.

.

.
Ekşi Beşiktaş. Blogger tarafından desteklenmektedir.

.

.

17 Temmuz 2008 Perşembe

Baba, Oğul ve Kutsal Forma

Varın siz düşünün gerisini ki Beşiktaş camiası daha temmuz ayında dahi karışabiliyor, yaz rehavetinden eser yok. Ama dilekolay, Demirören ailesi yönetimindeki 5. yılında Beşiktaşa gönül vermiş birinin sakin olmaya ne fırsatı olur ne de onlara 5 yıl sabrettikleri için hakları.. Tabi ki Süleyman Seba'dan sonra başkan beğenmek zor olacaktı ancak Bilgili ve Demirören yönetimleri bu geçiş sürecini öylesine keskin yaptılar ki, bu takımla gönül bağı kurmuş kimse daha uzun süre huzurunu bulamaz.

Baba Demirören saygın bir işadamı ve Beşiktaş camiasında sevilen bir sima. O denli kredisi var ki, o krediden oğluna başkanlık düşüyor. Zavallı oğul ise ne yaparsa yapsın, ne iş hayatında ne de Beşiktaş camiasında babasının ismini geçemeyecek bir bedbaht. Gerçekten zor birşey, bir insanın babasını asla geçemeyecek olmasını bilerek, amaçsızca yaşaması. İşte bu yüzden, sırf bu yüzden hiç bilmediği bir camiaya usulca yaklaşıp merhaba dedi oğul Demirören. Belki bu takıma şampiyonluklar yaşatırsa babasını geçebilirdi bir nebze. Ancak o denli acemi ki, kendisini başkan yapan babasının kredisini de tüketti, siyah beyaz formanın o kutsallığını da. Şimdi geriye kalan ise, boş bir şampiyonluk umudu. İmkansız mı? değil. Önemli mi? Evet önemli. Demirörenler'e rağmen önemli...

Ara