.

.

.
Ekşi Beşiktaş. Blogger tarafından desteklenmektedir.

.

.

2 Eylül 2009 Çarşamba

Never Underestimate The Heart of A Champion

İngilizce kelime kullanmayı farklı bir şeyler söylüyormuş hissiyatıyla bir tutan dangoz zihniyetten pek ve çok nefret ederim. Ancak alıntı yaparken, bir de İngilizce'yse cümlenin orjinal hali genelde daha ilgi çekici olmakta. Tribünümüzde yıllarca yer alan artık efsaneleşmiş "The Champion of Our Hearts" pankartından ötürü biz Beşiktaşlılar'a çok tanıdık gelen bu cümle, bir Houston Rockets efsanesi Rudy Tomjanovich tarafından, şampiyon olunan sezonun peşine gelen sezonda kılpayı kalınan play-off'tan sonra gelen 2. şampiyonluk tarafından söylenmiş 1995'te. Berbat geçen normal sezondan sonra herkesçe alay konusu olan Rockets, Shaq'li Orlando Magic'i Hakeem'in muhteşemliğiyle süpürmüş ve tarihe geçmişti. Koçluğunun başlarında diyebileceğim bir dönemde, devasa adamların arasında çıkan kavgada aldığı yumruktan ötürü travma geçirip aylarca hastanede kalan Tomjanovich, yakalandığı o boktan hastalık sonucu geçirmekte olduğu kemoteropiden ötürü koçluğa ara vermiş durumda, ancak bu kez kansere karşı aynı cümleyi kurmakta ve direnmekte zalime! Denizli'de Toraman atıp şampiyonluk geldiğinde henüz şampiyon olduğumuzu idrak edememiş; Denizli'de olduğumu bilmeyen babam şampiyonluğu kutlamak için arayana dek pek bir şey hissetmemiştim. Babamın sesini duyana dek belki de sahadakilerin gerçekliğini bile halen sorgulamaktaydım, ancak hayatta en çok güvendiğim adamın bana böylesine hassaslaşacağım bir konuda kurulmuş olabilecek bir oyuna alet olmayacağına emindim. O ana kadar sıradan rutin bir maç sonrasından çok daha fazlasını yaşamakta olduğumu sanarken, o telefonu daha kapatmadan gözlerimden yaşlar boşaldı. Brad Pit gibi ağladığını zannedip Ferdi Tayfur gibi ağlayan biri olmama karşın, anın güzelliğinden ötürü Brad Pit'i dahi kıskandırmaktaydım görüntümle... Sonunda tekrar şampiyonduk, Beşiktaşım ve Beşiktaşım'ı çok seven bir çok sevdiğim çok ama çok mutlulardı. Sonra çok kez karşılaştığımız bir oyun sahneye kondu, yine bir şekilde gündem değiştirildi. Birileri, yarışına dahi ortak olamadığı tertemiz şampiyonluğumuzu, alamancıların deyimiyle döktüğü "oyro"larla gölgelemeye çalıştı, bize sürpriz gelmeyecek şekilde başardı da. Sonrasını biliyoruz, hepimizin farkında olduğu teknik, finansal ve oyuncu seçimi yanlışları, kaybedilen puanlar ve rakiplerin üstüste kazandığı bol gollü galibiyetler... 4 ay önceye dek, takımızda kendi formamızla şampiyonluk görmüş tek bir oyuncu vardı. Oysa şu an o kartal yüreklerinin bir dolusu siyah beyaz içinde şampiyonluk kupasını cilası olan Türkiye Kupası ile beraber kucakladılar. Bir dolu olumsuzluğa karşın hala ve hala biz son şampiyonuz. Fulya Projesi'ni tarihi bir verimsizlikle sonuçlandıran ve bol sıfırlı euro'ları akıtmakta çokça cömert davranan yönetimimizden ötürü ileriye umutla bakamayanlardanım. Buna karşın, son şampiyon sıfatını taşıyan takımıma Bafraspor muamelesi yapanları da zerre umursamamaktayım.Bizden başka kimse bize inanmıyorken ve birileri pota takmaktan bahsediyorken, yıllardır küheylan gibi döndüğümüz Ali Sami Yen'de yeni bir Üzülmez veya Koray Avcı çıkması şu günlerdeki en büyük temennim. Çünkü bazıları bir şampiyonun yüreğini çokçana hafife almaktalar. Simplex Tablosu, bugün tersmanyel temalı bir yazı yazmıştı, manyelin tersine de düzüne yok ihtiyacımız, kim olduğumuzu hatırlayalım ve nurlar içinde yatsın Vedat Abimiz'in deyimiyle Beşiktaş gibi oynayalım bu bile yeter bazılarına... (Vedat Abim be, şampiyonluğun geldiğini babası kutlayana dek anlayamayan ben, senin bizi bırakıp gittiğini de ancak sezon başladıktan sonra inanmaya başladım, haftalardır Vatan'da arayıp da göremediğim gülcemalini Kartalhaber'de hala görmekteyim, helal olsun size başlıklı yazını gördükçe gelen şampiyonluğu tekrar hatırlayıp keyiflenen ben, o yazının aylardır değişmediğini, ve daha beteri değişmeyeceğini düşündükçe rutubetleniyorum, nurlar içinde yatasın abim...)

4 Yorum:

ian dedi ki...

bu sözün türkçesini kapalı tribünün üstüne asmak lazım.. rakiplerden çok, bizim taraftarın ezberlemesi gereken bir söz bu.. hem kapalının tavanındaki reklamlar da kapanır böylece :p

alper dedi ki...

birde benim gibi cahiller için türkçesini yazsanız şuraya..:)))

Gökhan dedi ki...

@ alper

bir şampiyonun kalbini asla küçümsemeyin.

threepoint dedi ki...

@Alper

Adaş kusura bakma, yazının içerisinde yazdım sanıyordum, yazmışım gerçi de arada cümle içinde kaynamış gitmiş.

Yorum Gönder

Ara