.

.

.
Ekşi Beşiktaş. Blogger tarafından desteklenmektedir.

.

.

17 Mart 2022 Perşembe

STSL 30 Beşiktaş - Atakaş Hatayspor


Tarih: 
19 Mart 2022 Cumartesi 19.00

Stadyum: Vodafone Park

Hakem Hakkında Bilgi: Yasin Kol (BJK Karnesi  2G -B -M)

Eksik Oyuncular:  Welinton, Mert Günok, Miralem Pjanic / Burak Camoğlu, Adama Traore

Cezalı Oyuncular: Ersin Destanoğlu/ Eren Fansa

41 Yorum:

Huzeyfe dedi ki...

Önder Karaveli’nin Beşiktaş A takımının başında birden fazla maça çıkması başlı başına skandal birşey. Biz bu yorumu iki maçla yapamazdık ama kulübün içinde kendisini tanıyan herhangi biri bu bilgiye sahipti.
Blogun eskileri arasında tutarlılık kasıp bu adamı savunanlar var Twitter’da. “Necip yerli Lampard” naifliğinden de öte birşey bu. Ligin yarısından fazlası vasıfsız, yetersiz bir adamla idare edilmez. Ne oyun var, ne tutarlı oyuncu tercihi var, ne oyuncularla ilişki var, ne taktik var. Rastgele gidiyoruz. Aslında mevcut yönetimi ve Beşiktaş’ı bütün olarak süper anlatıyor teknik direktör. Ne yaptığımız belli değil.

Ben Beşiktaş yönetimini anlamıyorum. Hiçbirşey yapmıyorlar. E niye aday oldunuz kardeşim? Zorla mı bu adamları Beşiktaş yöneticisi yaptılar?

yilmaz dedi ki...

Önder Karaveli'ye belli ki ne olursa olsun bu sezonu senle bitireceğiz denmiş. O da sezon sonu itibariyle büyük bir kulübün derdini çekmeyeceğini düşünerek kabul etmiş. Ben Önder Hoca'nın bir daha Beşiktaş'ta görev almayacağını düşünüyorum. Bu tarz kişiliğe sahip insanlar Türk Futbol ortamı için çok fazla naif kalıyor.

Ben hiç bir hocayı kişilik özellikleri ile değerlendirmek istemiyorum. Önder Hoca'nın da sırf medyada gücü ve repütasyonu olmadığından eleştirilmesini açıkçası kabullenemiyorum. Teknik hataları ise çok bariz, ama teknik hataları ile ilgili eleştiriler bile tutarsız medyada.

Mesela "Kenan'ı Beşiktaş'ta 11'e yazan hocadan hoca olmaz" ana fikri ile, hem Kenan'ı hem hocayı eleştiren adam, Beşiktaş'ın kurtuluşu Şenol Güneş'de diyor. Şenol Güneş yüzlerce binlerce kişilik oyuncu havuzundan Kenan'ı alıp Avrupa Şampiyonası'na götürüyor ve sonuç felaket, Önder Hoca da 24 kişilik kısıtlı kadrodan, takımın yarısı sakat ve formsuzken Kenan'ı oynatıyor. Medyada çarşaf çarşaf Şenol onore edilirken, Karaveli yerin dibine sokuluyor. Fatih Terim gibi çıkıp kadrodan sakatlardan şikayet etse baş tacı yapılır.

Konunun özü, Beşiktaş ve Karaveli birlikteliği tez zamanda bitmeli, ama sebep tamamen teknik değerlendirmeler olmalı. Yanlış ve daha doğrusu yanlı karşılaştırmalarla itibar suikasti yapılarak değil.

Hatay maçı da zor maç. Zaten her maç zor bize. Beraberlik ya da tek farklı yenilgi bekliyorum.

Cihane dedi ki...

Ben de Önder karaveli nin samimiyetine inanmasam da asıl sorunun yönetim ve ANC olduğunu düşünüyorum. Filmi başa alırsak, Avcı ile yolları ayırması ve Sergeni getirmesi tamamen taraftar baskısı ile oldu. Sergen ile zamanında yolları ayırmaya cesaret etmeyip bu sezonu çöpe attı. Adam o kadar karar alamıyor ki Sergen bırakıp gidince kankasi Şenol Güneşi bile göreve getiremedi.

Bu tarz maçlar hangi motivasyonla izlenir hiçbir fikrim yok. Bizim peder mesela sadece sinirlenmek için maç izler. Üst üste şampiyon olduğumuz sezonlarda futbol izlemeyi bırakmıştı. Şimdi sigarasını yakmış Hatay maçını bekliyor.

yilmaz dedi ki...

@Ordabirköyfakanyok buraya yazmaya motivasyonun varsa izlersin de. Beşiktaş 120 yıllık kulüp ve çok çok daha kötü dönemleri oldu. 15 sene şampiyon olamadığı, 30 sezon avrupa'da tur atlamadığı dönemler. Yıldırım Demirören'li dönemler bile oldu.

Denizli'nin ikinci sezonunda son haftalara girerken ligden kopmuştuk. İkincilik imkanı da yoktu. Prestij maçlarına çıkıyorduk. Hafta içi bir cuma maçı vardı. Manisa mı, Ankaragücü mü hatırlamıyorum valla. İşten çıktım, Şişli'nin göbeğinde maç seyredecek mekan arıyorum, yok. Yemek yediğimiz yerlerden geldi aklıma, dedim "maç seyretmek istiyorum var mı yayın" var dediler. Üst katta tek başıma seyrediyorum bir Allah'ın kulu yok benden başka. Saat 10 oldu adamlar dükkanı kapatacaklar, benim çıkmamı bekliyorlar. Ben düdük çalmadan çıkmadım, muhtemelen sağlam küfürler yedim :) Sadece Necip ve Rıdvan'ı (Şimşek) izlemek bile keyif veriyordu. Sahaya çıkan siyah beyaz formalar.

Başarı benim için anlık sevinç ve hüzünden ibaret. Geçen GS mağlubiyetinden beri neredeyse spor programı izlemiyorum, twitter'im temiz zaten trollerin hepsini engelledim, bir sonraki haftayı iple çekiyorum. İşte o hafta da geldi. Hayırlısı.

Şunun şurasında en kabadayı 30 hafta işler kötü gidiyor olsun. Benim için sorun yok, Beşiktaş'ın maçının başladığı saatte TV'nin başındayım.

Barreto dedi ki...

Ben esasen Beşiktaş'tan değilde, futboldan soğudum. Hayatımda ilk defa Şampiyonlar Ligini bile takibi bıraktım, o kadar tiksinmişim. Müsebbibi de Türk Futboludur. Profesyonel futbol ancak bu kadar berbat yönetilebilir. Türk futbolunu bu hale getirirken emeği geçenlere sevgilerimi ve saygılarımı sunuyorum. Bugün F1 sezonu başlıyor, NBA'yi takip ediyorum zaten. Halimden memnunum. Futbola geri dönmek ve zaman ayırmak istemiyorum. Benim gibi çok insan olduğuna eminim. Bu bloga takılmayı da bırakırsam tamamdır.

carlito dedi ki...

@yilmaz

tam olarak benim taraftarlık anlayışımı da yansıtmışsın..
bugün hiçbir beklentim olmasa da buz gibi havada yine statta olacağım.. maçın oynanıp oynanmayacağı bile belli değil, ama önemli olan orada Beşiktaş'ın yanında olmak.. kötü futbol oynadığımız zamanlarda bunu yapmayı bırakacaksak, o zaman Beşiktaş taraftarı yerine sadece futbolsever kimliğimiz var demektir.. benim Beşiktaşlı kimliğim daha ağır basıyor şahsen..

elbette iyi olmak, başarılı olmak hepimizin dileği.. ama futbolda bunun sürekli olması hiçbir yerde mümkün değil.. hele ki biraz diğerlerinden kopan bir takımın tutup aşağıya çekildiği, bir dominasyon kurmasına asla izin verilmediği bizim gibi 3.dünya ülkelerinde boş beklentilere kapılmanın da anlamı yok..
dönem dönem yüzümüz gülecek, dönem dönem üzüleceğiz.. önemli olan Beşiktaş'ımızla bu yolu yürümek...

turgay dedi ki...

45dk itibariyle hakem 1 maçlık Beşiktaş yemesini yaptı. 1 penaltı verilmedi olmayan fulden gol yedirildi 1 kırmızı atlandı. Muhteşem iş.

Önder hocamda emre gibi genç oyuncuları oynatarak kalbimizi çalıyor maşallah.

Pheaglix dedi ki...

mustafa denizli'nin ikinci sezonunda dorduncu torbadan almanya sampiyonu cektigimiz grupta son macta hala dusuk de olsa ucunculuk sansimiz vardi. ayrica simdi puan tablosuna baktim da, 27. hafta sonunda liderin uc puan arkasindaymisiz, sonra 29 ve 30. haftalardaki trabzon ve fener maclarindan 1 puan alinca o fark 8'e cikmis. benim de o sezonla ilgili hos anilarim yok ama oyle korkunc bir sezon da degilmis tekrar bakinca. liderle aramizdaki puan farki acisindan bu sezona yakin olan 2005-2006 sezonu var, ama onda bile en azindan ucunculuk yarisimiz vardi (son macta trabzon'dan almistik).

ben yakin tarihimizde daha kasim ayindan her seyi bitirdigimiz bir sezon hatirlamiyorum. bir takim basarisiz olabilir, ki su son yirmi senede tonla basarisiz oldugumuz sezon var. ama hedefsiz kalmazsin. hedef derken, sadece kupa almak, ligi daha ust sirada bitirmekten bahsetmiyorum:

- ligi kaybedecegin belli olur, ama gider sonraki senenin teknik direktorunu ayarlarsin. biz bunun yerine seneye devam etme ihtimali hic bir zaman sifirdan farkli olmamis hocamizla devreyi kapatacagiz.
- ya da seneye ciddi alternatif oyuncular olabilsinler diye daha cok genc oyuncularla oynarsin (her ne kadar muhtemelen gelecek olan dinozor genc oyunculari 5. alternatif olarak bile dusunmeyecek olsa bile). takimi 17 yas ortalamasiyla oynatmaktan bahsetmiyorum, sadece 39 yasindaki oyuncular ya da 27 yasindaki kutuk yerine kayip sezonda mecbur kalmadan altyapi oyuncusu oynatabilmekten bahsediyorum. biz su ortamda bile mecbur kalmadikca altyapidan oyuncu cagirmiyoruz.
- hepsini gectim, en azindan seneye takimda kalacak oyuncularin belli olur, beraber oynamaya daha cok alissinlar diye onlari oynatirsin. ama ne takimda kimin kalacagi belli, ne de maclara gorece stabil onbirler ile cikiyoruz.

su oynanan maclar sezon oncesi hazirlik maclarindan bile daha heyecansiz. ha ben de oturup saat farki yuzunden maclar sacma sapan saatlerde olsa da, hem bizim halimiz hem de ligin seviyesi izlerken goz kanatsa da maclari takip ediyorum cunku besiktas'i izledigim seyden zevk almak icin degil, artik hayatimin bir sabiti oldugu icin takip ediyorum. ama su sezonun kalan maclarini takip etmeyen insanlarin da son derece hakli sebepleri var.

fidddas dedi ki...

ben de hala bütün maçları takip ediyorum, geçen yıl olduğu gibi maçları izlemiyorum ama kadro ne çıkacak, nasıl oynamışız, yorumlar vs. ne varsa takip ediyorum.
bloğa eskisi kadar yazmıyorum ama onun sebebi takımdan ya da futboldan soğumuş olmam değil, yazılacak bir şey yok. ve gelen yerli hocadan bağımsız olarak akılsızlık konusunda istikrarlıyız. takım hakkında iyi gördüğümüz tek şey alttan ortalama üstü çocukların gelme ihtimalinin yüksek olduğu ama bu çocukları bir türlü tam olarak izleyemiyoruz. bu tip durumlar insanın yazmak konusunda şevkini kırıyor.

Cihane dedi ki...

Bu yönetim Önder Karaveli yi yem olarak kullanıyor. Önder hoca da bu durumdan şikayetçi değil gerci.
Geçen seçimde Che dövmeli bir eleman aday olmuştu. Bu yönetimin vizyonunu o adamdan bile daha dar. Her Beşiktaş li bunlardan kurtulmak için çaba sarf etmelidir. Türkiye vasatliktan nasıl kurtulur diye kitap yazmış kompresör satıcısı 3 senedir futbol aklı olarak çalışıyor. Şaka gibi ama değil malesef.

turgay dedi ki...

Benim anlamadığım bir konu var okuyanlar yorum yaparsa sevinirim? Ligin bitmesine 8 hafta kalmıs herhangi bir iddiamızın oldugu alan yok biz neden hocs değiştiriyoruz? Mesela Sergen ayrılğında değilde şimdi? 8 haftada zorlu fikstür ortadayken yeni gelen hocadan ne bekleniyor? Madem hoca değiştirecektik bu kadar neden bekledik? Çok değişik işler. Bir de seneye yönetimde olmayacak adamlara hoca sormak ne demek bunu da anlamadım. Gidecek adamdan hoca mı seçmesini istiyoruz?

Emre Toraman dedi ki...

Açılın, blogun en orta yolcusu, en "sen de haklısın"cısı geldi :)

@turgay

Ben hoca değişikliği zamanlamasını pek yanlış bulmuyorum şahsen. Hatta -Allah korusun- yetki sahibi olsam muhtemelen ben de tam şu an yeni hoca getiriyor olurdum.

- Neden Sergen ayrıldığında değil: Sergen ayrıldığında hoca arayışına ve görüşmelere başladık zaten. Farke falan da ilk o zaman geçmedi mi hatta? Fakat Önder hoca, kısaca "enerjisiyle" diyelim, camiada bir "acaba?" etkisi yarattı. Şahsen ben de dahilim bu etkiyi hissedenlere. Batshuayi, Pjanic ve Oğuzhan'ı kazanma emaresi vermesi; maç sonu konuşmalarındaki taktik vurguları; 3'lü denemesi(bence gereğinden kısa sürdü bu deneme); gençleri kazandıracağı söylemleri gibi pozitif yönleriyle de şansı haketti bence. Al anahtarları kulüp sana emanet gibi bir şans değil de, 3-4 maç bir görelim gibi bir şans diyelim. Kibar bir insan olması ve düzgün Türkçe konuşabilmesi de benim için pozitif ama buna kişisel ve önyargılı bir bakış açısı diyebiliriz tabi.

- 8 haftada zorlu fikstür ortadayken yeni gelen hocadan ne bekleniyor: Bu konu kesinlikle 2 ucu boklu değnek. Kalan haftalarda yıpranır mı, yoksa takımı tanıyıp oyuncularla iletişim kurup daha doğru bir yaz dönemi mi geçirir, hiç emin değilim. Sanırım takımı tanımasının olası getirileri bir tık daha ağır basıyor bende.

- Madem hoca değiştirecektik bu kadar neden bekledik: Bence Önder hocanın performansı ümidi kesecek kadar kötü değildi, kesin kalsın diyecek kadar iyi de değildi, ortalamaydı, vasattı. Malatya, kupada Göztepe, Antalya beraberlikleriyle düşen ivmeyi Altay ve Sivas galibiyetleriyle biraz toparladı. Sonrasındaki Kayseri kupa hezimeti, Başakşehir ve Galatasaray maçları ise Hatay maçını benim kafamda "bu son maçı olacak gibi" durumuna getirmişti. Rahat bir galibiyet gelseydi muhtemelen karar biraz daha ertelenirdi, güç bela bir galibiyet ise kurtarmazdı bence.

Baştan da vaadettiğim gibi, fazla orta yolcu, fazla skor yorumculuğu oldu belki ama, "ne ekoller gördük üzerlerinde skor yoktu, ne skorlar gördük içlerinde ekol yoktu" gibi bir durum da var yani Türk futbolunda şimdi, çok da yapacak bir şey yok.

turgay dedi ki...

mevcutu değiştireceğiniz zaman yeni gelecek hemen hemen belli olmalıdır. yani bir planınız olmalı ki mevcutu değiştirmenin anlamı olsun. maç kazanırsa kalacak mantığıyla hareket edersen 8 hafta kala böyle patlarsın. benim düşüncem bu. biz çünkü ne aradığımızı bilmiyoruz. aslında biliyoruz ama onu bile göreve getirecek kapasitemiz yok. sergen yalçın 9 aralıkta görevden ayrılmış bugun 22 mart. 3 aydan biraz fazla olmuş mevcuttan vazgeçmek. hatta hoca başkanın söylemiyle 2 defa daha ayrılmak istemiş ama başkan kabul etmemiş. sormak lazım neden kabul etmediniz? ne vaat ediyordu takım size diye.

velhasıl bence şuan getirilecek antrenör mevcut fikstür ile sezon sonu yine kovulur. sen trabzon ve fener maçlarına çıkmak istemeyen halk kahramanı şenol güneş peşinde koşuyorsun. adam resmen naz yapıyor. 120 senelik camiayı bu kadar aciz ve perişan gösteren birinin bu denli seviliyor olmasını anlamıyorum. şenol başarısız olunca aynı sevenler sergen diye bağıracak yine. bu vasatlıkla bizi baş başa bırakan ahmet nur çebi gibi zihniyetlerden kurtulmalıyız. hele hele seneye elimizde 1 kuruş para olmayacakken bunlar gibi iş bilmezlerden çok acil kurtulmalıyız.

yilmaz dedi ki...

Bence ortada bir tutarsızlık yok. Sene sonuna kadar Önder Karaveli ile devam edeceğiz demek, şartlar ne olursa olsun devam edeceğiz anlamına gelmiyor. Yeni hoca aramak için oldukça fazla neden var. Öncelikle ben talebin Önder hocadan geldiğini de düşünüyorum. Çünkü takımın oynadığı futbol ile orantısız bir eleştiri var medyada ve sosyal medyada. Kendisi de bunu kaldıramıyor, belli oluyor. Medya ve taraftar her maç sonu kelle istiyor. Bu durumda yönetimin zaten emaneten gelen hocanın arkasında duracağını düşünmek Türkiye şartlarında çok iyimserlik olurdu.

Gelecek hoca içinse tavrım net. Kesinlikle Türkiye'yi bilen, ligi bilen, camianın içinden vs. olmasın. Mümkünse teknik ve taktik bilgisi, futbolcu ile iletişimi, antrenman bilgisi vs dışında hiç bir özelliği olmasın, ya da ön plana çıkmasın.

Bize gerçek anlamda bir taktisyen lazım. Ersin ya da Emre hatalı gol yiyince "kalede kaleci yok ki" diyecek adamlar gelmesin.

İsmi geçen hocalarla ilgili de bir fikrim yok. Ama Ali Ece'nin yorumlarına göre, Ceyhun Kazancı özellikle atlet takım kuran hocaların üzerinde duruyor. Burada hocadan başka yönetime de iş düşüyor. Bu sezon başı sudan sebeplerle yurt dışı kampı iptal edip yeni bir kamp programı belirlememek ŞL'de tokat manyağı olmamıza sebep oldu. Böyle hataları yine yapacaksak, istersen Leipzig'in teknik heyetini komple getir, nafile.

Cihane dedi ki...

Tigana sezonunu hatirlayan varmı aranızda? Baya mutavazi bir kadroyu Fenerin yıldizli kadrosu ile yaristirmisti. Kürdanci diye isim taktı medya, çok ağır elestirip yolladı. Camiadan kimse sahip felan çıkmadı. Jaen Tigana hem de, efsane Fransız orta sahası. En kötüsü de Beşiktaşlılara sor 4de 3ü iyi TD demez Tigana için.
Onun için Ceyhun Kazancı denen eski Çaykur Rize yöneticisinin futbol aklına güvenip en iyi başarısı çek Ligi'nde 2 puan ortalaması tutturmuş 47 yaşındaki "genç" teknik direktörü getirmek yerine Yılmaz Vuralı getirmeler daha akıllıca olur. Gerçi getirsinler daha iyi, topundan birden kurtuluruz sezon sonunda.

Huzeyfe dedi ki...

Tigana kötü hoca değildi bence de. İçerde Fener’e kaybetmiştik, kazansak ligi alıyorduk ki rakibin bütçesi de kadrosu da bizden iyiydi. Klasik Toraman-Zan tandemi ofsayt diye el kaldırıp beklerken Kezman atmıştı.
Burak Yılmaz’ı Beşiktaş’a getiren de Tiganaydı yanlış hatırlamıyorsam. Hey gidi.
O zamanlar çok taktik filan kafa yormuyordum ama iki forvet çıktığımız maçları hatırlıyorum. Aynı anda Bobo-Nobre Ricardinho-Delgado oynardı.

Bana sanki ANÇ heyecanlı yöneticilerin gazını alıyormuş gibi geliyor. Önder Karaveli’yi de perde olarak kullanıyor. Şenol Güneş’i getirmek istiyor ama yönetimde farklı düşünenleri de küstürmek istemiyor. Çok tartışılacak bir konu değil sanki.

can dedi ki...

Ben Valerien Ismael'in tercih edilmesindeki birinci nedeni kolay kovulabilecek olmasi olarak goruyorum. Profili dusuk, sozlesmesi kisa, maasi cok dusuk, tazminat maddesi yok. Getir simdi, 8 macta medya taraftar el birligiyle yesinler, gonder. Sezon sonu yeni yonetim kuruluyla Senol Gunes'i getir, boylece Gunes de Trabzon sampiyon olurken baska takimda olmasin.

yilmaz dedi ki...

Tigana kötü hocaydı diyemem. Ama çok kötüydük o zaman yaa. 4 maçta 2 gol attığımız dönemler filan oluyordu. Bi Sivas maçını 80 tane kontra yiyip, 90+3'de kontradan attığımız golle kazandığımızı hatırlıyorum.

Yalnız Tigana harika bi miras bırakmıştı. Eldeki oldukça düşük profilli oyuncularla, ite kaka ŞL ön elemesine gitti. Ertuğrul Sağlam da o takımı ŞL'ye taşımıştı. ŞL'de hepimizin malumu 8'lik maçla birlikte belki deplasmandaki Marsilya maçı hariç oldukça karakterli bir takımımız vardı.

Beşiktaş TV'de Sinan Engin çıkıp hocayı filan eleştiriyordu. Yönetim göndermek için 40 takla attı. Tigana benim gözümde Demirören'e karşı taraftarın birleşmesinin ilk kıvılcımını yakanlardan biriydi.

@can böyle olmadığımı ümit ediyorum. Artık bir yerinden başlamamız lazım. Hadi azılı Şenol Güneş düşmanlığımı bir kenara bırakayım. Hepimiz faniyiz. Bu adam 70 yaşında. Daha kaç sene daha Şenol Güneş diyeceğiz? Belki de dayak yiye yiye teknik direktör seçmeyi öğrenmek gerek. Bu yüzden bu işin tek elden ve "sorumsuz" insanlarca yapılmasından da, doğru ya da yanlış bir profesyonel tarafından yapılmış olmasını değerli buluyorum. Bir sonraki hocayı ararken de "İsmael iyiydi, ama şunlar eksikti" diyebileceksek, deneme yanılma da bir yöntemdir nihayetinde.

İsmael konusunda ben pozitif noktalara odaklanmak istiyorum. Burada da LASK ile AL performansı bence güzel bir veri. Son 16'ya kadar ilerlemiş. Bu sene avrupaya gidemeyeceğiz gibi gözüküyor, umarım bizi atar avrupa'ya. ECL de olur, bir şekilde Avrupa'yı unutmamak lazım.

Cihane dedi ki...

Uğur Meleke yi dinledim. Daha iyi profillerin getirilmesi lazım diyor. Larin e 1.7 milyon vermeyi planlarken hocaya 750 bin vermek orantısız diyor haklı bence. Neyse umarım başarılı olur. 3lu defans, gençler, atletik takım, bunlar positif şeyler.

Cihane dedi ki...

Birde yönetim son kurşununu attı bence, hem de son kurşun olduğunun farkında olmadan.

can dedi ki...

@yilmaz
Önemli bir noktaya değilmişsin. Soyledigine katılıyorum, bilgisiz beceriksiz de olsa ortada bir sorumlunun olması kıymetli bir durum. En son Özen-Biliç döneminde vardı bu ve geriye bir miras bırakmıştı, üstelik de hiç şaibe gölgesi olmayan transferlerle. Gürcan’ın dediği gibi faili meçhul transfer en berbat yol izlenecek.

@cihane
Ben de bu maaş orantısızlığını sorun olarak görenlerdenim. Daha da büyük sorun sözleşme süresinin kısalığı. hiç bir şey değilse hasbelkader başarılı olsa adam dünyaları isteyecek sözleşme uzatmak için. Sergen mevzusundan belli ki ders almamış ANÇ.

Huzeyfe dedi ki...

https://totalfootballanalysis.com/team-analysis/barnsley-valerien-ismael-scout-report-tactical-analysis-tactics

Val’in Barnsley’deki taktikleriyle ilgili ayrıntılı bir analiz. Zaten oradaki performansıyla WBA’ya gitmiş. Beşiktaş değil de sanki Hatay, ADS, Alanya profilindeki takımlar için iyi hoca.

yilmaz dedi ki...

@cihane Uğur Meleke'yi çok severek dinlerim, hatta spor basınında sözüne itimat ettiğim bir kaç kişiden biri.

Ama bana buradaki yorumu gerçeklerden uzak geldi biraz. Değil Beşiktaş, Türk milli takımı bile istediği hocayı getiremiyor şu anda. Fener sene başında uğraştı yapamadı, aylardır Löw peşinde koşuyor. Adamın istediği ücreti boşver, istediği oyunculara güç yetmiyor.

30 sene öncesinin şartları bizim için ne kadar kötüyse, o bahsettiği lig takımları için de o kadar kötüydü. Onlar bize göre iyiydi, yine öyle.

Beşiktaş'ı tatmin edecek yabancı boşta hocalar Zidane, Löw filan. E Zidane boştaysa bir takımı beklemiyor olabilir mi? Ha dese ki 5 büyük ligin başaltı hocalarının peşinde koş, haklı. Ama onlar da kendi büyükleri tarafından isteniyor. PL'den düşmüş Farke'yi alamadık mesela.

Beşiktaş'ın daha güçlü isimlere yönelmesi gerektiği fikri doğru olsa da, içinde bulunduğumuz şartları değerlendirmeden bu doğru fikri söylemek bana gerçekçi gelmiyor.

Ben Beşiktaş'ın TD seçiminde kriterinin başarı olması gerektiğini düşünmüyorum. O zaman dönüyor dolaşıyor iş "Şenol'u getir kafi" ye geliyor. Ayrıca daha önce başarmış bir teknik direktörün burada tekrar başaracağını da garanti edemiyoruz. Bizde Scala, Schuster, Bosque, Fener'de Aragones, GS'de Prandelli, Rijkaard, Gerets. Bir sürü büyük isim fiyaskosu var. Bence risk asıl bu hocalarda. Hem yüksek maaş, hem yüksek bütçe isteyecekler. Karşılığında da 19 takımlı bir ligde şampiyon olacak mısın, olamayacak mısın?

Mayor dedi ki...

@can hakli bence de. taraftarin gazinbi almak icin gecici bir hamle Senol getirilmeden once.
Bu turk futbolundaki yoneticilerin, kenarda agirligi olan adam olsun, kafasinin sonucu. Ama hem ise yaramiyor hem de turk futbolu hep ayni dongude.

Gonul ister ki bu adam kalan maclarda ortaligi supursun ve gonderemesinler. Ama is o yonde ilerlerse adamin ayagini kaydirmak icin de her tur hinlik yapilir kulup icinde.

fidddas dedi ki...

ben de cana katılıyorum. ülke futbol yöneticisine o kadar güvenmiyorum ki bu hocayı belirli bir plan dahilinde getirmiş olduklarını ve arkasında duracaklarına inanayım.
hazır 8 haftalık zorlu bir fikstür varken, kiralıklar havlu atmışken, trabzon deplasmanına şenol hocayı götürmek istememişlerdir. tahminen önder hoca da daha fazla devam etmek istemedi. şöyle ucuz (hoş pahalısını getirmek baya zor artık) bir sistem-taktik hocası denemesi yapalım tutarsa seneye belki devam ederiz kafası ile yapılmış gibi duruyor. ayrıca bu yönetim yeniden seçilecek mi belli değil.
zaten bu hoca tutmassa da alın bak denedik sistem hocasını olmuyor, ligi bilen kurt teknik adam lazım deyip yola daha rahat devam ederler.
umarım ismail hoca bunların hepsini suratlarına çarpacak bir performans gösterir de hesapları tutmaz :) hazır elinde 3lüye aşırı uygun kanat bekleri, 2li forvete uygun forvetler varken bu şansı da var. bizim 3lü ile ilgili bu sene özelinde 2 büyük sorun var. 1. ghezalla nasıl bir rol biçilecek(bizim seneye de ana planımız olacak büyük ihtimalle ki olsun) 2. 3-4-3 ün orta 2lisi kim olacak. (bu sorun seneye gedson-josef tandemi ile çözülüyor)

Zaitsev dedi ki...

Bu tercih seneye ŞG'nin gelmek istemediğini de gösteriyor. Kadro ve ekonomik durumun zaten buna imkan sağlayacağını da düşünmüyordum. Zaten 2018 sezon başlangıcında daha ortada bir şey yokken "oyuncuların parası düzgün ödensin" diyerek para kaosunun fitilini ateşleyen bir TD'nin bu ekonomik şartlarda gelmesini beklemiyordum.

Bence hocanın isminin çok önemi yok. Zihniyeti önemli. Buranın Beşiktaş olduğunu bilecek, doğru kadro kurabilecek herkese tamam durumdayım. Direk oyun oynatacak ve buna uygun kadro kuracak birisi lazım. Valerian umarım böyle bir profil çıkar.

Wellington, Atiba gibi devri kapanmış adamlara, Kenan gibi yetersiz oyunculara tecrübeli diye katlanacak bir profil istemiyordum. İlk maçta bunları oynatırsa ertesi gün kovsunlar.

BJK4EVER dedi ki...

Abi mesele biraz da mantikli bir genel stratejinin olmamasi.
Para yok, low-key devam edecegiz, ok. Ona gore bir antrenor getirecegiz, ok.
O zaman niye Talisca pesinde kosuyoruz? Hele ki elde Teixeira varken? Hele ki bu adamin mevkisi stoper, santrfor vs degil de sisteme ve modern futbola uygunlugu tartisilacak, her antrenorun kullanmak isteyecegi turden bir oyuncu degilken? Arap maasini gectim, adami getirebilsen zaten kafadan 3 milyon euro alacak. Antrenore 1 milyon euro fazlaysa futbolcu'ya nasil 3 milyon euro odeyeceksin?
Bilemiyorum.

Valerien Ismael'le ilgili bence en buyuk soru isaret buyuk takim calistirmamis olmasi. Buyuk takim calistirmak apayri birsey, basalti takim calistirmak apayri birsey. Mesela Farke'nin Championshop'te buyuk takim calistirmasi var cv'sinde ve muvaffak oldu da.
Ama 3'lu fikri bana da hos geliyor.
Ligin en uygun 2 kanat beki bizde. Stoperde sayisal sikinti cekecegiz gibi gelse de 1, belki 2 yerli stoper oynatma zorunlulugumuz olacak seneye. 2 tane yerli stoperden tandem kurtmaktansa 1 tane saglam yabanci'nin yanina 2 yerli stoper daha guvenilir geliyor kulaga.

Josef-Gedson kagit ustunde ligin ustunde, bu sisteme uygun cok iyi bir ikili gibi duruyor.
Kanatforvette zaten sikinti yasiyorduk. Larin bitik ve gidecek, N'Koudou bir var bir yok, Guven cift forvette daha verimli. Bence tek soru isareti Ghezzal. O da biraz rol ve dizilise bagli. Daha yaygin bir uclu oynayip sag acikta konumlandirabiliriz, klasik cift forvet arkasi 10 numara olarak da konumlandirabiliriz.
Ne yapabilecek gormek lazim, ama yanindaki adamlar verimli ve uyumlu olmayinca Ghezzal de yetmiyor haliyle, onu da gorduk.

-------------------Ersin----------------------
-----Necip/Serdar--Transfer--Transfer---------

Rosier--------Gedson-----Josef--------Ridvan

--------------------Ghezzal------------------

--------------Transfer----Teixeira------------

Bence mantikli gozukuyor. Ust duzey stoper ve santrfor ve idare edecek yerli bir stoperle kadro fena hale gelmiyor. Bence 3'lunun solu icin Umut Meras da denenebilir, o defansif kumas en azindan var. Iste tam da bu tur denemelir icin su 6 aylik donemi kullanmaliydik. Resmen cope attik.

yilmaz dedi ki...

@zaitsev sana kötü bir haberim var, bence eldeki oyuncular itibariyle Welinton tam da hocanın istediği oyuncu :) Önümüzdeki sene için başka planları olabilir ama TS maçına stoperde bence o oynayacak, tabii sakatlık vs durumu yoksa. Çünkü eldeki stoperlerden, topla mesafe kat edebilen tek oyuncu o. Üçlü savunmada oyunculardan birinin bu özellikte olması lazım yoksa 3 çakılı stoperle oynamak zorunda kalıyorsun.

Önümüzdeki sezon belki o görevi Rossier'e verip kanat forvet için daha tempolu ve golcü birini isteyebilir ama eldeki oyunculara bakarsak ilk maça Welinton ile çıkacağımızı, beklerden birinin de NKoudu olabileceğini tahmin ediyorum. Tabii belki de tamamen kendi oyun planından vazgeçip, son maçtaki kadroyla da çıkabilir. Sonuçta ligin bitmesine 8 hafta kalmış ve eldeki oyuncu sayısı belli.

BJK4EVER dedi ki...

@Zaitsev,

Hay agzina saglik. Kenan Karaman'i hangi rolde olursa olsun, rotasyonda dusunecek adam harbiden gelmesin. 39 yasindaki Atiba'yi gunumuz futbolunda tempo'nun en onemli oldu mevkii'de dusunecek adam artik gelmesin.
Bu tur kararlari korkmadan alacak liyakat ve cesaret sahibi olmayan adam hakikaten gelmesin.

Bence cok ust duzey bir teknik adama ihtiyac da yok. Biraz mantigini kullanan, kliselerden arinmis bir adam zaten bu ligin ortalama teknik ekibinin cok cok ustunde biri oluyor zaten. Umarum Valerien Ismael bu tanima uyar.

Bunlara arti olarak onemli nokta sportif direktor/menajer koltugunun doldurulmasi. Sadece transfer doneminde imzalarda poz verecek, kazanilan maclar sonrasi gevrek gevrek konusacak bir yonetici yerine medya iletisimi iyi, tecrubeli, bu gorevi yabanci teknik adamdan devralacak kurt biri lazim. Mesela Mustafa Denizli.

can dedi ki...

O değil de İsmail hoca bloğun üstündeki ölü toprağını attı, darısı camianın başına. Fakat resmi açıklamanın bu kadar gecikmesi bende Pinheiro da olduğu gibi şimdi de mi son anda vaz geçilecek düşüncesini uyandırdı. Artık hiçbir şeye şaşırmıyoruz ne de olsa.

can dedi ki...

İsmail hocanın taktik bilgisini, hennes weisweiler academy mezunu olmasından çıkarak öven yazıya denk geldim:

“UEFA'nın Pro Lisans eğitimi 240 saat buradaki eğitim 815 saat. Julian Nagelsmann, Thomas Tuchel, Jurgen Klopp buradan mezun. Bakın başarılı olur veya olmaz sadece bu detay bile neden Valerian olmalının cevabı. Çok az kişinin mezun olabildiği bir okul bu.”

İlgilenenler için altta deraylı bir yazı var:

https://t.co/Y9xdz3XRmI

Zaitsev dedi ki...

@ BJK4EVER

Sportif direktöre Denizli gibi bir eski kurt gelirse çok geçmeden kulübeye girmek ister. Ayrıca Denizli tecrübeli oyuncu ister. Genç filan hikaye olur bir noktadan sonra. Denizli, Terim, Güneş gibi küçük-büyük bütün dağları ben yarattım modundaki isimlerden uzak durmak lazım. Altay bundan sebep küme düşecek büyük ihtimal ile.

Huzeyfe dedi ki...

Milli maçı izliyorum. Beşiktaşlılar olarak yine oyuncu tercihlerini eleştiririz, bir kenarda dursun.

Vakum içinde taktiği ve oyunu beğendim ama maç özelinde gereksiz ve büyük bir risk olarak görüyorum.
Portekiz’e karşı tek ayaklı bir maçta böyle ofansif oynamak için yeteceğimiz yok. Hayat kısa yenileceksek de böyle yenilelim demiş heralde Kuntz. Tamam rakibin aşil tendonu savunması da, bizim oyunu bu kadar hızlandırmamıza gerek yok. Çirkin oynayarak kazanma ihtimalimiz belki %40, şu oyunla %5 filan. Portekiz ileri 4’lüsünün premier ligde toplam 33 golü varmış.

Bu arada Kuntz da yukarda Can’ın bahsettiği ekolden yanılmıyorsam.

Cihane dedi ki...

Yeni hocanın antrenmanlari sıkı tutması ve tempolu oyun oynatması güzel işaretler. Iki senedir doğru dürüst idman yapmadığı için patatese dönmüş takımın vereceği tepkiyi merak ediyorum valla.

turgay dedi ki...

çok muhtemelen takımın çoğu bu 8 maçta sakatlanacak çoğu da antrenman temposuna alışalım derken performans olarak daha da rezalet olacak. hocanın izlediğim ve okuduğum kadarıyla tutuculuğu bize ters gelecektir. zaten 8 maç sonra kovulacak ve yerine kimin geleceğini hepimiz biliyoruz. bu yönetim zihniyeti değişmediği müddetçe klopp gelse fayda sağlamaz. vizyonsuz ve çapsız adamların yönettiği bir kulüp beşiktaş maalesef.

Cihane dedi ki...

Valla ben elemanın enerjisini sevdim. Bizim taraftar savaşçı karakteri sever. Eğer taraftar desteğini arkasına alırsa eli de güçlenir. Tabi bunlar hep umut.

VÏ'nin gelecek sezon devam edip etmeyeceğini önümüzdeki 8 maç belirlemez umarım. Bu adam WBA forumlarından okuduğum kadarıyla kendi futbol felsefesine radikal bir şekilde bağlı ve bu felsefeye uygun oyuncu grubuyla çalışmak istiyor. WBA'de başarısız olma nedeni de hem yönetimin onun transferlerde sınıfta kalıp WÏ'yi taraftarın önüne atmasına hem de hocanın kendi oyun anlayışından hiç taviz vermemesine bağlanıyor. Taraftar bu konuda net olarak ikiye bölünmüş.

Alakasız bir bilgi de ekleyelim. Bilic bizden ayrıldıktan sonra WBA'nin başına da geçmişti. Bu kez WÏ ordan ayrılıp buraya geldi. Burda tutunması dileğiyle.

BJK4EVER dedi ki...

---------------------Ersin----------------------

-----------Necip-----Welinton------Montero-------

Rosier----------Josef---------Can-----------Ridvan

----------Ghezzal-------Larin-------Batshuayi-------

Okudugum kadariyla oyun felsefesi ve sevdigi dizilis itibariyle boyle birsey bekleyebiliriz sanirim.
Pjanic ve Teixeira yumusakliklarindan dolayi oynamaz herhalde. Vida da kesik yiyebilir 3'luye uygun olmadigi icin. Pivot ozellikleri daha iyi oldugu icin Larin'i bilerek ortaya yazdim.

Ben kanatbeklerini cok sevecegini, Welinton'u keyifle kullanacagini, Batshuayi'den de verim alabilecegini dusunuyorum. Ghezzal'i de yaratici ayak olarak kullanabilir. Can sisteme uygun oyuncu, gerci Gedson'un yeri garanti olacak seneye.

Okudugum kadariyla oyun tarzini ben gecen sene oynadigimiz oyunla bagdastirdim. Savunma'yi onde kuran, ileride pres yapip rakip sahaya yerlesen, mumkun oldugunca direkt hucum eden bir anlayisi var. Bu oyunda ama Teixeira ve Pjanic'e yer yok. Ne olacagini gorecegiz, ben de cok merak ediyorum. Umarim yildiz ayaklari kusturmemek veya geri kalan 8 macta puan toplayip kendini saglamak adina kendi felsefesinden odun vermez. Ciksin ak got kara got belli olsun, ilk dakikadan itibaren felsefesini ortaya koysun ve ona gore bir takim kursun. Seneye en azindan sadece 8 mac da olsa yatirim olur en azindan.

carlito dedi ki...

https://ortacizgi.com/images/news/valerien-ismael-taktik-tahtasiyla-ne-anlatti-iste-detaylar.jpg.webp

umut veren bir fotoğraf...

GeceGezgini dedi ki...

Her ne kadar sol bek performansini pek begenmesem de Nsakala'dan 3'lunun sol stoperi yaratabilir Ismael.

Bir supriz de Kenan Karaman i orta sahanin saginda deneyerek yapabilir. Yerli Hilbert yaratabiliriz.

Yorum Gönder

Ara