4 Ağustos 2009 Salı
Ölü Top Seviciler Derneği Vol.2
Porto maçından sonra yazmışız:
"Olumsuzluklar da gayet net. Korner kullanamıyoruz. Korner karşılayamıyoruz, ceza sahası çevresinde az önce bahsettiğim Ferrari-Sivok ikilisinin zaafları nedeniyle cok faul yapıyoruz. Bunlar Avrupa sahasında direk cezasi kesilecek konular. Kornerleri biraz etkin kullanabilsek on taneden az korner atmadığımız şu maça bir gol sıkıştırabilirdik."
Beşiktaş Porto maçında savunmanın göbeğindeki uyumsuzluktan, Fenerbahçe maçında da kondüsyon problemlerinden dolayı ceza sahası çevresinde çok sayıda faul yaptı. Fenerbahçe'nin de beklediği buydu, nitekim penaltı da böyle bir pozisyonda geldi. Rakip sürekli korner kullanırken ister istemez işlerin terse döndüğünü hissetmiştik, arka arkaya gelen frikikler de bu dönüşü kesinleştiren etmenler oldu. Beşiktaş'ın en önemli konusu budur. Oyunu tutabilen, hükmedebilen bir takım olma koşusunda Beşiktaş'ı dizginleyen şey futbolu değişim geçiren takımın verdiği bu önemli açıktır.
Fenerbahçe maçı öncesi ısınırken dar alanda 10 kişiyle kısa pas idmanı yapan takımın geçen senelerdeki Beşiktaş'la ilgisi yok. Çünkü bu idmanı birebir maçta izletebilen bir takıma dönüşüyor, maçta 20-25 dakika o idmanı izletircesine pas trafiği yakalıyor. Özellikle orta sahada en müsait oyuncuyu otomatik olarak bulmaya programlı bir bilgisayar gibi işliyor. Bundan verim alınabilmesi için, iki şart var. Birincisi yüksek kondüsyon! Bu kondüsyon sayesinde, artık futbolcu mental olarak hazır olduğu bu pas trafiğine fiziksel olarak da destek verebilecek. Böylece 25 dakikalar 60 dakikalara yürüyecek ve biz de rahatça futbol izleyebileceğiz... İkinci şart ise, bu oyunu sürdürebilmek adına; kendi yarısahasında oyunu sürekli canlı tutma gereği. Yani rakibe duran top, pozisyon alma, düşünerek oynama şansı vermeme pozisyonu. Bu ikisini başardığında Beşiktaş önemli bir yol kat etmiş olacak... Önümüzdeki bir ay bu aşamayı kat ederek modern bir futbol takımına dönüşmek için çok önemli...
Şu orta sahaya Hamit'i transfer etmek için kaç Milyon Euro gerekir acaba?
Etiketler:Yuki The Zorba
Kaydol:
Kayıt Yorumları
(Atom)
Ara
-
DERBİ POZİSYON ANALİZLERİ - 1- 0:24 saniye! Gatasaray'ın ilk etkili atağı. Burada en büyük hata *Jailson'un partneri Serdar Aziz'e gereksiz yakınlığı oldu.* Seri burada muhteşem bi...4 yıl önce
-
Feda, Sefa, Farklı Olsun bu Defa - Beşiktaş'ın son dönemini iki ana çizgi olarak ikiye ayırmak mümkün. 1- Yıldırım Demirören dönemi 2- Fikret Orman dönemi. Ben Yıldırım Demirören dönemini te...5 yıl önce
-
Bir Sağ Bek, Üç Mevki: Aaron Wan-Bissaka - Premier Lig geçtiğimiz hafta başladı. Hem takım hem de oyuncu bazında her sezon yeni bir hikaye demek. Galiba geçtiğimiz sezon hiç de fena bir görüntü verm...6 yıl önce
-
Duhuliye - Duhuliye'den 5 ay önce haberim oldu. O da bu fotoğraf sayesinde. Bunca zamandır nasıl hiç duymamışım derken, etrafımdaki çoğu Beşiktaşlının da bilmediğ...7 yıl önce
-
Euroleague bwin Mart 2015 MVP Nemanja Bjelica Röportajı - Fenerbahçe Ülker dokuz maçlık bir galibiyet serisi yakalamış durumda ve 2008-2009 sezonundan bu yana ilk kez Euroleague 'playoff'larına katılma hakkını ...9 yıl önce
-
Önce krampon, sonra performans - Her çocuk gibi sokaklarda başlayan futbol maceramız, bazı çocukların yaptığı gibi benim de toprak sahada devam etmişti. Sonrası okul, iş, hayat mücadele...9 yıl önce
-
NBA: Bir Ayın Ardından... (Part 1) - Her ne kadar başlığımızda bir aylık zaman dilimini ele aldıysak gerek tembellik, gerek iş güç yüzünden yazının paylaşılması, gerekli güncellemeler yapıldık...10 yıl önce
-
Manchester United - Burnley maçı - Manchester'ın ligin yeni takımı Burnley deplasmanında galibiyet alması bekleniyordu ama yine olmadı. Geride kalan 3 haftada takım henüz galibiyet görem...10 yıl önce
-
Bu Sefer Bahanem Var - Yine ihmal ettim blogu ama bu sefer sağlam bahanem var. Son 9 senedeki ikinci kıtalar arası taşınma olayına kalkıştım. Bilenler bilir, son 9 senedir Avus...10 yıl önce
-
Babylon Dergisi Röportajı - http://www.aliece.com/2013/11/babylon-dergi-ali-ece-roportaji/#more-189511 yıl önce
-
Arsenal Kendine İnanıyor - Arsene Wenger'in sözleriyle, *"İyi bir rakibe karşı alınmış tatmin edici galibiyet." *Arsenal hafta sonu Liverpool'u oyun dışı bırakarak, bölüm bölüm saha...11 yıl önce
-
Hiç Unutmadığım... - 17 sene önce bugün tek bir imzanın milyonlarca insanı bu kadar etkileyebileceğini tahmin edemezsiniz. O adam hakkında bir sürü yazı yazdım, hala okuyan ...11 yıl önce
-
-
7 Yorum:
hamit için "çok milyon yuro" gerekir diyelim. 30 temmuz'daki manu maçının ikinci yarısına bayern kaptanı olarak çıktı adam. 1-2 gün önce de almanya kupası maçında golünü yazmış.
o değil de bir dos santos muhabbeti vardı? (giovani olanı) o da mı ismail air haberi çıktı?
Şu an hiç bir haber akmıyor sağdan soldan. Ben de anlamadım bu hikayeyi... Ağustos oldu artık, alınacak adam ne derece ekstra katkı sağlayabilir göreceğiz.
Bir de klüp sürekli birilerinin sözleşmesini fesh etmekten, yok lisans çıkarıp, iptal edip, tekrar lisanslamaktan falan helak olmuş vaziyette... Bu işlerin daha doğru yapılması gerekmez mi...
@yuki
Bu yönetimden birşey beklenmez.Gerçi demirören 2010 seçimleri için bir transfer yapacaktır.Taktik belli borçlandır yönet başka aday çıkmasın.Sadece bu sebepten yapacaktır transferi...
hamite hadi gucumuz yetmez diyelim ama sakatlık riskine ragmen niye yıldırayı degerlendirmiyoruz.eskisehir bile almaya calıstıgına gore cok yuksek ucrette gerekmiyo sanırım
Takımın kondisyonu beni de çok şaşırttı.Oysa ilk 20-30 dakika geçen sene hiç bir maçta göremediğimiz bir şekilde inanılmaz pas yapan bir takım seyrettik ama bunu tüm maça yayamadık ve 75.dakikadan sonra ne olduysa birden oyundan koptuk.
Zannediyorum ki üst üste oynadığımız lyon-porto maçlarından sonra bir üst düzey maçı daha kaldıramadık yani umarım öyledir.Sezon başı kampı yapmadığımız için takımın kondisyonu hakkında zaten şüphelerim vardı.
Dejan Stankoviç haberi doğru mu? Bilgisi olan var mı?
kondüsyon sorunu olan adamlar fink-ernst değil.
tello-yusuf-holosko-bobo ve nihat
bu 5 in 3'ü oynadığında doğal olarak arka taraf ta sıkıntıya giriyor.
nobre'nin son 10 dakika 3. ortasaha oyuncusu gibi oynaması da bu zaafiyetin en açık resmidir.
geçtiğimiz yılın son döneminde holosko'nun yüksek fizik kapasitesi vardı. geriye temposuz 2 oyuncu kalıyordu; tello-bobo. onlar da bir şekilde idare ediliyordu.
ama şunu unutmayın, geçen sene bu kadar tempolu oynamıyorduk. bekler bu denli hücuma çıkmıyordu.
neticede takımın fizik temposu düşük değil. belli oyuncuların düşük.