Maçın özeti Denizli'nin yetersizliğidir benim gözümde. Yaptığı değişiklikler bırakın takımı ateşlemeyi, neredeyse maçı rakibe hediye edecekti..

Tribünler türlü olumsuzluklara rağmen sezonun en iyi performanslarından birini gösterdi.Herşey için teşekkürler.

Tabata için "hah sanki bir şeyler geliyor" derken nereden çıktı bu Tello inadı? Hoş Tabata dan bir şey beklediğimden değilde hani... belki...

Bence teknik taktik konusulacak bir mac degildi bu. Iyi oynadik, daha dogrusu her zamanki huviyetimizin nispeten iyi bir halini ortaya koyduk. Nobre'nin iyi oyunu, Ferrari'nin donusu, Ekrem ve Ernst akilda kalanlar.

Ayrica Erman Toroglusuzluk cok guzel.

Bencede iyi oynadık ama ikinci yarı Denizli yaptığı değişikliklerle oyunu sabote etti.Nihat?Tello ısrarı?Nobre-bobo değişikliği?
Takımın hırsına azmine hiç lafım yok(tello hariç) ama sadece bunlarla işte bu kadar.Bu takımda sol bek diye alınan adam 10 numara,forvet arkası oynayacak adamlar sağ kanatta,10 numarada diye alınan adamda klubede.

Ölmeden şu takımın kanadında adam geçebilen birini izleyebilecekmiyim acaba?Trabzonlular bile bir yattara gördü be :(

ulan maç bitti, hala mı totem? biri şu maçla ilgili post atsın da millet içindekileri kussun artık.

bence mustafa denizliye biraz fazla yükleniyorsunuz bu arada. adam ilk yarı istediği oyunu oynattı. ikinci yarıysa güzel kitledi gs, md kimi alsa oyunu çok değişteremeyecekti bence. çok ümit bağladığınız bobo da etkili olamadı mesela.

İkinci yarı Gs yorulur atarız diye düşünürken Gs nispeten daha hakimdi oyuna. Maçın hakkı beraberlik belki 0.5 adım fark ile Beşiktaş'ındı.

Tello istekli olmasına rağmen olmuyo. Uğur Uçar gibi bir madeni daha çok değerlendirmemiz gerekirdi. Ataklar da ordan geldi ama şanssızdık. Hücum açısından yine başarısızdık, iştahla saldırmanın içine akıl,teknik koyamadık. Bana göre Fabiandaki düşüş devam ediyor. Eskisi gibi değil. Üzülmez'in yaşı aklıma geldikçe kendisine olan saygım sonsuz. Kendisine yıllardır ifrit olsak da saygı görmeyi hakediyor.

Sonuç olarak yenilebilirdik de. Lige tamamen havlu atabilirdik fakat şimdi de uzatmaları oynuyoruz. Keza şampiyonluk yolunda umudum yok, ikinci olmak da önemli. Gs ve Fb avrupada ilerlediği takdirde puan kayıpları nispeten artacaktır. Kayseri maçı önemini daha da arttırmış durumda. O maçtan sonra seri yapabileceğimiz maçlar var.

Son olarak bana Ferrari'nin oynatılması pek doğru değil gibi geldi. Ürkekti biraz ki haklıdır. Bir darbe alsa tehlikeli olmaz mı durumu. Mete Düren'e sormak lazım ne kadar riskli oynatılması ama bildiğim kadarıyla elmacık kemiği çok ciddi bir mesele. Ferrari'nin sağlığı daha önemli benim için. Gerçekten hava topunda yüzüne bir darbe alacak diye tedirginlikle izledim.

Tribun performansi iyi miydi?
Ben cok uzun suredir bu kadar kotu bir kapali gormemistim.
Mac basinda bir kavga oldu setin oralarda, sonra gole kadar cizgiden cikan top (gecti mi gecmedi mi hala emin degilim) ani disinda ses cikmadi kapalidan.
Arada yeni acik biraz gaz yapti ama surduremiyorlar alisik olmadiklarindan.

bugün sahada mental olarak üstün olan takım beşiktaştı. ondan ötesi "atılan toplar yerini buluyordu". geçen hafta beli dönmeyen adamlar speedy gonzalez modunda takılıyorlardı. ya iyi gaz yapmışlar ya da iyi çalışmışlar, hepsi oyuna hazırdı. hem istekliydiler hem de istediklerini yapabiliyorlardı. gol atmak hariç.

ben bugün takımı da yapılan 3 değişikliği de beğendim. ikinci yarı girmesini istediklerim nihat-bobo idi, çıkmasını istediklerim de holosko-nobre. kimin çıktığını görene kadar da korku içindeydim fink'i alacak forveti kalabalıklaştıracak diye. yusuf değişikliği de içimden geçen değişiklikti ama yusuf berbattı bugün.

tello bugün oynadı. en azından adam gibi korner attı. haftalardır rezil ön direk denemeleri izliyorduk, bugün toplar kale sahasına ulaştı en azından. yalnız bu adam ne 10 numara ne 10.5. orda kapasitesi belli. çok suratına yansıyor bu adamın oynayıp oynamak istemediği zaten, hemen anlıyorsun ne yapacak o maçta.

bobo-nihat ikilisinden maçı koparmalarını bekledik, maç bizim kalemizde koptu. nasıl olduysa o 3 değişiklikten sonra toplam 5-10 (bile değil) dk top yapmaya başladı gs. bir anda takım öne çıktı. ekranda izlediğim için bilemiyorum sahanın tamamı nasıl etkilendi ama o gazla gelip "yıldız golü" attılar. arda zaten o dk'ya kadar da takımındaki vasatın üstü tek adamdı, o pozisyonda da attı golü, görevini yaptı çıktı. büyük oyuncu, daha da büyük olacak. bizde yok böyle bir adam, koca sezon geçti hala kısır kısır bekliyoruz.

leo franco bugün takımı çizgiden aldı. şikayet ediyorlar adamdan ama bugün aldıkları bir puanın yarısı arda turan yarısı leo franco'nun. kalanı figüran.

-biri ne olur fink ve ernst'e şut çalıştırsın. bari kaleyi bulsun toplar.
-holosko'ya 1-2 gol biraz moral lazım.
-totem olsun diye maç başlığı açmamak büyük saçmalık
-tribünler bence hiç iyi değildi. özellikle golü yememizle atmamız arasındaki kesimde sanki sahadan tren geçiyordu.
-haftaya nasıl oynayacaklarına bakıp takımın gerçekten şampiyon olmak isteyip istemediğini göreceğiz.
-artık biraz keyif almak istiyorum beşiktaş maçı izlerken. gol yok, galibiyet yok vs. ömrümüzü yediler bu sezon.

yani artık şampiyonluktan bahsetmek biraz saflık olur, bakıldığı zmn fener deplasmanı fln var, yarın fener de kazanır toplam fark 17 olur falan, bu kadar az maç kalmış, çevirmen imkansız beşiktaş 3.olur bu noktadan sonra.

yine de baktığın zaman bugünkü yedek kulübesine ve maçın ilk yarısına, beşiktaşın kadro genişliğini görebiliyosun, lige kötü başlayıp, saçma sapan puanlar kaybetmeseydik şu anda yarışın en tepesinde olabilirdik, ama olsun futbolda bunlar var, her sene şampiyon olmak imkansız.

takım iyi derin kadrosu var falan ama, bu finkin yerine fln daha yetenekli bi topçu almak lazım, sağlam falan ama çok balta bi adam, bi de delgadoyu fln gönderip, iyi bi playmaker almak şart, maç kopartan çalım atan şut atan fln, telloyla o işler zor biraz.

genel bakış olarak tello-fink gidip yerlerine iki tane çok kalite yabancı gelirse bu kadro gelecek yıl ligi rahat götürür.

mustafa hoca iyi görünmüyor bu arada.

galatasaray'ın en çok asist yapan adamı ve asist miktarı : arda turan - 18 asist
beşiktaş'ın en çok asist yapan adamı ve asist miktarı : rodrigo tabata - 3 asist

bir terslik var sanki

Bugün maçı izlerken Ekrem her topu aldığında etrafında 360 derece dönünce aklıma takıma dönme geyikleri geldi. Maçı yorumlayalım diyorum da diyecek pek bir şey de yok aslında kör dövüşü gibi iki takım adına da orta sahada topa dokunulmadan pozisyonlar oldu. Gerçi topa barış-topal, ernst-fink dokunsa ne olur diyeceksiniz ki haklısınız da:)

Şahsi fikrim Mustafa Hoca değişikliklerin sırasını karıştırsa daha güzel olurdu. Ekrem-Yusuf değişikliğini daha önce yapsa da Nobre oyunda kalıp gese defansını biraz daha itip kaksa mıydı acaba? Gerçi o konuda yapılan yorum da çok havada kalıyor hani adamlar oyuna girdi ne oldum diyemeden gol oldu.

Son olarak da numaralı tarafındaki yan hakeme öpücüklerimi yolluyorum. İbo'nun arkasındaki adama tokat attığını düşünüp faul çalıyorsun; ancak keitanın dirseğini görmüyorsun. İbo'nun arkasını görebildiğini düşünürken kendin önünü göremiyorsun. Ayrıca ilk yarıda Nobre'ye atılan çelmeyi vermeyen de aynı karaktersizdi. Başkan vur yumruğunu masaya..!! :P

@theotheo

Bence Tabata yeter playmaker olarak, "8 milyonu hak ettigini gorduk Genclerbirligi macinda", ne dersin?

4 hafta önce olacakların kronolojisini buraya yazdım.
Her sene olduğu gibi fatura ilk önce Mustafa Denizli ye kesilecek.
Bu camia bir teknik direktörüde böylece yemiş olacak.Beşiktaş teknik direktörlüğüne bu dünyada en çok yakışan kişiyi göndereceğiz yerine milyon eurolar verip bir yabancı teknik direktör alacağız.Bir 50 milyon eurocuk daha transferlere ve hocaya akıtılacak ve o hocayıda büyük ihtimalle 1.5 sene sonra aynı nedenlerle göndereceğiz.

Bu a.k futbolunu Del bosque bilmiyordu, Tigana bilmiyordu , Rıza bilmiyordu, Ertuğrul bilmiyordu.Bu a.k futbolunu bir tek biz biliyoruz, forzada ve sokaktaki Beşiktaşlılar.

Bu takımın bu durumunun sorumlusu teknik direktörler veya futbolcular değil.Bu gerçeği bu taraftar o kuş beynine ne zaman sokacak aklım ermiyor artık.

sevgili shelbyl,

üç aşağı, beş yukarı tüm yorumlarına katılırım. ama bu posta yazdığın ilk yorumda ekrem'den bahsetmişsin, inanamadım. dün 3. dakikadan itibaren beni kanser etmek için her şeyi yaptı ekrem. 75 dakika nasıl sahada kaldığına inanamıyorum. geçen haftaki antep maçının da açık ara en kötüsüydü, dün de beşiktaş'ın en kötüsüydü.

Hayatın dramı varsa, Beşiktaş'ın da Nobre'si var...

Sevgili natura,

Karsimda o Ugur olsa, ben de biraz daha hizli olsam belki ben de Ekrem kadar is yapardim. Olay Ekrem degil, Ekrem - Uzulmez, ama esasen Ugur. Tabii sol acikta Tello ve Yusuf'tan sonra kosabilen birini gorunce Abdurrahman Celebi durumu da olabiliyor.

cansin sen besiktas. bitmeyecek sevdan. ne guzel gozukuyor inonu.