.

.

.
Ekşi Beşiktaş. Blogger tarafından desteklenmektedir.

.

.

9 Haziran 2017 Cuma

STSBL Final Serisi : Beşiktaş SJ - Fenerbahçe


Biraz geç kaldık ama seri ile ilgili konuşmak istediklerimizi toparlamak açısından postu açmış bulunuyorum .

Serinin ilk maçı az önce sona erdi . Beşiktaş top çalma ve ribaund konusunda ekstra bir gününde olmasına rağmen sahadan 75-69 mağlup ayrıldı ve seride 1-0 yenik duruma düştü .

Akan oyunda gelen 10 top çalma ve Fenerbahçe'nin 14 top kaybı maça uzun süre ortak olmamızda en büyük etkendi . Stimac'ın sezon başından beri gösterdiği mükemmel performası devam edişi , Vesely-Udoh ikilisinden çekinmeden savaşması , savunma direncimizin yüksekliği ve ribauntlarda sağladığımız 41-33 gibi ezici bir üstünlük ile  Fenerbahçe'ye Euroleague seviyesine çıkabileceğimizi gösterdik . Orada 1 maç çalmak istiyorsak  üçlük ve serbest atış yüzdemizi geliştirmemiz şart . Özellikle serbest atış problemi sezon başından beri devam ediyor ve Efes serisinde de oldukça canımızı yakmıştı .

Gördüğüm seri başında düşündüğümüz kadar kolay düşmeyeceğiz . Ufuk Hoca'nın sağlam bir planı var ve takımda FB'ye göre daha ritmini bulmuş gibi görünüyor .

Takım zaten gönlümüzde çoktan şampiyon oldu . Serinin kalanı için başarılar diliyorum .

16 Yorum:

turgay dedi ki...

Rakibi ayrı bir noktaya koyarsak zaten bu ligin en iyi takım performansı bizde. Bu aksamda rakibin konsantrasyon eksikliğinden çok iyi yararlandık ama lider oyuncumuz olmayınca öne geçemiyorsun kritik dakikalarda. Ben akatlarda bunlara maç vereceğimizi düşünmüyorum. Son 2 aydın en kontrolsüz oyununu oynatttık rakibe. Ayrıca da son yıllardaki en karakterli oyunumuzu oynadık deplasmanda. Helal olsun çocuklara bir kaç önemli detayı halledersek akıllarına gireriz

Unknown dedi ki...

Maça gerçekten iyi hazırlanan Ufuk hocaya ve oyuncularına gösterdikleri muazzam mücadele için kendi adıma teşekkür ederim. Bireysel istatistiklerde yenildiğimiz için maçı kaybettik.

Esasında maç normal sezonun ilk yarısında Akatlarda oynanan maça oldukça benziyordu. İçeride Stimaç-Clark ikilisi Udoh-Vesely ikilisine rağmen iyi iş yaptılar. Ama dış oyuncularda rakip biraz daha ağır bastı.

Oyunu önde götürdüğümüz periyotlarda gerçekten Euroleague seviyesinde savunma yaptık. Bu sezon rakibimizi zorlayan ve yenebilen takımlar şunları iyi yaptılar:
-yüksek savunma performansı-konsantrasyonu,
-yüksek oyun içi sertlik (temaslı oyun),
-feneri top kaybına zorlamaları ve
-kapılan toplarla fener savunması oturmadan bulunan fast-break sayıları.

Biz bunları her iki yarının da başında başardık. Bunun sonucunda da 1 ve 3. periyotlarda skor ve oyun olarak rakibimize göre daha iyiydik. Yorgun olduğumuz 2 ve 4. periyotlarda bençten yeterince katkı (skor ve savunma) alamadığımız için istediğimiz skoru da alamadık.

Thompson, Erkan ve Sertaç gibi oyuncuların oyuna katkısı ne yazık ki Efes serisindeki kadar yüksek değildi. Ayrıca temaslı savunmanın 40 dakika boyunca aynı sertlikte yapılması mümkün değil, fiziksel yorgunluk sebebiyle şutlar kaçtıkça mental düşüşler başlıyor.Bençten daha fazla katkı almamız ve bu maçtaki düşük şut istatistiklerimizi yükseltmemiz şart.

Bu maçı da ligin ilk yarısında olduğu gibi guard’ı olan takım kazandı. Adamların guard ikilisi 27 sayı 6 asist ile oynadı. Bizde Kenan 11 sayı bulurken, Thompson 0 (sıfır) sayı ile oynadı. Thompson bu kadar katkı vermeden oynadığı zaman kazanmamız mümkün değil. Efes serisinde oldukça iyi oynayan Thompson bu seride ne yazık ki yok.

Toparlarsak iyi kalan maçların tamamında iyi savunma yapmalıyız ve şut yüzdemizi geliştirmeliyiz.

BJK4EVER dedi ki...

Macin tamamini seyredemedim, ama bolum bolum baktim, 4. ceyregin buyuk bolumunu seyrettim. Muthis savastik, direndik, ama kritik anlarda kalite farki belirleyici oldu maalesef. Acikcasi bu kadar mucadelenin sonunda eli bos donmek uzucu, ama bu sezonki performansimizla zaten alkisi coktan hak ettik bence.
Serinin 2. maci belirleyici olacak bence. Onu alirlarsa biz Akatlar'da 2 mac alamayiz ve 3-1'e getirirler, son mac formalite olur. Acikcasi 2 mac geriye dusersek serinin bitecegini dusunuyorum, oradan mental olarak ceviremeyiz. Ama olur da pazar gunu kazanirsak Akatlar cehennem olur bence ve her sey mumkun olur.
Sponsor isi ne olacak merak ediyorum. Senelerdir Beko veya Vodafone'un saglam bir sponsorluk anlasmasi yapip gonullerdeki takimi kurmasini bekliyorum, ama olmuyor maalesef. Cok sey de lazim degil, su butce 4-5 milyondan 9-10 milyona ciksa bile yetecek. Clark ve Stimac kalir, 2 tane winner ust duzey yabanci aliriz ve yerli kalitesi bir tik artar, yeter bile. Ama o butce ve sponsor bulunabilir mi, zor tabii.....

Ekrem35 dedi ki...

Fb basket taraftarı basketten çok anlıyormuş ya hani bütün sezon söylenen buydu maçlarında. Bugünkü Maçta gördüğümüz ise basketten hiç anlamadıkları. Molaya itiraz eden bir taraftar topluluğu düşünün basketboldan anlamanın geldiği son nokta. Her pozisyonda steps ve faul diye bağırmak da basketboldan anlamak olarak geçiyor.

Şu maça şu seyirciye o kadar kuruldum ki şurdan bir galibiyet çıkarsak inanılmaz mutlu olacağım.

Sadece dixon bizim takıma geçse net olarak şampiyonduk bence bunu da ekleyim son olarak.

sports guy dedi ki...

Fenerbahce bu maci da 3. Ceyrek sonlarina dogru 10-2 tarzi bir seriyle koparir diye tahmin ediyorum.

Thompson yerine 16 sayisi banko olan ve kritik anlarda el ustu sokabilecek bir oyuncu olsa bir ihtimal vardi ama boyle mumkun degil.

Takima tebrikler, muthis savasiyorlar.

Yapacak birşey yok ya , bu seviyede Guard ikilinden bu kadar katkı alırsan maç kazanma ihtimalin kalmıyor .

Michael Thompson zaten sezon başından beri en çok tartışılan oyuncu . Bir türlü ritme giremedi . Bu kadar istikrarsız olması maalesef Ufuk Hoca'nın da elini kolunu bağlıyor .

Coaching olarak elit seviyede yönetilior takım . Mücadele seviyemiz de çok yüksek ama kalite yetmiyor bir yerden sonra .

Ekstra bir gün şart . Biri gelip şöyle %50 ile 15-20 sayı çakmalı ki hücum tempomuzu kaybetmeden , Stimaç'a üçlü sıkıştırma gelmesini engelleyebilelim .

Seneye Jordan Theodore ayarında bir guard bulabilirsek 1 basamak daha üste çıkarabiliriz oyun seviyemizi .

Unknown dedi ki...

Aslında playofflar öncesi pooh jeter ile anlaşmış, antrenmanlara çıkarmıştık ancak fiba'nın koyduğu transfer yasağı sebebiyle oyuncuyu kadromuza katamadık. Bildiğim bir oyuncu değildi, oyuncuyu tanımıyordum ama kendisi için oldukça skorer bir guard olduğu yazılıp çiziliyordu. Sanırım o gün şampiyonluk şansımızı kaybettik.

İzlemesi keyif verse de Theodore takımını oynatan bir guard değil, aldığı her topta önce kendi opsiyonlarını deniyor, zorlamayı seviyor. Bence koç bizi skor olarak sürekleyecek bir oyuncudan ziyade her işten anlayan bir adamı tercih ederdi. 20 sayı tek başına kendisi atmasındansa, 10 sayı, 5 asist ve savunmada rakip guarda baskı kurabilen bir adam daha makbuldür. Yani tahmin edilebilir bir oyunu olsun yeter. Thompson'ın oyunu zar gibi, milyonda bir düşeş geliyor.

Mesela Stimaç avrupa'nın elit pivotlarından biri değil, fakat adamın her maç ne vereceğini biliyorsunuz. Umarım seneye takımda kalanlardan biri Stimaç olur, diğerleri ise Roll ve Weems.

Kalan maçlarda içeridekileri kazanalım, ben başka bir şey istemiyorum. Varsın son maçı da kazanıp onlar şampiyon olsun ama içerideki maçları vermeyelim. Bu arada umarım akatlarda olay çıkartıp ceza almayız, yoksa alacağımız cezalar bir sonraki maç gelecek sene olsa da yansıyor.

@emir

Hoca KaArşıyaka'yı şampiyon yaparken Dixon tam tarif ettiğin oyuncuydu . Sıkışan oyunu 1'e 9 ile açabilen bir adam . Bizim hücumumuzda öyle veya böyle çok sıkışıyor . Benim gördüğüm takımın 3. periyortlarda bir şarjının bitmesi durumu var(Ligde ilk 6 sıradaki takımlara karşı oynadığımı 12 maçın 9'unda 3. çeyreği kaybetmişiz . Enteresan bir istatistik bence) . Obradoviç'in elinde iyi bir rol oyuncusuna dönmüş olabilir ama KArşıyaka'da çok başka bir stilde oynuyordu . Thompson'da Fransa sayı kralı olarak geldi zaten . İdollerinden birinin Dixon olduğunu söyleyen bir isim Thompson . Stili de birebir aynı neredeyse lakin tutmadı . Olabilir böyle şeyler . Adamlar Anitc'e 1.5 m para verip kadroya bile almıyorlar . Biz hala 45 yaşındaki Muratcan , Şafak Edge filan takılıyoruz .

Ligde ilk 6 sıradaki takımlara karşı oynadığımı 12 maçın 9'unda 3. çeyreği kaybetmişiz . Enteresan bir istatistik bence .

Unknown dedi ki...

@övünç

3.periyot olayına bende feci halde kılım, bu sezon izlediğim 3 fener maçında da senaryo aynıydı. 3. çeyrekte bocalayan, skor olarak geri düşen ve ondan sonra oyun aklını yitiren bir takım olduk. Çok mücadele eden bir takımımız var (Biliç'in takımı gibi) ancak oyun vurup geçme noktasına geldiğinde onu beceremiyoruz bir türlü. Efes ile yaptığımız 4.maçta bunu başardık. O maçta sakat olan Earl Clark yerine Kyle Weems oynadı ve oyun disiplinimiz 40 dakika boyunca muazzamdı.

Esasında biz Strawberry ve Earl Clark'tan da (sahip oldukları potansiyel anlamında) yeterince faydalanamıyoruz. Bu çoğunlukla oyuncu tercihi kaynaklı bir durum. Yani oynatan bir guardımız olsa her ikisi de daha başka seviyelere çıkabilecek oyuncular. Ama diğer taraftan da, Stimaç oyunu (çoğu zaman Weems'in de) ne kadar yürekten oynuyorsa, Earl Clark'ın (çoğu zaman Strawberry'nin de) oyunu da o kadar gamsız. Clark ve Strawverry'nin gamsız oyunları ve Thompson'ın yetersizliği ne yazık ki bizi şampiyon olma noktasında 2-0 geriye atıyor.

Not: Fener'in sezon boyunca sıkıştığı anlarda fiks oyunlarından biri; ver topu Bogdanoviç'e birebir zorlasın, içeri vurup savunma dengesini bozunca şut tehdidi olan dış oyunculardan birine Dixon, Sloukas, Kaliniç veya Melih'ten birine çıkarsın (bazen Nunnaly, Datome veya Antiç) ve dengesiz savunmaya topu alan oyuncu cezayı kessin şeklinde. Strawberry yoruluncaya kadar bu sistemi genelde iyi savunuyoruz. Ne zaman Strawberry yoruluyor, o zaman ceza atışlarını potada görüyoruz. Sanırım fener maçları özelinde 3. çeyrekleri kötü oynamamızın sebeplerinden biri bu...

turgay dedi ki...

jeter bütün problemi çözecek oyuncuydu. lider ve sıkıştığımız anda şutunu atan veya pozisyonu yaratan komple bir oyun kurucu. aslında olacaktı işi ama transferin sondan 2.gününde lampe'nin borcundan dolayı bir yasak daha alınca FİBA'dan yattı iş. olsaydı açık konuşmak gerekirse ilk maçı alırdık. thompson seviyesi yüksek maçlarda ortadan kayboluyor. bakmayın fransa liginde sayı kralı olduğuna o ligle bizim lig arasında 2 gömlek fark var. thompson'ı sezon içinde değiştirmemiz lazımdı ama koç değişikliğe gitmek yönetimde para harcamak istemedi ve sonuç itibariyle kara bir delikle oynuyoruz final serisini.

thompson ve clark'ın 5/20 oynadığı bir maçı kazanmak bizim adımıza imkansız. başka takımlar bunu kaldırabilir ama bizim gibi kısıtlı bir takımın bunu kaldırması çok zor. kenan-thompson-clark toplamda 8 top kaybı yapmışlar. bu top kayıplarının en az 5i elden rakibe verilen toplar. yani zorda kalıp kaptırılan toplar değil. direk rakibe verdiğimiz toplar. 2 maçtır rakipten daha fazla ribaund alıyoruz ama bu eksikler yüzünden taşı ileriye süremiyoruz. bunlar benim nazarımda kabul edilebilir şeyler değil. özellikle oyun kurucuların bu denli savruk olması ve istikrarsız oyuncular yüzünden rakibi yenemedik 2 maçta. 3.çeyrek sendromuna girmiyorum 20 sayı önde bile olsak o 10 dkyı berbat oynuyoruz bu yıl. hala akatlarda maç kaybetmeyeceğimizi iddia ediyorum. bu takım 4-0 ile süpürülmeyecek. umarım thompson ve clark da inanır.

Ben DJ'in gamsız olduğunu düşünmüyorum .

İçeriye şahane kat ediyor , kendi pozisyonunu yaratıyor ama turnikeyi filan bitiremiyor . Acayip bir istikrar sorunu var .

Şutuna hiç bir zaman güvenemeyeceğiniz bir oyuncu . Bununla birlikte savunma gayreti ve oyun kuruculardan hiç birşey alamadığımız dönemde sorumluluğu alıp top getirmesi ve yönlendirmesi de takdire şayan .

Takım bütünlüğü , savaşçılık , inatçılık ve detaylı coaching bizi bir yere kadar getiriyor ama sonrasında devreye kalite giriyor . O kalite duvarını da aşmanız mümkün değil . Hele hele 7 maçlık seride neredeyse imkansız .

Çarşamba günü yine maçtayım gelen varsa bekleriz :)

Fener seyirci desteğiyle kazandı.

Bu kadar gerzek bir topluluk inanılmaz. Seçmece ergen irisi gerzek dolu bu E tribünü . Takım 11 sayıdan dönmüş ritmini bulmuş , torpil atıyorlar . Ortada bir şey yokken benchten gerzek bir asistanın aşırı tepkisi ile teknik faul almasından sonra küfürlerle bir kez daha takımın önünü kesiyorlar . Gerçekten delirmemek işten değil . Bunu yapan hepi topu 500 kişi filan koca salonda . Nerde oldukları belli kim oldukları belli herkesin keyfinin içine ettiler ...

turgay dedi ki...

şu maçı bu şekilde kaybetmemize çok fazla üzüldüm. resmen momentumu her ele geçirdiğimizde taraftar devreye girdi. yazıklar olsun kendi takımının emeğini hiçe sayan bunu bir gösteriş olarak sunanlara. yazıklar olsun bu davranışları destekleyenlere. yazıklar olsun 2 senedir 1 tane salon boşaltmayan ama konu beşiktaş olunca birden hassaslaşan hakemlere. hele hele bench ayağa kalktı diye 1.30 kala teknik faul çalan yürek yemiş hakeme. bundan sonra onu her maç takip edeceğim bakalım rakip salonlarda bu kadar yürekli düdük çalabiliyormu.

son topa kadar 3 sayı önde olup o oyunu 2 defa yememiz olmadı. tabi orada udohun bence net bir hücum faulu de yok değildi. takımın konsantresi o kadar düştü ki aynı oyunu 2 defa yediler. sağlık olsun. ben kendi evimizde oynayacağımız 2 maçı da kazanırız diyordum tabi böyle rezalet bir taraftar topluluğu olacağını tahmin edemezdim. seneye basketbol liginde tek rakibimiz fenerbahçe olacak gibi. seneye görüşürüz renkli kardeşlerim :)

Mayor dedi ki...

seneye gorusuruz ancak adam akilli bir sponsor ile bu takimin butcesinin en az 12 milyon euro seviyesine cekilmesi lazim.
ufuk sarica ksk ile obradovic'in fenerini playoff'ta 3-1 yenip sampiyon olmustu 3 sene once, seneye daha kaliteli bir kadro kurulursa IN SARICA WE TRUST der bu fenerin havasini aliriz.

nathan dedi ki...

Fşnal maçlarına çıkan bir takımın 10-15 milyonluk bir sponsor bulamaması biraz garip. Tahminimce artık daha kolay bulunabilir. Gerçi Ufuk Sarıca'nın genç oyuncularla uzun vadeli işlere girmesi daha güzel olur.

Ekrem35 dedi ki...

Şu son iki maçın üzüntüsünü tarif edemem. En çok ufuk hocama üzüldüm. Seneye inşşalah yine finalde olup bu sene yapamadığımızı yapmak dileğiyle.

Yorum Gönder

Ara