.

.

.
Ekşi Beşiktaş. Blogger tarafından desteklenmektedir.

.

.

25 Mayıs 2009 Pazartesi

İlkbahar, Yaz, Sonbahar, Kış... İlkbahar

Dün akşam biri 33, diğeri 34 yaşında iki futbolcu rakip kalelere izlemesi seyirciye büyük keyif veren gollere imza attı. Bir tanesi özgüven yoksunu takımını tecrübesiyle sırtlayıp adım adım şampiyonluğa götürürken, diğeri ise takımının kümede kalma mücadelesinde ter döktü. Taner Gülleri hakkında bir şeyleri artık yazmam gerekiyordu. İsmini ilk duyduğumda Kadıköy-Beşiktaş vapurundaydım. Konuşmalarından anladığım kadarıyla, Kocaeli'den İstanbul'a gezip tozmak için gelen bir grup genç kendi aralarında konuşurken Taner'in adı sık sık telaffuz edilmişti. Orada, Kocaelispor taraftarının küçük hedeflerine ulaşmak için kendisine büyük ümitler bağladığını anladım. Ama görebildiğim kadarıyla sadece süper ligle değil, diğer liglerle de ilgilenen futbolseverler kendisine daha önceki yıllardan beri aşinalar. Benim gibileri ise kendisini ancak Ali Sami Yen'de kaydetiği dört golden sonra yakından tanıyabildi. Küme düşen bir takımda gol kralı olması an meselesiyken talihsiz bir sakatlık yaşayan ve haftalarca formasından uzak kalan Taner Gülleri, dün akşam İ.B.B karşısında takımının bir golünü kaydetti. Uzun boyuna rağmen rakip savunmanın arkasından attığı dripling, gol vuruşundan önce vücudunun aldığı şekil ve topu kalecinin solundan ağlara bırakırkenki soğukkanlılığı çoğu golünde olduğu gibi kusursuzdu. Türk futbolunda gelmiş geçmiş hiçbir futbolcuda görebileceğimi sanmıyorum. Eskilerin çoğunu izleyemedim, haklarını yiyorsam bağışlasınlar beni. Ama Taner Gülleri'nin gol vuruşu için yazmaya karar vermedim bu yazıyı. Beni buna iten asıl sahne gol sonrası Taner'in topu kaleden alıp asık bir yüzle ağır ağır kendi sahasına dönüşüydü. Formasında yer alan reklama gözüm takıldı bir an. Background kaygısının zerresini taşımayan beyaz renkte, gayrı ciddi bir fontla yazılmış "Peynirci Baba" yazısı... Şimdi Taner Gülleri için uygun resim baktığımda, sezon başından beri türlü sorunlar yaşayan Kocaelispor'un baya bir forma reklamı değiştirdiğini gördüm. Taner'in kişiliği ve yeteneğini göz önünde bulundurduğumda (ki kişiliği hakkında en ufak bir fikrim yok. ama bana karşılıklı oturulup rakı içilebilir bir insan gibi geliyor bana. bu benim için bir insanı değerlendirmede önemli, hatta yeter bir kriter) o topu kaleden alıp sahasına giderken aklından neler geçirdiğini tahmin edebiliyorum. Bunların neler olduğundan burada bahsetmeyeceğim. Yalnız bir soruyu da kendime sormadan edemiyorum. Yusuf, Taner size soruyorum; abi, Arda Turan, Serdar Özkan 20 yaşındayken, Batuhan 18 yaşındayken siz neden 35'e merdiven dayadınız? Biz neden 5 yıl sonra, sizi değil de Fatih Terim'in yonttuğu ikinci nesil futbolcu grubunu izlemek zorunda kalacağız? Neden kendinize bir yer edinemediniz şu üçüncü sınıf futbolun oynandığı memlekette? Menajeriniz mi yetersizdi, yol göstereniniz mi eksikti, yoksa ince işlerinizi gördürecek cemaat ve devlet bağlantılarını mı kurmada çağı yakalayamadınız? Belki de bu ülke için fazla soyluydunuz, kim bilir... Ama iki, bilemedin üç yıl sonra sizin artık kramponlarınızı asacağınızı bilmek insanı kahrediyor. Güzel futbol, güzel insanlar görmek isteyen bizleri kahrediyor.

5 Yorum:

T. Egemen Gul dedi ki...

Fazla yoruma gerek yok. Cok guzel bir yazı olmuş. Altina bir imza da ben atayim isterdim.

Alper dedi ki...

Kocaeli'de çalışan bir spor yazarı olarak ben bile bu kadar duygusal yaklaşamadım asla Taner'e... Tebrikler...

Benim Taner hakkında yazdığım çoğu yazıdan birinin linkini vermek isterim.

http://www.belirtiyorum.com/v2/index.php?option=com_content&view=article&id=1047:ki-tablo-saysz-fark&catid=14:akaya&Itemid=18

ama tabii bu sadece biri :) yazı arşivimden de okumak isteyen olabilir, benim bir de blogum var; http://alperr.blogsome.com orada da spor, siyaset sinema vs serbest tarzda takılıyorum :)

krasotkin dedi ki...

sağolun beyler. alper bloguna baktım. bir yanlışlık olmuş son postunda. ikinci golde yusufu kaçıran mehmet topal değildi, emreydi, aşıktı =)

Alper dedi ki...

yok artık :s mehmet değil miydi?

krasotkin dedi ki...

topu sektirip yusufa kaptıran emre. ama son adamı kastediyosanız mehmet. hatada aslan payı emrede olduğu için mehmeti kastedebileceğinizi düşünmedim.

Yorum Gönder

Ara