.

.

.
Ekşi Beşiktaş. Blogger tarafından desteklenmektedir.

.

.

31 Temmuz 2009 Cuma

Dünya Futbolunun Geldiği Noktada Pozisyon Almak

Futbolun değişen ekonomik yapısı, kulüpleri daha önce belirledikleri stratejiler dışına çıkmaya ve yeni stratejiler geliştirmeye zorladı. Bugün Premier League'de bir çok kulüp yabancılara satılmış durumda. Satılmamışlar da satılmak üzereler. Ronaldo, İbrahimovic transferleriyle piyasa anomal bir hal almış durumda. Arsenal gibi uzun vadeli planlar yapan bir kulübün bile stratejisi allak bullak oldu. Takımdan ayrılması gündemde bile olmayacak Kolo Toure kendi kalitesi oranında olmayan bir bonservis ücreti karşılığında Manchester City'e transfer oldu. Peki bunun nedeni neydi? Hiç şüphesiz Man. City'nin oyuncuya vermiş olduğu abuk maaş. Bakın bunun şöyle bir anlamı var; Toure sözleşmesinin son senesindeydi. Muhtemelen bu yaz satılmasa idi önümüzdeki yıl Ocak ayında bir sonraki yaz için Manchester City ile sözleşme imzalama şansına sahip olacaktı. Zira Arsenal'in vermeyi düşündüğü maaş teklifiyle City'ninki arasında uçurum olacağı da kesindi. Neticede bugünün dünyasında sözleşmesinin son senesine girmekte olan oyuncular için daha önce olmayan bir durum oluştu. Kaynağı belli olamayan bu paralar, maaş dengelerini, kulüp içi dengeleri, transfer pazarını yerle bir etmiş durumda. Sizin futbolcunuza X kulüp gelir, kendi ederinin 3 katı parayı teklif edebilir çünkü piyasanın bir dayanağı kalmadı. Burada kulüplerin alacakları tutum aslında açık. Arsenal'in yaptığı gibi, sözleşme süresinin sonuna yaklaşan oyuncuları elden çıkarma yoluna gitmek... Çünkü sözleşme süresi bittiğinde oluşacak anomal rakamlar transferin mantıklılığını zora sokuyor. Transfermarkt sitesiyle hafif haşır neşirseniz Beşiktaş'ın son 5 senesinin gelen-giden transferlerini incelemenizi öneririm. Beşiktaş'ın her yıl ortalama 10 milyon euro civarında bir harcama yaptığını göreceksiniz. Bu rakam kesinlikle Galatasaray ve Fenerbahçe'den daha yüksek bir rakam değil. Ancak Beşiktaş özelinde çok temel bir problem var; Biz oyuncu satamıyoruz. Son 10 yıla baktığımızda takıma para kazandırmış Carew ve Youla var. İşte bir skandal varsa burada. Trabzonspor'un örneğin Gökdeniz ve Fatih Tekke üzerinden çok ciddi bir geliri olmuş. Galatasaray Meira'yı almış ama kullanıp üzerine de hafif kar edip satabilmiş. Fenerbahçe Kezman'ı satarken bile kasasına 4,5 milyon euro koyabilmiş. Elbette taraftarlıkla yöneticilik arasında bir fark var. Taraftar Bobo'nun da Carew'in de satılmasını istemez. Kimsenin satılmasını istemez. O sadece gider Quaresma diye tezahürat yapar, Elano diye bağırır... Elano geldiği gün Lincoln'ü unutur, Lincoln dünyanın sayılı yeteneklerinden biri iken birden yeni kral Elano olur... Taa ki yenisi gelene kadar. Yönetici gibi bakarsak, Beşiktaş özelinde satışından para kazanılabilecek bir kaç oyuncu var; Da Silva Bobo, Tomas Sivok, Filip Holosko. 5 milyon euro civarında satış rakamıyla satabileceğiniz kalitenin oyuncuları bunlar. Transfer meselesi elbette doğru zamanlama meselesi. Hangi oyuncuyu hangi zaman alacaksınız, onun yerine kimi planlayacaksınız ve oyuncuyu ne zaman göndereceksiniz. Elbette plan dışı gelişmeler olur ama siz genel çerçeveyi çizersiniz. Aslında sorulacak soru net; Da Silva Bobo ne zaman satılmalı? Bobo'nun futbolu Beşiktaş'ta bırakacağına inanmıyorsak ne zaman satılacağını planlamak ta en mantıklı hareket olur. Bakın Bobo'nun futbol kalitesini tartışmak, yeterliliği üzerine yorum yapmak tamamen ayrı konudur. Aynı şekilde Sivok'un da ne zaman satılacağının ve yerine kimin monte edileceğinin planlanması gerekir. Bana sorarsanız da Sivok'la mümkün olan en uzun kontratların yapılıp futbolu burada bırakmasını sağlamak gerekir. Ama isteğiniz bu değilse, satışını planlamaktan doğru da bir hamle yoktur. Da Silva Bobo'nun seneye sözleşmesi bitiyor. Besbelli bu imza işi devre arasına kalırsa Bobo beş kuruş kazandırmadan Türkiye'den kaçmanın planlarını yapacaktır. Hatta ligin 2. devresinde bir Ricardinho olayının vuku bulacağını şimdiden müjdeleyebilirim. Beşiktaş Bobo'yu ya 31 Ağustos 2009'a kadar satmalı ya da o tarihe kadar sözleşme yenilemelidir. Gökhan Zan transferinde yapıldığı gibi 1 Ocak 2009'a bırakılan bir iş, yeni bir yönetim skandalı olarak tarihe geçecektir...

13 Yorum:

Unknown dedi ki...

Bobo konusunda söylediklerine aynen katılıyorum.Eklemek istediğim husus ise zam tehdidi ile oyuncuya hak etmediği ücreti vermek.Delgado buna en güzel örnektir.Şimdi elden çıkarmaya bile çalışamıyoruz.Tello ve Holosko'da zam istiyor.Bedava elden gider diye oturup sözleşme uzatmakda yanlış olur.Sonra yeni transfer için bunları yollamaya çalışıyoruz.Kısacası kiminle devam edilip edilmeyeceğine ve yerine ikame edilecek adamın tespitine yönelik bir çalışma yapılmalı.Böyle bir durumda kulüp zarar etmez.Ben kar etmeyide boşverdim.Zarar etmesin yeter...

SirEvo dedi ki...

Yönetimin bugüne kadar ne yaptığı ortada. Koskoca bir hiç!

Transfer politikasının T'sinden anlamayan, Yönetim lafını hiç duymamış adamlar başa geçmiş, anca ceplerine para atıp bjk yi borç batağına sürüklüyorlar.
Seric+Zapo+Sivok 3lüsüne verilen bonservis parasına bir bakın ne demek istediğimi gayet net anlayacaksınız.
Hatta o kadar geriye gitmeye bile gerek yok.
Ferrari'ye verilen bonservis ve akabinde verilen yıllık ile TR liginin en çok kazanan defans oyuncusu olması. Hatta BJK'deki en çok kazananın bir defans oyuncusu olması.
gs ye bakıyorum, yıllıklar ne kadar cüzi, verilen bonservisler 3-4 sene vadeye bölünüyor.
Aradaki fark dağlar taşlar ovalar kadar.

fenerin izlediği politikaya hiç girmiyorum. mehmet topuz gibi bir adam için harcadıkları para, elanodan fazla. :)
gerisi fasa fiso :)

Bizim yıllardır yaptığımız şey hep hep hep aynı.
Git nerde gereksiz adam varsa paraları say, nerde fb gs nin eskileri varsa takıma kat, nerde saçma sapan t. direktör varsa takıma getir. iyi olanları da tek bir maç yüzünden yolla, tvlere çıkıp paf takımla oynarız de, paf takımla çıkma...
daha onlarca var böyle vukuat, belki yüzü bulur.

Bir de kalkıp, bu tarz rezil işlerden sonra geleceğe yönelik, hangi adamları satıp nasıl para kazanırızda yerine kimleri alırızın mı hesabını yapacağız?
Komik olur vallaha :)

Son olarak Nihat, bjkye geldiği anda, Porto maçında sahaya çıktığı anda yüreğim pırpır etti. Nihat sonuçta boru mu?!
Ama gelin görün ki son 2 sezondur yaptığı maç sayısı, son golünü 2008'in sonlarında milli maç ile atması ve bütün bunlara rağmen bu kadar fazla bonservis verip bir de deli gibi yıllık verilmesi.
Tamam, bjkde görmek isteyeceğim 3 oyuncudan biridir belki ama bu fiyatlara değil.

Yönetim için sayfalar, kitaplar yazılır. Sonu yok bizim yönetimin yaptığı yanlışların. Sonu yok kazanamayacağımız liglerin kupaların.
Son lig şamp 2003 yılında, aradan 6 sene geçmiş, millet naftalin kokusu diye dalga geçiyor. Eh haklılar ne yazık ki. Cevap olarak da verecek hiçbir şey yok.
Adam baştayken, rakiplerimiz kaç kere şamp. olmuş, biz kaç kere şamp. olmuşuz bir hesaplasak, bu adamın burda ne işi var diye kendimize sorarız, hatta kendimizi çekip vururuz, böyle başarısız bir yönetimin hala nasıl oluyor da bjk gibi; tr'nin en büyük taraftarına, en ateşli taraftarına sahip bir takımında hala durabiliyor diye.

YAZIKLAR OLSUN BJK YÖNETİMİNE! diyorum tekrardan.

Güzel yazınız için de, bu yazıyı yazma fırsatı verdiğiniz için de size teşekkürlerimi sunuyorum.
Sağlıcakla kalın..

stfud dedi ki...

@sirevo:

seric'e bonservis verilmedi.sivok ve zapo'nun bonservisleri de 4 yıla yayılarak ödenecek.tamam ben de istemiyorum bu yönetimi ama böyle de çamur atmayalım.bu arada nihat geçti ferrari'yi maaş konusunda.3,5 milyon euro alacak ilk yılında..

Schumy dedi ki...

Elano' yu Beşiktaş alabilseydi Süper yetenek Delgado ne olacaktı ?

Bırakın bu işleri, kendi takımınıza laf söyleyecekseniz bunu Galatasray üzerinden yapmayın.

Gürcan Ulusoy dedi ki...

@schumy

merak etme bu blogda delgado'ya süper yetenek diyen kimse yok. ayrıca gelecek gelsin de, delgado ne olacak? sorulu yazım hemen aşağıda...

iyi okumalar sana.

Bazi seyleri birbirine karistirmamak lazim.

Turkiye'de futbol 3 kollu bir terazi. Diger iki renkli takimin yaptiklari bizi de etkiliyor, bizim yaptiklarimizin onlari etkiledigi gibi.

Topuz'a 8 milyon eurolar, Ozer Hurmaci'ya 5M + bir iki futbolcu vs. gibi ucretler odendigi zaman, Nihat'a odenen 4M euro bonservis hicbirsey degildir.

Gecen sezon ne yaptigi onemli degil. Altin, camura battigi zaman degerinden kaybetmez. Nihat bir markadir, sorumluluk sahibi bir oyuncudur, lider oyuncudur. Nihat Besiktas'tir.

Ucretine gelince... Iki yonu var. Birincisi suyun ote tarafindaki takim Emre Bolez'e yillik 3.5M euro maas veriyorsa iste bundan bundan kendimizi soyutlamamiz zor olur. Nihat'in degeri Emre'den az midir? Ustelik Nihat diger sezonlarda goreceli olarak dusuk maasa iniyor.

Nihat'i ya almayacaksin, ya da alirsan bu piyasada ucretinin bu oldugunu kabul edeceksin. Ayrica bir pratisyen doktora visitiye gidersen verdigin ucret baskadir, bir profesor'e gidersen verdigin ucret baskadir. Nihat tecrubesi, gecmisi ile artik Turk futbolcular arasinda profesor kimligine gelmis durumda.

Bu acidan bonservisi gayet makulr Ucreti ise tabii ki dunya piyasasi icin yuksek ama Turkiye piyasasinda hangi oyuncuya baska ulkede daha fazla maas verilir, ozellikle de buradaki maaslarin vergisiz, yurtdisinda 40%'lara kadar vergili oldugu dusunulurse. Bu acidan maalesef yillik ucreti Turkiye piyasasinin normlari icindedir.

Renkli kuluplerin futbolculara verdigi maaslar konusunda ise... Onlarin borsaya acilma sekilleri bizim gibi olmadigi icin basina yansiyan maaslara pek itibar etmemenizi oneririm. Gercek rakamlari basina aciklamak zorunda olmadiklari icin bu konuda cok daha rahat davranabiliyor ve bircok yonden manipule edebiliyorlar.

Besiktas yonetiminde elestirilecek sey bulmak dunyanin en kolay isi ama Nihat'i bu ise sokmayalim.

ard dedi ki...

bobo gitse yerine 28-30 yaşlarında birisinin alınmasını sineye çekecek misiniz?
bobo'nun kariyer hedefi olduğuna dair derin şüphelerim var.eğer kendisi bu sene iyi top oynarsa ve yönetim de ikna ederse bobo kalır beşiktaşta.

Gürcan Ulusoy dedi ki...

bir kere kariyer hedefi yok ise o daha kötü. kariyer hedefi demek illa madrid'e transfer olma isteği olmayabilir.

bobo'nun beşiktaş'ta futbol oynamak istediğine dair bir veri var mı? bakın nobre'nin 2 hafta yedek kaldığı her dönemden sonra adeta formasını ısırarak geri dönüş yaptığına şahit oluyoruz. bu bir kariyer hedefidir. beşiktaş ta düzenli oynamak.

oysa bobo her yedek kaldığında geri giden bir profil çiziyor.

ayrıca bobo'nun yaşı 25. değişen transfer kuralları neticesinde bir oyuncunun 25 yaşında olması ile 28 yaşında olması arasında bir fark kalmadı. neticede 3 senelik sözleşme imzalıyorsunuz ve bu süreç sonunda oyuncunun sizle bağı kalmıyor.

artık eskisi gibi bir oyuncunun kariyerinin tamamını aynı kulüpte geçirdiğine şahit olmuyoruz. bunu bilerek buna göre hareket etmek gerek.

bakın, sezer ve ufuk manisada kadro dışı kaldılar... sözleşmelerinin bitmesine 1 sene kalmış olmasına rağmen ya bizi satarsınız ya da 1 sene oynar bedava gideriz diyorlar.

kanunen bir takımın sözleşmesinin bitmesine 1 sene kalmış oyuncuyla görüşme şansı yok. ama oyuncular gitmek isteyince tüm hukuk kuralları taça çıkıyor. netcede adam oynamıyor, vermiyor kendini. kötü oynamanın yaptırımı ne olabilir ki?

dünya genelinde bu problem var. toure meselesi de aynı işte. sözleşmesi biterken sözleşme yenilemeyeceğine emin olduğun oyuncuyu tutmayacaksın. tutarsan sezon sonu uçar gider.

ben jessie olarak bobo'nun gönderilmesi taraftarıyım. bu benim futbola bakışımla açıklanabilir. ama eğer yönetim bobo'nun kalmasını istiyorsa bir an önce sözleşme yenilemeli. en geç 31 ağustos. çünkü o tarihe kadar imzalamazsan adam zaten en kötü devre arasına kadar kulüpte kalacağı için sözleşme yenilemek istemeyecektir. 3 ay daha durayım devre arasında x kulüple anlaşırım hem de bonservisim elimde olacağı için maaşımı da yüksekten satabilirim diyecektir.

ben bobonun gidip 28 yaşında bir golcü alınması taraftarıyım. bobo 18 yaşında dünyanın önemli genç yeteneklerinden biri değil. artık 25 yaşına geldi. keşfedilmemiş bir yetenek de değil. zaten gelişimini de tamamlamış görünüyor.

bobo seviyesinde bir yabancı oyuncu standardı beni tatmin etmez. holosko da etmez tello da etmez. ernst eder, ferrari eder, nouma eder, pancu eder, giunti eder, zago-ronaldo eder... ama bobo etmez...

şahsi görüşüm.

pclion dedi ki...

Genel çerçeve olarak son dönemde okuduğum en iyi yazılardan biri. Örnekleme Lincoln-Elano üzerinden yapılmış, bence yazıya tam oturan bir örnek değil ama yazının ana fikrine bakmak daha doğru...

SirEvo dedi ki...

Starks ve Jessie,
güzel yorumlarınız için çok teşekkür ederim.

Benim tabii yazdığım şey %100 emin olduğum şey değil, genelde sporx'ten takip ettiğim şeyler ve hafızam da kuvvetli değildir.
Bilgiler için teşekkür ederim.

Ayrıca; bizim gibi açıklama yapması gerekmeyen renkli klüplerin, o tarz bir şey yapacağını hiç düşünmemiştim ama şimdi aklıma geliyor da, bazı oyuncuların aldıkları trajikomik rakamlar var orada.
Neyse, allah tepelerinden baksın diyelim. :D

SirEvo dedi ki...

Ayrıca eklemek isterim ki, Nihat Beşiktaş'tır, Nihat harbiden artık profesör olmuş bir adamdır.
Sociedad'da oynadığı ve galiba o zamanlar TRT1'in yayınladığı tüm maçları eksiksiz izlemiş ve taptığım adamlar arasına zaten girmiştir.
Son golünü 2008'de de atmış olsa, isterse gol atmasın 5 senedir, illaki sevgilimizdir,canımızdır,kanımızdır.
BJk'de gördüğümüz için deliler gibi mutluyuz.
Attığı frikik bile bana 2-3 hafta yeter aslında. :D
Neyse, demem o ki, Nihat'ı karıştırmak biraz ayıp olmuş, şimdi farkettim. O yönetime sinirli halimle yazınca, arada kaynamış o da.
Selamlar..

repLanigre dedi ki...

bobo'nun sozlesmesinin sonunda beşiktaş'tan uçarak gidecegini tahmin etmek için hakkaten müneccim olmaya gerek yok, o adam aninda topuklar bence. sezon başi performansini genelde bu transfer ayaklarina degil, sanirim jessie bunu yazmişti, holosko gibi sezon başinda motive olacak bişey bulamamasina bagliyorum, enjoys big matches durumu var adamlarda sanirim.

bu adam hakkinda kaç yil oldu surekli "5 verdiler demiroren 10 istedi", "3 verdiler 5 istedi", "10 verdiler 15 istedi" modunda gidiyor olaylar, hepsi havadaki para, cebimize 5 girecekse hemen satalim gitsin bence.

bobo'yu çok ta severim - hatta sıkı bir antinobreciydim uzun zaman, ama geçen sezondan sonra artik o formayi zaten saglam oldugu surece nobre'nin giymesi taraftariyim, bobo'yu 2.striker olarak bekletecegime taner gülleri'yi bekletirim.

SirEvo dedi ki...

@repLanigre
Bobo bir aralar gerçekten iyiydi. SOnra bir sözleşme yaptı ve adam bıraktı resmen futbolu.
O zaman ben de çok beğeniyordum.
Sonra Nobre çıktı piyasaya, ilk geldiği zamanlar nefret ediyordum, ama adam mı kendini geliştirdi yoksa ben mi at gözlüklerimi çıkardım bilmiyorum, Bobo'dan daha iyi olduğunu gördüm.
Geçen sene sakatlanmasa belki, biz Denizli'nin dediği gibi 27. haftada ligi garantilerdik. Hatta gol krallığında da ilk3'e rahat rahat girerdi.
Tamam Bobo bizi son haftalarda epey ipten aldı ama bu yetmiyor. Bütün sezona yaysın şu son haftalardaki performansını, ciğerimi yesin.
Ama 3 maçtır gördük ki, bildiğin ruh.
Saçma sapan dolaşıyor sahada. Nobre girdiği anda da, takımın atak hattındaki pozitif enerji bir anda ortaya çıkıyor.
Adam enerjisin herkese yayıyor, takım adeta canlanıyor.
İnşallah bu sene boboyu görmeyiz. Yerine adam mı alacaklar yoksa Nobre mi paso oynayacak bilmem ama bobosuz bir bjk, geçen seneye oranla eminimi daha fazla gol atacaktır, daha fazla pozisyona girecektir.

Yorum Gönder

Ara