28 Haziran 2009 Pazar
Güle Güle Serdar
Tigana döneminde sırılsıklam aşık olduk. Ertuğrul döneminde özler olduk. Denizli döneminde kaybettik. Umarım tekrar kazanırız. Ben çok özleyeceğim. Güle güle.
Etiketler:Purplepurple
Kaydol:
Kayıt Yorumları
(Atom)
Ara
-
TEKNİK DİREKTÖR OLMAK İSTEMEMİŞTİ - Aralık 2019'da Fitbol Dergi için yazılmıştı. AMATÖR LİGLERİN BÜYÜK GOLCÜSÜ OLAN DANİEL FARKE GOLLERİYLE HAYAT VERDİĞİ TAKIMA ZOR ZAMANINDA GİTMEK ZORUN...2 yıl önce
-
Josef de Souza Beşiktaş Orta Sahasına Ne Katar? - Evet, benim için çok çok ayrı bir yer olan bu platforma, vlogger olarak geri döndüm. Bu kez, garanti bir dönüş. Bavulumu alıp, Haydarpaşa Garı'na koymuş v...4 yıl önce
-
İyi ki Doğdun Büyük Başkan! (Metin Tekin Efsane Başkan Süleyman Seba'yı Anlatıyor) - Sarı Fırtına Metin Tekin, efsane başkanın doğum gününde onu anıları ile yad ediyor. Seneler evvel dediği gibi "Efsane, yıllar aşıp yüzyıl öteye geçebilme...4 yıl önce
-
Atleti - Atletico Madrid. Bir takım kurmuş... Bu takım sahada sanki bir vatan toprağını ya da bir ülküyü müdafaa eder gibi, bir kaleyi müdafaa ediyor. Sahaya çıkma...4 yıl önce
-
Golcü Şampiyon Yapıyor mu? - Gomis'in sezona muazzam başlaması üzerine Twitter'da bir tartışma gördüm. Tartışmanın temeli Gomis'in bu performansının Galatasaray'ı şampiyon yapıp yapmay...7 yıl önce
-
sinanyyilmaz.blogspot.com - Sinan Yılmaz'ın yeni ve profesyonel yazıları* sinanyyilmaz.blogspot.com* adlı blog adresinde olacak.9 yıl önce
-
Euroleague bwin Mart 2015 MVP Nemanja Bjelica Röportajı - Fenerbahçe Ülker dokuz maçlık bir galibiyet serisi yakalamış durumda ve 2008-2009 sezonundan bu yana ilk kez Euroleague 'playoff'larına katılma hakkını ...9 yıl önce
-
Önce krampon, sonra performans - Her çocuk gibi sokaklarda başlayan futbol maceramız, bazı çocukların yaptığı gibi benim de toprak sahada devam etmişti. Sonrası okul, iş, hayat mücadeles...9 yıl önce
-
NBA: Bir Ayın Ardından... (Part 1) - Her ne kadar başlığımızda bir aylık zaman dilimini ele aldıysak gerek tembellik, gerek iş güç yüzünden yazının paylaşılması, gerekli güncellemeler yapıldık...9 yıl önce
-
Bu Sefer Bahanem Var - Yine ihmal ettim blogu ama bu sefer sağlam bahanem var. Son 9 senedeki ikinci kıtalar arası taşınma olayına kalkıştım. Bilenler bilir, son 9 senedir Avus...10 yıl önce
-
Babylon Dergisi Röportajı - http://www.aliece.com/2013/11/babylon-dergi-ali-ece-roportaji/#more-189510 yıl önce
-
Arsenal Kendine İnanıyor - Arsene Wenger'in sözleriyle, *"İyi bir rakibe karşı alınmış tatmin edici galibiyet." *Arsenal hafta sonu Liverpool'u oyun dışı bırakarak, bölüm bölüm saha...11 yıl önce
-
-
18 Yorum:
Boyun devrilsin ertuğrul. Bize attığın onlarca kazık arasından en büyüğüdür Serdar'ı sağbeke çekip kaybetmemize neden olman.
severdim. insan olarak da çok iyiydi. ancak kabul edelim, ağırlığın kitabını yazmıştı. kalite açısından baktığımızda oynayamaması normaldi. yolu açık olsun
Tigana'nin Besiktas'i ve on liberoda her gecen mac kendini gelistiren Serdar Kurtulus. Ahh Ertugrul ahh en buyuk kaziklarindan biridir bu cocugu sag bekte harcamak. Yolun acik olsun Serdar.
İçimde kanayan yara oldun be Serdar... Her tarafı siyah o takımın en beyazı sendin... Güle güle güzel kardeşim...
Tigana'nın ayrıldıktan sonra bir beyanatı vardı Bobo ve Serdar 10 m euro eder diye. Millet olarak yetenekleri harcamakta üzerimize yok. Yolun açık olsun Serdar.
serdar'ı kimse harcamadı. o kendini harcadı. sporcunun zeki çevik ve ahlaklı olanını seveceksek serdar ne zeki idi ne de çevik. bir insan formsuz olabilir, problemleri olabilir ancak neticede oynayacağı alt limit bir futbolcu standardıdır. serdar uzun bir süre o standardın altında oynadı.
ayağına gelen her topu sağ stopere atmayı düşünen bir futbolcu beşiktaş'ta oynayamaz ve oynamamalı da. stoper kim? son adam. her topu düşünmeden stopere atan bir sağ bek, nasıl olurdu da beşiktaş'ta forma giyebilirdi?
serdar iyi çocuktur, hoştur. lakin serdar özkan'la birlikte beşiktaş kadrosunda bulunmaları yanlıştır. serdar, yaşadığı bunalım veya her ne ise atlatırsa zaten tekrar kendini kurtarır. ama kabul edelim kayseri maçında yedirdiği golü anadolu'da yedirse soyunma odasında döverler o adamı.
sözleşmesine madde koyulsun 3 milyon euroya geri alınabilir maddesi.
Fink'ten kötü olduğu kanaatinde değilim fiyatıda daha uygundur tahminim. Kadro derinliği için kalabilirdi ancak Aydın, Fahri, Serdar bu şekilde gönderilmeleri kötü.
Konu ile ilgili bir postta benden olsun
http://sihirlikrampon.blogspot.com/2009/06/modern-zamanlarda-kolelik.html
oynamayan oyuncu isterse messi olsun benim için değeri yok. niye oynamadığı ise denizli'nin bileceği iş.
Sağolasın Ertuğrul Hoca !!!
Adamın kariyerinin ırzına geçtin.
gene de abi kardeş bu ikisinin çok iyi futbolcu olacaklarına inanıoyorum...ki gs serdar ı seneye alır bence.
evet ertuğrul hatalıdır serdar konusunda ama merak ediyorum. her maç kıçını kaldıramayan, isteksiz, sıfıra inmeden orta sahanın oralardan topu şişiren bi adamın hiç mi suçu yok?
ekrem dağın gelir gelmez nasıl çalıştığını, gidecekken nasıl formayı kaptığını gördük ve bu adam 28-29 yaşında. be kardeşim sen daha gencecik bi adamsın biraz çaba göster biraz çalış canını dişine tak.
tigana zamanında orta sahada harikalar yaratan her yere basan bi adam 2 sene içinde 20 yaşında ve bitik bi adama dönüştü. büyük beklentilerimiz vardı ama olmadı, doğrusu olacak gibi de gözükmüyodu.
yolu açık olsun, çok daha iyi yerlerde oynar umarım.
Ah Serdar kendi kendini yaktın. Tatilde aldıgım en kotu haberlerden. Sanıyorum bu yaz da daha genc yasta evlenmişti. Allah mesut etsin. Bence diğer takımlara gitceğine Antep'e gitmesi iyi oldu cok cok iyi performans sergilerse geri alırız. Transferde oncelik şartı koymuşlardır diye umut ediyorum.
:(
yolun açık olsun Serdar Kurtuluş.
besiktas taraftarının en alyamadıgım ozelligini bir kere daha gormemizi saglamıstır.butun sezon boyunca arkasından sallarız gokhan zan orneginde oldugu gibi gidincede kor ölür badem gözlü olur.ya bu adamın muadili kazma sabri veya gokhan gonul 50 kere rakip ceza alanı cevresine gidiyosa serdar kurtulus 3 kere gidemiyo.lan millet topu yerken hırsından bu oralarda suklum puklum takılıyo.yemism efendiligini kızmı vercem sanki bu adama.gerci bu kadar kabagöt adama kızda verilmez ya.eger bu takasta serdar ozkanıda vermissek -ki insallah vermisizdir- bakalım onun arkasından ne methiyeler ne paragraflar dokulecek.of kosarken sacları bi sallanırdıki aslan yelesi gibi yada abi cok estetik top kaybediyodu ya verilirmi bu adam
serdar kurtuluş düz bir istikamette top süremezken de mi ertuğrul'un suçu?
anlamıyorum, bobo'nun kendini sol forvette geliştiremeyişine kızıyoruz, henry'nin alan smith'in rooney'in ve daha bilimum oyuncunun kendini yeni mevkiilerine kısa bi sarsılma sürecinden sonra hemen adapte olduklarını, her geçen gün üstüne koyduklarını biliyoruz ve çalışkanlıklarından dolayı onları takdir ediyoruz; peki çok çalışkan dediğimiz serdar kurtuluş neden ligin iyi haftalarında sağ bek olarak çok iyi performans sergilediği (07-08) zamandan sonra sakatlığını atlattığı dönemden sonra da performans olarak serbest düşüşe geçti?
tamam bana göre de serdar ortasahada oynasa fiziğiyle domine ederdi orayı, ben de onun asıl oynaması gerektiği yerin ortasaha olduğunu düşünüyordum. ama serdar'ın türkiye'nin en büyük kulüplerinden birine "sağ bekliği" sayesinde geldiğini de unutmayın. sağ bek olarak daha fazla gelişemeyecekse de hiç gelmeseydi takıma.
ilk sezonundan sonra bu takımda içimi kıpır kıpır eden tek adamdı serdar. her top söküşünde orgazm oluyordum, her iyi oynadığı maçtan sonra 1 saat beşiktaşımızın geleceğini düşünüyordum. olmadı ama, gerek sakatlıklar gerek serdar'ın oyununun üstüne çok şey koyamayışı.
gören de serdar'ın ertuğrul geldikten sonra bir kere bile ortasahada oynamadığını sanacak ayrıca. 1 sezon boyunca ortasahada oynayan bi futbolcunun belli bir aradan sonra yeniden oraya konulmasının şok duş etkisi yaratacağını zannetmiyorum...
yolun açık olsun serdar...
Ridvan, Erhan, Ekrem, Toraman'in sag bek alternatifi olarak mevcut oldugu; Sivok, Ernst, Fink ve Ugur Inceman'in da ortasaha konusunda rotasyona girecegi bir kadroda, Ismail gibi bir adamin transferi icin verilecek futbolcudur Serdar Kurtulus.
Haa, bu cocuk ortasahanin tek ismiyken nasil bu hallere dustu; oturup sorgulanmasi gereken odur. Gokhan Gulec ile fazla takilmis olabilir vakt-i zamaninda mesela.
Her duyguyu dibine kadar yaşayan bir topluluğuz vesselam...
Herhalde bu da bizi "diğerleri"nden ayıran özelliklerimizden biri olsa gerek. Kendini büyük bir kulübün, büyük bir taraftarı olarak gösterenlerin en iyi oyuncularını gönderirken, ya da o oyuncu sessiz sedasız futbolu bırakırken bile sesini çıkarmaz. Çünkü bilir ki, büyük kulübünün, büyük başkanı nasılsa o giden/gönderilen futbol işçisinin yerine çok daha iyi iş gücüne sahip bir futbol işçisini nasılsa "satın" alacaktır...
Neyse konu bu değil. Serdar iyi oyuncuydu, kötü oyuncuydu ya da Tigana döneminde öyleydi, Sağlam döneminde böyle oldu demenin de bir gereği yok artık...
Siyah-Beyaz formayı giyen herkes aileden biri oluyor. Kötü oynadığı için, oyun sistemine uymadığı için, hatta Beşiktaş'ın yapısına ters durduğu için gönderilen futbolcuları bile, bir mahçubiyet içinde gönderdik... Haksızlığa en çok uğrayan da, haksızlığa en dayanamayan da hep Beşiktaş oldu. Ve bazen bu emekçi çocukların da haksızlığa uğradığını düşündük, onlara laf edenlerin karşısında olduk; kötü birer futbolcu olduklarını bilmemize rağmen...
Kötü oynadığı için kızdık bu çocuklara ama bu, "paranı veriyoruz, çalış lan!" edasında olmadı hiçbir zaman. Kızmamız, "neden onlar da bizim kadar Beşiktaşlı değil"in sitemiydi, Siyah-Beyaz formayı giymenin ne demek olduğunu neden anlayamadıklarına olan kırgınlıktı aslında. Öyle ya, Siyah-Beyaz'ı giyiyorsun, aileden birisin. Kötü oynamalarını "cebimizden çıkan bilet paralarına ihanet" olarak algılamadık; sevdik lan. Sevdiğimiz kadar neden sevmezler diye üzüldük sadece...
Serdar da bana göre çok iyi bir oyuncu değildi. Hakeza Gökhan Zan'ı da beğenmezdim. Nispeten daha iyi bir takıma gitti. Tek üzüldüğüm noktaysa, "gelecek vaadeden oyuncu" sıfatıyla transfer ettiğimiz çocukların sonların oldu. Serdar'ı bugün bir Avrupa takımına uğurluyor olmak isterdim...
Yeri burası değil ama konuşasım vardı:)
Yolun açık olsun demişler, benim de dileğim o olsun...