Gazetelerde görmeyi en sevdiğim başlıklardan biridir, “Bir Zamanlar Aslandı.” Umarım daha da sık görürüz ama beri yandan da hiçbir şeye üzülmem, şu ülkeden arkasına teneke bağlanarak yollanan teknik direktörlere üzüldüğüm kadar. Aylarca 100 yılın kadrosunu oynatamamakla eleştirilen Skibbe; daha geçen sene beşlediği Galatasaray bu sefer kendi yönetiminde beşlik simit olunca futbolun en iyi bilindiği coğrafyadan! ülkesine yollandı. Halbuki Galatasaray’ın bu hale gelmesinin nedeni, üç çok bilmiş hala yerlerinde oturuyorlar. Adnan Polat, Adnan Sezgin ve Haldun Üstünel. Yahu bir takım düşünün, geçen sene şampiyon olan kadrosu şu şekilde: (Orkan/Aykut) Sabri – Servet – Emre – Hakan Balta X – M.Topal - Ayhan – Arda H.Şükür – (Ümit/Nonda) Şimdi bu takımın eksiği belli, gediği belli. O kadar net bir tablo var ki ortada, doğru hamlelerle fason değil, gerçekten 100 yılın kadrosu kurulabilir. Ama işte, biz futbolu herkesten çok biliyoruz kompleksi ile yaşayan üç isim, özellikle de Haldun Üstünel, özel çabalarla Galatasaray’ı bu hale getirdiler. Bakıyoruz transferlere, kalede bir sorun vardı. İtalya ‘dan iyi bir kaleci getirildi, bu doğru hamle. Defansın ortası aksamıyordu ancak şampiyonlar ligi düşünülerek daha tecrübeli bir isim, Portekiz milli takımının kaptanı getirildi, bu da kağıt üstünde doğru bir hamle. Arda varken bir başka sol kanat oyuncusu Harry Kewell getirildi ki, bu senenin en büyük yanlışı budur Galatasaray adına. Aynı bölgede iki iyi futbolcu ve ikisi nasıl bir arada oynatılabilir diye sürekli değişen bir kadro yapısı. Sağ açığa kimse alınmadı, bu da bir başka büyük yanlış. Transfere bu kadar para harcanıyor ve hala takımda bazı bölgeler eksik kalıyor. Hakan Şükür kulüpten gönderiliyor, doğru veya yanlış demek zor ama yerine getirilen isim Milan Baros, bu da büyük bir hata. Bir yanda çalışkanlığı ve hava toplarındaki üstünlüğü ile dar alanların topçusu Hakan Şükür , diğer yanda bitirici noktalarda dolaşan, daha çok açık alan seven Milan Baros ve onun gelmesiyle birbirini tamamlamak yerine, birbirine benzer hale gelen forvet hattı. Ve tüm bu hamlelerin dışında da geçen seneki şampiyonlukta olmayan Lincoln’ün bu sene nasıl bir rol alacağının muamma olması. Sistem mi değişecek? Orta sahada mı oynayacak? Forvette mi oynayacak? Belli değil, saldım bayıra Skibbe kayıra. Ama işte kayıramadı tabi ki. Tüm bu sene başında yapılan hataların üzerine bir de düz futbol anlayışının ülkesi Almanya’dan teknik direktör getirilirse, bu karmaşadan çıkması beklenilmezdi pek tabi ki. Asıl tam da sezon ortasında suçlu olarak gönderilmesi beklenirdi.