.

.

.
Ekşi Beşiktaş. Blogger tarafından desteklenmektedir.

.

.

26 Ağustos 2009 Çarşamba

Kadro Planlamasında Yabancı Oyuncu Seçimi

Dışarıdan ahkam kesmek, bazı sorunları sanki çok kolay aşılabilirlermiş gibi göstermek elbette çok doğru bir yöntem değil. Hiç şüphesiz Beşiktaş kulübünde bulunan sıkıntılar bizim dışarıdan eleştirdiğimiz basitlikte olmuyor. İşin içine girildiğinde farklı tablolar çıktığını düşünüyorum. En azından buna inanıyorum. Yoksa yukarıdaki şu tablodaki abzürtlüğü son derece kolay bir şekilde açıklayabilirdik. Bugün 5 yaşındaki çocuğa şu kadroyu göstersen ve eklesen; "Unutma 6+2 var" desen o çocuk bile bu dağılımda bir hata olduğunu görür. Neticede bugün +2'de yapacağınız seçim sizin puan durumundaki yerinizi belirliyor. Örneğin Deivid De Souza. Kendisi +2 elemanı olmuş durumda. Yerine Kazım Richards oynuyor, o yokken de Mehmet Topuz oynayacak. Peki Deivid'in yedek kalıp Kazım'ın oynadığı bir Fenerbahçe takımı güçlenmiş midir yoksa şişmiş midir? Galatasaray yerli kadrosunun da gücüyle yabancı stratejisini çok daha rahat yapabiliyor. Yabancı sınırına bile takılmıyorlar çoğu maç. 2-3 yabancıyla geçtikleri haftalar oluyor. Bu iyidir-kötüdür tartışılır ama en azından problemleri bu değil. +2'nin kullanım şekli çok açık esasında. Yabancılarından biri formsuz ya da sakatken yedekte bekleyen oyuncuyu oynatıyorsun. Liverpool falan olmadığımıza, geniş bir rotasyon kullanmadığımıza da göre şu ekonomik şartlarda kimsenin de "8 tane kaliteli yabancım olsun, sırayla oynarlar" dememesi gerekiyor. Neticede Türkiye onun ülkesi değil. Burada yedek kalan yabancı -zaten tek amacı sükse yapıp Avrupa'ya gitmek olduğundan- mızmızlaşmaya başlıyor. Olmuyor neticede, bunun olumlu sonuç veren örneğini ben görmedim. Bobo yedek kaldığında futbolu bıraktı, Holosko geçen sene ha keza. Delgado - Ricardinho çekişmesinde yedek kalanın 2 haftada nasıl düşüş yaşadığına tanıklık yaptık. Durum böyle olunca 8 yabancını buna göre planlama zaruretimiz olduğu açık. Günümüz 6+2 düzeninde, +2 oyuncusunun oyun sahasına dahil olması için gerekli şart, altı yabancıdan birinin oyun sahasını terketmesi ise, giren oyuncunun çıkan oyuncunun mevkisine geçmesi kadar doğal bir olay yoktur. Yani forvet çıkarıp forvet alacaksınız. Stoper çıkarıp stoper alacaksınız. Neticede bu sekiz oyuncu bir arada oynamayacaklarına göre... Geçen sene Antony Seric transferi sadece bu yüzden skandalla sonuçlandı. Seric bir sol bekti, asıl sol bek Türk'tü. İbrahim Üzülmez sakat / cezalı bile olsa Seric yabancı kısıtından dolayı oynayamıyordu. Yani oynama ihtimali %0'dı. Bu kadar skandal bir transfer yapılır mı? İşte Beşiktaş ise sanırım olabiliyor. Medya "Sol beki yok bu takımın" demesin diye yapılmış bir transfer. İşin komiği aynı medya, Seric gitsin daha iyi bir sol bek gelsin diye de haber yaptı. Sanki Seric oyuncu kalitesizliği yüzünden oynayamıyormuş gibi. Sanki daha iyi bir sol bek gelse oynayabilirmiş gibi. Bugünün Beşiktaş'ına bakalım;
  1. Matteo Ferrari
  2. Tomas Sivok
  3. Fabian Ernst
  4. Michael Fink
  5. Rodrigo Tello
  6. Matias Delgado
2 stoper, 2 ön libero, bir sol açık ve bir on numara. Buraya kadar sorun yok. Peki bunların alternatifi olması gereken, biri yoksa takıma koyacağınız oyuncular kim?
  1. Da Silva Bobo
  2. Filip Holosko
Biri forvet, diğeri sağ açık. Şimdi bu bir skandal değildir de nedir? Tello'nun alternatifi midir Holosko? Fink'le Bobo arasındaki bağı hangi futbol aklı açıklayabilir? Bakın Beşiktaş'ın son bir sezonuna... Ekseriyetle 45. dakikada 2 değişiklik yapıyoruz. Bobo'nun girmesi için Cisse veya Fink çıkıyor. İşte sizin planlamanız bu. Bir yerden dolarken diğer yerden boşalan bir takım... Sonra da "yabancı oyuncularımızdan, kısıtlama nedeniyle yeterince faydalanamıyoruz" derler. Faydalanamazsın tabi, 6+2'nin şartları bugün mü belli oldu. Neden buna göre strateji üretmedin? Neden +2 kalması muhtemel Holosko ve Bobo'nun yedeklik konusunda yaşayacağı problemler üzerine kafa yormadın. 25-26 yaşındaki bu iki oyuncu "rotasyon oyuncusu" olmayı ne kadar kabul ederler bunu hiç düşündün mü? Bobo'yu rotasyonda kullanıp üzerinden para kazanma planını hangi akla göre yaptın? Ondan sonra da bir oyuncunun girip dokuz oyuncunun yer değiştirdiği takımları izlemek zorunda kalıyoruz. 6+2 sistemi teknik direktörler için çok can sıkıcı olabilir, oyunun mantığına bile aykırı olabilir ama kural bu. Kural buyken kuralın söylediğinin, gösterdiğinin tersine hareket etmek kadar günün gerçekleriyle bağdaşmayan bir hareket yok. Beşiktaş aylardır yabancı kontenjanını boşaltmaya çalışıyor. Bitmek tükenmek bilmeyen bir sorun oldu bu, devlet meselesi gibi. Ne kontenjanmış şu, bizim bir senemize mal olmak üzere. Olay öyle bir hale geldi ki, uygun şartlar oluşsa bugün hiç düşünmeden Fink'in sözleşmesini fesh edip oraya daha ofansif bir oyuncu alacaklar. Beşiktaş'ın bugünkü problemi tam da bu çünkü... Ligin 2. haftası olur... Aman tanrım... 10,5 numara yok, Delgado sakat... Kahretsin Fink-Ernst çok defansif kaldılar. Aman Allahım Bobo-Holosko yedek kalırsa ne kadar verimli olurlar... Dikkat edin şampiyonluğun üzerinden koca koca üç ay geçmiş. Sezon başı kampı geçmiş, görülmemiş sıkıntılar 26 Ağustos 2009 itibariyle aşılmaz duvarlar olarak karşımıza çıkıyor. Bundan bir ay önce "8 yabancı hakkı dolu olan ( Daha Zapotocny de yok hesapta ) Beşiktaş'ın, sezon sonunda elden çıkarmak isteyeceği ilk adam Michael Fink olur" demiştim. Performansından bağımsız bu dediğim. Oysa ki değil bir sezon, bir ayda aynı noktaya geldik. Fink'le de iki değil, üç sezonluk anlaşma sağlanmıştı. Sanki bu sirkülasyonda Fink'in üç sene Beşiktaş'ta kalacağına inanan varmış gibi. Ne olacak, göndeririz Antep'e, olmadı Alman ikinci ligi'ne... Parasını biz öderiz, oyuncuyu onlar oynatırlar... Mesela Bursaspor... Forma reklamına Beşiktaş yazdırsalar fena olmaz, ne olsa sponsorlarıyız. Ne de olsa benim ödediğim kombine parasıyla Zapotocny'nin golünde ayağa kalıyor Bursa taraftarı... Benim ücretini ödedediğim gol sevincini onlar yaşıyorlar... Müstehak mı bana? Bilmem ..!

35 Yorum:

menderes mete dedi ki...

Bence skandal sayılacak tercihler iki yabancı stoper ve iki yabancı önliberodur.

stfud dedi ki...

@syhvbyz@gmail.com: peki alternatif var mı o bölgede türk olan?

menderes mete dedi ki...

Ediz ,Emre Güngör stoper olarak var mesela alınabilecek.Önlibero mevkisine de bence en güzel örnek g.sarayın bedava aldığı mustafa sarp'tır.Onu da geçtim Serdar Kurtuluş vardı elimizde.

stfud dedi ki...

Emre Güngör alınabilirdi ama Topuz olayından sonra zor olur artık.Ediz'i ise doğru düzgün izlemedim açıkçası.Mustafa Sarp abartılıyor gibi geliyor bana şu süreçte.Serdar Kurtuluş'un ben de isterdim oynamasını ancak Marsilya deplasmanından beri hiç oynayamadı.Gerçi pek te oynatılmadı..

menderes mete dedi ki...

Aslında aynı hataları biz devamlı yapıyoruz.Geçen sene İ.Kaş'ı bedava elimizden kaçırıp takımda Toraman ve Zan varken 2 yabancı stoper aldık.Bu senede Zan bedava gitti ve biz yine yabancı stoper aldık.Açıkcası son 10 yılda aldığımız stoper sayısını hesaplayamıyorum.Yine bir sene tek önlibero ile sezonu tamamlarken 3 oyunkurucu ile oynuyorduk.Bilemiyorum ama sanırım bu hatalara alıştım ben.

yuki the zorba dedi ki...

@syhvbyz@gmail.com
Ben tam aksini düşünüyorum aslında.

@jessie
Jessie bu senenin transferlerine bakınca, sanki senin söylediğinin tam aksi bir durum söz konusu değil mi? Stoper ve Defansif Orta Saha aldı Beşiktaş. Demek ki, burada +2'de kullanılacak adamlar bu ikisi olacak. Yani bu sene yapılan transferler neticesinde belki de yerine göre Sivok ve Fink'tir alternatife geçecek olan futbolcular.

Ha, bana sorsan ilk 11'e kimi koyacağımı biliyorsun ayrı konu. Ben de Holosko - Bobo - Tello - Delgado gibi istikrar ya da rotasyon kelimelerine alerjili adamlardan bu anlamda haz etmiyorum. Ama bu futbolcuların neredeyse Delgado da dahil hepsinin geçen seneki şampiyonlukta ofansif anlamda sistemsiz bu takıma olan katkısı yadsınamaz. Belki de bu adamları vazgeçilmez görüyordur Denizli kim bilir?

Bence bir de şu var, Şampiyonlar Ligi Denizli için çok önemli bir hedef. Şu yazdığın kadrodan 7 yabancıyı ben bir Şampiyonlar Ligi maçında direk 11'e yazarım. O anlamda, bence Şampiyonlar Ligi'ni bu planlamadan ayrı tutamayız...

theotheo dedi ki...

en büyük skandal fink gibi vasat altı bir oyuncunun takıma getirilmesidir. cisse gibi bir futbolcun varken.

ey mustafa denizli, çeşmede tatilden dönmeyecektin, yazık ediyosunuz bu takıma.

yuki haklı bence de toraman'ın takıma katılmasıyla sivok, delgado'nun (yahut o 10,5 alınacaksa)katılımıyla fink rotasyon oyuncusudur.

finkin bölgesine tello çekilecektir %1000 ihtimal.

bobonun gönderilmesini istemek teknik bir karardır, göndermek idari bir iştir. hakeza aynı şekilde delgadonun sözleşmesini dondurmayı istemek de teknik bir karar, dondurma işleminin gerçekleşmesi ise idari bir iştir.

işin teknik boyutunda bu senin dediğin kararlar verildi ancak idari anlamdaki olanaksızlıklar transferin olmasına izin vermedi. sene başında ortalama bir ön libero ile başlayıp, ileriye dönük bir yabancı da alınabilirdi,bunda hemfikirim, ama oranın planı da taa geçen senenin ortasından yapıldığı için transfer döneminde yaşanabilcekler öngörülemedi. o yüzden ben ne hocaya ne yönetime çok kızamıyorum. ha bence takım zaten iyi de, hadi diyelim bir sene gitmek üzere bu beceriksizliklerden dolayı,bir sene taraftar için çok zor geçer ama takım planlamasında lafı olmaz, bu sene şampiyon olmasa bile bu takımın belli bir iskeleti var artık, bu sene yapamadığın idari hamleleri seneye yaparsın, yine şampiyon olursun. madem sen zaten federasyon,hakem,medya konularında kendini yalnız hissediyorsun, demek ki panik yapmak yerine sabırlı olmak zorundasın.

ha zaten şu futbolcuların dağılımını böyle yazmışsınama, sonuçta delgado ile tello birbirlerinin yerine oynayabilen, aynı şekilde bobo ile holosko da birbirleri yerine oynayabilen,sivok hem stoperde hem önliberoda oynayabilen bir yapıda olduğu için bence bu dizilim gerçeği çok da yansıtmamakta. olay resme nasıl baktığınla alakalı.

bugün galatasaray bütün yabancı haklarını ileriye yönelik kullanmışsa ve defansını servet-gökhan-balta ve sabri gibi adamlara emanet etmişse, bunun doğru veya yanlış olduğunu ilerleyen zamanlarda göreceğiz. geçen sene başı kadrosuna bakıyoruz, galatasarayın stoperinde meira var, bu sene yerinde zan oynuyor. önliberoda geçen senenin çoğunluğunda barış oynamış, bu sene m.sarp var. yani takımın büyük bölümü hala aynı ve değişen sadece lincoln gitmiş elano gelmiş, ayrıca takıma keita katılmış. e demek ki geçen sene galatasarayın problemi gol atmakmış demek ki...bakalım, dedik ya göreceğiz..


ayrıca bu konudan ayrı olarak da, beşiktaş bütçe olarak da, vizyon olarak da o tip yabancılar getirebilen bir kulüp ancak bunu seçmemesi son senelerde bilinçli bir tercih halini aldı. çünkü daha önceki tercihlerde dili yandı. anlamıyorum yani ne bu şapşallık, beşiktaş ismaile 5.5. milyon euro vermişken, sanki bu tip yabancılara 8 milyon euro verip getiremezmiş gibi, işi vizyon farkına dayandırmaya çalışıyorlar.ulen neyin vizyonu, büyük liglerin üst sıra takımlarında kadroya giremeyen, hocasıyla sorun yaşayan bir dolu adam var, verirsin 8 milyon euro gelir. manchester city'nin, lyon'nun,aston villa'nın, liverpool'un bişekilde sorun yaşamış futbolcularıyla hangi rüya takımı kurmuşsun bir saçmalama yahu.

son olarak da bu sene üç büyük kulübün bonservislere kaç lira harcadğını ve takıma aldıkları futbolcuların yaş ortalamasını verelim, noktayı koyalım..

beşiktaş: 15.370 m euro, yaş ortalaması: 24.375

fenerbahçe: 28 m euro, yaş ortalaması: 26

galatasaray: 15.5 m euro, yaş ortalaması: 29

Gürcan Ulusoy dedi ki...

eğer fink ve sivok rotasyon oyuncusu olacaklarsa yapılan işlem mantıklıdır kendi içinde

ama kimse bana bu rotasyonun geçen senekinden zayıf olmadığını anlatamaz.

zapo'yu rotasyon oyuncusu diye göndereceksiniz. ferrari'yi alıp bu sefer sivok'u rotasyona sokacaksınız. madem rotasyona girecekti o zaman zapo niye gitti?

cisse gibi bir oyuncunuz olacak. onu gönderip fink'i alacaksınız. sonra onu da rotasyona sokacaksınız. cisse sanki rotasyon oyuncusuymuş gibi.

tello'nun ise göbekte ernstle birlikte oynaması bana göre %0 ihtimal.

zira bir benzerini daha önce hiç görmedik.

uğur inceman'dır fink'in alternatifi. uğur da yetersizse bir başka adam yoktur mevcut kadroda. olsa olsa sivok vardır.

------

ayrıca günümüz futbol yorumuna bakalım. ortasahanın göbeğinde oynayan oyuncuların oyunun tam da kalbinde yarattığı etkiyi göremiyor muyuz?

beşiktaş nasıl olur da esas yatırımını o göbeğe yapmaz, idareten bonservisi elinde adamla geçilir orası.

ernst'in yaşı 31. şurada 2 sene daha oynar. ernst'den maksimum verim alabileceğin bir kaliteli oyuncu yerine neden fink'i getirirp o 2 seneyi de heba edersin...

hücumdaki yabancılarımızın iki veya kötü oynamaları değil problem. problem fink'in alternatifinin -bence- olmayışı. sivok'u orada kullanmayacaksa alternatif denemez ona.

theotheo dedi ki...

bakın beyler asıl konu şu?

beşiktaşa gelen futbolcular neden kötü oynamaya başlıyorlar?

ernst schalke antrenmanlı gelmişti, bu seneki ernst ise berbat. holosko, bobo vs hepsi bitik durumdalar.

bu takım çalışmıyor, bunu biliyoruz. van der vaartı getir bu takımda sıçmazsa yüzüme tükür.

menderes mete dedi ki...

@yuki
İki yabancı stoperden birini yedek bırakacaksak eğer bu kadar yüksek bonservis neden verdik? Fink'i yedek bırakırız demek şu an en kolayı çünkü adam bedava alındı ve medya tarafından da beğenilmiyor.Kimse ses çıkarmaz.Ama onun yedek kalması değilki burada meselemiz.O mevkiye yerli oyuncu alınıp alınamayacağı ve hangi mevkilerde artı 2 nin kullanılması gerektiği.Bobo ve Holosko'nun yedek kalmasının sebebi bu tercih hataları.Mesela Tello'nun varlığını kimse sorgulamıyor bence bu kadroda olmaması gereken oyunculardan biride o.Adam ne sol açık ne solbek nede tam bir oyun kurucu.Fink'in varlığını tartışılır hale getiren şeyde işte burada başlıyor.Tello ile oynuyorsan ofansif katkında olması gerekiyor.Mesela kötü delgado şu an takımda olsa Fink neden alındı demem.Ama mevcut durumda Fink maalesef gereksiz transfer oluyor.

Gürcan Ulusoy dedi ki...

oyun disiplini ve düzeni olmayan takımlarda oyuncular bu düşüşleri yaşarlar.

bir maçı izleyin, ernst'in ileri geri abzürt koşular yaptığını göreceksiniz. dakika 85 ernst top gelir diye ceza sahasına depar atıyor. ama o top gelmiyor. o top 1 gelmez 2 gelmez, üçüncüsünde de ernst gitmez. sonra ernst kötü gözükür.

ama tello'nun delgado'nun yerinde oynama yeteneğine, holosko bobo değişimini anlamış değilim.

bobo merkez santrafor. holosko sağ açık. biri çıkıp biri girdiğinde 3 kişinin yeri değişiyor. o karman çorman halden ancak bu futbol üretliyor.

tello delgado'nun yerinde oynayabiliyor da neden biz oyun kurucu arıyoruz? demek oynayamıyor.

bu mantıkla arda turan'ı sol bek, topal'ı da stoper oynatabilirsiniz.

theotheo dedi ki...

@jessie

kulüpten gelen bilgilerde, bu takımın doğru dürüst bir hazırlık kampı geçirmediği yönünde.

Gökhan dedi ki...

Transfer döneminde belki süper işler yapılmadı ama geçen yıllara oranla daha iyi olduğunu düşünüyorum.
Fink müthiş bir oyuncu olmasa da bence Ernst ile beraber sezonun genelinde oynayacaktır.Sorunumuz ofansif oyuncuların hepsinin ya sakat ya da çok formsuz olması ama bu durum da böyle gitmez,mutlaka düzelir.
Bir çok kişinin kafasında ön taraftaki 4 oyuncu için farklı isimler geçiyor ve bazı oyuncuların değişik yerlerde daha iyi olabileceği düşünülüyor,bu bir problem ama bir şekilde en verimli olacak formül bulunacaktır.Geçen sene 2.yarıda tek yenilgiyle 40 puan aldık,şimdiden bu kadar umutsuzluk bence yanlış.
Ayrıca kadromuzun kötü olduğunu da düşünmüyorum,sorunu çözmek denizli'nin elinde.Sol bekte hücum gücü çok yüksek bir İsmail oynamaya başladığında,ortasahadan bir adam çıkacak olduğu zaman takımın direncini yüksek tutan Fink yerine Uğur çıkmaya başladığında takım daha rahat pozisyon üretecektir.

tello delgadonun yerine oynayabiliyor ama süreklilik gösteren bir adam değil, delgado sakat olmasa yine dönüşümlü oynarlardı, tello-delgado-yusuf şeklinde, ama şu an hem delgado hem de yusuf sakat olunca, ihale maçın belli bölümünde parlamalar halinde oynayan tello'ya kaldı ve yeni bir futbolcu ihtiyacı doğdu. yeni futbolcu ihtiyacı tello'nun 10 numara oynayamamasından değil, tello'nun maçın belli bölümlerinde oynamasından dolayı.

holosko ile bobonun bire bir, birbirlerinin alternatifi olduklarını söylemek güç ama yine de birbirlerinden o kadar da alakasız iki adamlar değil. ikisinin de çok iyi oynadıkları yerler var, kendi mevkilerine göre daha kötü oynadıkları yerler var ancak sezon içinde pekala birbirlerine alternatif olduklarını gördük geçen sene içinde.

şu an için en büyük handikap, geçen sene maç kazanmak için, maç içinde türlü taklalar atıp, sistem mistem umursamayan denizli yerine şimdi maç kazanmak yerine sistemi kazanmayı yeğlemesi. e maç kazanmak, hemen görülebilen birşeyken, sistemi kazanmak zaman aldığı için elbette ki bir geçiş süresi olcak.

yuki the zorba dedi ki...

@syhvbyz@gmail.com
İkinci bölümdeki yorumuna büyük oranda katılıyorum.

Benim fikrime göre, ve düz futbol mantığında düşünen binlerce insana göre, her takımın bir iskeleti olması lazım. Bu kesin. Şu anda Galatasaray'da bu Servet, Emre - Ayhan, Topal - Arda - Baros olarak görülebilir... Ayhan Topal sürekli olarak değişse de buradaki alternatifler de yaklaşık eşit aynı kalitede. Emre iskelette bir kemik değil, onun yerinde Gökhan Zan var... Her türlü eksikliğine rağmen bu iskeletin en önemli özelliği beş yerliden oluşması. Ha şahane bir iskelet mi bu? Bence değil...

Beşiktaş'a bakıyorum şimdi. İskelet kur desen, ben yabancıları dışarı çıkaramıyorum.

Toraman-Sivok-Ferrari-İsmail
Fink-Ernst

Zaten gitti 4 yabancımız... Benim için maalesef o kadar sevdiğim halde Holosko, elimizde büyüyen Bobo, ya da kıçını da yırtsa olmayan Nobre bu iskelette bu seneki performanslarıyla birlikte yer bulamıyorlar. O zaman mecbur kalıyoruz bu dört adama bağlı kalmaya.

Bugün görüldü ki, Sivok, Ferrari, Ernst ve Fink yani iki stoper ve iki defansif orta saha sahada oldukları sürece işlerini iyi yapıyorlar. Ne bu adamların işi? Oyunu tutmak, rakibe boş alan bırakmamak. Beşiktaş'ın şu ana kadar bu konuda eksiği yok, fazlası var. 4-3-3 oynadığımıza göre, geri kalan 6 adamdan beklenen nedir? Hücuma katkıda bulunmaları, ofansif olarak bu 4 oyuncunun defansif odaklı oyunlarını da telafi edip, takımı ileri taşımaları...

Kanatlarda kullandığımız bekler bu işi yapacak adamlar olmadı henüz. Belediye maçını geçiyorum, son iki maçta da Üzülmez oynadıysa demek ki ofansif bek kullanmıyoruz. Erhan da ofansif yeterliliğini ortaya koydu zaten.

Geri kaldı 4 adam. Şimdi bu resimde, 4 adamdan mucize yaratmalarını bekliyoruz. Bence Fink yeterince ofansif katkıda bulunuyor o ayrı bir konu. Ancak, Fink + Ernst'in ofansif katkısı toplamda 0,5 adamdır. 4,5 adamdan maçı alıp, götürmelerini bekliyoruz.

Bu durumun tek çaresi var, bekleri oyuna sokmak ya da orta sahayı komple değiştirmek...

Neyse, iskeletten yola çıktım nereye geldim... Bence Denizli nasıl geçen sezon Cisse-Ernst ikilisinin katkısını görüp, son düzlükte bu adamlarla oynayarak kazanan bir takım yarattıysa, bu sene de eninde sonunda bu 4,5'luk ofansif kadrodan vazgeçecektir... Niye hemen vazgeçmiyor? İyimser bakarsak, acaba Şampiyonlar Ligi provası mı bu?

alper dedi ki...

şampiyonlar liginde 8 ini de sahada görebileceğiz bence bazı maç ve anlarda.
sivok -ferrari
ernst-fink
bobo

bunlar ileriki günlerde asla kesilmeyecek ve rotasyona girmeyecek 5 li olacaktır.(yada ben öyle istiyorum) geri kalan 1 için ise duruma maça ve form durumlarına bakılır.sakatı cezası olur.

Gürcan Ulusoy dedi ki...

katılmıyorum. tello'nun alternatifi kim? yok. tello'nun alternatifi yokken tello'yu rotasyona sokarsanız serdar özkan'la oynamak zorunda kalırsınız.

sivok'u toraman'la rotasyona soktunuz diyelim, bobo da nobre'yle girecektir isteseniz de istemeseni de.
o nedenle bobo zaten direk rotasyon oyuncusu oluyor.

neticede senin elinde nobre'nin eş kalitesinde bir orta saha oyuncusu yok ki fink'le rotasyona girebilsin. uğur inceman mı? değil.

sen fink ve boboyu sabitleyip tello-holosko-delgado gibi kadro alternatifi olmayan adamları rotasyona sokarsan işin içinden çıkamazsın.

kadronun rotasyon elemanları bellidir ve holosko-bobo'dur. ki delgado'nun yokluğunda birinden biri yedek oluyor zaten.

asist time dedi ki...
Bu yorum yazar tarafından silindi.
molosztash dedi ki...

Maalesef bu aşamada rotasyondan daha büyük problemlerimiz var. G.Birliği maçında zaten oynayabilecek durumda olan 6 yabancımız vardı, oynuyorlardı, onlar oynarken Uğur yerine Fink çıkan oldu. Daha da önemlisi defanstan çıkmayan (Üzülmez) ve çıkamayan, çıksa da işe yarayamayan (Erhan) beklerle çıktık sahaya ve iki oyuncu değişikliği bunları hücumcularla değiştirmek üzere yapıldı.

Bu teknik adam hataları varken 6+2 değil sorunumuz, ya da en azından iki hafta daha sorunumuz bu değil. (Bobo ve Delgado yok nasıl olsa)

Zaten Denizli'nin Pazartesi günkü parlamasıyla ilgili en güzel lafı başbakanımız söyledi. "Sesin çok çıkıyor, bunun nedeni suçluluk psikolojisidir" diye :))) Denizli de suçlu olduğunu biliyordu, bekleri değiştirdiğine göre anladı hatasını, bu yüzden "karga" marga laflarını etti... Üste çıktı bağırarak....

Sinirliyim kendisine hala. İstifa demiyorum, ama "göz var izan var" demek istiyorum...

asist time dedi ki...

Hala Bobo soylemleri dolasıyor walla gına geldi artık.

Zaten bu postun acılmasının sebebi de sanıırm konuyu yine Bobo'ya getirmekti.

https://www.blogger.com/comment.g?blogID=4772417004724515370&postID=9204116486813086557&isPopup=true

alper dedi ki...

holoskonun karo alternetifi yok mu??ben mi yanlış okudum..nihat nedir necidir peki??

savunma ve orta saha daki 4 lü benim anlayışıma göre elzemdir.defansif açıdan.bobo konusunda ise sistemi.4-3-3 ü işletme açısından gerekli görüyorum.

tello ve delgado ister ortada ister sol önde oynasınlar bence birbirinin yedeğidirler.ikisinin birden sahada olduğunu düşünmek bile istemiyorum ben.:))

ama sende dediğinde haklısın şuan en zayıf halkalar holosko-bobo.

rasheedrec dedi ki...

Rüştü
Ekrem-Ferrari-Toraman-İsmail
Fink-Ernst
Delgado
Nihat-Bobo-Tello
----
Hakan
Erhan-Kaş-Sivok-Üzülmez
İnceman(tek alternatif)
Holosko-Yusuf-Serdar
Nobre
---
Sistemin gereklilikleri yerine getirildiğinde bence gayet sağlam ve dengeli bir kadromuz var.. Ayrıca M.Denizli, başa geldiğinde kadroda bulunan yabancılardan sırayla kurtulmayı amaçlıyor gibi geldi bana. Kendi oyuncularından oluşan KENDİ takımını kurmak istiyor sanki.. Neyse.. Bence varolduğu düşünülen yabancı sorununun asıl sebebi Denizli'nin sezon arasında başa gelmesidir. Kendisinden önce kurulan bir takım alıp şampiyon yapmayı başarmıştır ancak elindeki kadronun onun istediği oyunculardan oluştuğunu söyleyemeyiz. Belki beğendiği oyunculardan kurulu olabilir ancak asla istediği oyuncular değildir.. Bu sene başında da Zapo'yu gönderdi, Cisse gitti, eminim Toraman döndüğünde Sivok yedek kalacaktır. Sağlam bir Nihat varken de Holosko aslında tam da bahsettiğimiz +2nin 1i olmaktan gocunmaz. Hele bir de Delgado sakatlıktan erken dönmeye çalışmaz ve zamanında oynamaya başlarsa Denizli'nin elinde yıllardır beklediğimiz seviyeye çıkabilir. Ayrıca gelecek sene sonunda Türk vatandaşlığına geçmeye hak kazanacaktır. Bu da kadro yapılanması açısından oldukça önemlidir.. Neyse.. Neticede oyuncular, sistemin gerekliliklerini yerine getirmeyi ellerinden geldiğince başarırsalar bence ortada sorun kalmaz. Yeter ki şu şampiyonluk rehavetini bir an önce üzerlerinden atsınlar. Umarım bu süreç Cuma günü Gaziantep maçıyla başlar. Hepimiz biliyoruz ki Beşiktaş'ın iyi seçilmiş yabancı oyunculardan çok taraftarına ihtiyacı var..

Adsız dedi ki...

bu süreç inanıyorumki bizi ileride daha güçlü kılacak, hep böyle olmamış mıydı erken form tutan ilerde tökezliyo...

gökhan dedi ki...

bence de planlamada problem var. 6+2 kuralı varsa planlamanı 6 yabancıya göre yapmak zorundasın. ama beşiktaş ın elindeki kadroya bakıyorum ideali 7 yabancılı. bobo yu kesip nobre yi oynatamazsın, oynadığında büyük sorunlar çıkıyor. tello şu an alternatifsiz gibi, fink mi uğur mu desek kimse direk olarak uğur demez. ferrari ye bu kadar para verip kesemezsin, sivok kesilmemeli, ernst zaten alternatifsiz. hücumda etkinlik yaratabilmek içinde holosko şart. yani sınır olmaz ise yabancıların hiçbirini kesemezsin.

işte bu sebeplerden dolayı 3 ay önce yabancı değilde türk oyunculara yönelmemiz gerektiğini düşünüyordum, söylüyordum. en azından bir yada iki yabancıyı yedekleyebilecek kalitedi adamlar lazımdı. iyi türk oyuncu takviyeleri yapıldı ama yedekledikleride türk. o yüzden kalite olarak yükselsekte yabancı kontenjanı olayında sıkıntı sürüyor. hatta ferrari nin gelmesi ile birlikte sorun daha da büyüdü.

herkesin fit olduğu dönemde iki seçenek kalıyor. ya sivok kulübeye yada fink kulübeye sivok orta sahaya. ikisininde yaratacağı farklı problemler var. artık maçına göre, havaya göre birisi tercih edilecek.

o kadar yazdık hiç delgado da demedik...

Kalten dedi ki...

Bir Murat Ceylan olsa şu kadroda Fink de Ernst'in yedeği olsa...

Öne geçilen maçlarda Tello'yu çıkarıp Fink'i koysan, taş gibi orta sahanla maçı tutsan...

Rattlehead dedi ki...

hohooytt her şeyi anlarım da şu yukarıda birileri fink çok kötü cisse daha iyiydi bilmemne demiş ya onu anlamam.cisse çok mu hücuma çıkıyordu?çok mu ofansif katkısı vardı da fink'i bu kadar sorgular oldunuz.cisse de fink gibi düz futbolcuydu genel olarak ikisi de defansif yönde.cisse'nin hücuma katkısı sıfıra yakındı fink'in ise en azından bir çabası var.bazen düşünüyorum farklı maçlar mı izliyoruz diye ama anlamıyorum.cisse geçen sene 0 (yazıyla sıfır) gol bir asistle oynadı.o da son denizli maçında holosko'ya bir asist yapmıştı.allahaşkına fink'i bu kadar küçümsemeyin yahu ayıp oluyor.

buzkan dedi ki...

beşiktaş 4 3 3 oynayacaksa 3 lü orta saha bence bellidir tello ernst fink.uğur bence kesinlikle 11oyuncusu değil.nihat ın her şartta oynayacağını düşündüğümüzde holosko kulubeye yerleşecek ilk yabancı.diğer tercihte belirsizlik olsada yinede bir sıkıntı yok.söyleki nobre 11 de oynayacaksa bobo ve delgado dan biri kulubeye geçecek.diğer alternatif bence daha iyi oda şu ferrari ve toraman stoper, sivok ise finke alternatif oyuncu.

rüştü

i.kaş toraman ferrari ismail


fink ernst tello

nihat bobo delgado

4 3 3 için bence en iyisi böyle 6 yabancı sınırı olsada olmasada.

menderes mete dedi ki...

Hala bir noktayı es geçiyoruz.Artı 2 yabancı yerli oyuncuların yedeği olamaz.İşte o zaman kontenjan sorunu ortaya çıkar.Bizim iki yabancı forvet yada santraforumuz var ikiside yedek.Yerlilerin yedeği kısacası Holosko ve Bobo görünüyor.Şimdi bu durum geçen seneden belli değil miydi? Belliydi ve benim işte kızdığım konuda bu.Fink iidir kötüdür demiyorum.Hatta Ferrari bana göre çok ii bir stoper ama iki yabancı forvetin aynı anda yedek kalacaksa burada bir planlama sorunu var demektir.Yabancı oyuncuya yedek olarak kullanırsın artı 2 yi ve delgado sakat olduğuna göre bunu da bildiğimize göre ilk o mevkiye oyuncu almalıydık.Fink işte bu durum nedeniyle maalesef doğru transfer olmuyor...

kilit adamlardan biri ernst'in yanında oynattığımız oyuncu bence.o bölgede uğur değil de,daha kaliteli bir ön libero alternatifimiz mutlaka olmalı.yani fink-ernst ikilisi yerine ernst-sezer,m.ceylan gibi koşan ısıran şut atan iyi bir ortasaha gerek.uğur bu takımı kaldırabilecek kapasitede değil.batu gelirse de bobo'dan fazlasını yapar.

theotheo dedi ki...

yahu şu fink gibi bir baltacıyı bu takıma alana aldırana yazıklar olsun, ayıptır günahtır.

Rattlehead dedi ki...

bu arada delgado dondurulmuş hayırlı olsun.

Pamukk dedi ki...

iyi.hayırlı olsun.
10,5 numara tabata ha oldu peki. "tabata beşiktaşta" yorumları görüorum ama postu sildiniz galiba?nedir ne diildir?

analiz kartal dedi ki...

feneridelgado:) şimdilerde tabata gibi görünüyo 2 gün önce sordum arkadaşa g.antep maçı var tabata nasıl formdamı ve gs-fb-trabzonu-taraftarı bu soruyu kendine soruyo vdv deco olmuyorsa bu adamın olması çok ta kötü degil ....

Yorum Gönder

Ara