.

.

.
Ekşi Beşiktaş. Blogger tarafından desteklenmektedir.

.

.

13 Mayıs 2009 Çarşamba

Bir Demirlek İki Dilmen

Hazır Fener maçı kapımıza kadar gelmişken daha önce sözlükte de dile getirdiğim bir konuyu buraya taşımak istiyorum. Öyle veya böyle Rıdvan Dilmen yorumcu dünyasında şu an el üstünde tutuluyor. Tarafsızlığından, yorumlarının kalitesinden dem vuruluyor. Fakat benim gözümde Rıdvan Dilmen hala eski bir Fenerbahçe futbolcusu ve yorumcusudur. Bugün için tarafsız bakmaya çalıştığı anlarda da yorum yaparken çok fazla kasıldığını düşünüyorum. Zira geçmişte kalan bir sabıkası var ve hala bu sabıka beni rahatsız ediyor. Hadisenin özünü anlamanız için ilk önce sizi 18 nisan 2005tarihine götüreceğim. Kalecisiz gelen 4-3'lük Fener galibiyeti sonrası Rıdvan Dilmen köşesinde maçı şöyle yorumluyor: "bir varmış bir yokmuş. evvel zaman içinde istanbul'un kadıköy yakasında şükrü saracoğlu diye bir stat varmış. çok da güzel bir statmış. tribünler rengarenk, seyirci muhteşemmiş. güzel bir nisan gecesiymiş. türkiye'nin iki büyük takımı maç yapacakmış. hakem de maçı başlatmış. sarı - lacivertli olan takım, siyah - beyazlı takımı yarı sahasına hapsetmiş, tek taraflı maç oynuyormuş. futbol adına herhalde yapılması gereken her şeyi yapmış. hatta maça gelen insanlar birbirlerine "uzun yıllardır hiç bu kadar güzel bir takım görmedik" diyorlarmış. 7-8 tane pozisyon bulmuşlar. devre olmuş skorborda bakmışlar, "allah... allah... bu maç nasıl 1-2 olur" demişler. şaşkınlığı sadece seyirciler değil, oyuncular da yaşamış. ikinci yarı başlamış. bu kez ilk yarıdaki siyah - beyazlılar biraz daha iyi oynuyorlarmış. enteresandır bu kez siyah - beyazlılar oyuna hakim iken sarı - lacivertliler gol atmış. iyi oynarken gol yiyiyorsun, kötü oynarken gol atıyorsun. meğerse bu sarı - lacivertliler'in tarzıymış. sonra siyah - beyazlılar bir gol daha atmış. ardından penaltı olmuş ve kaleci atılmış. masal daha da enteresanlaşmış. çünkü oyun kurallarına göre üç değişiklik olunca futbolculardan biri kaleye geçiyormuş. siyah- beyazlılar da öyle yapmışlar. sarı - lacivertliler'in işi daha da kolaylaşmış. ohh demişler. artık öne geçeriz diye düşünmüşler. ama daha önceki gollerin benzeri bir gol daha yemişler. maç bitmiş hiç kimse bir şey anlamamış. alkışlayanlar niye alkışladığını, yuhalayanlar niye yuhaladıklarını bilmiyormuş. açıkçası ben de bir şey anlayamadım." sanki o maçta hakem Beşiktaş'ı lime lime doğramamış, kalecisiz takım inanılmaz bir mücadele örneği göstermemiş. Derbi tarihinin unutulmaz maçlarından birini masal yapmış adam. Tek kalemde sifonu çekmiş, Beşiktaş'ı adeta görmezden gelmiş. Maçın hakemi Bülent Demirlek ve hakkında tek kelam yok dikkatinizi çekerim. Şimdi bir sene sonrasına gidelim. Tarih 4 Mayıs 2006. İzmir'de oynanan Fortis finalinden sonra Rıdvan Dilmen yine Bülent Demirlek denen adamın yönettiği maçı şu şekilde yorumluyor: "...ilk yarıya baktığımızda maçın ilk golüne kadar fenerbahçe beş korner atmasına rağmen baskı kuramadı, beşiktaş ise oyunun ortağıydı. bülent demirlek'in verdiği hatalı faulden gelen golle klasik fenerbahçe disiplinsizliği başladı ve ikinciyi yediler. ikinci yarıda ise belki savunmada yine geniş alan bıraktılar ama özellikle marco, appiah ve mehmet yozgatlı'nın kıpırdanmasıyla alanı daraltarak oyunun üstünlüğünü ele geçirdiği gibi skoru da yakaladılar, maçı uzatmaya götürdüler. uzatmada yedikleri gole kadar, ki on kişi kalınması önemli etken, iki tane kupayı getirecek pozisyon buldular. bir top çizgiden çıktı. marco atıldıktan sonra fizik olarak yorgunluk ve göbekten hamle sıkıntısı kupayı kaybettiren golü yemelerine neden oldu. fenerbahçe yorgun, doğru. hem de çok oyuncusu. ama fenerbahçe savunmasını ligin bitimine iki hafta kala ciddi şekilde uyarıyorum. rakip forvetlere bu kadar top alma imkanı verilmez. kısa oynuyorlar, bobo, tümer ve gökhan güleç top alıyor. 50 metre top atılıyor, yine aynı şekilde önde oynayan beşiktaşlı oyuncular topu kontrol edip, yüzlerini kaleye dönebiliyor. beşiktaş takımı hak ederek biraz da çizgiden gol çıkaran ibrahim üzülmez sayesinde kupayı aldı. bülent demirlek iki yıldır olan formunu inkar edercesine kötü bir yönetim gösterdi. faul düdüklerinin çoğu yanlıştı ve kötü not aldı. beşiktaş'ın ilk goldeki hatası nedeniyle de skoru etkiledi." Allah aşkına maçı aklınıza getirin. Demirlek'in ilk goldeki hatası neydi? Köşe yazısına girecek kadar etkili olan bu hakem kararı neydi? bir sene evvel aynı hakem bülent demirlek tarafından bir futbol cinayeti yaşanırken suskun kalan rıdvan dilmen, her nasıl oluyorsa fenerbahçenin kaybettiği bir maçın ardından hakeme yükleniyor. bu nasıl tarafsızlık? bu nasıl yorumculuk? zamanında bu soruları sormuştum hazır yeni bir derbinin arefesindeyken yine soruyorum. Sevgili Rıdvan Dilmen, sen Fenerbahçe yorumcusu musun yoksa futbol yorumcusu mu?

2 Yorum:

mehmet demirkol ve rıdvan dilmen gibi adamların ne kadar tarafsız olduğunu borges üstada sormak lazım bence.. demirkol'un karizmayı çizdi hali hazırda, sıra muhtemelen rıdvan'a gelmiştir.. enteresan ama fenerbahçeliler dışında kimse tarafsız bulmuyor zannedersem bu adamları..

KİMSE ONUN TARAFSIZ OLDUĞUNU İDDİAETMİYORKİ , O FENERBAHÇESİNE GÖNÜLDEN BAĞLI BİR ADAM . FENERBHAÇE OLMADIĞI ZAMAN TARAFSIZDIR KABUL . ANCAK İŞİN İÇİNE YÜREĞİ GİRİNCE SENİN BENİM VE HEPİMİZİN GİBİ ZAAFI ORTAYA ÇIKIYOR . FAZLA ÜSTÜNDE DURMAMAMIZ LAZIM , AYNI PLATFORMDA BENDE SENDE OLSAYDI AYNI ELEŞTİRİY ALIRDIK .

Yorum Gönder

Ara