22 Şubat 2010 Pazartesi
Beşiktaş'ı Bırakmak
Bu ülkede zordur.
Çünkü bu ülke sana her yeni gün Beşiktaş'ı tutman için yeni sebepler verir. Yok artık, ben bu işin içinde değilim desen de, çekerler seni...
Beautiful Freak'in bir sözü var; "Ben Beşiktaş'ı iyi zamanında değil, haksızlığa uğradığında, kötü gittiğinde takip eder ve desteklerim" der...
O hesap!
Şöyle bir Galatasaray maçı öncesi, sonrası sanki dışarıdan bir gözle derbiyi takip etmek nasıldır diye heveslenmiştim. Hep izlediğim maçı bir de başka yerden izleyeyim diye...
Ne mümkün!
İzin vermiyorlar ki. Bunun oynanan oyunla, verilen veya verilmeyen golle, faulle, ofsaytla, penaltıyla alakası yok esasında. Bu daha duygularla ilgili bir konu.
Medyayı bir takip edin...
İnternet fikir/bilgi paylaşım platformlarına bakın....
Eşinize dostunuza zorun...
Okuyun, dinleyin.
Hadiseleri ele alış biçimlerini inceleyin.
Emin olun tüm bu olan biten içerisinde bir yerde "Haydi Ulan Beşiktaş!" diyeceksiniz.
İçerisinde Beşiktaş kelimesi geçmeyen maç yorumları, rakibine saygı duymayan, küçümseyen taraftarlar...
Farkında değiller, onlar yok saydıkça büyüyor aslında Beşiktaşlılık.
İki Galatasaray maçının tek bir saha içi patronu var; Fabian Ernst. Adını ağzına alan yok. Kendisine başka forma giydir, aynı gazeteleri bir daha aç oku, başka oyuncu okursun.
Hakemin yönetimi iyiymiş. İyidir. Aynı yönetimleri Alisamiyen'de de görmek isteriz. Terazi o tarafta başka, bu tarafta başka tartıyorsa birinde doğru tartmış olsa bile atarsın o teraziyi. Çünkü güvenilmezdir.
Aynı adamlar bugün çıkıp "Hala ağlıyor musunuz yæ" derler. Ağlamak Beşiktaşlının genlerinde mi var? Öyleyse neden ağlıyor bu adam? Bunu soracak zeka kırıntısı olsa, o soruyu sormaz zaten.
Hak aramanın, isyan etmenin "ağlamak" olduğu bir ülkede, hak arayanın "Höyt! Sen kimsin, bu adamlar buraya yıllarını vermişler" dendiği bir yerde bunlar çok normal elbette.
İşin özeti; Fanatize olmadan yaşanmıyor artık bu tür maçlar. İlla kendi akıl sağlığı bozulmuş birileri çıkıyor ve sizin de akıl sağlığınızı bozuyorlar.
Üzerimize öyle bir bombardıman geliyor ki, isyanı için insanın koşarak Fabian Ernst'e sarılası geliyor.
Kaydol:
Kayıt Yorumları
(Atom)
Ara
-
DERBİ POZİSYON ANALİZLERİ - 1- 0:24 saniye! Gatasaray'ın ilk etkili atağı. Burada en büyük hata *Jailson'un partneri Serdar Aziz'e gereksiz yakınlığı oldu.* Seri burada muhteşem bi...4 yıl önce
-
Feda, Sefa, Farklı Olsun bu Defa - Beşiktaş'ın son dönemini iki ana çizgi olarak ikiye ayırmak mümkün. 1- Yıldırım Demirören dönemi 2- Fikret Orman dönemi. Ben Yıldırım Demirören dönemini te...5 yıl önce
-
Bir Sağ Bek, Üç Mevki: Aaron Wan-Bissaka - Premier Lig geçtiğimiz hafta başladı. Hem takım hem de oyuncu bazında her sezon yeni bir hikaye demek. Galiba geçtiğimiz sezon hiç de fena bir görüntü verm...6 yıl önce
-
Duhuliye - Duhuliye'den 5 ay önce haberim oldu. O da bu fotoğraf sayesinde. Bunca zamandır nasıl hiç duymamışım derken, etrafımdaki çoğu Beşiktaşlının da bilmediğ...7 yıl önce
-
Euroleague bwin Mart 2015 MVP Nemanja Bjelica Röportajı - Fenerbahçe Ülker dokuz maçlık bir galibiyet serisi yakalamış durumda ve 2008-2009 sezonundan bu yana ilk kez Euroleague 'playoff'larına katılma hakkını ...9 yıl önce
-
Önce krampon, sonra performans - Her çocuk gibi sokaklarda başlayan futbol maceramız, bazı çocukların yaptığı gibi benim de toprak sahada devam etmişti. Sonrası okul, iş, hayat mücadele...9 yıl önce
-
NBA: Bir Ayın Ardından... (Part 1) - Her ne kadar başlığımızda bir aylık zaman dilimini ele aldıysak gerek tembellik, gerek iş güç yüzünden yazının paylaşılması, gerekli güncellemeler yapıldık...10 yıl önce
-
Manchester United - Burnley maçı - Manchester'ın ligin yeni takımı Burnley deplasmanında galibiyet alması bekleniyordu ama yine olmadı. Geride kalan 3 haftada takım henüz galibiyet görem...10 yıl önce
-
Bu Sefer Bahanem Var - Yine ihmal ettim blogu ama bu sefer sağlam bahanem var. Son 9 senedeki ikinci kıtalar arası taşınma olayına kalkıştım. Bilenler bilir, son 9 senedir Avus...10 yıl önce
-
Babylon Dergisi Röportajı - http://www.aliece.com/2013/11/babylon-dergi-ali-ece-roportaji/#more-189511 yıl önce
-
Arsenal Kendine İnanıyor - Arsene Wenger'in sözleriyle, *"İyi bir rakibe karşı alınmış tatmin edici galibiyet." *Arsenal hafta sonu Liverpool'u oyun dışı bırakarak, bölüm bölüm saha...11 yıl önce
-
Hiç Unutmadığım... - 17 sene önce bugün tek bir imzanın milyonlarca insanı bu kadar etkileyebileceğini tahmin edemezsiniz. O adam hakkında bir sürü yazı yazdım, hala okuyan ...11 yıl önce
-
-
19 Yorum:
Fabian da çok iyiydi, ona şüphe yok ama Fink Beşiktaş'ın en iyisiydi bence.
Ama gerçekten köşe yazarlarının yorumlarını okudukça çıldırıyor insan. Her şeyi geçtim Uğur Meleke ve Mehmet Demirkol bile neredeyse sadece Galatasaray üzerinden yorumlamış maçı. Dün akşam %100 Futbol'da Rıdvan tüm Beşiktaş takımına 2'şer yıldız verdi. Bir tane bile 3 yıldız verdiği oyuncu yoktu. Galatasaray'da en az 3-4 oyuncuya 3 yıldız, Neill'e 4 yıldız verdi. Sonra da "Beşiktaş daha iyi oynadı" dedi. Bu ne perhiz, bu ne lahana turşusu abicim?! Ben başka maçı mı izledim? 45-65 arası hariç bütün maçı domine eden Beşiktaş değil miydi? Hakkaten bazen kendimden şüphe ediyorum.
öne geçmek çok önemliydi..vurduk çizgide dans etti, bi daha vurduk direkten döndü, bi daha vurduk üstten auta gitti. arda vurdu sivok'un ayağının yanından köşeye gitti. ilk yarıda golü bulsaydık maç orda biterdi.
yazıya tamamıyla kefilim her satırınaaa... tebriklerr...
Jessie, Beşitaşı bırakıyom de,hatta insanları organize et,sonra şey de, yok ben vazgeçtim,naparsanız yapın de..Alıştık artık:)
Bi sonraki hamleni ve vazgeçişini bekliyorum ehuhee:)
bu blogda bir gün tabata söyleydi, yusuf böyleydi şeklinde maç yorumu yaparsam bu eleştiride bulunabilirsin.
beşiktaş'la olan gönül bağım zaten kopmuştur. bu yazı da zaten biraz da bunu anlatır. insana beşiktaş'ı bıraktırtmıyorları anlatır. 3-5 günlük yaşanan bu atmosferin insanın eninde sonunda ernst'e sarılma isteğiyle bittiğini anlatır.
ernst'e sarılma isteği beşiktaş'ın iyi oyuncusu olduğu için değil isyanı içindir.
o isyan da, ikinci yarıda bir faul pozisyonunda topu sinirle 4-5 defa tokatlamasıyla örneklendirilebilir.
tabi gitti/geldi/bıraktı/döndü ekseninde anlamak isteyecekseniz anlayın.
Burada bir hata varsa ruff'ın daha önce söylediği gibi, tabata/yusuf/ahmet/mehmet ekseninde yorumlara devam edilmesidir.
siz takıma döndünüz, ben dönmedim. ama anlamak için okumak lazım tabi.
ernst ve fink harika ama bütün köşe yazarları artık eski ernst yok diyor ya biz başka bakıyoruz yada onlar görmek istemiyor.Baroni varken ernst ne demek canım.Aynı yönetimi göstersin bakalım saracoğlunda maçtan önce pompaladılar yok Beşiktaşın hakemi aydunuz diye alın sonuç ortada.Ne olcak senin başkanın bile maça gelemiyor ne bekliyeceğiz bu takımdan biz.
novembre11.blogspot.com
@Sembolist...
Bu yorumunla nasıl bir katkı yaptın bloga hacı?
Neyi paylaştın bizimle?
Kullandığın internete-harcadıgın bandwidth e yazık...
Teallaaaam
sembolistin poz resital yanlız :)
sembolist koş da iki paket sigara kapıp geliver olm. madem keyfimizin kahyasısın işe de yara.
nobre oynamalı bobo oynamalı tabata yedek kalmalı tello öne kaydırılmalı ekrem dağ sol açık sağ defans ön libero forvet defans oynamalı vs vs bunları tamamen geride bıraktım, umrumda değil artık kimin nerde ne için nasıl oynadığı oynuyor olduğu oynayacağı...
ernst fink üzülmez in hırsı isteği mücadelesidir beni takıma bağlayan gerisi kongrede demirören e atılan bir oy kadar değersiz murat aksu ya atılan bir oy kadar çaresiz...
tutmadığın takımın bloguna provokatif yorumlar yazmak kadar da acınası bir durum olamaz heralde bu internet-spor dünyasında.. herneyse; özellikle ilk yarıdaki oyundan çok memnun kaldım ben de çoğu beşiktaşlı gibi. girmedi işte top napalım. yediğimiz golden sonra eminim birçok yerde birçok beşiktaşlı "rüştü ne yapsın abi" diye isyan etmiştir. iyi bir zamanda beraberlik golünü attık. eskiden maç sonlarında daha baskılı oynardık. mustafa denizli'yle bu özelliğimizi kaybettik sanki. tekrar böyle bir anlayışı oturtmak lazım.
Hak aramanın, isyan etmenin "ağlamak" olduğu bir ülkede, hak arayanın "Höyt! Sen kimsin, bu adamlar buraya yıllarını vermişler" dendiği bir yerde bunlar çok normal elbette.
=> Kimsenin jessie'yi bişeyler organize etmeye çalışıp geri çekildi diye suçlamaya hakkı yok. Olmuyo, denendi ama sürünün başındaki çobanlar hade demedikçe koyunlar da başkalarının lafıyla harekete geçmiyo. Bi duyuru yazılıyo sitenin birinde aaa protesto yokmuş, internette kendini bilmez bi kaç kişi yazmış meğerse, tüh deyip geçiyo insanlar.
çok güzel yazmışsın be yeğennn.eline sağlık.
beşiktaşlı olmak ne demek bence biliyomusunuz?bu sezon bile hala şampiyon olabileceğimizi iddia etmek demek.
aynı yan hakemin aynı mesafeden ibrahim üzülmezin yanaktan makas almasını görmesi ama keitanın dirseğini kendi evinizde görmemesi demek.
isyan etmek demek
sembolist gibi kendisine ana-avrat sövdürmemek demek.
@sembolist,
Sen de bir ara bu blog'a kusup "Bir daha da yazmam" falan dediydin, o ne olacak? Jessie'nin senin kadar fiyakali resmi yok diye uzerine gitme adamin, yaziktir.
@sembolist
Jessie hanimiyla tartisip ceketini alip evden cikan ertesi gun eve gelen adam gibi. Sen neden kaynanaliga soyundun onu cozemedim :/
bi de semih semih diye bağırırsak ağlayabilir
sembolist'in hakkından alper gelir diye düşünmüştüm o da hakkından gelmiş zaten. Alper ruhunu bilir böyle gslilerin, hastasıyım:)
Uzay takımı Galatasaray'ı da görmüş olduk. Ligdeki kasaplara ne oldu bu arada, baltaları bırakıp dirsekleri konuşturmak kasaplıktan sayılmıyor heralde.
Bir de barış özbek vardı? Hani 30. dakka? Elle oynama? Delgado'nun hayatındaki ilk kırmızı? Çıkarttınız mı birşeyler?
Sembolist == ( http://img534.imageshack.us/img534/7625/111981919.jpg ) - Arka plandaki halı
benim de bir Lafım var BEŞİKTAŞ'a dair.
"ben seni yaraLıyken daha çok sevdim"
http://haznedarli.blogspot.com/2010/02/ben-seni-yaralyken-daha-cok-sevdim.html