.

.

.
Ekşi Beşiktaş. Blogger tarafından desteklenmektedir.

.

.

2 Eylül 2009 Çarşamba

Ters Psikoloji

Ligin 4. haftasını ardımızda bıraktık. 4 maç sonunda elimizde 6 puan, atabildiğimiz 3 gol var. Şampiyonlar liginde 4. torbadan Wolfsburg’u çekeceğimizi zaten neredeyse adımız gibi biliyorduk. Veya benim tanıdığım Beşiktaşlılar haftalar öncesinden 4. torba takımlarını görür görmez bu işin eninde sonunda Wolsfburg ile neticeleneceğinin farkındaydılar. Haftaya tarihinin (yine) en iyi kadrosunu kurmuş Galatasaray ile Ali Samiyen’de derbimiz ve üç gün sonra Manchester United ile karşılaşmamız var. Ve biz geçen hafta Tabata’ya 8 milyon € verdik! Bütün bunları böyle söyleyince insan bir garip oluyor gerçekten. Peki bu tablo karşısında ben ne yapıyorum? Farklı takımları tutan arkadaşlarla yaptığımız futbol muhabbetlerinde Beşiktaş’ı nereye koyuyorum? Hemen söyleyeyim, mevzuyu direkt satıyorum. Bu sezon bizi geç diye başlıyorum. Hücum hattımızın organizasyon şaşkınlığından, transferde iyi başlayıp sonunu bağlayamamızdan, Nihat’ın daha olmadığından, belki hiç olmayacağından, Yıldırım Demirören’in hala Yıldırım Demirören olduğundan bahsediyorum. Şampiyonlar liginde başarıyı geçtim rekorumuzu! kırmasak bari diyorum. Peki bütün bunları söylerken inanarak mı söylüyorum? Gerçekten bu kadar karamsar olduğum için, isyan bayraklarını siyaha beyaza boyadığım için mi bu yorumları yapıyorum? Vallaha benim arkadaşlar kusura bakmasınlar ama, o pek öyle değil. Aslında Beşiktaş'ın inanmayanları şaşırtarak form tutmasını bekliyorum. Galatasaraylılar Ankaraspor karşısından biraz acaba diyerek ayrılmış olsalar bile genel olarak epey bulutların üzerindeler. Fenerbahçeliler Aziz Yıldırım’ın şampiyonluk sözlerine, ama daha önemlisi Daum’un bir şekilde Galatasaray tökezler tökezlemez liderliği alıp bırakmayağına inanıyorlar. Bende onları ayrı ayrı yakaladığımda inceden “evet abi, süpersiniz, mükemmelsiniz” diye gazlıyorum. Bu sene sizin takım tamam diye de ekliyorum. Ama ben Beşiktaş’tan ümidimi hiç kesmem ki. Romantiklik olsun diye de söylemiyorum. Duygusal olarak bu takım zaten kendisini tutana yaşattıklarıyla meşhur orası ayrı. Ama mantık olarakta oturmayan taşların yerine oturması için zamanımız var. Şu şöyle olsa bu böyle olsa diye teknik yorumlar yapacak değilim. Sadece elimizdeki kadro herşeyi yapabilecek güçte, buna inanıyorum. Sevgili rakiplerimiz birbirleriyle didişe dursunlar, efsane başkanları ve kadrolarıyla şampiyonluklarına inansınlar ona bir lafım yok. Daha öncede yazmıştım “Herkesin tuttuğu (takım) kendine” diye. Ben kendi çapımda uyguladığım ters psikolojiyle bu sezon sonunda bugün Beşiktaş hakkında “sizden cacık olmaz” diyenlere el sallamak üzere bekliyorum. Ha şampiyonluk olur, avrupa olur, kupa olur bilemem. Ama benim atkım, formam, montum herşeyim hazır. Sinsi gibi bekliyorum... Not: Ama Galatasaray ve Fenerbahçe bu sezon çok güçlü yeaa...

17 Yorum:

baştan düzeltelim 6 puan var 4 maç sonucunda :))

simplextablosu dedi ki...

ahahaha dur dur evet.

Abicim onun adı TERS MANYELdir ... Saygılar sunarım :))

Emre Baransel dedi ki...

Takım tutmak böylr birşey işte. Durun daha sezonun başı dediğimde gsfb'li dostlar "hadi canım, cidden umutlusun sen" diyerekten, kahkahalarla gençlik partisindeki küçük emrah moduna sokuyorlar beni. ama vallaha umutluyum ben..

FD dedi ki...

umut fakirin ekmegi...

serkan dedi ki...

@ t2
totem de diyebiliriz :)

QuaresmA dedi ki...

ümitvar olmak yanlış bi psikoloji değil bence.

geçen sene şampiyon olan kadro oldukça gelişti. ferrari şık topçu, nihat ise hamit ile birlikte ne derseniz diyin aktif futbol yaşantısına devam eden en büyük türk futbolcu. fink ise beklentileri karşılayan bi oyuncu en azından. tabata benim görüşüme göre harika bi oyuncu, türkiye'de yetenekli oyunkurucuların çok büyük katkılar yaptığını gördük. sergen, hagi, alex, yusuf, şimdi de tabata. istisnam ceyhun, onun da mental sorunlar var. tabata efendi bi çocuğa benziyor.

tabata'nın 8 milyona alınmasını sakın sportif başarısızlıkla bağdaştırmayın !

yediğinden çoğunu atan takımlar sistem takımı olamaz, sistem takımı olmayanlar ise uzun vadede göçer. bu durumda gs ve fb sistem takımı görünümünden uzaklar. şimdilik.. fb, daum ile asla sistem takımı olamaz. gs ise eninde sonunda güçlü bi sistem takımı olacak ama şu anda değiller.

biz ise klasik 4-4-2 benzeri bi dizilişle çok sağlam kontraya çıkan, gol yemeyen bi sistem takımıyız. gol atmamızı da mustafa denizli sağlasın artık, onu da ben mi düşüncem ?

Pamukk dedi ki...

alakasız soru olucak ama kaç gündür unutuyorum. serdar kurtuluş tribüne çağırıldı mı Cuma? ben içeri girdikten sonra çağırılmadı da. Koray Avcı maç öncesi- sonrası çağırılmıştı mesela.

ian dedi ki...

serdar kurtuluş lehine tezahüratlar yapıldı.. hatta bayaa uzun bir süre imza dağıttı tribünlere..

ben bu aralar galatasaraylı ve fenerbahçelilerle değil de, bizim çocuklarla uğraşıyorum bayaa.. gerçekten de romantiklik duygusallık bir yana ağustos ayından takımdan ümidi kesenler var anlamak çok zor.. sonunda ne olursa olsun bu takım desteklenecek.. eleştrilimeyecek mi? tabiki eleştri olacak.. ama mesnetsiz olmayacak.. yönetim eleştrilir o bambaşka bir konu.. ama yeşil çimlerdeki futbolculara ve yan taraftaki teknik ekibe inanmak ve desteklemek gerçek taraftarın görevidir..

bi de
"..tarihinin (yine) en iyi kadrosunu kurmuş Galatasaray.." süper olmuş burası :D

ayrıca wolfsburg'un geleceğinden emin olmayanın beşiktaşlılığından şüphe ederim :)

SirEvo dedi ki...

Yazı bence süper olmuş.
Ellerine sağlık.
Aynı olay bendede geçerli.
Etrafımda bjkli insan yok gibi bir şey.
1 tane arkadaşım var bjkli o kadar.
gerisi hep gsfb vs.
Ortam oldu mu hep aynı muhabbetler dönüyor ama epeydir de sırf bu ezik muhabbetler yüzündne ortam yaratmamaya gayret gösteriyorum.
neyse, demem o ki, hızlı koşan çabuk yorulurmuş. daha 4. haftadan hiçbir şey belli olmaz.

Tomek dedi ki...

Ben de simplextablosu gibi düşünüyorum, ama bu hissiyat BJK taraftarının halet-i ruhiyesini ne oranda temsil ediyor diye düşünmeden de edemiyorum, özellikle de Antep maçındaki tribünleri gördükten sonra. Jokond'un bu maçla ilgili yazısında vurguladığı gibi, tribünler asabi, sabırsız ve kurban arar bir haldeydi. Benim gözlemlediğim kadarıyla; Nihat, İ. Kaş, M. Denizli ve İ. Köybaşı tepkilerden en çok nasibini alanlar oldu. Diğer camiaların ve medyanın olası şampiyonları daha ilk haftalardan ilan etmeleri artık gülüp geçilemeyecek kadar tavsamış bir klişe, ama bu klişe BJK tribünlerini panikletmeye yetmiş sanki. Oysa geçen seneyi biraz hatırlamak bile bünyeyi ferahlatmaya yeter; Denizli'den takıma yayılan o sükunet ve sabır olmasa, o sezonun toz dumanı arasindan BJK sıyrılıp çıkabilir miydi? Biraz sakin olmak ve zaman tanımak lazım. Ya da umarım tribünleri yanlış yorumlamışımdır da, böyle vesveselerle zamanınızı alıyorumdur. Çok mu psikanalitik bir yorum oldu ne :)

alper dedi ki...

hızlı koşan çabuk yorulurmuş dğeil o yav..

hızlı giden atın bokları arasındaki mesafe daha uzun olurmuş::)))siz bunu 3 puan arasındaki mesafe olarak algılayın..

barış dedi ki...

beşiktaşın kadrosu güçsüz değil ama şöyle bir durum da var, fb ile gs fizik olarak geçen yıla göre çok daha diri durumdalar ve evet sistemleri daha oturmadı gerçekten ama türkiyedeki rakiplerini sadece bireysel yeteneklerini kullanarak yenebiliyorlar gibi görüntüleri de var. fark burada ortaya çıkıyor mesela ankara maçında gs hiç üretken olmamasına rağmen golü atacaktı er ya da geç, çok kötü oynadığı ilk 60 dakika bile 4 pozisyon buldu takım. beşiktaşta bu yok gibi görünüyor şu an ve beşiktaşın sistemi oturdukça diğer takımlar da sistemlerini oturtacaklardır. ayrıca galatasarayın defansif zaafları olduğu gibi genel bir kanı var ama galatasarayın şu an için hücumda organizasyonu daha az defansa göre, ilk 4 maçını da izlemiş biri olarak söylüyorum bunu, ankara maçına kadar yedikleri 4 gol var ama rakiplerin pozisyon sayısı ankarasporunki kadardır ancak yani yüksek yüzdeyle gol yenildi, 30 metreden, penaltı, korner gibi.

evet derbide galatasarayın bariz güçlü olmadığı görülecek belki ama takımların karakterini düşünürsek galatasaray ve fenerbahçe lig için daha avantajlı gibi görünüyor bu da bir gerçek.

alper dedi ki...

barış

tüm bunlara gs nin yüksek yüzdeyle penaltı attığını da ekledin mi.:)))

barış dedi ki...

alper

yazdıklarımı iyi okuyun, ben galatasaray iyi takım demiyorum, hatta ofansta defanstan daha az organize diyorum zaten, benim dediğim her maç 1-2 gol yiyip daha fazlasının atılarak maç kazanılacağı yanılgısı...

aamet jr. dedi ki...

@ian

ayrıca wolfsburg'un geleceğinden emin olmayanın beşiktaşlılığından şüphe ederim :)

ben de bunu tuttum :)

Kalten dedi ki...

Aston Villa-Fulham maçını izlerken İngiliz spiker "Aston Villa sezon başında İspanya'da katıldığı turnuvadan dolayı sezona istediği başlangıcı yapamadı gibi birşey söyledi. Hava çok sıcakmış, seyahat vs. odur-budur derken konsantrasyon dağılmış... Sebep bu olsa bari? Antep maçındaki oyun dışındaki 3 maçımız çok kötüydü çünkü..

GSFB temmuz başında sezonu açtıkları için şu an formdalar. FB'nin zaten en formda olup-olabileceği hali budur bence, dış etkenlerin de itişiyle yine iddialı olacaklardır. GS'yi de ilk mağlubiyetine kadar Spartalılar olarak gösterecektir bu medya.

Gerisini bekleyip görelim.

Yorum Gönder

Ara