.

.

.
Ekşi Beşiktaş. Blogger tarafından desteklenmektedir.

.

.

14 Mayıs 2009 Perşembe

13 Mayıs'ın Hikayesi, 3 Yıl Sonra Buluşmak Üzere...

Şununla başlayalım... Beyaz forma siyah şort, muhteşem! Ayağımızda Atatürk Stadı'nın tozuyla yazalım ki, unutup harcamayalım güzel anılarımızı... Üç sene öncenin keyfini özlediğimizden, koşarak gitmek istedik güzel şehir İzmir'e, onun yerine birikmiş millerimizi değerlendirip uçakla gidelim dedik... Uğur olsun diye, böyle maçlardan önce forma, t-shirt vs almak lazımdı, gittik aldık ve tabii ki geciktik... Uçağa son çağrıda yetişip İzmir'e gidiverdik... İzmir'de beklediğimiz şahane ortamın demosu uçaktaydı, bir sürü Fenerbahçeli ve Beşiktaşlı, bir de Lig TV ekibiyle İzmir'e yolumuzu aldık... İzmir'de Krasotkin ile buluşup, hemen Kordon'a Balık Pişiricisi Veli Usta'mıza yollandık. Kordon'da Erman Toroğlu'ndan Metin Aşık'a hatta Bülent Uygun çakması bir şahsiyete kadar bir sürü ünlüyle karşılaştığımız gibi, blog camiasından arkadaşlarımızla da görüştük. Şairler Parkı'ndan Marmara ve Ege, ayrıca blogumuzun müdavimi Taksim Kordon'u inleten grubun neferleriydi :) Yine NTV Spor'da Yenilsen de Yensen de ekibinden Evren, Cem ve Bağış Erten'le de az biraz hoşbeş edip, Kordon'un o müthiş keyfini sürdük. İki taraftan da bir kaç hıyar küfür edip ortamı germe çabasına giriştiyse de, herkes İzmir'in o tembel keyfine kendini kaptırdığından ve rakısını yudumlamanın peşine düştüğünden tatsızlık yaşanmadı. Bilakis, şahane fotoğraflar verdi iki taraf da, yakalamasını bilene tabii... Aşağıdaki fotoğrafta maçtan ne kadar emin olduğumu gözlemlemek mümkün... Balığın tadına birayla cila yapalım deyip, Beşiktaşlıların doldurduğu bir kordon mekanına girdik. Orda biraz semt havası yaşadık ve güzel güzel tezahüratımızı yaptık... Karma mekanların aksine, Fener'le ikili ilişkimizden de bahsetme imkanı bulunca maçın havasına giriverdik... Sonrasında bulunmaz İzmir taksilerinden birine atladık ama ne taksi... İçi mis gibi Gio Armani kokan şahane bir araç... Yolda taksi bulamayan iki arkadaşı da aldık araca, sağolsunlar neşelendirdiler bizi, ordan da 4 gollü tahminler gelince, iyice motive olduk tabii... Bazen insanın içinden geçeni başkasının da söylemesi lazım... Dört gün önce Ankara deplasmanına gidip, 4 golle lider döndük İstanbul'a. O maçtan sonra dün NTV Spor'da gollü biter, 4-2 veya 4-3 deyince sağolsun pek itibar etmedi arkadaşlar ama takımda gördüğümüz ışık, Bobo'nun Nobre tehditi karşısında yeniden hareketlenmiş oyunu ve Delgado'nun muhtemel yokluğu bir şekilde maçın gollü geçeceğini müjdeliyordu... Hakem de maçı alamayınca, bari şu çocuğun tahmini tutsun deyip, penaltı uydurunca tahmin ettiğimiz skoru getirdi sağolsun... Neticede ikinci yarıda sahadan sildiğimiz Fenerbahçe'ye fena bir hüsran yaşattık... Maalesef bu stadın nasıl bir akustiği varsa, kale arkasında bağıranlar semtten Üsküdar'a sesini duyurmaya çalışanlar gibi kaldılar. Üç sene önce olduğu gibi, bu uzak mesafe tezahüratını yine beceremedik. Dolayısıyla seyircilerin maça hiç bir etkisi olamadı. Ama skorun getirisi ve şampiyonluk motivasyonuyla Fener taraftarıyla kıyaslanamayacak kadar iyi gürültü çıkardık İzmir'de... Zaten Fenerbahçe taraftarı 25-30 dakikayı "Hadi kapılara yollanalım yavaştan" psikolojisiyle geçirince, pek seslerini duyamadık... Duyacağımız vardıysa da o mesafeden ses duyulacak gibi değildi... İnönü'den uzakta geçen son 120 dakikada - ki bu 120 dakikayı Delgado'suz oynadı Beşiktaş - 7 gol atınca ve tanımadığımız onbeş yirmi adamla sürekli sarılıp durunca bir sakatlık olacağı belliydi... Ankara'da puromuzla birilerini yakacaktık, atlattık; burda elimizi tırnaklayıvermişler; anlayamadık kim yaptı... Sanırım arkadaki 70'lik amca gitarist tırnağı sahibiydi... Bundan bahsetmek lazım, bir sürü adamla samimi olduk iki büyükşehire yapılan iki yolculukta... Futbol biraz da bundan dolayı güzel herhalde... Benim kadar kişisel alanına meraklı adam bile önüne gelene sarılıyorsa futbol hakikattan şahane oyundur arkadaş... Program dolayısıyla tribünde tanınma hadisesi enteresan olmaya başladı... Kordon'da ve stad çıkışında yine tanıyan arkadaşlar oldu. Kordon'dakini anladım da, o çıkıştaki arkadaşa Krasotkin'le hayret ettik açıkçası... Zifiri karanlıkta nerden tanıdın be arkadaş... Sanırım alnımızın çevresinde kalmayan saçlarla ve göbeğimizin kapladığı alanla ilgisi var bunun... Dönüş uçağı daha da keyifli oldu tabii. 1.30 uçağını Beşiktaşlılar baskın şekilde kaplamıştı, o ayrı konu. Sabiha Gökçen'e gidecek uçak için Fenerliler baya bi bekledi futbolcularını, elbette biz de... Ama maalesef VIP'den kaçırmışlar topçuları... Yoksa yüz ifadelerini keyifle paylaşırdık... Maç içinde arayan tathar'a "senin totemine ölürüm be" diyorum... Sesini duyamadım pek, kusura bakmasın... Maç sonrası arayıp, semtin sesini dinleten Freak'e ise sonsuz teşekkür diyelim... Unutmadan, maçta Bobo'nun attığı ilk golü bizim mekanın önünden geçip küfür ede ede bağıran Fenerli hıyar arkadaşa hediye ediyorum. Bobo'nun ikinci golünü ise bu sene yeterince mutlu ettiğimiz okçu Küçük Emrah'a, Yusuf'un golünü uçakta Cordoba'nın şike yaptığı iddiasına girecek kadar çene ishaline yakalanmış, ve hemen ardından ağzının payını verdiğim Fenerli amcaya armağan ediyorum... Holosko'nun golünü çok beğendim, onu haftaya Pazar yeniden sahaya koymak üzere kendime saklıyorum ve maç keyfimi 04 itibariyle noktalıyorum... Those days are back my friend... Siyah Ulan!

9 Yorum:

Allah razi olsun, gitmis kadar olduk sayende... Siyah sort, beyaz forma olayi umarim devam eder...

bezendra dedi ki...

siyah şort beyaz forma tamamdır...bikez daha uyuz oldum işleri ayarliip da gelemediime...bi de inönüde güldürün şu taraftari be çok mu şey istioruz?

he bi de unutmadan şampiyonluk bizim kupa bizim!

kveldsmork dedi ki...

maçı tvden izleyen biri olarak altan tanrıkulunun''pozzzyon''larından gına geldi...bu maç altan tanrıkuluna çok pis kapak oldu.ulan adam şunu bile söyleyebildi ''1-0 lık skor beşiktaşa bir avantaj sağlamaz,aksine fener daha çok bastıracak şimdi''diyebildi..allhatan feyyaz vardı ve hafif gevşemiş olan kapağı sıkıştırıverdi.''1-0 avantajdır.fener beşiktaşın üstüne gelirse beşiktaş farkı arttırabilir''
gözünü seveyim feyyaz...efendi kişilik

tathar dedi ki...

talisman is working. :)

T. Egemen Gul dedi ki...

Yuki, sanki bu Turkiye Kupası Izmir'e cok yakısıyor be. Her sene burda mı oynansa acaba?

dalamar dedi ki...

Abi gene gurme olayını eklemişsin yazının bir köşesine :)) Hastasıyız futbol bloglarının yemeğe verdiği öneme. Bu günden tezi yok ben de sadece başlığına adını yazdığım bir manken/oyuncu bayanın fotoğraflarını yayınliicam. Postta tabii ki yazı olmayacak. Altına da okuyucular tarafından "insan değil abi yeaa" yazılacak ve böylece gerçek bir futbol blogu olucaz! Hedef büyüttüm yuki ağabey! :)))

marpione dedi ki...

bazen bu blogu okurken kıskançlıktan çatlıyorum. afiyet olsun yaşayanlara.

bir de tanrıkulu o kadar saçmaladı ki dün gece onyıllardır çırpınmasına rağmen bir türlü vitrin adamı olamamasının nedeni ayan beyan ortaya çıktı. feyyaz'da gene eski sinsiliğindeydi, buldumu ince görüp durdu.

aamet jr. dedi ki...

Maç hakkında söylenmesi gerekenler söylenmiş zaten. Gerekiyordu böyle bir galibiyet. Yoksa olası bir şampiyonluk bile tat vermeyecekti. Artık bu gazla gerekirse 3'te 3 de yaparız. Şüphem kalmadı.

Biz de grup olarak Kordon'daydık maç öncesi. Pasaporttan yürüyüşe başladığımızda dükkanlarda bir çoğunluk varsa Fener lehineydi hep. Hafiften korktuyduk eğlenemicez diye ama -bilenler bilir- Big Boss'a geldiğimizde korkuyu attık. Üç dükkan yanyana full Beşiktaşlıydı. Hatta şu Academy, Victory pankartları falanda oradaydı. Ortam baya güzeldi. Maçın son yarım saatindeki kadar eğlendik desem biraz fikir vermiş olurum heralde.

Son olarak dönüş yolunda Susurluk'ta mola vermiştik. Üstümüzde formalar. Ertuğrul Sağlam geldi mekana. Bize fırsat vermeden ilk sözü o söyledi, "Tebrikler çocuklar" diye. "Maçtan falan mı?" diye sordu az buçuk sohbet ettik. Gönderildiğinde üzülmüştüm ama şu an için tecrübesiz olduğunu da düşünüyordum. İnşallah ilerde birgün, yeterli tecrübeye ulaştığında tekrar kesişir yollarımız.

yuki the zorba dedi ki...

@Barış&Broker
Herkes bu formayı isterken, nasıl federasyona verilmez bu kombinasyon, inanılmaz...

@kveldsmork
Hala formama Feyyaz yazdırıyorum, bilmem anlatabildim mi :)

@tathar
Sana diyecek bir şey bulamıyorum :))) Fenerbahçeliler bu sırrımızı hiç bir zaman öğrenmemeli!

@Egemen
Dünden beri, her cümlemin sonuna "İzmir çok güzel be" ekliyorum. Daha ne diyeyim! O stadın yerine şöyle güzel bir futbol stadyumu yakışmaz mı İzmir'e

@dalamar
Ulan yine yakalandık iyi mi! Gurmelik de yapmadık ki aslanım, mekan bizi güzel ağırladı, adını da mı yazmayalım yılların Veli Ustası'nın... Hatun resimlerine ben eyvallah vermiyorum, başıma iş almayayım şimdi :) Tathar'la kulaklarını çınlattık Ankara'da...

@marpione
Tanrıkulu'nu Fenerli yazarlar piramidinde Ziya Şengül'ün iki sıra altına, Ömer Çavuşoğlu'nun bir sıra üzerine koyarım... O kadar söylüyorum...

@aamet jr.
Muhtemelen o üç mekandan birinde beraber tezahürat yaptık :) Semt havası, ikili ilişkiler meselesi orda hasıl oldu. Güzeldi...

Yorum Gönder

Ara