Üzücü bir gece oldu. Her şeye rağmen Negredo atsa çok farklı bir maç izleyecektik, 1-0 öne geçmiş ve maçın şekli değişmiş olacaktı. Keza Babel atsa 1-1 son 30 dakika olacaktı. Maç avucumuzun içine geldi, olmadı.

Sezon boyunca yapılan hatalar bolca konuşuldu. Artık yüzüncü kez, tekrarlamaya gerek yok. Önümüze bakmamız lazım.

Birincisi, şu andan itibaren yapılması gereken Luvescu senesinden ders almak olmalı. Benzer şekilde Lucescu tefe konmuş, takım dağılmıştı. Sonrasında olanları gördük, 5 sene kendimize gelemedik. Aynı travmayı yaşamamak lazım. Cenk'i satmışsın, Avrupa Ligi + Cenk bonservis yaklaşık bir Ş. Ligi parası ediyor. FFp bitmiş seneye muhtemelen iki rakibin FFP pençesinde olacak, Ş. Güneş'i tekrar işe motive eder, bu durumu olabildiğinde tansiyonu düşürerek minimum zararla atlatırsak seneye tekrar başa güreşirsin.

Bir şekilde Ş. Güneş ile seneye tekrar başa güreşiriz. Hoca bırakırsa iş çok bilinmeze döner. İkinci bir Del Bosque ve dağılma yaşayabiliriz.

Bir şekilde, Negredo, Love (hatta Pepe) vb. maliyeti yüksek faydası az kontratlardan çıkmalıyız. Atiba-Quaresma ile de teşekkür edip birlikteliği tadında ve zamanında sonlandırmanın zamanı geldi.

Seneye doğru bir santrafor ve 10 numara ile bu kadro yine çok iddialı olur. Kanat alternatifi Babel-Töre-Orkan ve Lens yeterli bir kanat rotasyonu. Sol bek Caner-Adri götürür, sağ beke Nagatomo gibi bir stepne bulmak lazım. Orta saha-stoperler de Avrupa Ligi-ligi götürür. İş ki santrafor ve Sosa'msı bir 10 numara yakalayalım.

Bu kadro akılcı bir transfer politikasıyla ilerleyebilir, ancak Ş. Güneş harici alternatifler çok bilinmezli denklem...

Bir de şunu anlamamız gerekli.

Suçu dış baskıda, federasyonda, yok bilmem hakemde, operasyonda ararsak gelişemeyiz büyüyemeyiz. 2 sene şampiyon olmuşsun, elbette ki üstüne oynayacaklardı, önemli olan bunların üstesinden gelmek, yıkılmadan çıkabilmek bu durumlardan.

Bu sene eski senelere nazaran bir iki maç dışında öyle bundan 10-20 sen önceki kadar muazzam skandal kararlar olmadı. FenerB. maçlarını bir yana koyarsak...

Biz şu an şunu dememiz lazım. Doğru bir kadro kuramadık, takım mühendisliğinde sınıfta kaldık. Şenol Güneş nasılsa verim alır diye fazla önemsemediler. Bu sefer papaz pilav yemedi.

Yorgan yakmayıp sakin kalırsak durum dünyanın sonu değil. 3-4 pahalı kontrattan çıkacaksın. Elinde Oğuzhan-Tolgay-Caner-Medel-Babel-Vida-Fabri-Töre gibi ideal performans yaşında 8 oyuncu var. Bunu çok doğru iki transfer ile harmanlayıp 1-2 de tamamlayıcı oyuncu alırsan seneye bu hoca ve yeni bir iştahla Beşiktaş yine başa oynar.

Ama yorgan yakıp federasyona küser, hocayı ikna edemez, sil baştan takım kuracağız maceralarına girersen o zaman sıkıntı...

@turkkant

+1

Bir de bu sezon artık bitmiş gibi görünse de kalan maçları kazanıp ikincilik için bir mucize beklemek gerekli.

Yabancı hocaya ben de sıcak bakamıyorum. Açıkçası şu son olaylar sonrası Şenol Güneş'in psikolojisi darmadağın olmasa, yola kendisiyle devam edilmesi taraftarıydım. Bu saatten sonra ne kadar ısrar etsek kalacağını düşünmüyorum, kalsa da fayda vermez. Kendisi bizim için çok iyi fırsattı, ne yazık ki yolculuğumuz erken bitecek. Birlikte olduğumuz sürede yaptıkları unutulmaz şeylerdi. Statsız şampiyonluk, Avrupa Ligi'nde yarı finali penaltılarla kaçırmak, Şampiyonlar Ligi'nde oynanan oyun ve kırılamayacak rekorlar...

Önümüzdeki sezon yapacağımız hoca seçimi çok kritik bir hal aldı. Eskisi gibi karanlık dönemler yaşayacağımızı sanmıyorum ancak yanlış hoca seçimiyle kaybedecek senemiz yok. Şampiyon olamasak dahi takıma bir şeyler katabilecek bir isim olmalı.

@turkkant

Hay ağzına sağlık. Bunları yönetimin ve taraftarın da görmesi dileğiyle...

Negredo ve Pepe sezonu kapamış bu arada. Vida, Love, Mustafa ve (bir ümit) Larin'i daha fazla izleyeceğiz sanırım bu son maçlarda.

Larin'den ikinci bir Bobo olacak gibi geliyor bana, hadi hayırlısı.

@turkkant, mükemmel yazmışsın ellerine sağlık. Tam olarak bakış açımız bu olmalı. Bu maçın sıcaklığıyla bazı şeyler okuyorum, misal tolgayı yollamak gibi. Tolgay sadece kötü bir maç çıkardı beyler, ne kadar potansiyelli bir oyuncu olduğunu görmüyor muyuz? Kondüsyonunu arttırması ve çift yönlü oyununu biraz daha geliştirmesi ile beraber mükemmel bir ortasaha olucak en az 4-5 sene beşiktaşın ortasahasını yönetir. Bu sene net bir şekilde şampiyonluğu haketmedik, gs'ye başak'a deplasmanda yenilmen normal. Normal olmayan malatya kayseri sivas gençler bursa konya deplasmanlarından toplam 4 puan çıkarmak. Konsantre bir beşiktaş bu deplasmanlardan en az 12 puan çıkarırdı. 2 sene üst üsteden sonra 3.yıl aynı iştahı korumak maalesef kolay iş değil, şirazeyi kaydırmayıp takımı sil baştan yapmaya kalkmadığımız ve şenol hocayla devam ettiğimiz takdirde bu yıl şampiyon olamamamız hayırlı olucak belki de, seneye daha iştahlı daha arzulu bir takım izleyebiliriz.

Bu arada gs nin alması muhtemel bir men cezası var. O yüzden 3. bile kritik olabilir.

Yani kimsenin benim gibi düşünmesi gerektiğini beklemiyorum ama, hakikaten Şenol Güneş ile devam edilmesinin yararlı olacağı yorumlarına gerçekten çok şaşırıyorum. Şenol Güneş'in bu sene yaşadığı yaşattığı travmalar 4-5 sene bir takımın ya da hocanın başına gelmeyecek şeyler. Artık kendisini direkt hedef alan bir camia ve onun paralı bi dolu medyası var. Yabancı teknik direktör konusunda ülkenin iklimi söylemi nasıl geçerliyse burda da aynen geçerli değil mi? Şenol Güneş yarın bir futbolcuya biraz sert bir şekilde birşey anlatsa yarım saat son dakika diye kırmızı kırmızı geçer alt yazıdan aspor ve şürekası. Hocanın da bu konularda nasıl darmadağın olduğunu defalarca gördük. Ayrıca 3 yıllık tecrübemiz de bize hocanın teknik anlamda belli konularda ne kadar iyiyse, belli konularda ne kadar çok zaafı olduğunu gösterdi.

Şenol hoca yıl sonu büyük ihtimalle ağır bir açıklama yaparak ayrılacak. Belki futbol kariyerini belki de Türkiye kariyerini bitirecek.

Yerine aynı sistemi yürütecek bir antrenör tercih edilmeli. Yabancı da olabilir. Takımın yerlileri bile gurbetçi.

Talisca hülle yapılmayacaksa kesinlikle yollanmalı.

FFP kalksa bile 1 sene daha izleme sürecimiz var. öyle abartarak transfer yapamayız. Guilano/Sosa tarzı bir 10 numara bir de sağ bek bizi seneye de götürür. Ama Atiba/Talisca/Q7den en fazla 1 tanesi takımda kalmalı :) Bu şekilde bunnlardan en fazla bir tanesi oynamalı düşüncemi bir tık arttırıyorum :)

"Gelişecek" oyuncuya tolerans modeli olmadigindan Şenol Güneş'in değişmesine 'zaruri' bakiyorum.
Eğer taktik olarak süper olsa ve Lucescu gibi kadrodan maksimumu alsa bu mazur görülür. Ancak öyle de bir durum yok. Daha önemlisi hocanın kafa gidik.
Realist olursak Şenol Hoca seneye sağlıklı kalmaz, fayda da veremez.
Yasin Sülünü yükseltip Senol Hoca'nin ona mentor olması benim teklifim olurdu.

Beagle’a katılıyorum. Ama Şenol hoca kimseye güvenmez. Şu ruh yapısına sahip bir insanı zorla görevde nasıl tutarız hadi tuttuk nasıl verim alırız bilemiyorum. Ben bilinmezin içine girmezdim. Her ne kadar kendisine haksızlık yapıldığını düşünsem de Şenol hocayla devam etmemek gerek. Hocam sen 2 sene dinlen sonra gel bize direktör desek daha mantıklı.

Bence asıl 3 maç sonunda konuşmalıyız çünkü sıralamalar kritik hala. Kısaca, Avcı gelmeyecekse hoca kalmalı derim.

@esat abi bence artık sıralamadan Bi ümit beklememek lazım. Başakşehir ve fenerin puan kaybedeceği maç yok gs ise belki son maç.

@yilmaz valla ilginç adamsın :) iki kez üçüncülük almış derbi kazanamamış Biliç’e devam etsin deyip 2 şampiyonluk almış hocaya gitsin demek :-)

Turkkant neyi niye istediğimi sebepleri ile yazdım. Bence sen benim Bilic ile fikirlerim konusunda fazlaca yanlı düşünüyorsun. Bilic tartışmaları lig devam ederken yapılıyordu. Ben derbi kazanamamak bir kriter değildir önemli olan hedeftir. Hedef şampiyonluktur. Şampiyon olamazsak gitmesi gayet doğaldır demiştim. Fikrim yine aynı.

Mesela sen Şenol Güneş'in elindeki kadronun lig dördüncüsü olabileceğini düşünüyor musun? Tek amacı şampiyonluk olan kadro ligi dördüncü bitiriyor aklına yatıyor mu senin?

Biliç’in olduğu yıllarda bizi değil Şenol Güneş, Guardiola gelse şampiyon yapamazdı. Derinlerde bir yerlerde güçlü ve sinsi hamileri olanların dördüncü yıldızı takması gerekiyordu çünkü. O sezon ilk dört haftayı kayıpsız geçmiştik oysa. Beşinci maçı GS ile oynarken 1453 Kartalları diye ne idüğü belirsiz bir taraftar grubu sahaya inivermişti. Hükmen yenilginin yanında 4 maç da seyircisiz oynamak zorunda kalmıştık. Fırat denen yavşağın oyundan attığı Biliç de 3 maç ceza almıştı. Bu sadece bir örnek, bize kurulan tezgahların tamamını saymaya kalksak bu blogda yer kalmaz. Derbilerde veya derbi maç öncesinde bizim oyunculara kırmızı kart gösterme modası o zamanlar çok daha revaçtaydı. Öyle yapmayanı hakemden saymazlardı da her yeni yetme düdük ilk denemesini bizim oyuncular üzerinde rahatlıkla deneyebileceğini bilirdi. Ne günlerdi ama. Şimdilerde uyduruk kumpas masallarıyla FB’yi bize karşı koruyanlar kumpasın tillahı bize karşı yapıldığında yine de faturayı seve seve bize kesmekten geri kalmazlardı kısacası. Ne zaman ki dördüncü yıldız kavgası bitti, bizi göz göre göre doğrama işine biraz ara verdiler. Hafıza-i beşer nisyan ile maluldür derler ama bu kadar da unutkan olmamalıyız.

Bu sezon yitirilen şampiyonluğa dair geçerli bir değerlendirme yapabilmek için öncelikle çoğunluğun “doğru”larını gözden geçirmeliyiz. Ben sanılanın aksine, kadro kalitemizin çok iyi olmadığını düşünüyorum. Tek tek oyuncu bazında parlak kariyeri olan isimlere sahip olsak da bu kadro yamalı bir bohçayı andırıyor. Günümüz futbolunun gerektirdiği düzeyde bir futbol oynayabilmek için sağlam ve yerleşik bir omurganın olması gerekiyor: İki stoper, defansif orta saha, oyun kurucu ve santrfordan ibaret bu beşli ne kadar iyiyse bir takım o ölçüde başarılı olabilir. Açıkların ya da beklerin kalitesi o kadar da kritik bir faktör değildir. Geriye bakınca da en iyi futbolumuzu oynarken beklerimizin İsmail ve Beck, açıklarımızın Olcay ve Töre olması bu savı teyit eden bir durum. O zamandan bu yana kenar oyuncularımızın kalitesi arttı, Q7 takımın değişmezi oldu ama futbol olarak geriye gittik, çünkü omurganın dengesi bozuldu. Pepe asla bir Marcelo olamadı, solbekten devşirme Tosiç ise yanında hatalarını kapatacak bir partneri olmayınca daha çok sırıttı. Orta sahadaki Atiba da iki yıl daha yaşlanınca yanında oynayan Oğuzhan’ın fiziksel eksikliğini kapatamaz oldu, Tolgay ile kimyası uymadı, Medel ile oynayınca da takımın hücum kalitesi düştü. Sosa’nın yeri zaten asla dolmadı. Talisca’nın yüksek skor katkısı oyun gücümüzdeki gerilemenin gözden kaçmasına sebep oldu. Talisca asla bir 10 numara değildi ama hoca onun oyun kuruculuktaki eksikliğini kapatacak bir sistem arayışına bile girişmedi. Söz konusu olan başka bir mevki olsa idi belki zamanla o görevi yerine getirebileceğini ümit edebilirdik ama 10 numara pozisyonu sonradan öğrenilebilecek bir mevki değil maalesef. Doğuştan yetenekli değilseniz orada oynayamazsınız. Yani hoca, Nasreddin misali göle maya çaldı, ya tutarsa diye, ama olmadı işte. Omurganın ileri karakolu olan santrfor mevkiinde ise Negredo tam bir fiyasko oldu. Önce oynatmıyor diye hocaya kızdık. Sonra oynarken bir numarasını göremeyince takım arkadaşlarına kızdık. Geçen sezonun ikinci yarısında Aboubakar’ın yükselen performansıydı bize şampiyonluğu getiren, bu yıl ise Negredo’nun bir türlü katkı verememesi ve en nihayetinde son maçta kaçırdığı bir pozisyonla şampiyonluk hayal oldu. Buna rağmen sezon boyunca onu övmekten geri durmayanlar arasında ona kızmayı hala akıl edemeyenler var. Sonuç olarak Pepe ve Negredo çok büyük isimler olmakla birlikte aldıkları paralarla kıyaslayınca takıma katkıları neredeyse sıfırdı. Oyun kuruculuk özelliği olmadığı halde 10 numara pozisyonunu işgal eden Talisca ise yaptığı bunca skor katkısına karşın bu kayıp yıldaki yavan futbolun aktörlerinden birisi oldu.

Sayın-transfere-karışmayan td’miz yine geleni gideni bizim gibi basından öğrenecekse, sayın-Seba’lıktan-sıkılıp-Cavcav’lığa-soyunan başkanımız yine menajerlerin kucağında ipe sapa gelmez transferler yapacaksa ve sayın-ortalıkta-görünmeyen sağduyu kulüpte egemen olup kadro mühendisliği işine bir el atmayacaksa gelecek yıl da aynı filmi izlemeye devam edeceğiz demektir. Şenol Güneş gitse de, kalsa da değişen bir şey olmayacaktır.

Beyler, hoca küsmüş. kimse moral vermiyor burda. askolsun yani. Gider yemin ediyorum.

Tüm camiamizin 1 Mayıs'ı kutlu olsun. https://youtu.be/N0c7UoOwAfA

Acilen profesyonel bir hoca arayisina girmemiz gerekiyor bence. "Daha profesyonel" degil, sadece profesyonel.
Cunku bizimki küsüyor:) Daha kotusu boyle bir hak goruyor kendinde. Benzetmek gibi olmasin ama birisinin golden sonra yardimcisini tokatlamasini normal gormesi gibi, basina firca atmasi gibi...
"Ben size fazlayim" i cok hissettirmeye basladi bence hoca.

Durumu hakemlere yıkmak gibi bir derdim yok ancak hakemin hiç konuşulmamasını ben de anlamıyorum;

https://twitter.com/llqqq/status/991060840995540992?s=19

Formaları değişsek en az iki kırmızı kartla bitirirdik maçı.

@BurkayJK

Resmen biçmişler takımı. TV'de izlerken bu kadar fark etmemiştim maçın heyecanından. Her faul pozisyonunun kartlık olmasına katılmasam da güzel tespitler.

Özellikle alttaki mesaj dizisinde yazılanlar zaten hepimizin malumu. Beinsports, iddaa gibi etmenler vs... Ama bunları söylemekten ve hiçbir şey olmamasından öyle bıkmışız ki kimse umursamadı sanırım. Ya da herkes hocaya destek olma uğraşında.

Kupa maçından sonra bizi iyice yıpratmalarını da unutmamak lazım. Zaten ta sene başından beri GS şampiyon olmazsa batar, onları birinci yapacaklar deyip duruyoruz. Bu da başka bir kanıtı.

Algılarını seveyim...

@BurkayJK

Ya evet doğru ama bunlar bize hep olan şeylerdi. Bu sene bunu tolere edecek oyunu oynayamadık. Kayıplar başlayınca bunlar gündeme geliyor. Maalesef her seferinde %105 ile oynamak zorundayız. Bize gelen oyuncuda bunun bilincinde olacak. Zaten son 3 senede renklileri çıldırtan da bu oldu. Takım hepsine cevap verdi hemde stadsız. 

Bu arada şenol güneş in net olarak ne modda olduğunu bilmiyoruz. Kendini yazın rejenere eder mi etmez mi seneye daha hırslı mi gelir bilemiyorum ama aynı mevzu lucescu zamanında olmuştu diyen arkadaşlar için söylüyorum; o zaman komple yönetim de gitmişti ve sonrası malum. Bu sefer sadece hoca değişirse değişecek. Yani şenol hocanın değişmesi o derece korkutucu birşey olmayabilir. 

Yukarıda @freshold nickli arkadaş çok güzel yazmış, tam özeti budur bence ama tek yerde katılmıyorum. Taliscaya yer bulamadı doğru ama bence denemedi demek yanlış olur. Denedi fakat olmadı hiçbir şekilde skor yapan adam olduğu içinde kesemedi bir türlü. Zaten bu adama benfica da yer bulamamışken biz hiç bulamadık. Herşeye rağmen sağlam bir talisca her maç oynadı bizde. Bu sene en büyük eksiği frikik golü hiç yok geçen sene bizi kurtaran bir miktar o olmuştu. Talisca nın geleceği bu dakikadan sonra kendini ilgilendirir ama o çocuk ileride ne olur nerede oynar merakta etmiyor değilim açıkçası.

Şampiyonluğu bu maçla kaybetmedik biliyorsunuz. Cenk'i satmakla şampiyonluğu sattık biz.
Yönetime kızalım belki ama bu blogda sezonun ilk yarısı Cenk'e hayalet lakabı takıp Negredo hayaletini baş tacı edenler de Şenoldan veya yönetimden daha bilmiyor. Yönetim en azından Cenkin değerini biliyordu ve para için sattı, mazeret mantıklı ama bize pahalıya mal oldu.
Dolayısı ile taraftarıyla, hocasıyla, yönetimiyle şampiyonluğu haketmedik.

@Mayor

Cenk'i satmakla şampiyonluğu sattık ama ne hikmetse Cenk takımdayken 17 haftada 30 puan toplamışız, ligde 4.yüz, Cenk yokken 14 haftada 32 puan toplamışız, hâlâ ligde 4.yüz. Enteresan bir satış olmuş.

--

Bir iki gün bloga girip yorum okuyasım gelmedi ne yalan söyleyeyim ama korktuğum gibi değilmiş şartlar, teşekkür ederim herkese. @turkkant'ın dediklerine katılıyorum. Kadroda tutulacak adamlar belli, kontratından çıkılması gereken adamlar belli. 30 yaşın üstündeki ve ilk 11 iddiasına sahip hey oyuncuyla talibi çıktığı anda vedalaşılmalı. Yedekte kalıp takıma abilik yapmak isteyenler de uygun bir meblağ karşılığı kalabilir.

Beşiktaş'ın kadrosu yaşlı deniyor ama yaşlı oyunculara el mahkum oynatmasak, 30 yaş ve altında gayet de kompetan bir 11'imiz var aslında.

Fabri
Caner-Vida-Fatih(Alpay)-(burası boş kaldı)
Medel
Oğuzhan-Tolgay
Lens-Larin-Orkan

Şu kadro da ligde 4. olurdu bu sene rahat, itirazi olan olur mu? Üzerine iki-üç ek yapabilirsek amenna. Tosic, Pepe, Negredo, Babel, Quaresma artık Beşiktaş'ın kaldırabileceği oyuncular değil, o modelimiz bitti. Atiba ve Adriano kalmak isterse uygun bir rolde ömür boyu kalabilir ama Adriano'nun dönmek istediğini de biliyoruz.

Şenol Hoca'ya şu saatten sonra lâf etmenin hiçbir manası yok da, kendisi giderse -ki ben duracağını sanmıyorum- genç oyuncu oynatmaktan, hatalarını savunmaktan korkmayacak bir hoca ile anlaşmamız şart kere şart. En azından üçlü orta saha deneyeceğine dair söz alalım.

Uzun lâfın kısası, enseyi karatmaya gerek yok şimdilik. Beşiktaş eski Beşiktaş değil, daha akıllı bir yönetimi, daha iyi bir PR stratejisi var. Saçma sapan yıldız transferleri yapılmazsa ve de uygun profilli bir TD bulunursa kaldığımız yerden devam ederiz. Ligin kalitesi belli, GS ve FB'nin finansal geleceği belli.

@Shelby

100de100


Lens gibi oyuncuda da indirim istenir yada veda edilir.. yasli, gitmesi gerekenler de de hem fikirim.

Senol Gunes ne yapacak belirsiz ama yakin cevremin dedigi mac a cikmiyor olusumuz. kesinlikle ilerde burnumuzdan fitil fitil getireceklerdir, vatan hainligi ile suclayacaklardir ama hala cikmamamiz ve bu kokusmus TFF ve Siyaset karmasasini ifsa etmemiz gerektigini savunuyorum...

heyecanli ve heyecan veren ve gelisime acik bir TD lazim..
transfer yapacaksak da Japon yada Alman alalim.. hic yanilmadik aldigimiz Alman oyuncularda.. Brezilya/Portekiz guruhu taraftar a hos gelse de, gunumuz futbolu icin uygun degiller artik..

Japon oyuncuda Asya daki PR icin etkili olur diye dusunuyorum.. yillarca Japon firmasinda calistim ve disiplin ve caliskanlik uzerine onlardan iyisi yok dunya da

Ilk yaridaki felaket performans goturdu sampiyonlugu evet.

Cenk forvet oynarken talisca amc olarak kullanildi cunku. Talisca da o mevkinin oyuncusu olmayinca hucum bir turlu oturmadi.

Negredo'ya ne kadar laf edersek edelim, hoca onun 11e monte edilmesiyle Talisca'yi one atti.

Simdi soru su: ikinci yari oynadigimiz taktigi Cenk ile oynayabilir miydik? Yoksa bu sadece Negredo ile mi mumkun oldu?

Eger ikinci secenek dogruysa ilk yari Negredo'yu oynatarak sampiyonlugu alabilirdik. Bu ikiliyle derbi kazanmak zor, ama anadolu'da puan kaybetmezdik bu kadar en azindan.

Birinci secenegin cevabi evetse o zaman da ikinci yaridaki taktik neden ilk yari denenmedi diye sorarim.

Durum bu.

Öncelikle, kupa maçı ve sonrasındaki hayati GS maçı ile ilgili yeterince akıllı mantıklı yorum yapılmış. Ben hala kupa maçına ultra yedeklerle hatta mümkünse U21 takımıyla çıkılması taraftarı olarak fikrimi değiştirmiş değilim. Olay ta baştan belliydi, yani neler olacağı ve yaşanacağı. Şimdi bırakın bu sezonki kupayı gelecek sezona katılımı da iptal ediyoruz. Yaşananlar sonrasında güzel karar oldu o ayrı, bu halde sonra bir de maça mı çıkacaktık. Neydi stres konularından biri: “bir de bordo kravat takmış”; Capon animesi gibi resmen. Ama bu maçı ignore etme anlamında konu bu değil.

Şenol Güneş'in durumuna gelirsek. Olaylar sırasında ve sonrasındaki tavrına söyleyecek laf yok. Ama dert önümüzdeki sezondaki oyun halimiz ise ben Tibet'in yazdıklarına katılıyorum. Zira ortada maliyet/fayda anlamında inanılmaz bir uçurum söz konusu. Zaten şöyle bir ayrımdayız; pragmatik miyiz romantik mi; realist miyiz yoksa maceracı mı. Mevcut durumda olayı sadece istikrar kelimesine bağlarsak maalesef bu tercihlerden birine bile sahip olamayacağız, irdelemeden karar vermiş olacağız çünkü.

Bu konuda çok şey yazılır da misal, shelbyl'in haklı olarak 3'lü orta saha dediği, aslında total oyun planının kurgulanmasıyla ilgili konu; yoksa 3 tane orta saha adına 3 Necip de olmaz 3 Atiba da, 3 Medel de, 3 Oğuzhan da, vs vs. Hala orta saha konfigürasyonunu oyun şablonuna göre oturtamamış haldeyiz. Bunu yaptığımızda da bu 3'lünün Quaresma ve Babel'li ve golcülü hale uyumu söz konusu olacak, sonra bunlarla birlikte bırakın ezber hücum halini, takım defansını konuşmamız gerekecek, gerekecek de gerekecek. Burada bir parantez açalım. Çoğu kişi genç oyuncuların kadroya girmesinden bahsetmiş. Bu ancak bir şablon temelinde mümkün. Aksi halde bireysel oyuncu performansına dayanıyorsak mevcut durum elbette anlaşılabilir.

Benim şahsi görüşüm, bize bugünkü şartlarda kafasında temel bir oyun planı olan (oyuncu değil oyun planı) ama bunu duruma göre mümkün olduğunca esnetibilen biri gerekli. Bu bakımdan Avcı bana göre doğru isim değil. Ha derdimiz kupa maçlarında olduğu gibi ucundan gidip gelmekse bilemem, sonra olan biteni de yaşarız böylece. Benim derdim seyive atlatacak biri. Yerli-yabancı ayrımı bakımından; tonla yabancı oyuncunun olduğu ortamda fark etmez. Yoksa yabancı diye derdiniz Süreyya ise bilemem ama o herkesle anlaşır merak etmeyin.

Hoca eğer bırakacaksa aynı formasyonu oynatacak bir hoca tercihi yapılmalı. Takım senelerdir 4-2-3-1 oynuyor ve oyuncuların bir ezberi var bu oyuna.

Burada esas önemli hamle Talisca yerine Sosa tarzı bir adam bulmak. Fener Guilano ile bu işi kotardı. Bize sorumluluk alacak, oyunun 2 tarafına da dokunabilecek bir 10 numara lazım. Böyle bir oyuncuyla Oğuzhan'da eski haline dönebilir. Ne kadar az sorumluluk o kadar iyi bir Oğuzhan. Oradaki pis işleri de Medel ile götürürüz.

Hücumu kötü olan bir 6 numara, defansa gelmeyen, top almayan bir 10 numara, süreklilik sorunu olan ve iyi oynasa da 70 dakika sahada kalamayan 8 numaralar. Hoca bu bölgede bir kombinasyon yaratamadığı için topu ileri taşıyamadık ve bu günlere geldik.

@ sports guy

Talisca ilk yarı da ikinci yarı da aynı bölgede aynı topu oynuyor ama arada forvetin oyun tarzı farkı var. Cenk ile Talisca hücumda alan paylaşımı konusunda çok çakışıyorlardı. Bu belki Cenk'in kendini kanıtlama çabasından her topa atlamasından kaynaklandı ya da oyun bilgisi eksikliğinden.
Neyse Negredo ile hem Talisca hem de Babel daha fazla boş alan bulmaya başladılar. Bu da Negredo'nun yapılması gereken koşuları doğru yapmasından, doğru yerlere duvar olmasından kaynaklanıyor.

Topu bu seneki gibi yavaş veya şişirme oynayacaksak bu oyunun adamı Negredo'dur. Cenk 2015-2016 tarzı bir oyunun oyuncusu. Son 2 senenin değil.

Şampiyonluğa direk etki eder miydi bu tercih? Bence fişi çeken esas tercih anadolu takımlarına karşı Atiba inadıdır. Buna hücum tıkanınca geri gelmeyen Talisca inadı da eklenince topu şişiren bir takıma dönüştük.

@zaitsev abi artık daha modern sistemler mi denesek? Sürekli o "1" i bulmak, sürekli bir pivot santrfor aramak. Hep uyumlu bir "2" aramak. Bence biraz değişiklikten zarar gelmez :)

@ yilmaz

Hocam bu seneki oyuncu tercihlerine bakınca farklı formasyonlarında bir farklılık yaratacağını düşünmüyorum. Zaten bizim öncelikli sorunumuz öndeki "1" değil. Sorun göbekteki oyuncu tercihleri ve bunun ön hücum 4lüsüne yansıması.

Atiba-Talisca'nın beraber kullanıldığı her takım kendine bir orta canavarı yaratır. Yavaş oynamaya mahkumdur.

Arkadan pas yaparak dikine ve hızlı çıkarsan öndeki golcünün pivot olmasına gerek olmaz. Cenk tipi adamlarda iş görür.

@Zaitsev elimizde o "1" için alınan, takır takır gol atan brezilya milli takımının geniş kadrosuna girmiş bir oyuncu var ve biz halen daha o mevkiiden memnun değiliz. Demek ki gerçekten baya özellikli biri gerekiyor. Şahsen ben Talisca'yı gördükten sonra, oraya gelen oyuncunun sezonu 10 golün altında bitirmesine katlanamam. (Hoş bizde santrfor da 10 gol atamıyor ama neyse :))

Bunun yerine, 4 3 3 ya da 3 4 3, hatta 4 4 2 gibi daha flat sistemlere daha kolay oyuncu bulunabilir diye düşünüyorum. Oyuncu ismi veremem, çünkü sizler kadar geniş bir oyuncu bilgim yok. Ben sadece biraz daha modern, oyunculara çok fazla mahkum olmayan bir taktik dizilişle bu sezona başlamak istiyorum.

https://youtu.be/OEd1JkblrpQ

kadronun baştan aşağı yenilenmesi durumunda önümüzdeki sezonu da kaybedeceğimizi düşünüyorum.. radikal ama sınırlı ölçüde bir değişimden geçirmek lazım kadroyu bence.. evet bir gençleşme şart, ama 30 yaş ve üzeri tüm oyuncuları elden çıkartarak değil, öyle yaparsak hızla feda sezonuna döneriz.. örneğin bir adriano'dan neden 1 sezon daha faydalanmayalım ki? iki mevkiide de iş gören, birçok maçın kazanılmasında büyük pay sahibi, yerini ucuza doldurmamızın çok zor olduğu bir karakter.. giderse çok ararız diye düşünüyorum.. aynı şekilde Babel için de ayrılık dedikoduları dolaşıyor, doğruluğuna inanmasam da isyan ettirici! en çok sahip çıkmamız gereken adam, son maçta olduğu gibi forvette harcamamak şartıyla.. Pepe de 1 sezon daha faydalanmamız gereken bir isim, yanında Vida'nın yerleşmesi şartıyla, zira o adama 5 yıllık yatırım yaptık..
bunların dışında Quaresma, Atiba, Negredo, Love gibi isimlere gelebilecek tekliflere açık olunmalı.. yaşı geçkin olmayanlardan da Lens, Pektemek gibi isimler de yol verilmesi gerekenlerden.. (Lens şu felaket sezon performansı sonrası 20 yaşında bile olsa gitmeli derdim, asrın kazığı oldu resmen)
forvetlerden Larin haricindeki diğer üçünün de gönderilip 2 tane nokta santrafor transferi yapılması taraftarıyım, eldeki bütçenin ciddi kısmı buna kullanılmalı.. Negredo'yu çok savunduk ama görüldü ki onda halen kullanabiliyor olduğu meziyetler bizim işimizi görmüyor.. tarz olarak leblebici ve aboubakar tarzı olmak üzere iki forvete ihtiyacımız var..

savunma olarak iyi bir sezon geçirdik, kalede istikrarın korunması taraftarıyım, ama Tolga gönderilip Fabri sonrası için gelecek vaadeden bir isim olsa fena olmazdı.. Gökhan Gönül ile birlikte sezonu taşıyabilecek, hatta sezon içerisinde onu yedeğe düşürüp sonraki sene formayı alabilecek kalitede bir sağ bek de lazım.. solda Adri ve Caner ile şimdilik devam derim.. Pepe-Vida ikilisi ve alternatifleri olarak Tosic (gerektiğinde Medel) stoperde iş görmeye devam eder..
orta sahada istikrarın sağlanmaması en büyük handikabımız oldu bu sezon.. önceki başarılı iki sezonun ortak noktası Oğuzhan'ın devamlı oynuyor olup verimli olabilmesiydi.. örneğin geçen sezon hoca Gökhan İnler hakkındaki güzellemelerin gazına gelip Ozi'yi gözden çıkartmamıştı ve geçirdiği sakatlıktan kurtulduktan sonra şampiyonlukta gene pay sahibi olmuştu Oğuzhan.. bu sezon ise gerekli-gereksiz her maçta Atiba inadı, Medel'den geç verim alması, Tolgay'ı doğru zamanda kullanamaması ve Ozi ile beraber oynatabileceği maçlarda bile asla bunu tercih etmemesi gibi hatalarıyla maalesef Şenol hoca orta sahada sınıfta kaldı.. Oğuzhan&Medel sezon başından itibaren oturtulması gereken ikiliydi, Tolgay da uygun maçlarda Oğuzhan'ın yanında, bazen de maçın gidişatına göre Talisca'nın yerine yedekten girip (Oğuzhan öne atılarak) çok fayda sağlayabilirdi.. ,
tüm bunlar bir yana Oğuzhan ve Tolgay her halükarda elde tutulması ve üzerine takım inşa edilmesi gereken oyuncularımız.. eğer Atiba'yla devam eder ve onları elden kaçırırsak yıllarca orta sahada belimizi doğrultamayız..

sığmadı, devamı aşağıda...

Lens ile birlikte Quaresma'yı da iyi bir teklif ile elden çıkartıp o bölgeye de Babel gibi gelir gelmez verim sağlayabilecek bir nokta transfere ihtiyacımız var.. (Töre ne derece katkı verir şüpheliyim)
ve Talisca konusu... belki de vermemiz gereken en kritik karar.. ben de onca transfer lazımken tüm paranın Talisca için verilmemesi gerektiğini savunanlardanım.. boşverelim gitsin, Sosa'yı kaç paraya almıştık ki? aynı oyun tarzında olup aynı verimi alabileceğimiz bir adamı bulmak çok da pahalıya patlamaz, yeter ki 15/16 sezonu öncesi gibi doğru seçimler yapılsın..

tabii sağ bek, sağ kanat, ofansif orta saha ve santrafor olmak üzere bunca nokta transferi yapacak futbol aklı kimde var kulüpte, orası tartışılır.. bu konuda belirleyici olan Şenol hoca olacak.. devam edip etmeme kararı geleceğimizi belirler, ben kalmasından yanayım ama bunu kendi de istiyorsa.. zorla olmamalı yani bu iş, söylendiği gibi isteksizce teşekkür edilip vedalaşılsın daha iyi.. ama ben onun yerinde olsa bunca sevgi ve desteğe karşılık, kendisine karşı düşman olan tüm kesimlere karşı sağlam bir motivasyonla bir meydan okuma fırsatı olarak görürdüm gelecek sezonu.. bu adam 70 yaşını geçmedi, henüz 65 yaşında ve çok da yaşlı değil.. kulüp kariyerindeki başarılı çok geç tadabildi ve bence halen doymuş değil.. bunları sürdürebilmesi de sadece Beşiktaş'ta mümkün, kendisi de farkındadır.. eğer emeklilik kararı almadıysa bir kez daha zirveyi görüp, bu işi de zirvedeyken bırakması daha iyi olurdu..
ve eğer devam etmeye ikna olursa bu kez transfer işinde biraz daha aktif olmalı, tüm oyuncu havuzunun eski talebelerinden ibaret olduğuna inanmıyorum ben, o kadar da futboldan kopuk değildir.. bir forvet lazımsa tek önereceği adamın Burak Yılmaz, kanat lazımsa tek önereceğinin Volkan Şen olduğuna inanmak istemiyorum.. yönetimdeki bu işten azıcık anlayan kişilerle biraraya gelip en doğru kararları beraber almalılar..

ligde bu saatten sonra şampiyonlar ligi vizesi alabileceğimize maalesef inanmıyorum.. ama seneye lig yarışı açısından t.kupasında olmamak ve sadece uefa'da mücadele etmek hayırlı da olabilir.. eğer söylediğim gibi kadroyu komple dağıtıp baştan kurmak gibi bir hataya düşmezsek 5-6 tane doğru transfer/doğru adamları göndermek ile yeniden bu ligin en büyük favorisi biz oluruz...

son olarak avrupa'da tarihimizin en büyük (türk takımları açısından da Cl grup aşamasının en büyük) başarılarını elde ettiğimiz bir sezonu asla kayıp olarak görmüyorum.. bunun bedeli şampiyonluğu kaybetmekse, varsın bu sezon da kaybedelim, zira artık o CL başarılarını kazanmamızın vakti gelmişti de geçiyordu bile.. hocamız kalsa da gitse de bu unutulmaz gururlardan dolayı kendisine şükran borçluyuz...

Senol Gunes geldi oyle yada boyle 8 sene sampiyon olamayan takimi sampiyon yapti.

Ertesi seni Gomezi-Sosasi-Toresi zarti zurtu gitti, yine sampiyon yapti Uefada ceyrek finalde penaltilarla elendi.

Bu sene hesapta eline iyi kadro verdiler, gelenlerlerden bir Medel biraz da Pepeden verim alabildi, Clde sirf gruptan cikarmadi, kuralar cekilince olduk bittik dedigimiz gruptan bizi namaglup lider cikardi. Kura sansimiz olsa belki ceyrek final oynayacaktik.

Cidden merak ediyorum Senol Gunes bizi daha fazla ileri goturemez diyen arkadaslar, ilerden kasit ne? Yahu biz kac senede bir sampiyon oluyoruz kac kere clde gruptan ciktik? Ne ara bu kadar uzay takimi olduk.

Hoca iyi kotu tartisin, hatasi su bu diyin de, Hakikaten yani ben Besiktas diye baska takim falan mi tuttum diyorum burayi okurken.

beşiktaş'ın talisca'yı alıp almamasından bağımsız olarak söylüyorum , neden yılda 15'in üzerinde lig golü olan ,iki yıldır gördüğümüz gibi cl'de de takımın skor yükünü sırtlanan adam yerden yere vuruluyor da son iki yılın totalde 1,5 yılında kayıp olan , iki yıl üstüste cl'nin bile kendini hazırlamasına yetecek itki oluşturamadığı oğuzhan 'a bel bağlıyoruz ? böyle bir skorer varken neden yerine 10 numara alıp/bulup arkasına hemen oğuzhan'a yer açalım ? neden güvenelim oğuzhan'a ? neden talisca'ya göre ortasaha düzenlemiyoruz ? medel ile birlikte biraz daha 8'e yakın fakat ikili mücadeleri kazanan , kafa toplarına çıkmaktan çekinmeyen taş gibi bir ortasaha bulmayalım ? şöyle deniyor , "talisca skorer fakat arkasında açık yaratıyor " . iyi de 15 tane de gol var . peki oğuzhan'ın ortasahamızda oynarken oyun tarzı , karakteri ,fiziksel özellikleri nedeniyle yarattığı boşluk ? o'na da şöyle cevap veriliyor , "o zaafları olmasa ... 'da oynar peki talisca da da aynı değil mi ? talisca'da o açıklar olmasa 50 milyon etmez mi , bizde oynar mı ? yani talisca kalacaksa ( kalsın demiyorum ) talisca'ya göre dizayn edilmeli takım . kalmayacaksa yine bu iki yıllık performasıyla oğuzhan'a ortasahada o yeri vermezler kolay kolay . beşiktaş , iki yılın muhasebesini yapmadan , kimseye ne forma vermeli , ne hocalık . şu fener maçında hoca'nın duygusal kırılması olmasaydı , fikret orman çok daha eleştirel düşünebilridi . umarım yine de rasyonel değerlendirmeyi başarır.

@ozan ve @carlito'ya benden bir +1000 :)

Şenol Güneş'i eleştirenlerin "yıllardır şampiyon olduk, onun sayesinde olamıyoruz" dediğini filan mı gördünüz bir yerlerde? Bu tartışma hiç bitmeyecek galiba. Yani iki yıl üstüste şampiyon olduk ve ŞL'de çeyrek final kapısından döndük diye ŞEnol Güneş'e ömür boyu limitsiz kredi mi vermeliyiz? Neden değişmesi gerektiği konusundaki fikirlerimi şahsen defalarca madde madde yazdım ben mesela.

Geçtiğimiz iki yıldaki şampiyonluk ve avrupadaki başarılar gelecek sezon bizi otomatik olarak şampiyon yapmıyor. Her sezon yeniden başlıyor. Rakipler kendilerince kendilerini geliştiriyorlar. Avcı denen bi adam bizim en güçlü olduğumuz sezonlarda bile bizi içeride dışarıda bozguna uğratıyor. Ve her şampiyon olamayan teknik direktör gibi Şenol Güneş de tartışılıyor. Bunda garip bir şey yok bence.

Biz de az çok biliyoruz mazimizi. Mustafa Denizli de 7 sene sonra şampiyon yapmıştı bizi, devam dedik, sonraki seneyi hatırlıyor musunuz? Şahsen ben unutmak istiyorum. Bazı şeyler tek başına kriter değil. Şenol Güneş'in iki sezonda yaptıklarını, kazandıklarını kimse kulübün tarihinden söküp atamaz. Her görev değişikliği de bu sebeple yapılmaz zaten.

Takımın net bir şekilde taktiksel yenilenmeye ihtiyacı var. Çok net bir şekilde belli ki, Şenol Güneş'in artık yeni bir taktik kurgulayacak, güncel formasyonlara adapte olabilecek enerjisi yok (bu arada Hayckens de böyle bence). Rakipleri hiç çalışmıyor, belki de çok az şey biliyor onlar hakkında. Daha bakın psikolojik kısmına girmedim işin.

Belki yeni gelecek hoca bu kadarını da yapamayacak, ama onu görmek için müneccim olmak gerek. Bu yetenek yok bende.

Bu haftadan itibaren hakemler mükemmel maç yönetir. Ne de olsa bizi yarıştan kopardılar. Bu sezon neredeyse bütün deplasmanlarda dayak yedik. Rakiplerimiz sadece ligde mücadele ederken, Avrupa'da çok iyi işler çıkardık. Peki bize reva görülen bu muamele nedir arkadaş? Böyle ortamda iyi takım kurmak yetmez, mükemmel takım kurmalı. Eğer GS UEFA'dan men cezası almazsa, FFP falan dinlemeyip hocanın eline çok iyi bir kadro verelim.

@yilmaz

katılıyorum . yahu aykut kocaman bile şu kadrosu kısıtlı , taraftarı stada uğramayan fener'i bu hafta itibariyle üzerimizde bıraktı . bizde mütjş bir travma var . giderse mahvoluruz biteriz , eski halimize geri döneriz gibi . ffp ksıkacının son senesinde pepe -medel -vida -negredo aldılar . olcay gitti , babel geldi . iki yıldır bizi taşıyan talisca'yı kiraladılar . geçen yıl cl'de ve lig'de çok önemli payı olan abou'yu kiraladılar . 3 yıldır abdullah avcının seyircisiz başakşehiri taşıdığı seviye ortada . sosa-gomez gitti de köybaşı -serdar kurtuluş da gitti . yerlerine gelenler adriano ,caner ,gökhan gönül ! 3'te 2 şampiyonluk , 9'da 6 mı edecek .bunun yıpranması , yaşlanması , kendini yenileyememesi , oyununu geliştirememesi yok mu ? evet gerçekten bu yıl cl'de müthiş bir başarı var. peki kadro hani kötüydü . kötü kadroyu mu cl'de lider yaptı hocamız ?

Istatistik oynak şeydir. Göstergeler baska şekilde olusturulabilir:
- Oguzhan 8 numarada oynatildigi 2 sezon sampiyon olduk, 10da denendigi veya 8e 3 mac ustuste sabitlenmedigi sezonlarda sampiyon olamadik...
Böyle bakinca bütün başarı 8-Ozzy olabilir.

Benim Şenol Hoca yorumumda birkaç not olur:
- Kimsede Gomez/Cenk veya Abu+olgun Cenk forvet hatları yoktu

- Ronaldo-Zago hattindan sonra anlamsiz kisa, zayif veya çok ağır savunmacilarla oynadik. Diatta gibi filitre stoper ile 8 yedik.
Senol Hoca'nın bir şansı da Rodolfo/Ersan/Marcelo grubuna sahip baslamasiydi. Kafa golü yemeyen bir takima dönüştük.
-Son sansi da herhalde Veli ve Tolgayin sakatliklariyla ilk 11 oynatacak kariyerde 2 6 numara vasifli adami olmadan vaslamadi ve mecburen Ozzyi kullanmasiydi. 2017-18 de alternatifler artinca merkezin icine edebilecegini gösterdi

Senol Hoca hakkindaki nihai fikrim gitse de olur kalsa da.
Kalması için tek sebebim, bu tip kariyerli/ağırlıklı hocaların bu seneki gibi natematiksel sans bitene kadar basın ve tribünde linc edilememesi, topçu tayfasinin açık isyanina maruz kalmamalaridir.
Eğer bu kariyer agirligina/tecrübeye %50 sahip umut veren ve ligi taniyan bir hoca bulunacaksa değişime açığım. Ama o alternatif zor işte. Avcı bile bu sezon şampiyon olnazsa lince açık.

Bizim için en temizi Senol Hocayı 1 sezon daha tutup Yasin, Tamer en kötü Sergen gibi birini yanında halef-selef modelinde yerleştirmek olabilir.

@Yilmaz

Yanlis hatirliyorsam kusura bakma ama benim hatirladigim sen iki senedir hoca gitsin diyorsun zaten. Hocadan memnun degilsin belki de hic olmadin yani seni memnun etmek zor. Varsa aklinda Senol Gunesten sonra gelebilecek , bu isi becerebilcek, bize benzer kadro sirkulasyonu ile benzer basarilari yasatirken ayni zamanda taktiksel yenilenme yaratacak bir hoca lutfen paylas.

Benim acimdan sorun Senol Gunesin tartisilmasi degil. Tartisirken biraz da adamin hakkinin teslim edilmesi ve gercekci olunmasi.

Ozan kısmen doğru hatırlıyorsun. Şenol Güneş'i fazla local bulduğumu hep söyledim. Ama hakkını da verdim Beşiktaş'ı uzun zamandır olmadığı kadar kişilikli oynattığını söyledim. Fakat özellikle bu sezon Sivas maçından sonra takım otobüsüne bile bindirilmemesi gerektiğini söyledim. Çünkü olay takım içindeki bir tartışmada taraf tutma noktasına geldi. Sezonun kalanında takımı toparlar dedik gittikçe geri gitti.

Teknik direktör ismi veremem. Ben Beşiktaşa en iyi teknik direktörü bulurum diye bir iddiam yok. Ama Hollanda Almanya liglerinde futbolun çok doğru oynandığını düşünüyorum. Bu liglerde üst sıralara oynayan teknik direktörler olamaz mı mesela?

Adamın hakkını vermeme konusunu hiç üstüme bile almıyorum. Ben hak yiyecek son kişiyim, burada en çok pektemek, tolga, İsmail, necip savunmuş adamım.

Mesela siz Şenol Güneş bu sezona başlarsa ligin ortalarına doğru işler pek iyi gitmezse sözleşmeyi tek taraflı feshedip "teknik direktörlük kariyerimi bitiriyorum" demeyecek kadar sağlam bir psikolojide görüyor musunuz hocayı?

@Yilmaz

Hocam 1.cisi ustune almiyorsan sorun yok zaten hak yeme konusunda direk sana soylemedim ama hoca elestirilirken hatta gitsin derken sanki son 3 sene yasanmamis gibi alayci hatta hakarete varan elestiriler oluyor. Hocaya adam kayiriyor bile dendi sirf Negredo-Lens oynamadi diye ama oynayinca elestirenlerin cogu hoca da hakliymis demedi bile.

Benim icin hocanin 1 sene daha kredisi var sonra Tamer Tunaya takim 5 seneligine emanet edilir. Avciyi falan benim midem kaldirmaz acikcasi. Yabanci hoca da ne yazik ki bizim ligde uzun soluklu olmuyor. Senol Gunes bile 1 sene tekliyince uzerine cokuluyor.

Dedigin gibi hoca seneye ligin 15. haftasi ben birakiyorum da diyebilir ama yazin kafayi bosaltip daha hirsli bir sekilde de donebilir. Hollandadan getirdigimiz hocanin da kafasina tasi yapistirirlarsa ben gidiyorum bile demeden solugu Amsterdamda alabilir:)

Burada Şenol Güneş'e asla küfür etmemiş, sinkaflı söz etmemiş ve dahi en ufak bir saygısızlık etmemiş biri olarak kendisini sıklıkla teknik yönetim anlamında eleştirdiğim doğrudur.

Bakın, eğer bir teknik adamın oyuncu transferleri ve seçimi konusunda ben topa girmem demesi söz konusuysa, kadronun oyun yapısı başta olmak üzere oynanacak oyun hakkında ne konuşsak lafı güzaftır. Zaitsev iyi niyetiyle oyun şemasını söylemiş, ancak 4-2-3-1 formasyonunda da tonla farklı oyun tercihi var; takım defansı adına hücum pres, tek topla akıcı oyun, "kanat akınlarının hücumda alternatif tercih olması" gibi, bunu en az 10 değişik hale dökebiliriz.

Oysa internet ortamında dolaşan o bildik akış şemalarıyla özetlersek o oyuncu transferi işiyle beraber bir kördüğüme gitme ihtimalinin ne kadar yüksek olduğunu da görebiliriz.

Yine de katıldığım konu ikame edecek doğru ismi bulmakla ilgili. Yoksa sırf isimli vb nedenlerle biri gelsin ben de istemem elbette. Planlı programlı iş yapılmalı. Ancak tekrardan, bana ne verirlerse ben onunla iş yaparım mantığı bizzat futbolun kendisiyle ters. Yoksa telefon kulübesinde çalım atabiliyor denilen Yusuf'la şampiyon olan ama sonraki sezon çuvallayan renklilerin haline dönüşüveririz. O renklilerin bir kısmı da değişiyor ayrıca, bunu da unutmayalım.

"Yusuf'la şampiyon olan ama sonraki sezon çuvallayan renklilerin haline" yerine "Yusuf'la şampiyon olan ama sonraki sezon çuvallayan formatta renklilerin haline" olacaktı özür dileriz.

Bir tık ilerleteyim. Eğer transfer edilen/edilecek oyuncularla ilgili söz sahibi değilseniz, oynatmak istediğiniz oyun yapısı hakkında görüşünüz ne olabilir? Hatta bu şekilde 4-2-3-1 bile tehlikeye girmiyor mu? Buradan tüm blog ahalisine sorayım madem.

@James
Yerini getirmisken 4-2-3-1
1. Hay 10 numarasına
2. Hay 2 onliberosuna
Dediğim topal bir taktiktir.

Ben 10 numaraya mecbur olunduguna inanmam. 7, 8 ve 11 numaraların yetenekli olsun yeter. Biri pasor biri calimci biri fuleli ve hepsi 20 metreden vasat şut atabilsin.

9 Golcü-Tipi vbsi önemli değil. Gol atabilen, vasat sorumluluk alip biraz defans ve top yapsın yeter.

10- Ali Gultiken, P.Beardsley, Daniel Pancu, Tuncay Şanlı, Elmander, Litmanen, Gullit hangisini begendiyseniz. Fiziken güçlü, savunma yapan 2.forvet.

İyi 2. Forvetli takım, Iyi 10 numaraliyi uzun vadede muhakkak geçer. En iyi futbol oynadığımiz yillarda 10 kullanmiyorduk. FB en iyi yillarini Tuncayla yaşadı. Efsane Milan ve Ajax takimlari, Cruyff Barcasi da kullanmiyordu. Son dunya sampiyonu Müller ile fark yaratti...

Aslinda taraftarın Sosa talebi de benzer etkisiz 10 numara pozisyonuna isyan ama olası sonucu gol kıtlığı olabilir. Temiz temiz 2.forvet alalim. Mesela Kramaric.

Arkadaşlar konudan bağımsız olarak bir şey söylemek istiyorum. Ligde aramızın sorunlu olduğu takım sayısı giderek artıyor. Bursa ve Konya'ya Göztepe ve Ankaragücü'de eklenecek gibi. Fenerbahçe maçları zaten safi zarar. Hiçbir takım sezon içinde bu kadar aksiyonlu maçı kaldıramaz. Yönetim aklıselim davranıp özellikle Anadolu kulüpleriyle iyi ilişkiler kurmalı. F.Orman gevşek gevşek konuşup Göztepe'yi bile düşman etti bize.

Gerilim filmi gibi çok fazla maç oynuyoruz. Maça çıkmama kararından sonra bu gerilimler artsın diye daha çok üzerimize geleceklerdir.

@mustafa

FB maçından sonra Kulüpler Birliği olayları kınayan bir açıklama yapmıştı. Bu aslında taraftarlar ne kadar zıt olsa da kulüp yönetimlerinin Beşiktaş'ın yanında olduğu konusunda bir işaret. Bir dönem Aziz'in tüm kulüpleri Fenerli yapması gibi bizim başkan da Anadolu kulüplerini bizim safımıza çekecek uzun vadede bence.

Gelecek senenin transfer ve kadro planlamasini konusurken maddi durumu goz ardi etmemek lazim. Yasli oyunculardan 8-9 tanesini gondermek, 3-4 tane key player almak vs cok cok zor olacak. Imkansiz acikcasi. O yuzden elimzideki kadroyla gelecek sene ligde sampiyon olacak takim nasil kurulur bunu dusunmemiz lazim. Avrupa'yi, modern futbolu falan bosverip gelecek sene sampiyonluga focuslanmamiz gerekecek. Satilacak oyuncu da yok elimizde Tolgay disinda. Negredo, Quaresma Cin'e gidecek vs muhabbetleri sacma, o tur transferler bitti artik.
Bu baglamda Talisca'yi yok saymamiz gerek. CL gelirleri ve sampiyonluk gelirleri olsa bir nebze riske girilirdi belki, ama su sartlarda imkansiz. Tek ihtimal Dunya Kupasina gitmemesi, taliplerinin olmamasi ve Benfica'nin kadroda dusunmemesi. Belki bu sartlarda 1 sene daha kiralanir, ama muhtemelen Jonas'a alternatif olarak dusunurler ve Talisca CL'de oynamayacak bir takima kiralik gitmek istemez.

Ligimizde sampiyon olmak icin de super bir takim kurmaya gerek yok. GS o delik desik savunmasiyla 1 senede kurdugu takimla sirf iyi pres yapiyorlar ve ileride cogalabiliyor diye sampiyon olacak noktaya geldi.
FB de o igrenc futboluyla sirf gerektigi zaman ileride cogalip gol atabiliyor diye yarisa tutundu (ve nispeten iyi savunma yapiyorlar, hakkini verelim).

Bizim kadronun defolari uzerinden gidecek olursak;

- Bekler yasli ve bunun isiginda sagbekte eksiklik var. Caner solda goturur, ama sag beke dinamik ve en fazla orta yasli bir oyuncu sart.
- Ort sahadaki ideal ikiliyi bulamadik. Hoca'nin Atiba israri ve Oguzhan-Tolgay'in sezon boyunca istikrarsiz ve formsuz olmasinin etkisi buyuk oldu. Bence buraya transfer olmaz. Tolgay-Oguzhan'i bypass edecek lukse sahip degiliz. O yuzden Medel'i oraya ilk olarak yazip yanina Tolgay ve Oguzhan'i hazirlamaliyiz bir sekilde. Baska care bence yok.
- 10 numara sorunsali; hem Sosa hem Talisca'yi begenmeyenler oldu. 4-2-3-1 oynuyorsan takimin agirlik merkezi tamamen 10 numara. Buraya da o agirligi kaldiracak oyuncuyu almak zor. Belhanda yerin dibine sokuluyor, Trabzon Sosa'dan memnun degil, Giuliano eh iste. Aralarinda en iyisi Talisca, o bile tartisiliyor. Buraya bir Alex, Hagi, Sergen bulmadigin surece zor. O yuzden benim icin dogrusu 10 numaradan vazgecmek.
- Forvet hattimizda bolluk var ama kalite yok. Negredo-Love tek santrfor oynayan Besiktas icin o 'no 9' degiller. Ama bence ikisi de 2. santrfor olarak gayet basarili olabilir. Hatta Larin'i de ekleyebiliriz. Bu oyunculari iyi bir paraya satacagimizi zannetmiyorum. Saglam bir santrfor alirsak elimizde 4 yabanci santrfor oluyor. Tek forvet oynayacak takim icin sacma sapan bir durum. O yuzden benim icin care 4-4-2'ye gecmek ve Love-Negredo'dan main striker yerine yardimci rolu beklemek (Elmander, Necati, Semih tadinda). Negredo-Love kagit uzerinde en azindan fena olmayan bir ikili birbirini tamamlamak acisindan, ama asil is ikisiyle de uyumlu olabilecek bir forvet bulmakta. Bence hem pivot hem hiz ozelligi vasat ustu olan, ama en onemlisi teknik kapasitesi ve gol vurusu tartismasiz bir striker almakta. Negredo'nun ve Love'un servislerini kullanacak, ama ayni zamanda Negredo'yla oynadigi zaman 2 statik pivot goruntusu vermeyecek, Love'la oynadigi zamanda ikisi birlikte savunma arasinda kaybolmayacak bir adam bulmakta. O isim kafamda var ve ustelik bonservissiz sezon sonu, tam da taraftara heyecan verecek bir oyuncu, ama zor.

Diger mevkilere gelecek olursak;

- Fabri tartisiliyor son zamanlarda, ama sampiyonluk icin yeterli. 10 milyon verip ust duzey adam almadigin surece oraya yapacagin harcama bos olacak.
- Stoperlerde bence sikinti yok. Olmasi gereken Tosic'ten formayi alip Vida'ya vermek. Tosic'in gelisimine ve hirsina saygim var, ama yetmiyor iste. GS macina yaptirdigi sacma sapan penalti en guzel ornegi iste. Vida-Pepe kagit uzerinde en iyi ikiliyse acik ara oynamalilar. Burada belki mantikli bir transfer Mitrovic ve Atinc'a yol verip yerli ucuz bir 4. stoper almak olabilir.
- Orta saha konusuldu.
- Forvet hatti konusuldu.
- Kanatlarda 4-4-2'ye adaptasyon Babel acisindan sikinti olabilir. Babel kaleye ne kadar yakin olursa o kadar etkili olabilen bir oyuncu. O role adapte olamazsda kendisini yardimci forvet olarak dusunmek alternatif olur. Lens 4-4-2'de rahatlikla oynar. Quaresma zaten hicbir zaman inside forward olmadi, 4-3-3'te bile cizgide topu alip orta kesmekten baska bir ise yaramiyordu. 4-4-2 tam da ona gider bence. G.Tore icin ise iyi bir hazirlik kampi gecirmek ve sag kanat degil de sol kanatta denemek mantikli olabilir.

O yuzden benim takim hakkindaki goruslerim boyle. Yeni bir antrenor, motive olmus bir takim/camia ve 2 nokta (sagbek, santrfor) ve belki 1-2 rotasyon transferi ile bence tekrar sampiyonluk potasina girebilecek bir kadromuz her halukarda var. Takimda ciddi bir revizyon isteyenlere tekrardan rakiplerimizin oynadigi futbol ve kadrolarina bakmalarini tavsiye ederim. Hedef seneye ligde sampiyon olmak olmali ve hedef buysa o kadar koklu bir degisime gerek yok bence.

Fabri... Final maçı oynamazsan idare eder. Kupa alacaksan Fabri'yle zor.