.

.

.
Ekşi Beşiktaş. Blogger tarafından desteklenmektedir.

.

.

25 Aralık 2009 Cuma

Arjantin'de Futbol Sert Oynanır


- Biraz teknik özelliklerinden bahseder misin?

"Bu soru bana çok sık soruluyor. Sağ ayağın mı güçlü, solun nasıl gibi... Forvet oyuncusu gole dönük oynar. Golü sağıyla, soluyla ya da kafasıyla atmış, hiç fark etmez. Önemli olan golü atmasıdır. Bunun dışında iyi bir presçi olduğumu söyleyebilirim. Houseman, Ferdinand ve Hakan karışımı futbol oynadığımı söylüyor. Hakan'ı tanımıyorum. Ferdinand'ın ise birkaç maçını televizyondan seyrettim. Çok güçlü ve agresif bir yapıya sahip. Ben de sert oynamayı severim. Arjantin'de futbol sert oynanır. Biri size dirsek attığında kaçarsanız bir daha top alamazsınız."

Kaynak:Spor&Spor dergisi Temmuz 1993 Röportaj:Gökhan Emeç

edit: Arkadaşlar kaynakları copy paste yaparken röportajın web üzerindeki kaynağını verememiş olduğumu şu anda farkettim. Bunu da PcLion'un yorumuyla farkettim. Röportajın tamamı web üzerinde http://mayislar.blogspot.com/2008/09/eski-roportajlar-1-osvaldo-nartallo_9675.html adresindedir. Beceriksizliğimden kaynaklanan bu hata için Mayıslar blogundan ve tüm okuyuculardan özür dilerim.

37 Yorum:

matiasemilio dedi ki...

ilk hocam amasya belediyesporun seçmelerinde yardımcı hocaya 'lortollo'yu da yaz dedi bana doğru işaret ederek adın ne yavrum sorusuna birkaç azar yedikten sonra cevap verebilmiştim..
o dakika itibariyle o kulüpte bulunduğum 6 sene adım 'lortollo' idi..

Cherubim dedi ki...

Bir de bizim yöneticiler karı gibi topçular getirmese Arjantin menşeili çok iyi olacak..

bana da gençliğimde uzun dalgalı saçlardan dolayı pek fazla nartayyodemişlikleri vardı. halı sahada götümle falan gol atıyor olmam ama bire bir pozisyonları kaçırmam da bunda etkili olmuştur herhalde.

neyse eser ile biTIFIL firik şeyetmesin de nasıl oluyor da Arjantin'de futbol sert oynanıyorken sevgili feneri delgadomuz kız gibi oluyor anlayameyore. çakma arjantinli

tathar dedi ki...

ben bu herifi severdim, hımm düşündümde halen seviyorum :)

Cherubim dedi ki...

Eğlence kaynağı olarak sevmemek mümkün değil, ama desteklediğim takımın futbolcusu olarak da kanser olmamak elde değil..

GOKHAN dedi ki...

nartallo ile facebook'da sıklıkla muhabbet edebiliyoruz ve seneye de Türkiye'de olacak Arjantin- Türk dostluk grubunun davetlisi olarak. Bunun yanında STV de yayınlanan Ayna programının Arjantin versiyonunda da bir roportajı var.

GOKHAN dedi ki...
Bu yorum yazar tarafından silindi.

şimdi tribalcim, ona bakarsan italya'da futbol sert oynanır asıl ama D'agostino, İnzaghi hep karı gibi adamlar. bence sen bize haksızlık ediyosun, yargısız infaz ediyosun. ikinci yarı görcen olm, feneri delgadoyu:)

esgo dedi ki...

''Biri size dirsek attığında kaçarsanız bir daha top alamazsınız."

Öyleyse Arjantin'de futbol sert değil hakemsiz oynanıyor :) Abi şimdi şöyle bir şey var; FİFA, hakemlere diyor ki ''yıldız oyuncuları koruyacaksınız!'' ama işte Nartallo o sınıfa dahil olamadığından muhtemelen bunun sıkıntısını yaşıyor ben öyle algıladım :p

Oyle diyorsunuz ama, bu adamin ligde 10, kupada 2 golu var. Hem Fener'e, hem Trabzonspor'a gol atmis ayni sezonda, 2'ser tane hem de.

Buyuk golcu. Ben demiyorum, istatistikler diyor :)

alper dedi ki...

ama hakketen presçiydi yav.
hakanı tanımıyorum lafını beğendim.tanıma zaten onu.
fenere ve trabzona gol atması değil gs ye gol atması benim için gerçek beşiktaşlı olmasına yeterde artar bile.yemişim istatistiğini.gs ye golu varmış mı?

aamet jr. dedi ki...

Alper senin şu gs yorumlarının hastasıyım. Son yıllarda 90'ları bilmeyen yeni yetme, hani şu gavurların teenage dedikleri, beşiktaşlıların gs'ı sevmesi her zaman uyuzuma gitmiştir. Bi bende mi derin tahribat bırakmış lan bu ibne takım deyip kahroluyordum bi aralar. Kurtardın beni bu dertten. Allah razı olsun senden :))

AQ-47 dedi ki...

Alper'in ve nefretinin takipçisiyiz...

carlito dedi ki...

fotoğrafla söyledikleri pek bir çelişmiş :)

bu adam bizdeyken ben daha 6-7 yaşlarımdaydım ve ilk maçıma da o zaman gitmiştim.. (yanılmıyorsam eski açık'a.. babalar orayı tercih eder biliyosunuz!) hevesli olduğum için en önde yerimizi almıştık, futbolcular ısınırken ilk defa onları bu kadar yakından görmenin heyecanı vardı.. sonra upuzun saçlarıyla diğerlerinden farklı olduğunu hemen belli eden nartalloyu gördüm.. tribündeki yaşı benden biraz büyük diğer gençler yaklaştığı zamanlar "nartoooo" diye bağırırdı, o da el sallardı.. bense ona nartallo değil de osvaldo diye hitap eden tek insandım herhalde o dönem! ismini ilk öyle duymuştum ve aklımda yer etmişti o şekliyle, daha sonra nartallo demeyi kabullenememiştim..

ee sadete gel dediğinizi duyar gibiyim, ortada anlatacağım bir anım yok, hepsi bu işte :)) yarım yamalak aklımda kalan şeyler...

Majesty dedi ki...

Röportajın tamamı şurada:

http://mayislar.blogspot.com/2008/09/eski-roportajlar-1-osvaldo-nartallo_9675.html

Copy paste değil emek ürünü olduğunu bildiğim için, yazayım dedim.

hayyam dedi ki...

Trabzon'u 7-1 yendigimiz macta vucudunun her yerini kullanarak attigi gol hala gozumun onundedir. Birde sevgili Ercan Taner'in Mehmet'in ve Besiktasimin o mactaki ilk golunden sonraki "buyuk mac golle basladi" sozu aklimdan cikmaz. Ne zaman TS'la macimiz olsa aklima hep o gun gelir.

Gökhan dedi ki...

nartallo'nun oynadığı dönemi seyredebilmeyi çok isterdim,abimin anlattıklarından yola çıkarak bugün oynasa heralde ülkede en çok dalga geçilecek adam olacağını tahmin ediyorum.

sertano dedi ki...

beşiktaşa transferi duyurulurken televizyonda dönen "nartallo golleri" neydi bee, nasıl etkilenmiştim!

ertesi sezon petrolofisinde oynamıştı. kampüste yurttan hazırlık binasına giderken 2-3 kez odtü stadındaki petrolofisi antremanına denk gelip uzaktan uzağa izlemiştim nartalloyu.. güvenç kurtar da benim bakışlarıma benzer bir çaresizlik-acıma arası bir bakışla kesiyordu oyuncusunu :D

AQ-47 dedi ki...

Kocaeli'ye gelişine vurup attığı gol ve 1-1 biten maç...En azından topa vurabiliyordu...

cesc dedi ki...

delgado'ya isviçre havası yaramamış o zaman.

occasion dedi ki...

seba döneminde enteresan yabancılarımız olmuş daima.

francesco diye biri vardı yanılmıyorsam, fakat hangi yıllarda oynadı tam oalrak bilmiyorum. wilson ve walsh ilk bjk sevgimin yerleştiği zamanların futbolularıydı ve flu görüntüler var zihnimde onlara dair.

sonradan ohenleri, del solar ları da gördük amma velakin nartollo başkaydı. yıllarca yugoslav ekolünden yabancı oyuncu seçen takımın ilk güney amerika denemesi nartollo idi belki.

yabancı oyuncularımızın tamamını kronolojik olarak görebileceğimiz bir link var mı acaba?

@occasion
francesco tam da nartallo zamanlarında geldi. badem gözlü bir abimizdi. bundan da başka bir katkısı yoktu

tearkan dedi ki...
Bu yorum yazar tarafından silindi.
tearkan dedi ki...
Bu yorum yazar tarafından silindi.
tearkan dedi ki...

93-94 sezonunda ben sekiz yaşındayken gelmişti nartallo.. hayal meyal hatırlarım lüle lüle saçlarını, dedem italyan beşiktaş.tan sonra italya.ya gidicem iddialarını ve bir sezon sonra petrolofisine geçişini.. (ankaralı olduğum için adam italya italya deyip de petrolofisine gelince babam özellikle bu kısımla ilgili daha bi içten anardı nartallo.yu.. hiç unutmam) yazıyı görünce şöyle bir arattım da o kadar eleştiriye rağmen feyyaz.dan sonra takımın en çok gol atan futbolcusuymuş o sezon.. tanıdık geldi:)

bu arada francesco.yu hatırlayamadım.. merak edip ona da bakındım biraz:) gordon milne peru.dan bulup getirmiş bu arkadaşı sağolsun:) ilginçtir Beşiktaş.taki ilk ve tek maçı tsyd kupasında gese.ye karşı.. sanırım o alper kadar nefret edememiş ki gese.den başka maça çıkamamış :))

aamet jr. dedi ki...

Francesco'yu ben de bi maç oynadı sonra gitti diye hatırlıyorum. Bi de yakışıklı adamdı he onu hatırlıyorum. Soyadı da Manessaro'ymuş bu arada. Sözlükte başlığı var

occasion dedi ki...

francesco yu da epey yad ettik nartollo sayesinde.

yabancı konusunda aşağılanan, dalga geçilen bir takım olduk zaman zaman. ben yine de takıma çok iyi yabancıların geldiğini de düşünüyorum. kendi dönemimde oynayanlardan en iyi lejyoner on biri yapacak olursam,

cordoba- ferrari, ronaldo, zago- madida, ernst, giunti, münch- amokachi, nouma, kuntz

bir de hayal kırıklığı on biri:

kajer- maldarasanu, sellami, klestov, juanfran- ricardinho, kleberson, tabata, del solar- stavrum, ohen

bu iki takım maç yapsa kaç kaç biter acaba?

carlito dedi ki...

Gürel Yurttaş'ın 1995 yılında yayınladığı ve hala saklamakta olduğum "Kartalın Pençesi" adlı Beşiktaş Tarihi kitabında Francesco ile ilgili şöyle bir anektod bulunuyordu:
"1993-94 sezonu son yıllarda Beşiktaş'ın ligde geçirdiği en kötü dönemdi. Yabancı transferinde büyük yanlışlıklar yapılmıştı. Teknik Direktör Gordon Milne, Başkan Süleyman Seba'nın kendisine aşırı derecede güvenmesine rağmen araştırmadan transfer yapmıştı. Peru'dan Francesco Manessero'yu, Arjantin'den de Nartallo'yu alıp getirmişti. Haftalar ilerledikçe Manessero'nun transferinde Beşiktaş'a çirkin bir tuzak kurulduğu ortaya çıkmıştı. Perulu oyuncu futbolu çok önceden bırakmıştı. Ayrıca fiyatı da 40 bin dolardı. Oysa Beşiktaş'a bu transfer 700 bin dolara mal olacaktı! Yapılan tuzak ortaya çıktı, yönetimle Milne'in arası açıldı. Milne daha ligin ilk yarısı sürerken Japonya'dan bir takımla anlaştı, gidecekti. Başkan Seba hemen olaya el koydu. Milne'i gönderdi. Manessero'nun transferi en az zararla atlatıldı, bu oyuncuyla da ilişki kesildi."

anladığım kadarıyla burda olayın bu içyüzünü bilen duyan olmamış, francesco olayının aslı budur arkadaşlar...

tearkan dedi ki...

@ carlito

evet komisyon iddialarını ben de futbolcuyu hatırlayamadığım için yaptığım bakınma sırasında okumuştum.. bu kadar detayını bilmiyorudum tabi.. işin ilginç yanı bu kadar su yüzüne çıkmış bir olaya rağmen bu adam sonrasında bursaspor ve trabzon.da da görev yaptı.. daha da önemlisi Beşiktaş.ta tekrar görev aldı..

pclion dedi ki...

Majesty yazmış gerçi, ben de onu söylemek için girecektim. Ata o röportajları dergiden sanal ortama geçirmek için çok uğraşmıştı, fotosundan yazısına kadar. Spor&Spor dergisinden daha fazla uğraşmış olabilir yani. :) Böyle özgün içerik paylaşımlarında usülen de olsa kaynak verilmesi taraftarıyım, söylemeden geçmeye gönlüm razı olmadı...

PcLion, kaynağı verememiş olduğumu yorumun sayesinde farkedebildim. Ve hemen bir notla ekledim. Site sahibinden ve okuyuculardan tekrar özür dilemek isterim

carlito dedi ki...

@tearkan

evet milne daha sonra da hem bizde hem diğer kulüplerimizde görev aldı, ama o skandalda onun da kandırılmış olabileceği yüksek ihtimal bence.. benim o anektoddan anladığım, başkan seba onca güvenine rağmen araştırmadan ve alelade şekilde, büyüklüğümüze yakışmayan oyuncular getirdiği için kendisine kızgınlık duyma durumudur.. burda milne'nin sahtekarlığı değil, yanlış iş yapmasından kaynaklanan bir haksızlığı sözkonusudur, en azından ben öyle olduğuna inanıyorum..

aamet jr. dedi ki...

@occasion

O kadroya Hengen de girer sanki. O da gelip bir kaç maç oynadıktan sonra gidenlerden diye hatırlıyorum. Bir de şahsi görüşüm Del Solar'ın o kadroya yakışmadığı yönünde. Severdim ben kendisini. Sırf onun için Fifa 98 de Peru'ya dünya kupasını aldırmışlığım vardır :)

scapula dedi ki...

Tribal Enfexion,

Estağfurullah, lafı olmaz. Hiç önemli değil, maksat Nartallo hatırlansın... Masumdu, doksanlı yıllar. Vaktim olursa belki birkaç röportaj daha koyarım.

Görüşmek üzere;

occasion dedi ki...

@aamet jr


hengen ve bir alman daha vardı veit miydi neydi....

evet girerler tabii. hatta aklıma gelmeyen başka isimler de vardır o kadroya girme kapasitesi olan. kontenjan doluluğundan affetisnler artık.


bir de hayal kırıklığı ifadesini özellikle kullandım. del solar da oluşan beklentiye cevap verememiş isimlerdendi bana göre. tıpkı ricardinho, kleberson, klestov, juanfran gibi.

ha bir de leltckhov vardı sahi..
dayıma benziyordu hafiften. :))

sixten veit mıydı neydi...

Unknown dedi ki...

http://www.youtube.com/watch?v=A0snkl6dlxM&feature=related

burdan 7-1 ts maçındaki golünü izleyebilirsiniz.

Yorum Gönder

Ara