.

.

.
Ekşi Beşiktaş. Blogger tarafından desteklenmektedir.

.

.

4 Şubat 2010 Perşembe

Ayrılık

Şu an kulaklıkta kulağıma Cahit Berkay'ın bağlamasından Hülya(Ayrılık) geliyor. Bilmiyorum başınıza geldi mi? Çok sevdiğiniz halde ayrılmak en doğrusu, ayrılmazsak biribirimize zarar veririz diye düşündünüz mü? Son bir haftadır çok karmaşık duygular içerisindeyim. Karmaşık duyguların net başladığı gün Kasımpaşa'ya yenildiğimiz gündü. Akşamı iple çekiyordum, hanıma da bira alıyorum gelirken çerez falan da alacam maçı izlerken içeriz dedim. Ben maç hazırlığı yaparken eşim elinde plastik bir nesneyle gelip "Sanırım ben bundan sonra içmesem iyi olacak" dedi. Sanırım o sevinci anlatmaya tarif yetmez. Yani ancak yaşadığım benzerlerinden örnek veririm. "Sergen attı şampiyonluk geldi" gibi (ki o sözü çoook sonra duydum tv'de), Beşiktaş Barçaladı'daki gibi, "kalplerimizin atışlarını karakartalımızın kanatlarına enerji olarak gönderdiğimiz" Chelsea maçı gibi. Hayatında üzüntüsünün sevincinin tarifini Beşiktaş'la yapan bir adam nasıl hissederse, baba olacak olma sevincimi de Beşiktaş'la karşılıyordum yani. Düşünün Kasımpaşa maçı bu atmosferle başladı. Beşiktaş'lı birinin eşi/sevgilisi olmak nasıl bir histir sorusunu eşlerimizin/sevgililerimizin cevaplayacağı bir postumuz vardı. 14 şubatta yayımlanacaktı. Sanırım o postu yayımlayamayacağımız için eşimin benim hakkımda yazdıklarını buraya yapıştracağım. Nasıl olsa şu anda bu post tamamen benim.
"8 yıl, bir Beşiktaşlı ile yaşamak... Hmm.. sevgili /eş...
Evlilikte ne değişti meraklısı arkadaş sorusu: Bir fark var mı, değişti mi ?
Cevap: Yoooo o hep aynı! BeşiktaşlıJ
Beşiktaşlı Sevgili: ( Birlikte 2. doğum günüm) Önce Beşiktaş maçını izlesek?
.............(sesizlik) maç izlemek için yer bul, o maçı izlerken, ona kızamaycağın kadar kendinden geçmiş olduğunu fark et(ben kabul etmem demeee!!! seviyoruz yapacak bişi yok). Sonrasında(allahtan kazandılar) doğum günümü kutlayabiliriz...
Beşiktaşlı’nın Eşi: Yaa aslında, ben de seviyorum galiba Kuma!!! Nasıl sevmem 8 yıl bilfiil beraber... Haydi bol şans, inşallah yenersiniz Galatasaray’ı (ne diyorum ben yaa, Galatasaraylıyım ben)
Beşiktaşlı Eş: Evden yükselen sesler; ” bacağın kırılsın nobre, allah senin belanı versin Bobo, dağlara taşlara... Maç sonucu galibiyet ise beraber sevinmece, mağlubiyet ise fırtına öncesi sessizlik... hımm bide sabaha karşı uyurken yediğim bir yumruk var ama onu anlatmayacam. Tribal anlatır artık size: ))"
Neyse, 32 yaşımdayım. Kısmet olursa dünyanın en küçük Beşiktalısı (şu an için öyle, 2,6 milimetre) Eylül sonunda dünyaya gelecek. Ve hayatındaki her şeyini Beşiktaş'ı en üste yazıp gerisini altına yazan ben KIZGINIM, ÜZGÜNÜM, SİNİRLİYİM ve en kötüsü ÜMİTSİZİM. Çocuğuma aşık olunacak bir Beşiktaş bulamayacağımdan dolayı ENDİŞELİYİM.
Kasımpaşa maçından beri içimde gittikçe büyüyen bu korku, 1 Şubatta karabasan gibi sardı benliğimi. Ya çocuğuma bırakacak bir BEŞİKTAŞK olmazsa.
Neyse bu bir ayrılık yazısı. Ayrılık belki alın yazısı. Bazılarının lanse ettiğinin aksine Beşiktaş'a küsmüyorum. "Beşiktaş! Ben ayrılmak istiyorum.! " Biraz ayrılık hepimiz için en iyisi olacak sanırım. Ben "Dünyanın en küçük Beşiktaşlısı" ile yine sana gelirim, umarım sen de orada olursun.
Bu bir ayrılık yazısı. Ayrılık belki alın yazısı. Sonsuza kadar sürmeyecek ayrılık. Görüşmek üzere amına koyim.

6 Yorum:

sozcelyk dedi ki...

trbial abi sen de mi ? dün yazmıştım ne siyah ne beyaz hem siyah hem beyaz postuna , demiştim ki threepoint ya da tribal de giderse çocuğumu keserim diye şimdi ben napıcam , selametle abicim bekliyor olacağız.

çocuğa dokunma yæ

sozcelyk dedi ki...

21 yaşında bi düzine çocuk kestim asjssdalas

tearkan dedi ki...

bu bir ayrılık yazısı.. ayrılık belki alın yazısı..

tüylerim diken diken oldu şu satırı okuyunca. yazdıkların o kadar güzel o kadar benden, bizdendi ki hakkaten ekleyecek bir şeyler bulmakta zorlanıyorum. sadece bu kadar güzel ve benden yazılara ara verilecek olmasına üzüldüğümü belirtebilirim amına koyim:)

http://www.hurriyet.com.tr/spor/futbol/13682086.asp?gid=362

başımızdakilerin böyle konuştuğunu görünce sizin susmanız daha da bi koyuyo insana.

bu arada şimdiden hoş geliyo dünyanın en küçük beşiktaşlısı:) allah analı babalı he bi de beşiktaşklı büyütsün inşallah...

mücadele bitmeez! eminim ki çekip gitmiyorlar, bi kafa dinleyecekler. Yoksa o çocuk nasıl büyür, sen gidersen o giderse.. neyse benim çocuk yok allahtan, kendi çocuğuma bırakacağım bir beşiktaşı hazırlamak, hazırlatmak için çok zamanım olcak:) biz kaç kişiyiz yahu:)

monochrome dedi ki...

2 haftadır kendi kendime söyleniyorum, beşiktAŞK diye. ayrılık nasıl olur nasıl olmaz diye.

amına koyayıma dönüşüyor dilimde her sözcük.

AMINA KOYAYIM!

hergece efkar, gözümde yaş...

elbet bir gün!!!

Yorum Gönder

Ara