Bursa'ya deplasmana gitmekten 97'de sanırım bir Fenerbahçeli arkadaşım çok fena dayak yeyip geldikten sonra vazgeçmiştim... Amcamların yaşadığı şehir olmasına ve sevdiğim pek çok Bursa'lı arkadaşım olmasına rağmen, futbol konusunda o zamandan beri soğuk bakarım Bursa'ya... Gidip Mudanya Yolu'nda rakı - şalgam yapıp, mis gibi et yemek en güzeli sanırım... Arkadaşım dayak yiyip geleli 12 sene olmuş... Şanslı olduğunu, kendilerine on tane kadar (kesin bir adı vardır o bıçağın ama ben bilmiyorum) iki tarafı keskin bıçaklar atıldığını söylemişti... Tutkuluydu, yine gitti sonra Bursa'ya... Kendisi Trabzon'a gidip, silahlarla karşılanan o meşhur 50-60 kişilik Fenerbahçe taraftarlarındandı 16-17 yaşında olmasına rağmen. Hala saygı duyarım deplasman tutkusuna... Nitekim yeni stadı sevmez, uğramaz oldu... Konuya dönelim... İnönü'ye gelemiyor Bursaspor taraftarı. İlk yarıda Bursa'ya Beşiktaşlı gidemediyse, Bursasporlu da gelmemeli diyorum içimden bir yerden. Son derece rasyonel... Bir yandan da, adamlar şehrin potansiyelinin farkına varabilecekleri bir yerdeyken, neden gelmesinler diye düşünüyorum. Uzun yıllardır ilk defa UEFA potasına girebilir Bursaspor, Galatasaray'ı yakalayabilirse... Belki o zaman bu abuk vaziyetten vazgeçip, Sivasspor gibi kendileriyle oranlanamayacak, kıyaslanamayacak kadar kısıtlı imkanlara sahip bir camianın nereye geldiğini görüp, zirveye oynamaya başlayabilecekler... Eğer gelselerdi, tünelde görünen bir ışık misali hedef sahibi olmanın onları değiştirip, değiştirmediğini görecektik... Olmadı, ateşe iki kürek daha kömür atıldı, yeniden ortada bırakıldı... İnönü'de Bursasporlular da olacak denseydi, o zaman ateş Beşiktaş'ın önünde kalacaktı... Belki bu defa kömürü tazelenmemiş olacaktı... Tek taraflı bakınca, bizim için doğru olduğu su götürmez bir gerçek... Biz gidemediysek, onlar da, hele Fener maçı öncesinde hiç gelmemeliydiler... Küfür edeceğimize, olay çıkaracağımıza inanmıyordum, zaten tribünün küfür hevesi geçen hafta Ali Sami Yen'de gördüğümden çok daha düşük... Yine de risk almamak en iyisidir bence... İki taraflı bakınca, çok sıkılmışım bu hikayeden onu görüyorum... Onlar sıkılmadı mı acaba? Bu arada yazarken konuştuğum arkadaşım - iki sene önce yüklü miktarda Beşiktaş forması satın alıp gelmişlerdi - yine maça geleceklerini söyledi... O zaman ses çıkarmadan çıkıp, gitmişlerdi... Hatta beni arayıp duruyordu o gün otobüsten, "toplanan var mı", "üstleri arayan var mı" diye :) Malum, içlerinde yeşil beyazlarla geldiler stada... Yine gelsinler, sessizce oturup gitsinler ki, Beşiktaş'ı nedeni ne olursa olsun sevmediklerinden çok Bursaspor'u sevdiklerine inanalım... Not. Bir de şu Sercan'ı canlı izlemek istiyorduk, kısmet değilmiş. Belki Bursa'ya gider izleriz artık... Oynamaması iyi mi oldu bilmem, Volkan Şen daha çok ön plana çıkma şansına kavuştu, belki Gökhan Güleç de bizi zorlar bu fırsatla...