.

.

.
Ekşi Beşiktaş. Blogger tarafından desteklenmektedir.

.

.

16 Şubat 2009 Pazartesi

Kaçan Hamsi Büyük Olur

(Trabzonsporlu arkadaşlar alınmasınlar ama anne tarafından Rizeli biri olarak bu başlığı açmamak için çok çalışsam da dayanamadım.)

Yirminci haftanın sonunda hala şu orda oynamalı, sistem aslında bu olmalı diye tartışıyorsak bir yerlerde sorun var demektir. Öyle bir hava var ki aslında bize uyan mükemmel bir sistem ve mükemmel bir diziliş var ve bir gün gelecek bir teknik direktör onu sahaya sürecek. Hâlbuki tüm olan şey sahada bir sürü iyi futbolcunun tek bir taktikte birleşememesi. Trabzonspor bile daha sene başında kurulmasına rağmen sırf taktik istikrarı ve oyuncuların o taktiğe yatkınlığı ile bizden altı puan öne fırlamış.

Trabzonspor demişken, şunu da hemen araya sıkıştırmam lazım. Bu sene üsteki 4 takımla oynadıkları hiçbir maçı kazanamamışlar, oynadıkları 5 maçta iki gol atmışlar, 4 puan almışlar ve hala ligin zirvesindeler. Aldıkları on iki galibiyetin yedisini tek farkla kazanmışlar. Demek ki şampiyonluk yolunda yürümek için alınması gereken maç ya da her maçı rahat kazanmak gibi bir kaide yok.

Dün akşamki maça gelirsek, Beşiktaş çok baskılı oynadı. Bu doğru. Ama iyi mi oynadı, hayır. Hatta baskılı oynamasına rağmen kötü oynamayı başararak futbolda değişik bir açılım yapmayı dahi başardı. Baskının temel kaynağı Cisse-Ernst ikilisi ve onların arkasındaki Sİvok. Trabzonspor çıkmaya çalışıyor, Ernst basıyor bir atak daha, Trabzonspor topu tepikliyor Cisse kafayla topu kesiyor, akabinde bir atak daha, Trabzonspor ara pas denemesi yapıyor, Sivok araya giriyor, tekrardan yükleniyor Beşiktaş ve dolayısıyla baskılı gözüküyor. Peki, bu baskılı oyunda yapabildiği tek şey ne, bol bol orta kesmek. Haklarını yemeyelim, dün orta açma konusunda çığır açtık. Soldan Gökhan Zan çok güzel kesti, İbrahim Toraman iki adamı geçip çok güzel kesti, Delgado sağdan iki kere Bobonun kafasına kesti, Tello desen zaten hep kesici. Hal böyle olunca yapılan orta konusunda Trabzonspora karşı 33-7 gibi bir üstünlük sağlamış oldu Beşiktaş fakat dediğim gibi iyi oyun bu değil, iyi oyun Sivok-Ernst-Delgado-Nobre arasındaki tek paslar. Onun dışındakiler ise topa daha çok hükmeden taraf olmanın getirdiği avantajın kötü kullanılmasından başka bir şey değil ne yazık ki. Ha tabi şu da var, Türkiye’de böyle bir oyun çoğu zaman sonuç verir fakat bu oyunun sürmesi için temel şart ortadaki ikilinin sağlamlığı. Ribaundları ne kadar toparlarsa Beşiktaş, dünkü gibi vasat bir oyunda bile taraftarını heyecanlandırabilir ve illa ki sonunda sonuca da gider.

Netcede Ömercim, bu sene jessie ile Sivasspor maçından sonra gittiğimiz ikinci maçtan da yine 1-1’lik skorla ayrıldık. Allah aşkına Ömer, bizle ne alakası var, sadece rastlantı... Maça gelen gelmeyen arkadaşlara selam olsun der, önümüzdeki maçlara umut fakirin ekmeği dercesine yine de bakarım. Öyle değil mi Kerim?

5 Yorum:

Adsız dedi ki...

ne demek bu şimdi baskılı oynadı ama kötüydü. trabzon ikinci yarı kalene gelememiş tek kale maç oynamışsın hala kötü. sivokun kafası girse aman nasılda ezdik dicektiniz. takım sezonun en iyi topunu oynamış hala kötü kötü kötü. kesmiyosa git barcayı manuyu izle.

Bir takim baskili ama kotu oynayabilir. Eger karsindaki takim defansa cekilip kontrataga yatan bir oyun sergiliyorsa, oyunun kontrolunu sana veriyorsa, sen zaten baskiyi uygularsin. Freak'in dedigi ortasahada bilincli ayaga paslar.

Maci izleyeli 24 saatten fazla oldugu icin hafizam yamulabilir, lakin 65. dakika civarindan gole kadar ikinci yarinin basindaki bunaltici, yerden ayaga pasli baskidan Gokhan Zan'in 60 metrelik uzun paslarina, mesafe tanimadan ceza sahasina ortalara gecis yapti takim. Bu kotu oyun degildir, ama iyi de degildir; cunku suurlu bir oyun degildir.

Besiktas sezonun en iyi topunu oynadi, tamam. Ama bu demek degil ki "bu oyunu her macta oynasak sampiyon oluruz", cunku bu oyunu sana her macta oynatmazlar.

Ben Ernst'i ilk defa tamamen izleme sansi buldum (Antalya'nin ilk yarisini ve Konya macini kacirmistim saat farki yuzunden), ve adamin ne kadar mukemmel transfer oldugunu gordum. Benim icin macin ehemmiyeti budur.

"shelbyl"cim, bak nasıl doğru yazdım nikini:) bu baskılı oyunu dediğin gibi trabzonspora değil, ernst-cisse ve sivoka bağlıyorum..çünkü bu üçlü topun trabzonsporda kalmasına izin vermediler..kötü oyun dediğim ise şu, bu denli baskılı oynarken dahi üç pas yapmadık, ara pası denemedik.ya uzun top ya da yan toplarla gol aradık.e iyi oyun bu değil işte, böyle oynarsan işin şansa kalıyor.

Adsız dedi ki...

öyle freakim. e hani sen istanbula gelince uğrayacam sana diyodun ?. günü birlik geldin galiba.

e kerim o kadar dedik maç buluşması etmesi, bi mail atmadın sen de yahu:)

Yorum Gönder

Ara