.

.

.
Ekşi Beşiktaş. Blogger tarafından desteklenmektedir.

.

.

10 Şubat 2009 Salı

Liverpool / Metalist Maçlarından Alınmayan Dersler

Bugün Avrupa'nın hangi takımıyla hangi takımı maç yaparsa yapsın, artık o eski yüksek skorlu maçlar çıkmıyor. Görüyoruz Premier League'in en kötü takımı bile belli bir direnç gösteriyor. O takımın oyuncuları da bütçesi de bizim büyüklerden fazla değil. Onlar da bazen 90 dakika defans yapıyorlar bazen hiç hücuma gitmiyorlar ama bir şekilde oyunu tutmayı başarıyorlar. Premier League dedik ya, onların en kötüsü bile iyidir diyeceksiniz, FA Cup'ı da görüyoruz neticede. Orada bile alt liglerin takımları büyük takımlarla başabaş mücadele ediyorlar. Barcelona, Manchester United gibi takımlar dışında bütün maçlarda çekişme ve mücadele oluyor. Demek istediğim şu, artık takım kaliteleri ne olursa olsun, oyun belli bir dengede oynanıyor. Peki orası öyle de neden Beşiktaş her sene bu tür hezimetler yaşıyor? Az önce Youtube'da Sinan Engin'in Liverpool maçı sonrası açıklamasını izledim. "Mücadele eden bir takımımız yok, daha çok mücadele eden bir takım kurmak lazım" diyor. Buraya kadar tamam. Yani bu bir tesbittir ve dersin ki, kısa sürede bir takıma bir şekil vermek mümkün değil, bize zaman verin. Gel gör ki aradan 1 sezon geçiyor. Beşiktaş Ukrayna'da yine aynı tecavüze uğruyor. Liverpool Maçı ...........................Hakan.............................. Serdar K.- Diatta - Toraman - Üzülmez ....Serdar Ö. - Cisse - Koray - Sedef....... ...........................Delgado............................ .............................Bobo............................... Metalist Maçı ...........................Hakan............................... .....Toraman - Zapotocny - Zan - Seric... ....Holosko - Serdar K. - Cisse - Tello...... ..........................Delgado.............................. ............................Bobo................................. Beşiktaş yenilmemek üzere çıktığı bu iki karşılaşmada Bobo'yu ileride top tutması için, Delgado'ya da ona servis yapması için bırakmış. İki maçta da kalede Hakan var. Toraman birinde stoper, diğerinde sağ bek. Serdar Kurtuluş birinde sağ bek diğerinde ön libero. İki maçın ortak özelliği nedir? Rakip yaldır yaldır üzerimize gelmiş, tüm atak girişimlerimiz 5 saniye içinde başlayıp sona ermiş. Bobo topu tutamamış, Delgado topa basamamış. İki maçta da teknik direktörümüz -güya- savunmayı ön plana almış. Çift ön libero kullanımı göze çarpıyor. Şimdi bir maç hayal edin, rakip Liverpool olmasın da Antep Belediye olsun. Sağ kanatta Serdar Kurtuluş ve Serdar Özkan varsa siz o sağ kanattan herhangi bir organizasyon bekler misiniz? Sol kanatta Üzülmez ve Sedef varsa orada bir "bilinçli akın" oluşma ihtimali % kaçtır? Bakın bunların rakiple alakası yok. Sözün özü şudur. Beşiktaş'ta savaşkan ortasaha tiplemelerine ihtiyaç vardır. Beşiktaş'ın savaşkan olmayan oyuncu sayısını azaltmaya ihtiyacı vardır. Bakın savaşkan oyuncular şunlar; İbrahimToraman Tomas Zapotocny İbrahim Üzülmez Tomas Sivok Fabian Ernst Ekrem Dağ Mert Nobre Savaşkan olmayan oyuncular da şunlar; Serdar Kurtuluş Gökhan Zan Serdar Özkan Edouard Cisse Uğur İnceman Rodrigo Tello Filip Holosko Matias Delgado Da Silva Bobo Liverpool'da savaşkan olmayan oyuncu sayısı kaçtır mesela? Kadroyu gözden geçir; arbeloa, skrtel, carragher, aurelio, kuyt, mascherano, alonso, gerrard, torres... Ulan savaşmayan adam yok. Hadi Arsenal'e bak daha yumuşak takım... Sagna, Toure, Gallas, Clichy, Song, Denilson, Nasri, Eboue, Adebayor, RVP. Al burada da Nasri ve Van Persie'yi sayarsın zorlarsan. Onları da Türkiye'ye getir, savaşçı oyuncu çıkarlar. Şimdi diyeceksiniz ki, "kardeşim Liverpool-Arsenal'le Beşiktaş'ı mı karşılaştırıyorsun?" Ben size sorarım. Yıllardır Avrupa takımlarıyla maç yaparız. Her kura çekiminden sonra söylenen klişe nedir? "Organize, savaşçı bir takımla oynayacağız" Peki bu klişe nasıl oluşmuş? Avrupa'nın en vasat takımı bile bizden daha disiplinli bizden daha birlikte ve bizden daha mücadeleci takımlarla oynuyorlar. Bunlar oranın temel taşları. Orada oyuncunun kalitesini belirleyen en temel faktör fiziki durumu. Bugün dünyanın en yetenekli futbolcusu Ronaldinho'nun 3 kilo fazlası olduğunda düştüğü durumu hepimiz görüyoruz. Bizim Bobo'larımız her sezon başında maaşallah, fazlasıyla dolgun geliyorlar. İşin özeti şudur; Beşiktaş bir türlü gerekli takım sertliğini yaratamıyor. Sert oyuncular ya defansta yada ileri uçta. Orta sahada sert olabilecek Sivok ve Ernst var ancak onlar beraber olduklarında " yav çok sert olduk, biraz yumuşak adam lazım" deniyor. Bir de Metalist-Liverpool maçlarını "büyülü", "sihirli", "lanetli" maçlar olarak algılayan bir kesim var. Onlar önümüzdeki sene de yeni bir "lanetli" maç izlemeye hazır olsunlar. Futbolda böyle şeyler yok. Hull City Liverpool deplasmanında böyle ezilmiyor. Hiç bir takım hiç bir takım karşısında böyle ezilmiyor. Zapotocny Udinese kadrosundayken bizle oynasaydı Udinese bizi ezerdi Sivok Udinese kadrosundayken bizle oynasaydı Udinese bizi ezerdi Ernst Schalke kadrosundayken bizle oynasaydı Schalke bizi ezerdi Tello Sporting kadrosundayken bizle oynasaydı Sporting bizi ezerdi Her nasıl oluyorsa, bizi ezecek takımlardan oyuncu alıyoruz ama yine ezilmeye devam ediyoruz. Sizce neden? Demirören-Denizli-Sağlam cart curt. Bu takım, Avrupa ölçeğinde en başarısız takımlardan biri. En başarısız. Tüm bu başarısız dönemde ortasaha ikilileri şunlar; Ahmet Yıldırım - Okan Buruk Jose Kleberson - Serdar Kurtuluş Edouard Cisse - Ricardinho Ernst - Delgado. Beşiktaş'ın acilen, takım gol yedi stoper al, takım gol atamadı forvet al düşüncesinden kurtulması gerekir. Bugün Avrupa'nın her tarafında "oyunun iki yönünü oynayan ortasaha oyuncusu" var. Her takımında var bu. Kalitesi yüksek veya düşük o önemli değil. Bu adamlar varlar. Beşiktaş 3 sene dandik Uefa gruplarından çıkamadı. O takımlar mükemmel kurgulanmış takımlar mı idi? Hayır hepsi bizden daha sert takımlardı. Her Avrupa mücadelesinde dayak yedik geri döndük. Neden biz yiyiyoruz da dayağı Fenerbahçe yemiyor? Neden? Orada neden Appiah-Aurelio'dan biri fazla, forveti ikilemek lazım denmiyor. Dense de bu fikirler kamuoyu yaratamıyor. Neden Beşiktaş taktiksel yaklaşım açısından Avrupa'nın 20 yıl, iki büyüklerin de 5 yıl gerisinde? Neden? Neden Ekrem Dağ gibi bir savaşkan ortasaha oyuncusu sağ bek/sol bek yapılır? Neden elimizde oyunun iki yönünü oynama becerisi olan üç adamdan( Ernst - Sivok - Ekrem! Başka var mı?) ikisi alakasız yerde oynatılır? Oynaması istenir. Neden asgari futbol sertliğinin de altında tavırlarıyla, Tello - Delgado - Bobo - Holosko bu takımın yıldızları ilan edilir? Neden? Not: Metalist ve Liverpool'un Avrupa'nın en "Makina Düzeni" takımlarından olmalarını Pi olarak alabilirsiniz.

1 Yorum:

Itiraz: Bence Ugur Inceman da savasci ve iki yonu oynayan oyuncu tipine girer.

Soruya cevap: Fb ve Gs'nin cok bilenleri cift forvet, tek on libero falan deyince ciddiye alinmiyorlar; cunku bu takimlar oyle ya da boyle basariya ulasiyorlar. Bizde basari olmadigindan, kim ne derse tuzlugu kapip arkasindan kosuluyor.

Bu memleketin yildiz oyuncu ezikligi var. Ayni Manchester City'nin Araplari gibiyiz. Ver Besiktas'i, ver sinirsiz butceyi; once takima Kaka, Ronaldinho, Robinho falan alacak adam dolu sokak.

Futbol sadece gol atmak, sadece calim atmak, hizli guzel oynamak vs. Winning oynarken defansif oynuyorum diye kizarlar arkadaslar; maclarda gol olmaz falan. Yahu ben boyle zevk aliyorum! Ben Bordeaux'yu secip ortasahada pas cevirmeyi seviyorum, Man Utd.'i alip Rooney ve Ronaldo ile yaldirmayi degil. Bu hakim zihniyette, tabii ki Delgado ve Bobo yildizin olur senin. Ama hakli da insanlar, keza bu zihniyeti kiracak bir takim, bir teknik direktor gelmemis ki, gelse bile onlar basariyi getirememis ki..

Yorum Gönder

Ara