.

.

.
Ekşi Beşiktaş. Blogger tarafından desteklenmektedir.

.

.

22 Eylül 2014 Pazartesi

Karne: Bursaspor 0 - 1 Beşiktaş

Anket 78 kişinin katılımıyla sona ermiştir. Sonuçları buradan görebilirsiniz.

12 Yorum:

uzun uzun yazmaya gerek yok, son 15 dakika hariç çok kötü oynayıp 3 puan aldık.

şenol güneş ile belki bursa arasındaki anlamsız gerilim diner diyordum ama bu adamlar beş para etmez. muhattab olmaya bile gerek yok, kendi anlamsız dünyalarında takılmaya devam etsinler.

Barreto dedi ki...

Sosa, Tolga, Atınç ve Cüneyt Çakır'ı beğendim.

mustafakamış dedi ki...

Cüneyt Çakır çok ciddi hatalara kapı açacak kararlar verdi.Tarafsız olduğunu düşünmüyorum.Bir hızlı Bursa atağında iki eliyle devam komutu verdi.Halbuki o atak öncesinde bir avantaj uygulaması falan yoktu.Faulleri kasıtlı olarak yanlış yorumladı.Son dakikalarda Veli'nin kaptığı topu faul diye kesti ve Bursa'ya son dakika şansı verdi.Gol olsaydı çok eleştirirdik daha doğrusu sin/kaf çekerdik.Bir pozisyonda top bizde olduğu halde oyunu durdurup bize faul verdi.Dünkü Fener maçı ve hâlâ inatla gerçeği gölgelemeye çalışan G.G adlı topçuyu ve hakemi görünce zaten olmayan saygımız katmerli bir ıssızlıkta bekleşmeye devam ediyor.Hakem iyi falan değildi.Cilveli mi civelli mi nedir bi de fernandao'ya tüm öküzlüklerinin karşılığında sahada kalma onurunu bahşetti.Beşiktaşlı beşiktaş'ı izler hakemler de.Ama aramızda bir fark bizler aşk ile onlar nefretle.Bu kadar net.

mit dedi ki...

Sahanın en iyisi Franco'ydu. Her pozisyonun içindeydi. Onun haricinde Atınç'ı da beğendim, oyunda kaldığı süre boyunca hiç sırıtmadı. Sosa da iyiydi, hakkını yemeyeyim. Ama takım olarak berbattık. Hele ilk yarı... Adamlar resmen tek kale oynadılar. Bizi Serdar değişikliği kurtardı, varın siz düşünün artık.

Özgür dedi ki...

Oynamadan kazandık, bunun başka açıklaması yok bence. Bu kadar kötü bir oyun beklemiyordum açıkçası. Geçen yıl gol yemiyorduk, bu yıl da yemiyoruz, sağ bek olmamasına rağmen savunmamız çok iyi. Geçen yıldan farklı olarak, bu yıl gol de atamıyoruz. Üç haftada üç gol atmışız. Feyenoord maçından bu yana bir maçta iki gol hiç yemedik. Feyenoord maçlarını saymazsak bir maçta iki gol hiç atamamışız. Yani geçen yıldan daha kaliteli gol ayaklarına rağmen gol yok. Mustafa Denizli ile şampiyon olduğumuz sezon oynadığımız maçlar geliyor aklıma nedense.
Üç puan almak güzel, kötü oyuna rağmen üç puan almak daha da güzel. Bu kadar kötü bir oyun sezon sonuna kadar bir daha görmeyelim mümkünse.
Bir kaç oyuncu yorumlamam gerekirse;

Atınç Nukan'ı her gördüğümde Mertesacker denen bayrak direği geliyor aklıma. Ersan sakat, Sivok'un da kafası yarıldı. Bize vah tüh dedirtmeyecek gibi duruyor. Eğer son on dakikada oynadığı gibi 90 dakika oynayabiliyorsa, Süp Süper, Çok Süper lig maçlarında kullanılsa iyi olur bence. En azından Civelli gibi Fernandao gibi insanlık ayıbı yaratıklar tarafından as oyuncularımız biçilmemiş olur. He bu durumda Atınç yem olarak kullanılmış gibi oluyor sanki ama, onun boyuna yetişip kafasını yaramazlar, kurtarır o kendini.

Olcay. Oynamıyor. Muhtemelen bundan sonra da oynamayacak. Ama adam çıkıyor gol atıyor, daha da garibi ölümcül goller atıyor. Bilmem farkettiniz mi ama iki haftada tek başına 4 puan kazandırdı takıma. Adamın müthiş sol ayağının heykelini falan mı yapsak bilemedim. Evlenmek için kendisine 15 gol kotası koymuştu, zannedersem tek derdi bu. Adam abaza çıktı Rıza Baba...

Hee bir de Civelli ve Fernandao. Bu ikisi insan öldürmeye tam teşebbüsten veya kasten insan yaralamak suçlarından ceza almalı bence.

BesiktaskUlan dedi ki...

Beşiktaş'taki dengesizlikten dolayı artık kimse ne diyeceğini bilemiyor. Hepimizin şirazesi kaydı, her maç sonunda ayrı ayrı sorunları dile getirmekten yorulduk.

Yine de takımın çeşitli sorunları olsa da -temposuzluk, sakatlık, bazen formsuzluk vs- bence esas sorunu kabak gibi ortada;

Her maç çöpe atılan bir 45 dakikamız var mutlaka.

Peki bunun nedeni nedir? uzun uzun düşündüm ve ortak noktalarını kendimce buldum;

Her maçın ilk ya da son 45 dakikasında sahada gezinen, oynamayan, takımı 10 kişi bırakan bir futbolcu mutlaka oluyor. Bu maçta Oğuzhan'dı, öncekinde Cenk, bir keresinde Veli vs...

Zaten "Garip adam" Olcay'ın performansı ile 10,5 kişi oynamaya çalışan takımda, bir kişi "akşamdan kalma" gibi gezince sahada 9,5 kişi kalıyoruz. Hadi yine yuvarlayalım, tüm maçları -kaleci hariç- 9 kişi oynamaya çalışıyoruz.

Zaten takımda kronik sorunlar var, İsmail olsun, dengesiz Olcay olsun, sağı solu belirsiz sakatlık problemi olsun... Elimizde daima bir pimi çekilmiş bomba bulunuyor, üstüne de oyuna adapte olmayan eklenince, oyuncu değişikliğine kadar bizi delirten futbol oynanıyor.

Gerçekten anlamıyorum fakat hiçbir maçın tamamında 11 kişi oynayamıyoruz. Haliyle de gol yememe alışkanlığına rağmen atma da sorun yaşamaya başlıyoruz.

Geçen haftayla beraber verilmeyen 5. -en iyi ihtimal- penaltımızı kutlar, her şeye rağmen arada böyle galibiyetler gerektiğini düşünerek herkese selam ederim.

Barreto dedi ki...

Çok beğendiğim Sosa, Kleberson'u getirdi aklıma, mevkileri tıpa tıp değil ama Kleb de ilk maçlarında çok seri dikine tempolu tek pas oynuyordu. Fakat bir kaç ay sonra durağan Türk ligine ayak uydurdu, kendi ekseni etrafında dönmeler, pas vereceği arkadaşını aramalar falan. Sosa daha top ayağına gelmeden ne yapacağına çoktan karar vermiş gibi oynuyor. İnşallah bir süre sonra araziye ayak uydurmaz.

Böyle maçlar adamı şampiyon yapar eğer kullanabilip , ders alırsan .

Kötü oynadığı maçları kazanabilen takımlar , hele hele böylesine bir baskı yedikten sonra kazanmak çok önemli.

Geçen seneki Fenerbahçe maçının 2. yarısından beri fizik olarak bu kadar ezildiğimiz bir maç hatırlamıyorum ben.

umarım tek maçlık bir olaydır.

Bu arada Sosa beni çok şaşırtıyor gerçekten , hani daha ne oynadı ki diyebiliriz ama açıkçası ben bu kadar saha içi liderliğini alacağını beklemiyordum . Adamın futbol aklı hem ligin hem takımın çok üzerinde . Umarım böyle devam eder .

Basar dedi ki...

Dün gece 2 devreli oyun izledik. İlk devreyi Beşiktaş çöpe attı gibi yorumlar gelse de bu doğru değil. İlk devreyi kurt hoca Şenol Hoca kazandı. Bizi çok iyi çözmüş, Gökhan ve Oğuzhan’ı kilitleyerek pas bağlantımızı keserken oyunu kanatlara yayarak hem ortadaki pres gücümüzden sakındı hem de bizi zayıf olduğumuz yerden vurdu. Teknik ekip muhtemelen geçen yıl olduğu gibi bu yıl da rakiplerimizin bizden 2 hafta önce GS ile yaptığı maçları analiz ederek hazırlık yapıyor. Herkes GS karşısındaki gibi hazır olmayan bir Bursa beklerken, 3 haftada birçok problemini çözmüş taş gibi bir Bursa ile karşı karşıya kaldı. Kısaca ilk devre Beşiktaş çok kötü oynamadı, Bursa bizi çok kötü bir oyuna sürükledi. Beşiktaş’ı yermeden önce, Bursa’nın ve Şenol Hoca’nın hakkını teslim etmek gerekir.

İkinci devre ise herkese Beşiktaş’ın neden büyük bir takım olduğunu gösterdi. Biliç’ten başlayalım. Şenol Hoca’ya 45. Dakikada yaptığı iki değişiklik ile cevap verdi. Aslında bu değişiklikleri 30. Dakikada bile yapabilirdi. İki değişikliği de yerindeydi. Oğuzhan iyi kilitlenmişti ve gününde değildi, onun yerine Türk futbolcusunun tanımadığı Sosa’yı sahaya sürerek kilitlenen oyunu açtı. Sağda aksayan Necip yerine Serdar da doğru hamleydi. Sanıyorum artık sağbek Serdar’a geçecek, burada takımın Süreyya Abisi hariç herkes oynadı. Ben olsam Necip’i almaz sarı kartlı Veli’yi alıp onun yerine Necip’i sürerdim.

Takım da ikinci yarı ortaya iyi bir karakter koydu. Mücadelesini arttırdı. 112 km koşarak rakibine 4 km fark attı (GS 108 km koştum diye göbek atıyor bu arada) Sadece koşu değil organize olma adına da iyi işler yaptı. Olcay çok eleştiriliyor fakat hem Sosa hem de Demba ba ile defansı çok karıştırdı. Adeta ikinci golcü gibi oynadı. Golün haricinde tutuyorum çok faydalıydı. Şaka maka iki haftada 4 puan getiren golleri attı. İyi oynaması için yanında onu oynatacak iyi oyuncuların olması gerekiyor. Dün gece Franco, Sosa, Gökhan, Tolga gecenin oldukça iyileri arasındaydı. Bence Atiba’da halen düşüş devam ediyor. İsmail’den solda çok şey umuyorduk fakat ben dün Motta’yı bile aradım. Umarım alışma sürecidir. Demba ba da henüz dönüş yapamadı. Tolga dün gece gol çıkarmıyor diyenlere cevap verdi, maçı bir anlamda onun sayesinde aldık.

Gelgelelim Yemyaşil Bursa’nın bembeyaz oğlanlarına. Arkadaş utanmanız yok mu? Adamın kafasını yarıyorsun bir de artistlik çekiyorsun. En iyisi sana Recep Çetin cevap versin: “Su Bursa macinda ben olacaktim. Bursanin 2 numarasini ikiye bolerdim. Adam olucaksin.. Adamin kafasini yarmissin birde tribe giriyorsun” İkinci yarı deplasmanda da artistliğinin devamı dileği ile diyeceğim ama bu sene Türkiye liginin en seyircisiz oynanacağı sezon olacak. Bu arkadaşlara anlayacağı dilden cevap vermek lazım. Digiturk üyelikleri azalmaya başlayınca bu pasolig olayı kalkar. Milleti zapturapt altına alacağım derken yapılan iş “Şu mektepler olmasaydı maarifi ne güzel idare ederdim” oldu.

Basar dedi ki...

Yönetim için de birkaç kelam edeyim. Arkadaş tamam şerefli ikinci olalım ama bu sesimizi çıkartmayalım demek değil. Süleyman Seba değerlerini pusula yapalım ama Seba’nın yerinde verdiği tepkileri ve çıkışları da takip etmek lazım. İlk önce şuradan başlayayım, şike tapelerinde alenen Aziz Yıldırım’ın fikstürü nasıl ayarladığını duyabilirsiniz. Sadece Beşiktaş değil Galatasaray’ın da fikstürü iyi değil. Beşiktaş Pazartesi oynatılıyor, 3 gün sonra Avrupa maçına çıkıyor. GS Salı Avrupa maçı oynuyor 4 gün sonra lig maçı oynuyor. Avrupa’da maçı olmayan Paşazade fenerbahçe ise keyif içerisinde rakiplerinin oynaması gereken günlerde maçlarına çıkıyor. Fikstürü ayarlandığı yetmez gibi gol atamadığı maçlarda penaltısı ayarlanıyor. Böyle olacaksa verelim “fenerbahçemiz’e” lig kupasını, lige 17 takım ile devam edelim. Daha bitmedi, geçen hafta kötü oyunu öne çıkarttık penaltıları bahane etmeyelim dedik. Bu hafta dünyanın sayılı hakemlerinden biri biz yüklenirken penaltımızı vermedi. Attığımız her kornerde Bursa Grekoromen Güreş takımı Veli’yi yere serdi. Maşallah pehlivanları çok güçlü de biz futbol maçı yaptığımızı sanıyorduk.

Fikret Orman’ın artık pasiflikten kurtulması lazım. Arkadaş Beşiktaş’ın gelire ihtiyacı var mı? O zaman şampiyon olup şampiyonlar liginden gelen hazır parayı cebe koyacaksın. Bu takım bu ligi alabilecek kapasitede, o zaman kendini ezdirmeyecek tepki koyacaksın. Biz haksız penaltı değil, adil oyun istiyoruz diyeceksin! Neyden korkuyorsun bu kadar anlamak mümkün değil, bunları münasip bir dille söyleyecek aile terbiyen de var. O zaman neyi bekliyorsun?

yilmaz dedi ki...

orta ikilli veli atiba olduğu sürece bu takım ileriye oynayamayacak.

atiba (veli) - ozzie - sosa üçlüsünü en azından kısıtlı gücü olan takımlara denemek lazım. Ozzie bu maçta resmen Bilic tarafından kurban edildi.Tüm takım kötüyken fatura kendisine kesildi. Ozzie sosa değişikliği bence de gerekliydi ama bunu ilk yarının bitimine 3 dakika kala yaparak Ozzie'yi ağzı salyalı medya ve taraftar kitlesinin önüne attı.

Barreto dedi ki...

@yılmaz

Sanırım Biliç 45+ da gol yeme riskini düşündü, takım berbat durumdaydı zira sahada top tutabilen hiç kimse yoktu. Bence Necip'le Atiba'yı yer değiştirip, Necip'i (veya Veli'yi) çıkarıp Sosa'yı oyuna almalıydı. Tek değişiklik yaparak müdahale edebilecekken iki değişiklik yaptı. Bütün takım kötüyken biraz daha kötü gözüken Oğuzhan çıktı. Taraftar Oğuzhan'a fatura kesmeyecektir. Bu hafta kazandığına göre Biliç haklı ama herkes bu durumdan ders çıkarmalı.

Yorum Gönder

Ara