.

.

.
Ekşi Beşiktaş. Blogger tarafından desteklenmektedir.

.

.

3 Eylül 2009 Perşembe

Basınla İlişkiler

Yaz döneminde basına sallamayı adet edinmiştik, ben hala daha o rehavetten kurtulamadım. Hoş, bu sefer basına sallamak yerine, bizzat bizim yönetimin basınla ilişkilerden sorumlu adamına sallayacağım. İsmini cismini bilmediğim bu arkadaşı, düpedüz tembellikle, iş bilmezlikle suçlayacağım. (jessie'nin dediği "gündüz finans, gece romantizm" esintilerinden de sıyrılırız biraz.) Ondan sonra da çuvaldızı bizzat kendimize batıracağım. Canı kıymetli olan okumasın.
Şimdi, dünkü Milliyet'te bir haber okudum. Şimdiye kadar haberlerin metnine, sunumuna, ifadelerine falan çok salladık, bu kısa vadede değişmeyecek kalitesizliği arada mizah niyetine gene sunarız, o sorun değil. Bu haberde de benzer esintiler var tabii, fakat benim dikkatimi çeken esas unsur; bu dönemde böyle bir haberin yazılabilmesi, bunun düşünülmesi.
Lafı fazla uzatmayayım, bahsettiğim haber metni şurada. Fenerbahçe'nin, bu sene nispeten astronomik ücretler ödeyip transfer ettiği fakat oynatmadığı iki "genç" oyuncu için, yardımcı antrenör Roland Koch, Aziz Yıldırım'a özel bir rapor sunmuş. Demiş ki, "Bu elemanlar süper, 5 yıl hizmet ederler." Özellikle vurgu yaptığı kesimler ise "Şimdiye kadar sakatlık nedeniyle forma şansı bulamadılar, ama bir iyileşsinler, off of."
Şimdi azıcık kafası çalışan bir adam, bu haberin ısmarlama bir haber olduğunu 100 metreden anlar. Bu haberin, Aziz Yıldırım'ın yaptığı hamleyi "doğrulamak" için, kopan transfer tantanalarını haklılaştırmak için yayınlandığı belli. Yoksa Koch'un başkana "Aziz başkan merak etme, çok sağlam adamlar bunlar" diye rapor yazacağı, bu raporun da Milliyet'te "özel haber" tadında yayınlanacağı yok. İki oyuncu için harcanmış 13.5 milyon Euro + iki oyuncu böylece önemsizleştirilecek, "beklenti" muhabbetine girilmeyecek. Ki zaten Fenerbahçe taraftarının bu transferleri sorguladığı da yok.
Bize gelelim. Tabata aşağı, Tabata yukarı. İsmail'e verilen paralar. Nihat'ın formsuzluğu. Ferrari mi Gökhan Zan mı? 2 aydır sürekli dönen haberler bunlar. Peki bu haberlere karşı şöyle bir PR çalışması yapılıyor mu? Tabata'nın geçen sene 11 golle Alex'le beraber Turkcell Süper Lig'deki en çok gol atan ortasaha oyuncusu olması ne kadar gündemde? Peki Tabata'nın kaç asist yaptığını kim biliyor? İsmail, Rıdvan, Onur hakkında Tayfur hiç rapor veriyor mu Demirören'e? (Sonra yorumlarda fitneci bile Onur kimdi yahu demek zorunda kalıyor..) Nihat'ın hırsı üzerine bir haber okuyor muyuz? Ferrari'nin korkulu rüyası X futbolcusu açıklama yapıyor mu?
Tabata, Ferrari, İsmail vs. Bu transferleri beğenirsiniz, beğenmezsiniz, kazık yemişizdir, maliyeti fazladır vs. Umurumda değil ne düşündüğünüz, fakat ne soracağınız önemli. Bu adamların, daha 1 ay geçmeden ipini çekecek kadar bizim görüşlerimizi şekillendiren dış faktörler; aynı huzursuzluğa Fenerbahçe içinde neden sebep olmuyor?
Bizim yönetim açıklama yapar birinci elden, saçmalar; resmi muhabirler İsmail Er ve Orhan Yıldırım'dır, takımı destekler gibi yapıp kösteklerler; A2 takımının teknik direktörü "Tabata Beşiktaş'a ancak baklava getirir" der; taraftar oyuncular daha oynamadan ipini çeker, ilk pas hatasında "Bu mu lan X milyon Euro'luk adam" derler. Elin oğlu Topuz ile Hurmacı'yı daha oynamadan parlatmaya çalışır, tepkileri minimuma çekecek haberleri yayınlattırır.
Hatırlar mısınız Topuz olayı sıcakken bu blog'da yapılan yorumları? Demiştik ki; "Fenerbahçe seyircisi Topuz'u bağrına basmaz bu saatten sonra, bize gelirse farklı olur, Fener forması giyip çıksa bile alkışlarız." vs. Peki Mehmet Topuz bize gelse, maliyeti İsmail'den az mı olacaktı? İsmail'in de Beşiktaş formalı pozları çıkmadı mı, o da bizim çocuğumuz değil mi? Peki İsmail'e bile 2 haftada laf etmeye başlayan tribün mü bağrına basacaktı Topuz'u?
Tamam, i.ne basın bunu da yazın, eyvallah. Bunu diyoruz sürekli. İyi de, basına veriliyor ısmarlama haber, basın yazıyor. Adam aldığı paraya, sattığı tiraja bakıyor, i.neliği nerede bunun? Sen de ısmarlama haber ver, yazsınlar. Sen de takımını olumlu gösteren haberlerin, olumsuz gösteren haberlerden daha çok sattığını ispat et, onu yazsınlar. Her yerde "Tabata 8 milyon mu?" diye isyan edeceğine "Olm 11 gol atmış adam aldık, kilidi açacak." de, kilidi açmasa da kiminin ağzı yüzü kilitlensin.
Romantizm eyvallah da; yeri geldi mi biraz burnu büyüklük yapmayı, yüzsüzlük etmeyi öğrenmemiz lazım. Yoksa İsmail'e el kol yapan, Tabata'yı ilk hatalı pasında ıslıklar, biz de seneye "Hah 8 milyon çöpe gitti" deriz gene.
Yönetim istifa ise, taraftar da istifa.

10 Yorum:

delgado dedi ki...

bizim yönetim basına ısmarlama haber değil de malzeme veriyor daha çok.

Beşiktaş Asbaşkanı Levent Erdoğan ise Rooney'in sözlerini 'Soğuk bir İngiliz esprisi olarak kabul ediyorum' şeklinde değerlendirdi. Erdoğan, 'Ardında çok ciddi bir şey aranmaması gerekir. Hakaret olarak algılanmamalı. Mesela bize bir Mısır takımı çıkmış olsaydı, mısırla ilgili espriler üretebilirdik."

mısır evet.

en normal demecinin bile şu olduğu bir yöneticinin ısmarlama haberin içini neyle dolduracağını düşünmek istemiyorum, boşver kalsın. bir işte daha "başarısızlık" olmasın. tabata iyi oyunuyla herkese cevap verir, ismail'se akıllı bir hücum oyuncusu olmanın kazandırdığı soğukkanlılığıyla baskının oyununu etkilemesine izin vermez ve tribünlere kendini sevdirir. medya taraftar-kulüp ilişkilerinde tabi ki önemli, sonuçta neyin doğru neyin asparagas haber olduğunu çıkarabilecek araştırma yapabilecek ve kendisine verileni direk almayı kabul etmeyecek taraftar kitlemiz de yok türk halkı da. ama neticesinde pascal da zamanında beşiktaş'tan geçti, her türlü saldırılara rağmen çok sevildi. tabata da ismail de kısa sürede performans çizgilerini yukarı çekerler ve bizi bu konu hakkında daha çok kafa patlatmamıza sebep olmazlar diye düşünüyorum.

Cenk dedi ki...

evet maalesef ben kendimi bildim bileli tabiri caizse bu psikolojik savaşta başarısızız. saha dışında da güçlü, yeri geldiğinde üçkağıtçı olmak lazım ki mental olarak destek gelsin oradan. biz hem bu desteği sağlayamıyoruz hem de rakipler gibi diğerlerine vuramıyoruz böyle ince ince.

Adem dedi ki...

Trabzonspor da ne zaman biraz sivrilse, kendini biraz toparlayıp atak yapsa benzeri problemlerle "normalden" daha fazla karşılaşmaya başlıyor. İdmanda biri osursa manşet, birini sinek ısırsa hasta oluyor. Oyuncular parayı problem etmeye başlıor, her futbolcuya teklif gelmeye başlıyor falan. Keşke hiç yer almasak Ulusal Medya'da. Ama hiç.

Basının aleyhimizde işlediği açık. Şampiyon olduğumuz senenin sonunda dahi kaotik bir takımmışız gibi yansıyoruz gazetelere. Beşiktaş'ın aldığı futbolcularla ilgili bir adet olumlu haber yapıldı mı? Alın size TOP3 transferin basına yansıması;

Nihat: kalıcı sakatlığı var, futbol hayatı bitti, çuvalla para alıyor, taktiğe uygun değil.

Ferrari: Ağır(*bsg*), İtalyanın sıradan bir takımından geldi(*bsg*), Şu ana kadar kendisine hiç bonservis ödenmedi, Eşi TV'de program istiyor.

Tabata: Elano kadar pahalı, antep ucuza kapadı, dolar euro paritesi vırvırvır (*Shelbyl'in değindiği üzere, daha performansından bahseden görmedim*)

----
Basındaki Beşiktaşlılar, bulundukları mevkinin Beşiktaş'ın genel gidişatını etkilediğini düşünmüyorlar bence. Sadece eleştirmek, hataları göstermek, herşeyin kötü tarafına odaklanmak meziyet değil. Şu unutulmasın ki "Beşiktaş eşit değildir Yıldırım Demirören".

theotheo dedi ki...

@shelbyl

beşiktaş taraftarının son yıllarda yaş ortalamasının da bir hayli düşmesiyle "çok kötü" hale geldiğini daha önceleri bir çok kz söyledim.

gelelim basına haber konusuna. öncelikle galatasaray ve fenerbahçe'nin taraftarı beşiktaş'tan daha fazla olduğu için, onların okuru daha fazla, bu haber ısmarlama veya değil. sonuçta gs,fb lehine beşiktaşında aleyhine haber yapılınca genel olarak tirajlarda yükselme sağladıkları ortada.

ancak bu taraftar meselesi bir durum olayıdır. beşiktaş 3 yıl üstüste şampiyon olsun bakayım, kimin taraftarı daha fazla?

Pamukk dedi ki...

genç oyuncular çıksın, alt yapıdan gelsinler onları izleyelim derken, dediğiniz gibi ilk maçında İsmaile hethöt homurdanan tribünleriz.

Unknown dedi ki...

yazı gerçekten müthiş. tamamen katılıyorum. oyunu kuralına göre oynamak lazım. aslında öyle haber çıksa bizim taraftar ona da inanmaz bence. o derece bilinçliyiz yani.(ironi yapmıyorum:) ondan sonra bjk şampiyon olunca tirajlar artmıyor. e artmaz tabi adam inanmıyorki sizin yazdığınız olumlu-olumsuz hiç bi yazıya.

Teknik heyetin baskana verdigi rapor... saglik heyetinin teknik direktore gonderdigi rapor... oyuncu izleme komitesinin yonetim kurulu icin hazirladigi rapor...

Benim yillardir merak ettigim sey bu raporlarin formatinin ne oldugu. Bunlar mesela Word'de mi yazilir, Verdana 12 font mu kullanilir, singlespace mi doublespace midir, Baslik sayfasi bulunur mu vs. vs.

Boyle bir rapor goren/bilen varsa bir zahmet bu konularda bilgi versin.

ian dedi ki...

beşiktaş'ın kendisini pohpohlayacak basına değil, aklı başında taraftara ihtiyacı var.. sadece geçen sene değil, beşiktaş'ın elde ettiği her şampiyonlukta basının yaptıkları ortada.. bunları gözardı edip de halâ basını ciddiye alanda hata var bence.. en tarafsız denilen ntvspor bile milli maç arasında haber bulamamış; gs, manu ve kayseri maçları kaybedilirse ne olur onun haberini yapıyor.. bu saatten sonra spor basınını ciddiye alan varsa vay haline bence.. biz kendi aramızda akıllı değerlendirmeler yaptıktan sonra ne yaparlarsa yapsınlar umrumda değil.. onlar ısmarlama haber yaptırıyor biz de yaptıralım mantığına sonuna kadar karşıyım..

sergen konusunda da; en başından beri karşıydım genç takımın başına geçmesine.. bu adamla ilgili duyduklarımdan sonra, artık beşiktaş'ın içinde oluşu, beşiktaş'tan faydalanıyor oluşu gururuma dokunuyor.. (tabi; ben nacizane kendi halinde bir taraftarım; o ise efsane(!) futbolcu, kabul..)

son olarak; gelmeyin olm şu basının gazına :) biz kendi kendimize yeteriz..

dün de beşiktaş vergi borçları yüzünden şampiyonlar liginde oynayamayacak haberleri vardı güzide basınımızda. bugün yavaştan yalanlanmaya başladı.

Yorum Gönder

Ara