.

.

.
Ekşi Beşiktaş. Blogger tarafından desteklenmektedir.

.

.

2 Kasım 2014 Pazar

STSL8 / Beşiktaş - Fenerbahçe


Pazar / 19:00 / Bülent Yıldırım

Hakem hakkında bilgi: Bülent Yıldırım geçen sezon iki maçımızı yönetmiş; Bursaspor ve Akhisar Belediye karşısında 3-0'lık galibiyetlere ulaşmışız ikisinde de. Belki galibiyetin etkisiyle, Yıldırım ortalama 4.7 puan almış ki Türkiye için yüksek bir puan bu, lâkin Bursaspor maçından sonra hakkında yaptığım yorum da şu şekilde olmuş: "Maçın kopup gitmesine ve Beşiktaş'ın bol bol gol kaçırmasına dua etsin, yoksa bu verilmeyen penaltılar, sarı kart göstermek için kestiği pozisyon vs. puanını rekor seviyelere çekerdi." İşimiz kolay olmayacak muhtemelen.

Sakatlığı bulunan oyuncular: Serdar Kurtuluş.

Durumu şüpheli oyuncular: Jose Sosa (takımla birlikte çalıştı)

Cezalı oyuncular: Gökhan Töre (kırmızı kart)

129 Yorum:

mustafakamış dedi ki...

Sanırım herkes maça gitti.Ben evimde rahat,huzurlu,sakin bir şekilde radyodan maçı dinleyeceğim.Maç esnasında ve akabinde izleyen arkadaşlar yorumlarını paylaşacak.Ben çocukluk anılarına dalacağım bu kış gecesinde.Transistörlü lambalı bir radyodan naklen dalga dalga Beşiktaş ataklarının birinde kaybolmuşum.Sevinç çığlıklarım radyonun frekansını karıştırmış.İnce bir sabırdır radyodan maç dinlemek ve biraz Beşiktaş'tır sanki.Asker Mehmet(özdilek)'i Metin'i mi Ali'mi,kibar feyzo mu atom karınca mı muz ortaları,voleleri,uçarak kayan tek sağbek Takozu mu arayacağım birazda.Belkide hayal de kalmak en iyisidir bu çağda.Güzel bir seyir olsun sizler için.Hakkıysa Beşiktaş kazansın.

Adsız dedi ki...

Ters kanatta İsmail iyi bir sinyal vermişken Bilic'in gereksiz Necip ısrarıyla erken gol yedik. Sivok-Franco yerine Sivok-Ersan ısrarı da tokat gibi yüzüne çarpmaz umarım. Bu arada Sivok Necip faktörü nedeniyle rakip ataklarda sağ bek bölgesine daha fazla yanaşmaya başladı. Bu Franco'nun eksikliğini daha fazla hissettirebilir. Bir de 1 gol yemişsiniz, bırakın bu topukla pas vermeye çalışmayı vs güzel kardeşlerim. Biraz akıl.

alper dedi ki...

nerde lan o orospu çocuğu gs liler..sezonun adı bilmemneymiş..anamızı siker dedikmi bu hakem dedik..11 değil 21 kişi çıksak yenemeyiz dedikmi dedik.

Adsız dedi ki...

Demek ki bunlar insan muamelesini değil, devre arası odalarını basıp topuna çemkirerek tehdit edenleri seviyorlar. Adam gibi davrandığımız için üzgünüz.

cochise dedi ki...

gökhan kırmızı gördüğünde yine kötü düşünmeyeyim dedim; burası dandini bir yer fuck off'u da küfür olarak kabul ettiler. yorum da yazmadım. Amma Ulan hakemin dibinde Emre aynı şeyi söylüyor arkasını bile dönmüyor. bu nasıl bir şerefizlik bu nasıl bir alçaklık.

Adsız dedi ki...

Bilic'in maç başı değil şu anda Sosa'yı alması, kimse kusura bakmasın, tam bir "dangozluk"tur. Bu maçta hoca sınıfta kaldı. Hem de "0" la.

Adsız dedi ki...
Bu yorum yazar tarafından silindi.
Adsız dedi ki...

Şimdi verdi. Demba Ba kendini yere atmış.

Adsız dedi ki...

Oğuzhan'ın kartı :)))

alper dedi ki...

Demba Ba -Topal mücadelesi penaltı değilmi..

Adsız dedi ki...

Ceza sahasında Demba Ba'nın beline halka yapılan bir süre önceki pozisyonu söylüyorsan evet penaltı. Önemi yok zaten. Zipper lickimiz Avrupa'da eczane-market-bakkal açmaya benzer. Birileri gitmeden gelişme olmaz.

Bilic tam bir fiyasko oldu bu maçta. Hem de tam bir fiyasko.

Adsız dedi ki...

Birazdan sosyopat theotheo gelir beyler hazır olun :) Beşiktaş galibiyetlerinde az biraz değil hiç gözükmeyen bu şahsiyetin her mağlubiyet için sittin senedir değişmeyen laforizmalarına önceden Talcid çiğnemeniz de yetmez. Bence en iyisi aç karnına Lansor ya da tok karnına Gaviscon alın raatlayın.

Mastürbasyon bile bir süre sonra sıkar millet şişme bebek filan alır fakat bu vatandaşın eliyle hiçbir sorunu yok. O derece.

glorfindel dedi ki...

Maçın skoru geçen hafta belirlenmişti zaten. Takımın en iyi oyuncusunu iyi planlanmış bir çalışmayla ortadan kaldırdılar. Üstüne takım sıfır moralle maça çıktı, kötü futbol ve mağlubiyet. Bu maç bize şampiyonluğu kaybettiren maç değil ama bize şampiyonluk falan vermeyeceklerini geçen hafta belli etmişlerdi zaten üzülmeye gerek yok. Planları Avrupa Ligi'ne göre yapmak daha iyi bundan sonra.

Adsız dedi ki...

Malum bir medyamızın internet "ana sayfası"ndan haber: "Fenerbahçe Caner Erkin'e üzüldü". Nedeni de gördüğü sarı kartla Çaykur Rize maçında oynayamayacak olmasıymış. "Ana sayfa" haberi. Allah sizi bildiği gibi yapsın.

theotheo dedi ki...

ya arkadaş ulan tesadüf mü bu ya. harbiden lan kaçıncı kez feneri yenemiyoruz lan. oturup bi düşünün benim söylemekten dilimde tüy bitti siz bahane üretmekten yorulmadınız ak. sene başında biz ne dedik lan. ben istemiyorum ak. isterse avrupada 150 maç kazansın lan ben istemiyorum. isterse partizanı 9 0 yensin ben istemiyorum bunu kimse istemiyo lan. bi seferde adam gibi kendi sahanda derbi kazan lan. insanların tek istediği bu.

lan kadro şöyle böyle muabbeti yapmıcam. sene başında söyledik caner sagna şu bu. tamam kadro olarak yetersisizde. ulan birinizde yüreğini koysun bi maçı da alın allahsız herifler. yazık günah lan o kadar taraftara.

Ekrem Ph.D. dedi ki...

Yanlış strateji ve oyuncu tercihleriyle çıktığımız maçı kendi ellerimizle verdik. Düzgün bir hakem olsa anca 1 puan alırdık yine, galibiyeti hakedecek birşey yapmadık bugün.

cochise dedi ki...

biz bi kırmızı görürüz kitabi yorum yapılır; haklı çıkarılmaya çalışılır. Maksat kitapsa emrenin fuck off'u Volkan'ın s.kerim cümlesi niye kırmızı olmaz. Volkan'ınkini net duydum; küfür amaçlı değildi, boşver gibisindendi ama olsun kitap çift yönlü işlesin. Sonra Demba'nın pozisyonu niye penaltı olmaz (normalde hiç sevmem kornerdeki çekişmelere penaltıyı ama kuralsa kural). Hatta 70'lerde bir uzun topa volkan da çıkıp demba kafa vuruken çarpıştılar ve yere düşerken dembayı da çekti. Yine normalde penaltı demem ama madem olcay da elini koymayacak diyorsa şerefsizler ben de volkan da elini koymayacak deme hakkına sahibim.

Bütün bunlara rağmen maçı net bir şekilde Biliç'e yazmak lazım. Rakibe baktım ve bi tek alper'den çekinirim dedim eğer göbekte oynamıyorsa. göbekte etkisiz ama kenarı yakın oynarsa yardırıp gidebiliyor. korktuğum senaryo hemen oldu; buna bile özel önlem alınmamış. Ya da fener sıkıştığında emre dışında top çıkaracak adam yok; olcay'ı ve hatta veliyi/atibayı yığ önüne. emre yoksa fener oyun falan oynayamıyor. melonun GS'te etkisi gibi. Bu iki mevzu nasıl düşünülmez. Bir tek emenike önlemi ile olur mu? Bazı şeyleri çok gereksiz abartıyor. Geçn sene kuyt kafa topları falan diye atibayı sol bek yapmıştı. şimdi de yavaş diye pedroyu oynatma. ulan herif yavaş da olsa temiz müdahale yapıyor. Tama başka iri yok mecbur ersan ama sivok neden. o sıkıştığımız anlarda takımı rahatlatacak adam yoktu yahu. futbol aklı olan ilk adam AMC pozisyonunda. pedro yok bari oğuzhanı ortaya çek.

Necip meselesi ayrı hikaye; necipe bu maç hiç ama hiç kızmıyorum. geçen maçtan sonra yine oynatılıyorsa ne diyelim herife. adam ben buyum dedi yine de oynattı.

Ekrem Ph.D. dedi ki...

Yanlış stratejiyi açayım biraz: Tam da Fenerin istediği düşük tempolu ve durağan bir oyun oldu. Tempoyu yükseltmeli ve önde basmalıydık. Adamlar Necipin kanadından madeni buldu sonra da zaten en iyi yaptıkları şeyi yaparak oyunu öldürdüler.

theotheo dedi ki...

bu kabul edilmez bişey arkadaş. böyle bişeyi fikret ormanın kabul etmemesi lazım. lan adam derbi galibiyeti görmedi olm. burası beşiktaş.

ben burda yokmuşum ulan ben beşiktaş siktirboktan partizanı 4 0 yenince oynucakmıyım lan.

cochise dedi ki...

ayrıca ikinci yarı 10-11 iken ble daha diriydik 11-11'i düşünemiyorum. kondüsyon farkları geçen seneki gibi olmuş ama düşük olan fener bu yıl. bu da ersun farkı. ve hakeme ne kadar sövsem de kırmızıyı da biliçe ve necipe yazıyorum yani ben oynarsak yakarım diye bas bas bağırmasına rağmen nasıl oynatılır anlamak mümkün değil.

Bi arkadaşın dedğiği tempo yap ulan tempo; adamların adele ciğer şişti tempo yapmadığımız halde. atiba sa bekte sosa ya da pektemek sahada olsaydı; maçı kaybetsek bile (sonuç iyi oyunla gelmeyebilir) ezerdin en azından.
şimdi hem kaybettin hem kötü oynadın. Biliç yerleşme ve oyuncu iletişim konusundaki üstün meziyetlerine lafım yok ama şu işleri hiç bir zaman kıvıramayacak.

Barreto dedi ki...

Necip'i ilk onbirde görünce eyvah dedim, maçı izlemekten vaz geçtim, sonra dayanamadım izledim. Biliç hakkında arkdaşlara aynı şeyleri anlatmaktan, web de aynı şeyleri yazmaktan bıktım. Biliç'in ömürboyu stajer kalacağını düşünüyorum geldiğinden beri bir arpa boyu ilerleyemedi. Şu takımın başında hergangi bir Türk hoca eminim daha fazla puan toplardı. Hakem(ler) ayrı bir hikaye ama ona gelene kadar bu takımın en büyük sorunu öğrenme ve taktik özürlü hocasıdır. West Ham da harikalar yaratabilir belki fakat büyük takım hocası olamaz.

Adsız dedi ki...

Defans için; Bugün futbolda çoğu takımın oynattığı iki stoperin özelliklerinde öncelikle şu gözetilir: noktasal müdahale ve alan savunması. Bir stoperiniz rakibe karşı kişisel hamlelerde iyiyse diğerini mecburen alan savunması özellikleri ön planda olan oyuncudan seçmeniz gerekir. Sivok, tonla eksikliklerine karşın alan savunması yapan bir stoper. Peki hamle için yanına Ersan mı Pedro mu olmalı? Yanıt belli, bu maçta da belli oldu. Pedro yavaş deniyor (bana göre değil o ayrı). Fakat sorun yavaşlık vs de değil. Öyle diyelim. İşe mühendis alırken diğer alternatifiniz işletme mezunuysa, 8 saat yerine 4 saat çalışıyor olsa da mühendisi alırsınız. Pedro’nun, özellikle büyük maçlardaki düşük hata oranı da cabası. Çünkü yaşına rağmen her maçı aynı oynuyor adam.

Motta daha ilk yarıda yetersiz olduğunu 2. ve 3. bölgedeki sallamalarıyla gösteriyse vakit geçirmeden İsmail’i oyuna alacaksın. Madem almadın; zaten Necip’le başlama hatasını gösterdiysen, İsmail’i oraya alacaksın. Göstermelik şekilde, “işte aldım” demek için 10 kişi kaldıktan ve dakika bilmem kaçı gösterdikten sonra değil.

Sosa konusuna gelince; yarım devre oynayabilecek durumda olan (ki oynadı gördük) en az 60 dakika oynar. 11-11 iken Sosa’yla başlasaydın o ilk yarıdaki dağınık hücum yerine dengeli bir orta sahayla çok daha etkin hücum edebilirdin. Amma velakin hocanın, hiç olmaması gereken bir şekilde, isim olayları var. Kerim geçen hafta muhteşemdi. Bu maçta da bana göre sahanın en iyisiydi. Bu nedenle Bilic’i eleştiremem. Fakat düz mantıkla “Töre yoksa Frei var” demek abes. Zira derbi oynuyorsan orta alanda box-to-box ihtiyaçları had safhada. Sosa gibi hem bunu yapabilen hem de değişken oyunculu hücuma yatkın bir adamla niye başlamıyorsun. Değişkensizlik bu sezon Beşiktaş’ın oynadığı maçlarda bu maçla tavan yaptı. Peki bu abuk sabuk tercihlerle, sırası mıydı? Hele ki rakibin tek ama tek kadro avantajı, bu box-to-box adamlardan bayağı bolca olmasıyken.

cochise dedi ki...

yahu bu arada şu fuck off mevzuunu maç ilzerken yeterince görememişim; adam hakemin dibinde en az üç kez diyor. Her şey bir tarafa bsade bu fuck off'u gündemde tutup ortalığı yıkmalı bizimkiler. ne komik ya; daha geçen haftaki mevzu olmasa tamam eyvallah fuck off'u sallamıyorlar. ulan 6 gün geçti lan. herkes fuck off'a kırmızın ne kadar doğru olduğunu anlattı. e bu ne o zaman. nasıl bunda art niyet aramazsın merak ediyorum.

Unknown dedi ki...
Bu yorum yazar tarafından silindi.
Cavid Nazım dedi ki...

beşiktaşın, fenerbahçe ve galatasarayla oynadığı maçların seyrini, futbol dışı faktörler, lig tv'nin seyirci gelirleri, yayıncı kuruluşun buna dair hesapları ve mhk ile bu minvalde çevrilen dolaplar; beyaz futbolda ne tür ilişkiler içinde olduğu az çok bilinen heriflerin ''beşiktaşı şampiyon yapma operasyonu deşifre olmuştur'' gibi lafları belirliyor. uzun zamandır belirleyici dönemeçlerde ya derbi öncesi ya derbi sırasına veya her iki durumda birden kart cazalarıyla eksik kalan bir beşiktaş izliyoruz. bu konuda istatistikler ortada. hal böyleyken, futbolun ekonomi politiğinden zerre anlamayan terbiyesiz bir mankafa, yukarıda, ''her derbi yenilgisini hakeme bağlayan 'bilmemne' çocukları'' gibi bir ifade kullanmış. ''bilmemne çocuğu''nun daniskası olan arkadaşa şunu söylemek lazım. türkiyede futbolun yapısal olarak kokuşmuşluğuna itirazımız var. hakem burada sadece küçücük bir faktör. kapiş?

Şurayı bir netleştirelim :

Bu maçı muhtemelen Olcay atılmasa da kaybedecektik . Sorun bu değil zaten. İlk defa evimizde derbi kaybetmiyoruz.

Sorun 2 senedir hatta çok daha fazlasında " bizi şampiyon yapmazlar " paranoya/ gerçeğini beyinlere kazımak.Hem teknik ekibi , hem futbolcuları , hem taraftarı sindirmek .

Buna bir itirazın varsa zaten çok yanlış gelmişsin birader ... Her kötü sonuçta hakemi suçlayan orospu çocuklarını tuttuğun takımın tribünlerinde ara .

Unknown dedi ki...

Beşiktaşın diğer takimlara göre en büyük farkı fiziki dayanıklılık ve tempo.Bunda hemfikiriz sanırım. Fakat Olcayin da erken atılmasıyla Beşiktaş bu fizik farkını yeteri kadar gösteremedi. Ha zaten 11e 11 iken de Fenerbahce cok daha baskındı ama son 15-20 dakikaya eşit şartlarda girilse yazın iyi çalışmayan ve daha yaşlı bir takım olan F.Bahce kalesinde net pozisyonlar verebilirdi. Bu arada daha gecen hafta ayni küfürden dolayi atilan Gökhan Töre varken bugün Emre karaktersizinin sahada kalması utanmazliktir. Ne deseniz haklısınız sevgili Beşiktaşlılar

can dedi ki...
Bu yorum yazar tarafından silindi.
JimmyLue dedi ki...

2,5 saat aldi taksim'den ozel aracla stada varmam. buz gibi hava. 20 dk gecikmeli girdigim maca degmedi. sanirim ilk defa teo ya hak veriyorum bu zeminde, iki yildir ayni senaryo. hicbir fark yok. ne galatasaray macinin ne de bu macin. g.tore nin de olcay'in da kartlari dogru. bir yerde kiriliyoruz ve olmuyor. hep bir seyler eksik kaliyor ve ne yazik ki tam da her sey neredeyse kusursuz dedigimiz anda.. tokat gibi. bum !

Unknown dedi ki...
Bu yorum yazar tarafından silindi.
theotheo dedi ki...

ya artık gerçeği görelim beyler. hakem makem senelerdir bunlarla zaman kaybediyoruz. bahane üretmek en kolay şey ak. her sene mi hakem ya. her sene mi. ulan bi göt zoruyla dandik playoff maçında yendik. bi de sametle son dakkada son 4.5 senede kazandığımız 2 maçta bu yani. o son dakkada yendiğimiz maçtada ezilmiştik öyle yendik.

arkadaşlar bazı gerçekleri görelim artık. geçen sene ligde 4 derbi yapıyosun. 2 beraberlik 2 yenilgi. bu sene başladı gene evinde yenilgiyle. git bu takımı deplasmanda yen demiyo kimse kardeşim. kendi evinde bari yenilme ak. yok yani. bunun açıklaması yok. tamam kadro olarak daha aşağıdasın kabul bazı mevkilerde adamlar daha iyi kabul.

ama bi maçı da kazanırsın be birader. bırak kazanmayı bi maçta iyi oynarsın da galibiyeti kaçırdı derler. yok ak. yok. son dkkada yendiğin maçta bile ezildin ak. bu sene yok şöyle takım böyle takım. anında tokat. yok partizanı 4 0 yendide bilmemne. lan istemiyorum kardeşim. git yenil elen avrupadan lan. yeter ak. insanı bıktırdınız şu sahaya biraz yürek koyun. beşiktaşta bu ruhsuz oyuncular oynamamalı. bu yeteneksiz beşiktaşta oynamamalı dedikçe bunları koydunuz takıma.

caner dedik sene başında. yok motta çok iyi şöyle böyle dediniz. 2.gol motta malının hatasından. lescott dedik yok ersan müthiş dediniz. naptığını gördünüz. sagna dedik, yok kurtuluş necip dediniz gördünüz.

ya ne diyim birader. hala zeytinyağı gibi yok hakemdi yok bilicti yok necipti. yok arkadaş.

Unknown dedi ki...
Bu yorum bir blog yöneticisi tarafından silindi.
Unknown dedi ki...

tek bir soru sormak istiyorum. Ortada hiçbir şey yokken birisi sana "bilmemne çocuğu" derse haklısın abi sakin ol mu dersin yoksa anlayacağı dilden cevap mi verirsin? eğer birinciyi seciyorsan Özür dilerim ama yok ikinci diyorsan söylediğin şekilde sen de benim gibi bilmemne çocuğunun daniskasi oldun tebrikler :)

theotheo dedi ki...

fikret orman iyi başkan stad yapıyo falan filan da. ya arkadaş geldiğinden beri bu takım müthiş bir prestij kaybı yaşıyor. bu takımda oynayan kontrat yenileyen oyuncular 2.ligde oynamaz. necip dediğin adamla 900 bin eurodan kontrat yeniledin. ya yazık günah. beşiktaş takımında bu oyuncular oynamaz. bu adamlar partizana asterise tottenhamın 3.takımına karşı falan sırıtmıyo olabilir.

ama bak ortalama bi fenerbahçe seni maçın başında dağıtıyo kardeşim. bu kadar basit. emre diyosun kötü meireles diyosun yaşlı pahalı falan ama yok olmuyo yani. işte atiba çok iyi falan diyosun da atiba partizana iyi. hiçbi fener maçında gs maçında atibayı ortada görmedim ben. kötü oyuncu demiyorum arkadaş ama yok yani. veli partizana atıyo da bi tane de şut fenere at be kardeşim. oğuzhan şu çalımlarını şutlarını fenere göster, boşver yenil amk balıkesire bak fener akhisara yenildi bak lider ak. sen nerdesin?

theotheo dedi ki...

ya doğru analizi yapamazsak doğru sonuçlara ulaşamayız. ben sevmiyorum kardeşim. gelip burda partizanı yendik diye nara atmayı. ben istemiyorum. çünkü ben hafta başından beri diyorum bana feneri yenin. benim ölçü maçım o. benim maçım arsenal de değil. arsenali yensende benim için çok büyük önem taşımıyor. o da senin ölçü maçın değil. senin rakibin değil çünkü.

beşiktaş 2000 de barcelonayı 3 0 yendi. sonra dışarda 5 yedi. ne yapayım yani. iki sonuçta umrumda değil. senin dengin değil çünkü.

ne bilim partizanı 4.0 yendin. e yen banane. partizan takımını toplasan yıllık aldıkları ücret toplamı dembaba ve sosanın aldığı kadar etmez yani.

senin ölçün ligdeki rakiplerin kardeşim. sen şampiyon mu olmak istiyosun o zaman şampiyonluktaki rakiplerini yeneceksin. her maç yen demiyorum lan. allahaşkına bi defa yen. bi defa ya. ulan bi de rakip 10 kişi kalsın ak. gerçi 10 kişi kalmıştı gs o maçta da yenildin.

yani o sebepten analizleri doğru yapmazsan hiç bir yere varamazsın. beşiktaş doğru yoldaymış. beşiktaşın nesi doğru yolda kardeşim. e stad yapıyo. e bu oyuna kim gider aga beşiktaş maçı izlemeye. 42 bin kişilik stad yapıyosun burda 5 bin doluyosa hadi ordada 15 bin dolsun. forma satabilicekmisin? necipin formasını mı alacak insanlar? velinin mi? kimin kardeşim?

o kadar para harcadın stad yaptın. dünyada olmayan bir lükste tesisin var? ne oluyo? içinde ona kaliteli bir oyuncu ve teknik ekip grubu var mı? siz cevaplayın?

Futbolu çok seviyorum, Beşiktaş'ı da çok seviyorum. Ama artık bu saçma sapan ligi takip etmeyi bırakıyorum. 2003-2004 sezonu aklıma geliyor. Aziz denen varlık 11 puan gerideyken, Serdar Bilgili'nin yanında sırıta sırıta şampiyon olacağız demişti. Serdar Bilgili ise Aziz'in yanında boş boş bakıyordu. O sezon şampiyonluğu nasıl kaybettiğimizi bilen bilir, esas söyleyeceğim şey bu değil.

İki hafta önce Aziz Yıldırım aynı surat ifadesiyle şampiyon olacağız dedi. Kime güveniyor? Daha hiç teknik direktörlük deneyimi olmayan İsmail Kartal'a mı? 35 yaşındaki futbolcularına mı? İlk 7 hafta oynadıkları berbat futbola mı? Hiçbirine güvenmiyor. Tek güvencesi Gs'nin berbat durumda olması ve Beşiktaş'ın iktidar tarafından önünün kesileceğini bilmesi. 5-6 hafta önce ve lig başlamadan önce iki büyük yaratma çabasının boşa çıktığını ve bu sene Beşiktaş'ın şampiyon olacağını iddia etmiştim. Ancak şunu unutmuşum. Artık bu ülkede kapitalist sistem bile işlemiyor. Sistemin en önemli öğesi para bile seyrek bıyıklı asabi şahsın kişisel hırslarının gerisinde kaldı. Fikret Orman'ın devlete laf çakması boşa değildi. O stadı elimizden alamadıkları için zaten sinirlendiler bir de üstüne gezi direnişi çıkınca Beşiktaş bir numaralı düşmanları oldu. Rok geçen sene ilk dört maçını kazanmış Beşiktaş'ın şampiyon olması halinde anıracağını neye güvenerek iddia etti? Beşiktaş iki sene sonra Pendikspor olacak derken hangi sebeple bu kadar emin konuşuyordu? Düşündüm de bu Rok'un futbol programında ne işi var? 1453 kartalları nereden çıktı? Spor programları neden ısrarla geçen sene Beşiktaş'ın düşmesini sadece teknik olarak açıklama ihtiyacı hisseder?

Federasyon başkanı sizce neden Yıldırım Demirören? Acaba futbolda yapılabilecek türlü saçmalıkları gerçekten kendi iradesiyle yapabilecek kadar beceriksiz olduğuna inanan milyonlar olduğu için mi?

Sağda Necip oynamış, solda bilmem kim oynamış ne fark eder? Beşiktaş dünya karmasıyla ligde mücadele etse yine şampiyon olamaz.

Yıllardır ligin saçma sapan olduğunu ve bu kadar kafaya takmamın anlamsız olduğunu ara sıra düşünürdüm ama bırakamazdım. Çalınan şampiyonluklarımızda deli gibi üzülürdüm. Belki ben yanılıyorumdur, belki bu sene farklı olur diye kendimi motive ederek ligi takip ederdim.Son zamanlarda üzülmemeye başladım. Artık aynı filmi 50. kez izliyormuşum gibi geliyor. Belki ben yanılıyorumdur ama artık belki yanılıyorumdur düşüncesiyle bu saçmalıkları takip etmeyeceğim. Türkiye'de fubol, spor olmaktan çıkmış, siyasetin oyuncağı, belli kişilerin köşeyi dönme aracı olmuş.

theotheo dedi ki...

@bagımsız kisi

bırak milleti kardeşim. ben bangır bangır bağırıyorum beşiktaş şampiyon mampiyon olamaz diye ya. bunu söyleyen sizsiniz birader. kendi içinizde bi dünya kurmuşunuz beşiktaş iyi takımmış. bak bitik emre bitik meireles formsuz mehmet topal senin o övdüğün oğuzhan veli atiba ortasahasını donunda salladı. bu kadar basit ve açık net konuşuyorum.

11 e 11 beşiktaşı ezdi fenerbahçe deplasmanda. bırak kırmızı kartı şunu bunu, isterse haksız olsun kırmızı kartki yüzde yüz haklı. 11 e 11 seni ezdi fenerbahçe bunu görün arkadaş. bunun hükümetle federasyonla falan ne alakası var ak.

1453 kartalı mı oynuyo sahada ak. biz bunu söylüyoruz bu kalitesiz oyuncular bu yeteneksizler beşiktaştada olmamalı diyoruz. sene başında çok önemli boşta oyuncular vardı. ben boşuna mı bağırdım caner sagna lescott diye. bunlar misal oyuncular alırsın alamazsın ama. farkı onlar yaratıyo işte. ersan gibi bir adam necip gibi bir adam motta gibi bir adam olmuyo aga. partizan maçında oluyo burda olmuyo.

fener müthiş takım falan olduğu için değil. feneri hangi avrupa takımı gelse tokatlar. gs yi nasıl tokatlıyor. ama bak buraya yazıyorum gs maçındada beşiktaş tokatlanır. bu kadar açık yazıyorum bunu kardeşim. sneijder çıkar atar. burak çıkar atar. melo çıkar bişey yapar. olur yani.

bırakın bahane aramayı kardeşim.

@theo
Quaresma, Guti, Simao, Fernandes,Alemida, Ernst, Aurelio varken kaçıncı olduk? Alex'in yanına yaklaşan yanıyorken Quaresma ve Simao her maç dayak yiyordu. Geçmiş yıllarda fenere karşı çok iyi oynayıp kaybettiğimiz tonla maç var. Bir takım her maç mükemmel mi oynamak zorunda? Fb'nin önceki maçlarını hiç mi izlemedin? Adamların attığı gollerin çoğu penaltıdan. Evinde Antep'i, Konya'yı Gençler'i bileklerinin gücüyle mi yendiler? Beşiktaş en son ne zaman penaltı atmış? Gökhan Töre saçma sapan bir şekilde kırmızı kart görmüş. Önceki yıllarda da Fernandes görürdü. Boş tartışmalar bunlar.

theotheo dedi ki...

2005 2006 yılından beri beşiktaşın fenerbahçeyle oynadığı 19 lig maçında beşiktaşın 2 galibiyeti var arkadaşlar. bunun farkında mısınız? koskoca beşiktaşın son 10 senede ligde fenerbahçeye karşı sadece 2 galibiyeti var. bi bunu düşünün ondan sonra gelin konuşalım.

theotheo dedi ki...

@bağımsız kisi

ya bırak kardeşim dayak yiyodu falan ayaklarını sana istatistik verdim işte 19 lig maçı yapmışın bi tane 3.0lık güzel bir galibiyet var öbürü de son saniyede kazandığın maç. başka yok yani. o zaman alex vardı şimdi de sow emenike var mı tesadüf mü ak? sow kaç gol atmış beşiktaşa yazık lan. hala savunmayın kardeşim.

bu ülkede bişey kötüyse kötü deyin hep bundan çıkıyo boktanlık zaten. olmuyosa olmuyo diyin çözüm arayın. çözümü dışarda arama kardeşim çözüm senin içinde. necipe siktiri çekemeyen bir kulüp büyük kulüp olamaz. ersanı hala oynatan bir kulüp büyük olamaz kardeşim. fenerbahçe yeri geldi alexi kenara çekti. bak fenerbahçe diego kenarda sow kenardaydı.

bana kimse hikaye anlatmasın. escude falan filan neyse diatta falan filan neyse bugünde necip ersan falan aynı bokun yolcuları hatta bakiler hatta daha geri rahimler ermanlara kadar gider bu iş. bu kafa yapısını bu oyuncu profilini değiştirmediğimiz sürece bu takım daha çok yenilir bizde daha farklı bahaneler her maçta üretmeye devam ederiz.

YSY dedi ki...

Abi şimdi anlamadığım bu bilic dünya devlerine karşı taktik becerebiliyorda ne hikmetse tr deki derbilerde taktik özürlü sayılıyor. Yani gerçekten çok saçma ve garip değil mi. Tamam eyvallah necip sağda oynamazdı ama bu noktada da en azından hoca yanlış yaptı diyelim yardımcıları yada edin terzic de mi uyarmaz onuda anlamadım. Bunun mantıklı bir açıklaması olması lazım. Olcayın gördüğü kartlarda necipin bölgedeki yetersizliğinden kaynaklandı.

Takımın atlaması gereken psikolojik eşik hala atlanamadı. Bu öyle arsenali tottenhami yenmekle olmayacak. Bu olmadıkça biz daha çok derbi kaybederiz.

theotheo dedi ki...

@ysy

kardeş bak fikret orman iyi bir yönetici değil iyi bir başkan olabilir o başka. bak hala hakem makem diyo. e sen böyle dersen oyuncu da td de buna sığınıyo ak. sen başkansın. sen hakemle ilgilenme sen kendi takımınla ilgilen. boşver hakemi 11 e 11 oynanırken maçta kim üstündü? sen bunun hesabını bilice sor.

eğer sen hakem makem dersen bilicte yok o küfretti yok penaltı yok kırmızı kart der kendini de o işten kurtarır.

YSY dedi ki...

@theo

O senin dediğin oyuncular falan hepsi tüpçü zamanında en kralı alındı denendi, hocasına varıncaya kadar hatta. Zaten bugün bunları yaşıyor olmamız o günlerin mirasıdır.

@theo O zaman sen de git Feneri tut anasını satayım. Adamların geliri bizim üç katımız, bütün kurumlar ellerinde, başkanları çıkıp herkesi tehdit ediyor, sonra Ersanmış Necipmiş. Selçuk Şahin'in olduğu takım bütük takım oluyorsa Necip'in olduğu takım da büyük takım olur. Bak sana bir istatistik:2006'dan bu yana Beşiktaş Feneri Türkiye kupasında sürekli tokatlamış. Aa çok garip lan. Ligde sürekli yenildiğin takımı kupada yeniyorsun. Tesadüf herhalde! MAF döneminde de Fenerin kadrosu Beşiktaş'tan kağıt üstünde daha iyiydi. Hatta ben kendimi bildim bileli Fenerin kadrosu Beşiktaş'tan iyidir. Bazı takımlar yıldızlarla başarılı olur, bazıları sistemle. Beşiktaş'ın geleneği sisteme dayalıdır, Fenerbahçe'nin yıldızlara. Real Madrid-Barcelona gibi düşün. Cidden eleştirmek için söylemiyorum, senin futbol görüşün Aziz Yıldırım ile çok benzer. Bence yanlış takımı tutuyorsun.

YSY dedi ki...

@theo

Merak etme bence görüyor ve soruyordur. Ayrıca bu akşamki hakemede takılınmayacak gibi değil. Zaten bunun karşısında takıma sahip çıkmazsan bu sefer hakemler değil camia doğrar seni.

theotheo dedi ki...

@ysy

tam melih gökçeğe döndünüz ak. karayalçından gelen borçlar hesabı. bırak kardeşim kaç senedir bu adamlar başta. borçsa fenerinde borcu var gsnin de borcu var. verdim yukarda işte 19 maçta 2 galibiyet. koskoca fikret orman bu kadar senede 1 kez feneri yendi. ayıp arkadaş. hala dönmeyin geri.

he şöyle bakabilirsin. bu takım sebanın son döneminden beri. bu kalitesizliği bünyesinde barındırıyor. rahim erman ümit beşiktaşta oynarmıydı? khlestov schaffer sellami vs. 15 sene öncesine gittim dikkat edin. ondan sonra kısa bi dönem ronaldo zago iyi. sonra diattalar bakiler toramanlar vardı. gene 8 ler tokatlar yenmesi gereken ne varsa yendi. sonra ferrariler escudeler vs şimdide ersanlar necipler vs. bu kanser arkadaş.

bu kanser beşiktaşı sarmış ak. işin en kötüsü bunun farkında olmayan bi hasta var. ak adama akciğer kanseri diyolar adam 2 paket sigara içiyo. bizim durumda o hesap.

bugün necip ve ersanı a2 ye gönderecek gücün yoksa. büyük takım değilsin bu kadar basit.

theotheo dedi ki...

devre arasında diceksinki. necip ersan kardeş sizin paranız bu kadar sözleşmenizi feshediyorum haydi güle güle. uğur boral adlı köpekle birlikte. hadi güle güle.

ama beşiktaş bunu yapamıyo arkadaş. beşiktaş bu adamlarla şampiyonluk yarışı yapmaya kalkıyo beşiktaşın hatası burada. diyorum ki beşiktaş bir stoper bir sağ bek alarak batmaz ak. batmaz ya. beşiktaş 10 milyon euro fazla vererek batmaz. bu sene şampiyon olsa beşiktaş 10 milyon değil 30 milyon euro belki kazanır. ama bu vizyonsuzluk var.

beşiktaş hala oğuzhandan sneijder olmasını bekliyosa. olmaz kardeşim. olmaz.

theo
Doğru söylüyorsun, bak Galatasaray'a. Adamlar aslan gibi gidip aldılar Şınayder'i, Drogba'yı iki sene de şampiyon olup şampiyonlar ligine gittiler, Beşiktaş'tan 5 kat fazla stad geliri elde ettiler, 3 kat fazla forma sattılar, şimdi adamların durumu bir Real Madid, bir Bayern Munih! İşte ihtiyacımız olan vizyon bu. Yaşasın Yıldırım Demirören vizyonu, yaşasın Botoks vizyonu.

YSY dedi ki...

@theo

Buyur gir yönetime yap o zaman. Bugün klüb mahallesindeki markete borç takmış sen diyorsunki batmaz. Klüp batık abicim bunu yaz bir yere. Suni tenefusle yasamaya calisiyor. Üstüne sen birde fazladan 10 miyon €'ya transfer yap adamın götünden kan alırlar.

Neyse uzatmayacagim bu konuyu. Geçmiş olsun önümüzdeki maclara bakalım.

Armagan dedi ki...

son zamanlardaki her maç ynalışları gözümüze gözümüze batırıyor, umarım bu hataları anlayacak gözler vardır da artık daha fazla tekrarlanmaz.

öncelikle maçın önüne geçen hakem performansı:
- olcay'ın 1. sarısı hatalı,2. sarısı çok doğru
- demba ba'nın verilmeyen 2 penaltısı
- (maç sonrası görüntülerde farkettim) emre'nin küfrü,geçen hafta gökhan'a verilen ceza sonrası ironik bir durum oldu. bu kadar aleni şekilde söylemesi nedeniyle, maç içinde hadi duyulmadı diyelim,tff'nin en az 3 maç ceza vermesi gerekir.
- bunlar dışında 1-2 sarı kart hatası oldu, vermesi gereken yerde vermedi-vermemesi gereken yerde/kişilere verdi,tam olarak hatırlamıyorum hepsine ama alper potuk'un atiba'ya yaptığı müdahale sarı kartlıktı...
-ofsayt, faul ve taç atışlarında fena değil.

bjk takımında oyunun kötüleri:
- bilic : ismail'i almayıp necip'i ilk 11'de başlatması, kapanan fb'ye karşı 43.dk(olcay'ın atılmasına kadar) 4-1-3-2 dönüp risk almaması kritik hatalardı.ayrıca olcay ve frei'ın kesilip sosa'nın ilk 11de başlaması gerekirdi.

-necip : her zamanki gibi çok kritik bir hatayla golde büyük pay sahibi oldu. sahada 20-30 dk'dan fazla kalması 1-0 geri düşmek anlamına geliyor genelde...

- olcay : sarı kartı olmasına rağmen çok hatalı bir müdahaleyle 2. sarıyı yiyerek atıldı. hırsına kurban gitti diyemem çünkü kasıtlı olarak yaptığı belli oluyor tekrarlardan.



1. bizi kendi sahasında karşılayan fb'ye karşı 2 ön libero fazlalık oldu.
2. sağ bekte serdar, ismail veya atiba sakat değilse necip olmamalı! 3. sahada bal yapamayan arı gibiyiz, ceza sahasında top buluşma oranlarında eminim çok fark vardır, hızlı davranmadığımız için 2. bölgeden 3. bölgeye top taşımakta zorlanıyoruz. barcelona gibi pas oranı yüksek bir takım olmadığımız için veya çalım atan doğru düzgün adam olmadığı için, verkaç ve kanat değiştirme dışında karşımıza yığılan rakipleri geçmemiz için şansımız kalmıyor(uzun toplarda yeterince etkili değiliz).
4. 3.maddede bahsettiğim konuda eğer bu topun arkasında ve rakibi karşımıza almaya dayalı taktik benimseyeceksek özellikle olcay ve geçen haftadaki vuruş kalitesinden sonra diyeceğim kerim'in %100'ünü ortaya koymasını bekleyemiyoruz.çünkü asıl iyi yaptıkları top taşımaktan çok bitiricilik, yani efektif şut kullanma...yani daha hızlı hücuma dayalı bir taktik gerekli. takım yan pası unutup 3. bölgeye kadar devamlı dikine oynama alışkanlığı geliştirmeli. bu gerekirse hücumcü dizilişle desteklenmeli : rakibin gücüne veya rakibin kapanıp kapanmadığına göre defansif 2li'den 1i kesilmeli.(böyle maçlarda görüyoruz ki merkez kalabalık ama yavaş olduğu için, pas trafiği boğuluyor resmen...)

Selim dedi ki...

Beyler inancımızı kaybetmeyelim, bu takım olucak, gerekirse hakemi de federasyonu da yeneceğiz ve theo gibiler sonsuza dek susacak. Hiçbir şey kaybedilmiş değil. Yeter ki desteği sürdürelim.

alper dedi ki...
Bu yorum bir blog yöneticisi tarafından silindi.
turgay dedi ki...

biliç'in yanlış hamlelerle hediye ettiği maç. en iyi oynadığımız maçlar oğuzhanın geride top aldığı atiba'nın demba ba ile birlikte ileride bastığı maçlar. bu sefer tam tersini yapıp stoperlere baskı yapmadık oğuzhanı savunmanın ortasına atıp etkisizleştirdik.

kanat savunucularımız dan dun topu ileriye vurdular. pas ile çıkmamızı engellediler. bütün kritik oyun kurmalarımızı veli yapmak zorunda kaldı çünkü oğuzhan çok fazla ileride kaldı. bunlara rağmen düşme potasındaki takımların bile yemeyeceği bir gol yedik. ersan berbat oynadı. franco yavas ama hamleleri yerinde olan bir oyuncu. tercih edilmemesi hataydı. arsenal fenerbahçeden daha salak bir takım mı merak ediyorum. ismaille o zaman başladık burda neciple başlıyoruz. tek etkin olacakları yer sol kanatlarıydı. çünkü sağda ne gökhan gönül ne de kuyt formda. sadece caner ve alperleri vardı. bunu bile çözemedik. bilic bu maçta ciddi manada sınıfta kaldı. emenike belkide bir daha asla böyle oynayamayacak ligde. bütün savunmayı perişan etti. biraz düşünerek oynasa daha ilk yarı bitmişti maç.

kaybettiğimiz sadece 1 maç. ama toparlanması gereken oyuncularımız var. başta oğuzhan 60 metre koşup sarı kart görmek ne demek. hangi takımda oynuyorsun sen. ersan'ın bu formsuzluğu, olcay'ın ve gökhan'ın acemilikleri. bunların çözmemiz gerek. evet her maç %100 oynayamayız ancak böyle sorumsuzlukları toleranslı olacak kadromuz yok bizim.

hakem ise normali bu zaten bülent yıldırım'ın. verilmeyen penaltılar çıkmayan kartlar. çalınan ucuz fauller. avantaj kuralını bilmemek. herhangi bir maçını seyretseniz zaten dün akşamki performansa şaşırmazsınız.

tarik dedi ki...

Aynı renge aşık olduklarım,

Maçtan önce yüzlerce yorum okudum; stoperde Pedro çok kibar; Emenike ezer kâbilinden; bir sürü insan Sivok - Ersan 2lisi istiyordu, o 2li gelip başarısız olunca "Fuck Bilic".

Biraz omurgalı olmak lazım.

Sosa 11 çıksa "belli ki 90 dk. oynayamayacak, maçın sonunu mu Sosa ile oynamak istersin başını mı?" soruları.

Arkadaşlar, her fikrin antitezi var. Sonuç menfî olunca adam kesmesi kolay. Adam olup takımın arkasında durmamız gereken bir gün, kötü oynadıysak oynadık, hiç kötü oynayıp derbi kazanmadık mı? FB - GS o kadar rezil futbol oynadılar sezon başından beri, ligdeki konumlarına bak. Kötü de oynasak adam gibi bir lig olsa maçı kaybetmeme ihtimalimiz vardı.

Bir sözüm de theotheo'ya:

Söylediklerinin hiç bir beynî emaresi yok. Bu kadar saçmalamak için müthiş bir dunning-kruger sendromuna sahip olmalısın.

GS Hakan Baltalarla oynuyor, B. Korkmazlarla destanlar yazdı, FB Selçuk gibi Topuz gibi kıçına teneke bağlayacağın adamlarla oynuyor, bizim Necip'e sahip olmamız mı garip?

tarik dedi ki...

Güntekin'e de yazıklar olsun, cümlelere bak:

10 kişi kalan Beşiktaş İsmail Kartal’ın 2’nci gole yönelik geç hamleleri yüzünden maça ortak oldu. 2004 yılından bu yana son 10 yılda F.Bahçe derbilerinde Beşiktaş’tan 13 oyuncu kırmızı kart görmüş. F.Bahçe’den ise 4. Bu rakam da enteresan. Fikret Orman bazı konularda haklı.

“SÜLEYMAN Seba sezonunda Beşiktaş’ı şampiyon yapacaklar” diyen manipülasyoncular da amacına ulaştı. Beşiktaş her hafta 10 kişi kalıyor.8 haftada daha penaltı atmadı. Ama her şeye rağmen Bu derbiyi Beşiktaş kaybetti ise bunun bir numaralı sorumlusu ısrarla Necip’i sağ bek oynatan Slaven Biliç’tir. Hakem Bülent Yıldırım’a ise sadece Karabüklü Angelov’un gole giderken arkadan çekildiği pozisyonu hatırlatıyorum. Hakem oydu. Anladı.

Ulan, açık açık emeğimizi çaldılar yazmışsın. Biliç'e sonucu bağlamak da ne oluyor. Babanın verdiği emeklere yazık!

Basar dedi ki...

Fuck off (sakın silmeyin)

bu kadar kötü oynayabileceğimizi tahmin etmemiştim.tabii ki fenere yenilebilirsin 11-11 de yenilebilirdik.ama yarım saat 10 kişi oynarken böyle bir penaltının verilmeyişi o kötü oynayan takımın (o müthiş yıldızlı theo ya göre)rakibi karşısında eksik iken 1-1 yakalayıp o moral motivasyon değişikliğinin nelere yol açabileceği az çok maç izlemiş normal bir izleyecinin tahmin edebileceği bir yola doğru gidebilirdi maç. ama her zaman ki gibi lehimize olan poziyonlar hiç görülmedi.(hem de kendi sahamızda oynanan bir maçta).olcay a ya kardeşim sarı katrın var tutma sende dedik bjk liler olarak.ama fb liler ne dedi mehmet topal a aferin ne güzel indirdin kerizi,emre ye nasıl sövdün lan alayına helal olsun, taraftarıyla,futbolcusu,yöneticisi ile bugün hepsi biz çok iyi takımız net bir galibiyet aldık dedirtti mi? evet

ayrıca hem geçen sene hem bu sene fb maçını bjk açısından bitiren necip arkadaşımıza bravo demek istiyorum.

heee birde bjk lilerin hakemler ve federasyon konusunda paronaya halinde olduğunu düşünen arkadaşların da bir daha düşünmesini isterim.

allah bu ülkede bjk yi tutan herkese sabır versin diyorum.
herkese iyi haftalar..

Barreto dedi ki...

Güntekin'e katılıyorum.

Akılsız başın cezasını ayaklar çeker!

Bizim yumuşak karnımız sağ savunma koridorumuz, Fener'inki ise Kadlec-Bekir tandemi idi. Önde özellikle çift santrafor ile basmayınca ve Ba'yı ilerde yalnız bırakınca Fener'in stoperleri hata yapmaya meyilli oldukları halde rahat oynama imkanı buldular. Oysa Fener Alper-Emre-Caner ile bizim sağ koridoru delik deşik etti. Bu durum hiç de sürpriz değildi. Oyunu biz forse (dikte) etseydik Fener'i hataya zorlayacaktık. Hakem bu kadar rahat ipimizi çekemezdi. 3. dakikada yediğimiz golde ve peşisıra gelen pozisyonlarda sağ kanadımızdan bindiren Bülent Yıldırım değildi. Bu maçta takım hiç ışık vermedi.

Dejavu, dejavu, dejavu... Maçlarda aynı şeyler aynı hatalar, sezon içi olanlar aynı şeyler aynı hatalar.

Yönetim aylarca uğraşır adam gibi bir sağbek alamaz, hoca hakemler adil olsaydı şimdi 24 puanla liderdik diye düşünür, kendi hatasını görmez.

Akılsız başın cezasını ayaklar çeker!

Bu takımın başında Fikret Orman değilde Agnelli ailesi veya Berlusconi yada petro-dolarlı bir oligark veyahut arap şeyhi olsaydı, Biliç bu sabah kovulmuştu bile.

Biliç'i kovalım demiyorum. Hatalarını görelim diyorum. Hakem, MHK, Demirören, Medya, Siyaset diye diye kendi hatalarımızı halının altına süpürüyoruz. 3. dakikada yediğimiz golün ibretlik olduğunu düşünüyorum. Tıpkı geçen sene Serdar'ın Bruma'ya kaptırdığı top, Dany'nin Veysel'i düşürerek yaptırdığı penaltı gibi. Önce sen böyle aptalca hatalar yapmamamyı öğreneceksin. Sonra hakemden konuşabiliriz.

Bu arada türünün tek örneği Theo'ya da tahammül gösterin neticede Beşiktaşlı ve işler kötü gidince o da kahroluyor. Çok çok cevap yazmassınız olur biter.

planck dedi ki...

Rahmi bey olaya el atmadıkça tff mhk olayları aynen devam eder.

Theocanın dünyası ayrı beyler, kendisi geçen sene holigan gsli idi, aziz şampiyon olcaz diyince fenere transfer oldu bu sene ilk yenilgide. Kendisinin ne bjk ile bir ilgisi yok, fenerli yazıyomuş gibi okuyun. Ayrıca uefayı da financial fairplay olaylarını da bilmez. Yd sevicidir kendisi.

tarik dedi ki...

@Barreto

sizin gibi kendine çuvaldız değil hattori hanzo kılıcı batıranlar olduğu sürece diğerlerinin elinden süngü eksilmiyor. "biz beşiktaş'ı keselim, onlar nasıl olsa kendini suçlu hisseder ve kurban ararlar." Bu duyguyu maalesef bizler yerleştirdik.

Talip Yeşiltepe'ye katılıyorum, sen futbolcunu ve hocanın hatalarını rakipten önce bağırıyorsun, adamlar hata olduğunu kabul etmiyor. E böyle taraftarı olan takımı "asmayalım da besleyelim mi?"

planck dedi ki...

Bir de artık biliçe giydirmekten vazgeçelim, teknik kadro olarak şu takımı en iyi yönetebilecek adamlardan birkaçı var orada. Gerçekten çok da kaliteli olmayan, geçen sene herkesin 6 transfer lazım dediği kadro ile avrupa standartlarına ne kadar yaklaştığımızo gördük. Fakat onlarda insan, hata yaparlar ve hele ki böylesi haklarının gasp edildiği zamanlarda saçmalamalarından daha doğal bişey olmaz.

Hani bugün özelinde bunu tartışmak anlamsız ama Biliç'e giydirmekten vazgeçelim olayına hiç katılmıyorum.

Bunu sürekli de söylüyorum.Biliç'e giydirmeyeceksek Samet Aybaba'ya niye giydirdik ? Onun elindeki kadro çok mu iyiydi ? Zemin daha mı iyiydi ? Kadroda daha mı az sakat oluyordu ?

Hemen size bu müstehak muhabbetine gerek yok. Ortada birşey yok çünkü.Beşiktaş daha iyi bir konumda değil. Olma potansiyeli gösteriyor sadece. Samet Aybaba'dan esirgemediğimi kendisinden de esirgemem . Zira arada o kadar çılgın bir fark görmüyorum.

beşiktaş ın tek şansı çok iyi bir kadro kurup hakeme sahada söz hakkı bırakmayacak.(bakınız:s.seba sahada hakemleri de yeneceğiz)söyleminde olduğu gibi.
bu konuda theo ya hak vermiyor değilim.kadronda çürük elma olmayacak ki bizde su an 11 de oynayan en az 2 adet var.ne yazık ki.

planck dedi ki...

Takıma kabul ettirilmeye çalışan futbol mantelitesi olarak ben arada fersah fersah fark görüyorum Övünç. Zira samet zamanında paldır küldür çok adamla hücum ve ferdinin duran topları hariç ortada birşey yoktu, yani mesela defansif olarak hiç birşey yoktu. Arsenal ve tottenham maçlarına samet ve onun futbol aklı ile çıksaydık gsden beter olurduk. Biliçin hataları yok mu, var tabi ki. Ama biraz elimizdekine bakalım, potansiyelimizi doğru analiz edip ona göre yorum yapalım diyorum nacizane. Tabi yine de herkesin kendi görüşüdür, eyvallah (theocan hariç).

berthelemy dedi ki...

Ulan dayanamadım yıllar sonra yorum atmaya geldim buraya.

Arkadaş biz FB,GS kadar büyük camia değiliz. Ayak oyunlarını beceremiyoruz. en son "paf takımla çıkıcaz" dedikten sonra neer olduğunu görmüştük. Bizim işi önce kafada sonra sahada futbolla bitirmemiz lazım. Başka çaremiz yok. Malesef diğer 2 büyüğe karşı psikolojik zaafımız var. Biliç'ten falan bağımsız bu, Beiktaşın kapısından giren adam 3. büyük takıma geldiği hissine kapılıyor. Son 10 yılın yükü hala omzumuzda. Sahada da bu yüzden tedirgin kalıyor. Karşınızda dominant gördüğünüz biri varken hareketlerinizin dengesi bozulur,takım psikolojisi de aynı insan psikolojisi gibi. O yüzden dün sağda Necip değil Dani Alves de oynasa yenilirdik. Bu psikolojik eşiği kırmamız için üstüste eze eze derbi kazanmamız lazım. O da ancak bu takıma sabredersek olucak. Birkaç oyuncu hariç tabi.

YSY dedi ki...

Bence artık bu fb maçı muhabbetini kapatmak gerekiyor. Yenseydik kendi açımdan gerçekten vay be bu takım bu işi gerçekten götürebilecek diyecektim herkesede özgüven gelecekti. Şimdi bence fazla büyütmeden bu defteri kapatıp ilerlemek lazım ki bilic te maç maç ilerleyen bir hoca.

Gs-fb ileride puan kaybeder diye düşünüyorum. Büyütmeyelim takılmayalım dememin sebebide o.

Psikolojik patlamanın gs maçında olması dileğiyle.

Barreto dedi ki...

Beşiktaş'ın hakkının yenmesi ve hakem mevzuunda yukarıda yazılanlar doğru. Fakat kendi hatalarımızdan niye ders çıkarmayalım.

Mevcut lig sisteminin ve dönen paranın % 70-75'i şişirilmiş FB/GS rekabeti ve taraftarlarına satılan dekoderlere dayalı. "Mekanizma" FB/GS'yi tepede tutmak için diğerlerini sistemli olarak eziyor. Ezmek için kullanılan geleneksel yöntem hakem atamaları, hakemler ve onların saha içindeki kararları. Yöneticiler, hakemler ve diğer herkes, hepsi daha fazlasını kazanmak için "ne gerekiyorsa" onu yapıyor, adil olanı değil! Böylece Çuvaldızı başka herkese batırmış olayım.

İğneye gelince; sadece Biliç'in son iki sezondaki basit hatalarını sıralasam Biliç'te sistemin parçası gibi gözükür gözünüze. Sanki FB/GS tarafından Beşiktaş'ın başına atanmış, bunları kasten yapıyormuş gibi.

Biliç'in 2008'de Terim'e dramatik biçimde kaybettiği maçta sahip olduğu taktik seviyenin daha üzerinde olduğunu düşünmüyorum.

Biraz geriye gidelim, bayağı geriye, 1986-87 sezonunu hatırlıyorum. 35. haftada Fener'i 4-0 yenmiş ve GS'nin 2 puan önündeydik. Sonraki iki maçta önce meşhur (murat 131) 1-0'lık yenilgi ile Malatya'da 2 puan bıraktık, sonra 89. dakikada yediğimiz frikik golüyle kendi sahamızda Denizli'ye 1 puan hediye ettik. Çok dramatik biçimde, iyi götürdüğümüz bir sezonu kötü bitirmiştik. Ligin en iyi takımı şampiyon olamamıştı. Hoca Miloş Militunoviç'ti ve ilk sezonuydu. Seba, hoca iyi futbol oynatıyor, onun hatası yok şike-teşvik primi yüzünden kaybettik demedi. Şampiyonluğu ayak oyunlarıyla son haftalarda kıl payı kaptıran Militunoviç'i gönderdi daha iyisini yapacak birini arıyordu çünkü, sonra Gordon geldi. İki senede takım öyle bir kimliğe büründü ki, Fener "hakem desteği ile bile" Beşiktaş'ı yenemiyordu. Takım 1990'da şampiyon olduğunda şampiyonluktaki rakibi Fener'i 5-1, 3-1 le ezmişti. "Malesef" bizim jenerasyon bunları yaşadı. Önce dersine iyi çalışacaksın, iyi performans göstereceksin. Hakem bile utanacak senin takımına haksız muamele yapmaktan. O yıllarda da sudan sebeplerle kart görürdük, hakemler GS/FB kardeşleri kollarlardı. Ama Beşiktaş bu kadar basit hataları peşpeşe yapmazdı. Konsantrasyonunu yitirmezdi. Bu üç aşağı beş yukarı Cem Papila olayı ve sonrası Demirören travmasına kadar azalarak böyle devam etti. Sonrası malum.

Biliç'te Militunoviç 1987'yi görüyorum. İnşallah yanılırım. Sezon sonunda Biliç'e helal olsun takımı iyi toparladı, hatalarından ders aldı. Bravo!. yazarım bir gün.

Bu geri kalmış ligin 28 sezonunu hatırlıyorum, Beşiktaş'ın 6 şampiyonluğuna tanıklık ettim. Biliç'in taktisyenlik ve vizyon olarak Beşiktaş'ın hocası olabilecek seviyeye çıkamadığını aynı noktada patinaj çekip durduğunu düşünüyorum.
Bazen iyi bir hoca vasat bir kadroyu uçurur, bazen kötü bir hoca harika bir kadroyu batırır. Bazense iyi bir hoca iyi bir kadroyla tarih yazar. Beşiktaş iyi bir kadro kurma yolunda bayağı mesafe katetti, bizahmet Biliç'te iyi hoca olma yolunda biraz mesafe katetsin.

Önümüzdeki maça bakalım.

Unknown dedi ki...

Önümüzdeki maça bakalım şimdi isterseniz Gökhan Töre, Olcay ve Veli Cezalı herhalde Serdar'da sakatlığı geçsede 90 dakikayı kaldıracak bir fizikte olmayacak ve rakibimiz İBB iki hafta önce GS'yi 4'lemişler gelecek haftaki kadroyu düşünüyorum tolga-ismail-franco-ersan-necip-atiba-sosa-oğuzhan-mustafa-ba olabilir ama bu şekilde kanatlara yayılmada sıkıntı yaşayabilir ve oyunu ortaya sıkıştırabiliriz. kerim frei pektemek yerine denenebilir ama patlayıcılığını maç içinde kullanamazsa yarardan çok zararı olur. necibin yerine franco orta sahada denenebilir ama o da bir kumardır tutmazsa bir maç daha kaybedebilir ve tepe taklak gidebilirsin... yani gelecek hafta ileriki haftalar için önemli bir maça çıkacak beşiktaş kadrosunun eksik olması büyük bir handikap... gelecek hafta yeniden yükselişe geçmek için büyük şans eğer bu şansda değerlendirilemezse takımın bundan sonra düzelebileceğini sanmıyorum..

Barreto dedi ki...

Başakşehir maçı için: "Motto: Türkiye liginde çift santrafor oynatmalı ve önde basmalı." Ba'nın daha etkili olması için de şart. Ya değilse uzak diyarlarda fahri başkonsolos gibi yalnız başına ve çift stoperin arasında markajda boğuluyor. Bunun tam olarak anlaşılabilmesi için belki bir kaç maç daha kaybedip hakeme küfretmemiz gerekecek.

Kerim ve Sosa kenarlarda,

Oğuzhan ve Atiba göbekte

Geri dörtlü: Motta,Ersan,Pedro,İsmail ve kalede Cenk.

Fakat, Necip'i sağ bekte Motta'yı sol açıkta görürsem hiç şaşırmam.






Coolio dedi ki...

Necip'i oynatacağını hiç sanmıyorum. Adam Serdar'ın GS maçı sonrası çöktüğü gibi çöktü. 3-4 maç zorda kalmadıkça oynatmaz. Sağda çok marjinal bir adam oynatma fikri yoksa eğer (Sivok, Pedro giib) İsmail'i oraya koyacak Serdar iyileşene kadar.
Çift forvete dönme olayını bu kadar eksik varken yapmayacağını düşünüyorum, bunun için de Pedro'yu Atiba ile birlikte oynatacak diye düşünüyorum.

Cenk'in kaleye geçmesi de %90 ihtimalle gerçekleşecek.

Coolio dedi ki...

Bu arada bu sağ bek felaketlerinden sonra eminimki alacağımız yabancı sağ bekin Türkiye temsilcisi (menejeri) oyuncunun fiyatı artacağı dört köşe olmuştur. Bunun sorumlusu da kısmen yönetimdir. Tamamen değil çünkü adamlar borçları ödemekten başka birşey yapamıyorlar.

alper dedi ki...

Oğuzhan'a gelme diyor sarı veriyor Emre'ye Emrecim diyor siz hala önümüzde ki maçı konuşuyorsunuz..:))

Haftaya Başakşehir'i yenelim çıplak yorum yazarım burada ve eşek gibi anırırım..Haftaya biz yenersek Trabzon ile kimi yarıştırcaklar 3.lük için hiçmi düşünmezsiniz?Atlet-külot-don -gömlek satın önümüzde ki hafta Motta kırmızı kart görür BJK yenilire basın..

alper dedi ki...

Bu arada BJK kötü takım ,yeterince iyi oynamadık dün,FB kadrosu güçlü,dün iyi de oynadılar ee FB koyar geçer icabında sorun değil de hakem niye karışıyor onu anlatsın biri..

turkkant dedi ki...

Biliç'in Beşiktaş'ın uzun dönemli hocası olamayacağı artık kesin gibi.

Fena hoca değil. Enerjik bir takım kurdu, maçlara motive, bir sistem ortaya koyma gayretinde filan...

Ama şu soruyu sormak lazım:

- Beşiktaş hangi seviyede olursa olsun net göstergeler var viraj maçlarında. Geçen sene 10 kişilik Fener'e karşı ikinci yarıdaki kişiliksiz futbol, yine olaylı GS maçındaki panik takım ve bu maç... 5 büyük maçta, 3 yenilgi, 0 galibiyet. Hepsi mi tesadüf?

Mesele sadece sağ bek değildi dün, bence Töre de olsa, sağ bek atıyorum Serdar da olsa, ilk yarıdaki oyun pek farklı olmazdı. Oyuncu tercihlerinin ötesinde bir "psikolojik-taktik hazırlık" sorunu vardı sahada.

Bakalım bu maçın artçıları olacak mı? İBB gibi böyle bir maçın ardından oynanabilecek en ters takımla oynuyoruz.

SinnFein dedi ki...

alper dedi ki...
Oğuzhan'a gelme diyor sarı veriyor Emre'ye Emrecim diyor siz hala önümüzde ki maçı konuşuyorsunuz..:))

bende bunu sadece ben mi gördüm diyordum! Daha maçı 5.dk'da oldu bu olay ve bende film koptu! Bu iş öyle romantik duygusallıkla olacak iş değil! Artık bu kafadan çıkmak gerekiyor. Bence yönetimin herşeyden önce Ümraniye'ye psikolojik destek olacak bir ekip koyması gerekiyor! Çünkü en ufak hakem hatasında hep birlikte yine bizi şampiyon yapmayacaklar psikozuna giriyoruz ki bunu sahadan silmemiz lazım! Evet bizi şampiyon yapmayacaklar ama gerekirse o şampiyon yapmayacakları da kalenin içine sokacaksın! Adam yanlış karar vermekten utanacak! Onlar penaltı mı verdi gidip baskıyı kuracaksın 2.goü atacaksın ama önce bu psikolojiyi kaldıracak oyuncu grubuna ve bu psikolojiye sahip olmaları için psikolojik desteğe ihtiyacımız var...

Ya Motta bile artık pardon demeye başladı! Geçen sene ben neden bu adam olsun diyordum. Agresif, takımı ateşleyecek adamlardan biri olduğu içindi. Evet bir Canre değildi ama bizim eksiğimiz olan bir karaktere sahipti.. O bile artık tırsıyor! Agresiflik yapamıyor. İŞte bunların hepsi için acilinden bunu değiştirecek bir ekibe ihtiyacımız var. Yoksa her sene aynı terane her sene küfür her sene kırılan TV'nin yerine yenisi!!!!

Her sene Theo gibilerinin boş konuşmalarını okumak da çabası!

Coolio dedi ki...

@SinnFein

O dediğin destek ekibinden akla gelebilecek ilk isim Sinan Engin'dir tarzı nedeniyle ama ondan bir hayır gelirmi o ayrı.

Dediğin gibi "siz aslansınız, siz Beşiktaşsınız, sahaya çıkın şunların a. koyun!!" diyecek, onlara büyük takım olduklarını farkettirecek birileri lazım. Sinan Engin'i elersek benim aklıma gelen ilk isim Pascal Nouma!! Alayına giden biriydi. Hem 3 dil bilmesi nedeni ile takımda anlaşamayacağı oyuncu da yok. Ama sadece bunlar yetmiyor işte. FB ve GS daha çok borca battıkça daha çok paray aihtiyaçları oluyor ve dolayısıyla bizi bu pastaya sokmamak için daha çok çirkefleşiyorlar, daha çok lobi yapıyorlar. Dün hakem Ba'nın penaltısını vermedi dolayısıyla Topal'ın kırmızısını vermedi, Emre'nin küfür kırmızısını vermedi, atağımızı kesti, Olcay'a haksız kart çıkardı. Biz daha iyi futbol oynasaydık eğer bu sefer hakemde pisliğin dozunu arttıracaktı yani Sow'un ofsayt golüne nizami diyecekti, Caner'İn düşüşüne içeride deyip penaltı verecekti. Bilmem anlatabildimmi? Hakemi de yen diye bişey imkansıza yakın.

Dolayısıyla bizim yapmamız gereken şampiyonluğu kovalayıp her sene 2. sırada ligi bitirmek ve şampiyonlar ligine gitmek. Üst üste 4 kez gruplara kalır bunun bir tanesinde uefaya atlayıp çeyrek final oynarsın, bir tanesinde de gruplardan çıkarsın. oradan gelicek paralarla her sene kadronu AKILLI bir şekilde iyileştirirsin. Yani çaktırmadan güçlenirsin sonra o kadro o kadar iyi hale gelmiş olurki yeni stadın ve Avrupa'daki isminle birlikte bu sefer o renklileri hakemde, medyada, fedarasyonda daha az kollar. Uzun vadede yapılacak budur bence. Ama bunun için şu an sabır gösterip stad cezası almamaki oyuncuları küstürmemek, yönetimi daha iyisini yaptırmak için destke ve yol göstermek gerek.

schwadorf dedi ki...

Perşembenin gelişi çarşambadan belliydi. Rakip takımın başkanı çıkıp "Hakem odasına inerim, gücün varsa sen de in" diyorsa, "Beşiktaş'ın arkası boş" diyorsa ve 3 gün sonra bu hakem skandalı yaşanıyorsa olayların tesadüf veya hata olduğuna inanmamız beklenemez.

Ben Fikret Orman'ın centilmen duruşunu hep destekledim. Ama artık sesini yükseltme vakti geldi. Bülent Yıldırım denen emek hırsızına derhal düdüğünü astırması lazım. Astıracaksın ki bundan sonra hakemler doğru karar bile olsa Beşiktaş aleyhine düdük çalarken iki kere, üç kere düşünecek, düdüğü ağzına getirip korkudan çalamayacak.

Teknik, taktik, iğneyi kendimize batırmamız vs ancak bir yere kadar. Rakiplerle aramızdaki fark oyuncu kalitesi falan değil. Bizde Necip oynuyorsa onlarda da Bekir, Selçuk, Veysel, Tarık oynuyor. Saha içinde onlarla bir şekilde mücadele ederiz ama saha dışında edemiyoruz. Burada görev artık yönetime düşüyor. Adalet olmayan yerde bu oyunu adaletli bir biçimde oynamaya çalışanlar maalesef sürekli kaybeder.

BesiktaskUlan dedi ki...

Hala taktik/teknik tartışanlara şaşırıyorum.

Beşiktaş'a bu kadar yüklenen taraftarı olduğu sürece, düşmana ihtiyacımız yok.

Diyorsunuz ki, "kendimizi eleştirmeyelim mi?" E kardeşim, eleştir, söyle, fikirlerini anlat, ama "Bilic yüzünden maçı kaybettik" demek ayrı, "Necip sağda oynamasın" demek ayrıdır. Birincisi kendi takımını doğramak, ikincisi ona yol göstermeye çalışmaktır. Cümleleri dikkatli seçmek gerekiyor. İsmail Kartal'ın teknik direktör olduğu yerde, Bilic hayli hayli hocadır, merak etmeyin.

İsmail-Necip'e de katılmıyorum. Serdar azıcık form tutar, sakatlanır. Önündeki Gökhan, üstelik savunmaya sürekli gelen adam kırmızı kart yer, hesaba katılmaz.

Bırakın maçı falan. "Eleştirmeyelim mi?" diyenlere, son bir haftayı özet geçiyorum.

İsmail Kartal; "Benim takımım, ligin en iyi oynayan takımı!" Bunu söyledi, inanıyor musunuz? Kenarda salya sümük ağlayan, rezalet futbol oynatan adam bile takımına "toz" kondurmuyor, buraya gelen bazı arkadaşlar, Bilic'e, takıma demediğini bırakmıyor. Biraz daha "ağır" gelmek gerekiyor.

Aziz Yıldırım; "Soyunma odasını da basarım, hakemi de tehdit ederim" Ha, Beşiktaş "Necip yüzünden" kaybetti ya, bu açıklamaların hiçbir anlamı yok.

Şimdi biz bunları söyleyince, "Tamam da kardeşim, futbol oynamadık" diyecekler var. Birincisi, futbol oynayacak takım bırakmadılar, ikincisi Türkiye'de futbol sadece sahada oynanmıyor.

"Komplo teorisi" diye geçiştirenlere de lafım var; daha düne kadar şike yaptığı devlet tarafından kabul edilen A. Yıldırım, yeniden yargılanacak. Be insafsız adam, bu ülkedeki adalet bile siyasete göre şekilleniyor, futbol nasıl masum kalabilir ki?

Ben bu ligi reddediyorum arkadaş. Adil şartlarda oynandığına inanmıyorum.

Eğer bir futbolcu, bizim antrenörümüzün üzerine yürüyor, soyunma odasında onu tehdit ediyor ve "sen kimsin? Bana hiçbir şey yapamazsın" diyorsa, "Emre işte ya, çılgın çocuk" lafını kabul etmiyorum. Evden adam aldıran Volkan'ın takımında her şey bu kadar masum olamaz.

İsteyen uyansın duruma arkadaş, bazıları da," yenilgi sonrası gaz alma ya da yenilgiye kılıf bulmak" desin.

Ama şunu unutmayın, benim takımımın kötü oynamaya hakkı var, ama ince ince doğranmaya, 8 haftadır 8 penaltısının es geçilmesine hakkı yok kimsenin.

Çabuk unutuyorsunuz. İki beraberlik maçımızda penaltılarımız verilse, hala liderdik, ya da bu maçta çalsa, en azından beraberlik gelirdi.

Sonra "Beşiktaşlılar ağlıyor" denir, he ağlıyoruz, C. Ronaldo gelse süper olurdu, herkesi yenerdik.

Ha bu arada, herkese genel bir duyurudur; "Beşiktaş batmış durumda arkadaşlar" Yani batık halde yine iyiyiz. Madem borsadan anlamıyorsunuz, bari buraya gelip "bir sağ bekle batmaz yaaa" diye çemkirmeyin. Şu anda batık durumdayız, çıkmaya çalışıyoruz.

Hadi geçmiş olsun.

BesiktaskUlan dedi ki...

Ha bu arada, "Madem lobi gücümüz yok, ne yapalım?" diyenlere de, çare sunmak boynumun borcudur.

@schwadorf doğru söylemiş.

Beşiktaş, ne şekilde olursa olsun, "hakkını yiyen" bir HAKEMİN düdüğünü astırmalıdır.

"FB, hangi hakemlere iş bıraktırdı?" desem en az iki tane, "FB hangi hakemleri kendi maçına verdirmiyor" desem en az üç tane sayarsınız. Sonra bazıları gelir, "futbol sahada oynanıyor" der. Çıkan tapelere de mi inanmıyorsun? Bir takım kendi maçına hakem seçiyorsa, zaten bir avantaj elde ediyor demektir, anlamıyor musun?

GS için de aynısı geçerli. Onda da en az iki üç hakem sayarsınız. Adamlar, maçtan önce Cüneyt Çakır'ı tehdit etti.

Şuna gerçekten inanıyorum; eğer hakem camiasından birilerinin canını yakarsan, diğerleri de "deplasman-ev sahibi" ayrımına uyar en azından. Onun dışında da senden çekinir, bir kararı üç kere düşünür. Çünkü buna mecbur kalır.

Ama bakıyorum adamlara Beşiktaş maçlarında, sanki bana Collina! Bir coşku, bir heyecan, aklına geleni -kötü oldukları için hatalı genelde- çalma, özgüven tavanda, rakip takımı koruma, aklı sıra adaletli davranma, Beşiktaş'a çaktırmadan yüklenme, büyük takıma karşı direnme, "nasıl da garibanları korudum, gördüğümü çaldım" ayaklarında saçma sapan düdükler...

Adam, rakibimize "hak ettiği kırmızı kartı" vermekten bile vazgeçiyor. Neden? Çünkü hiçbir şey olmayacak.

Beşiktaş aleyhine yanlış karar verse, iki gün Erman Toroğlu laf edecek, Sinan Engin biraz kızacak, sonra 7.6 puanla yine maç yönetmeye devam edecek. Adamın kariyer korkusu yok.

Hiçbir şey yapamıyorsan, TFF'den kellesini alamıyorsan, kendi maçına verdirme, zaten etrafta duyulur bu mesele. En azından "iç saha" avantajını kullanırsın. Bu da futbolun gerçeği değil mi? Dünyanın her yerinde iç sahada hakem sana bir nebze avantaj sağlar, iki üç faul vermez, biz daha bunu kullanamıyoruz.

Kaldi ki "fuck off" diye kulağına fısıldanan adama, "niye atmıyorsun!" diye itiraz edince, kendi taraftarımız geliyor, "hakem bahane bık bık bık" ediyor. Yine suçlu biz oluyoruz!

Her zaman derim; hakemi yenemezsin!

"Öyle olsa böyle olsa" demiyorum, açık ve net soruyorum, "Penaltımı niye vermedin arkadaş?" İsterse 5-1 olsun, skordan bana ne, ben yenilgiyi değil, yenilgi içindeki hakkımı arıyorum. Onu bile anlamıyor bazıları.

Fikret Orman ne yapıp etmeli, B. Yıldırım'a düdük astırmalıdır. Demirören'in tepesine çöksün, F. Terim'e yancılık yapsın, Aziz Yıldırım'a "fuck off" desin vs...

Kimseden avantaj beklemiyoruz, hakkımızı istiyoruz. Ayrıca merak etmeyin, "kötü niyetli" insanların "ikinci meslekleriyle" oynamak hakka girmek olmaz. Hakemlikle ev geçindirmiyorlar zaten, madem yapamıyor herif, sayemizde daha düzgün bir kariyere yönelir.

"Beşiktaş bu değil yaaa" diyen romantikler de Necip'e kızmaya devam etsinler.

tarik dedi ki...

Asıl saçmasapan olan şu: "kötü oynadık, hakemi de yenecek top oynamalıydık."

E kardeşim, kötü oynadığımız hiç bir maçı kazanmayacak mıyız? hiç kötü oynayan derbi muzafferi yok mu? Kötü de oynasak, dışardan müdahale olmadan top yuvarlaktır şansıyla kazanalım veya futbol adaletiyle kaybedelim; ama takımın önü açıktan kesiliyor, biz hala "bilic takıma dar geliyor" diyoruz.

alper dedi ki...

Beşiktaş M.Denizli ile çifte kupalı şampiyonluk senesinde Türkiye Kupası finalinde skor 4-1 ken hakemin uydurduğu penaltıyla skor 4-2 olup kupayı vs kazandık nasılsa diye ses çıkarmıyorsa küçük takımdır.O gün kupa kutlaması yapmayıp o hakemin hakemliğini bitiremiyorsan zerre korkutuculuğun kalmaz..Bir gün herkes bu blogda benim kafama yakınsayacak..
Erkek olan adam olan taşağı olan bugün bu saate dek tv tv gezip E.Belözoğunun fitbol hayatını bitirir ve her kanalda olmayacağını bile bile bu sene BJK şampiyon olacak diyecekti..İnanıyorum da demeyecekti olacak diyecekti..Ve yekten OLcaysız,Töresiz çıkacağımız Başakşehir maçı için şimdiden hodri meydan diyecek ve bizim takıma tek bir sarı kart çıkacak olursa art niyet aarım arkasında diyecekti ki bu kriz anında bu hafta sonu 3 puanı garantiye alalım sonrası için Allah Kerim diyelim..

Barreto dedi ki...

Aslında yapılması gereken ne biliyor musunuz?

Tüzüğün 66. maddesine göre BJK'yı feshetmek ve bıktıran işkenceye son vermek.

"Derneğin (Kulübün) Feshi

BJK Tüzüğü Madde 66.

Genel Kurul, kulübün feshine Genel Kurul’a katılma hakkına sahip üyelerin en az 2/3’ünün katıldığı toplantıda karar verir. Bu toplantıda aranan çoğunluk sağlanmazsa üyeler ikinci toplantıya çağırılır. İkinci toplantıya katılan üye sayısı ne olursa olsun, konu görüşülüp hazır bulunan üyelerin üçte iki çoğunluğu ile karara bağlanır. Derneğin feshi Yönetim Kurulu tarafından 5 (beş) gün içinde mahallin en büyük mülki amirliğine bildirilir. Fesih kararı üzerine kulübün taşınır ve taşınmaz bütün malları, alacakları ve borçları Kabataş Erkek Lisesi’ne devir olunur."

Sonra da NBA'yi takip etmek.

Adsız dedi ki...

Hani diyorlar ya Beşiktaşlılar ağlıyor vs diye; yorumsuz (çizgi hakeminin 2 metre ötesinde oldu):

http://spor.haber7.com/besiktas/haber/1217087-o-pozisyona-ridvan-dilmen-noktayi-koydu

Adsız dedi ki...

Kırkpınar hazırlıkları:

http://www.youtube.com/watch?v=VX6ZaRX7HnM

Adsız dedi ki...

Meanwhile in Kadıköy:

http://www.youtube.com/watch?v=6tLmOWkfE-0

Meanwhile deyince aklıma şu video da geldi, canı isteyince görmeyen malum şahsiyetlere gelsin:

http://www.youtube.com/watch?v=pw3e64sosEg

Adsız dedi ki...

Bu da sonuncusu olsun:

https://vine.co/v/OOHBdMxaKap

Şu videoyu görünce ve geçen hafta atılan Gökhan'ı düşününce ister istemez akla geliyor: Allah'ın sopası yok gerçekten.

BJK4EVER dedi ki...

Ya arkadas birakin yok Bilicmis suymus buymus.
Bu mactan oteyi antrenoru elestiremem. Sagbek Necip diye kizanlar birkac hafta evvel Serdar'a kufur ediyordu, simdi arar olduk. Kaldi ki Necip'i sagbek diye oneren yine bizim taraftarimizdi (cartalete ve bu blogta cokca yazildi). Ha Ismail oynamis ha Necip ne fark eder. Bana kalirsa bu takimin sagbeki 1 Serdar 2 Toraman ama neyse.
Bunlari gecelim. Ki Sosa ve Pektemek baslayabilirdi, ama hazirlar mi degil mi bilmiyoruz.

Antrenoru gectim. Ya kardesim Olcay niye bu kadar kolay atiliyor yahu? Gecen sene bir GS-FB derbisi vardi (Emre'nin atildigi). Ilk 10 dakika Olcay'inkilerden daha sert 5 faul vardi, adam 1 tane sari gostermedi arkadas. Su tatli-sert 2 hareketten cift sari gorup erken kirmiziyla atilma niye hep bizim basimiza geliyor? Benim hemen hatirladigim Delgado, Cisse, Veli, Toraman var. Neden FB ve GS'nin basina derbilerde gelmiyor? O kadar dusundum, birtek gecen sene GS-FB macinda Emre'nin atilmasi var. Eeee, ne olacak? Tesaduf mu bunlar? Hadi onu gectim; 16. haftadaki GS macinda ilk 15 dakika Melo ve Semih su Olcay'in faulunden 2 tane yapsin. Kirmizi cikar mi? Buna inanan 1 kisi var mi burda? Kirmizi cikarsa ben camdan atlarim, bu kadar netim.

Maci biraz tersine cevirelim;
Fuck off diyen Emre degil Veli, Olcay'in faulunu yapan Olcay degil Caner, Topal'in hareketini yapan Topal degil Atiba. Hakem Caner'i atmadi, Veli'yi atti ve Atiba'ya penalti verdi. Sonuc? Buradaki yorumlar soyle olurdu:

- Gerizekali Veli yuzunden gitti mac. Gecen hafta hakem Tore'yi atmisken ayni kelime hakemin dibinde 3 kere soylenir mi?
- Ulan Atiba, ceza sahasinda boyle mudahale olur mu? Ihanet mi ediyorsun takima yoksa?
Boyle oyuncular mi olur arkadas, resmen sattilar maci!

Yalansa yalan diyin. Kimse kusura bakmasin arkadas. Hakemi de yeneceksin lafi da hikaye. Yenemiyorsun iste birader.

Bakin, burada kartlarin dogrulugunu yanlisini tartismiyorum. Tamamen cifte standarttan bahsediyorum. Kufure 0 tolerans varsa problem degil, olsun. Ama o zaman Tore'yi atiyorsan ayni lafi hakemin dibinde 3 kere soyleyen Emre'yi de atacaksin. Sari kartlari kolay cikartip Olcay'i atiyorsan eyvallah. O zaman ilk yari tam 3 kere zaman gecirmis Volkan'a da sari kart gostereceksin, gidip dudukten sonra topa abanan Emenike'ye de sariyi basacaksin. Bunu yapmiyorsan ve tum hatalar tek takimin aleyhine ise olmuyor iste birader.

Birkac hafta evvel de yazmistim. Fikret Orman cikip konusacak aga. Cikip catir catir konusacaksin. Hatta korkmayip goruntuleri de alacasin. Demba Ba'nin pozisyonu lig tv'de var. Emre'nin goruntusunu vine'dan alip basin toplantisinda catir catir soracaksin. Hatta yanina Tore'nin goruntulerini de koyacaksin, hesap soracaksin. Aziz Yildirim'a, Yildirim Demiroren'e, Zekeriya Alp'e, Erman Toroglu'na, Bulent Yildirim'a, hepsine soracaksin. Gecmiste Olcay tipi pozisyonlarda derbide cikmayan sari kartlarin tamamini arayip gostereceksin. Son 2 senenin maclarina bakarsak benzer en az 6 pozisyon rahat bulursun. Catir catir gostereceksin. Biz keriz degiliz, herseyi goruyoruz, bir kez daha olursa ananizi belleriz mesajini vereceksin.

Hatta cikip diyeceksin ki; bundan sonra her oyuncumuz kornerlerde rakibi kundeye getirecek. Penalti veren olursa art niyetlidir, serefsizdir.

Bundan sonra her oyuncumuz hakemin dibinde 3 kere kufur edecek. 1 kere etmeyecek, cunku onun cezasi kirmizi kart. Ama 3 kere edince birsey yok. Kart gorurse onu calan hakem art niyetlidir, serefsizdir. Basaksehir macinda baslayarak tum bunlari yapacagiz. Kufur edecegiz, rakibi kundeye getirecegiz, ondeysek her 5 dakikada bir yatacagiz ve uyari almayacagiz, bunlari yapacagiz. Ve buna izin verilmezse bu MHK'nin art niyetli ve serefsiz oldugunun kanitidir. Hodri meydan. Bu kadar basit.

theotheo dedi ki...

@bjk4ever

ya kardeşim 11 e 11 oynadığımız zaman daha kötüydük. ulan herkes kör oldu ya. olcayın 2 kartı doğru arkadaş. yüzde yüz doğru ya.

sizin bu yaklaşımınız yüzünden takım da hoca da yönetimde böyle yüz buluyo işte. yenilginin sebebini hakemde arıyo. taraftar taraftar değilki arkadaş. oynadığın oyun ortada maçta pozisyonun yok ak. iki pas yapıp karşı karşıya kaldığın tek bir pozisyonun yok. uzaktan tek bir düzgün şutun yok.

öyle bişey olurki sen akın akın gelirsin hakem bi kırmızı gösterir. bütün oyun tersine döner. yok öyle bişey kardeşim. adam top göstermedi sana olcay da gitti sinirlendi aldı kırmızıyı olay bu kadar net.

kendimizi kandırmayalım ya. son 19 lig maçında fenerbahçeyi 2 kez yeniyosan oturup bi düşünüceksin kardeşim. bu işin başka yolu yok.

ama bu mantıkla giderseniz hoca da oyuncu da bunun arkasına sığınır işte böyle bok gibi top oynar.

Adsız dedi ki...

ja ja theo ja ja . eboueueeeee.

theotheo dedi ki...

@sneijder

kaç kez rezil oldun kardeşim. hala konuşuyosun ya :)

Adsız dedi ki...

yanıt yazarak hata ettim, kusura bakmayın ahaliler. ha bu arada eboue iyi miydi kötü müydü? f.terim realden 6 yerken iyiyken o kötüydü, ama önce iyiydi. zaten 6'dan sonra yine iyi olmaya başlamıştı.

not: burada mantık aramayınız. zira alıntıdır.

not2: microsoft ve bilimum önde gelen yazılım şirketine hala üniversiteden terk olmayan yönetici aranıyor.

theotheo dedi ki...

keşke eboue beşiktaşta olsaydı aga.

Adsız dedi ki...

İlave: theo bu blogun bir üyesidir. Kesinlikle kinayeli yazmıyorum. Herkes gibi fikirleri yazdığı şekilde değerlidir, bu bakımdan.

Ve Stockholm sendromuyla hiç işi olmayan ve olmayacak biri olarak, ara vermesi beni üzer.

Adsız dedi ki...

Bildiğini yaz aga. Muhtemelen ben dahil çok az kimse bunlarda bir şey bulacak. Fakat fikir fikirdir.

Adsız dedi ki...

*bulacak*/ derken *bulmayacak*

theotheo dedi ki...

bana 19 lig maçında 2 galibiyeti açıkla. ben her dediğim lafı yicem. bana şu yukarda yazılanlarla açıkla bu tabelayı. herşeyi yicem.

Adsız dedi ki...

"istatistik mini eteğe benzer; çok şey gösterir ama asıl görünmesi gerekeni göstermez" sir alex ferguson

theotheo dedi ki...

asıl görünmesi gereken şeyi bana göster aga. öğrenmek istiyorum.

Adsız dedi ki...

Öğren o halde.

Bu istatistik başka bir şeyin sistematik olduğunu da gösterir. Şöyle ki:

- Erman'ı Çakar'ı Rıdvan'ı S.Tatlı'sı (eski hakemlerden bir tek onun yorumlarına tam güvenirim) verilmeyen penaltıyı konuşuyorsa,

- Fifa kokartlı eski hakem M.Çulcu penaltıdan öte kırmızının hatalı, tersine rakibin bir oyuncusuna verilmeyen kırmızıyı söylüyorsa,

- Bunların hepiciği hatta daha fazlası hem de videolara kabak gibi düşmüşse,

Senin istatistiğin ancak içilen nargileyle uçan dumana benzer.

Ya da tekrardan: iddia kuponu takip edenlerden öteye geçmez.

http://haber1903.com/Besiktas-32213-ahmet_cakar_besiktas_camiasindan_ozur_diledi.html

theotheo dedi ki...

@sneijder

bak o saydığım 19 galibiyetin 1 tanesi 3.0 lık galibiyette ibrahim üzülmezin gökhan gönüle yaptığı yüzde yüzlük bir penaltıdan sonra olmuştu. onu da hatırlatırım.

ki ikili mücadelelere ceza sahasında penaltı pek verilmiyo ak. bu penaltıyı fenere verseler demediğinizi bırakmazdınız. şimdi doğruya doğru konuşalım. kimse kimseyi kandırmasın.

kırmızı kart yüzde yüz haklı adamı çekti bunun karşılığı sarı karttır dostum.

ki hepsini geçtim bu kararların gerçekten hepsi yanlış olsa da oyun olarak bir pozisyona bile giremediğin bir maçta bunların arkasına sığınmak gerçekten beşiktaşa zarar veriyo başka birşey değil.

tarik dedi ki...

ya arkadaslar mal olmayalim, hala pozisyon, sag bek, hoca demeyelim. maglubiyetin bunlarla ne alakasi var, hic mi pozisyona girmeden kazandigimiz mac yok alllasen.

bu kadar eklemsiz olursak, dun oynat dedigimizi bugun iynatti diye hocaya kizip, saha disindakilere karsi at goslugu takarsak bu taraftarin takiminin baskani da pisar kalir.

BesiktaskUlan dedi ki...

Bazılarına laf anlatamıyoruz.

Biz, "yenilgideki hakkımızı" arıyoruz güzel kardeşim. Benim takımımın yenilmeye de, kötü oynamaya da hakkı var. Eğer sen orada adaleti sağlarsan, "kötü oyunumla" kazanma şansını da elde ederim. Bu da futbolun en büyük faktörüdür.

Elli kere de yenilebilirim ama bu, penaltımı es geçme hakkını sana vermez.

Hala, "19 maçın 2'ini kazandık" diye laf ediyorlar. Antep de FB'ye karşı 100 maçın ikisini kazanabilir ama uyduruk penaltıyla yenilmesi hak mıdır, reva mıdır?

Gençlerbirliği'nin iyi oynamadığı maçta, uyduruk bir penaltı ile yenilmesi hak mıdır?

Aaa, doğru, onlar küçük takım, biz ise Beşiktaşız.

Oysa gerçek Beşiktaşlı için bu üç takımın "hakkı" arasında fark yoktur. Açık açık Türkiye ligi eziliyor, Beşiktaş da buna alet ediliyor.

İlla o 19 maçı açıkla dersen, en az on tanesinde "haksızlık" sayabilirim. Ferguson'un dediği gibi, "istatistikler mini etek gibidir, asıl görünmesi gerekeni göstermezler" Böyle bir şeyle neye varmaya çalışıyorsunuz ki?

GS'nin elimizden aldığı net şampiyonluk sonucu 19 rakamına ulaşması neyi ifade eder? FB'nin 2004'te yaptıklarını unutmalı mıyız?

Futbol "skor, rakam, sayıdan" ibaret bir sonuç oyunu değildir. Evet, sonuç her şeyi belirler ama taraftarı belirlemez, etkilemez. O yüzden geçmişimizi, hafızamızı taze tutuyoruz. Ben TFF internet sitesi değilim ki, rakamlara bakıp Hürriyet'e haber yapayım.

19 maçı da hatırlıyoruz, o yüzden bir açıklama gereği duymuyoruz. Beşiktaş'ın "sürekli" ezilmesini, geçmişteki o maçları da katarak eleştiriyoruz.

Hepsi mi "hatalı ve kasıtlı" dersen, öyle bir şey kast etmiyorum der, 10 tanesini sayar bırakırım. Sonuç? Hatta 100 maç üst üste yenilsem ne olacak? Buradan uzun vadeli "FB plan-program" başarısı mı çıkaracaksın? O zaman Ersun Yanal'ın kovuluşunu, A. Kocaman'ın yollanmasını açıkla bana. Bu mu yönetimsel vizyon ve uzun süreli başarının sırrı, yoksa TFF üzerindeki daimi etkiden mi kaynaklı?

Böyle saçmalık olmaz ya hu...

Kusura bakmayın ama bir taraftar, kendi kulübünden bu kadar "uzak ve bilgisiz" olamaz, olmaya hakkı yoktur. Borsada "BATMIŞ" bir futbol takımına, "EBOUE ALINIRDI ABİ" diyen zırcahil insanlarla diyaloğa girmek, futbol konuşmak bize bir şey kazandırmaz. 100 bin dolar için kapısına haciz gelen takıma, 3.5 milyon euroluk oyuncu isteyen adam, o takımı tutmuyordur, art niyetlidir.

Gerçekleri idrak edemiyor musunuz yoksa işiniz gücünüz rakip takımları övmek midir?

Beşiktaş yenilsin ama hakkıyla yenilsin.

Yoksa merak etmeyin, bu taraftar her an takımın ensesinde zaten.

Ama artık her şeyini eleştirmekten de bıktık yani. Hiç mi şansımız olmasın, her zaman mı 34 maçı kazanalım, eze eze yenelim arkadaş?

Daha da bir şey demiyorum...

Emrah dedi ki...

Şaka gibi ya! Bülent Yıldırım 8.3 puan almış yönetiminden dolayı:)

Selim dedi ki...

@tarık,

En yakın örnek olarak Bursaspor deplasmanı var, ilk yarı hiç bir şey oynatmadılar fakat 2. yarı dengeleyip oyunu aldık. Derbide de FB nin fizik gücünün düşmesinden sonra maçı alma olasılığımızın fazla olacağını düşünüyordum.

alper dedi ki...

Son 5 sezon penaltı sayısı:
Fenerbahçe 25
Galatasaray 23
Trabzonspor 20
Beşiktaş 16

alper dedi ki...

Gutierrez kanseri yendi biz hakemleri yenemedik amk.

alper dedi ki...

Mehmet Demirkol: "Hakemleri yenerek şampiyon olunmaz. Hakemler rakipse bitirirler seni. 2 hafta önce de hakemler BJK'ı şampiyon yapıyordu"

alper dedi ki...

Konya Stadı'nın ismi imzalanan protokolle 3 milyon dolar karşılığında 1 yıllığına, 'Konya Büyükşehir Torku Arena' olarak değişti.

Devlet herkese herşeyi peşkeş çekerken enayi gibi kendi stadımızı yapıp parasız kalmayı göze alıp birde üzerine kara gömlekliler ,yorumcular ve bilimum fitbol rehnümaları tarafından doğranınca hacaletimizi kaybetmiş abus çehreli insanlara dönüşüyoruz hepimiz.Zinhar Beşiktaşımız kimseye müstağni olmayan yapısıyla bu adı süper kendi gayya çukuru olan ligimizin faikıyet sembolüdür.Bu huşunet ortamında metbuiyet makamından tabiiyyet makamına makamına düşmek acıtandır içimizi.Heyhat..Karihamın yettiğince ifade ettiğim bu fitbol düzeninde özellikle bu sezon bu müstaid fitbol takımını hiç rakibi muhatap ittihaz etmeden desteklemek hepimizin boynunun borcudur..

alper dedi ki...

Son 7 senede derbilerden önce görülen kırmızı kart sayısı:
Beşiktaş 9
Galatasaray 3
Fenerbahçe 1

alper dedi ki...

Son 6 sezon Kırmızı Kart Sayısı:

Beşiktaş 36
GS 30
FB 21

Basar dedi ki...

Yorumcu arkadaşları anlamakta zorlanıyorum. Daha çok değil 10 gün önce Biliç muhteşem bir teknik direktördü, gelişim göstermişti, hatta ve hatta rakam ile 9,1 not almıştı. Derbi maçı kaybedilince bu hoca ile olmaz deniliyor!

Bu yorumların da temel sebebi Necip'i sağda oynatması. Arkadaşlar en son oynanan Eskişehir maçında İsmail'i solda bile beğenmeyen biz değil miydik? Sene başından beri Necip sağda denensin diye yazan biz değil miydik. Sayısız röportajda sağ kanatta bir adama daha ihtiyacı olduğunu, en son Eylül ayında verdiği röportajda "bir sağ bekim daha olsun isterdim" demedi mi? Daha iki hafta önce tekrardan Martin Linnes dedikodusu çıkmadı mı? Çok seçeneği varmış gibi şimdi neden sağda Necip'in oynamasına tepki gösteriyoruz.

Ayrıca 6. hakemin gözleri önünde grekoromen güreş ile indirilen Demba, 1. hakemin kulağının bir metre arkasında söylenen "Fuck Off", her maçta yüzlerce benzer pozisyon yaşanan Olcay'ın ikinci sarısı, Veli'nin boğazına sarılan 3 sarı-lacivertli oyuncu varken bu tepkileri veriyoruz.

Kendimizi bir dakika bu maçtan ve gözlerimizi bir anlık kale önünde boş pozisyon bekleyen leblebi golcü theocan'dan alıp düşünelim. Bu takım genel olarak iyi yolda mı? Evet. Eldeki bütçe dahilinde iyi transfer (hatta Demba gibi klas bir adam) yapıldı mı? Evet. Beşiktaş Galatasaray’ın yaptığı harcamaların 3’te birine Galatasaray’ın 3 katı mücadele eden, isteyen bir takım kurduk mu? Evet. Fenerbahçe'nin kadrosu yaşlı mı? Evet. Stadyumda sona doğru geliniyor mu? Evet.

O zaman bir iki maçlık yenilgiler sizi etkilemesin. Bu dünyada derbi kaybeden ilk takım değiliz, ilk defa da kaybetmiyoruz. Lig sonunda derbilere değil, maçların tamamında ne sonuç aldığımıza bakılacak.

Bu yüzden lütfen kafanızdaki olumsuz düşünceleri temizleyin ki tekrardan ayağa kalkalım. (theo hariç, o Obelix gibi çocukluğunda negatif düşünme kazanına düşmüş)

YSY dedi ki...

@Basar

Yorumlarına katılıyorum. Tek katılmadığım nokta necip meselesi. Evet burada belki herkes sağ bekte necip olur demiştir ama son halini gördükten sonra fb maçında onu oynatması bencede hata. Heleki arsenal maçında denenmiş ismail formülü varken.

Basar dedi ki...

Ben de Necip'i beğenmedim ama en son İsmail'i de beğenmemiştim. Söylemek istediğim oradaki alternatifsizlik (kim oynarsa oynasın) ayrıca burada Gökhan Töre'nin olmaması da büyük etken. Adama 3 kişi basıyor, olsaydı bu kadar rahat hücum yapamazlardı sağımızdan. Kimse bunu göz önüne almıyor.

turkkant dedi ki...

@Basar

Ben maalesef hiç Biliç'i öven tarafta olmadım. Bu sene fırsat senesi, şampiyon da olabiliriz, rakipler bu kadar kötüyken, ama Biliç bence vasat bir hoca olduğunu gösteren yeterli doneyi verdi bize.

Oyunu okuma becerisi zayıf, viraj maçlarda takımı maça psikolojik olarak hazırlama yeteneğinden yoksun vesaire vesaire...

Bence şu soruyu sormamız lazım. Biliç bu sene şampiyon olamazsa, takımı iki sene üst üste başarıya götürememiş bir hocayla devam edecek miyiz? Edeceksek ok, ama etmeyeceksek bu aralar hocayı değiştirmekte ben bir sakınca görmüyorum. Çünkü daha 7. hafta derbide titreyerek sahaya çıkan hocanın takımının, son 7-8 hafta ne hallere düşeceğini düşünmek bile istemiyorum.

Bence şampiyonluk reçetesi çok net. (Ha bu uzun dönem için ideal durum değil, ona katılırım, ama 2014-15 şampiyonu Beşiktaş yazmasını istiyorsan):

1. Bu aralar hocaya teşekkür edeceksin (adam pr uzmanı olduğundan kamuoyu desteği acayip, bunun medya tarafını iyi yönetmek lazım). Olası bir Partizan ya da Asteras yenilgisi bu iş için biçilmiş kaftan... Ne yapıp edip Denizli'yi hoca olarak getireceksin. Zaten tembel Denizli öyle 2-3 senelik kontrat istemez.

2. Devre arasında öyle Linnes Minnes gibi 21 yaşında adaptasyonu zaman alacak oyuncular değil, olgun, mutlaka "şampiyonluk yaşamış" ve en az bir tanesi mutlaka "lider özellikli" 3 oyuncu trasfer edeceksin. Bir sağ bek, bir stoper, bir tane de Ernst benzeri merkez orta saha. (Şu anki takımda şampiyonluk yaşamış oyuncu sayısı 3-4'ü geçmez, hocanın şampiyonluğu yok, yönetimin yok...).

Bu formül belki gelecek planlaması açısından sorunlu, ama bu sene büyük ihtimal takım şampiyon olur.

alper dedi ki...

Bana maçı hakemini söyle sana maç sonucunu yazayım..Bir alttaki postta Başakşehir maçına Özgür Yankaya verilirse anamızı belleyecekler Barış Şimşek verilirse kerhen de olsa 3 puan hediye edecekler demektir diye yazdıydım..

Kardemir Karabükspor-Galatasaray: Barış Şimşek

Fenerbahçe-Çaykur Rizespor: İlker Meral

Trabzonspor-Torku Konyaspor: Özgür Yankaya

İstanbul Başakşehir-Beşiktaş: Cüneyt Çakır

FB,GS ve Trabzon bu hafta sahaya değil 11 8 kişi çıksa bu hakemlerle gökten meteor vs yağmadığı sürece 3 puanı alır..Bize yine sikik bir hakem vermek süretiyle hakemsiz ,varsa gücünüz kuvvetiniz Olcaysız G.Töresiz yenebilirseniz yenin denmek istenmiş.
Hadi hayırlı işler..

Basar dedi ki...

@turkkant

Geçen sezon son yazıştığımızdan bu yana düşüncelerimizin bu kadar ayrı tarafa düşmesine şaşırdım doğrusu.

Sana tamamen katılmıyorum. Mustafa hoca ile belki bu yıl şampiyon olabilirsin ama ileride hiçbir şey yapamazsın. (Aynısı GS-Fatih Terim ilişkisinde de yaşandı! Hatta benzer ilişki milli takımda iflası getirdi) Bu yıl şampiyon olsan bile seneye CL'de GS gibi tokat üstüne tokat yersin, rezil olursun. Halbuki mevcutta Avrupa standartlarında oynayan bir takım olduk. İki takımımızın Arsenal ile oynadığı maç ortada, tottenham'ın Dortmund'a yakın kalitede & Feyenord'un da Anderleht'e yakın kalitede olduğunu düşünüyorum. Sonuçlar ve oynanan oyun kalitesi ortada. Biliç ile uzun vadeli sağlam hedeflere koşabilirsin. Gerekirse sözleşme bitiminde bir çıta daha üst hoca ile anlaşırsın.

Martin Linnes de doğru transferdir, basının bize kakıtmaya çalıştığı 35 yaşındaki Brezilyalılar değil. Adam 23 yaşında 21 değil ki bizde seneye oynamaya başladığında 24 olacak. Liginde 2 şampiyonluk görmüş (bu baskıya alışkın), şampiyonlar ligi ve milli takımda maç yapmış bir adam alacağız.

Artık karar vermemiz lazım ya klasik Türk mantalitesi ile Denizliler Terimler ile kısa vadeli hedeflere koşacağız ve muhtemelen Guarejma vari futbolculara bel bağlayacağız ya da proje takımı olmaya devam edip önümüzdeki 5-10 yılı sürekli ilk 2 içerisinde bitireceğiz.

Ben guarejmacı mantaliteyi reddediyorum. Beşiktaş senelerini bu mantaliteye heba etti şu an GS ve milli takım aynı hataları yapıyor, artık Gordon Milne zamanı gibi bir devir açmanın zamanı geldi. Biliç bu yüzden uygun bir hocadır ve sözleşmesinin sonuna kadar Beşiktaş'ta kalmalıdır.

turkkant dedi ki...

@Başar

Milne konusunda haklısın da, Milne ikinci sene de şampiyon yapamasa kalmazdı.

Seninle ayrı düştüğümüz nokta Biliç. Ben Biliç'in bu "olgunlukta" bir takımı şampiyon yapacak deneyime ya da yeteneğe ya da soğukkanlılığa sahip olmadığına inanıyorum. İşler kötü gitti mi krizi yönetecek yürek-özgüven yok.

Biliç ikinci sene de karavana yaparsa üçüncü sene devam edebilecek misin? Çok zor. Beşiktaş'ın bünyesi kaldırmaz. Denizli geçici çözümdür, yaparsın sene sonuna kadar kontrat. Zaten kendisi devam etmek istemez. Seneye de uzun dönemli hocanı arar bulursun.

Yıllardır futbol izliyoruz, devre arasında gelip takıma iyi katkı yapan oyuncular: Beşiktaş'ta Ernst-Yusuf-Guinti, Fener'de Nobre, GS'de Drogba-Sneijder... Hep 25 yaş üstü oyuncular. Linnes çok çok üst seviye bir adam değilse, Türkiye ligine adapte olana kadar lig biter. Çok özel oyuncu olsa zaten transfermarkt bedeli 1,5 m. euro olmazdı.



alper dedi ki...

Milne ikinci senesinde de şampiyon olamadı...Ve kaldı..

Basar dedi ki...

Milne ancak 3. senesinde şampiyon olabilmişti. Bugün yaratılan baskı onun üzerinde de yaratıldı fakat Süleyman Seba'nın dirayeti sayesinde takımın başında kaldı.

Ayrıca son 5 sezona baktığımda teknik direktörlük hayatlarında başarıları olmayan Ertuğrul, Aykut ve Ersun'u görüyorum. Bunlar çok mu yetenekli, deneyimli ve soğukkanlıydı? Takımları sadece hocaları değil, yönetimi, yakaladığı hava, birlikte oynama alışkanlığı kazanmış oyuncu toplulukları şampiyon yapar. Bizde o noktaya doğru gidiyoruz. Takım ve Biliç hatta yönetim, geçen yıla göre aşama kaydetti. Malesef taraftar hastalıklı skor taraftarlığına devam ediyor.

2 yenilgi ile şampiyonluk kaçmaz ama o gitsin bu gelsin ile ne istikrarlı başarı ne de kısa vadede şampiyonluk gelir. (bu yoklukta Biliç'e verilecek tazminat, Denizli'ye verilecek yüksek ücret ise hiç değinmediğim konular)

turkkant dedi ki...

Haklısınız valla, iki sene sabretmişiz :) Unutmuş gitmişiz, çocuktuk o senelerde...

Biliç'i üçüncü sene de tutacak dirayet varsa, ok kalsın, ama ben o ihtimalin düşük olduğunu düşünüyorum.

Bir de tabi hazır Fener'i, GS'yi bu kadar kötü yakaladık, fırsatı değerlendirsek iyi olur... Böyle Fener-GS 20 yılda bir çıkar karşına... Kurt hoca bu fırsatı kaçırmaz, Biliç'te o kurnazlık yok.

BesiktaskUlan dedi ki...

Birkaç noktada müdahil olmak istiyorum.

Bilic konusunda haklısın, hala gelişme göstermesi gerekiyor fakat biraz İngiliz-Alman stilinde olduğu gibi "öğrenmesi" için zaman verme taraftarıyım. Bunun nedenlerini de yazayım;

1- Türk lobisine ait hiçbir hocayı takımımda görmek istemiyorum. Bazılarını başarısız buluyorum, bazılarını da ikiyüzlü. Bilic bu konuda hepsinden üstün konumda.

2- "Burası öğrenme yeri değil" argümanına karşı çıkıyorum. Dünyadaki elit birkaç takım dışında, hemen hemen hepsi bunu deniyor. Ha, bazı nüanslarla ayrılıyor ama genel tarzlar aynı; Klopp'a verilen şans, Luis Enrique'nin Barcelona'da başa getirilmesi, bir ara Avrupa'da Villas Boas fırtınası esmesi vs... Genel olarak başarısızları Rusya'ya iteliyorlar ve Bilic de oradan geldi fakat bir fark var, o da Türkiye şartlarına uyum sağlayabilen, kalburüstü bir hoca olmasıdır. Yoksa dünyanın en iyisi değil, fakat Türkiye için yeterli.

3- Yerine getirilecek ikinci bir hoca adayı bulamıyorum. Dünyanın en ünlü hocasını getirsek ya da Prandelli gibi birini alsak ne fark edecek? Bence şimdiki durumdan daha iyi olamaz. Buna Mustafa Denizli de dahil, sırf bu seneyi kurtarmak için uzun vadeli kontrat yapmayan, 30 yaş altı oyuncu oynatmayan Denizli yerine Bilic'e şans vermeyi uygun görüyorum.

4- Bugün Bilic'i kovarsak tüm Türkiye bize güler.

5- Geçen seneden bu seneye gelişim kat etmesek haklı olabilirdin ama bu sezon takımın yükselen ivmesi dahi kalması için yeterli benim gözümde. Neticede her sene şampiyonluğu kovalayan bir kulüp değiliz. Ama Bilic ile bunu sistematik hale getirebiliriz.

Son olarak FB ile GS'yi kötü yakalamadık. Basın sürekli bu fikri bize dayatıyor, artık kendi taraftarımız bile inanıyor. "GS ve FB kötü olunca BJK şampiyon olur" lafına kesinlikle katılmıyorum. Zaten şampiyonluk denen zımbırtı, diğer takımların kötü olmasına bağlıdır. Beşiktaş her sene kötü olmasa, FB ve GS de şampiyon olamaz neticede. Ayrıca 2003 şampiyonluğunu da unutmamak lazım.

Son olarak onların son kurşunları bu sene atılacak, seneye berbat duruma düşecekler. Aziz'in de dediği gibi, "transfer yapacak paraları" bile kalmadı, GS iflasını açıkladı. Macera, önümüzdeki sezon başlıyor. O zaman onları, hakemler de kurtaramayacak.

Ta Samet Aybaba döneminde, bu bloga yazmıştım; "Bana Avrupa vizyonu lazım, gerisi hikaye" diye. Eğer Bilic bu sezon UEFA'da çeyrek final oynatabilirse, benim için yeterlidir. Ben bunu görmek istiyorum. Bunu başarabilirsek, kim şampiyon olursa olsun "Beşiktaş altın gibi" parlayacaktır.

Bir sene daha beklenebilir, bence bir mahsuru yok. Yeter ki Türk hoca lobisine kurban gitmeyelim.

YSY dedi ki...

4. madde olayı özetliyor. Bizim takımın kalitesi ve potansiyeli gereği hoca sürekli gününde ve %100 ünde olması gerekli. Öbür türlü en ufak hatayı kaldıramıyoruz. Açıkçası dünyanın en iyi takımlarının hocalarınında her maç %100 ünde olduklarını sanmıyorum.

BesiktaskUlan dedi ki...

Açıkçası, onca cümleyle anlatmak istediğimi @YSY anında özetlemiş. Baştan sona her kelimesine katılıyorum.

Bir de tabii Türkiye faktörlerini göz önüne almak lazım. Bence, "büyük maçları" ziyadesiyle abartan bir taraftar topluluğumuz var. Burası İngiltere değil, orada Liverpool, Chealse'ye yenilince şampiyonluğu kaybeder, Almanya'da Dortmun, Bayern'e yenilince esamesi okunmaz, İspanya'da "el clasico'ları kazanan" şampiyon olur , buna eyvallah...

Ama bizim ligimizde, iki beraberlik maçımızdaki penaltılar verilse hala lider durumda olacaktık. Ligin kalitesi yerlerde olduğu için, büyük maçlar anca prestij getiriyor, geir kalanı yine Anadolu'dan geçiyor. Biz buna çok takılınca, takımı da aşağıya çekiyoruz. Varsın "büyük maçları" oynayamayan bir takım olsun, şampiyonluğu yine kazanabiliriz.

Ama basın bunu istemiyor. Ligde derbiler hariç, 28 maç kazanıp şampiyon olsak, "Ama büyük maç kazanmadı bıdı bıdı" edecekler eminim ki.

Ayrıca, "Büyük maç yönetemiyor" diye eleştirilen Bilic'e haksızlık ediliyor. Tot. maçı "küçük" maç mıydı? Orada yöneten adam, Fener'e gelince mi aklını yitiriyor?

Demek ki burada başka faktörler devreye giriyor. Başından beri onları anlatmaya çalışıyoruz Beşiktaşlılar olarak...

Bu ligde sadece futbol oynayarak şampiyon olamazsınız, haliyle de Bilic'i kovmakla meseleyi çözemezsiniz.

alper dedi ki...

Öncelikle bu ülkede ki teknik direktör nedretinin farkına varmak lazım.Bunun farkına varınca da Biliç'e destek çıkmak lazım..Bu yıl olur olmaz bilemem ama gelecek yıl yeni stadımızla birlikte Beşiktaş'ın şampiyonluğunun miftahı budur.Yukarıda halaskar olarak adı geçen M.Denizli'nin pis lick tv'de yaptığı ya da yapamadığı yorumları görüyoruz son tahlilde.Bu kirli fitbol düzeninde bu stadsızlık ve nispeten ekonomik sıkıntılı vasatımızda Biliç teknik direktörden önce iyi bir murabıttır.Beşiktaş düşmanı medyanın büyük maç kazanamıyor şayiasını kör göze parmak şeklinde nazara verdiği bu günlerde muvazenemizi kaybetmemek lazım.Geçen yıl ve bu yıl özelinde Beşiktaş'ın bir tekamül vetiresine girdiğini görmek için çok büyük bir telakki sahibi olmak gerekmez.Teknik direktörümüzün yeterliliğini sorgulamaya matuf hale getirilmek üzücüdür ve Beşiktaş düşmanlarının isteyeceği şeylerin başında gelmektedir..Müteyakkız olun ve müteyakkız kalın sevgili Beşiktaşlılar...

Basar dedi ki...

Sıkı durun: şampiyonluk formülü Mustafa Hoca son şampiyon olduğumuz sezon ligde 2 fener 1 gs yenilgisi tatmış...

theotheo dedi ki...

5 tane derbi oynayıp 3 yenilgi 2 beraberlik alıyosan. ben de hoca olurum kimse merak etmesin. hatta burda jessie shelbyl fln toplanıp bi takım yapsın belki bi maçta kazanırız yani.

herkes kafayı yedi arkadaş. ulan sen 6 milyon euroluk forvetle 5 milyon euroluk kanat oyuncusuyla falan oynuyosun. öyle feda meda değil yani. takır takır para sayıyo bu takım.

ulan ben feneri gs yi yenemiceksem ne sikime aldım bunları arkadaş giderdim cenkle pektemekle çıkardım fenere. bırakın bu işleri kardeşim.

ak bi de adam tereyağından kıl çeker gibi kurtuldu işten. hakem makem ayağına. ulan maçta pozisyonun yok 11 e 11 fener seni ezmiş. 1 değil 2 değil 3 değil 4 değil 5.defa ya. bi kere de şansa yenersin be kardeşim. bi defa ya. samet aybaba döneminde mehmet akgünler escudeler vs biliosunuz feneri son saniyede yenmiştik.

forvetinde demba ba olan bir takım derbi maçında tek bir gol pozisyonu bile üretemiyosa. bunu oturup düşünecek herkes. bu kadar basit.

şu sezondada şampiyon olamıyosan bi daha da olamazsın. fenerin cezası fln bitiyo o kadar net.

theotheo dedi ki...

bi de takılmışlar avrupaymış.

ak tottenhamın 3.takımıyla berabere kal. toplam değeri demba kadar etmeyen bir takımı yendik diye avrupa takımımı olduk ak. bırakın bu işleri.

Basar dedi ki...

fener bu takımla avrupada oynasın hafta sonu maçlarına dili sarkar be. Geçen seneki sevdalın gsnin hali ortada... Bu adamlardan 5 yıl cacık olmaz, Beşiktaş çağı başlıyor farkında değilsin! İçini ferah tut, çıkartacağız seni düştüğün ümitsiz durumdan... Seneye" ulan foruma olumsuz birşey yazamıyorum" diye depresyona gireceksin...

turkkant dedi ki...

@Başar

Beş yılın takımını kurduk görüşü bence abartılı.

Elimizde 25 yaş altı milli takım seviyesinde 2 oyuncu var: G. Töre ve Oğuzhan. Bunun dışında soru işareti Cenk, soru işareti Necip, soru işareti Kerim Frei, soru işareti Franco... GS ve FB'de benzer tipte birer oyuncu var: (Semih-Alper). Ha 25 yaş altı 6-7 net oyuncun olsa anlarım. Ama öyle bir durum yok. Tigana senesinde Burak-Serdar K.-İbrahim Akın- Serdar Özkan vardı elimizde sonuç malum...

Yani yarın yeni statla daha kalite bir takım kuralım dersek, Necip'inden-Frei'ına, Franco'sundan Cenk'ine hiçbiri kadroya giremez.

Yorum Gönder

Ara