.

.

.
Ekşi Beşiktaş. Blogger tarafından desteklenmektedir.

.

.

18 Ocak 2009 Pazar

Cüzzamlı Değil Eski Fenerli !

Şu eski Fenerbahçeli futbolcuarın akabinde Beşiktaşlı olmasına karşı taraftarın hassasiyeti bir nebze anlaşılır da medyanın bu konuyu, bir yara kaşıma fırsatı olarak görmesi ve kaşıması, Türkiyedeki gazeteciliğin ne hallerde olduğunun göstergesi olsa gerek. Taraftar bu adı üstünde taraf ve öbür taraftan gelen futbolculara hoş gözle bakmıyor da tarafsız olması gereken medya neden bunu bir "kara leke" gibi lanse ediyor, işte orası rahatsız edici.
Hadi bir futbolcunun ezeli rakibine gitmesi hep böyle lanse edilse, ona da sözüm olmaz, demek bu işler böyleymiş der geçerim ama şu an kadrosunda Tümer ve Emre gibi hazmedilmesi zor iki adamı aynı anda bulunduran, daha geçen sene Beşiktaşın gönderdiği Burak'a 6 ay sonra atlayan, Fenerbahçe alt yapısında oynadığı için Fenerli transferler listesine giren Fahriye rağmen, Galatasaray altyapısından gelmesi pek önemsenmeyen Gökhan Emreciksini alan, geçmişin Alpaylı, Oktaylı, Sergenli kadrosuyla zamanında övünen bir takımın bu gibi dertleri yokken, Beşiktaş taraftarının kendi değerleri üzerinden Beşiktaşı eleştirme derdine düşen basının tek amacı zaten karışık olan bir camiayı daha da karıştırıp, umutsuzluğa sürüklemekten başka birşey değil heralde. Beşiktaş taraftarı elbette kendi takımını Fenerbahçe ile kıyaslayıp her yapılana eyvallah demez de, medya için bu böyle değil ki, her ne olursa olsun bir takımı genel spor ahlakı dışında eleştirmeye hakları yok ki..

3 Yorum:

Gürcan Ulusoy dedi ki...

açıkçası

fenerbahçe-beşiktaş-bursa

şeklinde gelişiyor transferler.

fenerbahçe'nin sözleşme yenilemediklerini veya yenileyemediklerini alıyoruz. bir yandan bizim için yetersiz olanları da bursa'ya veriyoruz.

şu tablo, diğerlerini geçtim direkt olarak kadro kalitelerini gözler önüne seriyor.

fenerbahçe'nin vasat adamlarını alarak fenerbahçe'yi nasıl yenebilirsin ki.

bu olayın futbola dair bölümü. taraftarlığa, kalbe dair bölümü isi ayrı bir konu.

ama ben burada buna bakmam. oyuncunun aldığına verdiğine bakarım. neticede tüm bu transfeler neticesinden beşiktaş kasasından fenerbahçe kasasına bir para akışı olmamıştır. bu da olayın önemli bir boyutudur.

şimdi geçmişe dönüp bir baksak şu kulübe gelip kim faydalı oldu diye.

tayfun olmadı
mustafa doğan olmadı
okan buruk olmadı ( en cok da bu koydu bana nedense )
neticede olmadı da olmadı.

haa saysan tayfur da var listede... kaptan olmuş, bir de mert nobre.

evet 2 adet başarı öyküsü var bu hikayede o zaman.

açıkçası ben bir mert nobre hayranıyım. fenerbahçe'deyken de beğenerek izlerdim. hatta bir manchester united maçında "bu takımın en değerli oyuncusu nobre'dir" açıklamasını yapmıştım taaa fenerde oynarken bile.

netcede adam geldi bir de kaptan oldu. fenerde "kiralık olarak" oynamış olmasını bir kenara bıraksan kaptan olmasına mani olabilecek bir etken de göremiyorum.

özet; fenerbahçe-galatasaray'dan hangi oyuncu olursa olsun, transfer yapmamak bir prensip kararıdır, saygı duyarım. ama bu konuda mehmet yozgatlı gibi ali güneş gibi rezil örnekler var diye mert nobre transferini de kesinlikle yanlış olarak nitelendiremem.

neticede aziz yıldırım'ın marco aurelio için söylediği bir laf var, "yabancı oyuncuda ne fenerbahçe sevgisi olacak. kim daha fazla para verirse oraya gidecek. galatasaray aurelio'yu alabiliyorsa buyursun alsın."

bu işler biraz da böyle bence.

açıkçası beşiktaş'lı diye yada altyapıdan geldi diye serdar özkan'lara sabredeceğime nobre'yi karşı yakadan getirir bağrıma basarım daha iyi.

benim açımdan futbolcunun nerden geldiği pek önemli değil, biz istediğimiz kadar futbola romantik bakalım bu adamlar imza aşamasında ekstra profosyenel olduklarından, tribündeki romantizm masal oluyor. fenerden gelen adamların başarılı olamaması en az onlar kadar bir sistem oluşturamayan beşiktaşın da hatası..nobreyi hepsinden ayrı bir yere koyuyorum, zaten yabancı bir futbolcu için hele ki bu karşı takıman gelme muhabbeti hiç mantıklı değil...mustafa doğanı severdim,rüştü iyi adamdır,tayfun ali güneş, bu adamlar da öyle pek etliye sütlüye dokunmayan tiplerdi,mehmet yozgatlıya hiç ısınamamıştım zaten..

Gürcan Ulusoy dedi ki...

sen tiplerini mi karakterlerini mi futbolculuklarını mı sewiyodun? :)

mustafa doğan dediğin adam beşiktaş futbol takımının formasını giymemesi gereken 1. adamdı. hantal, yavaş, kazma... tek özelliği "sert" oluşuydu. e ulan tek özellikle futbolcu mu olunur :)

ali güneş dediğin adam alman 2. ligine zor transfer oldu. tigana zamanında idmana çıkmaz vs... beşiktaş'ın yüz karası transferlerinden biridir.

tayfun'a haksızlık edildiğini düşünüyorum. oyunun iki yönüne katkı yapabilen bir oyuncuydu. tabi türkiye'de pek rağbet görmez o oyuncular. ya öküz gibi koşacaksın üzülmez gibi olacaksın yada delgado gibi estetik olacaksın. bu adam ikisinin ortasındaydı, iyi şut çekerdi, çok koşardı. 4-4-2'nin sağ kanadına koy o kanadı unut işte. ama nerdee

yozgatlı desen sakattı. onu eleştirmek bile zor. şanssızlık. rüştü alındığında iyi transfer dedim. ama gördüm ki değilmiş. ama zaten türkiye'de de kaleci yok. naparsın...

Yorum Gönder

Ara