.

.

.
Ekşi Beşiktaş. Blogger tarafından desteklenmektedir.

.

.

22 Şubat 2015 Pazar

Karne: Eskişehirspor 1 - 0 Beşiktaş




75 Yorum:

YSY dedi ki...

Bu arada bu maçta ligdeki kendi koşu rekorumuzu kırmışız, enteresan. Daha da enteresanı takımın en çok koşanı 12,5 km ile oğuzhan. İşin bilinen kısmı ise topa sahip olma oranımız %68 ve pas sayımız neredeyse 600 e yakın (rakibin 2 katından fazla) ama pozisyon yok. Bugün elimizde başka forvet yoktu ama olsa da durumun değişeceğini pek sanmıyorum. Şu kapanan takımlara karşı oyunu açma ve ileride çoğalma işlerine bir çare bulmamız lazım.

Ayrıca bu puan kaybıyla derbilerden en az birini kazanmak farz oldu çünkü bu gs ile fb nin puan kaybedeceği yok, ikisi de iyi hava yakaladılar ve özellikle fb zor maçlarını bitiriyor.

Benim bu mac icin anlamadigim iki hamle vardi:

1. Necip neden stoper rotasyonunda Atinc'in onunde? Illa kotu oynadigindan degil, ama hele ki forvetlerin sakatken macin sikisacagi asikar. Atinc'in ayagi Ersan'dan da, Necip'ten de cok daha duzgun. En kotu ihtimal geriden toplari isabetli sisirir ve donen top aksiyonu yaratirdi. En kotu ihtimal sonlara dogru hucuma yollardik, sansa bir iki top indirirdi.

2. Serdar-Atiba degisikligi ne kadar manidardi? Atiba'nin oyuna girmesine itirazim yok -zira kenarda opsiyon yoktu zaten-, lakin takimin boyu gittikce uzarken ve de Pektemek'ten bu mac cacik olmayacagi belliyken, takimin boyunu kisaltacak bir hamle daha iyi olmaz miydi? Bu mac acayip fikirlerin maci olmaliyken (bir kanada insan doldurma, uzaktan suta abanma, doldur-bosalt) ilk degisikligin cikar sag bek, al sag bek olmasi zaten kisitli kaynaklarin olumsuz kullanilmasiydi bence.

ideal 11 dedi ki...

ufukta sergen yalçın gözüküyor aga

BesiktaskUlan dedi ki...

Daha önce de yazmıştım, Beşiktaş Veli-Atiba ikilisinin aynı anda sahada olmadığı her maçta zorlanır. Bu bir kez daha kanıtlandı. Kağıt üstünde bakınca, Atiba ile Veli'nin pozisyon bulmakla ne alakası var? gibi gözükebilir ama kazın ayağı öyle değil.

Bizim futbolumuzun temel dinamiği, dönen topları almaktan geçiyor. Bugün her dönen topta 50 metre geri koşmak zorunda olmasaydık, Eskişehir savunması eninde sonunda hata yapacaktı. Zaten birkaç kere yaptılar, dikkatli izleyenler görmüştür. O baskıyı 2 dakika aralıksız kursak, kesin gol bulacaktık.

Eğer bunu yapamıyorsan, ince paslara alışık bir takım olduğun için, bütün olayın sahanın insafına kalıyor. O da maşallah her ara pasında bize engel oldu, topu zıplattı.

Bu maçtan puan kaybı bekliyorduk. Şampiyonluğu verebiliriz de, ona sözüm yok, zaten benim öyle bir beklentim de yok, şu anda fazla bile iş yaptık. Fakat taraftardaki, "şampiyonluk gitti" mantığını anlayamıyorum. GS ile FB'nin maçlarını izlediklerini sanmıyorum. Aksi takdirde bu iki takımın kayıpsız gideceğini, her maçı kazanacağını düşünemezsiniz.

FB şanslı olmasaydı geçen hafta 5 yerdi, GS ise 3 haftadır çekirge misali. Ben onların da çok dayanacaklarını sanmıyorum. Umarım yanılmam.

Sonuçta dünya rekoru kıracak 17/17 yapacak halimiz yoktu, bana göre fazla büyütülecek bir maç değil. Rotasyon makul, saha kenarındaki çaba takdire şayandı. Rotasyon nedeni olarak Liverpool'u yenme arzusu değil, aksine onları sakatlıktan koruma içgüdüsü olduğuna inanıyorum. Bu yüzden de olumlu buluyorum.

Bence Necip'in, Atınç'ın önüne geçme sebebi ise, Bilic'in, "Eskişehir kesin kapanacak" fikrinden kaynaklı.

Atınç, kontra ataklarda geri koşma konusunda çok büyük sorun yaşayan bir futbolcu. Ayrıca Ersan'ın yanına daha düz bir adam mantıklı bir seçim, sonuçta Atınç'ın sakarlığı ile Ersan'ınki birleşirse, çok daha kötü sonuçlar doğurabilirdi. Muhtemelen bu minvalde bir düşünce vardır. Nitekim benim gözümde de, Necip, stoper rotasyonunda Atınç'ın önündedir. Daha güven verici olduğu kesin.

Atiba hamlesi ise düz bir sağ bek anlamıyla yapılmadı sanki. Daha çok sağ iç tarafın güçlenmesine, Töre'nin oyununa destek vermesine ve en önemlisi oradaki üçgenlerin kalitesinin arttırılmasına yönelikti. Yani bence, Atiba girdikten sonra Beşiktaş'ın oynamaya çalıştığı futbol, 1-8-1'e evrildi.

Defansta sadece Ersan, onun önünde sağ tarafta Atiba, orta sahada Oğuzhan'a yakın sol içte Necip gibi. Aslında bu sistem Bilic'in dönen toplardan vazgeçtiğini de gösteriyordu.

Oysa yapması gereken Veli-Atiba birlikteliğini sağlamaktı. Fakat bunda da Veli'nin yorgunluğu gösterecek şekilde oynaması gizli bana göre. Sahada resmen bitmişti, epey aksamaya başladı.

Bunları Bilic savunması olarak değil, onun gözünden ne olabileceğine dair fikir yürütmek amacıyla yazıyorum.

Sonuç olarak bizim yazarların istediği tavşandan şapka çıkarmayı sonunda Bilic denedi, karşılığını alamadı. Bizim düz, dümdüz şekilde aynı oyunu oynamamız gerekiyor. Başka çıkar yolumuz yok.

Liverpool maçından sonra tekrar bir dönüş bekliyorum takımdan. Bence bu raddeye geldikten sonra, -haftaya puan kaybetseler dahi- artık gözlerini karartacaklardır.

Hepsi bir tarafa, Sosa'daki anlamsız düşüş diğer tarafa. Belki de boşa konuşuyoruz, bizi doğrudan etkileyen en büyük faktör budur. Ona bir çözüm bulunması şart. Yoksa OLcay'ın kötü oyunu falan çözülür, edilir. Bizim yıldızlarımız formsuz ya da sakat olamaz, bunu anladık.

Liverpool maçı bitse de lige devam etsek artık...

EC dedi ki...

Takim istedi ama yapamadi. O kadar yetenekli ayak, iki calim atip da sut cekemedi.. Santraforsuzluktan yakinirken, pektemek orta saha yaklasip top almaya calisiyordu, oysa gidip ofsaytda bekleseydi rakip ceza alaninda daha faydali olurdu..1.4 Mil€ yillik cok fazla ve keske 4-5 yili baglamasaydik.. Git Iskandinav ulkelerinden uzun boylu birini 300-400 bin € getirsek daha cok is gorur .. Bilic kulubede olanlarla elinden ne gelirse yapmaya calisti ama kulube de skor uretecek birisi yoktu.. Ben olsam Necip / Motta yerine Atinc/ Opare yi denerdim..hem Liverpool icin alternatif yaratirdim... Diger husus da basta yazdigim gibi: bu kadar yetenekli ayak neden sut cekmedi! Oguzhan,Sosa ve Kerim disinda deneyen yoktu.. Olcay kayipti ve umarim doner Persembe ye kadar.. Bu hakem de yeni bir Ozkahya.. Meral .. Aydinus.. Cakir.. Gocek rolunde.. Resmen Demiroren in silahsorleri..sadece Besiktasi vurmak icin sahaya cikiyorlar.. Taraftar olarak baski kurmak bizlere dusuyor.. Yonetim saha insaatinin sekteye ugramamasi icin fazla sertlesemiyor.. Taraftarlar daha ozgur ve bagimsiz yonetime gore, kulubun hakkini aramak icin..

can dedi ki...

Gorunen koy klavuz istemiyor. Aylardir yasadigimiz dususu, yedek kadroyla sahaya cikan ikinci lig takiminin bizi ezerek kupa disina itmesini elestirenlere hemen icimizdeki Irlandalilar muhabbeti baslamis, Bursa macinda alinan galibiyetle her seyin duzeldigine inanmamiz istenmisti. Haftaya UEFA'dan da elendigimizde "neyse iyi oldu, oyuncular yolculuk yapip yoruluyorlardi" der en gec Fener maciyla da ligden havlu attigimizda "neyse sampiyonluk mucadelesi filan bu dar kadro kaldiramazdi, ikincilige odaklanalim" deriz.

biliç i savunanlara şaşırdım doğrusu.hayatımda gördüğüm en kepaze kenar yönetimlerinden biriydi,değişiklikler takımla dalga geçiyormuş gibiydi.
iyi bir hocanın takımı elbette yenilir fakat sahada dünkü beşiktaşın durumuna düşmez.

gerçekten çok komik hallere düştü takımımız özellikle değişikliklerden sonra.
mustafa-cenk ikilisinede değinmeden geçemeyeceğim her oynadığı maçta eksiksiz tüm futbol severlerin bu adamların bu takımda ne işi var dediği halde nasıl hala beşiktaş kadrosundalar bununda açıklamasını hep merak etmişimdir.
yönetim çok duygusal davranıyor takımda olan topçular hakkında.
profesyonel hayatta duygusallığa yer yoktur ne yazık ki.bırakın onu bjk taraftarı yapsın siz profesyonel olun.

biliç kendi kariyeri için akşam ki maçı çatır çatır vermiştir.
asıl rotasyon yapılacaksa uefa daki maçlarda yapılmalıdır.
bizim gerçekçi hedefimiz ligdir.lıverpolu eleyip sükse yapayım derken takımı ve bizleri rezil etmiştir.
hee şunuda söyleyelim dürüstçe artık bu ligde 2.olmamız mucizedir, karalar bağlayabilirsiniz.bu takımdan ümitlenmeyin derim.

Barreto dedi ki...

Bu maç ile hocanın "B" planı olmadığını bir kez daha gördük.

Hoca Avrupa Ligi ve Liverpool'u seçti, bedelini ödemeye devam etmez umarım.

Biliç aynı Biliç geldiğinden beri hiç gelişim göstermedi, sadece bu yıl elindeki malzeme daha iyi.

Hocayı boş verelim, öte yandan takımın ne Cordoba gibi şapiyon kalecisi var ne de Zago-Ronaldo lu şampiyon defans hattı var. Buna rağmen şampiyon olma ihtimalimiz hala az değil.

sadrazam dedi ki...

Sol açık, Sağ açık, 10 numara, bek...

Değil Beşiktaş hiç bir takım bu bölgelerden 10 üzerinden 2-3 puanlık oynayarak maç kazanamaz. Muhtemel değerlendirme sonucunda da en kötü 3, bu bölgenin oyuncuları olacaktır.

Kötü oyun sonrası eleştiriyi anlarım. Ancak bu maç özelinde oyuncuları bırakıp külübeye sallayanları anlamak için benim futbol bilgim yeterli değil, bir 40 sene daha lazım.

sadrazam dedi ki...

"SLAVEN Biliç’in rotasyon işgüzarlığı Beşiktaş’a pahalıya mal oldu."
Gültekin ONAY

İşgüzar: Gereği yokken, genellikle kendini göstermek için işe karışan kimse.(T.D.K)

EDEP YAHU....

yilmaz dedi ki...

B planı B planı diye sayıklayıp duruyoduk alın size B planı. Çok mu iyiymiş B planı?

İkinci yarı başlarken sosa-atiba, olcay-töre değişiklikleri ile başlasak en kötü 2-1 alırdık maçı. ya da alamazdık bilemem. Bir takımın ezberlediği bir oyun sistemi vardır. Bu takımın ki de 4-2-3-1. Böyle çok bilmiş medyanın dediği gibi 3 savunma vb. aptal saptal şeyler yaparsak, pozisyon bulmadan bitiririz maçı.

Adamın bir oyun planı var, ve takıma bunu oturtmaya çalışıyor, kötü giden her maçta aynı yorum "Bilic'in B planı yok". Puan kayıplarının başka hiç bir sebebi olamaz çünkü. genelde rakipler armut toplar zaten. B planımız olsa hepsini yeneriz.

Alın işte B planı. Bok gibi bir ikinci yarı izledik. İlk yarıda da kötüydük ama bunun sebebi oyuncuların formsuzluğuydu. İkinci yarıdaki berbat oyunun sebebi ise Bilic'in yoğun istek üzerine sahaya sürdüğü B planı.

@shelbyl

Hocam

1-Necip , stoper rotasyonunda Atınç'ın önünde olduğu için değil kuvvetle muhtemel sadece daha hızlı olduğu için , bu maç özelinde Eskişehir'in bariz bir kontra takımı olması sebebiyle değerlendirilmiş.

2-1. sebeple aynı neden üzerine daha fazla topla çıkabilen oyuncu ihtiyacı. Rakibi daha önce karşılamak içindi bence. Atiba sezgisel ve pozisyon bilgisi olarak dönen toplar için daha ideal olduğu kadar topla mesafe kat etme konusunda da daha uygun.Ayrıca Serdar'dan daha hızlı . 2. Yarı dönüdüğümüz garip formasyona daha uygundu.

Bus parking straatejisini nasıl çözersiniz :

1-Uzaktan şut
2-Duran top

3. bir seçenek çok çok yetenkli değilseniz ki , Barcelona'yı üst limit aldığınızda hem Chelsea'ye hem İnter'e nasıl kaybettiklerini hatırlayın , yok. 1 gol atmak demek bu stratejinin fişini çekmek demektir.2. golü atmanız işte değildir sonrasında zira rakip takım aynı konsantrasyonu sağlayamaz.

Bu tarz bir futbola bizim gibi olgunlaşma dönemindeki takımların yanıt verebilmesi çok çok zor. Mükemmel bir saha yerleşiminiz , hızlı stoperleriniz olmalı. Bizde ikiside yok.

Ne yapılırdı ?

Bence Biliç ne yapılabilirse yaptı.Bütün şut atabilen oyuncuları sahaya aldı , oyunu mümkün olduğunca genişletmeye ve şut açısı bulmaya çalıştı ama oyuncuların tecrübesi ve panik havası bunun aktif hale gelmesini engelledi. Ceza sahasındaki tek Mustafa Pektemek'e en az 8-10 top şişirildi ki duvardan döner gibi döndü bu toplar.

Bence ekstra olacak tek şey Mustafa'yı geri çekmek stoperleri atıl konuma almak veya savunma çizgisini ileri çıkarmalarını sağlamak olurdu. Böylece araya Olcay'ı veya Kerim'i sarkıtabilir ya da 1 fazla oyuncu ile daha fazla ceza sahası dışı şutu bulma , faul alma ihtimaliniz olurdu zira Pektemek bu takımın belki de en iyi sırtı dönük top tutan adamı.

Beni korkutan bu maç özelinde değil , sezonun önümüzdeki döneminde bunu deneyecek takımlara ne yapacağımız ? Bu maçın bahanesi birden çok zira.

Barreto dedi ki...

Demba Ba'nın son anda sakatlanarak oynamaması "mizansen" olabilir mi?

Bakarsınız Perşembe günü Liverpool'u eleriz ortalık yıkılır, akabinde Ligide üçüncü bitiririz.

YSY dedi ki...

Ya bence bilic o kadar da kötü değildi ya. Aksine bence bu sefer tam tersi oldu. Bilic iyiydi oyuncular kötüydü bu seferde. Elde avuçta ne varsa koydu sahaya.

Avrupa'dan eleneceksek temiz şekilde elenelim 0-0, 0-1 falan bitsin maç. Eleyeceksek de iki farklı skor yaklayalım keza 1-0'ı yakalyıp 120 dk uzatmaya giderse maç işte balıkesir maçı barcelona'ya falan dönüşebilir bizim için.

Basar dedi ki...

Maç için eleştiri yapmayacağım, Bilicin farklı birseyler denemesi de iyi bir durum. Bence de Atiba-Sosa, Töre-Olcay değişikliği mac getirebilirdi.

Genel olarak iki şey söylemek istiyorum. 5 stoperi olan takımın defansında Necip oynuyorsa planlaması yanlış yapılmıştır. Mustafa'dan cacık olmaz, keşke Fener'e gitseydi. Dehşet bir paraya 5 yıllık kazık yedik!

kokocambo dedi ki...

"BİLİÇ bu sezon Arsenal ve Tottenham maçlarında İngiltere’de iyi piyasa yaptı. Hâlâ da kendi imajını kovalıyor." - G.Onay

Bu nasıl bir terbiyesizliktir ya? Bu adam beşiktaşlıyım ben diye nam yapıyor bir de. Hayır, uzun zamandır zaten kaale almıyorum da, biliç ya da yönetimin yerinde olsam derhal hesap sorardım. Paçoz herif.

Barreto dedi ki...

Birde şu yazıya göz atın;

http://haber.besiktasarena.com/bizim-bilic-mi-mr-bilic-mi.html

Hoca dokunulmaz değil, arkasında duralım, ama eleştirilmesi de gayet doğal. Şahsen Liverpool'a net skorlarla yenilme pahasına Eskişehir'i yenmeyi tercih ederdim.

Güntekin'in belli bir amaca hizmet ettiğini sanmıyorum ben ya aklına ne gelirse onu söyleyen bir adam. Yoksa alttan Sergen'ci , Serdal'ci tayfa diyemem .

Bir de şunu kabul etmek lazım , bu takım yetenekli bir takım değil. Tek tek bireylerin toplamından fazlasını vererek buralara gelmiş bir takım . Aynı eforu vermediğiniz zaman bunların olması kaçınılmaz. Samet Aybaba döneminden beri aynı sorunu yaşıyoruz.

Yüksek efor vermediğimiz zaman son derece sıradan bir takım Beşiktaş. Sorun çözen adam sayısı kağıt üzerinde belki yeterli ama sahada az.

Bunları formasyon değişiklikeri ile desteklemediğimiz sürece bu tarz maçları çok oynayacağımızı düşünüyorum maalesef.

İşin kötüsü daha öncede dediğim gibi Beşiktaş'ın yüksek tempoya çıkma ihtimalini ben çok görmüyorum artık.Bunu Uefa+Ligi birlikte götürmemizden bağımsız olarak söylüyorum.

Aynı kısır döngüye giriyoruz , yetenek-disiplin-takım oyunu-yetenek-disiplin.

Takımın kalitesini , arkadaşlık ortamı ve sistemden götürü olmadan yükseltmek lazım. Olcay'ın yerine bir tane daha Töre alacaksın , Atiba'nın yerine Modric bulacaksın gibi gibi ... Zor işler.

kokocambo dedi ki...

Hocam, eleştirmekle niyet okumak farklı şeyler. Hocaya sahayla ilgili herkes kendi meşrebince dokundurabilir, sevebilir ya da sevmeyebilir ama niyet okumak, ben de dahil kimsenin haddine değil.

Coolio dedi ki...

@kokocambo
İşin kötüsü ben burada G.Onay'ı öven yorumlar okumuştum. Boş konuşan biri olduğunu görmek için işin bu raddaye gelmesine gerek yoktu.

Bu galibiyetin faydaları oldu bence. Hep aynı değişiklikleri yaptığı için eleştirilen Bilic haklı olduğunu gösterdi. Başka türlü değişiklik yapamıyor çünkü elindeki kadro buna uygun değil. Ayrıca Liverpool maçı öncesi biraz daha çabalamaları gerektiğini görmüş oldu oyuncular.

@Barreto
daha nasıl başka planlar bekliyorsun anlayamadım? Malzeme bu. Motta'yı sağ açığa çeksin, Serdar'ı kaleye geçirsin, Cenk'i orta sahayamı alsın? Oyuncuların yetenekleri sınırlı. Ayrıca Bilic kendini geliştirmiyor sadece kadro geçen yıla göre daha iyi diyorsun. iyi futbol iyi oyuncuyla oynanır biliyorsun. Bilic'den ne bekliyordun? Bu kadroyu UEFA şampiyonu yapıp, ligi dominemi etsin? O zaman seneye biraz daha iyi kadro versinler o zaman başarısını bir üste çıkaracaktır. Elindeki kadrodan çok daha fazlasını alabilen çok az teknik direktör var. Morinho bile buna örnek değildir bence. Ferguson örnektir. Bunun gibi kaç tane var? Onlar bize gelirmi? O zaman bizim için potansiyelinin az da olsa fazlasını alabilen teknik direktör lazım, yani Bilic gibi. Onu herkes yapar demessin umarım. Elimizde bunun olmayacğaını kanıtlayan yüzlerce örnek varken. Elimizde olmayan oyuncuları saymışsın (Zago, Cordoba gibi) ve buna rağmen Bilicmi suçlu?

Ayrıca Liverpool maçını öncelikli görmesi nedeni ile Eskişehire yenildik, peki çok saçma bir tercihmiydi? sadece 1-0'ın rövanşında kendi sahanda yapacağın maçtan turu çıkarmayı, kafasında Liverpool'u yenebilceğini düşündüğü için orayı kovalaması, Liverpool'u geçerse önünde nispeten daha iyi kuralarla, daha güzel zeminlerde, daha iyi hakemlerle ilerleyebileceğini düşünmesi ve bunun karşılığında daha 14 hafta kalan ligde renklilerin, hakemlerin işin bokunu çıkarıp öne geçeceğini, bizimkilerin ligin sonuna kadar nefesleri ve psikolojilerinin yetmeyeceğini düşünmesi, stadsız bu işin olmaycağını bilmesi nedeni ile lig hedefini ikinci plana atmasımı saçma bir tercihti?

Kimine göre lig, kimine göre avrupa hedeftir. Dolayısıyla saçma bir tercih değildi. Heleki takımını, çalıştığı ülkeyi tanıyan bir adam için. Bu seçiminin altında kendisinin İngiltere kariyerini planlıyor olmasının payı çok azdır. Ayrıca her antranörün başarısı ile çalıştırdığı takımın başarısı ortak paydadadır..

Olurda Liverpool'a elenirsek Eskişehir maçını telafi etme şansımız var. Değerlendiririz veya değerlendiremeyiz o ayrı konu.

YSY dedi ki...

Hoca belki şöyle mi düşünüyor bilemiyorum sadece hipotez olarak; bu sene şampiyon olamama ihtimaline karşı en kötü liverpool u eleyip çeyrek finali göreyim. Sene sonu yönetime söyleyecek sözüm olsun. Liverpool u elemenin sükseside iyi olur. Zaten şampiyon olursam şampiyon olurum o ayrı. Sadece aklıma geldi paylaşayım dedim.

Bu arada güntekin iyi hoş ama kendiside sampiyonluk havasına girmiş ki böyle bir eleştiri yapıyor ama ilk seferde hocayı da asmış.

Bakın zaten üç senedir rakiplerin kadrolarının bizden kuvvetli olduğunu biliyorduk. Bizleri umutlandıran neydi, bunlar bu kadrolarına rağmen olması gereken başarıyı yakalayamıyorlar. Bizde düşük bütçeyle ama biraz ekstra performans ve teknik yönetim farkıyla bu kötü gs ve fb ile yarışırız heralde dedik, hakikaten de öyle oldu bu sene. Onca seyahat ve stadsizliga rağmen. Kötü olan gs ile fb de bu sene biraz form tuttu. Hele gs direk yanlış yoldan dönüp muhtemel sene kaybından kurtuldular. Meğer adamların performansı da bize endeksliymiş :) Herneyse benim gördüğüm bu kaybettiğimiz eskişehir maçının telafisi ancak derbi olur. Derbi kazanmak zorundayız bu devre.

her takım yenilir,puan kaybedebilir.fakat bence hocanın bu denli eleştirilmesinin nedeni 2. yarı yapılan değişikliklerden sonra takımın çorbaya dönmesi ve geberik eskişehir karşısında komik ve aciz durumlara düşmesidir.

bu durumda o maçtaki hocayı eleştirenler ve hocaya kızanları ötekileştirmenin manası yoktur.bence de hoca dün saçmalamıştır önce bunu kabul edelim.

rotasyon yapılmasın demiyoruz fakat 3 stoper varken necip tercihi,veli-atiba (takımın bel kemiğinin bozulması),yapılan son derece yanlış değişiklikler(isim olarak değil mevki ve sistem tercihleri olarak)ve bu olanlardan sonra takımın mağlup olması,hatta sahada varlık gösterememesi durumunda hocanın eleştirilmesine kızmak anlamsız.

herkes polyanna olamaz bunu kabul etmek gerekir.

hocayı bu maç için eleştirmek hemen kovun,başka hoca gelsin zihniyeti kesinlikle değildir.beşiktaş ancak istikrar ile başarılı olabilir.

kokocambo dedi ki...

@Coolio

Beni kast ettiysen övme konusunda aksini çok net defaatle ifade ettim burada ancak kast etmediysen görmezden gelebilirsin bu yanıtımı. Diğer yorumlarına da katılıyorum, ligi telafi etme şansımız var ve barreto'nun linkini verdiği arkadaş gibi çoğu kişi hemen her şeyi silmeye çalışıyor. Bu sene şampiyon olduğumuzda, seneye de şampiyon olacağımızın garantisi nedir Allah aşkına :)

Ayrıca Barreto, kusura bakma kardeşim ama Cordoba şampiyon adam falan değildi, hele iyi bir kaleci hiç değildi nazarımda. Adam perugia'dan geldi bize ki, ne kadar asansör bir takım olduğundan bahsetmeyelim. Cordoba, bjk'ta karşı karşıya hakan arıkan kadar kurtarış yapmamıştır, hele yan toplarda kaleyi boşaltmaları sonucu yediğimiz gollere ettiğim küfürlerin haddi hesabı yoktur. Ama iyi özelliği isabetli degajlarıdır ki, çoğu güney amerikalı kaleci yapıyor zaten.

Coolio dedi ki...

@kokocambo
Yok seni kastetmedim. senin eleştirine ekleme yaptım sadece.

YSY dedi ki...

@talipyeşiltepe

Hocayı savunmak için demiyorum sadece bu işin doğrusu nerede onu bulmak adına;

Defansta necip tercih edildi. Daha öncede bir maçta stoper olarak oynamıştı ve hatırlarsanız iyi de oynamıştı. Hadi bunu geçelim, atınç'ı koyduğunu farzetsen değişen birşey olacak mıydı ? Yani dünkü takımın sorunu sadece tutup gelip necip'te mi bitiyordu ?

İkincisi ilk devre bu takımda veli-atiba'nın arada dinlendirilmesi lazım diye sürekli burada söyleyip durduk. Rotasyondaki oyuncuların kalifiyesine bakıp yaptığın yatırımı da düşünürsen bu adamların artık burada işe yaraması gerekiyor. Yoksa tolgay'ı niye aldık, oğuzhan niye var ? Hermaçın kurtarıcısı veli-atiba ise yandık o zaman. Tutki Allah korusun bunlardan birisi bir tarafını kırdı ne yapacağız o zaman ? Yani hocayı rotasyona niye gittin derken rotasyondaki oyuncunun da ası kadar iyi oynaması lazım, zaten o zaman ortada rekabet olmaz. Sonuçta paf takımdan oyuncu da koymadı oraya. Geçmişte de gösterdiği gibi elbette ki hocanın tercihi her zaman veli-atiba'dan yana kaldı ki bundan sonraki her maçı final olan bir ligde bunu bozmaya kalkışmak cesaret ister ama işte bazen dinlendirmen gerektiğinde rotasyon oyuncusu da hakkını verecek.

ya hocam tespitlerine baktığımda hepsi hakikaten çok doğru sonuna kadar katılırım evet.ama bu yapılan oyuncu değişikliklerinden sonraki takım beni gerçekten korkuttu.yani şampiyonluk falan hayal ötesi bu benim görüşüm.zaten herşeye rağmen hiç oyuncu değiştirmese idi daha iyi olacaktı en azından yenilmezdi takım.o takımın o çorba halini kabul etmiyorum bunun sorumlusuda hocadır ama.sadece ben böyle düşünüyor da olabilirim.yanlışta olabilir kabul ederim.benim gördüklerim bu.

yani şimdi takım lıverpool u gidip eleyebilir,hadi şampiyon da oldu diyelim.her ne olursa olsun bu maçta yapılan teknik hataların görülüp değerlendirilmesi gerekir.

Hocam insaf yahu

Daha 3 hafta oluyor 9 kişi Rize'ye tek şut atamadık hiç birşey değiştirmeden.

Adam Liverpool maçında şansı olduğunu düşünmeseydi bu değişiklikleri yapmazdı.Burada kendi kariyerini düşünüyorsa bile ben buna kızmam . Derbi kazanacağımızı sanmıyorum ama Liverpool'u es kaza geçersek her şey olabilir bu kupada. Çünkü oyuncular çok bariz bir şekilde eforu/ motivasyonu oraya kaydırıyorlar.

Ayrıca bu kopuk görüntü normal . Beşiktaş'ın yerleşik bir takıma hücum edememesi anormal bir şeymiş gibi davranmanızı anlamıyorum ben. Yüz defa çıktı karşımıza bu durum. Kazanmamıza rağmen Konya maçı , 2 Mersin maçı , Bursa'da ki maç , Rize maçı , deplasmandaki Karabük maçı . Bak bunlar bir çırpıda hatırladığım maçlar. Anormal olan bu maçların alayını kazanmış olmamız ama büyük takım olmak böyle bir şey demek zaten.

neyse övünç kardeş herkes farklı pencereden bakıyor.inşallah senin dediğin gibidir.başarılı olmamızı hepimiz istiyoruz bu nettir.

ve tabii ki o bahsettiğin maçlarda dünkü karışıklık ta yoktu.bunu da eklemek lazım neden atak yapamadık,neden pozisyona giremedik demiyorum,bir takım skor ne olursa olsun saha içi düzenini bozmamalı,dağılmamalı,1-0 mağlupsun daha 30 dakika var neden bu karmaşa ben bunu tepki veriyorum.

yani biz takımımızda lucescu görmüş taraftarız belkide sistem,düzen takıntımız ondandır.

Abi diyorum işte aynı şey Rize maçında da oldu diye . Bu maçlar böyle gelmez. Servet'i , Ömer Erdoğan'ı forvete gönderirsin böyle maçlarda . Atınç'ı forvete koyup doldur boşalt oynasa laf edilmez bu maçta.

Takımın ne yaptığını bilmez hali formasyon kaynaklı değil. Oyuncu tipi kaynaklı . Ha belki ben çok FM'ci tipi yaklaşıyorumdur ama bu işin çözümü ya yukarıda yazdığım gibi ya da doldur boşalt karabmol. "Otobüs park eden" takımları sabırla filan yenemessin. 35 milyon örneğini gördük bunun. Elindeki malzemeyle farklı birşeyleri o anda üretmek zorundasın.

40 yıllık tiki-taka'nın yapamadığı şeyi iki kanatta Olcay-Kerim ile yapmaktan bahsediyorsunuz yahu.

neyse 3 puan onun hatası bunun hatası derken gitti.önümüzdeki maçlara bakalım.

allahtan bu hafta barça da yenildi teselli oldu bize :)

Yok hocam doğru diyorsun herkesin doğrusu kendine göre farklı .

Ben de oturup beklemesindense , birşeyler yapıp tutmamasını yeğlerim onu demek istiyorum fakat işin dozu tutmuyor.

Ya b planı yok deniyor , ya takımı çok bozdu deniyor , ortası yok .

Barreto dedi ki...

Öyle oluyor ki herşey birbirine karışıyor. Oğuzhan’ın attığı şut gol olsa ve önce 1-0’ı bulsak kimbilir şimdi başka türlü konuşur, helal olsun Biliç’e derdik. Futbolda çoğu zaman sonuçlar oyundan önce gelir. Kaybedersen eleştiriler gelecektir. Ama bizim eleştirimiz formda giden harika oynayan bir takımın yol kazası ile ilgili değil, erken form tutan ve çok maç oynayan takım düşüşte ve arar ara parlasa da tekrara form yakalamasıyla ilgili tereddütlerimiz var.
Biliç’le ilgili eleştiriler basında bolca yer alıyor. Haklılık payı olan pek çok eleştiri var. Dozunu ayarlayamayanlar da var.

@coolio
Hocayı derhal kovun yazdım galiba, eğer öyle anlaşılıyorsa, niyetim o değil. Ben kendi adıma oyunun son bölümünde Serdar’ın ortasına Atınç’ın kafa vurduğu bir doldur boşalt bekledim. Olmadı. Belki de Ağustos 2002’de Kocaeli maçında 87. Dakikada Zago’nun ortasına kafa vuran Ahmet Yıldırım’ın golü hafızamda olduğu için önyargılı davranıyorum.
Bu kadro üç kupa kazanamaz, iki kup da kazanamaz. Belki bir kupa kazanabilir. O da olacaksa lig şampiyonluğu olmalı. Taraftar olarak benim tercihim bu. Ama Biliç Liverpool’u tercih etti. Saçma tercih değil, hocanın tercihi. Bence yanlış tercih. Bu postta maç içi olaylara değiniyoruz. Biliç tek suçlu değil. Çünkü ortada suçlu yok. Yönetim, taraftar ve hocanın hataları var. Eskişehir maçında hatanın çoğu Biliç’te.
Elindeki kadrodan daha fazlasını başarsın demiyorum. Belki bana öyle geliyor ama hocanın bazı temel futbol pratiklerini uygulatamaması beni rahatsız ediyor. Duran topları kullanamıyoruz, ceza sahasında çoğalıp kenar ortalarla yüklenemiyoruz, uzaktan şut çok az deniyoruz vs vs.
@kokocambo
Cordoba’nın Van der Saar gibi bir kaleci olduğunu iddia etmiyorum. Ama Perugia’lı Cordoba’dan değil, Boca Juniors’lu Cordoba’dan bahsediyorum. Ben beğeniyordum. Beğenmeyenler olabilir. Vurgulamaya çalıştığım şampiyonluk kazanmış deneyimli bir kaleci olması Rüştü gibi mesela.
Genel olarak Biliç’i fevkalade başarılı buluyorum. Tarzının da Beşiktaş’a tam uyduğunu söylemem gerek. . Netice de bu iş ekip işi ve yeni statta bu takımın başında, bu ekibin mimarı da sayılabilecek Biliç mutlaka olmalı.
Özel olarak ise Biliç’in maç içi tercihleri, taktisyenliğinin yetersizliği (B planı vs) ve gelişim gösterememesi nedeniyle eleştiriyorum. Belki çok önyargılıyım, fazla muhafazakar görünüyor bana, ama daha iyisini yapabilir gibime geliyor.

turkkant dedi ki...

Sene başından beri aslında aynı topu oynuyoruz. Tek fark lig kısaldıkça takımların defans disiplini ve gayreti artıyor. Biz belirli bir oyun stilini ezberlediğimizden, bu durum sezon sonuna doğru bize ofansif anlamda dezavantaj olarak geri dönüyor, geri dönecek.

Beşiktaş'ın bu sezon attığı golleri şöyle beri düşünün. Önde baskıyla kapılan toplara ani hücum ya da bireysel beceri. Üç büyük arasında bireysel beceri ile atılan gol adedi bence en çok Beşiktaş'ta. Zaten o yüzden her Allahın haftası haftanın "en sağlamı" bizden çıkıyor. Yani aslında kollektif, olgun bir ofans oyunumuz yok. Duran top organizasyonumuz yok, Biliç'in kurduğu oyunda ceza sahasında kalabalıklaşma alışkanlığı yok. Bu tamamen tercihlerle alakalı.

Bu maça özel, Biliç'in üçlüye dönmesi bence panik hamlesiydi. Rıdvan Dilmen'in dediği gibi, takımın bu formasyona yönelik hiçbir taktik hazırlığı olmadığı o kadar barizdi ki.

Puan kaybı kritikti, ama hala telafi edilebilir haftalardayız.

Beşiktaş'ın şampiyon olma ihtimalinin neden düşük olduğunu (ben devre arasında 25% şans vermiştim), ilk yarıdaki FB-GS maçlarındaki oyuna bakarak görebiliriz. İki maçın skoruna göre değil, oyuna göre... Benim yegane umudum GS-FB'nin de aman aman top oynamaması ve çaylak hocaları.

Dananın kuyruğu Fener maçında kopar, o maç muhtemelen tamam ya da devam maçı olur...

WiLdHoney dedi ki...

Derbilere kadar puan puana gidebilirsek, o maçlarda hemde evlerinde bizi yenmek için bastıracaktır rekipler, işte o zaman bir şansımız daha olabilir, beraberliğin işe yaramadığı durumlar, bu şeklimizle bize avantaj sağlar.

Coolio dedi ki...

@barreto
elbette hocayı derhal kovun demedin ama eleştridiğin noktalara yönelik görüşlerimi söyledim. Özet olarak son paragrafında da yazdıklarına cevabım aynı yani bu kadroyla bu kadar oluyor.

Bence Bilic'in kadrodan bağımsız olarak yapabileceği ama yapmadığı gelişim: duran toplardır. İlla uzun boylu oyuncuya gerek yok (ki takımda var), illa topa iyi vuran oyuncaya gerek yok (ki takımda var). Bu noktada hatası var kesinlikle.

Bu arada basket takımı için Fin Milli Takımına tarihi bir dönem yaşatan Henrik Dettmann'ın adı geçiyor. Açıkçası nasıl sonuç vereceğini pek kestiremediğim bir hamle.

turkkant dedi ki...

Bu kadroyla bu kadar olur düşüncesi Avrupa Ligi için geçerli bence, lig için değil. Bu ligde Bursaspor, Flerquin-Victoria'lı kadrosuyla GS şampiyon oldu. Beşiktaş'ın son şampiyon olduğu kadro da bu kadrodan güçlü değildi.

Ayrıca, "Türkiye kupasından kurtulduk," düşüncesi ancak ligi alırsan anlamlı, çünkü kupadan feragat ederek lige asılacağım diyorsun. Ligi alamazsan iki senedir kupa performansı da eleştiri konusu yapılır.

Bir de şunu düşünüyorum. Cenk-Pektemek ve Ersan'a yaklaşık 15 milyon euro bağladık. Olayın sonunda iki vasat kalecimiz, iki vasat yedek santraforumuz ve vasat bir stoperimiz oldu. Hiçbirinin kontratı 1 milyon eurodan aşağı değil! Hoca değişse, yeni gelen bana iyi bir kaleci, güveneceğim yedek bir santrafor, bir de üst seviye stoper lazım dese... Uçtu paralar... Acaba, gerçekten iyi bir transfer stratejimiz var mı, yoksa şu "Diego-Sosa" olayındaki gibi bazı şeyler eğrisi doğrusuna mı denk geliyor?

BesiktaskUlan dedi ki...

G. Onay, Bilic için "Vasıfsız teknik direktör" demiş.

İşte Beşiktaşlı taraftarların çoğunluğunu temsil eden adam bu.

Bilic'i de takımı da yerden yere vuralım/vursun ama samimi bulmadığım nokta, sezon başından beri takımı yere göğe sığdıramayan adamların, tek maçla bu kanaate varmalarıdır.

Madem bunu biliyordun, tüm sene niye sustun? Adam gelince mırın kırın et, başarılı olunca pusuya yat, sonra tökezleyince eşsiz bilgilerini paylaş, yok ya? Olcay gelince aşağıla, başarılı olunca sus, kötü oynayınca sen demiştin, öyle mi?

Hep Lucescu örneği geliyor, adam ilah gibi, ondan başka antrenör bulamamışız, ne salakmışız.

FB, İsmail'i seçerek ne kadar haklı, değil mi? G. Onay belki bize İso'nun başarısının sırrını da anlatır, onun çalıştırdığı takımlar ligi nasıl sarsmış, biz de öğreniriz. İso şampiyonluk vasfına sahipken, Bilic neden değil, anlatsın bilelim. Ha bir de Ersun'u çok severdi, kendisi TS'de rezil olmakla meşgul.

Futbola bakışımız farklı. Ben bu takımın, buraya kadar gelmesini takdir ediyorum, sahada yaptıklarını görüp mutlu oluyorum. Oysa bazıları iki maç daha kaybetsek, Olimpiyat'ta bu çocuklara küfredecek.

İnternette gezinin, seneye takım için 7-8 transfer isteyenler var, işte bizim kafa yapımız bu. Adam yerine koymadığın futbolcu başarılı olunca şaşırmıyorsun, başarısız olunca kızıyorsun.

Beşiktaş'a gelen tüm hocaların "vasıfsız" olması tesadüf olamaz. Ne Denizli yaranabildi bize, ne de Bilic. Sadece Lucescu, o da tartışmaya yer olmayan şampiyonluğu sayesinde.

Zaten şampiyon olamayacağımızı yazıyorduk, her aklı selim insan bunu biliyor. Bu şartlar altında kim şampiyon olmuş ya hu? Sadece takımın gidişatından, kazanımlarından, geleceğe dair gösterdiği umuttan dolayı mutluyduk, onu da zehir edeceğiz.

Bana göre hiçbir şey bitmedi. En başından beri bir hayalin peşinden koşuyorduk, bizim denediğimiz şey mucizeydi. O yüzden de vazgeçmek yok, 13 maç var, tek bir yenilgi aldık.

Bu da takım savunması falan değildir bu arada, sadece ikiyüzlü yazar/çizer takımının laflarına sitem ediyorum.

Çok değil, bir duran top silahımız olsaydı, bugün bunları konuşuyor olmazdık. Bilic hakkında eleştirim budur.

EC dedi ki...

@BesiktaskUlan yine iyi demis.. Medya da Bilic dusmanligi degil.. Besiktas dusmanligi yapilmakta.. Acikca gorundugu uzere de bunu yapanlar sozde ! Besiktasliyim diye gecinenler.. bu takim kendi stadina gectiginde, taraftari FB taraftari gibi hakemin uzerine psikolojik baski ile coreklendiginde bu comez hakemleri o zaman gorur, neyi nerede ufleyeceklerine sahit olacagiz..
su anda olan; Besiktas'i yeni stadina Sampiyonlar Ligine gitmeye hak kazanmis bir takim olarak gondermemek icin.. niye
Galatasaray batiyor.. eger Sampiyonlar Ligi yada Sampiyonluk gelmezse, apdurrahim servislerine benzin bile koyamayacak duruma gelecekler.. FB sampiyon olsa da eldeki 11 in yaridan cogu emeklilik caginda, yeni kadro o kadar kolay olusturulamaz.. TFF izin verse de UEFA/FIFA kriterleri zaten asiri transfere kostek olacak.. bu durumda ileride sicrama yapmaya aday takimi simdiden mumkun oldugunda baltalama isindeler.. Bilic bir melek degil.. ama bana bir Melek gosterin? artilar/eksiler terazisinde gelisime ac ve bence su ana kadar da elindekilerle basarili bir kadro ve sonuc cizelgesi yakalamis bir teknik ekip var.. su an yukarilarda bazilarinin yaptigi taraftar yazisi Ahmet Nur Cebi yi yaz aylarinda Serdar Adali ya donusturtecek cinsden.. gelsin salak ve gereksiz pahali transferler.. sonra tapuyu AKP ye yada Pensilvanya ya verdirirler zaten.. Besiktas herkese ve herseye ragmen su an icin en sistemli futbolu oynamaya calisan, (Turkiye de saha ve hakem kosullari hep aleyhimize son 3 yildir) ve UEFA kriter ve planlamasinda da Turkiye de dogru yolda ilerleyen nadir kuluplerden biri konumunda.. almayin bu medyanin gazini.. okumayin Fanatikleri, Fotomaclari, Haber1903.. Sozcu gazetesi bile gokhan tore nin instagram hesabinda paylastigi ( kiz arkadas/nisanli/es vb) resmi hemen aleyhine kullanmaya kalkti!!! simdi bu hafta da daha cok eselerler cunku Gokhan daki form dususu buna baglanir.. sohretli, parasi olan ve basarili insanlar maalesef ulkemizde vakiflarda/camilerde yasamali diye dusunen bir medya zihniyeti var.. tek sebep : KISKANCLIK beyler..

bu kadar yeter..

Liverpool a elenelim, eleyelim.. farketmez..bu takim takir takir futbol oynayarak buraya kadar geldi.. aldigi puanlar onumuzdeki yil Besiktasin hanesinde positif duracak ( tabi ki ulke hanesinde de) dedigim gibi sampiyonlar ligine kendi sahasinda gidebilirse eylul ayinda da, olay tadindan yenmez..

tell Guntekin Fuck Off..!!!

BesiktaskUlan dedi ki...
Bu yorum yazar tarafından silindi.
BesiktaskUlan dedi ki...
Bu yorum yazar tarafından silindi.
sadrazam dedi ki...

Hacı, "Veli-Atiba ikilisi bozulmasın" deniyor ama olmuyor işte otobüs çeken takımlara. Ligin başından beri aynı polemik. Veli - Atiba ile aşamasaydık diyecektiniz ki Oğuzhan var-Tolgay var niye çift çapa oynuyoruz.
Kerimle oynamasa hepimiz eleştiriyoruz, "formda adamı niye oynatmıyor, özellikle Olcaydaki performans kaybı bu düzeydeyken diye." Oynatıyorsun adamı, şimdi mi oynar deniyor.
B planı yok hocanın, oyunu okuyamıyor diyoruz, Adam 3'lü savunma için bence en doğru tercihi yapıp Bek çıkartıp Orta saha alıyor. Forvet olsa onu alacak ama yok işte amk.
Sosa'nın 2 maçtır ortada olmayışını, Olcay'ın durumunu, Sol bek sorununu, Dünyanın en iyi(!) kaleci antrönörü varken kalecilerimizin durumunu, Atibanın kontratını konuşalım biraz. Duran top etkisizliğini eleştirelim takımın, Kendi ceza sahası içerisinde hava topu alamayan pedro'un her köse atışında rakip sahaya koşturmasını değerlendirelim.

BesiktaskUlan dedi ki...
Bu yorum yazar tarafından silindi.
EC dedi ki...

http://www.burasikapali.com/

AYIPBIZE

Kapak gibi bir yazi daha..

Dusunun 9 yilda kulubu batirtmis adam: ( #tupKafa ) 2-3 yilda Kulubun ayaga kaldirildigini gorunce, maketten oteye gidemedikleri stad isinde, catir catir insaati kar kista yukseltince, ustune de avrupa da ve lig de en pozitif oyun ve takim dengesini cilgin harcamalar yapmadan kurunca ne hisseder ? her firsatta bize celme takmak icin ugrasanlar ordusu var disarida.. #BirlikZamani..

BesiktaskUlan dedi ki...

Bu arada, @Türkkant'ın bahsettiği şampiyonluklar, benim dediğime kanıt oluşturuyorlar. Bizim şampiyonluk ihtimalimiz ya da olası başarımız, bahsi geçen şampiyonluklar arasına girecektir. İşte bu yüzden çok düşük ihtimallidir, 50 küsur yıllık sezonda 3-4 kere gerçekleşirler.

O tarz şampiyonluklar için şansa ihtiyacın var. Bursa'nın son maçta şansı yaver gitmese, Beşiktaş koca sezon Sivas'la yarışıp onu Toraman'ın golüyle yenmese ya da GS kötü kadrosuyla oynarken FB kendi ayağına çelme takmasa hiçbiri gerçekleşmezdi.

Stadı olmayan Beşiktaş'ın da benzer bir şansa ihtiyacı var aslında. Henüz bunu göremedik.

Maşallah, üç takımın birden şampiyonluk kovaladığı, milletin dördüncü yıldız diye kudurduğu, stadımızın olmadığı bir sezona denk geldik. Bana kalırsa, bu sene şampiyon olunursa, bahsi geçenlerden daha büyük bir iş başarılmış olacak. Ama şans lazım, onu göremedik.

Stadı olmadan şampiyon olan dünyadaki ilk takım diye tarihe bile geçebiliriz. Başarmaya çalıştığımız şey bu kadar önemli.

Bahsi geçen mucize şampiyonlukların olması, bizim şampiyon olma ihtimalimizin bulunduğunu gösterir ama şampiyon olmamız için yeterli kriter ya da kesinlik için kayda değer değillerdir. Yani evet, onlara bakarak olabiliriz ama onlar var olduğu için şampiyonluk mutlak hale gelmez, kimseye neden olmadın denemez. Bu yüzden onları hatırlıyoruz, mucize/şans diyoruz. İkisini birbirine karıştırmamak lazım.

@EC muazzam yazmış, her kelimesine katılıyorum.

Aslında bu yazıyı her hafta tekrar tekrar post'a kopyalamak lazım, çünkü sık sık unutuyoruz. Bu sezon olan biteni özetlemiş ve gelecekle ilgili güzel bir toparlama olmuş, başucumuza asmamız gerekiyor. Hep aynı şeyleri söylüyoruz, geleceğimiz parlak ve bunun adamlarından biri de Bilic MANTELİTESİDİR, kendi değil.

Size renkli basın taklidi yapayım mı?

A- Beşiktaş başarılı, Hoca şahane mi? - Bilic, İngiltere'ye gidiyor!

B- Beşiktaş tökezledi mi? - Bilic vasıfsız!

Bir hafta önce, öve öve bitiremediği, en iyisini onların bildiğini söylediği İngilizler Bilic'i alırken takdir et, sonra İngilizler'den daha iyi bildiğini, onun vasıfsız olduğunu söyle. İngilizler de anlamıyormuş bu işten, neyse ki Onaycığım var.

Bir hafta arayla bunu yaparsın, çünkü okuyan herkes unutur ya da Onay öyle sanır.

@sadrazam'a da katılıyorum, taktiksel olarak yaranamıyor çünkü elindeki şartları göremiyoruz. Adama 3-5-2 oyna diyorlar, oynayınca "ee bunlar oynayamıyor, niye hazırlamadın?" diye çemkiriyorlar. E oyuncular bunu becerebilecek mi diye hiç düşündün mü? Antremanda denemediğini mi sanıyorsun?

Bence de boş şeyler konuşuyoruz, senin dediğin noktalar daha mühim. Esas olan konu orası.

Duran topu da üstüne basa basa tekrarlıyorum, bizim eksiğimiz budur, yoksa taktik maktik konuşmazdık. Mesele dizilim olmadı, kısıtlı yetenek ve duran top eksikliği oldu her zaman. Yoksa uzaktan şut vuran Atiba olsa, şimdi konuşacak mevzu bulamazdık.

BesiktaskUlan dedi ki...

@sadrazam, o kadar güzel yazmış ki, dayanamadım ikinci kez değinmek istedim.

İşte olay budur, gerçekten budur. Üstüne söz söyleyemiyorum, tüm fikirlerimi özetlemiş.

Çok teşekkür ediyorum.

Bunu da sık sık post'a kopyalamak gerekiyor aslında...

@EC'nin verdiği linki de herkes okumalı. Eğer o yazıyı okusaydım, yukarıda boşuna yazı yazmazdım. Benim düşüncemin karşılığı orada, eksiksiz şekilde duruyor.

Gelecek bizim!

çağlar dedi ki...

https://eksisozluk.com/entry/43251109

güntekin denilen şahsın neye hizmet ettiğini burada çok güzel ortaya çıkarmışlar.

BesiktaskUlan dedi ki...

Madem bu post'ta sık sık katıldığım insanları yazdım, @Coolio'yu da unutmayayım.

Onun yazısını da not ettim. İleride benzer bir tartışma olunca, doğrudan ismini vererek kullanır, bu sayede daha az yoruluruz. B planı ile ilgili başka bir metin yazmaya gerek kalmaz.

schwadorf dedi ki...

Güntekin'in burada hala bu kadar tartışılmasına, fikirlerinin kaale alınmasına şaşırıyorum. Sene başında Beşiktaş ilk 6'ya giremez diyen birinden bahsediyoruz.

Adamın bir fikri yok, iyi giderken Bilic şöyle süper böyle mükemmel, iki kötü sonuçtan sonra Bilic'in B planı yok, aklı İngiltere'de zaten... Skor yorumcusunun sözlükteki karşılığıdır kendisi.

Bilic kendi kariyeri için Avrupa'ya asılıp şampiyonluğu zora sokmuş, bak sen. Sanki Liverpool'u elersek üst tura Beşiktaş değil sadece Bilic çıkıyor. Nasıl bir kafa yapısı bu? Şampiyon olursak seneye ŞL'ne gitmeyelim o zaman, Allah kourusun Bilic'in kariyerine katkısı olur filan...

YSY dedi ki...

Ulan tam 3 puan alınacak haftaydı bee. Neyse hayırlısı

BesiktaskUlan dedi ki...
Bu yorum yazar tarafından silindi.
GeceGezgini dedi ki...

Yukarıda bahsedilen şans ın ilk haberi geldi galiba. GS' den çok FB'den korkuyordum ve onun tökezlemesi çok iyi oldu.

Eskişehir maçı ile ilgili herkes yazması gerekenleri yazmış, @BesiktasUlan' ın katıldığı yazılar olayları yeterince özetlemiş.

BesiktaskUlan dedi ki...

Bakın ne yazıyorduk haftalardır;

"Fakat taraftardaki, "şampiyonluk gitti" mantığını anlayamıyorum. GS ile FB'nin maçlarını izlediklerini sanmıyorum. Aksi takdirde bu iki takımın kayıpsız gideceğini, her maçı kazanacağını düşünemezsiniz.

FB şanslı olmasaydı geçen hafta 5 yerdi, GS ise 3 haftadır çekirge misali. Ben onların da çok dayanacaklarını sanmıyorum. Umarım yanılmam."

FB maçının sonucu; şampiyonluk gitti, öldü bitti diyenlere kapak olmuştur umarım.

Gördük mü Winner İso'yu, şampiyonluk vasfına sahip hocayı?

Ulan arkadaş, bir türlü anlatamadık, normaldir, olur, FB de puan kaybeder. Öyle bir hava vardı ki, namağluo gidecekler, 17/17 yapacaklar falan. Şimdi de şey derler; "Tabii puan kaybedecek ama bizden avantajlı"

E kardeşim, stadımız yok, cart yok curt yok, tabii avantajlı. Fakat FB-GS top oynuyormuş da, Eskişehir'de bir tek Beşiktaş kötüymüş gibi anlatılıyordu. Onay'a falan bakınca estirilen fırtına yine ellerinde patladı.

Bu ligde daha çok puan kaybedilir, öyle derbilere de kalmaz. Onun dışında çok fazla etken olacak. Deplasmanda oynayamayan FB'ye karşı, sadece Olimpiyat'ta oynayamayan Beşiktaş var. Bu yarışta daha çok denge değişecek, yok öyle yağma. Şimdiden FB'yi şampiyon ilan eden Beşiktaşlılara, 1 puan altımızda kaldıklarını hatırlatırım.

Alın Türk basını, öve öve bitiremediğiniz FB'niz bu, sıra GS'ye de gelecek.

Şimdi %20'lere düşen şansımız artmıştır umarım. Daha da bir şey demiyorum. Yeter ki şu futbolu izleyin.

Akhisar'ı tebrik ederim.

Beşiktaş varsa umut vardır!

YSY dedi ki...

@Beşiktaskulan

Hocam sanada blog dayanmıyor :) Affetmiyorsun hiç :)

BesiktaskUlan dedi ki...

@YSY

Haklısın valla. :) Ama hedefim doğrudan buradaki kişiler değil, onu da belirteyim. Basın yoluyla etki altına alınmak isteyen taraftarımız adına kızgınım.

Yoksa burada birkaç eleştiri dışında gayet makul şeyler yazılmış, hepsine katılıyorum. Ama şu basın var ya, bizi değil belki ama çoğu kesimi etkiliyor. Sıradan Beşiktaşlıyı kalbinden vuruyor.

@GeceGezgini

Umarım dediğin gibi "şansa" dair bir emaredir. Çok güzel yakaladın. Kesinlikle olabilir.

schwadorf dedi ki...

Güntekin'e sormak lazım İso'nun da aklı Avrupa'da mıymış acaba?

Adamların sıkışık fikstürü yok, stat problemleri yok, ona rağmen arkamızdalar ama Güntekin'e sorsanız İso "winner", Bilic "loser".

Rakipler bile böyle sözde Beşiktaşlılar kadar zarar vermiyor şu takıma.

YSY dedi ki...

Yalnız şunu atlamayalım arkadaşlar; fener çuvalla pozisyon buldu şanslı olsalar en az 3lük maçtı bana göre, bizde tam tersi fener gibi pozisyon üretemiyoruz bunu iyi belleyip halletmek lazım.

Bu arada fenerin yediği ilk gol yılın golü olur.

BesiktaskUlan dedi ki...

@schwadorf

Alkışlıyorum, budur.

Ben sade şekilde ifade edemiyorum kendimi ama daha iyi anlatılamazdı herhalde.

Bugün yiğidin hakkını yiğide verme günüm olsun, blogtakiler de beni affetsin.

Yoruq dedi ki...

Adam iç saha avantajını kullanamadan 20 maçta 47 puan toplamış hala yetersiz bulunuyor.
Neymiş? Niye rotasyon yapmışmış. Sanırsın Gökhan oynasa maç kazanacağın garanti. Daha 2 aya kadar bal yapmayan arı, ineffektif, skora katkı yapmaz denen adam bugün bulunmaz hint kumaşı muamelesi görüyor. Amaç Gökhan'ın hakkını teslim etmek mi, hayır bağcıyı dövmek...
Neymiş? Kendi kariyeri için takımı sabote etmişmiş. Avrupa liginin ne önemi varmış. Madem öyle de arkadaşım, peki nasıl oluyor da üç iç saha maçında ( gs-fb-bursa)gelen toplam seyirciye tek bir Avrupa maçında ulaşılabiliyor, hem de hafta içi maçında. Ne o yoksa Beşiktaş taraftarı da ligde takımını sabote etmeye mi başladı yoksa.
Neymiş? Takıma müdaheleleri zayıfmış. B planı yokmuş. Kardeşim bizim yıllar yılı hem ligde hem Avrupa'da elle tutulur bir karakterimiz, bir A planımız bile olmadı ki, ne B'si. Lucescu dönemi de dahil...
Varsın şimdilik sonuç alamasın. Ben kendimi bildim bileli Avrupa'da kişilikli, ne yaptığını bilen, bir planı olan başka bir Beşiktaş izlemedim. Lucescu dönemi hariç değil...
Siz ister inanın ister inanmayın bu adam oyunculara bireysel beceri anlamında da kollektif uyum ve taktik disiplin konusunda da çok şey kattı ve katmaya devam ediyor. Son dakika golleri dediniz aştı, bir mağlubiyetle tepetaklak oluyo dediniz onu da aştı, bir üst seviyeye de çıkacak sıçramayı yapmaya çalışacağına eminim, yapar yapamaz o ayrı ama adam günübirlik, duygusal söylemlerle değil gayet rasyonel bir metodoloji ile ilerliyor.
Fikret Orman'dan yegane isteğim hemen uzun vadeli bir sözleşme imzalayıp spekülasyonların önüne geçmesi. Bilic'ten daha fazlasını yapacak bir adam asla bu topraklara uğramaz, kimse hayal dünyasında yaşamasın.

BesiktaskUlan dedi ki...

@Yoruq'un yazdıklarını es geçmek olmaz, kusura bakmayın.

Lucescu ile ilgili fikirleri bile bana yeter, sonunda "ilah" haline getirilen adamla ilgili aynı fikirde olduğum birkaç kişiyi buldum bu blogta, çok mutlu oldum.

Uzun uzun yazdım da sildim, yeterince yer kapladım. Hepsine katıldığımı belirtip teşekkür ediyorum, okurken keyif aldım.

Özgür dedi ki...

@Yoruq

Küfür etmeden açıklayamayacağım şeyleri, küfür etmeden ama küfür etkisi yaratacak şekilde açıkladığın için teşekkür ederim.

Liderin (lider dediğinde sezon sonu 6-7 puan gerimizde kalacak olan Galatasaray) 1 puan gerisindeyiz. Bugün Fener'de yenildi. Sanırsın ligin 34. haftası şampiyonluk maçı ve biz yenildik!
Sabahtan beridir Ekşi'de yazılanları, blogdaki yorumları, gazeteleri falan okuyorum, sinir hücrelerim yerlerinde duramıyor şu anda.

Bugün Fener yenildikten sonra Rıdvan-Güntekin Spor kanalını açtım, maç sonucunu bilmesem, onların yorumunu dinledikten sonra derdim ki Fener rakip 18 saha içinde oyun oynadı, vurdukları her şut gol oldu 15-0 falan bitti maç.

Artık hakemlerin eğitilmesini, renkli medyanın ehlileştirilmesini falan geçtim. Hiç dokunulmasın bunlara, bizim taraftarımızın bir kısmı, şu takımın taraftarı olmaktan vazgeçmeye ikna edilsin yeter. Adam akılı eleştiri yapan 10 kişi varsa kalça kemiğiyle düşünüp anüsüyle konuşan 1000 kişi var!

Bu yıl İngiltere premier lig takımlarıyla eşleşip durmamız, hatta abartalım, her Avrupa maceramızda hep kupanın en büyük favorileriyle eşleşip elenmemiz de bıktırdı artık. Kura şanssızlığı falan değil, açık açık kura hilesi bu. O kadar da cenabet değiliz arkadaş!

Özgür dedi ki...

He unutmuşum, Ekşi'de gördüğüm güzel bir yazı http://www.burasikapali.com/2015/ayip-size/

planck dedi ki...

Luce demişken o dönemin forumlarını okursanız köşe yazarlarının da etkisiyle herkes ilk yarıları çöpe atmasından, ahmed hassanla başlamamasından ve özellikle beşiktaşın "defansif" italyan futbolu oynayan bir takım haline dönüştürülmesinden illallah demişti, adam kıyasıya eleştriliyodu. serdar eleştrileri gibi kaan dobra eleştrileri vardı. her puan kaybı sonrası luce zaten hoca değil tartışmaları gırla giderdi. her maç 60. dk ahmed hassan değişikliği dillere dolanmıştı. sonrası malum. yani demem o ki tecrübelerden ders almak lazım. biliçi takıma yakıştırmazken de önce beşiktaşın sonra tr liginin boyuna bakıp yorum yapmak daha yerinde olur. mesela ilk hedef olarak porto gibi bir takım olmak istiyosak bile portonun td klasına bakmak lazım.

Bastan soyluyorum, sozum meclisten disari. Sozlerim bu blogdan ziyade, genele dair.

Tartisma kulturunde genel bir eksiklik var, bu siyasette de, sporda da ayni. Aktorlerin, hangi hesaplamalari yaptiklarini, surecin nasil gelistigini, karar mekanizmalarinin nasil tayin edildigini unutuverip, sonuca bakiyoruz ve kendi hatalarimizi yok sayabiliyoruz aninda. "X boyle oldu cunku Y!" Ya kardes zamaninda Z vardi, A demistin, B olmustu?

Besiktas'in bugunku durumunu irdelerken, Demiroren donemine kadar gideriz. Besiktas taraftari o donem dogru duzgun ses cikarmayarak, stad maketleri ile Demiroren tarafindan senelerce kandirilirken gikini cikartmayarak bazi suclara ortak olmustur.

Onu bunu gectim, biz "bunun arkasi yas" dedigimizde, protesto organize etmek istedigimizde "sabote etmeyin UEFA'ya gidelim" diyen taraftar simdi Avrupa Ligi'ni dusundu diye Bilic'i asmaya calisiyorsa ben buna aci aci gulerim arkadas.

Bilic'in taktik hatalarini elestirmeyelim demiyorum. Bilic'in taktik hatalarini elestirirken, taktik hatalarinin ne oldugunu acikca belirtelim, alternatif hamleleri ne olabilirdi de olmadi onu tartalim. Mesuliyetin ne kadari teknik ekipte, ne kadari yonetimde, ne kadari oyuncularda, ne kadari taraftarda onu bir dusunelim.

Adam asmak en kolayi. Kendine bok surdurmemek daha da kolayi. Bir tane "dogru" belirleyip firsat buldukca onu papaganlamak en en kolayi.

Hatasiz teknik adam yok. Bilic hatasiz degil. Fakat bu takima neleri katip, neleri katamadi'yi konusmayi birden "gitsin/kalsin" eksenine getirebiliyorsak sorun tartisanlardadir, Bilic'te degil. Neyi yapip yapamadigini konusmak icin de, Besiktas'in yakin tarihi boyunca neyi yapip yapamadigini degerlendirmek gerekir.

WiLdHoney dedi ki...

Güzel bir fikir birliği oluşmuş, ayrıca Fenerbahçe'nin yenilgisi ile inanmışlık biraz daha artmış gibi, böyle olmalı zaten, gazla-korunmayla-hakemle vb ile gitmiyoruz biz ama mağdur edebiyatı yapmaya gerek yok. Bu takım genç ve gelecek vaadeden bir takımdır, tıpkı kenar yönetimi gibi. Bu sezon sonunda çıkacak şey sadece şampiyonluk olmayacak bu çizgiyi devam ettirdiğimiz sürece ve her sezon 1-2 nokta transferle önümüzdeki senelerin dominasyonunu kuracak bir takım yaratacağız. Buna önce biz inanalım ve destek olalım, tıpkı burada yaptığımız gibi.
Sadece bir örnek vermek istiyorum; Bir türlü ısınamadığım ve bizim takımda formasyonda bir yere oturtamadığım M.Pektemek eğer devre arasında Fenerbahçe'ye gitmiş olsaydı, dünkü maç tam onun maçı olacak bir maçtı ve biz yönetimi asardık o adamı gönderdi diye. Neymiş böyle bir yolda böyle bir adam rakibe gönderilirmiymiş falan diyecektik.
İşte algı böyle birşey, şimdi de takımda tuttular diye kızıyoruz.
Doğru yoldayız, TR liginde yer alan her takımdan daha doğru yoldayız, bu sene sonucunu alamasak bile bu gerçek değişmeyecek.

Unknown dedi ki...

melo'nun sakatlanmasıyla gs'nin topladığı puanlar azalacaktır, her ne kadar son haftalarda formsuz gözükse de (fıtığının verdiği etki olabilir), adamın kırmızı karta olan bağışıklığı yüzünden kazandığı topun, kestiği atağın haddi hesabı yok.. bakmayın bu hafta sivas'ta kazandıklarına, son yıllarda izlediğim en kötü sivas'tı karşısındaki (bazılarının sergen hevesine işaret ediyorum!). ayrıca çok uzağa gitmeye de gerek yok yine rakibimizin daha iki hafta önce aynı eskişehire karşı şansıyla nasıl 3 puan kazandığını da biliyoruz. gs'nin önümüzdeki zorlu fikstüründe (fener - başakşehir - kasımpaşa) bir anda 5 - 7 puan arkamızda kalma olasılığı yüksek.. aynı rakiplerle bizde oynayacağız orası ayrı..

diğer bir konu da pilot takım uygulaması. çok araştırmadım ama ptt 1.ligde artık takımlar 18 kişilik maç kadrolarında sanırım 5 yabancı oyuncu bulundurabiliyorlar. yani gidip çok uzağa yatırım yapmaya veya avrupada kulüp aramaya ilk etapta gerek yok, a2 takımını feshederek, yerine bir ikinci lig kulübünün hakları satın alındıktan sonra kadronun aday oyuncuları burada değerlendirilebilir veya mevcut anlaşmamız gözden geçirilebilir.. kısaca bu bağlamda adanaspor anlaşması da şimdi bir mantığa oturmuş gibi görünüyor.. oraya alınacak birden genç yabancı ile geleceğe dönük güzel bir yatırım sağlanmış olacak.

Barreto dedi ki...

Liverpool maçı biletleri tükenmiş. Taraftar da Avrupa Ligi diyor demekki. O zaman sorun yok.

Roma bir günde kurulmamış. Beşiktaş'ta öyle. Eleştiriler ne olursa olsun, bütün Beşiktaşlılar kalan 13 maçta sonuna kadar takımı desteklemeli, biletler hep tükenmeli, Mayıs'tan sonra herşeyi tartışacak bolca vakit olacak.

sadrazam dedi ki...

@Barreto

Liverpool maçı biletleri tükenmiş olması taraftarın Avrupa tercihi mi?
Pasolig olmayışı mı? Ben çok emin değilim.

Blog'un daha verimli kullanılması, sağlıklı yorumlar yapılması, sonradan sık sık yorum silinmesi gibi olaylarla karşılaşmamak için daha önce de belirttiğim gibi bir teklifim var.
Maçlar devam ederken ve sonuçlandıktan en az 1 saat sonrasına kadar blog'a yorum girişine müsaade edilmesin. (Esasında 1 saat bile yeterli değil bana kalırsa)Maçın heyecanı, stresi, hakemin yanlış bir kararı gibi anlık reflekslerle sonradan abartılı olduğunu düşüneceğimiz yorumlar yazmamıza engel olabiliriz.

sadrazam dedi ki...

Bu arada @Alper!
Neredesin be Mübarek:)

Barreto dedi ki...

@sadrazam

Elbette bir kaç faktör var. Liverpool'un şöhreti, onlarla olan mazimiz, tur ümidimizin ciddi olması, passoligin zorunlu olmaması vs. Neticede hafta içi Perşembe gecesi saat 8'de maç. Maça gitmek/dönmek başlı başına mesele.

Fakat Beşiktaş taraftarının ligde de biletleri tüketmesini bekliyorum zaten 140.000 passolig almış Beşiktaşlı var. Nisan-Mayıs aylarındaki ev sahibi olduğumuz son 4 maçı Olimpiyatta oynasak ve 50-60 bin seyirci gelse fena olmaz.

@wildhoney

Hocam burayı iyi değerlendirmek lazım . Bu takım gelecek vaad ediyor derken oyununu bir üst seviyeye çıkarmasından bahsediyorsak bunun olmayacağını çok net söyleyebilirim .

Oyuncuların üst limitleri çok kısıtlı. Gelişime açık Kerim , Töre ve takip ettiğim kadarıyla Milosevic dışında 4. bir adam saymak çok zor.

Beşiktaş'ın , 2 sene önceki Real Madrid stili , direkt , yıldırım gibi akan futbolunu oynayabilmek veya en azından seviye arttırabilmesi için en iyi ihtimalle 3 takviyeye ihtiyacı var. Ondan sonrasında ülke sınırları için durdurulmaz , sınır dışı içinse eşleşilmek istemeyen bir takım olur.

Bir kere sol bek konusunda hepimiz hem fikiriz. Tecrübeli lider stoper konusunda da hem fikiriz. Ben Atiba konusundaki fikirlerimi gerekçeleriyle anlattım bence o da değişmeli , o değişmeyecekse onun rolüne biri alınıp Veli değişmeli. Ve bence Olcay'da değişmeli . Bu tarz bir sistemde elbette futbolu aklıyla oynayan böylesi bir adam lazım lakin modern futbolda maç içerisinde bu kadar inefektif olup tek hamleyle maç çevirme dönemi biteli yıllar oluyor. Klişe " bu adam 30 dakka sahada olmaz , ceza sahası dışından bi çakar maç getirir " yüzeyselliğindeki yorumlara kanmamak gerek. Orada aktif , topla çok etkili , birebirde adam eksiltebilen , hücuma çıkarken top tutabilen , takım arkadaşlarını rahatlatan bir oyuncu lazım. Olcay'da bunların hiç biri yok . Çok zeki , hızlı düşünen , iyi pozisyon alan bir oyuncu fakat topla arası hiç iyi değil maalesef. Bir kanat oyuncusu için olmazsa olmaz tek konu zaten topla ilişkidir.

İşin güzel tarafı Beşiktaş'ın seneye bu noktaları kapatacak kadar mali hareket alanı olacak ve bence teknik ekip ve yönetim eksikliklerin son derece farkında . Asıl önemli olan da bu.

@emir eri

Beşiktaş zaten Adanaspor ile böyle bir anlaşma yaptı hocam. Altay için bastırdılar uzun süre fakat kabul olmadı.

WiLdHoney dedi ki...

@Övünç,
EMin ol aynı şeyleri konuşuyoruz, sezon başında sadece Oğuzhan'ın olduğu bölgede şu anda yeterli veya değil ama Sosa, Oğuzhan ve Tolgay alternatiflerine sahibiz.
Şunu iyi görmek gerekli, geçen sene ve bu sene başında takımda alternatif olacak oyuncular yoktu, şu anda ise alternatiflerimiz var ama yeterliliğini tartışıyoruz. Bu şekilde devam edersek eğer, gelecek sene ise alternatiflerin yeterliliğini değil, 18'e giremeyenlerin kadroyu nasıl daha çok zorlaması gerektiğini tartışıyor oluruz.
Bizim gibi takımlar sezonu 14-15 oyuncu ile çıkartamaz. biz bu sayıya ancak bu sezon devre arasında Tolgay ve Opare ile kavuşabildik, yedek sağ bekimiz daha bu sene ortasında takıma katıldı. Büyük bir takımda sağ bekin yedeği banko DMF oynayan oyuncu olmamalıydı ve artık değil.
Bundan sonra ise Opare'nin yedekliğini değil, Serdar'ı geçecek bir sağ beki bulmayı konuşuyor olmalıyız. Olcay'ı ve onun yedeğini değil, X çıktığında yerine Olcay var diyebilmeliyiz.
Orta sahada oluşacak fazlalıkta kimin takımdan gitmesi gerektiğini konuşmalıyız.
Dediğim gibi biz nicel olarak daha yeni kadromuzu oturtabildik, artık bu saatten sonra daha keskin nitelik artışları görmemiz gerekiyor.
Tüm bunlardan dolayı ben bu takımın geleceğine ümitle bakıyorum.

Basar dedi ki...

@WiLdHoney

Pektemek bence 500 k € edecek bir adam. Sık sakatlanan, gol konusunda yetersiz ama çabası fazla olan sakar bir topçu. Adamım kafası bandajsız halini hatırlayamıyorum resmen.

Benim itirazım kalmasına değil, fahiş bir ücret ile 5 yıl kalmasına. Eğer bu paraları fener verip alsaydı (ki 2 milyonlardan bahsediliyordu o zamanlar) mutlu olurdum çünkü Pektemek bir Semih Şentürk değil.

ve iddia ediyorum Pektemek'in tek forvet oynadığı maçların çoğunu kazanamayız.

WiLdHoney dedi ki...

@Basar,
Pektemek'in bizim takımdaki durumuna ilişkin fikrim birkaç yorum yukarıda durmakta, bizim oyunumuz içerisinde Ba'nın yedeği olamaz, onun iyi becerdiği özellikler içinse bizim formasyonda herhangi bir pozisyon yok, dolayısıyla kendisi benim pek ısınamadığım özellikleriyle birleşince bana bizim için gereksiz bir topçu gibi geliyor, efendiliğine forma aşkına, karakterine ise edecek lafım olmaz o ayrı.
AMa benim demek istediğim; devre arasında Fenerbahçe'ye gitmesine kim sessiz kalırdı, bence ne yönetimin acizliği kalırdı, ne de Beşiktaş'ın küçük takım olması vb. dolayısıyla bu bir algıdır demeye getirdim. Eğer yönetim ışığını verdiği profesyonelliği göstermeye devam ederse, seneye veya sonraki sene teklif gelirse satar yada kiralarsın yerine ise direk katkı verecek bir adam alınabilir. Böylece takımı nitelik ve nicelik olarak istenilen seviyeye çıkartabilirsin.
Kişisel not: Devre arası sözleşme yenilenen adamlar arasında en gereksiz ve yüksek kontratla ödüllendirilen adamdır kendisi.

Hocam Ben bu Pektemek fikrine katılamayacağım.

Gençlerbirliği'nde biraz takip ettiyseniz aslında Olcay'ın rolü için çok iyi bir alternatif olduğunu söyleyebilirsiniz.

Bir kere Mustafa sakinleştirebilirseniz , adam geçer , 1-2 yapar , kafa topu alır , sırtı dönük top tutar , faul alır , pres yapar .

Mustafa ligdeki en iyi yerli uzak forvet bile olabilir.

Yeteneksiz değil kendisi , tam tersine Beşiktaş'a borçlu olduğunu düşündüğünden çok fazla şey yapmak istiyor. Yapmalı da . Fakat bu kadar sakatlıktan sonra , bu kadar az gol atan takımın (rotasyon kadrosuyla neredeyse hiç gol atamayan ) bir takımın forveti olarak oynayınca ihale üstüne kalıyor.

Hani belki ben kafamda kuruyorumdur ama kiralansın Bursaspor'a 1 seneliğine , mazallah ya Fener alsaydı ne yapardık denir burada .

Yorum Gönder

Ara