.

.

.
Ekşi Beşiktaş. Blogger tarafından desteklenmektedir.

.

.

30 Ekim 2009 Cuma

Aksu - Demirören Dayatması ve Beşiktaş

Bazen burada, arkadaş ortamında, stadyumda atıp tuttuğumuz her şey laf salatası gibi geliyor. Bobo mu Nobre mi, Tello mu Yusuf mu, kürdan Tigana mı Ertuğrul mu? Hatta Ertuğrul mu Ertuğrul Sağlam mı? Ya da Nurullah Sağlam mı? Kardeşim şurada biz bizeyiz, bu düzen bize Yıldırım Demirören - Murat Aksu dayatmasını yapıyor mu? Haydi hepimize geçmiş olsun. Bugün git Altınsay'a, Beşiktaş başkanlığını sor, sana " bu düzende beni Beşiktaş'a başkan yapmazlar" diyor. Peki ey ahali sen Altınsay ve onun gibilerin Beşiktaş başkanlığına aday olmaları için ne yaptın? Altınsay olur bir başkası olur umurumda değil. Bu kulübün adı Beşiktaş'tır. Bu kulübe gönül vermiş milyonlarca insan, sayısız değerli fikir adamı mevcuttur. Bu kulübü "para" ile değil "akıl" ile yönetecek onlarca yönetici adayı bulabileceğimizi hepimiz biliyoruz. Peki ne yapıyoruz? İbrahim Altınsay'ın kapısına gidip "sen önden git, arkanda biz varız!" diyebiliyor muyuz? Hayır! Sanki bir seçenekmiş gibi Aksu ile Demirören arasında gidip geliyoruz. Sonra da tribüne gidip "Yeter Demirören" diye tezahürat yapıyoruz. Demirören'e yeter ise, bu anlayışa, bu düzene yeter. Demirören'e yeter ise, Aksu'ya da yeter! İşin özü İbrahim Altınsay'ın başkan adayı bile olamadığı camia, klüp yapısına yeter! Bugün biri "İbrahim Altınsay Beşiktaş başkanlığına ne güzel yakışır" dese diyebileceğimiz tek şey var; " Onu bırak şimdi, biraz gerçeklerden konuşalım". Peki bunun sorumlusu kim? Divan kurulu mu? Adaylıktan bahsediyorum, sade adaylıktan. İbrahim Altınsay binde bir oy bile olsa Ekşisözlük'te ve burada tanıdığınız, okuduğunuz "Jessie" karakterini Beşiktaş seçimlerinde temsil ediyor olması benim için onurdur, gururdur. Ben var mıyım arkadaş o seçimlerde? Beni temsil eden kimse var mı? Hiç şüphesiz bunun sorumlusu sensin, benim... ve ben İbrahim Altınsay'a kendisiyle aynı Beşiktaş'ı sevdiğimizi ifade edemeyişimizin lanet hüznünü yaşıyorum her gün. Zira bu insanlar yalnız insanlar. Bu insanların fikirleri değer görüyor mu sanıyorsunuz? Kim okuyor Altınsay'ı, kim biliyor? Kim katılıyor sanıyorsunuz görüşlerine? Olaylara bakış açısını kim beğeniyor sanıyorsunuz? Çok üzülüyorum. Hem Beşiktaş için hem de İbrahim Altınsay için...

6 Yorum:

bu saatten sonra yapilacak teksey sessiz devrimdir. elinden gelen tum taraftarlar orgutlenerek klube uye olmali sonra cogunlugu ele gecirerek buyuk taraftar projesini hayata gecirmelidir. herkesin soz hakkinin oldugu, her oyun degerinin oldugu, satin alinmis oylarin tukendigi, her onemli kararin referandum ile yapildigi bir duzen ve bu duzende direk taraftara hesap verecek baskansız bir yonetim kurulu. evet baskansiz bir yonetim kurulu, herkesin esit, ve tek emir alacaklari yerin Besiktas oldugu bir yonetim kurulu. varmi bunu yapabilen? yoksa aksu gelir, demiroren gider, altinsay gelir aksu gider, bu cark ve degirmen dondukce hep birilerinin agzinin icine bakar dururuz.

Jokond dedi ki...

Daha önce uzun uzun bir yazımda anlatmıştım. Altınsay'ın başkanlığını istemek hayalperestlikten başka bir şey değil. Murat Aksu, Demirören gibilerini al birini vur ötekine ama karşılarındaki güçlü alternatif Altınsay değil ki? Hangi finansal güç, liderlik karizması var Altınsay'da? Ben de bunu anlamıyorum işte. Beşiktaş'ı sevme şekli elbette buradaki çoğumuzun kıyısından kimimizin böğründen geçiyor ama sevmekle başkan görmek arasında bir fark da olmalı.

Gürcan Ulusoy dedi ki...

altınsay başkan olsun demiyorum. önce bir başkan adayı olabilsin diyorum. beni temsil açısından. siz bir başka adayda kendinizi buluyor olabilirsiniz farketmez. mevcut adaylar içinde ben kendimi bulamıyorum. mesela jokond altınsay'ın hangi gücü, hangi karizması var diyor ya. bu işte afakidir. bence vardır, başkasınca yoktur problem değil. ama neticede ben altınsay'ın mevcut birikimlerinin beşiktaş başkanlığına çok güzel yakışacağına inanıyorum.

işte o yüzden diyorum ki alacağı oy binde bir bile olsa önemlidir. önemlidir zira beşiktaş'ta bir de böyle insanlar var dedirtecektir. kazanıp kaybetmesi hiç önemli değil açıkçası.

karizma meselesine gelirsek, mevcut başkan yıldırım demirören'in karizmasını da konuşmamız gerekir o işin içinden çıkamayız.

burada temel problem "para". ben de bunu diyorum işte. akılsız paranın bir anlamı yok. önce akıl, sonra para olmalı. paran var da tabata'yı alıyorsan zaten işte içinde bulunulan duruma düşüyorsun.

paran var da amatör branşların hepsi yerlerde sürünüyorsa o zaman neden paralı başkan istiyorum? beşiktaş şirket değil mi? başkan kulübün sahibi mi ki cebinden para veriyor.

bir allahın kulu da çıkıp kardeşim sen kulübe nasıl cebinden para verirsin demiyor. sen kimsin yani.

işte düzen o olunca, altınsay da beni bu düzende başkan yapmazlar diyor doğal olarak. romantizm de değil ha bu söylediklerim. bence

dologala dedi ki...

benim görüşüm, başkan olabilmek için sadece yeterli bilgi birikime sahip olmak yeterli değildir. başkan olacak kişide bi ağırlık bi farklı karizma beklersiniz .ibrahim altınsayında bi karizması yokmu var ama onda ki daha entellektüel tarzda.ben ibrahim altınsayın anca futbol şube sorumlusu olabilecek tarzda futbolcularla ilgilenen ,antrenman sonrasında futbolcularla tesislerde premier maçı izleyecek ,transferlerle ilgilenen bir numaralı insan olabilecek bi insan olarak görüyorum .bence bu görev ona daha çok yakışır.

ayrıca şunuda demek istiyorum eğer ki tek aday murat aksu olacaksa takdir etmediğim bir çok yanlışı da olsa yıldırım demirören şu anda daha önde olmalı (dediğim karizma olmasa da (yanlız yanına doğru düzgün yöneticeler almak kaydıyla(mesela ben serdar bilgili yönetiminde ki gibi hüsnü güreli ,mete düren ,yıldırım demirören :D ve daha bir çok karizmatik yönetici yapısı olan insanlar vardı,şimdikilerle tek fark bence onlar ozamanlar serdar bilgilinin konusmasına gerek kalmıyodu.ona gelene kadar zaten kaliteli yorumlar ,cevaplar veriliyodu basına ...)
bu yüzden kaliteli bi yönetici kadrosu olcaksa yıldırım demirören bile olabilir hem öylede yaparsa konusmasına da gerek kalmaz (arkadaşlar herkesin yıldrım demiröreni sevmediğini -buna bende dahilim- ve ben bunu yazdıktan sonra olurmu ya diceğinizi biliyorum ,o yüzden arada yazılan farklı bi görüş olarak düşünün ve bana cevap yazma gereksiniminde bulunmayın :d ......

b.b.king dedi ki...

aynı sorunun daha büyük ölçeklisini meclistede yaşamıyomuyuz?beşiktaş bir türkiye takımı olduğuna göre ülkenin genel eğilimlerinin,farklı hatta bilgi sahibi insanların yalnız kalmasının (bırakılmasının)beşiktaşa sirayet etmesini doğal karşılıyorum.farkında olmanın getirdiği yalnızlık kaçınılmazdır,ibrahim altınsay,böyle bir yazı yazdığı için jessie de kaçamıyacakları bir sıkıntıyı herzaman yaşayacak demek oluyor bu.futbol ciddi bir sektör oldu dünyada.bize yansıması her ciddi sektörde olduğu gibi karanlık suratlı adamların o sektörü ele geçirme çabası.altınsayın da jessie nin de bu ilşkiler ağının farkında olan her insanın da canı daha çok sıkılır..

Cherubim dedi ki...

İbrahim Altınsay'ın Beşiktaş'ı sevdiği konusunda herkes aynı fikirde, lakin biraz hayalperest kendisi. Yönetimde yer alabilir, ama başkanlık biraz ileri seviye onun için. İsterim tabii yönetim de İbrahim Altınsay, Hüsnü Güreli gibi işinin ehli insanlar olsun, ama nerdeee..

Yorum Gönder

Ara