.

.

.
Ekşi Beşiktaş. Blogger tarafından desteklenmektedir.

.

.

7 Eylül 2009 Pazartesi

Tabata'yı Sevmek ya da Beşiktaş'ı Sevmek...

"Sevinmek için sevmedik"... Ne kadar kolay söylemesi değil mi? Pankart'a yazması da maksimum 100-150 Lira... O da kolay... Oysa bu sevgiyi aksiyonda göstermek farklı. Orası kesin... Şu da kesin, bunu söyleyeni de söylemeyeni de Beşiktaş'ı tutuyor işte. Şampiyon olamayınca bırakmıyor Beşiktaş'ı, maç başına gol ortalaması 0,1'e düşünce bırakacak mı? Hayır. Gönlünde, kenarda köşede sevecek işte... Yuhalasa da sevecek, ben ona yuhaladığı için kıl olsam da sevecek. Diyeceğim o ki, takım tutmak tamamen duygusal bir kavram çoğu vakit, hele o tribüne Özsahrayıceditspor maçına, Nouma'ya takılıp hayatla kafa bulmaya bile giden adam için on kat daha duygusal... Rekabetle beslense de duygusal işte... Ben kombinemin fiyatını 5 katına çıkardığında nasıl küstümse bu takıma, Samsun'a o maçı kaybettiğinde dönüverdim, kendi tribünüme olmasa da o kalenin arkasına... Kaybettikçe daha da delirip, döndüm, bağırdım çağırdım... Her zamankinden çok, her zamankinden yüksek sesle bağırdım... Demek ki Beşiktaş'ı seviyorum, sadece kazandığı için ya da sadece güzel futbol oynadığı için, yetenekli olduğu için ve tabii ki şampiyon olduğu için de değil... Bin sebep de olabilir bir tane de... En yakın dostum, "Ulan bu yaşımda takım değiştirecek halim yok, ama bugün takım tutmaya başlasam Beşiktaşlı olurdum" dediği için de seviyorum ben bu kulübü mesela... Sırf siyah beyaz olduğu için de sevebilirim, kim bilir? Neyse, girizgah üstteki gibi neticede. Asıl anlatmak istediğime geleyim. Futbolcuyu sevmek de böyle bir şey... İlla iyi futbolcu olmak zorunda değil, sevilmek için. İyi futbolcu olmak da yetmeyebilir, aynı şekilde; misal İbrahimoviç... Dönelim Beşiktaş'a... Ben Tabata'yı futbolcu olarak beğeniyorum fakat bu durum o adamı sevmem için yeterli bir sebep değil şimdilik. Ekstra bir şeyler sunmalı... Holosko'yu, örneğin, kafasız buluyorum çoğu zaman... Kafasız buluyorum ama çok da seviyorum adamı. O sahaya baktığımda yaptığı işten en çok keyif alan adam olduğunu düşünüyorum... Maç boyu eğilip eğilip, çoraplarını düzelttikçe geriliyorum, daha önce de dediğim gibi sinek cama vurur misali, rakip savunmaya çarpa çarpa top kaybettikçe deliriyorum ama seviyorum adamı... Örneğin Nouma... Bu adamı bir sürü insan manyaklıkları için seviyor! Tezahüratı güzel diye seven de var, yakışıklı ve piç diye seven milyon tane kız da var! Ben futbolculuğunu seviyor(d)um. Büyük futbolcu, büyük yetenek olduğundan hala da seviyorum. Henry'nin, Trezeguet'nin, Anelka'nın jenerasyonuna denk gelmese döneminin en büyük Fransız forveti olabilecek kadar yetenekli olduğunu biliyorum, defalarca da canlı tanık oldum... Attığı 70 metrelik isabetli pasları hatırladıkça gülümsüyorum, daha çok seviyorum. Kimi futbolcuyu iyi futbolcu olduğu için seviyor insan, kimi adamı da sırf seveceğinden seviyor... Daha bize o kritik golü atmadan sevmedi mi Fenerliler kazma Kezman'ı? Çok iyi futbolcu mu Kezman? Geleceğim yer şu, ben Yusuf geldiğinde her yerde söylendim; her yerde sövdüm herkese... Yusuf'un tek şansı vardı, çok iyi futbol oynamak. Başka hiç bir türlü sevemeyecekti bu tribün de adamı. Böyle şanssız, böyle kısmetsiz şekilde geldi adam... Bugün, ben Yusuf'un büyük hayranıyım, en önemli sebebi de kendisi. Bunu yaratacak kadar büyük etki yaratmak önemli hüner... Tabata sempatik görüntüsü ve iyi futbolculuğuna rağmen, ağır antipatiyle geldi Beşiktaş'a... Demirören - Kızıl ilişkisi, kulüpten bardaktan boşanan yağmur gibi akıtılan paralar, yükseltilmiş beklentiler, rakiplerin iyi başlangıcı derken adam Yusuf'tan da büyük yükle çıkıyor yola... Yusuf'un önünde 18 lig maçı vardı, kupa maçları da bonus olmak üzere... Tabata için ise 3 günde çıkılacak iki maç var bu sevgiyi kazanmak için! Aksi takdirde işi zor... Tabata'ya reçeteyi hemen yazalım öyleyse; 16 Eylül sabahına Beşiktaş 4 puanla uyanırsa, çok sevilirsin, 3'er puan yazmışsa her iki maça, üç günde Tümer Metin'in 5 senede yakalayamadığı sevgiyi yakalarsın... İki beraberlik ya da sadece bir Manchester galibiyeti de işini görür... Ancak bunların dışındaki sonuçlarda hep bir şeyler eksik olacak Tabata! Eksik olanları doldurmak için, iki kulvarda da bu dümeni doğrultmak zorundasın... Onu daha geçen sene izledik, iki sene üst üste aynı film oynamıyor memleketimde...

35 Yorum:

sonucta biz taraftarız ve ne yazık ki klüp yönetimi için bir şey yapamıyoruz. ( gidip kongre uyesı olmadıkca) 106 yıllık klübüz bütce onay almazsa olmaz diye düsünen ve ellerini kaldıran kongre üyeleri de bizim dusuncemızı yansıtmıyor.

ama ben kendimi kandırılmıs hıssedıyorum tabata transferiyle. özellikle bir kac gundur donen bu transferın arka yuzundekı olaylardan sonra..

sonucta benım aldıgım forma ile, ızledıgım macın bıletı ıle tabata'nın aylık maasının bılmem kac lırası odenıyorsa ben bu klube para verırken dusunurum.

ankara'dan kalkıp ınonu'ye gelebilmek askımızı gorebılmek ıcın borc harc bulup, bınbır ezıyetle geliyorken, besiktas'ı yonetenler egolarını tatmın edıyorsa orada dusunurum.

tabata isterse 100 gol barajını kendısı assın gozumde hıc degerı yok. sorun tabata degil. vızyonsuz, beceriksiz, kırlı ısler cevıren bu ınsanların BESIKTAS'ın basına gelmesidir.

bu adamlar gidene kadar lisanslı sakız almam. tabata'yı da sevmiyorum ayrıca :)

Gökhan dedi ki...

artık olan oldu yapacak bir şey yok bari 8 milyon € bayıldık biz sana diye başlayan iğrenç tezahüratı söylemeseler.

Smyrna dedi ki...

şampiyonlar ligi sertlik seviyesine çıkabilecek mi önemli olan o. yoksa Türkiye liginde her türlü iş yapar. zaten eleştirilen nokta Tabata'nın alınması değil, bu paralara alınması.

umarım 2 maçı da koparır getirir bize...

alper dedi ki...

sadece manchester galibiyeti iş görür demişsin ama.benim için sadece gs galibiyetide iş görür abi..:))

Yuki ; Tabata 2 maçta sıfır çeksin , daha sonra Yusuf'un geçen sene yaptığını tekrarlasın yine gönüle girer . Neleri unutmadık ya da kimler geçti önümüzden ...

Tabata 'dan umutluyum güldürecek yüzümüzü diye düşünüyorum ... Galatasaray maçında Denizli bir tavşan ile yine ilişkiye girmezse çıkar çatır çatır oynar ... Golünü de yazar !

dominic molise dedi ki...

bence bencilce bir yazi olmus. tabata'nin sevilmesi ile besiktas formasi ile oynayacagi ilk 2 mactaki performansinin, hele hele bu mucadeleler sezonun en zor maclariysalar, baz alinmasi cok sacma. daha takimin tamamiyla tanismamis bir adam bu sonucta. tabata turkiye ligini biliyor dedik de bu besiktas'ta 40 yillik besiktas'li oynayabilmeli anlamina gelmiyor.

Unknown dedi ki...

bu adama bukadar beklenti yükledik ama bakalım kaldırabilecek mi.. bi rahat bırakalım oynasın, görelim. yoksa ilk maçında 8 milyon verdik oynamazsan... gibi tezahuratlar çok saçma geldi bana

Unknown dedi ki...
Bu yorum yazar tarafından silindi.
Jokond dedi ki...

Bu sene taraftar en formsuz olan kısım. Adamı rahatlatacaklarına daha ilk hazırlık maçında ateşe attılar. Bu yıl taraftarın gidişatını hiç beğenmiyorum...

theotheo dedi ki...
Bu yorum bir blog yöneticisi tarafından silindi.
yuki the zorba dedi ki...

@t2, dominic molise
Yukarıda benim bu söylediklerimi teyit edenler var. Kaldı ki, en alt paragraf fark edildiği üzere bu son paragrafta yazdığım benim kalbimden geçen değil, fikrim. Yukarıda kalbimden geçenleri söylerken, aşağıda Tabata'nın işini kolaylaştıracak reçeteyi veriyorum. Ne yani, şimdi adam iki maçta 1'er gol atsa, 4 puan çıkarsak; tribün tapmayacak mı bu adama? Ya da sıfır çektik iki maçtan, Tabata mı düşünecek tribün, görmedik mi İsmail'e yapılanı?

Ben bu adamı seveceğim, benim için yeterli şartlara haiz... Biraz siyah beyazla izlemek gerek, o kadar. Ama herkes için bu böyle değil demeye çalıştım yazının her yerinde. Jokond, ben de tribünü beğenmiyorum, bu sene problemimiz bu olacak gibi. Şampiyonluk tribünü medya eksenine soktu.

yuki the zorba dedi ki...

@umut
bu tezahüratı ben bilmiyorum. Var mı bir linki falan?

Pamukk dedi ki...

http://tersmanyel.blogspot.com/2009/09/8-milyon-euro-bayldk-biz-sana.html

sembolist dedi ki...

Nouma'yı(tek bir futbol başarısı yok,futbol dışı kasaplıklarıyla namlı)ilahlaştıran bir taraftara sahip klübe böyle bir yönetim(vizyonsuz-günübirlik yaşayan) reva..

AQ-47 dedi ki...

Tribünden küfür edenlere sormak lazım, "8 milyonu Tabata cebine mi attı gerizekalılar? Transfer için silahla tehdit mi etti,şantaj mı yaptı?" Bence Demirören'e bir beste yapın, yönetim kuruluna yapın...yerse...

yuki the zorba dedi ki...

@sembolist
hayatında Nouma'nın hiç bir maçını izlemediğine yoruyorum...

Bu tabata tezahüratı nedir, ben inanamıyorum buna... Bu kadar mı alçakça bir iş yapılır? Adamı tribünden soğuturlar...

sembolist dedi ki...

Yuki Nouma'nın kasaplaıklarını,mast.yapışını görmem için İnönüde olma şartı mı var?
Benim anltamak istedğim Nouma gibi futboldışı skandallarıyla namı yürümüş bir insanı bu kadar el üstünde tutan bir taraftarın,Demirörene itiraz etme hakkı yok..

yuki the zorba dedi ki...

@sembolist
Bu ne demek şimdi?

Hagi de hakeme tükürdü, itti, defalarca rakiplerine dirsek attı, defalarca küfür etti. Ha güzel goller de attı, takımı da şampiyon yaptı her kulvarda... O zaman Galatasaray taraftarı da UEFA kupası'na sevinmesin; bu adama bu kadar sahip çıkıyorsa... Ne farkı var bu mantığın?

Sence söylediğin şey mantıklı mı?

sembolist dedi ki...

yuki kardeş,aynı hastalıklı bakışı sergliyosun.Hagi=Nouma denklemi sağlıklı bir denklem değil.
Saha ortaında mast.yapan birisini(bjk'ye futbol anlamında sınıf atlatmayı bırak bi çok maçta eksik bırakan) pohpohlamak,sanal bir ilah yaratmak..Demirören'e de çok itiraz etmemk lazım..Onu seçen de bu kitle..(malesef trübün önemli bi kısmı kongre üyesi BJK de)..

Jokond dedi ki...

Saha ortasında mastürbasyon? E ayıp oluyor ama. Nereden nereye çekiyorsunuz olayları.

yuki the zorba dedi ki...

ayrı dillerden konuşuyoruz... Sağlık olsun...

menderes mete dedi ki...

@sembolist
Nouma'yı psikopat sınıfına sokan medyadır.3 tane olayı var Beşiktaşda.Leeds maçında attığı yumruk(aynı şeyi bende yapardım)GB maçındaki kırmızı kartı(çok da büyütülecek bir olay değildi herkes sahada kavga edior mesela semih ve arda gibi) Fenerbahçe maçındaki malum olay(bu da medyanın fazla büyütmesiydi kültürel farklıları anlayamamaktır,ki bundan beterini Gsli mapeza beşiktaş tribünlerine samiyende yapmış ve mazeret olarak yeni gelen bir oyuncu olduğu için tribünleri karıştırdığı ve kültürel farklılıklar olarak söylenmişti) Emin ol FB yada GS forması giyseydi bunlar konuşulmazdı.Hagi ile zaten çirkeflikte kıyaslanamaz PASCAL NOUMA...

A.Quaresma bağırışları ile başlayıp Tabata'ya Kapalıdan alenen küfürle zirve yapan tribünler İsmail'e ve Serdar Özkan'a homurdanmayı da araya sokuşturdular maalesef . Yuki ile aynı düşünüyorum da Yuki yanlış anladı sanırım beni . Olası 2 mağlubiyet Kayseri maçını geçen seneki haline döndürür . Hele de kulübedeki Hurma ile tribündeki Mamur 'dan çıkar ki acısı ; seyircsiz maça hazır olun derim ben ...

Tabata 1 ayda ikinci G.Saray maçına çıkıyor . Bu ilginç . Başarılı olacaktır kanaatimce . Tersi durumda o , İsmail , Serdar , Uğur ilk harcanacak esami listesidir . Sonra Denizli falan diye uzar ama yönetime bir türlü o küfürler , sövmeler , tepkiler uzanmaz ... Garip bir tribün olduk . Homojenliğin boku pespayelikle paralelleşiyor ...

Takım , yönetim , hoca , tribünler ve medya ile birlikte cidden kriz bizi bekliyor gibime geliyor . Allah yanımızda olsun ...

ian dedi ki...

iki maçta oynamasa bile sorun yok bence.. geleli daha çok kısa bir zaman oldu.. mayısa kadar çok maç var daha.. basına diyoruz, bizim futbolcuları baskı altına alıyor diye, sonra kalkıp reçete falan veriyoruz.. gs maçı tok karnına bir gol bir asist, manu maçı tok karnına bir asist.. saçma..

Unknown dedi ki...

@yuki the zorba

malesef yok link ama ümit milli - Bjk maçında söyleniyor duydum.

Unknown dedi ki...

a görmemişim pamukk yazmış linki pardon.

Manu dedi ki...

Pascal>Hagi..Haydi bakalım napıcaksın?Tel örgü mü çekeceksin benim sevgime? Sen mi belirleyeceksin kimi neden sevecegimi?
Sahadaki başarı diyip dururlar da,sahada olanlara hiç mi dikkat etmezler çok merak ederim.Diyorlar ki ben Pascal'ı izledim.Eger izlediysen ve aklında 3,5 vukuatı kaldıysa futbolu dışında.(Ki o argumanları da karşı takımların ve topçularının yaptıklarını hasır altı etmeden koyunuz ortaya.)
Gidin bi elinizi, yüzünüzü yıkayınız ya.Kaldı ki oradan Demirören'e olan bazı tribün desteğini genele yaymak,yüzünü yıka bi de yola çık,uzakklaş.

Murat aksu bayramdan sonra baskan adaylıgını acıklıyormus. umarım bu kotu ruyadan uyanırız. tabı yatagı degıstırıp kabus gormeye devam etmek de var ama kısfmet.

stfud dedi ki...

murat aksu demirören'in saz arkadaşı değil miydi bir aralar?gerçi aday çıkması düşünenleri cesaretlendirir.en azından öyle bir faydası olur..

gökhan dedi ki...

aday çıkması iyide murat aksu yağmurdan kaçarken doluya tutulmak gibi birşey olur.

bw1903 dedi ki...

aslolan beşiktaş olduğu için hangi futbolcu gelirse gelsin destek vermek zorundayız

lan ileride demiröreni bile arıyormuş iyi mi !!! yok artık ...

Cenk dedi ki...

iki maçın skoruyla üstelik daha yeni gelmiş bir futbolcuyu sevecek ya da sevmeyecek değilim. böyle bir kriter konulamaz zaten, çıkar oyununu oynar, kendinden bekleneni yaparsa, mücadele ederse, takıma katkı sağlarsa, formasını terletirse severim, iki maçta sıfır çeksek de notunu vermem hemen.

adam daha yeni gelmiş dün bir bugün iki, destur, tek başına manu'yu mu yenecek? daha durun severiz, sevimli zaten kerata hem delgado paragözünden kötü değil, ondan daha fazlasını vereceği kesin.

Pamukk dedi ki...

antep maçında da yapıldı bu tezahürat

occasion dedi ki...

Takım ve futbılcu sevgisinin birçok parametresi vardır. Takım sevgisi sabittir. Yoğunluğunda azalmalar ve çoğalmalar olur duruma göre. Mesela 100. yılda şampiyon olan beşiktaşı damarınızda hissedecek kadar çok seversiniz. illa ki başarıya endeksli olmadığı da kesindir bu sevginin. bazen antrenman halinde gördüğünüz beşiktaş futbol (veya basket)takımına karşı içnizden bir şeyler kaydığını da hissedebilirsiniz. en kızdığınz anlar bile sevginizden kaynaklanır aslında. takım sevgisi azalmaz; lakin ilgilenme ve takip etme oranları düşebilir şartlara göre.

futbolcu sevgisi ise ikiye ayrılır: sabit sevgiler,sabit olmayan sevgiler. mesela feyyazın, ahmet dursunun, i.mansızın, pancunun sevgisi sabittir bende. oynasa da oynamasa da sevilir bazı adamlar. toraman da bunlardan biridir. bazıları da sevgiyi kazanmışken kaybedebilir. illa tümer gibi rakip takıma gitmesi de gerekmez. delgado bunlardan biridir benim için. yine ben nobreyi de sevmem. rakip takımdan geldiği için değil, kendiliğinden hasıl olan bir sevgisizlik vardır ona karşı. başarısına göre değişmez. holosko ise yazarın dediği gibi hiçbir şey yapmasa da bu sevgiyi kazanmıştır. mesela batuhan da bjk adına henüz katkıda bulunmamış olmasına rağmen sevilir ve yıldız potasniyeli olan adam olarak görülür. sanırım sevgide bu kriter de önemli. kaleci, defans veya ofans hangi mevkide olursa olsun futbolcunun o potansiyeli var mı yok mu buna bakılıyor. bazıları hem efendliği hem futbolcuğuyla (ernst, ronaldo, zago, iankov, şifo mehmet)bazıları şımarıklığı ve futbolcuğuyla(ilhan, nouma) sevilir. bazılarına iki özelliği(efendilik-iyi futbolculuk) bir arada bulundurması da yetmez(örn. ben ertuğrulu pek sevemiyorum, keza ahmet yıldırım, tayfur, koray avcı gibi oyunculara da sevgim fazla yoktur) ama bjk adına çok katkıda bulunmamış olsa da göhkan güleç, ahmet hassan gibi futbolcuları sevmiştim. ibrahim akını da. galiba onlarda o şeytan tüyü vardı. trübünleri kendilerine çekecek bir potansiyel mevcuttu. tabata ise oluşturulan beklentiyi karşılamadığı için negatif hislerle karşılandı. oysa sezon başında gürültüsüz patırtısız alınsaydı bu kadar yankısı olmazdı. türkiye macerası beşiktaşla başlasaydı yani direkt brezilya liginden alınsaydı ise tamamen farklı bir reaksiyon olurdu. taraftar onu sever bağrına basardı. çümkü sevginin oluşmasında görüntü, mimik, sosyo-psikolojik durumlar gibi etkenler de rol oynuyor. sevimli suratlar daha çok seviliyor ve o yıldız gömleğine yakıştırılıyor. i.üzülmez, ali ren, ali tandoğan gibi futbolcular ise yukarıdaki kategorilerin hangisinde olursa olsun pek sevilmedi. ne yapsalar da sevilmezlerdi. sevgi garip bir şey işte. sadece aklı baz alırsak kalbi devredışı bırakmış oluruz. oysa sevginin kökü kalpte. akıl ancak yan destek oluyor büyümesine.

Yorum Gönder

Ara