Habere göre Emmanuel Adebayor 2000 yılında -yani 16 yaşındayken- yolu Türkiye'ye düşer. O dönemki teknik direktör Daum da "işime yaramaz" der geri gönderir. Haber bu. Elbette haberde derin analiz yapılması beklenmez. Haber haberdir neticede. Bu haberin anlamı ne? Daum Adebayor'daki cevheri görememiş. Alt metni de, Seric'lere Gordon'lara milyon eurolar ödeyen Beşiktaş, Adebayor gibi bir talih kuşunu kaçırmış. Ama net bir mantık hatası var. Neticede bu bir bilgisayar oyunu değil. Current Ability, Potential Ability falan tamam da, kulüp/ülke/kültür gibi etmenler de var. Aslında sorulacak soru net; Adebayor 16 yaşında Türkiye'de futbol oynamaya başlasaydı bugünkü Adebayor olur muydu? Aslında soru da net, cevabı da net. Adebayor'un Arsenal'deki gelişimi için bile koca bir "oha" çekmek mümkün. Ama orası işte öyle olduğu için Arsenal oluyor, burası da Beşiktaş ve Türkiye. Bobo'nun Holosko'nun Beşiktaş'ta ne kadar geliştikleri tartışma konusu. Geliştikleri yönler de vardır ama bırakın gelişmeyi, geriledikleri bir çok nokta da sayabiliriz. Sözün özü haber, hoş bir seda. Çok tutarlı bir tarafı yok. Bu, Bill Gates Türk olsaydı gibi bir şey. Olamaz ki, olsa oradaki adam o olmaz... Şimdi sorun, Daum'un Adebayor'daki potential ability'yi keşfedememesi mi yoksa mevcut yeteneklerin yok olup gitmesi mi? Şu haber yerine, dünyaca yıldız olması beklenen ama olamayan futbolcuların listesini yapsak çok daha doğru bir iş yapmış oluruz diye düşünüyorum. Haber de buradan!