığınızda mutlu oluyorum. Size sempati duyduğunu söyleyen Beşiktaşlı görürsem, Beşiktaşlı'dan saymıyorum."
eyvallah. atkısını alıp da galatasaray'ın şampiyonluğunu kutlamaya gelen beşiktaşlıları gördüğümde hissettiğim acımayla karışık tiksinme duygusunu paylaşayım ben de yeri gelmişken. daha da tiksindiğim başka bir mevzudan söz edeyim: "beşiktaş taraftarı" diye anılan güruhun içindeki çapulcu zavallıların oranını (~%98.7) diğer türk takımlarının taraftarları arasındaki mal oranına kıyasla daha az zannediyorsunuz ya, "ucuz solculuk" peşinde koşarak hürriyet okuruna hitap eden "politik" pankartlar açıyorsunuz ya, her rezilliğinizden sonra bloglarda yazılan ağlak yazıları okuyarak "işte beşiktaş taraftarı budur! çok sevdik be abi!" diye kederleniyorsunuz ya... hastasıyım.
ali sami yen'e ya da arda'nın kız arkadaşına küfredenler "gerçek beşiktaşlı" değilmiş. ahhahhha. peki. beşiktaş taraftarlarının, toplu ve bilinçli şekilde bu tip embesil tezahüratları yapmayacak, yapanları da engelleyecek bilince sahip bir topluluk olduğunu zannetmen şahane. yalnız ben yine de uyarayım seni. "gerçek beşiktaş taraftarı" olan onlar. yalan olan, azınlıkta olan, önemsiz olan sensin.
aslında sadece sana yazdım bu mesajı. müthiş beşiktaş taraftarı'nın hazmedebileceğini düşünerek yayımlarsın kesin. e-mail'imi değiştiririm olmadı. kolay gelsin.
''atkısını alıp da galatasaray'ın şampiyonluğunu kutlamaya gelen beşiktaşlıları gördüğümde hissettiğim acımayla karışık tiksinme duygusunu paylaşayım ben de''
*
''ali sami yen'e ya da arda'nın kız arkadaşına küfredenler "gerçek beşiktaşlı" değilmiş. ahhahhha. yalnız ben yine de uyarayım seni. "gerçek beşiktaş taraftarı" olan onlar. yalan olan, azınlıkta olan, önemsiz olan sensin''
***
Şu ''azınlık ve önemsiz olan kesim'' tanımlamasının hangi paragrafına uygun düştüğünü sakin kafayla tekrardan bir düşün de az biraz samimi olmayı dene bakalım.
@Eser
galatasaray'ın şampiyonluğunu beşiktaş atkılarıyla kutlayan gençlerin çoğunlukta olduğuna dair bir ima yapmadım. yalnızca o durumun galatasaraylıların da hoşuna gitmediğini söyledim. (siz öyle zannediyorsunuz anladığım kadarıyla)
gelelim diğer paragrafa. alıntıladığın 2. paragrafta bahsettiklerimin doğruluğundan şüphe duyuyorsan ya fazla duygusal bir "çok sevdik be abi!" taraftarısın ya da o %98'lik kesimden birisin. daha ne kadar samimi olabilirim?
Çoğunluk olmadığını kabullendiğin ve dolayısıyla aklı selim hiç kimsenin gerçek taraftar şeklinde nitelendiremeyeceği kesimi baz alıp da kin kusmak anlamsızdır. Bir galatasaraylı olarak Beşikaş’tan nefret etmen kadar doğal bir şey yok, ama nefretini bu denli basit gerekçelere dayandırman komik, hepsi bu.
bjk atkısıyla sizin şampiyonluğu kutlayanlardan sen hoşlanmıyorsundur paint çok pro, ama onlar da dediğin gibi azınlıkta. hatta tek tüktür.. ama kameraların işine geldiği için çekmiştir, olmuştur, yazıktır. allah akıl fikir versin.
ama bazen de futbola bizim baktığımız gibi bakmayan, atıyorum, erzurum'da veya istanbul'da kahvede arkadaşlarıyla maç izleyen, bizim buralarda konuştuklarımız hiç de ipinde olmayan; ve o dönem başkanların laflarına bakıp tavırlarını ona göre şekillendiren bazı taraftarlar gaza gelmiş olabilir. eğlence fırsatı kollamış olabilir vs. kızmamak lazım. adamın kim bilir ne derdi var, yallah diye çıkmış sokağa.
ama sizin tribüncülerin 'beşiktaş sen bizim kardeşimizsin' sloganı atmış olduğu gerçeği var be abi. hem de fener sizi 4'ledikten sonra yani. bence bu daha mide bulandırıcı.
bir de şuna bayılıyorum; kimisi geliyor böyle. çok cool tavırlar, 'eyvallah yani' falan.. ne biliim, umursamadım tripleri. lan mesaja bakıyorsun, adam burnundan alev çıkarıyor aslında. cool'duk? galatasaray taraftarlarının hepsi böyle demiyorum ama sanırım sen o azınlıktasın.
ayrıca %98.7 çok iddialı olm. bir de yaklaşık işareti koymuşsun insafsız. 98.7 dediysen ve yaklaşık simgesi koyacaksan (~%98.7), bence %100 demen lazım. bence tabi. istatistik senden gelmiş karışacak değilim.
ama beni azınlığa yazmana üzüldüm, bildiğin küfürü savunan, tinerci beşiktaş taraftarıyım ben, farkedememişsin :(
sen ne dediğimi anlamamışsın, o yüzden bir özet geçeyim.
galatasaray'ın şampiyonluğunu metin oktay tesislerinde kutlayan taraftarların "gerçek beşiktaşlı" olduğunu söylemedim. bu özür metnini yazan arkadaş onlara değinmiş, ben de o sahneleri hatırladım ve zavallılar anısına bir saygı duruşunda bulundum. galatasaray şampiyon olduğunda çok sevinen beşiktaşlılar hakkındaki paragraf, yazımın en önemsiz bölümü.
"galatasaraylısın demek ki beşiktaş'tan nefret edeceksin" gibi yüzeysel bir özet yapmadan evvel diğer kısımları da bir oku.
sizin (~34 kişi) "gerçek beşiktaşlı" diye hayallerinizde yaşattığınız her ne ise, öyle bir şey yok. bunu haber veriyorum ben. şok edici olabilir. "birtakım kendini bilmezler" adına özür dilemeniz de bu yüzden komik. beşiktaş taraftarını diğerlerinden ayıran bir şey yok. "nükleere hayır", "93 kerkük, 1321 las vegas" gibi pankartlar açması ve kendini sol görüşlülerin çoğunlukta olduğu bir yapı zannetmesi dışında tabi.
galatasaray taraftarından da nefret ettiğim için maçlara gitmiyorum 1 senedir. aslında insan sevmiyorum pek.
"taraftarmıza yakışmayan şeyler" masalını bırakın bir zahmet. gerçekten bir şeyler değiştirmek istiyorsanız... ee... geç kalındı o iş için.
şampiyonluk için fenerbahçe ile yarışıyorsak (son 10 senedir genelde böyle oluyor) fener'in kime kaybettiğini pek önemsemiyorum. galatasaray taraftarı'nın da çoğunluğu böyle. şimdi galatasaray'ın "çıkarı" için beşiktaş'ı "kardeş" görenler mi daha tiksinç, yoksa galatasaray şampiyon olduğunda kendi takımı şampiyon olmuş gibi sevinenler mi? pek zor bir soru değil gibi.
chelsea forması giyenleri görünce de gülüp geçmiştim. şampiyonluk kutlaması yapan andavallar ile karşılaştırılamaz bence bunlar. bir düşün, eğer fikrin değişmediyse "ben de tinercilerdenim" serzenişinde haklılık payı olduğunu düşünecem.
cool'um biraz, evet. "beşiktaşlı duruşu" geyiğinizden nefret ettiğimi saklamak için çaba harcamadım ama. yani şurada yazdıklarım için en son söylemeniz gereken şey "samimiyetsizsin :(" olmalı. çav
Size garip gelebilir ama ben Arda'nın beşiktaşa sempati duyduğunu düşünmüşümdür bugüne kadar. Diğer maçlardan farklı olarak derbilerde benim gördüğüm kadarıyla son derece sakin ne inönü ne sami yende rakibi ve seyircileri tahrik etmeyen, futbolunu oynamaya çalışan biri izlenimini yaratmıştır bende.
Saha dışındaki bazı konuşmaları canımı sıksa da kendisine bir antipatim yok,iyi oynadığı zaman futbolundan keyif alıyorum. Neden böyle küfür edilmiş anlam veremiyorum. Olsa olsa medyada göz önünde olmasına ve -ağır olabilir ama- biraz da kıskançlığa bağlıyorum bu küfürlere anlam vermek istenirse.Diğer ihtimal gslilerin onu çok sevmesi olabilir.
Bir de beşiktaş taraftarı çapulcuymuş falan genellemelerin hastasıyım. 'Çok sevdik be abi' demek neden kötü onu da anlamış değilim. Taraftarların genel profili hakkında bir çıkarım yapılabilir belki. Misal olarak bana göre fener taraftarı yenilgiye tahammülsüz ve kazanma dışında birşeyden zevk almayan, gs taraftarı futbolcularına ve takımına toz kondurmayan, beşiktaş taraftarı romantiktir. Ama böyle küfür,kavga gibi olaylarda kendi taraftarını temize çıkarıp rakibe laf etmek dangalaklığın en hasıdır.
jessie
insanın karısına kızına küfredip "hicvediyoruz" mu diyorsun sen şimdi? doğru mu anladım?
kufur edenlerin bugun yaptiklarindan son derece pisman olduguna eminim. mac sirasinda adrenalinle yapilmis fevri hareketler olduguna inaniyorum.
hem buyuklere edilen kufur icin hemde mevzu bahis oyuncunun yakinlarina edilen kufur icin.
@purplepurple
"arda turan'ın sevgilisine hakaret gibi 'yanlış' tınılar da duyabiliriz orada. hatadır. ama ali sami yen'e, seba'ya, alpaslan dikmen'e, optik başkan'a vs.. küfür etmek çizmenin aşılması oluyor."
Abi su noktada anlasamayacagiz. Benim icin Arda'nin sevgilisi, Alparslan Abi, Senol, Ali Sami Yen arasinda fark yok. Bu muhtemelen benim "kutsal degerler" zirvasina inanmamamdan ileri geliyor, o yuzden de anlasamayacagiz.
"Bir Manitam Olsa" tarzi bir igneleme uretebilen tribunun kisilere ana avrat dalmasini; ve mevzubahis metinde Alparslan Abi, Arda'nin sevgilisi vs. yerine sadece "Ali Sami Yen"'e kufur edildigi icin ozur dilenmesini ben kabul edemiyorum.
ha bu arada ali samiyen mevzusunda gs taraftarı ne kadar haklıysa oyuncularının sevgilisi konusunda ise hiç konuşmasınlar. zamanında ilhan mansızın sevgilisi ninaya ağza alınmayacak küfürler ederken pankartlar açarken bizde kundakta bebe değildik, hatırlıyoruz. sütten çıkmış ak kaşık olmak için biraz fazla lekeliler.
@damla ozyegin, bu yorumun ismini googleLadığımda çıkan haberlerle aLakası warmı biLmiorm ama katıLıorm:)
şaka bi yana, zamanında stadmzda birini öldürdüler bunu beşiktaş taraftarına maL ettiler katiL dediLer bu ciconlar.bgn geseLiLer ufak bi açık yakaLadılar ya susmazLar.özürde diLendiğine göre bnm açımdam konu kapanmştr abicim.onLar özür biLe diLemezLerdi.
Damla hüsnü özyeğinin yeğeni ile yaşında tutuyor eğer hakkaten yeğeniysen burada yorum yapmaya vakit harcama şu dayının aklına girde şu klübü Y.D nin elinden kurtarsın.
şampiyonluk için fenerbahçe ile yarışıyorsak (son 10 senedir genelde böyle oluyor)
@paint çok pro
konu bambaşka, taraftarlık üstünden konuşurken niye buna takıldım bilmiyorum. ama gs ve fblilerin bu triplerine hasta oluyorum. genelde öyle oluyormuş; fb ve gs yarışıyormuş. 1999-2000'den itibaren alıyoruz son 10 sene. 2 şampiyonluğa sahip Beşiktaş o dönemde. 2006-07'de 2. olarak tamamlıyor ligi Beşiktaş, 2007-08'de ise 2-3-4 aynı sırada. özellikle 07-08'de fahiş hakem hataları yaşıyor antiparantez olarak. 2003-04'te kaybedilen şampiyonluğu anlatmama gerek yok sanırsam. 2001-02 en mazoşistce kaybedilen şampiyonluk. 1999-2000 fener ligi kaçıncı tamamlamış birileri hatırlasın, bir de keşke fevzi o topu ıskalamasaydı da uefa şampiyonu belki de türkiye şampiyonu olamayacaktı.
Konu bambaşka, çok iyi biliyorum. ama alttan alta sen oraya gelip genelde böyle oluyor dersen, ben de bu tip bir hatırlatma yaparım bakma kusura.
bırakın şu gs lilerle konuşup durmayı yav.sövün geçin şükreder onlar anlamaz başka laftan.yukarıdaki postta yazılmış taraftar profili falan diye.bu gs lilerin alayı adamın gözünün içine baka bak yalan söylerler.nefret ediyorum arkadaş yav.varmı ötesi.
taraftarın görevi rakip oyuncuyu, hakemi baskı altına almak değil mi? 'sinem kobal'a parmak atsana' bildiğim kadarıyla cezai bir yaptırımı yok. taraftar da maçın başında rakip takımın yıldız oyuncusunu baskı altına almak istedi. fenerliler yapıyor, gsliler yapıyor triplerine girmeyeceğim.
rooney'i baskı altına alındığında herkes takdir ediyordu. şimdi sadece özneler değişti. runi yerine arda. fazla takılmamak gerek.
Ben en çok alper'in yorumlarını seviyorum bu blog'da sanırım :)
Lakerda'nın yukarıda dediklerine katılıyorum. Taraftar ve şampiyonluk sayısı olarak GSFB'nin ardında kalan Beşiktaş'ı tutan taraftar tabii ki "romantik" olmak zorunda. Özellikle bugünkü Beşiktaş'ın taraftarı, ruhu, hırsı dışında övünecek bir özelliği maalesef yok çünkü.
İster kabul edin, ister etmeyin, Beşiktaş yapı ve taraftarı ile GSFB'den ayrı bir konumda. Yıllarca belirli dinamikler oluşmuş bizim futbolumuzda, FB hep çok paralı müteahhit başkanlarla yönetilmiş, bol Brezilya katkılı olarak diğer iki kulüpte parlayan oyuncuları toplamış; GS en iyi Türk futbolcuları yetiştirmiş ve Avrupa'da en büyük başarıları yaşatmış; Beşiktaş da FB askere, GS politikacılara yakın iken ister-istemez "halka" yakın olmuş ve biraz da bunun yüzünden başarılarda geriye düşüp taraftar sayısında da 3. sırada kalmış.
3 kulüp de aynı diyemeyiz, mümkün değil. Misâl Beşiktaş'ı Süleyman Seba gibi finansal güce ve mavi kana sahip olmayan biri uzun seneler yönetebilirken, Galatasaray'a gelen Adnan Polat liseli olmaması sebebiyle kulüpten dışlanabiliyor. Ya da FB'ye Süleyman Seba özellikli birinin başkan olacağını düşünebilir misiniz?
Bu durumda Beşiktaş taraftarı aza tamah etmeyi bilen, bunu da takımına olan sevgisini "romantikleştirerek" yapan bir topluluk olmak zorunda. Başka türlü zaten varolamaz.
Bırakın Beşiktaş taraftarı Arda gibi bir futbolcu çıkaramadığı için Galatasaray'ı kıskansın ve Arda'ya sövsün, Galatasaray taraftarı da Beşiktaş gibi bir taraftara sahip olamadığı için bizi kıskanıp blog'larda çövdürsün.
Futbol böyle güzel.
ali sami yene hakaret edenler, tupcunun 'kucuk donerbahce' hayalini paylasan saygisiz serefsiz haysiyetsiz tiplerdir..Besiktasli, kimsenin tarihine kimsenin tarihindeki mustesna insanlara hakaret etmez..ayip..cok ayip..
ayrıca son olarak; ilhan mansız'ın hamile sevgilisine pankartlar hazırlayan... kardeşiyle-babasıyla maça gelmiş beyaz polarlı kızların gözünün içine bakarak tüm tribün 'dişi kartal sakso çeksene' diyen... süleyman seba'ya 'piç süleyman' diye beste söyleyen... öldürdüğü beşiktaş taraftarına atıfta bulunup 'oktay öldü sıra sizde' diyen taraftara sahip insanlar bir zahmet edep-ahlak nutku atmasınlar.
zaten bu yuzden biz gsfb'lileri adam yerine koymuyor, Besikas taratariyim diye ovunuyoruz..
bu hareketler onlara yakisir, hem de cok yakisir..
ama bize yakismaz..
yahu burda bir kere ali sami yen'e edilmiş, galatasaray'a edilmiş, fenerbahçe taraftarı beşiktaş'a etmiş bunları hiç konuşmamamız lazım. böyle küfürleri tribünden çıkarmak, gerekirse ülkedeki futbol algısını değiştirmek lazım. yine böyle demek de kolay oluyor çünkü düşününce ülkenin hangi kodumun yanı düzgün ki insan kendi kendine çaresizliğe itiliyor. olay bitmiştir ya, türkiye'de yaşıyoruz. hangi yanımız düzgün ki, gençler ne kadar düzgün düşünüyor, çocuklar hangi şartlarda nasıl yetiştiriliyor ki hala şu küfür/bu küfür muhabbeti yapabiliyoruz. şu ülkenin neresi doğru da futbolda küfürle ilgili HALA onu etmiş bunu demiş tartışması yapıyoruz. böyle ülkede s.çmışım futbol taraftarlığına.
gerçek beşiktaş taraftarı ali sami yene,alparslan dikmene küfür etmiyorsa,gerçek galatasaray taraftarı da ilhan mansız'ın hamile sevgilisine pankartlar hazırlamıyor,süleyman sebaya da küfür etmiyordur.kendi kendinize fazla övünmeyin,bırakın başkaları övsün..
hangi taraftar "gerçek" bir de ben onu anlamıyorum.
Yeri gelmişken ASY'de Pascal bizde oynarken ;
"efendinin önünde eğil kara köpek"
diye pankartları vardı bunların.
Tabi bu bizim hatamızı örtmüyor orası ayrı.
daha çok yeni;
çarşı=israil, ikisi de kimyasal kullanır. ya sabır, zekadan da edepten de yoksun bir pankart.