.

.

.
Ekşi Beşiktaş. Blogger tarafından desteklenmektedir.

.

.

20 Ocak 2009 Salı

Fenerbahçe'den Beşiktaş'a...

Aslında haberciler haberci olsalar, gerçekten bu işi yapsalar malzeme çok ta... Her gazetenin en sevdiği iş Fenerbahçe'den Beşiktaş'a giden oyuncuların listesini çıkarmak. Ortaya bir adet Demirören fotoğrafı koyup etrafını süslemek. Sporu sadece futbol sandıkları için veya sadece futbolla ilgilendikleri için atladıkları çok önemli bir nokta var. Beşiktaş asıl basketbol branşında Fenerbahçe'den oyuncu almıştır. Son olarak Gergena Branzova 'yı almışız mesela. Harun Erdenay'ın eşi. Ondan önce bilindik adıyla, taş hatun Korona Longin Zanze vardı. Gerçi o Fener'den önce de Galatasaray'da oynamıştı. Esmeral Tuncluer 'i unutmak olmaz tabii ki. Şimdi Fenerbahçe forması giyiyor. Ondan önce Beşiktaş'taydı. Ondan önceki takımı ise yine Fenerbahçe'ydi. Ondan önceki de Beşiktaş. Arada Mersin falan... Yani ne siz sorun ne ben söyleyeyim... Tabi Esmeral şehrin karşı yakasına gider de o yakadan bu yakaya bir hatun gelmez mi? Nilay Yigit le Esmeral Tuncluer in takasi başlığında da incelemişim bu konuyu zaten. Sarı-lacivert çoraplı bu doğuştan fener'li kızımız ilk maçında protesto edildi haliyle. Nilay sahaya çıktığında bir grup Beşiktaş taraftarı tribüne geldi, sahaya bir çift sarı lacivert çorap attı ve salondan ayrıldı... Ağladı kız tabi o maçtan sonra, yazık! Tabi bu kadar değil, Müjde Yüksel hadisesi var bir de. Her sene gider gelir o da Beşiktaş'a. Şaziye İvegin, Gülsah Akkaya, Arzu Özyigit, Nazli Güler aklıma gelen diğer Fenerbahçe'liler. Erkek takımı desen bu kadar gel-git yok tabi. Geçtiğimiz senelerde doğuştan Beşiktaş'lı Baris Güney geçmişti şehrin bu yakasına. Aynı sezon Levent Bilgin'i de getirmiştik Barış'ın yanında... Şimdi kadroları oturdu da kimseyi serbest bırakmıyorlar, alamıyoruz. Galatasaray'ın kız takımında ise eski Beşiktaş'lı sayısı göze çarpıyor. Eski kaptan Yasemin Horasan, müthiş şutör Şebnem Kimyacioglu (müthiş güzellik, eheh) ve hayatımın aşkı Tuğba Palazoglu. Özellikle Tuğba inanılmaz bir sporcuydu. Al kaptan yap, sembol yap, idol yap, maskot yap. Gitti hepsi tabi şimdi. Geçtiğimiz sezon play off'larda bakıyorum kadroda yok. Tuğba nerede dedim. "Mali sebeplerle kadro dışı" dediler. "Ben sizin...!" Sezon sonu da topluca Sarı Kırmızı'ya boyandılar... Arkalarından küfür mü edelim göz yaşı mı dökelim? Ben gözyaşı dökerim arkadaş, burada meteliğe kurşun atacağına gitsin orada parasını kazansın. Sporcular parasını alamayacak, ben tribüne gelip En Büyük Beşiktaş diye bağıracağım... Bu ne iki yüzlülüktür be arkadaşım... Medyanın haberi yok tabi bunlardan. Mesela benim de voleyboldaki transferlerden haberim yok. Ama ben kimim? Sıradan bi vatandaş. Bu işten para kazanmıyorum. Ama onlar kazanıyor. İşte sıkıntı burada başlıyor...

Ara