.

.

.
Ekşi Beşiktaş. Blogger tarafından desteklenmektedir.

.

.

2 Ocak 2015 Cuma

STSL16 / Beşiktaş - Galatasaray


Tarih: 4 Ocak 2015 Pazar
Saat: 19:00

Stad: İstanbul Atatürk Olimpiyat

Hakem Hakkında Bilgi: Cüneyt Çakır herhâlde ligin en iyi hakemlerinden biri olduğu konusunda herkesin uzlaşacağı bir isim. Bu sene yönettiği Bursaspor maçında ortalama üstünde puan alsa da Başakşehir maçındaki yönetimi vasatın altında kalmıştı.

Cezalı Oyuncular: Atiba Hutchinson

Sakatlığı Bulunan Oyuncular: Mustafa Pektemek, Tomas Sivok, Necip Uysal

Lig Tv Maç Tanıtımı: http://www.ligtv.com.tr/video-galeri/spor-toto-super-16-hafta/besiktas-galatasaray-9

149 Yorum:

Emre Toraman dedi ki...

Şu anda en kritik mesele Atiba'nın yokluğundaki tercih gibi görünüyor. Düşünülebilecek isimler Oğuzhan, -iyileşirse- Necip, Kerim ve Cenk Tosun.

Ben açıkçası Necip'i iyileşse bile Veli'nin yanında düşünmek istemiyorum. Atiba'nın yanında oynayacak oyuncu Necip midir Veli midir diye bile düşünürüm. Ancak oyun karakterlerini düşündüğümde(pas hatasına meyil, pozisyonunu kaybeden hamleli savunma, baskı altında saçmalama) ikisini aynı anda sahada görmek büyük problem olur.

Cenk Tosun yerine Mustafa Pektemek olsa belki 4-4-2 düşünebilir ama Cenk-Ba ikilisinin de problemli bir ikili olduğunu düşünüyorum.

En olası gibi görünen tercih Oğuzhan şu anda. Sosa ve Oğuzhan'dan biri maç boyunca daha geride mi pozisyon alır, yoksa 4-1-4-1 gibi bir düşünce mi olur bilemiyorum. Ancak benim tercihim 1'in Veli olacağı düşünülürse kesinlikle 4-1-4-1'den yanyana olmaz. Veli pres için alanını boşalttığında defansif, savunma 4'lüsünden biri veya Veli topa sahipken pas opsiyonu olarak pozisyon alacak bir Sosa en doğru tercih olur bence. Yok Veli pres yapmasın pozisyon alsın dersek zaten Veli Kavlak'ın en pozitif yönünü yoksayıp vasataltı bir önliberoya dönüştürürüz.

Benim ciddi olarak düşündüğüm son opsiyon ise Kerim. Sosa-Veli bağlantısının ve pozisyonal yakınlığının bence önemli olduğunu Oğuzhan konusunda söylemiştim zaten. Önlerinde oynayacak bir Olcay-Kerim-Gökhan üçlüsü Demba Ba'nın da performans göstermesiyle çok tehlikeli olabilir. Bu tercihin bir ekstrası da Kerim'in özellikle Tottenham maçında gördüğümüz haliyle Oğuzhan'dan daha çok prese katılacağını düşünüyorum. Bu tercihin zaafiyeti ise ön alanda fazla top kaybı doğurabilecek olması. Galatasaray'ın kontraatak performansı korkutucu olur mu böyle bir durumda, daha fazla izlemiş bir arkadaş varsa o kısmını o cevaplasın.

Coolio dedi ki...

Kerim'in daha fazla prese katıldığı çok doğru. Hatta bazen ondaki bu ciğer çok şaşırtıyor beni, bir ileri bir geri kesilmeden gidebiliyor, oynama arzusu çok yüksek bir oyuncu. Top kayıpları çok büyük tehlike olsa bile GS savunmasının zaaflarını çok iyi değerlendirebileceğinden Oğuzhan'ın önünde görüyorum. Oğuzhan lakayitliğinden ötürü maç içinde çok pozisyon kaybı yaşayacağını düşünüyorum. Bir de itirazdan yine sarıyı yicek muhtemelen. Çok zor bir seçim, hatta Oğuzhan ağır basıyor muhtmelen ama Kerim olayı güzel bir süpriz yaratabilir.

Önlem alamayacağımız tek pozisyon hakem!!

BesiktaskUlan dedi ki...

Açıkçası bu maç için takımda çok fazla oynama beklemiyorum, hatta mümkünse istemiyorum.

Bilic'in de şapkadan tavşan çıkaracağını sanmıyorum. Olabilecek en düz ve risksiz kadroyu sürecek, daha önce denediği taktikle oynayacaktır. 4-1-4-1 çok mantıklı gelse de, aklında olduğunu sanmıyorum çünkü büyük bir dezavantaj içeriyor; henüz yeterli sayıda maç yapmadık bu dizilişle.

Bu da bana göre, -gerisi zaten aynı- Veli - Sosa - Oğuzhan orta sahası olacaktır. Sosa ile Veli'yi yan yana oynatacağını öngörüyorum. Çünkü Sosa'Nın defansif faaliyetleri, Oğuzhan'dan kat be kat üstün, üstelik topu ileriye taşıma hızımız çok daha fazla artacaktır.

Orada Oğuzhan'ı deneyip, defanstan bariz şekilde bir kişiyi eksiltmek yerine, Sosa'yı kullanıp, ileride "nasıl olsa hallederiz" mantığı ile hareket etmek daha cazip.

Neredeyse her maçta gol yiyen GS'ye biz de atarız, Demba, Olcay, Töre üçlüsü bunun için yeterli olacaktır. Yeter ki yemeyelim, bunu da Oğuzhan ile sağlayamayız.

Sosa-Veli, önlerinde de Oğuzhan ile bu maçı rahatlıkla kazanacağımızı tahmin ediyorum. Kerim ve diğerleri opsiyonel olarak büyük güç anlamına geliyor zaten.

Bence bu maçın sonucunu GS ya da Beşiktaşlı futbolcular değil, Bilic'in tercihi belirleyecektir. Eğer geride Oğuzhan-Veli ikilisi yaparsa, açıkçası çok ümitli olmam. Bu resmen GS'ye, "Gel, bizi yen" demektir.

Sonuçta onların da korkulacak bir orta sahası yok. Melo dışında hiçbiri topa ayağını uzatmıyor, hiçbir şekilde baskıya karşılık veremiyorlar. Sosa'nın düz presi dahi orta sahayı ele geçirmemize yetecektir. Ama Oğuzhan ile oynarsak, hem Melo onu yıldırır hem de Selçuk-Sneijder ikilisinden biri daima boşta kalır.

İşin özü çok kapsamlı bir maç olduğuna inanmıyorum. Sadece Atiba'nın yerine oynayacak oyuncuyu doğru seçersek, rahatlıkla kazanırız.

Bunun dışında bence Necip ihtimal dahilinde bile değildir. Onun oynaması bize hiçbir şey kazandırmaz, aksine götürür.

Umarım Bilic neyi tercih ederse etsin, biz kazanırız.

Unknown dedi ki...

galatasaray ortasahası melo dışına çok sert bir orta saha değil, melo gerek tatlı sert futbolu ile gerekse de bazen aşırıya kaçan futbolu ile orta sahalarına gerekli sertliği veriyor. melo dışında oraya sertlik katan tek isim yekta. diğer oyuncular görece olarak daha yumuşak ve ayağa oynamayı becerebilen adamlar, bizim veli ile eşdeğer tek adamları var. orta sahada sertlik yönünden sorun yaşamayız, o yüzden necip seçeneği bence elenebilir. ayrıca melo karşısında fernandes ve oğuzhan varken dahi zorlanmış bir adamdır, şimdi oğuzhan ve sosa ikilisi ortada olacak, selçuk'un yapmadıklarını göz önüne alınca atibanın olmaması handikap değil avantaj dahi olabilir. yektanın oraya katılması demek forvetin tek başına kazma krala kalması demek, defansımız için çok sorun oluşturmayacaktır ancak ortadaki üstünlüğü kaybederiz, üstüne sneijder de oynarsa baskı yememiz olasıdır ve açıkçası oyunu kaybetme durumumuz söz konusu olabilir. sneijder oynamayacak gibi gözüküyor, onun yerine umut/emre çolak'tan biri oynar. yetenek bazında bizden daha iyi gözükseler de takım olma yolunda hala çok gerimizde olan bir takımla oynayacağız. ortasahada atibanın yokluğunu sosa-oğuzhan ile birlikte avantaja çevirebilirsek, topu adamlara vermeden tutmayı başarabilirsek maçı alırız. kaldı ki beraberlik dahi fena bir sonuç değil bence...

planck dedi ki...

kimin oynayacağı maç günü havanın ve stadın şartlarına göre belirlenir herhalde. oğuzhan normal hava şartlarında bile fiziksel olarak yeterli değilken, yağmurlu havada ağırlaşmış zulimpiyatta ve derbi maçında hiç çekilmez bence. ama maç saatine kadar yağış olmazsa veli-sosa-oğuzhan olarak çıkarız.

Coolio dedi ki...

Yağışa gerek yok Olimpiyattaki rüzgar bile Oğuzhan'ın enerjisini ilk yarıda bitirir. Aklında Necip olan birine onun olmaması durumunda alternatif olarak Oğuzhan'ı oynatır demek zor. Bilic'in ara ara orta sahada koşuşturmak için İsmail'i oynatmışlığı var, dolayısıyla maça orada çılgın çocuk İso ile başlarsa şaşırmam (biliyorum dehşet bir durum ama küçümsenemeyecek bir ihtimal).

Yıllardır adam gibi derbi kazanamamayı alışkanlık edinmiş bir takım için 1 puan iyi gözükmekle beraber, şampiyonluk için 3 puan olmassa olmazdır. Heleki bu güzel oyun, bu liderlik havası varken dahi kazanamamız daha kötü etkiler doğurur. Madem şampiyonluktan bahsediyoruz berabere kalmaktansa yenilmeyi göze alarak 3 puan kovalamayı tercih ederim (burada bahsettiğim şuursuzca atak yapmak değil, taktiği ve oyuncu seçimini kazanmak için oluşturmak).

YSY dedi ki...

Normalde velinin yanında oğuzhan derdim de adam derbi maçlarda ortada yok o sıkıntı. O yüzden olcayı velinin yanında kerim solda opsiyonu da fena gelmiyor değil.

Armagan dedi ki...

yahu ön liberoya olcay,ismail nasıl olur, yapmayın etmeyin. sosa olsun diyenlere şunu soracağım, konyaya atılan 2.goldeki vuruşu oğuzhan yapabilir mi, cevabı belli galiba. öndeki 4lüyü bozacağını sanmıyorum. 4-1-4-1 de beklemiyorum bilic'ten. necip spurs maçında gayet yeterliydi, bu sefer de formayı hakediyor.iyi oynarsa 75 gibi, kötü oynarsa 55-65 arası çıkartılır, yerine oğuzhan girer. (belki 2. seçenek pedro olabilir yerine, atınç'ı da denemiş oluruz derbide ama bunun olması %5'in altındadır)

maçta sakatlık olmaması benim için skordan daha önemli. trabzon maçı gibi 2 eksik can sıkabilir, hakemin de saray ziyaretleri sonrası gs yi kollayacağını tahmin edersek.

orta alanda kontrolü sağlamak, konsantre şekilde tempoyu ayarlamak ve stres olmadan oyunumuzu oynamak galibiyet getirir, dediğim gibi derbi stresine girmek dezavantaja dönüşecektir.

ilk yarı 35 puan hedef olmalıydı,70+ için bunu başardılar.psikolojik olarak beraberliğin zararı açıklansa da ben cezasız,sakatsız bir beraberliğin kıymetli olacağını düşünüyorum.(bu arada beraberlik olacağını hiç sanmıyorum, ya 2-3 farkla biz ya da 1 farkla onlar kazanır diye tahmin ediyorum)

yilmaz dedi ki...

Arkadaşların yorumlarından çıkarttığım sonuç ozzie'yi çoktan silmişiz. Hatta yok gibi davranıyoruz.

----Alıntı (@BesiktasUlan)----
"Orada Oğuzhan'ı deneyip, defanstan bariz şekilde bir kişiyi eksiltmek yerine, Sosa'yı kullanıp, ileride "nasıl olsa hallederiz" mantığı ile hareket etmek daha cazip."
------------------------------

Ozzie'yi geriye koysak defans eksilir, ileriye koysak bi şekilde hallederiz. Abi çok acı konuşmuşsun yaa :D

Ben veli - ozzie önlerinde sosa olarak başlayacağımızı tahmin ediyorum ki bilic de daha önceki icraatlarına bakarsak böyle başlayacak. Takıma göre kurgu değiştiren bir hoca değil ve ona göre ozzie'nin yeri merkez ortasaha.

Ben ozzie'den ümidini kesmemiş biri olarak, maça damga vurabileceğini düşünüyorum. Maçtan sonra bu yorumumu bana afiyetle yedirebilirsiniz, gocunmam :)

YSY dedi ki...

@yilmaz

Keşke damga vursa :)

@roadrunner

Olcay bu takımın veliden sonra en çok koşanı ayrıca solda defansa yardıma sıklıkla geldiği için o pozisyonda da defans yapabilir kaldı ki ileriye top da taşıyabilir.

Selim dedi ki...

Oğuzhan için kendini tekrar kanıtlaması gereken bir maç olacak gibi gözüküyor. Yılmaz'ın söylediklerine katılıyorum, yakın zamandaki Arsenal maçlarındaki futbolunu hatırlarsak, o kadar kolay atılacak bir oyuncu değil benim gözümde :) Bu şartlar altında Oğuzhan'ı oynatmamak, motivasyonunda da büyük düşüşe sebep olur, tamamen kaybedebiliriz. İdmanlardaki performansı konusunda bilgisi olan var ise paylaşırsa sevinirim.

BesiktaskUlan dedi ki...

Aslında amacım Oğuzhan'ı silmek değildi, hatta ben de ona çok güvenirim, her ne kadar kredisi azalsa da kıymetli bir oyuncudur.

Ama Oğuzhan hiçbir zaman defansif görevlerini -maçların bazı bölümleri hariç- devamlı halde yapan bir futbolcu olmadı. Geldiği gün de böyleydi, şimdi de böyle. O yüzden insanlar Oğuzhan'a kafayı taktı, çünkü zerre gelişmedi.

Ama mesela ileride onun yükünü kaldırabiliriz. Sonuçta Töre'ye bir pas atar, Demba Ba'nın koşusuna ara pas yollar vs... orada sırıtmaz, pas akışını bozmaz ve kesinlikle katkı sağlar. Onunla birlikte ileri uç mevzusunu, "bir şekilde" halledebileceğimizi düşünüyorum. Yani ona rağmen demek istemedim, onunla beraber. :)

Ama defansif orta saha olarak Oğuzhan'ı düşünmek tüylerimi diken diken ediyor.

Üstelik tek defansif orta saha ile oynamak bana risk gibi geliyor. Göbekten gelme dışında hiçbir şansı olmayan GS orta sahası ile onların arasında debelenen Veli görüntüsü gözümüzün önünden gitmiyor. Bence o bölgelerini hafife almamak gerek.

Zaten Olcay ve Kerim ihtimalleri pek gerçekçi gelmiyor. Ama görev adamı Sosa, bence orayı da rahatlıkla halleder. Sonuçta 4-1-4-1'e dönüp, Tot. maçının ilk yarım saati gibi oynarsak, GS bize olan şansıyla bir tane atar.

Bence maçın kritik noktası gol yememek. Aksi takdirde illa gol atacağız, GS'nin o savunması sorun oluşturmaz.

Sonuçta takımın mevcut düzeni bozulmadığı sürece maça ortağız, aksi takdirde çabuk dağılıp kafası karışan bir takımız. Hatırlarsanız, geçen sene en ufak bir taktiksel denemede sapıtıyorduk. Çünkü yetenekleri nispeten kısıtlı bir kadro var. Haliyle Bilic de onlara uygun formatı buldu ve ezberletti. Başka bir düzende aynı başarı gelmez gibi duruyor, alışmadığımız sürece.

Beraberlik kötü bir sonuç değil. Yeter ki şampiyonluğa bir adım daha yaklaşalım.

sadrazam dedi ki...

Biliç muhafazakar bir hoca. Çok radikal bir değişiklik yapacağını düşünmüyorum.
4-1-4-1 intihar da olabilir, bize 3-4 faklı galibiyet de getirebilir.Hoca bu riski almaz bence.
Veli-sosa ile 4-2-3-1 olur. 60-70 de skoru yakalarsak bir stoper daha alıp pedro'yu öne velinin yanına, sosa yı 10 numaraya iter.
Bence düşünmemiz gereken orta ikiliden ziyade stoper tercihleri olmalı. Zira Ersan saatli bomba misali oynuyor son maçlarda. Korkmadan Atınç'ı yazabilsek keşke oraya.
Ama bütün bunlardan mühimi saha şartları. Keşke Konya da oynayabilseydik.

kokocambo dedi ki...

Açıkçası Arsenal maçlarında bile buradaki genel görüntünün biraz gerisinde seyrediyorum ben Oğuzhan hakkında. Çünkü haftalardır ne toplu oyunda ne de topsuz oyunda maçın uzağında bir görüntüsü var. Oğuzhan ve Sosa, oyun sıkıştıysa Atiba ve Veli, topu yönlendirip bizi hedefe götürmesi gereken ilk oyuncular. Ama Oğuzhan, bunu haftalardır yapmıyor. Yaptığı süre hatırlanamayacak ölçüde kısa. Hayır, ben o kadar koştuğunu da görmüyorum. A, V, ve S ondan kat kat fazla efor sarfediyor. Aynı çabayı onda görsem ben de diyeceğim fiziği yetersiz diye. Ama bana bir ölçüt sunmuyor bu konuda. Bunun yanında demirspor maçında olduğu gibi bazen tek bir hareketi de bitiriyor, keşke hepimizin bu konudaki iştahını şöyle kızılötesi bir enerjiyle ona yollayabilseydik diyorum o yüzden. Sosa'nın geride, Kerim'in önlerinde oynadığı seçenek benim hoşuma gider açıkçası. Maç sonucuyla ilgili Coolio'nun görüşüne katılıyorum.

PS: Stadımız olaydı da, Dolmabahçe'yi kilitleyip takımı maça uğurlayaydık keşke yine, ahh ahh...

yilmaz dedi ki...

Burada kendisiyle ilgili her eleştiri haklı, ama Oğuzhan konusuna benim bakışım daha farklı.

Evet oğuzhan fiziğini hiç geliştirmedi ama bunun sadece oyuncunun bir dezavantajı olarak kalmasından yanayım. Bence bu hiç bir zaman da değişmeyecek. Kendisi hep Oscar gibi kalacak, Wilian olmayacak. Ama bence bu, bu kadar büyütülecek bir konu değil.

Oyun içindeki etkinliğinin azalması da takımın kalitesinin topluca üst noktaya doğru ilerlemesi ve itiraf etmek gerekir ki oğuzhan'ın bu konuda geride kalması. Ama Oğuzhan bu haliyle bile Türk futbolunda bir örneği olmayan unique bir oyuncu.

Takıma zarar vermediği sürece, etkisiz olma kredisi var bende.

Ne çok konuştum yaa :)

Emre Toraman dedi ki...

@yilmaz

Ben de Oğuzhan'ı silenlerden kesinlikle olmadığımı belirteyim. Hatta gereğinden fazla bile ümitli olabilirim ki kaynağına rağmen şu haber belirli aralıklarla aklıma düşüyor, anlamsız seviniyorum: http://www.fotomac.com.tr/besiktas/2014/12/27/vucut-gelistirdi-gucunu-tuketti

Buradaki Sosa Veli'nin yanında geride başlasın düşüncelerimize rağmen Bilic'in nasıl başlayacağı konusunda da seninle aynı fikirdeyim. Oğuzhan'ın 1. mevkisi olarak merkez düşündüğü konusunda bir şey diyemem ama Sosa-Oğuzhan söz konusu olduğunda Sosa'yı önde Oğuzhan'ı arkada düşündü bugüne kadar ve yine öyle olacağını tahmin ediyorum ben de.

Oğuzhan'ın, ilk geldiği zamanlardaki gibi merkezde oynayarak oyunu yönetmesini(hazırlık maçlarında dahi gösterdiği parıltıyı) gerçekten çok isterim ama zamanla üzerinde oluşan yıldız oyuncu beklentisi,(en çok da geçen sezon Fernandes'in kayboluşuyla) onu daha az verimli olduğu 10 numara oyunlarına yöneltti. Uzun vadede kafasını verebilirse; herşey yolunda giderse eşsiz, kötü ihtimalle de parıltılı bir 8 numara olmasını beklediğim bir oyuncu hala.

Coolio dedi ki...

@yılmaz

Örnek vermek amacıyla söyledin biliyorum ama söylemeden edemeyeceğim. Oscar dediğimiz adam Premier lig seviyesinde nispeten zayıf kalan biri. Yani Oğuzhan'la omuz omuza gitseler bizimki yere yapışır, ileri geri koşsalar bizimkinin dili dışarıdayken o 90'da kale önünde gol pası veriyordur..
Oğuzhan'ın futbolunu sevmeyen, potansiyelini görmeyen yok. Çalışarak çok zor elde edilecek veya hiç edilemeyecek iki unsur kendisinde var: teknik ve oyun zekası. Tek yapması gereken fiziğini güçlendirmek. Her gün 1 saat kapalı salona girip çalışacak. Yani çalışarak elde edilebilecek en kolay şey: kuvvet. Bunu da yaptığında Avrupa'nın önemli klüpleri onu alabilmek için sıraya giriyor olucakken o ise 2.5 yıldır bir adım ilerleyemedi. Yani elimizdeki bu doneler onun bundan sonrada bu gelişimi göstermeyeceğini gösteriyor artık çünkü tembel biri. Dolayısıyla eski tecrübelerimizden biliyoruzki bu özellikteki oyuncular kendilerini geliştirmezlerse mevcut durumlarını bile koruyamıyorlar tam tersine düşüş yaşıyorlar, geriliyorlar. Örnekleri dolu: Serdar Özkan, Okan Koç, Sinan Kaloğlu, İbrahim Akın.. diğer klüplerde de var dolu örnek.. Yani bu senenin tamamlanmasıyla birlikte (3 senesi dolacak) yukarıda saydığım sebepten ötürü artık düşüş trendine girmesini beklediğim bir oyuncuya bel bağlamam, umutla bakamam.

Benim onu silmemdeki sebep budur. Yapmış olduğu bir hata değil tam tersine yeteneklerine sırt çevirmesi ve onu çok sevmemdir kızgınlığımın nedeni.

Ayrıca bu sene takım oyunu başarımızın bir parçası iken buna ayak uyduramayan yetenekli oyuncu buna ayak uydurabilen yeteneksiz oyuncudan daha çok zarar verir.. Yani takıma zarar vermeme bir seçeneği yok bu performansıyla..

yilmaz dedi ki...

@colio

Açıkçası ozzie'nin iki Arsenal maçında da oyunu gayet güzel yönlendirdiğini, atakları olgunlaştırdığını ve oyundan hiç düşmediğini gördüm. Sürekli karşılaştırıldığı Ramsey'den de ikili mücadelede topu çalıp başlattığı atakta rakibini oyundan attırdı ve gördük ki iki maçta da o çıktıktan sonra rakip kalede nispeten bir baskı kursak da organize olamadık. Ben bu noktadayım.

Fizik gelişimi önemlidir ama tek başına önemli değildir dememin sebebi bu biraz da. Necip de oldukça kaslı bir oyuncuya evrildi son birkaç senede ama biz onu lampard gibi olacağını hayal etmiştik alt yapıdan A takıma çıkarken.

Tabii ki oyuncu 60 dakika'yı bile çıkaramayacak bir kondisyonu varsa takıma zarar verir ve oynatılmaması lazım. Burada hepinizle hem fikirim, ama Serdar Özkan, Okan Koç filan yakışmıyor bence. Çünkü onlar sadece fizikten kaybetmediler lütfen. Mental sıkıntıları da vardı. Serdar Özkan'ı hala izliyoruz sizce tek sorunu ikili mücadelerde yere düşmek mi?

Oğuzhan kötü bir yıl geçirebilir ama bence örnek olarak verilen oyuncuların hiçbiriyle örneklenmeyi haketmiyor.

cochise dedi ki...

Oğuzhan'dan beklenti çok büyük olduğu için beklenenden uzak kalınca; nasıl beklenmeyen iyiyi abartıyorsak (atınç) beklenmeyen kötüyü de abartıyoruz. Antremanı takip etmediğimiz için elbet fizik durumunu bilemicez ama geçen sene ortanın arkasında gayet iyi oynamıştı. Hatta yeri gelip Veli'den faydalı olduğu zamanlar da olmuştu (savaşarak değil ama yer tutarak). Veli bu yıl kendi aştı tabi, o ayrı.
Oğuzhan'ın pozisyon bilgisi kesinlikle çok iyi; iyi durumdaysa hiç Kerim merim macerası aramadan koyarım Velinin yanına. Yok olmadı iyi durumda görünmedi; ben de Sosa'yı oraya çekmekten yanayım. Necip iyi hale gelirse onla başlanmasının da zararı yok. Başlarız olmadı devam etmeyiz. Bekteki kadar vahim değil orada.

Kerimle başlamak hata olur. FB maçında mahfetmişti; hepimiz necipe yüklendik ama Kerim de o maçın rezillerindendi. Kerimle ilgili Pres mresten de bahsediliyor şaşırıyorum açıkçası. Çok farkedilmese de ciğeri müthiş ona şüphe yok. Çok ama çok yetenekli. Şu futbol denilen oyunu bir öğrenirse Türk futbolunun yıldızı olur ona da şüphe yok. Ama hala pozisyon emanet edilecek adam değil. Dakika 60 olur; maçın gidişine göre kötü gidenin yerine alırız oyuna. Deliler gibi saldırtırız. Zaten GS kondüsyonsuz bir takım; onun pozisyonsuzluğu zarar getirmez bilakis ortalığı karıştırır.

GS ile ilgili olarak da şunu söyleyebilirim; sol bek çok zayıf; Töre orayı deli işler. Telles teknik ama Serdar başa çıkar onunla. Sabri kazma da olsa orayı kolay geçilen birisi değil. oradan atakk yapmamak lazım. Olcay içeri katetederse (ki zaten en iyi yaptığı şey) daha iyi olur. Melo konusunda biraz eski günler etkili olmuş sanırım. Açıkçası bu yıl berbat oynuyor. (Meloya karşı bir ön yargım yok; nefret ederim ama bence son geçen yılın en iyi oyuncusu. o olmadığında GS köy takımı oldu. Ama bu yıl bir sorun var; yaşlılık mı kafası mıı iyi değil bilemiyorum.) hatta genelde melo derinde oynuyor. veliyle falan pek karşılaşmaz. Ama derbidir başka oynar; olabilir. Selçuk da daha iyi gibi son haftalarda ama çok da değil. 2. yarı biter.

Tehlike:
1)Emre Çolak son maçlada seviye atladı. Çok istekli çok hırslı. Seri bir oyuncu. orta sahaya çekildi (Oğuzhana duyrulur) ve orada daha faydalı oynuyor. Ani çıkışları var.
2)Umut çok yeteneksiz ama o da çok seri ve ani pres yapabiliyor. Franco'ya sabaha kadar pres yapsın sorun değil ama Ersan'dan korkuyorum.
3)Burak set oyununda hiçbirşey yapamıyor ama şu anit ters top meselesi (Bu topu da Selçuk atıyor.) sinir bozucu. Çok hızlı. Geçen sene taktik disiplinde oynadığımız ve burak koşularına özel önlem aldığımız ilk maçta dahi karşı karşıya kalmıştı.
4)Hamza sonrası berbat oynasa da Sneijder her zaman gol/şut konusunda riskli adam. Dikkat edilmeli.

Unknown dedi ki...

bu zamana kadar atiba veli denedik de ne oldu tamam diğer şartlarında etkisi var ama atıba ve veliyle her derbiyi rakibe vererek aciz mağlubiyetlerle tamamladık, veli oğuzhan sosa lı bir orta saha da en azından bir ümit var orta sahayı rakibe verse bile yakalıycağı tek bir hızlı hücumu çok olumlu kullanıp işi bitirecek bir orta saha.

schwadorf dedi ki...

Oğuzhan hakkında söylenecek herşey söylenmiş ama ben genel kanının aksine sorunun Oğuzhan'ın fiziksel düşüşü olduğunu sanmıyorum. Oğuzhan Sir Aybaba döneminde de böyleydi, geçen sene de böyleydi, şimdi de değişen bir fiziksel durumu yok, hiçbir zaman çok kuvvetli bir oyuncu olmadı.

Bence düşük formunun asıl sebebi mental. Sosa geldikten sonra takımda kendine bir "rol" bulmakta zorlanıyor. Kafasında kendine biçtiği rolü Sosa kendisinden çok daha iyi oynadığı için formasını kaybetti. Tekrar geri alması için oyununu (defansif veya ofansif) zenginleştirmesi gerekiyor. Genç ve akıllı bir oyuncu olduğu için kendini geliştireceğinden şüphem yok. Yukarıda örnek gösterilen kaybolan genç yıldızlardan en büyük farkı akıllı olması.

GS maçına dönersek, Bilic Atiba'nın yerine kimi oynatır bilmiyorum ama Kerim en az 30 dakika (tercihen son 30) şans bulmalı diye düşünüyorum. Galatasaray'ın dripling yapan oyuncuyu durdurmada büyük sıkıntıları var. Aynı sıkıntı bizde de var ama GS'da bu tarz oyuncu çok az. (Emre Çolak ve Bruma) Özellikle Emre Çolak kanatta oynasa sorun yaşamazdık ama göbekte oynatıyorlar. Atiba'nın yokluğunda göbekten yapacağı koşularla sıkıntı yaratabilir.

Maçın Olimpiyat Stadı'nda oynanması iyi olmadı ama rakibin gözden kaçırdığı birşey var ki bu statta oynamaya alışkın olan biziz. Gününde olurlarsa Töre, Ba ve Olcay üçlüsü maçı kazandırmaya yeter diye düşünüyorum. Skor tahminim 2-0 ama şunlara bir 4 gol de biz atsak hiç fena olmaz.

Unknown dedi ki...

2-3 post önce Galatasarayla Fenerbahçeyi hakemler konusunda bir tutmayın ayıptır demiştim bir arkadaş Kasımpaşa maçını örnek gösterip buna karşı çıkmıştı. Zaten ben Galatasaray lehine hata yapılmıyor demedim sadece hakemler Galatasarayı koruyor algısı yanlıştır, bunu demeye çalıştım. Yoksa o mantıkla Karabük'ün golü verilmedi diye veya Ersan Gülüm Balıkesirspor maçında kırmızı kart görmedi diye hakemler Beşiktaşı kolluyor mu oldu? Aynı arkadaş burasi bizim blogumuz Ekşi Beşiktaş defol git burdan demiş, şu an Galatasaray maçı postundayim sanırım en azından burada yorum yapmama izin verirsin :)

Başka bir cevapta "Hakemler Gsyi desteklemiyor ühühü" diyen adamın burada ne işi var denmiş; o arkadaşın da okuduğunu anlama konusunda kendisine yardımcı olmayan türkçe öğretmenine saygılarımı yollarım :) Son olarak başka bir arkadaş (bu ikisinden biri de olabilir) Atiba'nın hakemle salak inatlaşması yüzünden atılması sonrası "Hani nerede o Gsliler bunların hepsi karaktersiz işte" demiş. Alakayı çözen yok değil mi aranızda ? Eğer varsa zekam konusunda kendimi kötü hissederim.

Kusura bakmayın bunlari yazmam gerekiyordu çünkü gayet düzgün, saygımı koruyarak yaptığım yorumlara bu tarz mantık sınırlarını zorlayan ya da hakaret içerikli cevaplar gelmesi çok sinirimi bozdu. Ama işin ilginci kopamıyorum da bu blogdan, inanın her hafta nasıl yorumlar yapılmış diye merak edip açıyorum, seviyeli ve nitelikli yorumlar yazan arkadaşlara sevgiler.

Maça gelecek olursak, Beşiktaşın formunun düşmeye başladığı bir zamana denk gelmesi iyi oldu diyebilirim ama maalesef Galatasarayın da işi hiç belli olmuyor bu sezon ve bildiginiz gibi de genelde kötü oynuyoruz. Denildiği gibi Telles-Gökhan eslesmesinden korkuyorum açıkçası, keza eğer sakatlığını tam olarak atlattıysa Demba Ba ve bizim çalım yeme uzmanımız Semih Kaya bire bir kalsın istemem Chedjou'ya büyük iş düşecek orada. Orta saha üstünlüğü çok önemli, bence Atiba yokken Oğuzhan oynar. Eğer şaşırtıp Arsenal maçlarındaki gibi oynarsa yaşlı orta sahamız için kötü olabilir. Melonun bu seneki standartının kesinlikle üstüne çıkması lazım, tribünler ve besiktas onun üstüne oynayabilir, hırs-sogukkanlilik dengesini iyi tutturmasi gerek.

Burak-Umut ikilisi gene oynayacaksa maça önde basarak ilk golü atma hedefinde olmalıyız; yaşlı bir takım olduğumuz için hazır enerjimiz varken golü atıp sonra tecrübe ve kaliteyle top çevirip üstüne yatmak iyi bir plan olabilir.(Fenerbahçe gibi) Zaten bu sene Beşiktaş çok az geriye düştü, derbide de geriye düşerlerse yine mi yenemeyeceğiz psikolojisi ve ağır baskıyla baş edemeyebilirler.

Top çevirip oyunu soğutsak dedim ama Olimpiyat Stadinda bu ne kadar mümkün olur onu da bilmiyorum. Beşiktaş daha dinamik ve biraz daha fiziksel üstünlüğe dayalı bir takim bize göre. Galatasaray ise akıllı,teknik ama hız ve fizik konusunda sıkıntılar yaşıyor. Bu şartlarda Olimpiyat Stadi kime daha çok yarar emin değilim. Ki Beşiktaş burada oynamaya daha alışkın dediğiniz gibi. Yönetim bence burada strateji hatası yaptı. Son olarak skor taraftarlığından rahatsiz oldugunu belirtip burada Sneijderle Olcayin istatistiklerini karşılaştıran ve Olcayi öven arkadaşlar için de Sneijderin iyi oynamasını isterim şahsi olarak, hele de karşısında Serdar Kurtuluş varken. Sneijder oynayamazsa Bruma Drogbanin yokluğunda geçen seneki facia maçı hatirlatabilirse ona da razıyım tabi :)

NOT : Yenemezsek sampiyonluk hayal,berabere kalırsak çok zor.

BJK4EVER dedi ki...

O postta yazdigin cumle (alinti):

"Her maç beleşe penalti verilen Fenerbahçeyle daha net bir hakem hatasıyla maç kazanmamis (kazanmaz da umarim) Galatasarayi bir tutmaniz bence hiç yakışmıyor."

Net bir hakem hatasiyla mac kazanmamis dedin, ornek verdik, cevap veremedin. Burada kivirmana gerek yok. Kaldi ki illa lehine hata yapilmasina gerek yok, alehinize de neredeyse hic duduk yoktu bu sezon. Besiktas lig lideri olmasina ragmen 5 kirmizi kart gordu, bu nasil oluyor dusun bakalim. Ki sirf bu BJK-GS maci oncesi kartlardaki cifte standart (Selcuk'a verilmeyen sari, Atiba'ya verilen kirmizi) zaten yeterince aciklayici.

Sizin korunmaniz icin illa 5 metre ofsayttan gol atmaniza gerek yok, Selcuk-Atiba meselesindeki gibi ince kiyimlar var, ve biz bunlarin farkindayiz, sizin isinize gelmese de.

Ki bu sene FB'nin net olarak daha fazla kayirildigi ortada. Ancak BJK ile GS'yi bir tutmaya da gerek yok. Ersan'in pozisyonu ve Ba'nin elle attigi gol disinda zaten dise dokunur lehimize net hata olmadi.

Ama sirf o Sivas macinda bile alehimize 2 kritik hata oldu (Cicinho dunyanin en net 2. sarisini gormedi, penaltimiz verilmedi). Ki Konya macinda hakem bizim lehimize yonetmis deniyor, attigimiz gollerden once faul var diye. Duyan da faulle golun alakasi var zannedecek. Faul'den sonra yarim dakika geciyor, Konya defansi reaksiyon gosteremiyorsa biz ne yapalim? Ki o macta ustelik sacma sapan alehimize bir penalti ve kirmizi kart var, hangisi agir basiyor siz dusunun.

Biz cifte standarttan, ince kiyimdan bahsediyoruz. Tore derbi oncesi fuck-off dedi diye kirmizi yedi, 3 mac ceza yedi. BJK-FB macinda Emre hakemin dibinde 5 kez fuck-off dedi, sari gormedi. Olcay orta sahada rakibine dokundu diye (tutma, cekme bile yok) ikinci saridan atildi. O gunden sonra ben ondan daha agir 50 pozisyon gosteririm sari kartsiz gecilen (en son ornek sizin son macta Selcuk'un yemedigi sari kart, ki o yuzden siz derbiye as orta sahanizla cikacakken biz dunyanin en komik kirmizi kartindan dolayi eksik cikacagiz).
Ki Atiba'nin pozisyonu da buna sahane bir ornek. 5 kisi cizgiye basiyorken hakemin sari kartli Atiba'ya sarmasi ve bunu dibinde anasina kufredilirken bile gostermedigi bir sertlikle yapmasi da normal diyelim, tamam. O zaman bundan sonra hakemle inatlasma icerecek her pozisyonda sari cikmasi gerekecek. Artik bu baraji ileri alma mi olur, tac veya frikigi tam yerinden kullanmama mi olur, topu rakibe vermemek mi olur, hakem yanina cagirdiginda gitmeme mi olur bilmem. Bunlar hepsi ayni kategoriye giriyor ve bunlarin hepsinde hakem oyuncuyu anasina kufretmis gibi bir dille uyarmayip sari gostermezse ne olacak? Yine olan Besiktas'a olacak.

Bu sene nispeten GS'ye FB'ye gore daha az kiyak geciliyor dogru. Ama GS ve BJK'nin durumu da ayni kefeye konamaz. Ayrica bu sene lehinize fazla hata olmadi diye bu sizi melek yapmaz. Sirf BJK-GS maclarina bakarsak bile Burak'in ceza sahasi disinda baliklama atlamalarina verilen penalti, Melo'nin 5 metre ofsayttan attigi goller, Delgado'ya cikan komik kirmizilar, Elmander'in faul yaparak attigi goller, hepsi aklimizda zaten. Herkes hangi kulubun ne oldugu biliyor, kafani yorma sen.

theotheo dedi ki...

ya bırakın beyler bu hakem işlerini töre kırmızı kart görseydi antep maçında ne olacaktı? büyük takımlar korunuyo işte ne derseniz diyin. dünyanın her tarafında bu böyle.

onun dışında veli atiba varken sanki hep kazanıyodukta atiba olmayınca ne yapcağımızı şaşırdık. defolsun gitsin ak. atibaya mı kaldı koskoca takım lan. saçmalamayın. ben olsam neciple başlarım o bölgede. oyunun gidişatına göre oğuzhanı ilave ederim. eğer yenik duruma falan düşersek.

demba ba ve sosanın maça ağırlığını koyması lazım.

yine söyleyelim beşiktaşın bu maçtan alacağı galibiyet dışında her sonuç beşiktaşı zirve yarışı dışında bırakır. oyuncular ve td bunun bilincine varmalı.

BJK4EVER dedi ki...

Acikcasi ben hala takimin en kritik bolgesinin Veli-Atiba oldugunu dusunuyorum. Bu ikili hem pres yapip oyun ustunlugunu getiriyor, hem defansin aciklarini kapiyor, hem de hucuma destek oluyor. Ki Veli ve Atiba icin cok ustduzey kaliteli diyemeyiz elbette (Veli'nin gelisimi saygi duyulacak birsey elbette), ancak bu ikili birbirini ve takimi mukemmel tamamliyor. Veli pres yapan, ikili mucadeleleri kazanan, rakibe rahat top kullandirmayan oyuncu, Atiba ise Veli'nin bosalttigi alanlari dolduran, akliyla savunma yapan ve pas opsiyonlarini tikayan akilli oyuncu.

Ki yabanci kontenjaninin durumuna gore bence daha kaliteli bir onlibero gelse bile Atiba kalmali. Atiba'dan daha iyi oyuncu gelince Atiba katkisi verecek diye birsey yok, ki bunu Jones'ta gorduk zaten. Takim uyumu bambaska bir olay.

Veli-Atiba'nin bozuldugu her mac sikinti yasadik. Akhisar macinda ilk yari ayagina top degmemis Bilal'in ikinci yarida bombos sut imkani bulmasi tesaduf degil. Ki kotu oynuyor denilen maclarda bile (Akhisar, Konya) rakibe fazla pozisyon firsati vermedik, Atiba-Veli'nin rolu buyuk.

Ki derbilerde oyun ustunlugunu veriyoruz yorumuna da katilmiyorum. On kisi kalmamiza ragmen FB macinin ikinci yarisini biz domine ettik. Ilk yarida da ilk 15 dakika disinda FB ustunlugu yoktu acikcasi. Yine gecen seneki GS deplasmaninda biz ustunduk, icerideki GS maci keza oyle. FB deplasmaninda ilk yarida ustunduk orta sahada, adamlar 2 kontra golu buldu nitekim. Ikinci yarida ise tamamen apayri bir psikolojide oynandi mac.

Bu seneki FB macini derbiler icin kistas olarak almiyorum. Sonucta Olcay'a o basit kirmizi verilmese, veya Emre'ye kirmizi gosterilse, veya net penaltimiz verilse skor farkli olurdu. Ki zorluk derecesi yuksek Tottenham, Arsenal, Trabzonspor maclarinda takim catir catir topunu oynadi, ve maclara hakimdi. O yuzden o fikire katilmiyorum.

Buradan orta sahaya gececek olursak; benim ilk tercihim Necip. Takimimizin en buyuk ozelligi bence pres gucu, orta sahadaki ustunlugu ve mucadele gucu. Maalesef Oguzhan olunca bu tamamen kayboluyor. Necip sagbekte sikinti olsa da, orta sahadaki maclarda (zorluk derecesi yuksek Arsenal ve Tottenham dahil) gayet iyi bir goruntu cizdi, Oguzhan'dan net onde. O yuzden sagbekte yaptigi hatalardan dolayi Necip'i kenara atip bitik Oguzhan'i oynatmayi istemek dogru degil bence.

Necip de yoksa ne olur bilemem. O zaman opsiyonlar Oguzhan, Frei veya Cenk Tosun. Kim olursa olsun; bence en onemli nokta Sosa'nin geriye cekilmesi, ki Oguzhan oynasa bile ortada degil, once oynamali. Sosa Oguzhan'dan cok daha fazla direncli ve tecrubeli.

BJK4EVER dedi ki...

Oguzhan'a da degecek olursak. Acikcasi kimsenin Oguzhan'a gitsin, kotu dedigini gormuyorum. Bu cocuga yoneltilen elestiri kendini gelistirmedigi ve orta sahada oynayamadigi yonunde, ki dogru. Oguzhan 2 senedir profesyonel olarak A takimda yer aliyor ve hala 60'tan sonra pili biten, surekli yerlerde surunen, haftada 2 mac ust uste yaptigi an kas sakatligi geciren oyuncu gorunumunde. O zaman sikinti var. Ki kendisinin eksikleri tamamen fizik-kondisyon, baska birsey degil. Ki kendisinden Yaya Toure olmasini bekleyen de yok zaten. Ancak 90 dakikalik kondisyona kavusacak, en azindan kendisini ikili mucadelelerde ayakta tutup zirt pirt kas sakatligi yasamasini engelleyecek kadar kas gelisimi saglayacak calismak zor olmasa gerek. Ki bunlar hakikaten zor degil, iyi calisirsa 6 ayda gozle gorulur bir ilerleme olur, 1 yilda cok iyi seviyeye gelebilir. Ki kendi halinde insanlar fitness'a gidip 1 yilda bu kadar gelisme kaydediyorsa zaten gunde 2 kere antrenman yapan, her turlu yemek, ilac, tesis destegini alabilecek profesyonel bir sporcudan bunu beklemek zor olmasa gerek.
Oguzhan'in rolune gelecek olursak; ben ona o rolu gayet bicebiliyor, net bir bicimde son 20-30 dakika oyuna girecek, cilingir gorevi yapacak oyuncu, Sosa'ya alternatif, su an otesi degil. Orta sahada dusunemiyorum bile acikcasi. Ha, kendisi icin en ideali bence yine de orta saha. Cunku bir forvet arkasi icin yeterince kaleye yakin oynamiyor, istatistik yapmiyor. Orta saha icin gereken tek sey ise fiziksel olarak guclenip defansini biraz gelistirmesi. Ki ilki oyuncu karakteri ile alakali ve zor gelistirir, ikincisi tamamen calismak. O yuzden ideali orta saha onun icin, ama bunun icin yeteri gayret gostermiyorsa kulube oyuncusu olur, kendi bilir, bu kadar basit. Ki kendisinden anatomik olarak cok daha sanssiz ve goruntu olarak da geride olan Frei bile ondan cok daha fazla ayakta kalip haftada 2 mac 90 dakikayi cikartiyosa sapkasini onune koyup dusunmeli Oguzhan.

fidddas dedi ki...

benimki bir taktik analiz değil. temenni diye düşünebilirsiniz. şöyle kuruyorum maçı ;
İlk 11 ; Tolga, Serdar, Franco, Ersan, Motta, Veli, Sosa, Kerim, Gökhan, Olcay, Demba
Skor 4-0 olur.
Goller ise ;
kerim ve gökhan ikilisiyle telles'in kanadına yükleniriz. 2 gol o kanattan 2 ye 1 ile yapılır. soldan olcay presiyle de dembanın semihin yanından vurduğu bir kafa golü alırız. bir de sosa-cenk ara pası ve göbek organizasyonu ile (son gol) skoru 4-0 a bağlarız elhamdüllillah :)
herşey gönlümüzce olsun.

theotheo dedi ki...

@bjk4ever

katılmıyorum beşiktaş derbilerde son 10 yıldır eziliyor. oyun skor ikili mücadele anlamında her zaman eziliyor.

beşiktaş bir kontra atak takımı oldu çıktı. beşiktaş büyük maçlarda set hücumu yapamayan, rakibin ortasahasına tamamen teslim olan, çok nadir kazandığı maçlarda da son dakikada kazanılan fener maçı gibi. çok iyi bir kontra atak organizasyonu ile ancak gol bulabiliyor. o da kolay birşey değil tabi. bu sebepten genelde yeniliyor.

bu seneki fener maçı herkes kırmızı kart diyor da kırmızı karta kadar fener tek kale oynadı. emre meireles topal silkeledi top göstermedi olay bu.

büyük maç kazanmak istiyorsan topa sahip olacaksın rakibin üstüne gidiceksin. kontra kovalarsan rakip birinden birinde golü bulur. büyük maçta da yenik duruma düştün mü çevirmek her zaman zordur. heleki hücum edemeyen bir takımsan.

bu sene takım biraz daha iyi gibi. kadro fena değil. sorumluluk alması gereken oyuncu sosa ortasahada. çok kritik bir adam. eğer genel oyunu gibi silik her ikili mücadelede düşen bir oyun oynarsa gs golü atar kapar gider. sosa aç bir oyuncu gibi oynamalı sosa 35 yaşında gibi oynuyor. demba ba girdi mi atıp ceza kesmeli. kem küm olmamalı. maçın yarısında eli belinde dili dışarda gezmemeli gezicekse cenk başlasın. bu kadar net.

theotheo dedi ki...

beşiktaş rakibin üstüne gidemeyen bir takım. mesela fener maçı 1.0 geridesin kendi evindesin fener geri çekilmiş. hücum edemiyo. bunun sebebi takımdaki akıllı ayak eksikliği veli atiba gibi sizin çok beğendiğiniz ama aslında büyük resimde büyük maçlarda topu rakiplerinin ayağına sürekli verip top kaptıran ortasahadan sürekli hücum yememize sebep olan oyuncular bunlar.

o yüzden veli nereye gidiyosa gitsin atiba nereye gidiyosa gitsin. gökhan inler evet. gelsin ve görün. tek başına oynasa bile ortasahada ezecektir büyük maçlarda. melo gibi.

theotheo dedi ki...

veli ve atibanın yurtdışında alacağı rakamlar belli. hadi veli türk diye biraz çok alsında. 32 yaşında atiba antalyaspora 500 bin euroya imza atan atibaya 1.5 milyon eurolar konuşuluyo. hadi gidin kardeşim işinize. beşiktaşın parasını siz düşünmüyorsunuz. siz at gözlüğüyle bakıyosunuz. atiba devre arasında gitsin. beşiktaş 2.3 kat daha iyisini bulur getirir koyar. bu kadar basit. hayal aleminde yaşamayın.

Adsız dedi ki...

Oğuzhan’ın şu anki hali rakibin 1. bölgesindeki presi ve defansı kaldıramayacak durumda. Bunun da ötesinde hızlı ve kısa/çok uzun pas dağıtımında istikrarda da zorlanıyor. Dolayısıyla bence de asıl futbol bölgesi ortanın ortası. Handikapı, günümüz futbolunda o bölgede oynayanlar kondisyon ve defansif bakımından da iyi olmak durumunda.

Bu aşamada 2 seçenek var, günahları ve sevaplarıyla:

1) Kerim ya da Olcay Veli-Sosa’nın önünde oynayabilir, hem dirençleri hem de hızlı toplara yatkınlıkları nedeniyle. Normalde Olcay derim, ama son form durumlarına göre Olcay’a kanatta daha çok ihtiyaç var. Bu halde Veli kilit durumda olacak.

Takım hücumunda Veli-Atiba varken bu ikiliden biri orta alana yakın kalıyor ve top kaybedilmesi durumunda atılan ilk tehlikeli topta sağa-sola kayarak ön baskıyı gerçekleştiriyor. Atiba-Veli’nin etkinliğinin nedeni ikisisinin de çok iyi anlaştığı o ileride-geride pozisyon alma temposunu maç içinde konumlarına ve kondisyonlarına göre ayarlayabilmeleri; hem ciğerliler hem de sürekli takipteler. Ciğerliler ama bu şekilde hep ayakta kalmalarının sebebi işte bu ayarlamalar.

Sosa CM oynadığında Veli geride daha çakılı kalıp çok daha fazla ilk topa basan adam durumunda kalacak. Çünkü hem Sosa o ikili kadar hareketli pres yapan bir oyuncu değil hem de hücuma çok daha fazla çıkacak. Atiba’nın kadro istikrarı nedeniyle eksikliğini şimdiye kadar sadece 1,5 maçta yaşadık. Asteras maçının kalan kısmı bir gösterge değil bana göre, takım olarak eksik ve yorgunduk. Geriye Tottenham maçı kalıyor ki, kalburüstü Avrupa takımları açık futbol oynadığı için o da pek bir gösterge olamıyor. Geçen sezondaki örnekleri ise pek hoş bir sonuç vermemişti hatırlayabildiğim kadarıyla. Yine de söz konusu olan deli Veli, ne yapacağı belli olmaz.

Olayın bir de hücum yönü var. Sosa bu işi yine de yapabilir, ancak o zaman da hücumda forvetler için pas trafiği azalabilir. Gelişiyle takım hızlı-tek top pas trafiğine girmeye başladı. Bilic bunu maç devrelerinin ilk bölümlerinde hızlı ve baskılı oyun şeklinde kullanıyor.

2) Veli-Necip, önlerinde Sosa oynayabilir (Necip hazırsa elbette Bilic onu Veli’nin yanına ekleyecektir, buna da kimse itiraz etmez zaten). Ancak yine de bir Atiba kadar değil tabii. Necip’in sorunu, orta alan hacim olarak ona hala biraz büyük geliyor. Bu yüzden takım arkadaşlarına göre oyun bölgesi seçip onu savunmaya çalışıyor. Elbette GS orta sahası Anadolu takımlarının çoğunluğuna göre daha hareketli ve pas trafiği yüksek olduğu için böyle bir durumda iş yine Veli’ye düşüyor. Necip’in onu değil Veli’nin Necip’i takip etmesi gerekli. Necip’in hücum olarak tek avantajı: kaptığı toplarla dikine gidebilme yetisi var, son pas eksiği olsa da ortalığı karıştırabiliyor. En olumlu yönü: Sosa en çok ihtiyaç duyulan maçta tam yerinde oynayacak.

Bu yüzden öncelikli tercihim: Necip, sonra: Kerim, kaçınılmaz zorunlu halde: Oğuzhan.

Orta alan ikilimizin kalitesine gelince; onlarca kez yazıldı, bir tanesinin box-to-box olması gerekli, diye. Fakat bugün işinize yarayacak ve uyum sorunu yaşamayacak bir box-to-box bulmanız her halukarda öncelikle cukkaya ve sonrasında da bu oyuncuların isteğine bağlı. Zaten dünyanın tamamında aranan adamlar oldukları için bize gelen iyi örnekleri hep 30 ve üstü yaşlarda olmuştur. Yerli olarak örnek gösterilen bir elin parmaklarını değil belki 2 parmağını geçmeyenler ise kısa zamanda performans düşüklüğü yaşıyorlar. Kolay değil, 60-70 metrede oynayıp sürekli formda kalmak, profesyonel yaşam gerektiriyor. Bu yüzden de ecnebi olmak durumundalar.

Not: Doğruysa bomba haber:

http://kartalbakisi.com/haber/menajeri-urfada-resmi-aciklama-geliyor_h4336.html

:-)

Özgür dedi ki...

@James Sneijder;
Almeida ile ilgili o haber doğruysa gerçekten enteresan bir bomba olur. :D
Hazır Almeida lafı açılmışken bende bir şey söyleyeyim. Geçen yılın orta alanında Sosa dışında hiç bir fark yok, hepsi aynı oyuncular ve Almeida yılda ortalama 10 gol civarı tutturuyordu. Yani Atiba'nın yerinde kim oynar konusunu tartışmaya gerek duymuyorum, çünkü bu orta saha gol atma özürlü Almeida'ya bile gol attırıyordu, gerekirse zorla. Şimdi ileride gol atabilen bir müBArek var. Arkasında kim oynarsa oynasın, yediğimizden fazlasını atarız ben güveniyorum. :D
Ağzına tükürdüğümün vahşi kapitalizmi olmasaydı da, yarın çalışmak yerine maçı izleyebilseydim keşke. :(

Almeida ile ilgili haber doğruysa nasıl bir oduna 2 sene katlandığımızı , üzerine de kalsın diye 2.5 m € teklif ettiğimizi gösterir .

Biliç'in hele hele böyle bir maçta daha önce denemediği birşeyi denemesini hiç beklemiyorum.

Bu maçın kritik oyuncusu Demba Ba olacak. Onun ne kadar ileride top tutabileceği kritik bir öneme sahip.

Ben olsam çok fantastik işlere girerdim o yüzden iyiki ben yokum :)

4-4-2 / Kanatlarda Olcay - Sosa / Merkezde Oğuzhan-Veli

Sahte 9 Töre ve hedef oyuncu Ba .

Töre , Melo'ya topsuz oyunda yakın olacak.

Enteresan bir deneme olurdu açıkçası.Gökhan'da sahte 9 meziyetleri var gibi bence .

Olmasını beklediğim orta ikiliye direkt Oğuzhan-Veli. Bu şekilde mevkileri değiştirmeme şansın oluyor.

Korkum ise Melo'ya topla oynama fırsatı vermemiz. Melo çok rahat oyunun yönünü değiştirebilecek yetenekte bir adam. Oyuna sokarsak çok sıkıntı çekeriz.

Özgür dedi ki...

Ekşi Sözlük'te bir Galatasaray taraftarının haklı serzenişi. Rakibim de olsa mantıklı ve eğlenceli yazanı okumayı seviyorum. :D
https://eksisozluk.com/entry/48121582

Yazı bayağı uzun ama özet geçersem, Selçuk diye bir oyuncu varmış, ona futbolcu demek futbol tarihine ihanet etmek demekmiş. Cezası iğneli fıçı olabilir zannımca. :D

Adsız dedi ki...

@Özgür

İster misin şimdi Mendes Urfa'yı pilot takım yapsın, bu sefer de Bibi ve Tolves diye iki "büyük takımların peşinde koştuğu ve gelecek vaat eden" iki Portekizliyi kakalasın :) Adamın icraatlarını okumuş biri olarak neden olması diyorum.

Selçuk İnan konusunda ise; geçen yıl Emre Çolak'ın oynatılmamasının saçma olduğunu yazmıştım. Futbolda istikrarlı bir şekilde "offensive all arounder" tarzı oynayan adamlar müthiş yararlıdır. Bizim klasik futbol anlayışımızda "serbest adam" şeklinde kısıtlı bir şekilde tabir ettiğimiz bu oyuncuların en önemli özelliği tek golcü oynuyorsan o bölge dışında hücumda her yerde yararlı olmalarıdır.

Bugüne kadar yerine Sneijder var diye kadrodan kesilmişti zannımca. Oysa Sneijder kariyerinde hiç bir zaman böyle bir oyuncu olmadı. Dripling yaparak kendine boş alan yaratmak bu değil çünkü. Sneijder'in kariyerinde şimdiye kadar hep üst düzey kalamamasının nedeni oyunu yönlendirmek yerine var olan oyun içinde kendine pozisyon yaratması (aç parantez, bu yüzdendir ki bana göre Sergen yaptıkları değil ama yetenekleri bakımından son 50 yılın top 20'sinde rahatlıkla yer alabilir). Uzun yazıyor olduğum için fazla detaya girmeyeyim ama, bir oyuncunun bunu tek başına yapabilmesinin yanı sıra takımdaki arkadaşlarıyla uyum içinde başarabilmesi de az çok aynı yere çıkabilir. Sneijder takımsal olarak da bu konuda sorunlu.

Emre oynayınca Selçuk'un hali çok fazla sırıtır hale geldi. Zira hareketli orta alanda box-to-box özelliğini daha fazla öne çıkarması gereken bir ortam oluştu. Oysa GS'ye gelmeden önce bu bölgedeki performansı belli ki iyi bir transfere kadarmış. Dediğim gibi kolay değil öyle 70 metrede oynayıp sürekli zinde kalmak. Yani aslında yerli oyuncular İstanbul'a geldiğinde demek lazım aslen. Hani hep diyoruz ya bizde iki DOS yerine biri b2b olsun diye; Selçuk Melo'nun yanında bunu yapacak adam değil şu anki haliyle.

Bu arada; elbette La Masia ortamını belki aynen oluşturamayız, hele ki mevcut geçiş döneminde. Fakat çok değil birazını yapabilirdik belki:

wiki'den:

"Emre Çolak, 2004 yılında Süper Lig'in köklü ekiplerinden Beşiktaş'ın genç takımıyla antrenmanlara çıktı. Ancak Beşiktaş'ın tesisleri oturduğu yere çok uzak olan ve o dönemde ailesinin maddi durumu pek iyi olmayan Emre, bu nedenlerden dolayı Beşiktaş JK'ta oynamaya devam edemedi ve Atışalanıspor'a geri dönüp 3-4 ay kadar daha oynadı."

@Övünç

Aslında Töre için düşündüğün bölge çok yanlış değil. Özellikle başarılı hareketli hücumu ve Sosa-Demba Ba ile anlaşma düzeyinin yüksekliği düşünüldüğünde.

Fakat yine parmak bastığın gibi sorun Melo. Sadece takım defansı açısından da değil; hakemlerimizin üzerine titrediği ataroğlanı usulüne göre asabileştirip oyundan attırmış (ve bunu da maçtan sonra gayet rahat şekilde bilinçli yaptığını açıklamış) bir adam Melo. Töre'ye neler yapar kim bilir.

Adsız dedi ki...

Taktiksel açıdan bu maç Bilic için ayrı bir eşik olacak. Ligimizde defansı ve hücumunun yapabilecekleri az-çok belli olan takımları üstten sıralasak 18 kulüp arasında GS rahat ilk 3'e girer. Eh karşımızda Real olmadığına göre buna uygun işler yapabilmeyi benimsetmek önemli. Bizimkisi de belli değil mi? Değil. Oyuncular belli ama aynı adamlar maçtan maça farklı işler yapabilir haldeler.

Önemli bir eksiklikte söz konusu ama mesele oluşan kadrodan öte bir olay. Aynı kadroyla farklı işler yaptırabilenler fark yaratır. Bilic yarın bunu yapar diye düşünüyorum. Bana göre öncelikle yapması gerekense daha önce gayet tutan devrelerin ilk dönemlerinde baskıyı kurmak değil, bu maç özelinde önce bekleyip zamanı geldiğinde buna başlamak. Kolay iş; eğer oyuncular bunu kendi başlarına ayarlayamıyorsa (çok az ligde çok az takım kadrosu bunu layıkıyla başarabiliyor) 11'den birisi seçersin, ara ara sana bakar, onun yönlendirmesiyle tüm takım başlar.

Çünkü enternasyonel tecrübeli oyunculara sahip takımlar, elbette seni ezberleyip bu baskıyı bekleyecekleri için, geçiş süresini atlatmak adına en uygun işleri de yaparlar. Hele ki hakemlerimizle.

Barreto dedi ki...

@Övünç,

Biraz ukalalık yapacağım. False nine (sahte dokuz) klasik santraforsuz oyun tarzı olduğundan, sahada Ba varken Töre ile uygulayamazsın çünkü Ba klasik santrafor olarak oynuyor. En verimli yeri orası. Ama Ba sız oyunda sahte 9 teorik olarak mümkün olmakla birlikte şut/pas/sezgi olarak bu işin hakkını verecek adam tam anlamıyla yok. Belki olgunlaşırsa Töre gelecekte olabilir. Ha FM de ikisi beraber oynatılabiliyorsa, bilgisayar programı olduğundandır.

thegultek dedi ki...

Herkese iyi pazarlar...
Dilerim gecemiz, pazartesimiz ve önümüzdeki haftamız da iyi geçer...
Çok uzun bir süredir yazmadan sadece yorumları okuyarak ve yapılan teknik analizlerden de büyük keyif alarak takip ediyordum ki yazmak nedense farz oldu.
Efendiler, yaşım gereği Beşiktaş'ın birçok kırılma maçını canlı ve/veya TV-Radyo'dan takip etmişliğim vardır.
Bunlara örnek olarak bize şampiyonluk getiren iki Trabzon maçı, ilkinde Gökhan Keskin 16'da atmıştı, ikincisinde ise 86'da Şenol orta sahadan atmıştı.
İlk 15 dakikada 2-0 geriye düşüp Ali Sami Yen'de çevirdiğimiz GS maçı.
3 kere geri düşüp 4-3 aldığımız GS...
Fener maçlarını saymıyorum bile...
Bir de büyük travmalar vardır hayatımızda hani fıtratına koduğumun adamının dilimize getirdiği, --Beşiktaşlı olmanın fıtratında olan- travmalar...
Ahmet Akçay'ın kalemize attığı gol ile verdiğimiz Ankaragücü maçı ki bilmeyenler için söyleyim kendisi hakem olurdu.
Denizli maçı, Malmö, Auxerre, Valerenga, Rosenborg, GS ve Fener maçları...
Konu Beşiktaş olunca geçmişe baktığımda ağaçlı yolda yüzümüzün gülerek döndüğümüz zamanlar, maalesef götün götün söylenerek döndüğümüz zamanlardan kat be kat az.
Bu kadar uzun girizgahı yapma nedenime gelince...
Beşiktaş, benim hatırladığım zamanlarda büyük takım olma, büyüklüğünü herkese ispat etme maçlarını maalesef hep kaybetti.
Metin'in, "Hocam sahana geç de başlayalım" refleksleri...
Şifo'nun "O iş tamam" diyen beden dili...
100'üncü yıldaki takımın kendine güveni.
Maalesef, sahada kabul ettiremediğimiz itibarı, başarılı marketing projeleri olarak gördüğüm "Beşiktaşlı duruşu", "ÇArşı" gibi saha dışı unsurlarda aradık.
Olsa yapmamız gereken Hanibal gibi ya kendimize bir yol bulmak ya da kendimize bir yol yapmaktı...
Biz ise daha önce yürümükle aşınmış yollarda kendimizi harap ettik.
Benim babam, Beşiktaşlıydı, ben Beşiktaşlıyım, oğlum da Beşiktaşlı...
Bizi ve sizi Beşiktaşlı yapan nedenler bir maçla değişmeyecek. Beşiktaş hep olacak, bizimle ya da biz olmadan.
Ama soru basit...
Beşiktaş, uzak uzak bir galaksideki Jedi'lar gibi mi hatırlanacak.
Yoksa gücün karanlık yanına tenezzül etmeden saygı duyulan bir takım mı olacak.
Kral Arthur'un yuvarlak masa şövalyeleri gibi geçmişte mi kalacağız.
Teşbihte hata olmaz, sözünün arkasına sığınarak yazdım bu kadar uzun.
Canınızı sıkmadan, bağlayalım sonunu.
Beşiktaş'ın ne olacağını bu akşamki 90 dakikanın sonunda anlayacağız.
Bu kadar net...
Bugünkü maç, Beşiktaş'ın gelecek 10 yılının maçıdır.
Bugünkü maç, Hasan Tahsin'in ilk kurşunudur.
Çünkü, soyut kavramların bir şekilde beden bulması gerekiyor.
100'üncü yıl takımı, hırsın, aklın, isyanın, zekanın, yeteneğin, çamurluğun, tevazunun kısacası insanı insan yapan değerlerin farklı bünyelerde vücut bulduğu bir makineydi.
Kazanması gereken tüm maçları kazandılar. Hiç ezilmediler, millet onları ezerken bile direndiler.
Bugün, Beşiktaş maçı kazanmak zorundadır.
Teknik taktik, lafı güzaftır.
Camiaları birleştiren zaferlerdir.
Sevinmek için sevmedik güzel de hepimizin Kafka'ya bağlamasına da gerek yok.
Beşiktaş ben üç büyükten biriyim demek için değil, "Ben Beşiktaş'ım arkadaş. Ben büyüğüm. Siz birinci ya da ikinci büyük olabilirsiniz" demek için bu maçı kazanmak zorunda.
Bu maçı kazandığımızda, şimdi onlar düşünsün diyebileceğiz.
O yüzden, Oğuzhan'ı falan Biliç düşünsün derim.
Size önerim ise totemleri hazırlamak olmalı.
Yanınıza Dilaltı, diazem, pasiflora ne var ise hazır edin...
İnşallah yüzümüz güler...
Aksi taktirde sabahın 5'inde bol sarmısaklı şirden tuzlama ile anca ayılır, ayıldıkça yine unutmak için bayılmak ister ve "Çok sevdim be abi..."ye bağlarız...

Basar dedi ki...

Bu macta ilk golu atan olmak cok onemli. gs ilk golu yedi mi geri donme olasiligi cok dusuk.

Sene basi hayalimiz Oguzhan-Sosa'nin birlikte oynamasiydi. Gecikmeli de olsa bu hayal bugun gerceklesecek gozukuyor ama Oguzhan biraz kalplerden dislanmis gibi...

Bence bu secimin hem olumlu hem de olumsuz yani var. Gole cok daha yakin olacagiz ama biraz daha kirilgan olacagiz. Bence gecen hafta cikan haksiz kirmizinin ilahi adaleti bugun tecelli edecek, Atiba yerine olusacak dizilis bize galibiyeti getirecek.

Benim mac oncesi senaryom Atiba yerine Oguzhan ile baslanmasi. Gokhan ile Sosa'nin degismeli kanadi paylasmasi. Ikinci yarida ise Oguzhan ya da Sosa'dan birinin cikarilip yerine Kerim'in girmesi. Bu sefer Kerim ile Gokhan'in degismeli kanadi paylasmasi.

Sabaha karsi ruyamda Motta'nin atildigini gordum. Bu macta yenilmek hic onemli degil, maci cezali ve sakatlar ile kapatmak yaralayici olur.

@baretto

Yok hocam estağfurullah , herkesin konu hakkında kendi fikri vardır.Zaten söylediğin hususta doğrudur.Mantıken zaten sahtesini kullandığın bir tipin orjinalinide kullanmak doğru formül değildir tabi amaaa işte bizim açımızdan orada bir ama var :

Sahte 9 , normalde sahaya İngiliz tipi hedef santrafor olarak çıkıp , maç içerisinde ya derine gelip orta sahadan top alır yada kanatlara akıp oyunu genişleterek geriden gelecek merkez oyunculara boş alanlar yaratır. Yaratıcı ve topla ilişkisi üst düzey olmalıdır.

Aslında bu tipik bir 10 numara tarifi oluyor ama ilerisinde forvet olmuyor .

Sahte 9 ile oynabilmeniz için müthiş bir pas takımı olmanız lazım. Tiki-Takacılardan. Sorun Beşiktaş adına burada yatıyor.

Biz iyi bir pas takımı değiliz.O sebeple topun ileride bizde kalması için 2. bir hedef adama ihtiyacımız var.

Aslında tarif biraz farklılaşıyor burada. Yardımcı forvet diyebiliriz Gökhan için ama yapması gerekenler , Messi'nin , Götze'nin yaptıklarıyla aynı.

Yapılacak iş , akışkanlığı bariz bir şekilde daha fazla olacak olan Sosa'nın kanadından oyun geliştirip sıksık Olcay'ı topla oynamadan ceza sahası içerisinde terste buluşturmak. .

Kavram kargaşası için kusura bakmayın.

Basar dedi ki...

@thegultek

Abi yapmayin! Bir maca bu kadar anlam yuklemeyin. Yenilirsek ki oyle olmayacak hicbir sey degismez. Derbileri gozumuzde cok buyutuyoruz. Sezon sonu derbilerde ne yaptigini degil 34 macta ne yaptigini soruyorlar.

BJK4EVER dedi ki...

Katilmiyorum. Bu macta 2 sakat versek ne yazar? Devre geldi zaten. Cezali oyuncumuz olsa ne yazar? Ortalama bir lig macini kacirirlar.
Bu macta alinacak bir maglubiyet koca camianin moralini ters-duz eder acikcasi. Koskoca ilk yarinin emegini cope atar (psikolojik olarak). Acik ara lider olacak futbollu oynuyorken devreye yine FB ve GS'nin gerisinde girmek demek. Ve acikcasi BJK derbi kazanamayan buyuk takim laflarini hakli cikartmak demektir. O yuzden bu mac cok cok onemli. Hani 6 puanlik mac derler ya, psikolojik olarak 15 puanlik bir mac bu mac.

Barreto dedi ki...

@ Övünç,
Esrağfirullah hocam ne kusuru, sağol açıklaman için. Kastettiğini şimdi anladım. Haklısın. Bir ilave yapayım, çift çıpa (atiba-veli) da bu oyun tarzını biraz güçleştiriyor. İki tane gerçek anlamda komple ortasaha oyuncusu veya tek çıpa ile oynamayı icab ettiriyor. Ama bunlar neticede sanki gelecek sezonun meselesi gibi duruyor.

Emre Toraman dedi ki...

Maçın psikolojik önemini ben de birçoğunuz gibi çok yüksek görüyorum. Ancak ben Bilic'in yerinde olsam bu önemi takıma maç başından yansıtmazdım.

"Derbi kazanamıyoruz dönemi"nde bizim Fenerbahçe ve Galatasaray'dan en büyük eksikliğimiz(üstelik sadece derbi maçlarda değil neredeyse bütün maçlarda) düzensiz ve saldırgan son bölüm baskıları. Galatasaray ve Fenerbahçe en kötü dönemlerinde bile ne yazık ki bunu bizden daha iyi yapabiliyor. En basit örneği de Olcay'ın son saniye golüyle kazandığımız Fenerbahçe maçı olur sanırım. Maçı biz kazandık ancak bahsettiğim özelliği gösterebilen takım Fenerbahçe'ydi.

İlk paragrafta değindiğim konuya gelirsek, yüksek hırsla başlanan maçlarda olumsuz bir durumla karşılaşıldığı an bir yıkım söz konusu olabiliyor. Bu sezonki Fenerbahçe maçındaki gibi pasif bir başlangıçtan bahsetmiyorum ama hırslı ve final oynuyor gibi değil de düzenli pres ve bozulmayan bir takım şekli eşliğinde keyif almaya yönelik bir başlangıç bence ideal olur. Bu başlangıçla işler iyi giderse Trabzonspor maçı gibi bir maç ortaya çıkar diye düşünüyorum. Diyelim ki işler kötü gitti, işte o zaman da Bilic'ten gelecek (Baba Hakkı'nın biletleri yırtmakla tehdit etmesi gibi) bir hairdryer etkisiyle 2. paragraftaki düzensiz ve saldırgan oyuna geçme şansımız olabilir.

İşin özeti ben diyorum ki, mutlaka kazanmamız gerekiyor gibi yoğun bir hırsla değil de; takım şeklini bozmadan, kollektif oyundan zevk almaya yönelik bir kolej takımı kimliğiyle(illa ki enerjik, ama akıllı enerjik) güzel oynama hedefiyle başlamamız gereken bir maç. Hatta hastalıklı bir yanım geriye düşelim ve kaotik bir büyük takım oyunu göstererek geri gelip yenelim istiyor.

Armagan dedi ki...

@Emre Toraman
yorumun geneline özellikle son kısmına katılıyorum.

bu sezon kaybedilen 2 maçtan biri olan kayseri mağlubiyetinde bu ders anlaşıldı bence:
-son dakikalarda tempoyu kontrol etmeli,öncesinde ona göre hazırlık yapmalısın!

bunun için deli gibi saldırmak yerine, kayseri de tam olarak böyle yaptık, daha kontrollü atak hem zaman kontrolü hem de kondisyon açısından öenmli oluyor. oyunu yıkamasak da rakibe psikolojik olarak üstünlük sağlıyoruz.

işte bu maçta stresin yüksek olması ve eşik algısı bu işi biraz zorlaştırıp her boşlukta öne atılmak istemeye itebilir. sakin kalmak ve oyunu kontrol altında tutmak önemli mesele, özellikle karambolden veya basit goller atan gs'ye karşı.

oyunumuzu oynarsak ve olası kart-penaltı-geriye düşmek gibi kötü durumlarla sakince yüzleşip sürekli direnirsek galibiyet çıkartırız. basit hata olmaması, ciddi sakatlık olmaması yeterli çünkü öyle bir tutumda ezilmeyi bırak yenileceğimizi düşünmüyorum.

planck dedi ki...

maçın psikolojisi devre arasından önceki son maç olduğunu da düşünerek 2-0ın bize yetmeyeceği varsayımıyla maçın başından itibaren nefes aldırmayacak bir ön alan presi ve hucüm iştahı ile oynamak olmalı. tempo tempo ve tempo. yarım saat içinde gs çözülür zaten böyle bir durumda. hem fiziksel hem psikoloji olarak üstünlüğümüzü ilk saniyeden kabul ettirmezsek maça ortak olma ihtimalleri giderek artar.

alper dedi ki...

Beyler gene bir GS maçı ve gene elim ayağım titriyor...

Bir kere be çok değil bir kere tüm GS takımı ve taraftalarına ağzı dolusu küfür edebileyim..

alper dedi ki...

Eski maçları izledim bugün bir ara..

İsmini unuttuklarım kusura bakmasın..Mondragon,Baros,Ayhan,Melo,Burak,Sabri,B.Özbek,M.Sarp,F.Terim,H.Şaş,C.Kazım,E.Baytar gibi efendi!! çocuklar dan sayıca efendi!! topçusu daha az olan bir GS takımı ile karşılıcaz..Koyar geçeriz..

cochise dedi ki...

çeşitli sebeplerle beklentilerimin az olduğu bir ruh halindeyim. Şu maçtan elbette galibiyetle ayrılmak istiyorum ama olmuyorsa; kötü oynadığımız, gol kaçırdığımız vb. sebeplerle olsun. Hakem maça etki etmesin. Maç sonucunun lehimize olmasını istediğim kadar hakem hatalarının maçta faktör olmamasını diliyorum. Artık derbilerdeki hakem abukluklarını kaldıramıyorum.

Özetle FB maçı gibi olmasın...

theotheo dedi ki...
Bu yorum bir blog yöneticisi tarafından silindi.
Basar dedi ki...

Biraz silkelensek maçı alırız. Bu haliyle maç berabere biter. Kerim'den umutluyum.

Bir de Allah aşkına bu stadyumda br daha oynamayalım!

BJK4EVER dedi ki...

Oguzhan'i orta sahaya koyarsan boyle olur iste. Rakip 65% topla oynar, sen de bakarsin. Oguzhan efendi artik top rakipteyken tatile cikmasi yetmiyormus gibi simdi top bizdeyken olan gorevini (top dagitmak) da yapmiyor, ortaya boyle bir tablo cikiyor. Oguzhan-Sosa'yi merak eden arkadaslar vardi. Balikesir maci yetmemis anlasilan, bu maci da izlesinler.
Bu takimin belkemiginin Veli-Atiba ikilisi oldugu tekrar goruldu. Ikinci yari Oguzhan'i cikartip Sosa'yi geri cekerek forveti ciftlemek ve seken toplardan pozisyon aramak mantikli gibi. Sosa ve Demba Ba inanilmaz kotu simdiye kadar.

Basar dedi ki...

Demba bu haliyle oynamaz. Cenk girsin! (Gol atıp mor et Demba)

Emre Toraman dedi ki...

topla oynama oranlarinda tek etken degil tabi ki ama ba'ya atilan uzun toplarin ruzgarin etkisiyle muslera'ya gitmesinin de payi vardi bence.

2. yarida da bu mentalite devam ederse ba'nin etkinligi artar diye tahmin ediyorum. top surmek zorlasacaktir ama, kerim hamlesi biraz bosa cikabilir bu acidan.

Planda sorun yok bence.

Zeminde ayağa veya topla hızlı çıkmak çok zor . Final paslardada berbat durumdayız ama bence sahada istediğini(planladığını) yapan takım Beşiktaş.

Oyunu kontrol etmek gibi bir düşünce görmüyorum ben , sallayın lig tv spikeri ve rıdvan'ı bir tane topun geçmesine Bakıyor.

Bu arada Ersan'ın tarafta büyük sorun var .mMilosevic ilaç olacak oraya

theotheo dedi ki...

ya yok abi biz suçluyuz. theo suçlu ak. gerçekleri söyleyince suçluyuz aga. yalanları söyleyenler milleti kandıranlar hayırlı işler.

theotheo dedi ki...

1 olur anlarım 2 olur anlarım 3 olur anlarım 4 olur anlarım lan 6.derbi maçı arkadaş. vay arkadaş ya.

Bu yorum yazar tarafından silindi.
theotheo dedi ki...
Bu yorum bir blog yöneticisi tarafından silindi.
theotheo dedi ki...
Bu yorum bir blog yöneticisi tarafından silindi.
alper dedi ki...

Sosa'ya fitbolcu diyenin.....

alper dedi ki...

Demba Ba matah bir topçu değil de şu maçta bu skorda onu çıkaran Biliç'e hoca diyenin...

alper dedi ki...

Geçen yıl 3-3 lük FB maçında Fernandes bu yıl Sosa rezaletine kement atamayan Biliç efendi sınıfta kalmıştır..

alper dedi ki...

Beşiktaş'ımın maalesef hocası ve topusuyla büyük bir takım hüviyetini kaybettiğini resmileştirdiği bir maç oldu..Maçın son 10 dakikasında bile orta yapmayı akıl edemeyece kadar zeka özürlü takımız..

theotheo dedi ki...

yok abi ya. veliye sözleşme yapsınlar. atibaya yapsınlar. ersana yapsınlar. bunları yazalım burda yazar olalım hacı. bunları demediğimiz için kötü oluyoruz lan işe bak.

ulan veli adlı kazmaya kazma dediğimiz için dışarda burda aldığı paranın 3 te birini alamaz dediği için burda kötü oluyoruz.

sosa ve demba ba bu fizikle oynayamaz dediğimiz için kötü oluyoruz.

mottaya gereksiz para verilmez diyorum. kötü oluyorum.

ulan ne hikmetse haklı çıkıyoruz bu seferde yorumları silersiniz.

alper dedi ki...

Toptan her fitbolcumuz sadece MOtta harici alayı geri zekalı izim takımın..Büyük topçumuz yok.Akıllı topçumuz yok.

theotheo dedi ki...

hayır abi 6 derbi maçı ya. 4 yenilgi 2 beraberlik abi. bak pendişksporu getir bi tane kazanırdı ya hacı. yani bu başka birşey.

kenarda şov yapmakla bu işler olmuyo bilic. olmuyo aga. 6 milyon euro bonservisle oyuncu geliyo bu takıma hala yenemiyosan gidiceksin.

bu fizikteki oyuncuları kimse beşiktaş ilk 11 inde sahaya çıkaramaz arkadaş.

can dedi ki...

Atiba'nin yoklugu, Oguzhan ve Sosa ve Veli'nin berbat oyunlariyla daha macin basinda orta sahada teslim ettik oyunu. Devre arasinda orta sahaya takviye yapilacaktir herhalde.

theotheo dedi ki...

burda diyoruz kimseyi göklere çıkarmayın 2 günde sosayı dünya yıldızı yaptınız lan messiden iyi yaptınız adamı. hani nerde lan. konyaspora bende atarım. nerdesin demba ba. iki derbi geçti ikisini de boş geçtin. bize atıcak adam lazım abi. eli belinde gezicek adam çok var.

bu adamlar beşiktaşı bilmiyor abi. beşiktaşın ağırlığını bilmiyor.

veliyi hemen göndericeksin. bu maçın ardından göndericeksin abi. sosa böyleyse hemen yollucaksın abi. ne demeye alıyosunuz arkadaş bonservisini. motta denen adamı niye aldınız abi.

caneri al diyince kötü takımın dengesini bozar. al sana denge.

can dedi ki...

Neyse liderin bir puan gerisinde tamamladik ilk yariyi (zugurt tesellisi). Ayakta duramayan takimin devre arasinda toparlanacagi ve bir iki transferle daha iyi bir sekilde ikinci yariya girecegimizi dusunuyor, dusunmek istiyorum.

Ula Theo 7 haftadır yoktun piyasada hemen damlamışsın.

Adamlar hiçbirşey yapmadan bile yeniyorlar bizi vallahi nedesen haklısın.

Yani bugünlük daha fazla yazmana gerek yok o manada dedim.

BJK4EVER dedi ki...

Bu maci zorla Konya'ya almayan, Konya'ya alamiyorsa da medya onundeki aciklamalariyla bize karsi duzgun bir zeminde cikacak gote sahip olmayan GS'yi kucuk dusurmeyen yonetim suclu.

Lider takimi sartlar ne olursa olsun yanliz birakan bu taraftar suclu.

Surekli uzun top oynayacagi halde cift forvet cikmayip Oguzhan denen vitaminsizi orta sahada bos bos oynatan Bilic suclu.

5 gram mucadele etmeyen, kalite gostermeyen futbolcularimiz suclu.

Hakemi de es gecmemek lazim. Rakibin suratina dokunmak kirmiziysa dirsek atmak nedir diye sormak lazim; ama sasirmiyoruz artik.

Sen boyle berbat bir statta boyle mantiksiz, boktan bir 11'le cikarsan olacagi budur. Sasirmamak lazim.

Teknik analize falan gerek yok. Camia olarak cuvallayip sictik sivadik, tebrikler.

theotheo dedi ki...

@övünç

aga bak belli olan birşey. maç öncesi yorumlarıma bak ya. sosa ve demba ba dedim bu fizikle oynayamaz. oynatmazlar aga. konyaspora karşı oynarsın. burda olmaz.

dedim motta ne gereği var dediniz çok ucuz çok iyi falan.

dedim bu adamların sözleşmesini uzatmayın nereye giderse gitsin. atiba da veli de bu takımın oyuncuları değil bu takım gelecek sene şampiyonlar liginde oynarsa bu oyuncular zaten gidecek yapmayın dedim sözleşme. yok dediniz bunlar çok iyi.

bak hacı haklı çıkmak falan umrumda değil lan. hayır hala bu yüzsüzlükle benim yorumlarımı silmeyi falan anlayamıyorum abi. tek olay bu.

Gol yiyene kadar kotu oynadik. Normalin tersi oldu. Tek olumlu yon, golden sonra takimin gosterdigi direnc. Melo'nun dogru duzgun vuramadigi top gol oldu, Gokhan'in kontrpiyesi direkten dondu. Macin ozeti bu.

Hala daha Olimpiyat'ta mac oynayan yonetim/teknik heyetle zaten maca yenik basladik. Bugun biz ilk golu atsak, ayni duruma GS dusecekti. 50-50 mac. Bosa gecen iki saat yeminle.

Ayrica Cuneyt Cakir bile derbide standart yonetimini ortaya koyamayacaksa hakikaten Turkiye hakemlerinin isi cok zor.

Selim dedi ki...

Theo lütfen bir uzaklaş be abi. Bir git rahat bırak blog u.

theotheo dedi ki...

abi 6 tane derbi ya bu. bu maçlar tarihi maçlar. 1.5 milyon euro para alıp kenarda sürekli hakemlere dırdır eden bir teknik direktörü görmek istemiyorum artık lan.

bu takımın içinden birileri gelsin arkadaş. ben bu yapaylığı artık kaldıramıyorum. gidin abi olmuyo 6 derbi kaybetmiş biri olmamalı abi beşiktaşın başında. en azından allah var yukarıda bir tanesini kazanırsın abi. bir tane ya.

Armagan dedi ki...

hava muhalefeti ve eyyam işimizi bitirdi.oyuncuları suçlamak mantıklı değil,adil oyun olmadan gs yi yenemiyoruz bu kadar basit.evet oyuncu kalitesi çok daha iyi olmalı ama taşın altına hemen koymak istemiyorlar,risk alamıyorlar.adım adım başarıyla açılmak istiyorlar ama o da zor olacak bizim için,umarım bu mücadele bu yıl iyi sonuçlanır. bir an önce inönü stadının yapılamsı dileğiyle...

Basar dedi ki...

Yaşasın Biliç'i darağacına asma operasyonları başladı!
İ
Bir allahın kulu da Veli'nin atılmasına aga bu ne dememiş! Bu ne lan her hafta, şaka mısınız?

theotheo dedi ki...

@basar

veliyi hemen göndericeksin. bu gece ya. hiç durdurmucaksın hacı. yöneticilik böyle olur. tabi yönetici varsa.

Selim dedi ki...

Ben Veli o saçma hareketi yapmasa, golü bulacağımızı düşünüyordum, yenilen golden sonra takım bir kendine gelmişti, fakat Cüneyt Çakır zaten kırmızı göstermek için pusuda beklerken, ona o şansı veren Veli bizde faturanın kesilmesi gereken kişi bence.

Neyse sağlık olsun, yönetime de bir ders olsun, gerekirse tüm maçları deplasmanda oynayalım, fakat bu statta bir daha maç yapmayalım.

Ya gene gecen haftaki muhabbete donecegiz.

Eldeki durum ne? Hakemlerin, FB ve GS karsisinda, Emre ve Melo karsisinda seni ezme olasiligi daha fazla. Bu art niyet falan da degil illa ki, ama boyle bir statuko var.

Melo Veli'ye attigi dirsegi karambolde atiyor, Veli hakemin gozu onunde o eli uzatiyor. Yapmayacaksin iste. Atiba orada inatlasmayacak. Ya cunku durum bu yani, kazanamayacagin kavgaya girmeyeceksin, kazanacagiz kavgaya cekeceksin rakibi.

theotheo dedi ki...

@shelbyl

ya bırakın beyler. bak şu hareketten sonra hala veli ile sözleşme vs uzatılırsa gitsinler abi. çok net söylüyorum.

lan kim bu adamlar bu adamların beşiktaşa ihtiyacı var lan. bu adamlar beşiktaş olmasa gençlerbirliğinde oynarlar arkadaş. bu kadar basit. göndericeksin abi. bitecek.

yeter bu kalitesizlik lan. kaçıncı maç kaçıncı derbi aga. kaçıncı ya. hala çıkıp bık bık konuşmayın yeter birader.

Devre arasında da dediğim gibi bence sahada planladığını yapan takım Beşiktaş'tı. Kırmızı karttan sonrasını yorumlamanın bir anlamı yok zaten.

Bu takım pas yapamıyor.Yapısı buna uygun değil.

Neyi iyi yapıyor.Rakin transition'dayken 1.bölgeden 2'ye veya 2'den 3'e geçerken ani pres ile top kaybına zorlayıp yaldır yaldır rakip kaleye akıyor . Bu her maç ana stratejimiz olmuyor ama bu maç özelinde bence çok iyi bir tercihti. Nitekim final pasları %30 oranında daha iyi yapabilsek devreye 2-0 girerdik . Burada devreye zemin girdi maalesef.

bjkforever'a katılıyorum. Bu maç ne yapılıp edilip Konya'ya alınmalıydı. %100 ihtimalle çok rahat ezip geçerdik bunları.

İşin en kötüsü derbi psikolojisine girdik. Bunu nasıl çözeriz biliemiyorum.

Adamlar hiç birşey yapmadan kazanıyorlar.Şansta yanlarında . Enteresan ...

@Theo

Haklisin kardes, blogun anahtarini evine yolluyorum, adresini yaz. Besiktas yenildikce gelir yazarsin, Serdal Adali-Demiroren vs. yeniden secilirse de kaparsin gidersin, ok?

Armagan dedi ki...

@theotheo

takımın başkanlığını veya teknik direktörlüğünü yapmalısın bence, gir kongreye koy başkanlığını veya kampanya başlatalım td lik için, medyada destek olalım...

Bundan sonra butun maclari Konya'da oynayalim yeminle, n'olacak yani. Su zemini bir daha gormek istemiyorum, hayir bir de sonunda yeniliyorsun, kirmizi kart falan iyice vakit kaybi/sinir harbi.

theotheo dedi ki...

valla birader. yalan dolan yazsam burda yazar olacağıma yüzde yüz eminim.

bak söylim sana aşağıdakiler.

1) abi motta müthiş bi başarı ya iyiki aldık bonservisini önder özene tebrikler.

2) abi veli avrupanın en iyi önliberolarından biri arsenal istiyo. 3 milyon euro verip sözleşme uzatalım

3) sosa messinin türkiye şubesi gibi oynuyo mübarek ya. allah nazar değirmesin.

4) abi bu olcay alman milli takımına koy oynar bomba gibi adam maç kaçırmıyor. altınsayın eline sağlık

5) abi önder özene helal olsun. şu doktor ekibini değiştirdi takım şimdi taş gibi bomba gibi çakı gibi.

bunları yazsaydık iyiydik.

BJK4EVER dedi ki...

https://mtc.cdn.vine.co/r/videos_h264high/837885ADDF1163590589594402816_SW_WEBM_1420395818570653c2fd617.mp4?versionId=zfSeBiZLUDfYyhMY34bql3niqS9C5fxl

http://vineyard.trendolizer.com/2015/01/felipe-melo-dan-veli-kavlaka-dirsek-besiktas-galatasaray.html


Su iki pozisyonu yabanci birine gostersen. Ilk videodaki kirmizili oyuncu sari bile gormedi, beyazli kirmizi gordu. Ikinci video'daki dirsek atan oyuncuya hakem sari bile gostermedi desen adam sana gotuyle guler birader.

Kim ne derse desin, fark ediyor iste. Biz 10 kisi kalana kadar da birsey oynamadik, ama yarim saat 11'e 11 oynamak fark eder. Melo bu macta 30. dakikada kirmizi gorse, GS 60 dakika 10 kisi oynasa ne olurdu?

@Shelbyl

Abi o işler o kadar kolay değil .

Adamlar zeminim bozuluyor diye ayak yapıyorlar.

Zaten memlekette haftada 1 maç yapmaya uygun zemin olmadığı için ...

Ne olacak abi en kötü bu seneyi de 3. bitiririz. Sonrasında ne olacağı gayet aşikar bence .

theotheo dedi ki...

@bjk4ever

ya geçin birader lan. yeter artık be yeter. her maçmı hakem lan. her maç mı lan. gökhan töre dirseği geçirirken sesin çıktı mı? bırak bu işleri ya.

sahaya bakın sahaya. lan pozisyon yok koskoca beşiktaşın gol pozisyonu yok ona bakın.

Armagan dedi ki...

geçin bu işleri beyler geçin,
yine yenildik derbide,zaten oyuncular bok gibi,veliyi alan yönetim istifa etmeli,bilic zaten td değil ameke...takımın yarısı adam değil.
kaç yıldır yeniliyoruz derbilerde, yine yenildik yine şampiyonluk gidecek görürsünüz.

bunları yazsaydık iyiydi.

@Theo

Evet cok haklisin abicim, blogdaki herkes her gun "Veli'ye 3 milyon Euro verelim, Motta'nin bonservisini almak muthis is, Olcay Alman milli takiminda oynar" falan yaziyor. Biz butun gun boyle yazan ergenleriz, laf da anlamiyoruz. Haklisin abi ne diyeyim. Anlamayacagiz da iste laf. Kader kismet.

theotheo dedi ki...

@esat

lan napim aga. 6 tane derbi oynamış 1 tane bile kazanamamış td ye iyi mi diyim. her büyük maçta hata yapan maaşına zam isteyen veliye yapın mı diyim. stadı bu 6 ay önce açıyoruz diyen yönetime iyi mi diyim.

ne diyim lan? ne?

theotheo dedi ki...

@shelbyl

aga ona geliyo dediğiniz şeyler. açıp bakın. bir kişi gördün mü veliyle sözleşme yapılmasın diyen benden başka. bir kişi.

yapılmayacak abi. bu adam beşiktaşın kalibresinde değil atiba da değil. bu fizikteki sosa ve demba ba da değil. motta değil. oğuzhan değil. değil abi. değil. bunu kafanıza sokun lan. değil. bu kadar basit.

bir kişi göster bana veli adlı adamın sözleşmesi uzatılmasın zam yapılmasın diyen. bir kişi.

BesiktaskUlan dedi ki...

Bizim taraftarın kötü huylarından biri nüksetmiş yine; "Derbi Sonrası Öfke Nöbeti"

Bence takımdan ziyade, taraftarların psikolojisi had safhada bozuk vaziyette. Birkaç haftadır yazıyordum, bizde aşırı bir korku hali var, "aha şimdi işimiz bitti, kesin on maç üst üste kaybederiz, onu yenemezsek vay halimize" diye diye bugüne geldiler ama GS mağlubiyetinden sonra iyice zıvanadan çıktılar. Onlar da haklı, geçmişte hep böyle oldu, bize de bu korku ve öfke hali miras kaldı.

Maçı ve devre arası transferlerini tartışmak lazım ama bu sene elli kere 4 gol yiyen rakibimizin taraftarı, hiçbir şey yokmuş gibi davranıp takımına sahip çıkarken, ilk yarının tamamını lider götüren, Avrupa'da yoluna devam eden, sadece bir puan geriye düşen Beşiktaşlı kardeşlerim, şimdiden bütün takımı değiştirdi, hepsini gönderip yerine İbrahimovic'i getirdiler bile. Bilic'i kovmaya da başlamışlar gerçi...

Anlıyorum, gerçekten kızıyoruz, üzülüyoruz. Sonuçta derbi kazanamıyoruz ve psikolojik üstünlüğü rakiplerimize veriyoruz ama hemen celallenmenin, seni bu noktaya getiren oyuncuları asmanın, teknik direktörüne küfürler etmenin hiçbir mantıklı açıklaması olamaz.

Biz bir proje takımıyız, haliyle de her sene üstüne koyuyoruz, seneye çok daha iyi olacağız, en ufak şüphem yok. -Bazıları inanmayabilir, umurumda değil-

Bu maçın meselesi Bilic'in yollanması, Sosa'nın kötü topçu olması, Demba Ba'nın golcü olup olmaması hiç değildir, eğer bunlardan ibaret görüyorsan, 7 maçlık galibiyet serisinde konuşacaksın, şimdi gelip akbabalık yapmayacaksın.

Altı üstü bir puan geriye düştük.

Hepsi bu. Biz böyle sinir nöbetleri geçirip, tüm takıma küfür ettikçe, asla daha iyiye gitmeyeceğiz. Bunu bir anlayalım. Kimse takır takır takım demedi, ama eksiklerini kapatabilir, zamanla gelişebilir, müsaade edersek, bugünün üstüne daha fazlasını koyabilir. Tıpkı geçen seneden daha iyi olması gibi.

Yedi hafta maç kazanan takımın bir mağlubiyetiyle ortalığı velveleye vermenin anlamı yok.

Hiçbir rakibimiz bizden daha iyi değil ve asla da olmayacaklar, çünkü ekonomik durumları artık müsait değil. O yüzden aceleye mahal yok, eninde sonunda geçeceğiz onları, hem de çatır çatır ezerek.

Yeter ki form tutalım, gerisi gelecektir.

Sadece biraz sakinleşelim.

theotheo dedi ki...

neyin projesiymiş beşiktaş ya. kim bu oyuncular söyleyin bende bilim bugün tek tek yazıyorum.

31 yaşında tolgadan ancak bundan sonra gap projesi olur.

motta ersan franco serdar 4 lüsünden nasıl bir proje olur bi açıklayın öğrenelim.

oğuzhandan veliden atibadan nasıl bir proje olur lan söyleyin de anlayalım. 3

30 luk ba dan 30 luk sosadan nasıl bir proje olur anlatın da öğrenelim birader.

stad yapmak güzel birşey ama içini doldurmadıktan sonra para kaybından başka birşey değil.

Ya takim bu sene ligde 5 macta puan kaybetmis, 4'u Olimpiyat'ta. Fenerbahce macindan sonra toparlanmayi bilmis, bu mactan sonra ara var hayli hayli toparlanir.

GS macinin puani da 3, Genclerbirligi macinin da. Sen derbileri kaybet ama geri kalan her macini kazan, gene sampiyon olursun. Bu sene sampiyon olursan seneye derbiyi de kazanirsin. "Kazanma kulturu" iki haftada gelen sey degil.

Sunu gormek lazim. Bu futbolcu grubu, gecen seneki derbilerde futbol olarak da pek varlik gosteremiyordu. Bu seneki derbilerde kotu oynadi ama kafa kafaya oynadi. Gelisme yok degil.

Besiktas, bu zeminde, bu havada, bu fizikle GS'ye karsi 10 kisi kalacak ama sonra neredeyse tek kale oynayacak, gol pozisyonlari bulacak, topu direkten donecek he? Gecen sene desen "ooo iyiymis" derdim. Ama bu sene onunla da yetinmiyoruz. Bu isin normali. Taraftarin beklentisi yukselecek ki takimin da beklentisi yukselsin.

Puan durumuna bakiyorsun, 1 puan gerideyiz. Avrupa'da yoluna devam ediyor takim, Liverpool gibi muthis heyecanli bir eslesmesi var.

Bu takim ogrenecek ama bu is bir gunde ogrenilmiyor. LeBron James, gunumuzun en tartismasiz sekilde en iyi basketbol oyuncusu, sampiyon olana kadar seneler gecti.

Enseyi karartmayin hemen.

cochise dedi ki...

- Zemin; Konya olmadı Ankaraya zorla; oynanmıyor işte o hıyar zemşnde. Sen oynamayınca da iş götürebilen bir takım değilsin; oynaman gerek

- Biliç; FB maçı da aynı; tempo yap; yaldır yaldır saldır, gerekirse öyle yenilelim. Zaten yine yeniliyoruz. Çünkü rakipler kondüzsyonsuz. Ama güçlü. Sıkışan maçta senden iyiler çünkü; tek tek daha güçlü ve daha yetenekli oyuncuları. Ama takım değiller ve devamlılık yok. Buna zorla. 2 maçta da 10 kişiyken bile ayakta sen kaldın. La son 20 dakika tamamen boşladık 6ya 3 te bile pozsiyon çıkaramadılar.

- Rotasyon; bin kere dedik, biraz
dinensin şu adamlar; motor yanınca saçma kartlar vs. bu noktaya geldik

- Hakem; Abi şunu demeyin " Veli de o hareketi yapmasın". o hareketleriyapmayınca da kızıyor takıma; itilip kakılıyorsun hiç karşılık vermiyorsun diye. Hani hakem orada 3 GS'liye de sarı verip Veli'ye kırmızı verse bir nebze diyecem. parmak ucuyla surattan ittirmeye kırmızı ilk kez görüyorum. (Evet kırmızı diyenler lütfen bunun benzeri verilmiş ve tartışılmamış bir kırmızı göstersin). Yahu yumuşak da olsa Sivok'a kafa attı Emenike; olur büyük maçlarda bu tip hareketler dediler. O kırmızıyı vermeyen de Cüneyt denen alçaktı sanırım. yeri gelir 4. hakem kırmızı der orta hakem atmaz. yeter ya. geriye tek seçeneğimiz sürekli topa agresif ve etkili oynamak. ama niye sadece bizim bu zorunluluğumuz var. Oyuncu olsanız bu sizi germez mi? Bu yıla kadar çok kızıyordum takıma; çok yumuşağız, itiş kalkışa giremeyip siniyoruz diye. Girince de boyuna kırmızı yiyoruz. Dayanılmaz bir boyut oldu bu.
Melo karambolde dirsek atıyor deniyor; abi hakem faul verdi o pozisyonda; yani iyi kötü birşeyler gördü. kafaya darbe var. En kötü sarı versin; şiddetini süzemedi diyelim.

- Takım; Töre ve motta hariç herkes kötüydü; Bazı oyuncular çok kötüydü. Demba mesela. Veli ve olcay. Sosa ise rezalet ötesi rezaletti. Kötü oynamamızın temel sebebi onun 3. bölgede yaptığı sayısı hataydı. Dün Semih Şentürk ne kdar rezil oynadı ve hatır şikesi geyiğine konu olduysa Sosa da o kadar kötüydü. Böyle kariyerli bir adam olmasa acaba derim. O kdar yani. Slavenciğim baktın olmuyo çıkar yahu.(Oğuzhan falan yazılmış ama ayıp gerçekten. Şu maçta Töre'den sonra en fazla aksiyon içerisinde kalan, pozisyon adam o. Hani herkes iyi oynar o ozaman Oğuzhan vitaminsizliği ve yaptığı top kayıpları göze batar.) KErim güzel alanlar buldu. ne güzel çalımlar da attı ama son hareketler gelmedi.

- Gökhan Töre; Çok çok genç ve bir tık daha geliştirirse kendini çıkacağı seviyeyi hayal bile edemiyorum. Şu maça bakan biri Sneijder'le yan yana koysa herhalde Töre'yi Hollandanın önemli oyuncusu sanar.

- Genel Durum; aslında çok kötü değil ama bu derbi işi tatsız olmaya başladı. Yoksa milletten 12 maç fazla oynayıp, sezonu temmuzda açıp burada aynı yerde olmak çok değerli. Artık 2. yarı derbilere sıfır yazıp ona göre diğer maçları daha fazla önemsemek lazım.

BesiktaskUlan dedi ki...
Bu yorum yazar tarafından silindi.
theotheo dedi ki...

@shelbyl

derbi kazanmayan takım şampiyon olamaz. olursa da öbür sene zaten tokatı yer.

rakibini yenemeyen bir takım onun üstüne nasıl çıkar arkadaş böyle saçma bişey var mı?

6 derbi oynanmış 1 tanesi kazanılmamış bilice tek kelime eleştiri yok.

valla merak ediyorum nerde çalıştığınız. yaklaşık 20 senelik bankacıyım. bu yapılan hataların milyonda birini yapsaydık çoktan kovmuşlardı.

BJK4EVER dedi ki...

Oguzhan'in gorevi aksiyon falan degil. Oguzhan mucadele etmiyor, kosmuyor. GS 65% topla oynuyorsa bunun nedeni Oguzhan. Ki aksiyonun icerisinde de ne oldu? Final hareketi yapamadiktan, topu sacma sapan sekilde kaptirdiktan sonra bos.
Sosa da kotuydu, Veli de, Oguzhan da.

Bu arada su kirmizi kart hakkinda birsey daha soyleyim; senaryo'yu tersine cevirelim. Ilk yarida o dirsegi Melo degil Veli atti. 4. hakem yakaladi, uyardi hakemi ve Veli atildi. Ne olurdu acaba? Simdi Melo'ya 'profesyonel, tecrubeli, rakibe psikolojik ustunluk kuruyor' diyenler Veli'yi yerden yere vururmuydu vurmazmiydi? Hakem birine kirmizi gosteriyor diye suclu, digerine gostermiyor diye tecrubeli profesyonel cakal. Bu nasil kafa arkadas?

BesiktaskUlan dedi ki...

Bu arada, daha önce yazmıştım, "GS maçını kaybetmeyiz" diye, şahsen bir beraberlik bekliyordum, daha fazlasını değil. -Onu da başaramadık-

Çünkü ne kadar iyi olursak olalım, şahsen derbi maçlarının tribünle/stadyumla kazanıldığına inanan insanlardanım.

Yoksa futbol, teknik, taktik bilgi vs... bir yere kadar.

Her şeyin üstünü çabuk çiziyoruz, ama stadımız olmadığı sürece bu derbileri kaybetmeye de mahkumuz.

Dünya tarihinde bir ilki başaran ve stadyumsuz halde -ki futbolun gerçeği odur- ligde şampiyonluk mücadelesi veren topçularımızı tebrik ediyorum. Hataları için ayrıca konuşulur tabii...

Stadyumu olmayan Beşiktaşımız'ın bu sene yaptıklarının "ekstra" olduğunu belirtmek gerekiyor. Eğer aksi olsaydı, kimse "neden" diye sormazdı. Çünkü herkes kötü bir sezon bekliyordu.

Güzel günler yakında, inanıyorum.

cochise dedi ki...

Bu arada geçen sene azılı Beliktaş düşmanlarının bile bu maçta bi haltlar var dediği olaylı Kasımpaşa maçında bile Takıma söven; takımın yanında olmayan THEOTHEO denen arkadaşı ciddiye alıp cevap verenlere şaşıyorum. O gün demiştim; hala aynı yerdeydim; onu gördüğüm anda alttaki yoruma geçiyorum. Zor gününde takımın yanında olmayan zaten bizden olmayı haketmez. (theo kardeş boşuna cevap yazma; okumayacam zaten)

@cochise

Ya abi haklisin da, iste boyle parmak ucuyla surata dokununca "ezilmemis" de olmuyorsun. Bizde bu sertlik isini "kural"ina gore yapan, belli bir "seviye"yi atlamis bir Tore var, bir de Motta. Ben Veli'nin, Atiba'nin orada olmasini istemiyorum; cunku yaptigin is uzerinde cig durursa da cezayi sen cekersin. Emre Belozoglu macin basinda basliyor sovmeye, macin sonuna kadar kendi saglik gorevlisine bile sovuyor, ancak 80'de kart aliyor. Simdi bu adamla kapisabilir misin? Hayir.

Benim derdim o yani.

cochise dedi ki...

Not: Oğuzhan İlk yarı 6.000 koştu yahu. Muhtemelen maçın toplamda en çok koşan adamı. Önyargılı bakmayın ne olur. Sosa'nın hayarınıyım ama bugün batırdı. Töre'yi tarzından dolayı eşetiririm ama bugün tek başına takımdı. MAç öncesinde ne düşünüyorsak maça da o gözle bakmayalım...

theotheo dedi ki...
Bu yorum bir blog yöneticisi tarafından silindi.
Flaming Buzz dedi ki...

Bu maçın kaybedilmesinin tek sorumlusu bana göre biliçtir. Takım yaratması, karizması tamamda, psikolojik destek sıfır adamda. Ki zaten kendi bile korkuyor büyük maçlarda. Maçı kaybedersin anlarım, kötü oynarsın anlarım ama korkmak, işte orda duracaksın arkadaş.

Flaming Buzz dedi ki...

Şuan Hasan Şaş şunu dedi: Ben kendimi bildim bileli Gs camiası Beşiktaş maçlarına çok rahat çıkmıştır. En kötü günlerinde bile.

Başka söze gerek yok.

cochise dedi ki...

@shelbyl
Ya haklısın da ben de arada kaldım abi. Çıkar yol göremiyorum. Belki orada Veli gidip bir tane vuracaktı Sneijder'a. Maç sonu da kırmızıyı haketmemiştim sonra haketmek için vurdum falan dese. Bilemiyorum yahu. Volkan saha içinde adam kovalar doğru dürüst ceza almaz.
Diğer taraftan bunlar da insan bu psikoloji ile nasıl başa çıkılır. Sert olacam ama efendilik sınırını kaçırmayacağım. Sinmeyeceğim ama bana ne yapıyorlarsa aynısını; binde bir fazlasını bile yapmayacağım.
Bilemiyorum valla.

Yönetim şöyle bir şey yapabilir; (çok naifçe ama) uzun geçmişe gitmeden bir buçuk yıllık bir video hazırlar. LEhe hataları içine alan ama aleyhteki; öfkelendiren kızdıran onlarca şeyle birlikte. Hakemler kurulu; tek tek hakemler; Spor Bakanı, her kesle efendice düzgünce basına malzeme vermeden toplantılar yapar. Artık tesadüfü geçtiğini anlatır.Falan filan.
Ben de çıkamadım işin içinden :(

turkkant dedi ki...

@Başar

Sene ortasında Denizli'yi önerdiğimde bana ne tuhaf bir yorum, demiştin. Sene sonunda aynı noktaya geleceğiz.

6 derbi maçında 4 yenilgi 2 beraberlik aldı. İşin üzücü yanı, geçen sene FB maçının ilk yarısı, bu yılki iki derbinin ilk yarıları kadar kişiliksiz bir Beşiktaş'ı hiç izlemedim. Daha üzücüsü, geçen sene Drogba diyorduk, winner hoca Terim filan diyorduk, bu sene onlar da yoktu.

Bu maçlar maalesef bir maçtan fazlası, bu maçlar oyuncunun belleğinde kalır inancını zedeler.

BesiktaskUlan dedi ki...

Maç ile ilgili birkaç kelam edersek;

Tolga gerçekten de şahane iş çıkarttı. Bugünün iki yıldızından biriydi.

Diğer ise Gökhan Töre. Tamam, müthiş şeyler yapmadı ama hep aradı, hep zorladı, maçın öneminin farkındaydı.

Serdar yine baskıyı kaldıramadı. O çocuğa da kızamıyorum, sürekli sağ bek mevzusu gündemdeyken aklının karışmaması, korkmaması imkansız. Ayrıca yetenekleri de belli, bir hatası olduğunu düşünmüyorum.

Oğuzhan'dan umudumu an itibariyle tamamen kesiyorum. Geldiği yeri hak etmesi gerekiyor, ama zerre umurunda değil gibi. Elbette iyi niyetli, koştuğunu görüyoruz fakat Beşiktaş için yeterli değil. Final paslarını yapacaksın artık, bir şekilde başar yani, ayıptır.

Sosa ve Demba Ba'nın kötü oynayacağı hafta başından beri belliydi, hissediliyordu. Bunlar ve Veli, Atiba ile dişli haline geliyorlar, biri aksayınca -ki ikisi de aksadı maçta- tüm etkinliklerini yitiriyorlar.

Veli-Atiba ikilisinden birinin fazla olduğunu teknik heyet de dahil herkes biliyor. Fakat şu andaki düzende ikisi de çok önemliydi ve geçen hafta Atiba, bu maçta da Veli saçma sapan şeyler yaparak bizi yalnız bıraktılar. Umarım gereken cezaları alırlar.

İsmail ile ilgili konuşmak dahi istemiyorum.

Kerim ne güzel çocuk, zerre korkmadan, sorumluluk alarak oynamaya çalıştı. O da anca seneye olgunlaşacak gibi duruyor.

Zemin zaten ortadaydı, makus talihimiz der geçerim.

Sonuçta bir stoper, bir sağ bek ve orta saha ile biz bu sene yine ortalığı kasıp kavururuz.

Fakat psikolojik olarak oyuncularda bir sorun olduğunu da inkar edemeyiz. Bu kadar kırmızı kart hayra alamet değil. Muhtemelen sosyal medyadaki yorumlardan etkileniyorlar. Çok fazla oralarda takılıp, yazılanları okuyorlar ve akılları sıra taraftara yaranacak sert hareketlerde bulunmaya çalışıyorlar.

Umarım yanılıyorumdur.

Cümleten geçmiş olsun.

Biz de iyi bir tatili hak ettik.

schwadorf dedi ki...

@Flaming Buzz

Ben Galatasaraylı olsam ben de rahat çıkarım. Beşiktaş aleyhine en az 1 skandal kararın olmadığı BJK - GS maçı yok. Ya kırmızı kart (Veli, Delgado, Cisse vs), ya ceza sahası dışından penaltı (Burak), ya ofsayttan gol (Melo), ya elle kolla alınan toptan atılan gol (Burak), kalecinin kontrolündeki topa vurarak atılan gol (Servet), GS'lı oyunculara gösterilmeyen kartlar... Rahat olmaları çok doğal.

Maçta konuşulacak çok birşey yok. İki takım da top oynamadı, biri diğerinden daha fazla hakketti dersek haksızlık olur. Kırmızı kartlara artık sinirlenmiyorum bile, gülüp geçiyorum. Resmen komedi.

Bu maçı unutmak en iyisi, takılıp kalmanın bir anlamı ya da faydası yok. FB maçından sonra nasıl ayağa kalktıysak yine kalkarız.

Hani sivri , muhalif yorumlar yaparım da , yapmayın etmeyin abi.

Ben ki Oğuzhan'ın adam olmayacağına en çok inanlardan biriyim , bu maçta sahanın en iyilerindendi o kadar net.

Bütün hücumları Oğuzhan başlattı neredeyse. Hatta hiç beklemediğim kadar disiplinli oynadı bugün .

Oğuzhan'a gelen kadar berbat ötesi bir haldeki yürüyerek oynayan Demba Ba ve artık fiziken neredeyse 3 metre yanına pas atamayacak haldeki Sosa'dan başlanır bu maçta.

Takım olarak 3. bölgede hep zorlama işler denedik bugün. Orada komple bir problem var.

Uzaktan şut sayımız çok yetersiz. Burada Gökhan İnler olayı çok kritik bir yaraya ilaç olacak eğer olursa. Şut atmıyoruz abi ... 2 tane vuruldu biri direkten döndü . En 5-6 tane cepheden vurma şansı oluştu.

Transfer ile ilgili bütün tespitler on numara bence.

Hem Milosevic , hem de Atiba'yı dolasıyla 1 yabancıyı denklemden çıkaran hem de eksiği kapatan Gökhan İnler çok önemli takviyeler. Milosevic'in ayağı Ersan'dan çok çok daha iyi , keza boyu da daha iyi.


Flaming Buzz dedi ki...

@schwadorf

Dostum katılıyorum. Hatta bütün o pozisyonlar gözümün önünden geçti.

Ama bugün kırmızı karta kadar korktuğumuz belliydi, fb derbisinde korktuğumuz belliydi, sorun bu. Şu karakter koymak lafı ile anlatılan olgu bize en çok lazım olan şey. Anlatırız, kendi aramızda konuşuruz ama bizi sadece biz dinleriz böyle konuşunca. Hatırla geçen sene olimpiyatta 1-1 biten fb maçını. ÖÖ ne dedi? Ya bi baktım ki bizim takım beraberliğe seviniyor.

Eyvallah, kabul 12 kişiye karşı oynuyoruz. Ama arkadaş biraz da sen korkma. Yeniliriz dünyamız dağılır, millet üstümüze gelir düşüncelerini bırakması lazım oyuncuların teknik direktörün.

Biraz karakter koymak lazım.

@Ovunc

Evet sut meselesi ciddi bir sorun. Bir iki tane bloke edildi ama Oguzhan'in o aldigi inisiyatifi de sevdim. Sut cekersin, auta cikar, 1 dakika icinde bir tane daha cekersin rakip "bir dakika lan bunlar bastiriyor galiba" diye sinmeye baslar. Boyle bir psikolojik yani da var isin.

cochise dedi ki...

Pozisyonları tekrar dikkatlice izledim (bu maçın faslını bu akşam kapatmak istiyorum; yarınımı da zehretmeyeyim.)

1)Velinin pozsiiyonda müthiş şınayder tiyatrosu var. Cünyet ÇAkır standartlarında kırmızı verilebilir bir pozisyona dönüşmüş. İlk başta hakeme kızsam da şimdi veliye de kızıyorum.
2)Golde Veliye net faul var. Burak vücutla değil ellerle itiyor.
3)MElonun pozisyonu tartışmasız. O haliyle dirseği görmesi kolay değil. KAbul etmek lazım ama 6. hakem bize karşı kartalgözken o görebilirdi. Hakem faul verebildiğine göre kafaya darbeyi de görüp en azından sarı vermeliydi..

cochise dedi ki...

Bu arada bizim çocukların hatası ne; Melodan dirseği aldıysan yat yerde yuvarlan. Sonra hakeme itiraz et. Olmayan şeyi almaya çalışmak hırsızlıktır ama olanı göstermekte etik olarak bir yanlış yok. Baskı kur abi orada...

Armagan dedi ki...

35,32

27**,29,27***,32,28* ** *** ,31***,26***,25

bunlar ne derseniz son 10 yılın 16. puanları.

*şampiyon olunan 2009 senesi
**fb'yi tsl'de yendiğimiz sezonlar 21-11-2009 3–0, 03-03-2013 3–2
***gs'yi tsl'de yendiğimiz sezonlar
3 Mart 2007 2-1,2 Mart 2008 1-0,24 Mayıs 2009 2-1,28 Kasım 2010 2-1,30 Nisan 2011 2-0


şunlar da burda dursun:

https://twitter.com/SporVine/status/551798190564179968 --26.dk, melo 50.dk golü atan isimdi...

https://twitter.com/SporVine/status/551806776929431552 --62.dk

bu maçtan alınacak ders ise eyyam olduğu sürece gs'yi veya fb'yi yenemeyeceğimizin kesinleşmesidir.gerisi konuşmak laf ü güzaf!

Adsız dedi ki...

Kendimce şöyle özetleyeyim:

- Takım bomboktu. Başta Sosa ve Demba Ba, ki ilk aşamada fark yaratacak adamlar bunlardı. Yazılmış zaten, Töre ve Motta dışında kendinden bekleneni yapan bir Allah’ın kulu yoktu.

- Oğuzhan’la başlamak hata olur demiştim, hata da oldu. Bir takım istediği kadar kötü oynasın, orta alanı sağlam durursa en kötü beraberlik alır. İlk yarının en çok koşanı o oldu, fakat kendisinden beklenen şey gayet basitti: az biraz defans yapacak, hücumda da topu ayağında tutmadan hızlı bir şekilde aktaracak. Bu ikisini de gram yapamadı. Başka ne yapabiliyor artık ben de kestiremiyorum. Şut diye salladığı saçma sapan topları bile saymadım bu yoruma.

- Bilic’in oyun değil teknik/mental oyuncu yönetimi kötü dediğimde burada tepki gösterilmişti. Evet kötü, üstelik bu sezon belki de ilk defa bu maça 1 haftalık hazırlanma süresi varken oyuncularda konsantrasyon emarelerini görmedik. Töre ve Motta’nın iyi olmasıysa sürekli o halde oynamalarından dolayı, yani kendi başarıları. Daha önce söylediğim gibi bu iş için ekstra profesyonel adam şart.

- Stad için yapacak bir şey yok. Nasıl ki her halukarda hep eziliyoruz, stad konusunda da bu değişmedi. Kıytırık takımlar bile stad işinde yan çizdi (Osmanlıspor ve Konyaspor hariç, kendilerine çok teşekkürler). Kolay değil, 8 yıllık fetret devrinde sadece para ve başarı kaybetmedi Beşiktaş, oluşan yönetimsel vakumda söz ağırlığı da eksildi. Stad bitecek dertler sona erecek, başka formülü yok bu işin. Gerçi hem maça gitmeyip hem de stad inşaatı için alınan kredi için bile laf eden bir taraftara sahip bu kulüp; hem de Vodafone’dan gelecek sponsor gelirine bağlanan başarılı bir kredi için.

- Hakem’in Veli’nin pozisyonunda öncelikle vermesi gereken bir hesap var. Normal bir hakem bir takımdan tek bir oyuncunun çevresine kümelenen 4-5 diğer takım oyuncusu olayına anında müdahale eder. Bundan sonra eğer yine o hareket oluyorsa kartını çıkarır. Ki bu halde bile o kartın rengi kırmızı mıdır, hele ki bir derbi maçı atmosferinde, gayet tartışmalıdır. Hakemin derdi öncelikle maçın düzgün devam etmesini sağlamak; yoksa koyarız bir kameralı bilgisayarı, emin olun şu anda o teknoloji mevcut, oyuncu temaslarının şiddetini ölçer ve kart diye karar verir. Üstelik pozisyona bakıldığında ilk hareketi yapan Sneijder, hem de bunu geriden gelerek yapıyor. Sneijder’in kendisini kurnazca ve kolpaca aşırı şekilde geriye atışını görmedi diyelim, ama bunu görmemesi imkansız, kabak gibi önünde olan olay bu. En yanlı haliyle Veli kırmızı aldıysa (ki en fazla sarı) Sneijder de sarı almalıydı. Melo’nun dirseği hakemin göremeyeceği yerde atıldı diyenler var, 4. hakem tam oradaydı. Gerçi kime neyi anlatıyoruz. Olay kabak tadını bile geçti.

- theo’ya yanıt veren kendine iş çıkarır. En basit örneği, Sosa için ilk geldiği zaman tukaka yazan, sonra bu takımda sadece Demba Ba ve Sosa fark yaratacak adamlar diyen (bu tezatı hatırlattığımda yanıt dahi verememiş olan) şimdi de onu tekrar kazan dairesine gönderen bir adamın hem Beşiktaşlılığını, hem de futbol bilgisini net bir şekilde sorgularım; hatta daha önce sorguladım ve ikisine de sahip olmadığını da söyledim zaten. Buraya uyduruk bir nikle ikinci şahıs olarak yazdığı hayali şahsiyet de nedense GS’liyim diye gelmişti. Başka söze hacet yok bana göre. Gönder Veli ve Atiba’yı. Öyle ya, GS’liler için mükemmel iş olur bu icraat. theotheo gak dedi. git Beşiktaş taraftarını karıştır dedi. gittim baktım bloğa, şu theo ne tukaka.

- Beşiktaş taraftarı bu mağlubiyetle takımı tukaka edecekse bir zahmet kendine başka kulüp arasın. Devre arasında toparlanma işini en iyi yapacak takımdır Beşiktaş. Yeter ki Bilic biraz kendine çeki düzen versin ve bazı işleri getireceği profesyonellere bıraksın.

turgay dedi ki...

oğuzhan eleştirilerine bende katılmıyorum. orta sahayı yönlendiren oyuncuydu. pozisyonlara giren oyuncuydu. net bir golü kaçırdı ki orda geriden gelen mottaya bıraksa hemen 1-1 yapabilirdik maçı.

ben olsam ikinci yarı biterken kerimle sosa değişikliği yapardım. ilk yarıda saçma top kayıpları kontra atakta doğru zamanda pas verememeler bunlar bildiğimiz sosa işleri değildi. bu kadar kötüyse herkes oyundan alınmalı. net olarak fb maçının başka bir kopyasını izledik. yine top yapamadık kaptığımız topları kullanamadık. sosa, demba çok kötüydü. bence töre net bayrak adam gibi oynadı.

hakem maç 1-0 bize olsa ersan'ı atardı ikinci sarıdan. 0-1 olunca orta sahanın tek mücadeleci adamını attı ki bu da tam onun karakterine yakışacak hareketti. 16 maçta 7 kırmızı görmüşüz sanırım. böyle bir istatistik diğer rakiplerimizin tarihinde yoktur. her ne kadar burada bazı "gerçekçi" arkadaşlar tarafından inanılmasa da federasyonun net olarak bizim maçlarda kuralların uygulanmasını istediğini görüyoruz. çıkan kartlar doğru veya yanlış ama diğer maçlarda bunlar çıkmıyorsa o zaman kimse kusura bakmasın bizim oyunculara b.k atmanın alemi yok. nasıl her maç fb bir penaltı alacaksa oyun sıkıştığında bizde her maç oyun kontrolümüze geçtiğinde bir hakem oyunu görüyoruz.

derbi de rakipleri yenmek için trabzona oynadığımız gibi oynamalıyız. yani boğarak koşarak kavga ederek. gerçek görüntümüz bu bizim. devre arasında alternatifsiz mevkilere oyuncu alırsak bence ilk 2 garanti olur.

bir kaç kelime de rakip için söylemek gerekirse 10 kişi kalmış takıma karşı bile kaleye gidemeyen, pozisyon bulamayan,sadece uzaktan şut kovalayan rezil bir anadolu takımı gördüm ben. yani kafamız rahat olabilir. ne fb ne gs bu oyunla hakem katkısı hariç bence bizi zorlayamazlar. 18 hafta daha çok şeye gebe. enseyi karartmamak lazım.

turkkant dedi ki...

Birkaç tespitim:

Hoca da net bir "winner mentality" problemi var. Bence teknik taktik bir yere kadar. 6. derbisi, şans, hakem bir yere kadar... Beşiktaş'ın golü yedikten sonraki atak oyunu, önceki 60 dakikalık rezilliği gün yüzüne çıkardı. Demek ki yapabiliyormuşsun. Şu da bir gerçek. Biliç 6 ayda bu özelliğini değiştiremeyecek, haliyle öyle 21 yaşındaki stoperlerle filan ikinci yarı final haftalarını bu takım kaldıramaz. Ya takım 2-3 direkt 28 civarı, şampiyonluk görmüş, büyük maç görmüş De Jong'dur, Vidic'tir tarzı oyuncular transfer edecek, ya da bu seneyi de gelişim senesi deyip geçeceğiz...

Takım planlamasını yanlış yapıyoruz. Üç pozisyon anımsatayım:

- Geçen sene GS maçında Veli'nin kaptırdığı topta yediğimiz 2. gol,

- FB maçında Veli'nin kaptırdığı topta yediğimiz ilk gol,

- Bu maçta Veli'nin Melo'yu marke etmesi gerekirken yedirdiği gol ve kırmızı kart...

theotheo dedi ki...

@turkkant

abi bırak yapsınlar sözleşme ya 1.5 milyon euro daha fazla versinler. bunlar onu istiyo.

bugünden sonra veliye bir kuruş fazla veren takımı satar bu kadar net.

beşiktaşta gelenek oldu. cenkin yine sözleşmesi uzatılıyo. lan ne güzel iş bunlar. ya beşiktaş kendine gelecek ya da ikinci bir trabzonspor olacak.

bence oldu. bu gerçeği görmek için iki takımın da 4.yıldızı takmasını beklemeye gerek yok.

theotheo dedi ki...
Bu yorum bir blog yöneticisi tarafından silindi.
Adsız dedi ki...

Tabii herkesin görüşü kendine olayının dışında objektif kıyaslama yapabileceğimiz bir konu da var: Avrupa maçları.

Eğer ki Beşiktaş Avrupa'da böyle iyi oynayıp hem de Premier Lig takımlarına karşı böyle başarılıysa (boru değil, halen 5. ve 6. sırada bulunan takımlara karşı) ligimizde dönen olayları az biraz düşünmek de gerekli.

Orta alanın belkemiği oyuncun kartla cezalı duruma düşsün, sonra da diğer belkemiği oyundan hem de direkt kırmızıyla atılsın.

Melo'dan dirsek, artistçe kendini atanlardan yine tiyatral performans. Ey kendine hakem diyenler, bu adam bu atışlarında kart görmedi diye hala aynısını yapıyor, bunu ilkokul çocuğu bile biliyor ama hala siz bilemediniz mi?

Bir de; nedense bu seviyesi yerlerde olan ligimizde bir tek Beşiktaş'ın kötü oynama lüksü yok. İşin trajikomik tarafı önüne altın tepsiyle sunulan bu fırsatlara karşın GS'nin 6'ya 2 hücum edip saçmalaması. Uyduruk kartla 10 kişi kaldıktan sonra bile skor ancak son dakika golüyle 0-2 olduysa, diğerleri için daha bir şey demeye gerek var mı?

Daha ne kadar iteleyeceksiniz?

Not: Gizli GS'liler yorumlarıma yanıt yazmasın pls.

theotheo dedi ki...
Bu yorum bir blog yöneticisi tarafından silindi.
Adsız dedi ki...

Bak şöyle yapalım theo'cum. Senin gibi bana göre ne olduğu bilinen bir şahsiyet bu blogda yazdığı sürece ben yokum. Hatta gönlünü daha da rahatlatayım, bu blog seni engellese bile bu sezon sonuna kadar yokum. Özgür irademle ne saçmalık dinleyecek ne de takımın doğal gelişimini başarı ve başarısızlıklarla birlikte değerlendirme ortamının bilinçli şekilde sabote edilmesini kaldıracak değilim.

Not

Bir de TS ile kıyaslamış utanmaz GS'li sabotör. Beşiktaş: 35 TS: 22.

Özgür dedi ki...

Sözlük formatlarındaki gibi yorumlarını görmek istemediğimiz kullanıcıları engelleyebilsek (Troll listesi) ne güzel olur. Yav yok mu html kodlarıyla oynayarak bloga böyle bir şey ekleyebilecek bir kişi?

SinnFein dedi ki...

@theotheo,

Ben sana sorayım. Be zaman yetiştik arkadaş? Beşiktaşın derdi ne zamandır renklilere yetişmek oldu??

YSY dedi ki...

Arkadaşlar ben maçtaydım. Öncelikle o kadar denildiği kadar kötü oynamadık. Çocuklar hocaları ne dediyse yaptı ama zaten sorunda buydu. Gs çok kötüydü ve üzerimize gelmeye korkarken bizde onların üzerine gitmekten korktuk ve açıkçası gereksiz bir hareketti. Anlayacağınız ilk yarıda işlerini bitirebilirdik. İkinci yarı ise on kişi kalmamıza rağmen onlardan daha iyi oynadık ama piliniz yetmedi. Bilic'in daha derbiler için kırk fırın ekmek yemesi lazım.

Takıma dönersek muhakkak ama muhakkak eğer üç kulvarda da ilerlemek istiyorsak veli-atibaya alternatif alınmalı. Bu iki adam bu yükü artık daha fazla kaldıramadılar ki çok da haksız değiller. Gökhan töreye destek verebilecek iyi bir sağ bek alınmalı. Bugün takımdaki en iyi oyuncusuydu (ve oyuncusu bence) ileriye gidince çok yalnız kalıyor iyi bir bek onunda performansını arttırır.

Son sözüm tolgaya. Kardeşim Allah aşkına psikolojik takılmayı bırak maç al bize maç. O topu çıkarman lazımdı.

Basar dedi ki...

@turkkant

Denizlinin 2. Sezonunu hatırlatırım... Derbi de kazanamadık top da oynamadık.

Basar dedi ki...

@james sneijder? Hasta mısın kardeş, dur durduğun yerde! Forumu trollere mi emanet edeceksin

theotheo dedi ki...

@sneijder

cevap vericek yazıcak bişeyin kalmadı birader. yolun açık olsun. 2.yarı karabüğü yenince yeniden pörtleme.

SinnFein dedi ki...

@james sneijder
Ya bu ne olduğu belirsiz adamlara kızıp gitme yahu! Adamın derdi belli! Ne söylediğini kendi de bilmiyorki! Takılmış 6 derbi 6 derbi!

Sen takılma abicim. Yaz biz okuyoruz gayet de keyif alıyoruz ;)

Adsız dedi ki...

@Basar

Şunu görüp hala bu tipin yorumlarını okuduktan sonra karar verdim:

http://www.hurriyet.com.tr/spor/futbol/27892992.asp

Size bol trollü günler.

theotheo dedi ki...

Fikret Orman, Galatasaray galibiyeti göremedi

Beşiktaş Kulübü Başkanı Fikret Orman da teknik direktör Bilic gibi Galatasaray galibiyeti göremedi. Fikret Orman döneminde Galatasaray ile 7 maç yapan siyah-beyazlılar 5 kez yenildi, 2 kez berabere kaldı.

theotheo dedi ki...

Beşiktaş, Süper Lig'de Galatasaray ve Fenerbahçe ile yaptığı son 4 sezondaki 18 derbiden sadece 2'sini kazanabildi.

Beşiktaş, Yıldırım Demirören başkanken, 2006-2012 arasında Süper Lig'de Fenerbahçe ile 13 kez karşılaştı, bu maçlardan sadece 1'ini kazanabildi.

Fikret Orman başkan seçildikten sonraki sürede Beşiktaş ligde Fenerbahçe'yi 2defa mağlup etti.

theotheo dedi ki...

rezaletin boyutunu ortaya koymuşsun da. bu rezaleti temizlemek için gelmedi mi bu yönetim? hani nerde?

milyonlarca euro para verilen oyuncular böyle mi oynamalı? quaresmaya o kadar laf edilirken ba ya neden kimse birşey söylemiyor.

sen beşiktaşın tarafında mısın yoksa ormanın mı? önce buna karar ver.

Özgür dedi ki...

@James Sneijder;
Usta burada senin yaptığın yorumları analizleri falan okuyup bloga yazar olmanı öneren bir ton insanı önemsemeyip bir tane troll yüzünden kenara çekileceksen sana da helal olsun ne diyeyim. Kaliteli yorum yapan insanlar var onları okuyoruz diye buradayız bir çoğumuz. Şu troll listesi olayını çözebilecek birisi çıkar illa ki, bende araştıracağım bu konuyu, illa ki bir çözüm buluruz. Sonuçta saçma yorum yapıyor diye birisini blogdan atamazlar evet ama bizde o yorumları okumak zorunda değiliz ve istediğimiz gibi engelleyebilmemiz gerekiyor. Blogdan gitmek yerine bu konuya kafa yoralım derim ben. Yoksa ortam troll yuvasına döner gider...
Sonuçta hangi siteye gidersen git bunlardan kurtuluş yok, Gazetelerin internet sayfaları, sözlükler, Youtube, bloglar, forumlar, iddaa siteleri vs. vs. her yer troll dolu arkadaş...

theotheo dedi ki...

stad bi noktadan sonra kurtarmaz. bu kadar geri düştükten sonra rakipleri yakalamak zorlaşır biz o yüzden dedik yoksa bir maç 5 maç 10 maç kaybetmekle birşey olmaz.

ama beşiktaş artık bu rezil oyunculardan kalitesiz yönetimlerden kurtulmalı. veli atiba ersan pedro motta gibi oyuncular büyük maçlarda her zaman patlarlar patladılar.

bu takımda proje falan yok. bu takım komple çöptür. sosa diye bir adam almışsın. adamın ayakta duracak hali yok. ba diye bir adama eşşek yüküyle para vermişsin iki derbiye çıkmış ikisinde de ortada yok. ligin yarısında da sakattı.

@Ozgur

Onu Blogger'da yapmanin mumkunati yok maalesef. Bloglari denetlemeye kalkinca butun dinamizm gidiyor, buranin ozelligi muhabbetin akmasi.

Iste o yuzden ekseriyetle yok sayiyorsun, ama baskalarina saldirmaya baslayinca kendi uzerime almaya calisiyorum ki baskalarinin huzurunu kacirmasin. Yetisemiyorsun cunku. Karsindaki ya sosyopat, ya 8 senelik ego sorunu/garezi var, ya da bizim bilmedigimiz bir iliskisi/nemasi ama bitmedi yani eleman, takim yenildikce geliyor, yendikce gidiyor. O yuzden bekleyeceksin ki yenesin. Akilla mantikla laf anlatilacak bir yani yok bunun.

czeslaw dedi ki...

İyi geceler.

Uzun zamandır dışarıdan takip ediyorum; ama bu gece ben de bişeyler karalamak zorunda hissettim.

Kırmızı kart konusunda söylenebilecek herşey söylenmiş; ama ben de bişeyler söylemeden edemiycem. Çünkü bıktım. Harbiden, gerçekten bıktım. Her derbiyi 10 kişi tamamlamaktan, 11 kişi tamamlasak bile saha içinde susturulup, sindirilmekten bıktım. Özellikle geçen yıl, deplasmandaki, FB maçında emenike-sivok arasındaki 'kafa attı/itti/vurdu/dokundurdu' pozisyonunu sarı kartla geçiştirip, Veliye tereddütsüz kırmızı çıkarması canımı çok yaktı; ki medya o kadar etkin ki, bahsettiğim maçtan sonra herkesin 'derbidir, olur böyle şeyler.' demesiyle ben de CÇ'ı haklı bulmuştum. Sanırım büyük çoğunluğumuz da benim gibi saha dışında sindirilmiş olacak ki kimse bu pozisyona 'nasıl olur ya?' diyemedi. Şimdi etrafa bakıyorum, hiçkimse 'derbidir, olur böyle şeyler.' dememiş. En fazla beyaz sirkteki palyaçolar bu kartın ne kadar saçma olduğunu konuşur konuşursa, onları da ciddiye alan yok zaten.

Belki mantığım fazla düz olucak, ama sırf bu sindirilmeyi engellemek için atiba'nın ya da yabancı sınırı kalkarsa veli'nin yerine sertlikten kaçmıyacak, tekmeden korkmayacak, kırmızı görücekse de; rakibe dokunduğundan ya da çizgiye bastığı için değil wesley'in ağzına yapıştırdığı için kırmızı görecek birisi lazım. Ayağı düzgün mü, şutları iyi mi, BİZE YAKIŞIR mı boşverelim. Tamam, 'hain olalım, zındık olalım' demiyorum ama; bu maç herşeyi yeniden gösterdiki kazanmak için onlar gibi olmak zorundayız. Aslında kafası karışık olmayan, aidiyet sorunu yaşamayan Jones bu iş için biçilmiş kaftandı, keşke onun gibi birini bulabilsek.

Ozzie'ye gelicek olursak 12.5km koşmuş. İstatistik ne kadar iyi olsa da ne Veli kadar ikili mücadeleye girip top çaldı, ne de ince işleri 'yeterince' yaptı. Ozzie'ye koşu kalitesini ve fiziğini geliştirmeli diyoruz ama anlatmak istediğimiz bu değil. Keşke 10.5km koşup, en azından attığı şutlarda isabet sağlayabilseydi.

Yediğimiz golde topu belki Muslera çıkarabilirdi; ama fiyat/performans olarak Tolga'dan iyisini bulamayız. Özellikle bu geçiş döneminde Tolga bizim için biçilmiş kaftan, ayrıca -bu sıfatı pek sevmesemde- takımın abisi. Golden bağımsız konuşuyorum, Ersan gibi akıl tutulması yaşamayan, şimdi ki Sivok gibi çıtkırıldım olmayan bi' stoper alabilirsek bence minimum 5 gol daha az yeriz. Kalede sorun olduğunu sanmıyorum.

Çok uzattığımın ve dağınık ilerlediğimin farkındayım ama kısa kesicem... Keşke daha agresif başlayabilseydik. Ben de hocaya kızdım. O yağmurda çamurda yapıcağımız baskıyla yaşlı, doymuş GS'yı korkutup iyice dağıtabilirdik; ama Bilic'le sarı oğlan Edin'e güvenmekten başka şansımız da yok. Vardır bi' bildikleri; kızalım, ama küsmeyelim

Özgür dedi ki...

@Shelby;
Keşke bir imkanı olsa, yine de şartları bir zorlamak lazım. Neyse!

Evet ne halt olduğunun farkındayım, daha doğrusu hepimiz farkındayız ama işte trollüğün "fıtratında" bu var. O yüzden diyoruz zaten "nereye gidiyorsun, blogu trollere niye emanet ediyorsun" diye. Bir yerden sonra bende James gibi düşünmüyor değilim. Mesela Theo'nun Sosa için Demba için "bunlar topçu değil" dediği yorumun ardından eski postlardan birisinde Sosa-Demba Ba güzellemelerinden birisini capsleyip koyacaktım buraya. Üşendim. Gerçekten üşendim, çünkü o kadar basit bir şey için bile uğraşmaya değmeyecek bir adam.
Gereksiz yere insanı sinirlendiriyor, bir noktadan sonra "bunları okuyacağıma girmem bloga daha iyi" diye düşünüyorsun işte. Suç ne sende, ne James'te ne de başka bir akıllı uslu yorumcuda. Suç memleketin düşen zeka düzeyinin seri üretim yaptığı troll fabrikasında. Beyni olmadığı halde fikri olan nesil, beyni olmadığı halde varmış gibi davranan bir nesil miras bıraktı bize...

Flaming Buzz dedi ki...

başka arkadaşlarda yazmış, teo yorumlarını görünce direk geçiyorum diye. Bende aynısını uzun bir süredir yapıyorum.

Birinin sırf yorumlarından dolayı banlanmasına karşıyım, buradaki tüm arkadaşlarda karşıdır eminim. Eminim sneijder da böyle düşünüyordur.

Ama burada bahsettiğimiz kişi bu şahsiyet olunca işler değişiyor. Hani Yalçın abiye bir kadın çıkmıştı. "sen kredi çekmişsin 3 milyor 750 milyon -- doğum tarihi muş" taramalı tüfek gibi konuşuyor hani. O kadın için millet diyor ya kadınlar dövülmez ama bu kadını eşşek sudan gelinceye kadar dövmek lazım diye. İşte burdakide o hesap.

Neyse velhasıl kelam, ufak bir google araştırması sonucunda birkaç şey çıkıyor. Moderatör arkadaşlar bakabilirse iyi olur. İstenirse bende yardımcı olabilirim.

@sneijder

Dostum sende pireye kızıp yorgan yakma. Yarın sakin kafayla geri gel lütfen, ki keza her gün giriyorum bloga senin ve sevdiğim birkaç kişinin yorumlarını okuyorum. Çok az yorum yapıyorum bunun için özür dilerim ama inşallah bundan sonra biraz daha katılımcı olacağım. Zaten mecburumda yeni istifa ettim bi anlık kızgınlıkla(sneijder) bir süre çalışmayı da düşünmüyorum, birazda sizin kafanızı şişireyim.

alper dedi ki...

Benim yorumlarımı görünce direk alta geçenler varsa söylesin küseyim beyler...

Çok şey istemiyorum bende derbilerde artık.Kırmızı kart göreceksek gerçekten kırmızı kart görelim istiyorum.Melo'nun ayağı kırılsın ama biz kırmızı görelim maçı kaybedelim.Böyle kırmızı kart görelim.

Deniz dedi ki...

Birşey diyeceğim izninizle,

theo'ya çok saydırıyoruz ediyoruz da, adamın tamamen haksız olmadığını anlamamız lazım.

Ben ligin en iyi topunu oynamamıza rağmen Veli ve Atiba'nın potansiyellerinin bu derbileri kaldıracak kadar yüksek olmadığını düşünüyorum.

Şınayder, Melo, Selçuk iki sene top oynamazlar, ama iyi topçu oldukları için bu tip maçlarda çıkarlar gereğini yaparlar. Biz Veli'nin, Atiba'nın maksimumunu verdikleri sürece iyi gözükürüz, ama sonra ilk vasat günlerinde ya da olmamalarında da sürünürüz dün olduğu gibi.

Turkkant'ın dediğine ben biraz daha yakınım. İlk başlarda bu çocuklar genç, bu çocuklar tecrübesiz diyorduk da, Oğuzhan, Olcay 3 senedir derbi oynuyor. Veli daha uzun zamandır. Korktuğum bu adamlarda artık derbi maçlarında "ne yaparsak yapalım yeniliyoruz" psikolojisinin oturması ve zaten maçlara yenik çıkmamız. Ben üç senedir kazandığımız tek derbi 90. dakikada olcayın attığı maçı hatırlıyorum.

Bu yüzden bizim büyük maç oynamaya alışmış adama ihtiyacımız var. Daha önceden vermiştim bu örneği, adamlar abileriyle gelip kavga ediyorlar, biz de dayak yiyen çocuklar gibiyiz. Bir iki abi lazım takıma. Büyük ligden, büyük maç oynamayı bilen, Melo'nun, Şınayder'in piçliklerine gelmiyecek adamlar lazım, illa aynılarını yapmalarına gerek yok. Tuzağa düşmesinler yeter.

Hakem makem konuşmaktan çok sıkıldım ben.

ederlezi12 dedi ki...

Bize Lucio gibi savunma oyuncusu ( Bu arada bıraktı mı futbolu Lucio ? ) bir de Gökhan İnler gibi orta saha gerek. 3 tane merkez orta saha ile sezona başlanması hata idi.

SinnFein dedi ki...

@Deniz,

Sana katılıyorum ama bu sefer de hiçbir maçı bırak 10 kişi 9 kişi tamamlayamayız! Hakem konuşmayalım da konu yine hakeme geliyor... Sen Melo bizde olsaydı ne olurdu bir düşünsene! Çok uzağa gitmeyelim. Pascal'ın kaç maç sahada kaldığına bakalım. Bir de Melo'ya...

Burada Veli ve Atiba'nın çoklanarak alternatifin arttırılması, Biliç'in de rotasyonu daha iyi yapması dışında benim aklıma çok fazla bir şey gelmiyor..

Ayrıca VEli ve Atiba ikilisi renklilerin orta sahasına göre çok daha iyi bir ikili. Tek eksiklikleri büyük maçlarda bizim piçlik dediğimiz konularda tecrübesiz veya o karakterde olmamasıdır... Onu da değiştiremeyiz. Bizim bu konularda hiç hakeme bulaşmadan daha da hırslanarak gerekirse o kaleye hakemi de sokacak şekilde oynamamızdır. bunu da bu stad ve bu zeminle yapmamız çok zor..

Deniz dedi ki...

@SinnFein

valla ben stad açılana kadar zaten birşey beklemiyorum da, hakemi de döverek yenmen gerekiyorsa hakemi de döverek yeneceksin. Kısa vadede sistemin değişmesi, hakemlerin ve federasyonun işe yaklaşımının değişmesi falan mümkün değil. Ama sen şut bile çekmiyorsan kaleye, hakem istediği kadar seni kollasın yine birşey değişmez.

Yorum Gönder

Ara