.

.

.
Ekşi Beşiktaş. Blogger tarafından desteklenmektedir.

.

.

1 Ekim 2009 Perşembe

Mücadele Eden Bir Muamma

4-3-3 dizilişinin Mustafa Denizli’nin sahaya yansıtmak istediği bir şekli var, vefakat o şekil şu an itibari ile bize neredeyse hiç bir şey veremiyor. Gerideki dörtlüyü bir kenarı bırakırsak onun önündeki 6 futbolcunun her seferinde birbirine girdiği bir hücum organizasyonumuz var. Orta sahada Tello topu alıp hızlı bir şekilde hemen önündeki Nobre’ye veriyor. Nobre’nin sırtı kaleye dönük ve topla beraber dönemiyor, daha gerideki Ernst’e veriyor, Ernst kanatlara bakıyor bindiren yok. Çünkü top bizde hücuma kalkıyoruz diye Holosko ve Nihat ceza sahasına doğru koşmaya başlamışlar. İsmail Köybaşı zaten fi tarihinden kalma bir taktikle Krasic’e adam markajı yapmaya çalışıyor. Bir kaçırıyor gol yiyoruz, markajı bırakıyor asist yapıyor. İbrahim Kaş ileri çıkmaya çalışıyor ama tek pas trafiği için tekniği çok yetersiz. Orta ve ileri 3 lü elemanlarının sakin ve akıllı bir hücum organizasyonu yapmaları mümkün görünmüyor. Rakip kapanmış beklerken bile kontraatak yaparmış gibi bir telaşla oynuyoruz. Geçen senenin ikinci yarısında ortasahada Ernst ve Cisse yanyana geriden oyunu kurarken, ileride Tello,Yusuf, Delgado, Bobo,Nobre,Holosko, Serdar Özkan rotasyonu her maç gol buluyordu. Bu sezon Tello geriye Ernst’in yanına çekildi, birde Ekrem Dağ (Fink) gitti oraya. Orta üçlü kanat akınları için fazla bindirme yapmıyor, o işi ya beklere yada ileri üçlüye bırakıyor. İleri üçlüdende Nobre her pozisyonda ortasahaya gelip sırtı dönük top istiyor. Ve orta sahamızda muazzam bir karışıklık oluşuyor. Bu sisteme birde Tabata transfer edildi. O’na da orta üçlüde görev verildi. Bu dizilişte Tabata’nın oynayabileceği hiçbir pozisyon yok. En iyi ihtimalle ileri üçlünün sağında veya solunda görev yapar. Onda da verimsiz kalır. (Bir Beşiktaş’lı olarak Tabata’dan 8 milyonluk bir verim bekliyorum haliyle) Tabi bunların yanında Delgado’nun sakatlığının geçmekte olduğunu biliyoruz. Eğer Bobo’yu satamazlarsa görünen o ki Fink takımdan gönderilecek ve işler iyice muamma olacak. Maalesef benim için Beşiktaş’ın en büyük sorunu futbolcu seçimleri veya rotasyon değil diziliş. Sezon başında kadronun iyi olduğu konusunda hemfikirdik. Kadromuz hala –en azından CSKA’yı yenecek kadar- iyi. Ancak Mustafa hocanın oynatmaya çalıştığı sisteme futbolcuların reaksiyon veremediğini görüyoruz. Yani sistemin oturması için beklememiz gerekiyorsa bunun açıklaması böyle yapılsın. Ama her maçtan sonra biz iyi oynadık onlar kazandı edebiyatıyla bu işler yürümez. Maalesef gol pozisyonu diyebileceğimiz pek çok an karambollerden oluşan anlar. Dünkü maçta 90+2'de attığımız golden önce yaptığımız iki pas, futbolun basit gerçeğidir. O pası atacak adam pası atacağı yerde, pası alacak adam pası alacağı yerde, golü atacak adamda golü atacağı yerde olacak. Onun haricinde herkesin heryerde olduğu bir sistemin herhangi bir açıklaması veya faydası yok. Bu sezon oynadığımız 90 dakikalar boyunca takımın mücadelesinden kendimizi umutlandırdık ancak hücumda ne yapmaya çalışıldığını anlayan olduğunu sanmıyorum. Futbolcuların emeğine, bizim sinirimize yazık.

5 Yorum:

mufittezel dedi ki...
Bu yorum yazar tarafından silindi.
mufittezel dedi ki...

Bence sezon kaybedilmiştir, takımda potansiyel olmasına rağmen buradan geri dönüş çok olası değil.
Başta da o potansiyeli doğru kullanmamaya yeminli bir hoca olması iyice imkansız kılıyor geri dönüşü.
Bir akıllı çıkıp Tigana tarzı yetiştirici bir hoca getirse, senenin geri kalanını aşağıdaki kadroyla oynasak.

Hakan
Rıdvan Sivok Ferrari İsmail
Holosko Necip Ernst Serdar
Onur
Batuhan

Alternatifler DR Ekrem, DC Toraman-Kaş, DL ne yazık ki Üzülmez (Ekrem'i burada da kullanabiliriz), AMR Nihat AML Tello, DM Uğur-Fink, AM Tabata, SC Bobo olsa.
6 gençten (Serdar'ı da sayıyorum gençler arasında) 3'ünü kasansak ligi ilk 5 dışında bitirmeye dahi razıyım.
Sonrasında verimsiz yabancılar Fink, Tello, Bobo, Holosko, Delgado, Tabata'yı (Vedat Okyar'ın deyimi ile et mi balık mı anlamadık daha ama :)) yavaş yavaş adam gibileri ile değiştirsek, Rüştü'yü emekli etsek, Nobre'yi siktiretsek, arada Demirören'de kaynasa, e Denizli zaten yetiştirici hoca gelince gitmişti.
Dur ulan süper plan oldu, 3 seneye fırtınalar estiririz valla bu yola girersek :)

Pamukk dedi ki...

yazık yazık çok yazık. iğrenç bir takım cska. yazık ettik.

Pamukk dedi ki...

sanki biz sahada 5 kişi, cska 11 kişiydi

Pamukk dedi ki...

yine iş taraftara düşüyor galiba. antremanları açsınlar taraftara. yok açmasınlar etrafımda herkese küfredecek adamlar çoğunlukta tehlikeli olur.
"Hey Siz Şampiyonsunuz" gibi gibi pankart mankart bişiler mi yapmak gerek acaba

Yorum Gönder

Ara