.

.

.
Ekşi Beşiktaş. Blogger tarafından desteklenmektedir.

.

.

30 Kasım 2013 Cumartesi

Maç Raporu: Fenerbahçe 3 - 3 Beşiktaş


En iyi üç: Almeida, Tolga, Veli.
En kötü üç: Necip, Fernandes, Serdar.

PERFORMANS

Slaven Bilic: 5,2
Beşiktaş: 6,2
Cüneyt Çakır: 3,5
Fenerbahçe: 7,8

TAKIM

Tolga Zengin: 8,7
***
Atiba Hutchinson: 7,2
Tomas Sivok: 6,4
Ersan Gülüm: 5,3
Serdar Kurtuluş: 3,9
***
Veli Kavlak: 7,7
Oğuzhan Özyakup: 7,3
Manuel Fernandes: 3,4
***
Olcay Şahan: 7,1
Gökhan Töre: 5,3
Hugo Almeida: 8,7
***
Necip Uysal: 2,9
Ramon Motta: 5,3
Mustafa Pektemek: 4,3

DEĞERLENDİRME

*Yorumlarda konuşulanları tekrar etmek istemiyorum: Ramon-Atiba tercihi Bilic'in Fenerbahçe'nin arka direk-uzun top taktiğine önlemi olarak açıklanabilir, Beşiktaş'ın kazanma planı olarak ayağa pas yapmasını sürekli kenardan bağırması takdir edilebilir vs. Fakat bazen maç öncesindeki çalışmanız, saha içine reaksiyon verememenizle atıl kalabilir. Bilic'in bu maçtakı oyuncu değişiklikleri ve zamanlamaları kötüydü, Beşiktaş sahada mental ve fiziksel olarak dayak yerken kırılgan Necip'in sahaya alınması, fizik olarak üstün iki ismin oyundan çıkıp Fernandes'in maç sonuna kadar orada durması hata idi. Ortaya Gökhan, Olcay, Serdar vs. konulabilecekken, olmadı Necip'in orada sırıttığı 5 dakika içinde fark edilmişken kendisi beke çekilemez miydi? Madem Eneramo böyle bir ortamda dahi düşünülmeyecek ve alternatif Pektemek olacak, bu sene Pektemek'ten çok daha iyi genel performans göstermiş olanların günahı ne? Bilmiyorum, hiçbir şekilde Bilic'in oyuna müdahalesini anlamlandıramıyorum, ve bu bu sene ilk defa bu derecede oluyor.

*Beşiktaş'ın performansının yüksekliğini ilk yarıdaki oyuna bağlıyorum, yoksa izlediğimiz oyunun bu puanı alması, Fenerbahçe ile arada sadece 1.5 puan fark olmasını açıklayamıyorum.

*Kötüleri ilk yorumlayayım: Necip'in geride bıraktığımız süre içinde ne fizik, ne de oyun kalitesi olarak kendini geliştirememiş olması -illâ kötü oynuyor demiyorum, fakat gelişim sıfır- kabul edilemez. Madem ki patlayıcılık özelliğini de kullanmıyor/kullanmayacak, fizik olarak abanılsın kendine mümkünse. O da olmayacaksa ne çıkar oradan, fikrim yok.

*Fernandes kabak tadı verdi. Daha da ne denir bilmiyorum. Maç sonunda kendisi hakkında söylediklerimi buraya yazamam.

*Serdar hücuma neredeyse hiç katkı vermediği maçta, bu kadar bariz kademe hataları yapacaksa kendisiyle sorunumuz var. Bu sene rakibin seviyesi vasatın üstünde olduğu zaman performansı azalmaya başlıyor ve ikinci derbi sınavından da çaktı. Artık alternatif bir rol düşünülmeli kendisine, her ne kadar optimum olmasa da, fiziğinden ve saha görüşünden yararlanılabilecek tek mevki defansın önü gibi duruyor.

*Ersan'ın notunda Franco'nun yedek bekliyor olmasının da katkısı var diye düşünüyorum. Öyle ya da böyle, kendisi maalesef sakatlıktan sonra eski Ersan olamadı, hâlâ mental olarak yetersizliğini vücut diliyle ve hamleleriyle gösteriyor. Aldığı sarı kart tam bir saçmalıktı.

*Şimdi iyiler: Tolga Galatasaray maçının antitezini yazdı adeta. Gerçekten Beşiktaş çok iyi bir transfer yaptı kendisini alarak. Sambade'nin de imzasıyla, bu seneki yapılanmanın geleceğe dair bırakacağı en güzel şey kronik kale sorunumuz olacak umarım ki.

*Almeida'ya da bir paragraf açmak lazım. Artık her sene Dünya Kupası mı olur, ek sözleşme imzalanıp azim bonusu mu konur, bilmiyorum. Ofsaytta bile çok az durdu yanlış hatırlamıyorsam, mucizevî bir performans.

*Veli Beşiktaş'ın underrated ama önemli bir parçası olmaya devam ediyor. Selçuk Şahin'in bir boy üstü gibi. Bazı maçlarda önemsiz kalıyor fakat hakkı yenmemeli.

*Beşiktaş'ın topla en çok oynayan oyuncusu Atiba imiş ilginç olarak, bunun üstüne kendisi en çok isabetli pas yapan oyuncu da olmuş ki bu pasların azımsanamayacak bir kısmı da hücum bölgesinde. Almeida ve Tolga'nın bu performansı ve Velisizliğin gösterdikleri arasında güme gitti lâkin performansına dair istatistikler çok olumlu şeyler söylemekte.

*Post'un sonuna geldim, hâlâ daha Beşiktaş'ın geçen seneden beri izlediğim en rezil oyununun nasıl bu kadar puan aldığını anlayamadım. İkinci yarıda sadece 1, evet 1 gol girişimimiz var. Fenerbahçe 26 orta yapıp 16 şut çekmiş, biz 10 orta yapıp 6 şut çekmişiz. Neyse, berabere kalmamıza karşın yenilmiş gibi hissettiğimiz bu maçın etkisini atıp, ders çıkarmaktan başka yapacak bir şey yok.




143 Yorum:

Deniz dedi ki...

Bilic'e 4'ü, Ersan'a 4'ü, Veli'ye 8'i, Fernandes'e 5'i, Almedya'ya 9'u, sonradan oyuna girenlere 5'i, hakeme 3'ü, Fener'e de 9'u bastım.

Hemen hemen ayni benimkiler de, yalniz Fernandes'e cok vermissin. :)

turkkant dedi ki...

Maçın ikinci yarısı öyle acayip oldu ki, uyku tutmayınca sakin kafayla bir daha izledim.

Biliç oyunu inanılmaz kötü okumuş.

-Necip'i aldı: ön libero'nun yapmaması gereken şuursuzluklar, sıfır soğukkanlılık, sıfır pozisyon alma, netice bol baskı yeme, sonrası kırmızı kart.

-Motta'yı aldı, Caner'in golünde seyretti. Necip'i alacağına 11-10'ken alsaydın bari!

-Pektemek'i aldı, gol öncesi karşısında duracağına çaylakça Caner'e hamle yapıp çok kolay bir çalım yidi, Caner'in gol ortasını kesmesini sağladı. Ardından kornerde bir de penaltı yaptı, hakem vermedi. Almeida kornerlerde ön direkte gayet iyiydi halbuki.

Diğer büyük hatası Fernandes'i oyundan almaması. İkinci yarı tamamen silindi. Bari Almeida'yı tutup, Pektemek'i (ya da Eneramo'yu) onun yerine sağ kanada alsaydı.

Metin Tekin süper yorumladı. Fener'i pas oyunuyla yenersin. Fener'in oyunu fizik oyununa döndürmesine razı geldin. Burada bu işi kim yapacak? Fernandes-Oğuzhan ikilisi. Fernandes zaten skandaldı da, ya Oğuzhan? Biraz oturup Selçuk İnan'ı seyretsin, oyunu soğutmayı, tempoyu ayarlamayı, yavaşlatmayı, gerektiğinde faul aldırmayı filan öğrenmesi lazım.

Yoksa iş koş-tempo-mücadeleye dönerse Oğuzhan+Fernandes<Alper.

İlk yarıdaki karakterli oyun olmasa Biliç'e sıfır verilir.

theotheo dedi ki...

yani birader şöyle bişey söylemek lazım beni de uyku tutmadı.

yani rakip 10 kişi kalmış 3.2 öne geçtiğin maçı veriyosan. ne kenarda oturucaksın, ne de bu kulüpten maaş alıcaksın yok aga ben o işi anlamam.

YSY dedi ki...

Ya beraberliği hadi öyle böyle bir yerlere yaslayalım da hocanın açıklamalarını okudum biz mi başka maç izledik bilerek mi böyle konuşuyor anlamadım. Bir puandan memnunum demiş, ortaya bir karakter koyduk demiş, fernandes takımın en iyisi demiş. Ya hocam ne karakteri ortada karakter falan tövbe estağfirullah ne diyor arkadaş bu adam. Kevgire çevirdiler resmen dün akşam herifler bizi bende bakıyorum karakterin k sı nerede acaba diye. Ayrıca sinir bozucu konuşmasın artık yeter zaten uyuyamadım tüm gece sinir harbi yaşıyorum. Bir puandan memnunum ne demek. Sen hangi takımın hocasısın farkında mısın acaba. Beşiktaş rakibi fenere karşı bir kişi üstünken bu kadar hapis oynar mı ya. Kafayı yedirtecekler resmen. Tamam hadi toleranslı olalım tamamen kötü bakmayalım diyoruz olaya ama şu açıklamaları yapma arkadaş ya. Dün hiçbir şeye bunun kadar sinirlenmedim çünkü en azından beşiktaş'ın böyle oynamaya hakkı yok ve sen buna da hoca olarak iyi diyemezsin. Geldiğin takımın büyüklüğünü bilmiyorsan yürü git. Takım resmen yıllardır mazlumlar diyarı oldu ya. Yeter lan yenileceksek de yeniliriz, bunda utanılacak bir şey yok veya sıkıntı da yok sen kafan dik sahadan ayrıldığın müddetçe. O zaman bu taraftar sana her türlü mağlup olsan bile gönlünü açar.

Bu arada farklı bir konu olarak şunu da belirteyim bizim mali durum düzelmeden fenerle falan baş edebilecek kadro kurmamız zor. Serdar'ı bende eleştiriyorum fakat oraya o paralara alınabilecek yerli alternatif bu adamdı. Yapacak başka bir şey yok bu böyle. Devre arası belki ronaldinho lara para saçılana kadar o bölgeye adam bakılabilir.

Deniz dedi ki...

Fener bizi 10 kişiyle acayip sindirdi abi. Ben burada rakibe saygı duyarım, başka bişey yapmam. Her zaman senin hataların yüzünden maç kaybetmezsin.

cochise dedi ki...

bazı şeylerin yanlış yorumlandığını düşünüyorum. Biliç en kötü maçını çıkardı o ayrı ama söylediği biz buraya kazanmak için geldik ama baktığında FB deplasmanında bir puan fena değil. Maç özelinde söylediğini düşünmüyorum. Zaten 3-3'ten sonra gol için daha çok oynayan bizdik. Karakter meselesine gelince; KAdıköye galibiyet için geldiğimiz belli değil miydi; uzay takımı GS bile Kadıköye maç kilitlemeye geldi yenmeye değil; ilk on dakika tek kale vari bir şey oynadık; ilk yarı boyunca da Fener sadece kontra atak düşündü. Gelelim ikinci yarıya; ikinci yarıdaki absürtlüğü, rezalet oyunu karaktersizlikle açıklayamazsın; suçun önemli bir kısmı Biliç'te ama kadro yapılarının da etkisini nasıl göz ardı edersiniz. Şu açık ki sahadaki on Fenerlinin toplam güç/kondisyonu bizim 11 kişiden daha fazla. (bu maç bazlı değil genel). Bizim takımımız nazik bir takım; sadece pasla akılla Feneri yenebiliriz. Ama Fener'in oyun fizik/mücadele oyununa döndermesine izin verince çok da şaşırtıcı olmadı bu durum. Basketbolde çok olur bu; set oyununu hiç oynayamayan takımlar koş koşa çevirmeye çalışır maçı. İkinci yarıda bir kere olayı pasa dökmeye çalıştık 2-3 dakika boyunca top bizde kaldı; Fenerliler presi bile azalttı ama sonunda Ersan salakça topu kaybedip hızlı atak şansı verince bir daha o işe girmediler. ( Yani pas oyunu için de eksiklerimiz var.)İkinci yarı boyunca bunu denesek coşkuyu kıracaktık. Bir de ciddi bir kontra atak sorunumuz var -hep yazıyorum-. Önemli olan gerekli dersleri almak; nerelerde ne eksikliğimiz olduğunu görmek. Ersan-Sivok ikilisiyle ne mücadele ne pas oyunu yapabiliyoruz; ikisinden de biraz biraz. Serdar pas oyunu oynayabilir ama iş mücadeleye gelince ligin en kötü beklerinden. Veli olmayınca bu tarz bir maçta işe yarayabilecek tek bir orta saha adamımız yok. Oğuzhan'ın fizik ve gol pozisyonu çalışması lazım vs. Özetle bizimkilerin karaktersizliklerinden ya da isteksizlikten değil oyunun oynanma tarzını rakibe verince ortaya çıkan kadro kalite/güç farkından bu maçın oluştuğunu düşünüyorum. Yoksa ilk golü de diğer golleri de kötü oynanan bir maçın şans golü olarak yakalamadık. GS maçını zihinle kaybettik bunu da fiziksel güçte.. Ama Ersun Yanal'ın da bir puan iyi bir sonuç dediğini atlamayalım ki son 25 dakika iki takım da on kişiydi...

kapgan dedi ki...

fernandes'ın beş para etmez bir oyuncu olduğunun kanıtıdır bu maç... sözleşme yenilenirse büyük hata olur. Biliçin karnesine de bu maç kötü yansıyacaktır. ikinci yarı sanki biz 10 kişiyiz adamlar çok kötü sindirdiler. fakat bir futbol sever olarak sezonun en iyi maçıydı bana göre...

SinnFein dedi ki...

Biz Besiktas taraftari malesef fazla duygusaliz ve tum duygularimizi yukseklerde yasiyoruz. Bu da bircok noktayi dogru okuyamamamiza neden oluyor.. mesela Holosko karakter olarak duzgun futbolcu diye biz de yonetim de seviyoruz yillardir takimda tutuyoruz(ornek olmasi acisindan verdim)

Bilic'in aciklamalarina bakis da ayni sekilde.. bircok yerde ayni tepkiler var ama adamin soyledigi cumleler yanlis aktariliyor. Bilic net olarak sunu soyledi.. "Tum dunyada bu tarz deplasmanlardan 1 puanla donmek memnun eder ama ben burada kazanmak istiyordum" burada bir puana memnunum ifadesini malesef sadece duygusal bakarak cikaririz..

Herkes 2.yariya yuklenorken Bilic'e takiyor. Takimi geri yasladi diyor. Bemce bazi seyler sahada oluyor ve futbolculer psikolojik okarak geriye yaslaniyor. Skoru ve Fenerin hizini 20 dk tutalim sonra yorulurlar cikariz mantigi guduldu.. yoksa geri cekileyim derdinde olan bir adam oguzhan ve Ferdiyi ayni anda tutmaz sahada... daha 2. yarinin basinda cikarir en azindan birini..
Peki besiktas neden skor koruma derdinde? Iste o da malesef yillarin gelen psikolojik etkisinden.. seba'nin son donemi de dahil bir tek 100.yilda rakiplerine baski kurmus bir takimdan bahsediyoruz. Derbidesin ve deplasmandasin 3-2 ondesin ve yillardir gelen yenilme psikolojisi var.. ister istemez geri cekilirsin..

Iste bu noktada yildiza lidere ihtiyac olur.. zamanjnda Mansiz'in, Pascal'in Tumer'in yaptigini yapacak yenilgiye isyan edecek adamlar lazim.. bu da dobup dolasip dunyalari verdigimiz Ferdiye konuyu getiriyor. Madem yildizsin madem liderim diyorsun alacaksin eline sazi yoneteceksin takimi.. seni goren gencler de arkandan gelecek.. Bkz Alex bkz Kuyt, Sow..

Yoksa orta sahaya sert oyuncu almissin yildizlari getirmissin Guti Q7 ronaldinho almissin sorun degil... en lider karakterli adami getirirsin birz isyan edecek takimi atesleyecek yeterli.. cunku bizde oyunu cevirecek adam cok ama onlari sahada organize edecek adam yok...

Mansiz nize geldiginde dubya yildizi miydi? Ya da Tumer? Bu kadar basit aslinda hersey.. Takim iyi bence transfer politikasi da cok guzel ( sezeri saymazsak) ama iste o saha lideri yillardir takkmda yok malesef..

ideal 11 dedi ki...

fiziksel oynanan bir oyunda çok fazla şey beklememek lazım.organizsyon olarak beşiktaş daha iyi idi.lakin çizgi defansın ileri çıkmasında sorunlar yaşadı.

fernandesi sertlikle gene sinirlendirdiler.beşiktaş daha bi akıl futboluna yakın.trabzonsporda fenerin fiziksel oyunun negatif anlamda sıkıntılarını yaşadı kadıköyde.lakin avrupa liginde yenilgisiz.akıl futbolu oynuyorlar.
maç yorumum.

http://diyagonelpaslar.blogspot.com/2013/12/fenerbahce3-besiktas3-derbi-notlar.html

Basar dedi ki...

Yasin Sulun Necip'ten 10 gomlek iyi topcuydu.

Fernandes, Necip, Sezercik, Dentinho, Toraman, Boral, Gokhan Suzen... Bu arkadaslara devre arasi tesekkur etmemiz lazim.

busadecebenim dedi ki...

@basar

Gönderilcekler listesine Necip yerine Holosko, Escude ve Mehmet Akgün'ü ekliyorum.

Yabancı olarak bu listede 4 kişi gitmiş oluyor, kiralık Mottayı da sayarsak 5 oluyor. Yani 3 yeni yabancı alma hakkımız oluyor. Fernandes yerine diğer arkadaşların da dediği gibi kesin lider bir oyuncu lazım.

rocker_tr dedi ki...

Beyler ben dün maçı Saracoğlu'nda izledim ve şunu gördüm bu Fener'i ligde cidden kimse yenemez.60 dakika 10 kişi oynayan sanki Fenerbahçe değilde Beşiktaştı.Maç sabaha kadar oynansa Fenerbahçe'nin alacağı bir maçtı.

Armagan dedi ki...

Öncelikle futbolun tadına aldığım maç için emeği geçen herkese teşekkürler.

Oyuna etki eden hakem hatalarını konuşmak zaman kaybı olacağı için takımın ne yapması gerektiği kısmına direk geliyorum;

1.Motta'nın en kısa sürede savunmayı dikkate alan dengeli bir oyun yapısını öğrenmesi lazım.Bu Atiba'nın orta sahada kullanılmasına yol açacağından Olcay-Fernandes-Gökhan 3lüsünde formsuz olan birinin kesilmesini sağlayabilir.

2.İlerdeki 5'li(Gökhan-Oğuzhan-Fernandes-Olcay-Almeida) 20dakikaya oyuna iyi dahil olan,30larda daha da yüklenen,40tan sonra durduralamayan,60 gibi ise oyundan düşen bir grup.Bundaki en önemli neden formsuzluk ve isteksizlik(özellikle Ferdi'de görülüyor bu).Artık Bilic'in olaya el atıp Almeida'yı çıkarmada,yorulan orta saha oyuncusunu çıkarmada ve formsuz olanları ilk 11'e almayıp 60'tan sonra sokup bu baskıyı 90 dakikayı yaymada bir an önce harekete geçmesi lazım.

3.Savunmada Serdar ve geçen sezona göre çok az da olsa Ersan kademe hatalarıyla çok can yakıyor.Onları yaptığı savunma hataları tüm takımın yorulmasına neden oluyor.Ara dönemde orta sahaya ve beke bir oyuncu alınması gerekir.Hücumcuya uzun vadede ihtiyaç var ama bu sezon Almeida-Eneramo-Şişmanoğlu-Pektemek 4'lüsü orta sahanın desteğiyle bizi götürür diye düşünüyorum.

Not:
-Tolga'nın ilerleyen dönemde takım lideri olması muhtemel ki bu karakterde bir oyuncu.Üst düzey bir kaleci olduğunu bir kez daha gösterdi.

-Almeida'nın attığı 2 golde iyi olduğunda ne kadar etkili olduğunu görmek ise çok çok iyi bir işaret.

Mayor dedi ki...

2-3 iken forvet degisikligi cok anlamsizdi.
Orta saha dusmus zaten, ferdi, oguzhan veya olcaydan biri yerine kerim, holosko hatta dentinho girebilirdi.

ideal 11 dedi ki...

rocker

fener 35 dakika 10 kişi oynadı :)

ideal 11 dedi ki...

beşiktaş için olumsuz gördüğüm çizgi defansın uyumsuzluğu ve serdar ın büyük takım oyuncusu olmadığı.bence daha iyi sağbek bulabilirdi önder özen.

ferdinin etkisizliği bence tamamen oyunun fiziksel oynanması.ferdiye arkadan sert girdiklerinde çabuk sinirleniyor. sonunda hakeme isyan etti ama memlekette futbol böyle oynanıyor.onunçün fener alexi yollayıp 3 lü orta sahaya döndü.fenerin bu kadrosunun zaten akıl futbolu oynaması imkansız.

fenerin bu futbolu ve kadrosu süper ligde iş görür skor olarak ama avrupada iş görecek olan beşiktaşın kadrosudur.

beşiktaş fiziksel futbol oynanan derbide akıl futbolundan güzel örnekler verdi.

Adsız dedi ki...

Maçla ilgili yazılması gerekeni herkes yazmış zaten. Hakem yönetimi açısındansa tek bir olay her şeyi anlatmaya yeterli: Alves bu maçı sarı kart bile almadan tamamladı (hatta hatırladığım kendisine sözlü uyarı bile yapılmadı).

Maç dışında; tam bir takım haline gelebilsek performansı en az % 50 artabilecek Veli, Atiba ve Sivok gibi oyuncularımızın bazen gereğinden fazla eleştiriliyor olması beni üzüntülere gark ediyor. Bence eleştirilecek bir yanları yok, çünkü hala oturmuş bir takım değiliz.

Bunu çok daha önce de yazanlardan biriyim, Fernandes ile yollar vakit kaybetmeden ayrılmalı. İstediği 4 milyon. Geçiniz Ronaldinyolarını. Gidin sezon sonu sözleşmesi bitecek olan Diego'ya 4 hatta 5 milyon yıllık parayı basın, alın getirin. Bazıları için ismen bakıldığında Fernandes Diego'dan daha önemli bir oyuncu gibi görünüyor. Ferdi Bey bizden gidince gittiği yerde görülür öyle olup olmadığı. FB Meireles'i gönderip alacakmışmış. Keşke alsa.

Almeida bu maçta über ötesi oynadı. Fakat nedeni kabak gibi belli. Sözleşme işleri, yaklaşan Dünya Kupası öncesi erkenden vitrin yapma hadisesi, vs vs. Her zaman böyle oynamayacağını, zira çoğunlukla oynamadığını da biliyoruz. Golcü bölgesi için hızlı ve genç bir isim bulunmalı.

Eksik-Bek Beşiktaş formatında devam edeli kaç yıl oldu hatırlamıyorum. Maçı bizimle izleyen zavallı 10 yaşındaki komşunun oğlunun Beşiktaş'ın attığını zannedip gol diye bağırmasıyla benden bayağı bir kötek yediği Malmö kahramanı Recep'ten sonra bek gibi bekimiz olmadı zannımca. Bu demektir ki Recep'in ayrıldığı 1998'den beri. Arada bir Üzülmez geçti, amma velakin futbol adına onunla da sıkıntılar oldu. Dolayısıyla bu takıma ciddi anlamda bek lazım, en az 1.

Devre arası mı olur, sezon sonu mu olur, (Franco oynayacaksa gerke olmayabilir) +stoper ihtiyacıyla bana göre 4 transfer gerekiyor. Diego dışındakiler için fahiş para vermeye de gerek yok. Özen'in söylediği Fransa Ligi iyi bir kaynak. + Gurbetçiler.

Bekleyelim, görelim.

Maç sonrası sinirim geçip makul bir şekilde düşündüğüm de bile bir bahane bulamıyorum.

Şu fırsat her zaman ayağına gelmez.Maçı 70 dakika 10 kişi oynayan bir takımdan 2 gol yeyip , maçın üstünlüğünü tamamiyle verip 1 nizami gol bir verilmeyen penaltı ile balına kurtulmak gerçekten kabul edilebilir değil.

4-2-3 oynayan bir takıma orta sahayı teslim edecek psikolojiden takımı çıkaramıyorsan yemişim öyle taktisyenliği.Yedekte 3 forvetle oraya geliyorsan birini oraya koyacaksın.Hele hele Fernandes'in maçı tamamlaması tam bir skandaldır.Duran top için tutsan en son 6-7 hafta oluyor sanırım duran top asisti.O da yok artık.

115 km koşup hiç bir alanı kapatamamak ayrı bir skandal değil mi ? nereye koşuyor aga bu adamlar ?

Neyse benim sinirim geçmemiş sanırım.

Barreto dedi ki...

Biliç belki ilerdi çok iyi ve başarılı bir hoca olacak ancak bizde stajer gibi kalıyor. Oyuna müdahale konusunda çoğu zaman bocalıyor. Meireless bize müthiş bir fırsat sundu ve biz bunu çok acemice harcadık. Biliç ve Fernandes en büyük sorumlular bence.fernandes bu maçta oynatılmamalıydı. 5-6 maçtır takımı eksik brakıyor. Bonservizsiz gitse bile üzülmem.

Devre arasına kadar son vuruşlarda iyi olursak ara transferde takımı toparlayacak transferler yapılabilir ve şampiyonluk iddasını sonuna kadar kovalayabiliriz. Şöyle Ernst gibi bir ortasaha ve golcü bir santrafor ne iyi olurdu. Ekrem Dağ gibi bir sağ bek bile Serdar sorununu çözebilirdi.

İkili mücadelelerde ayakta kalamıyorsan 115 km koşmak pek bir şey ifade etmiyor. Takımda veli dışında gerçek anlamda ısıran adam yok. Oysa takımın ilk on birde biri teknik kapasitesi iyi olmak üzere iki adet veli'ye ihtiyacı var.

Bu arada Tolga kesinlikle sezonun açık ara eniyi transferi.

SinnFein dedi ki...

@ovunc;

Abi Bilic'e kizacak birsey yok.. karsindaki takimin hucum hatti Emenike-Sow-Kuyt. Ve adamlar 2.yariya degisiklik yapmadan cikmislar.. senin yapman gereken bir 15-20 dk beklemek, adamlari yildirmak.. bu arada ne oluyor en savasci adamin kosan adamin Veli sakatlaniyor yerine giren adamin hakem kurbani oluyor.. burada Bilicin herhangi bir sansi yoktu zaten.. muhtemel 70. Dk degisikligi ferdi-kerim ya da ozzy-kerim olacakti ama imkanlar el vermedi..

Bilicten ziyade yonetim taraftar ve medya olarak Fernandes gibi adamlari konumlandirdigimiz yerleri elestirmemiz lazim. Adam kendini ilah saniyor o kadar para aliyor ama tek yaptigi hakemle didismek.. kacak kosmak.. geciniz abi bu isleri.. sen orada yilmayacaksin takim geri cekildikce defansin onune geleceksin top alacaksin ilerde pres yapacaksin.. tum mac yapma bunu ama o 20 dk takimin buna ihtiyaci var... takimin saygi duydugu adam yapmazsa digerleri ister istemez ezilir..

Yillardir su takima begenmedigimiz Melo Lugano tarzi adam gelmedi yahu! Yildiz diyw gittik ricardinho delgado Q7 simao falan aldik ne oldu.. ya kleberson en iyi doneminde geldi ne oldu?? O yuzden alacaksin yirtici lider karakterli adami yaninda zaten sdnin takimin yeterli oynayacak... bir defansa bir orta sahaya tamamdir...

Abi rakibin 10 kişi olmasına özellikle dikkatini çekiyorum.

70 dakika !

Beşiktaş geçen sene Telekom'da nasıl rezil olduysa aynen öyle rezil oldu.Benim anlamlandıramadığım takım madem bu kadar rezildi üzerine 7 takviye gelmesine rağmen aynı sorunu yaşayacaksa Samet Aybaba'nın ne günahı var ?

Ben kadronun o kadar kötü olmadığını düşünüyorum şahsen.

Bir takımın fizik olarak başka bir takımı 10 kişiyken bu kadar ezebilmesinin makul bir açıklaması yok.

Arada çok çok ciddi bir kalite farkı olması lazım.Mesela Barcelona-Valladolid arasındaki fark kadar.

Yani Real Madrid veya Atletico veya Valencia 10 kişi kendini bu kadar ezdirmez.Biliç elbette sahaya çıkıp bunu yapamaz ama o psikolojiyi yansıtmalı abi.Bu bizim ilk defa sinmemiz de değil.Sene başında bu takıma Atiba yerine koydu mu oturtan ön libero lazım derken bundan bahsediyorduk zaten.Önder Özen'de bundan bahsediyordu.

Ne yalan söyleyeyim 2. forveti sahaya atsa bir değişiklik olmazdı yine BJK ezilirdi.Çünkü psikolojik olarak ezik giriyor oraya.
Artık devre arasında ne söylüyorsa adamlar bitil çıkıyorlar.

cochise dedi ki...

@övünç
seyirciler, fenerliler, mahmut uslu gazına gelmeyip hakemi dğerlendirirsen balına falan kurtulmuş gibi sonuç çıkaramazsın. Fener aleyhine tek haksız karar penaltı. Ortalama Fenerli yorumcular bile Kuyt pozisyonuna faul diyor benim BJK'li dostlarım yok yok faul değil diyor. Bize de her türlü hakem müstahak böyle olunca.

Abi hiç değilse Alves'in iki Emenike'nin bir kırmızısı direk es geçildi (tartışmasız pozisyonlar; horozlanma olduğu için sarı doğru demiş gözlemci, herhalde Sivok kendini yere attı sandı ama horoz olmadığı darbe olduğu çok açık) Necip'in kırmızısı ayrı hikaye(yine de önce Necip'e kızmak lazım elbette bu riski neden yaratıyorsun); o kırmızı olmasaydı 80 sonrası ne olurdu acaba. Maçın özetini izleyin 10-10 olana kadar baskı yesek de kaç pozisyon vermişiz?

Dakika 90'da altı pastan gol kaçırıp balına kurtardık bu maçı demek ancak biz Beşiktaşlılara yakışır.

rakipten bir fazla oynadığın dakika 35 civarı (rakipten 70 dakika fazla oynadık gibi bir yaklaşım komik -öyle yazılmamış ama öyle hissedilmiş belli :) ) ki onun ilk yarısında da gerekli futbol oynanmış. o ara gol yenmiş ama kontra. diğer yediğin golü eşitken yemişsin.

Ersun Yanal bir puan iyi sonuç der; fenerliler oyuncular 1 puan iyi der; Gökhan Gönül kabak gibi ofsayt bozar (son iki golümüz)ama kimse onları asmaz. Bizim adam kazanmak için gelmiştik ama derbide deplasmanda 1 puan da iyidir herkes çıkarır kamaları.

Evet ben de bu sonuçtan Biliç'i sorumlu tutuyorum ama yaptığı bir kaç hatadan dolayı; aradaki kadro farkını görmeden bunu yaparsak ayıp olur. Theoluk yapmak istemem ama rakip 11'i için ödenen bonservise baktım yaklaşık 60 milyon Euro bizim 15. 4kat var. Yıllık ücretlere hiç girmiyorum bile. Aradaki fark bizle 2. lig takımı kadar. Para herşey değil elbette ama önemi de hiç yok diyemezsiniz.

Yok abi bizim takımda güçlü, savaşçı adam yok,( ona göre oyun planı çizdin ama maç içinde yeni duruma adapte olamadın hepsi bu); böyle maçlarda sakin kalacak tecrübeli adam yok, yok oğlu yok.

Bir de biraz da rakibe saygı gösterelim; herşeyi bizde aramayalım; adamlar fizik kalitelerinin de katkısıyla korkunç bir mücadele gerçekleştirmiş. Lig başından beri hemen her maçı izliyorum, böyle bir mücadele hiç olmadı.

Ersun Hoca'ya da ayrı bir tebrik; özellikle 2 nedende dolayı: 1) maçtan önce kesin kırmızı dediğim Caner'le ne konuştuysa adam hiç Caner gibi değildi. 2) normalde Webo ile oynardı ki Emenike Webo'nun yanında çaylak bir oyuncu ama Webo bizim tam isteyeceğimiz türden bir forvet; bize küçük takım Afrikalısı vari hızlı, deli dana yarmalar daha büyük problem yaratıyor; adam da tüm planı Emenike'nin üzerine kurmuş.

cochise dedi ki...

@ övünç
Abi sen başka maç mı izledin alamadım. kırmızı 30'da geldi farkında mısın bilemiyorum ayrıca 69'da biz de on kişi kaldık herhalde kaçırdın. Bir de 3-3'e kadar ezildik eyvallah ama 3-3'ten sonra maçı ondan önceki ezildiğinin psikolojisiyle değil de 0'dan bir maç gibi izle bakalım. Kim galibiyet için uğraşıyor? Kim pozisyonlar bulmuş. (Tamam Pektemek'in penaltısı da bu ara geldi ama bunun da korner olduğunu hatırlatayım) Tekrar hatırlatayım o ara sayılar eşit. Ha sen ezelim tek kale oynayalım, rakibi hiç çıkartmayalım diyorsan o ayrı. Bir de Samet'in oynatmaya çalıştığı futbolla şunu kıyaslıyorsan Biliç'e ayıp valla. Hatalar başka bir şey ama geçen seneki Fener deplasmanına nasıl çıktığımızı, ne oynadığımızı ve daha önemlisi ne oynamaya çalıştığımızı hatırla. Bir de geçen seneki Fener bu yılki değil.

cochise dedi ki...

@ SinnFein
Övünç'e laf yetiştireceğim ( :) ) diye atlamışım. Ben de sorunun tamamen şu olduğunu düşünüyorum: Melo, lugano tarzı oyuncu. Ayrıca nefret ettiğim için kendi kendime de bir türlü itiraf edemiyordum ama dünkü KAsımpaşa maçı sonrası artık rahat rahat söyleyebilirim ki Melo harika bir oyuncu. Ve bizim o ayarda bir oyuncumuz yok, olsa her şey çok farklı olurdu. Hani bizde ernst özlemi çok ama Melo ondan hem teknik hem güçlü. Tabii Ernst'e de razıyım şu anda. Atiba iyi ama o da değil bizim derman. Ayağı olan savaşçı ve lider karakterli bir kaç oyuncu olmadan bu tarz maçlarda fark atamazsak (yani 2-3'ken düzgün kontra atak yapamamak gibi) sineriz biz.

YSY dedi ki...

Bu Fernandes konusunda bende adama baya kızıyorum fakat acaba biraz haksız eleştiri mi yapıyoruz. Adamın aslında bölgesi libero ve biz ortasahada oyun kurucu gibi oynatmaya çalışıyoruz. Hatta bize ilk geldiği sezonda bile libero olarak oynamıştı birtek geçen sene samet aybaba adam yokluğundan onu ortasahaya konumlandırdı. Mesela ceza sahası dışından çok şutu yok veya fazla mesuliyet alamıyor maçlarda. Sebebi belki budur diyorum. Adam şimdi tutup fenere gidip birde orada liberoda çatır çatır oynarsa sen gör o zaman olayı :)

xiyar dedi ki...

almeida'ya 5 üzerinde puan verdim ya, gözümden yaş aktı yeminlen. bir de fernandes gibiler için 0 (sıfır) puanı eklense ankete, olmaz mı?
adam bilic'in sevgilisi herhalde. bir hafta yatar, antrenmana çıkmaz, maçın onbirine yazılır. sahada dolaşır (vakit olsa da rakip ataklarda fernandes'in nerede pozisyon al-ama-dığıyla ilgili birkaç görsel eklesem), takımı sabote eder, her an kart görecekmiş gibi davranır, sevgilisi bilic çıkarmaya cesaret edemez. ancak iki fark önde olursun, beyefendi lütfederse çıkar. bu herif yüzünden takımdan nefret etmeye başladım.

Tabi ki ezeceksin.

Gerizekalı Ferrari'nin atıldığı maçtan sonra ne olmuştu orada hatırlıyor musun ?

Bu takımın hem fizik hem mental olarak 2. yarılarda bu sene 2. hedef maçını da vermesi tesadüf mü ? Kadro yetersizliği mi ?

Kadro yetersizliğini bir bahane ise bunu kime yazmak lazım ?

Beşiktaş bu tip hedef maçları kazanamadığı sürece o yarışın içinde hiç bir zaman var olamayacak.

Fenerbahçe sezonun en kritik maçında gelip Olimpiyatta Beşiktaş'ı tokatlayacak çünkü.Bunu sen ben Ersun Yanal , Oğuzhan herkes biliyor ...

theotheo dedi ki...

yani demek istediğimiz şeyleri övünç baya söylemiş.

bakın bu planlamayla hiçbirşey olmaz. beşiktaş takımı bu olmamalı. bu takım ne zaman derbi kazanacak. herifler 10 kişi kalmış öne geçmişin. burdan maçı veriyosan. sen maç kazanamazsın zaten.

fernandes almeida yanına en az 2 gerçek dünya yıldızı alınmalı demiştik. şu maçı ronaldinho adebayor olsaydı verir miydin?

Godspeed dedi ki...

Ortasahaya bir tane winner adam lazim, Drogba, Alex, Hagi mantalitesinde. Psikolojisi degismeyen, takim geride de olsa da ileridede olsa da maci ve topu birakmayan, inisi cikisi olmayan bir oyuncu. O zaman bu isin rengi cok degisir.

Alper dedi ki...

arkadaş kimse de demiyor ki. 2-3 iken orta sahan düşmüş fener kuduz it gibi geliyor. defans ancak top şişiriyor. ileride mustafa birebirde geçip bi gol atsa biliç dahi olacak şimdi tü kaka.

cochise dedi ki...

transfermarkt'ın sanal verilerini bir kenara bırakın iki takımın sadece ilk 11 bonservis ücretleri farkına odaklanın (tek tek hesapladım: 17 M €ya karşılık yaklaşık 55 M €). neyin planlanmasından bahsediyorsunuz. 17'lik takım 55'liği yenmek için gitti mi gitti. Benim için bu yeterli. yediğimiz gollere değil biraz da attığımız gollere konsantre olun. Bizim de son 25 dakika on kişiyi oynadığımızı hatırlayın. on kişilik yakımlar hiç bir zaman diğerinden yi oynamıyormuş gibi komik bir yaklaşıma girmeyin. 9 kişilik portonun bizi nasıl ezdiğini de bi hatırlayın bir zahmet. Beşiktaş ne çekiyorsa beşiktaşlılardan çekiyor valla. Sabır dedik ya bir kaç yıl sabır. Hatalar da elbette eleştirilmeli. Takımın içinde bulunduğu olağanüstü durumu yok sayıp yorum yapılır mı yahu? Evinden yiyecek yemek yok ayakkabı sayımızı dertleniyoruz. Ha, biz bu yoklukta her şeyi iyi yaptık mı tabii ki değil; 2 yıldır zaten 3 kuruş olan bütçenin yarısı belki çöpe gidecek gibi. Bunu kabul etmemek mümkün mü? Süzen, başka nedenlerden dolayı Sezer gibi facialar var çok uyguna alınmış iyi oyuncular da var. Ama bu oranın geçmişten ve rakiplerden daha yüksek olduğunu da bir kenara yazalım.

Bir de hala Fernandes diyen var; bari şu maçı izle de yorum yap be kardeşim. Fernandes'inson 4 maçta ne yaptığını gören var mı? şu maçta kim oyundan çıkınca orta saha dağıldı bir düşünmek lazım. Kimsenin beğenmediği Veli böyle bir maçta iş yapabilecek en önemli mücadele adamımız.

cochise dedi ki...

@ Alper alperr
ben zaten inanamıyorum maçın sonunda gol için gelen takımın biz olduğumuzun farkına varılmamasını. oralarda bir gol gelse yorumların yarısı bambaşka olurdu...

y dedi ki...

Bu yenilgi(lerde) duyguları mantığının önüne geçerek, gerçeklikten kopmuş romantik Beşiktaş taraftarının da önemli bir payının olduğunu düşünüyorum.

Hiç umdum olmasa da, kendilerini, yeni günah keçisi aramak yerine, sağduyulu olmaya davet ediyorum.

Ali

theotheo dedi ki...

@cochise

ya sen başka bi dünyada mı yaşıyosun. herifler 6 gol atmadı da kurtuldun. biraz kendinize gelin.

cochise dedi ki...

@ theotheo
3-3'den sonra kaç pozisyon verdik ve bulduk bir yaz bakalım. ne altısıymış görürsün. 2-3'deki verdiğin pozisyonları üst üste yazıyorsan o ayrı.

bir takım 1-0 önde rakip o ara 5 pozisyon bulsa; sonra 1-1'i yakaladığında pozisyon bulamasa 5-1'i kaçırdık mı dersin. burda 6 yemekten kurtulduk demek o ölçüde saçma olur.

Maçı izlemediysen itiraf et hacı

Tekrar soruyorum 3-3'ten sonra kim pozisyon buldu?



Baskı yedik eyvallah; ama kaç pozisyon çıktı baskıda. Ne altısı ya. Bunu yazan adam hakikatten beşiktaşlı falan olamaz.



Uyan Ersun Hoca 1 puan iyi bizim için diyor. sen herifler 6 gol atmadı kurtulduk diyorsun

Beşiktaş evindeki Galatasaray maçını da böyle verdi.Bu ilk değil yani.

Ben bu takımın girdiği psikolojinin hesabını kimden sorabilirim ? Ben bu takımın fizik olarak ezilmesinin hesabını kimden sorabilirim ? 7 oyuncu transferine rağmen kadro yetersiz !! diyebiliyorsak bunun hesabını kime sorabilirim ?

Bunların ortak paydasıdır bu yazdıklarım .Yani geçerli bahanelerin hesabını kime sorabiliyoruz ?

Herhangi bir günde normal şartlar altında inan bana 3-3 çok iyi sonuç Beşiktaş adına.Ama cumartesi oluşan koşullarda değil.

Bu konuda bir anlaşalım önce.

Bana futbolcu değeriyle gelme aga sana yine somut veri veriyorum 10/11 sezonu İnönü'de değerleri eşit iki takımın maçında Beşiktaş 10 kişi kalınca ne oldu ? Bu kadar basit bir soru . Hem bütün şartlar bu kez Beşiktaş adına çok daha iyi.Gerek motivasyon gerek sistem olsun.

Burada ilk yarıda iyi oynamamız bize puan farkını düşürme fırsatı vermiyor.Bunu diyorum.

Bu maçı alamıyorsan sen zaten yarışamassın diyorum.Yarışacak saha içi yeterliliğinden önce psikolojik yeterliliğin yok çünkü.

Geçen sene olduğu gibi yine ayaklar titremeye başlayacak potaya girdiğimizde.

Biliç'in futbol aklının Aybaba'dan fersah fersah önde olmasının tabelaya yansıması olmalı olmuyorsa bir düşünmeli.Bunu diyorum sadece.

mehmetozy dedi ki...

son on yılın günahını biliç'ten çıkarmaya çalışmak biraz haksızlık oluyor sanki. beşiktaş en son ne zaman psikolojik üstünlükle çıktı ki bir derbi maçına hafızaları tazeleyin lütfen ? şampiyon olduğumuz senelerde bile saniyeleri sayıyorduk maçın bitimine. ha yedik ha yiyeceğiz diye geçti derbi galibiyetlerimiz.
bu maçta daha iyisini yapabilirler miydi bence de evet ama trubun baskısı, hakem baskısı ve içlerinde böyle maçları kaldıramayacak oyuncuların çokluğunu da göz önünde bulundurursak bence verebileceklerinin maksimumunu verdi takım. 1,45 lik iddaa rezaletini bi tarafa bırakırsak, herkes kaç yiyeceğimizin hesaplarını ve fenerin nasıl meziyetleri olduğunun analizlerini yapıyordu Cuma günü. 45+ da ise ne olduğunu herkes gördü.
veli, almeida,tolga olağanüstü top oynadı. bu maç sonunda beşiktaş kendi doğrularını bulmaya bir adım daha yaklaşmıştır bana göre ve gerekli dersleri çıkaracak bir teknik ekibe de fazlasıyla sahiptir.

hiç öyle bir şey yok.Ben çok net 4.30 orana 50 tl oynadım.

kaç gol yeriz hesabını filan futbol ile alakası fotomaç spor sayfaları okumak olan adam yapar.

Beşiktaş'ın Fenerbahçe'den 2 kat daha organize olduğu %100 gerçek.Aşşağı yukarı bütün istatistiklerde denk iki takım.

Benim sorguladığım noktayı saptırıyorsunuz.

Diyorum ki geçen sene Beşiktaş yine deplasmanda yine 10 kişi rakibi tarafından çok daha zayıf bir kadroyla rezil oldu , şut bile atamadı.Samet Aybaba'ya paragraflar yazdık burada.

Şimdi aynı şey tıpa tıp aynı şey oldu.Geçen seneye göre herşey lehimize.Maçta öndeyiz , ligin daha erken safhası , çok daha organizeyiz vs vs.

Buna rağmen bu maç gidiyorsa ve burada Biliç savunması varsa bu iki yüzlülüktür.

Aynı maç dinamikleri için konuşuyoruz.

Beşiktaş'ın psikolojik eşiği aşamamasının sebebini söyle bana diyorum yine boş küme cevap veriyorsun .

fiziksel yetersizlik - > psikolojik eşik - > kadro yetersizliği - > sorumlu ?

Ben miyim takımın fizik olarak yetersiz olmasının sorumlusu ? bana sorun hesap o zaman ?

Bu ikinci kere oluyor diyorum.5. haftada da böyle oldu diyorum.Ortada tekrar eden bir refleks var.

Samet Aybaba'ya birşeylerin önlemi alınmıyor diye çok kızmadık mı ? ben mi yanlış hatırlıyorum ?

cochise dedi ki...

@ Övünç

1)Bence GS maçının etkisi bu maçı orumlamada etkili oluyor. O maçı net zihinle kaybettik, o psiokolojyi kaldıramadılar. adeta 2 golü yiyince bizimkiler rahatladı. Zaten 2-1'den sonra oyun da toparlanmıştı. Ama bu maç psikolojiden ziyade fiziksel güç. ikisi birbirine karışmamalı. Ha her ikisi de çözümsüz şeyler değil ama bu kadro yapısının temel eksikliği de çıkıyor ortaya zaten yukarılarda defalarca yazdık.*

2) geçen seneki Fener maçı ile bunu yanyana koyduğunda ne farkı var ki diyorsan maçın alevini üzerinden atamaışsın bence. önde olduğun bir maçtaki oyunda ezilmeyle yenik durumdayken ezilmeye devam etme. Ki zaten maça bile bu yenilgiyi kabul ederek çıkmıştık orada. (Ki sanırım senin ilk yarıyla derdin yok)

3)Yapılan 7 transfer çoğu düşük maliyetli, 2'si giden adam yerine ve ilk 11'den ziyade genel kadro seviyesini yükseltmek amaçlı (ki bunu eleştirebilirsin; ilk 11'in ne ki yedekleri düşünüyorsun diye)

4)Yanlış anlama olmasın; yazdığım rakamlar sanal değer rakamları değil; gerçekleşen transfer bonservisleri. Elbette para her şey değil ve Fener bonservis konusunda çok bonkör ama aradaki fark da yaklaşık 40 M€ ve 3 kattan fazla. Ha ona rağmen 2. yarının ilk 25 dakikasında rezalet yaşanmamalıydı ama olmaz böyle şey, sorumlular defolsun gibi bir yaklaşım yerine bunu analiz etmeye çalışmak daha faydalı olacaktır. Emin olun Fenerliler şu anda bu takıma daha fazla saygı duyuyor.

5) Tekrar tekrar yazıyorum amatek taraflı bakmaktan vazgeçip bir de rakibin hakkını verelim. Ersun Hoca şu maçın adamıdır; maç sonu konuşması dahil. (Şu adamı Türk futbol sistemi bu zamana kadar nasıl dışarıda tuttu bu da ayrı analiz edilmeli.)

6) Ben de üzgünüm bu maçtan dolayı ama bu üzgünlük kızgınlığıa ve duygusal düşünmeye yol açmamalı. Yoksa Mahmut uslu gibi hakem iki golümüzü vermedi, güçler önümüzü kesiyor gibi açıklama yapılır. Bu posta çok fazla yazmış oldum. Biraz fazla oldu. Bu son olacak. Kusuruma bakmayın. Pazartesi sendromu nedeniyle pek çalışasım yoktu bugün sanırım.

*Bir önceki yıl Olym. Efes eşleşmesiydi, Efes iyi gidiyordu deplasmanda, yenecek gibiydi. Bir fast break'te yunan el kırarcasına faul yaptı. Bizimkiler biraz tırstı. Dedim şu anda bir sert faul de Efes yapmazsa bu maç gider ve gitti. Yani gerektiğinde fiziksel gerektiğinde psikolojik sertlik yapacak adam bu takımda önemli eksiklik.

Deniz dedi ki...

Tecrübe eksiğimiz var. Tecrübeli adam lazım. Fener'de de, Galatasaray'da da vardı, bizde yok. Adamlar Selçuk'u alınca taşak geçmişizdir belki ahaha Selçuk giriyo diye ama, bizim takımda Selçuk kadar derbi oynamış bir oyuncu yok.

Basar dedi ki...

İlk önce theo'dan başlayayım. Haftalarca fenerin bizi yeneceğini iddia ettin, 3-3 biten maçtan sonra bile "herifler 6 gol atmadı da kurtuldun" demek ayıp olmuyor mu? Senin betimlediğin fenerbahçenin bizi hallaç pamuğu gibi atması gerekiyordu. Çatır çatır 3 gol yediler, maçı da kazanamadılar.

Diğer eleştiri getiren arkadaşlarıma birçok konuda katılıyorum (psikolojik üstünlüğü kuramama, takımdaki eksiklikler, Fernandes, yanlış transferler, boşa akıtılan kaynaklar vb.) fakat çok önemli bir hususu atladığınızı düşünüyorum.

İkinci yarı resmen dayak yedik. Bu, tamda Gürcan Ulusoy'un 'Faul' yazısında betimlediği ortamdı. Bu maç aynı şekilde CL'de oynansın Necip sahada kalırken, Alves'e 8 sarı kart, Emenike'ye kırmızı kart çıkardı. İBB altyapısından yetişme kardeşimiz Alper, Abdullah Avcı şu an boşta olduğu için fenerbahçede oynuyor. Arkadaş sağ olsun yere düşmekten, hakem de faul çalmaktan yorulmadı!

Haliyle ortam böyle olunca maç 11-10 oynanıyor fark etmiyor. Hele hele bu ortam ile Ferrari'nin atıldığı maçı kıyaslamak mümkün değil. Orada maçı dengelemeye çalışan bir hakem yoktu. Eleştirmeye lütfen buradan başlayın...

Bununla birlikte:
1) Fernandes' Katar'da başarılar dileyelim. Varsa 4 milyonumuz Diego'ya verelim.
2) Gökhan ile kiralık sözleşmemiz bitince satın alma opsiyonunu kullanmayalım.
3) Almeida 3e 5e bakmadan satalım (maçta en iyi adamımızdı, fark etmez)
4) Serdar'ın yerine daha iyi bir bek alalım.
5) Önder Özen'in transferleri Kerim ve Franco gibi olacaksa, ona da teşekkür ederiz. Tolga gibi olacaksa, kendisi ile devam edelim.

Coolio dedi ki...

Her ne kadar gıcık kapsamda Melo tarzı bir adam şart ötesi şart. Bir kişi bile isyan edemedi adamlar üzerimize gelirken. Eskiden Toraman yapardı ama onun isyanı defansta işe yaramıyor. Biraz hücüma yönelik isyan gerekli. Ferdiyle bu iş olmayacak, sağolsun kendi imza atmadan önce kanıtladı büyük oyuncu olmadığını.

Birde Veli'nin her derbide bu kadar etkili olması da ilginç. Tek ısıran adam oydu, bir de üstüne asist yaptı. 10 tane transfer değil bir tek adam gibi yüreğiyle oynayan ve takımı gerektiğinde çekip alıcak bir adam lazım. Sağ-sol bek sonraki konular olmalı..

Maliyet düşük filan değil hocam 15 m € harcandı transfere 5'inin toplam aldığı süre 219 dakika verdiği katkı 2 gol( Franco ,Sezer , Eneramo , Ömer , Kerim) .Bu oyunculara harcanan 1 senelik ücretleri dahil 10 m € civarında.

Neyse konumuz bu değil.

Psikolojik olarak hazırlanamamak bir sorundur.Bu sorun görmezden gelinemez.

Fernandes bu takımın lideridir filan denerek 3 senedir hiç bir derbide top oynamamış Fernandes'den lider figür yaratırsan böyle olur.

Olmaya devam edecek.

Benim gözlemim bu.Beşiktaş yine 3 gol atamadan maç kazanamayacak duruma doğru gidiyor.Bu sadece FB maçının bir sonucu değil.Beşiktaş'ın GS maçından bu yana gösterdiği dinamiklerin sonucu.

Serdar'ı keseceksin abi , Fernandes'i keseceksin.

Hadi 2. yarı başladı beklemiyordun ama adamlar dalga dalga geldiler dakikalarca seyretmeyeceksin.45-60 arası bu maç gider diye düşünmeyen oldu mu ?

Biliç en ufak bir prıltı gösterse ve Beşiktaş maçı yine de kaybetse hiçbirşey söylemezdim.

Ama hem hiç bir şey yapmadı hem oyunu çok çok kötü okudu.

Basar dedi ki...

Veli'nin oyundan çıkışını söylemeyi unutmuşum. Evet Biliç birşeyler yapabilirdi fakat Veli'nin çıkışı da bence planlarını etkiledi.

Fernandes'den sıra gelmiyor ama Gökhan Töre de baya baya kötü oynadı. Ben olsam onu çıkartıp Eneramo'yu alırdım (Yeni Berkant'ımız Kerim bir fayda edermiydi bilemiyorum).

gökhan dedi ki...

valla hayal kırıklığının etkisiyle olsa gerek fazla acımasız yorumlar yapılıyor bence ya. hele samet aybaba dönemiyle karşılaştırmak, 3 gol atamadan kazanamıyoruz demek geçen maçlara saygısızlık. 7 maçta gol yememiş bir takımdan bahsediyoruz. ki yediğimiz gol sayısı kısmen çok olsa bile maçlara dağılmıyor bu. 1-2 maçta yüksek sayıda gol yememizin etkisi var.

bir de rica edicem kadro kalitelerini karşılaştırmayın. topal, holmen, meireles, baroni, selçuk, emre, alper, topuz, salih gibi bir orta saha rotasyonu var adamlarda. sen atiba'yı yokluktan bek olarak kullanırken adamlar holmen'i falan oynatmıyor bile. bu adamların en vasıfsızı selçuk bizde olsa 2. yarı oyunu tutardık, öyle diyeyim. hani hakem feneri itti falan ama ortada haksız bir rekabet var zaten.

şu maça dair bilic 2. yarıda ne yapabilirdi diye düşünüyorum, ben bulamıyorum birşey. 11-10 iken atiba ortaya geçse oyunun kontrolünü alabilirmiydik emin değilim, ama atiba ortaya geçer geçmez kuyt çaktı kafayı. şu bile atiba'nin bekte tercih edilmes sebebini açıklıyor. kızamıyorum açıkçası bilic'e. sonuçta elde bir veri var, gerisi tahmin falan.

bizim problemimiz yumuşak bir takım olmamız. bu hem fiziksel, hem de psikolojik olarak geçerli. maç hazırlığı falan deniliyor da, ne hazırlığı abi. beni istediğin kadar motive et hamam böceği gördüğüm an korkarım amk. 2 gün gaza getirince fernandes falan aslan kesilmeyecek. bu genel bir problem. oyuncu yapısı böyle.

2009 şampiyonluğunu ernst ve yusuf hamleleri getirmişti. ikisi de tecrübeli ve winner karakterli adamlardı, takımın tüm çehresi değişmişti bir anda. varsa para, yapılsın buna benzer 2 transfer, çok güzel takım oluruz. yoksa zaten her hafta fenerle oynamıyoruz, iyi kötü idare ederiz sene sonuna kadar. stad falan bitince de yapılır güzelinden bir atılım.

Unknown dedi ki...
Bu yorum bir blog yöneticisi tarafından silindi.

Mactan beri donup dolasip ayni yere geliyorum ben her dusundugumde: Veli cikti, Necip girdi ve sahada yanina yaklasinca az biraz tirsacagin adam kalmadi Gokhan ve Almeida haricinde. Sonra onlar da cikti zaten.

Bilic Gokhan'i merkeze alsa (daha once yapti bu sene), ileriye Eneramo'yu koysa falan daha isabetli olabilirdi. Besiktas sahada ezildi adeta (akil hala ustundu ama sembolik ve gercek anlamda dayak yerken akil falan kurtarmiyor) Benim en buyuk hayal kirikligim o kendisine dair. Bu eziklige kenardan "ayaga oynayin" diye bagirmaktan baska hamle yapmadi, yaratici olsa kimse ona laf etmeyecekken. Ikinci yaridaki Besiktas bu seneye dair en buyuk hayal kirikligim benim.

Adsız dedi ki...

Öncelikle fazla acımasız yorumlar olduğuna gayet katılmakla birlikte, takım dizilişinin yanlış olduğunu da görmek gerektiğini düşünüyorum. Mesela maça Motta solbek başlamalıydı, Atiba da sağbek. Ayrıca Motta karakter olarak tipik bir solbek. Çizgide ileri çıkabiliyor, orta yapabiliyor vs. Olcay ve Töre gibi oyun karakteri olarak içeri kat etmeyi seven isimlerin arkasında böyle oyuncular lazım zaten; bu Motta olur veya ilerde daha iyisi olur, kadroya bağlı. Veli çıkınca Necip yerine ise Serdar'ı ortaya alabilirdik gayet açık. Çünkü hem Tigana'nın oynattığı maçlarda Serdar'ın en büyük özelliğinin orta alanda pozisyon tutma bilgisi olduğunu gördük, hem de yakın zamanda kendisi de bu bölgede daha iyi olduğunu açıkladı zaten.

Gerideki bu halin dışında orta alanda Fernandes'in hiçbir şey yapmaması o bölgeyi düşüren en önemli etken oldu. Özellikle Oğuzhan'ın hemen her maç 70. dakikadan sonra oyundan koşu anlamında düşebildiği bir durumda bunun çok daha fazla sırıtmaması imkansızdı. Mesele Fernandes'in aslında ön libero/DM olması filan da değil, ki ben öyle olduğuna da inanmıyorum. Son 10 yılda has ön libero olarak 3 oyuncumuz oldu; Giunti, Amaral ve Ernst. Bu adamların nasıl dikine oynayıp hücuma katkı verdiklerini, nasıl rakip defansın yerleşimini etkileyecek şekilde oynadıklarını tevellütü yetenler çok iyi hatırlar. Dediğim gibi kendisinin asıl bölgesinin ön libero olduğuna inanmasam da, şu oynadığı bölgede bile öyle yok alayım vereyim sahada gezineyim durumları. İster en geride isterse de en ilerde, orta saha oyuncususun yahu sen. Bu işin mucidi Almanların ilk DM oyuncuları bile ileri çıkışlarıyla bilinirler. Zaten bir winner lazımsa öncelikle Fernandes'in bölgesinde oynayacak.

Diego filan dedik de, aslında iyi bir Pirlo bütün bu boşlukları doldurabilecek bir oyuncu. Fakat onun da yaş geldi kemale. Gelirse 2 sene oynayabilir mi soru işareti. Gelir mi? cukkaya bakar. Bu saatten sonra kimse kendisine 3 milyondan fazla vermez. Performansına inanıyorsak basarız yıllık 4-5 milyonu, gelir.

Adsız dedi ki...
Bu yorum yazar tarafından silindi.
Adsız dedi ki...
Bu yorum yazar tarafından silindi.
Adsız dedi ki...
Bu yorum yazar tarafından silindi.
Adsız dedi ki...

Herhangi bir "konu içinde kalın" uyarısı almadan maç postuna sadık kalma adına alakasız yorumlar silinmiştir.

madgoat dedi ki...

Beşiktaşlı kadar Beşiktaş’a zarar veren adam yok ben bunu anladım arkadaş, ligin atmosfer olarak en zor deplasmanına gidiyorsun, bu deplasmanda en son galibiyetini (benim bildiğim kadarı ile) 8 yıl önce almışsın, rakibin son 5 maçını üstüste kazanmış, oldukça moralli ve formda, sen zor bir dönemden (her nekadar olayın iç yüzünü pek bilemesek de, bu zor dönemin ortaya çıkmasında gene en büyük pay kendine Beşiktaşlı diyen taraftarların sayılır) çıkmaya çalışıyorsun, teknik direktörün yaklaşık 6 ay önce gelmiş, takıma yeni bir mentalite kazandırmaya çalışıyor, klübün her alanında yeni bir yapılanma çalışması var, stadın yıkılmış tüm maçlarını deplasmanda oynuyorsun sayılır, stadının yerine oynadığın stadın ve sahanın durumu malum, 4 maç seyircisiz oynama cezası almışsın, rakiplerine olan psikolojik üstünlüğünü yıllar önce kaybetmişsin, klübün uçana kaçana borcu var, tüm bu ahval ve şerait altında Kadıköy gibi bir deplasmanda kötü olmayan bir ilk yarı oynuyorsun, şöyle veya böyle her iki takımda ortaya zevk veren bir futbol koyuyor, berabere kalıyorsun ve teknik direktörün kötü sonuç değil dedi diye, başkanın atarlanıyor, taraftar desen forumlarında neredeyse Biliç’ten başka laf geçmiyor. Biliç şöyle yapsaydı, Biliç bunu görseydi, Biliç’e olan inancımı kaybettim, Biliç stajyer…, Biliç’te parıltı yok bla bla bla… Bu ne arkadaş ya… Biliç’te parıltı yok sen 1 karat elmassın, Biliç stajyer sen Sacchi’nin en gözde talebesi, futbolun yeni dahisi mübarek. Cidden futboldan hatta hayattan soğutuyosunuz insanı.. Tebrikler…

Adsız dedi ki...

@madgoat

Yorumların için teşekkür ederim.

Yorumlarınla tüm sezon boyu için takım yönetimini ve takımın oyununu eleştirme hakkını kaybettik. Bu durumda sana büyük bir sorumluluk düşüyor: sezon sonuna kadar böyle bir futbol bloğunda ne konuşacağımızı, neleri tartışacağımızı bildirmen lazım. Aksi halde durum gösterir ki Seda Sayan'la fecir sohbetleri ve evlendirme vaadiyle kandırılan evlendirme programı mağdurları dışında bir şey konuşamayacağız.

Lütfen ses ver ve yardım et. Lütfen.

planck dedi ki...

Arkadaşlar, özellikle Övünç,

Bence ıskalanan bir nokta var, özellikle ihtiyacımız olduğunu düşünülen oyuncu özellikleri bakımından. Biliç defansı ileride kuran, ortasahası basan, top kapıldığı anda hızlı hücuma çıkan ve pas oyunu oynayan bir takım kurmak istiyor yani dortmund misali bir takım. Fb ise bildiğiniz chelsea, defans hattı ve forvetleri fizik üstünlüğü ile fark yaratan ortasahası topa da rakibe de sert adamlardan kurulmuş bir takım. Biraz ondan biraz bundan derseniz takım karakterini yaratamazsınız. Fb gibi takımları konstre oldukları maçlarda yenmek için ya onlardan daha fizikli olmak durumundasınız veya çok iyi oturmuş pas organizasyonlarınız olmalı. Bizim takım ikinci seçeneği yapmaya çalışıyor fakat takım oturmuş değil, oyuncular ideal değil ve oyuncular tecrübeli değiller. Biliçin hataları var tabi ki eyvallah ama bu hatalarl ile ikinci yarıdaki olayı açıklamaya çalışmak olmaz. Bu takım, sistemin ve oyuncuların zamana ihtiyaçları var. Özellikle oyuncuların derbi oynayarak, avrupa maçı oynayarak özgüven sağlamaları, tecrübe kazanmaları gerek. Ayrıca şekilde teknik ekibin de hatalarını görerek, oyuncu seçimlerinin sonuçlarını görerek ders almaları gerek. Ayrıca şimdi dortmund'da gelse fb deplasmanı kolay geçmez.

Ve hesap sormak isteyen arkadaşlar için son birşey, barça taraftarı geçen sene bayern maçlarından sonra kime hesap sordular acaba?

Adsız dedi ki...

Hesap sormak nereden çıktı? Ben sabah programında uçarım diyerek takla atan vatandaşın haklarını savunmak istiyorum. Bir kere hem uçup hem de takla atmak öyle kolay değil. İkincisi adam resmen bunu başarıyor. Bence bu konuşulması gereken ana konu olmalı.

Alper dedi ki...

böyle taraftara samet müsthak amk. olm siz futbol falan izlemeyin lan. amerikan güreşleri var foxta onlara takılın valla bak. biliç stajyermiş. yeniköy kasabı dediğiniz adam bi dünya bi avrupa kupası aldı.

Adsız dedi ki...

Burada Özen ve Bilic için en az 1 yıl beklenilmesi gerektiğini söyleyen ve hala aynı fikirde bulunan ben için o Amerikan güreşleri lafı filan ne anlama geliyor cidden anlamadım.

Bizden futbolu bilmeyen FB seyircisi gibi paso biat bekleyen varsa yanılır önce onu söyleyeyim. Sabretmek, bir maç özelinde yapılan yamuklukları söylemek, gelecek hakkında beklentilerde bulunmak vs vs. Hepsi de gayet bir arada bulunabilir. Beşiktaş için inanmayan ManU'nun, Barça'nın veya Bayern'in taraftar forumlarına baksın. Elma ile armutları karıştırmayı hayat felsefesi edinenlerin bütün bu yazılanları Amerikan güreşiyle bağdaştırması kadar doğal bir şey olamaz elbette. Ama ne yazık ki: benimle hiçbir alakası yok.

Bu arada yazılanlar arasında Merzifonlu Taş Fırın Ustaları geçiyorsa onlardan da özür diliyorum. Hatta herkesten özür diliyorum.

madgoat dedi ki...

@sneijder

Bak güzel kardeşim sana kimse futbolu yorumlama demiyor hobi olarak gene yap, ki burada yazan akıllı mantıklı futbol yorumlarını okumaktan keyifte alıyorum. Ama bir maç postunda 58 yorumun 23'ünde Biliç (veya teknik direktörün adı neyse) adı geçiyorsa orada dur. Dün malum Man U-Tottenham ile berabere kaldı. Arsenalin 9 puan gerisindeler ligde 8. sıradalar gerçekten kötü bir oyunla 1 puanı kurtardılar diyebiliriz. Üşenmedim Man U taraftar forumlarına girdim ve Tottenham maç başlığında maç sonrasında yapılan yorumlarda Moyes kelimesinin kaç kere geçtiğini araştırdım. Rakamları söylüyorum 130 küsür yorumda 12 kere (ki buna olumlu olan bir kaç yorumu da kattım). Uzun lafın kısası futbolu tartışın ama artık olayı artık Biliç stajyer, Samet amatör, Del Bosque kasap, Schuster umursamaz, Tigana mal boyutundan çıkarın. Futboldan anlıyor musun arkadaş o zaman ben futboldan çok anlamayan bir kişi olarak beklentim bana sahada göremediklerimi göstermen.Tutup telegol yorumcusu modunda Biliç adam değil tarzı laflar etmek değil. Ha futboldan anladığın bu mal, şundan adam olmazsa kusura bakma sen futboldan anlamıyorsun ve aynen benim yaptığım gibi anlayan adamları dinle oku birşeyler öğrenmeye çalış.

Not:Kişisel olarak yazdığın yorumları beğeniyorum ve yorumlarının yukarıda anlattğım boş laf kategorisinde olmadığını düşünüyorum ama sen üstüne alınmışsın o yüzden cevapta senin üzerinden geldi kusura bakma...

Godspeed dedi ki...

Detayli istatistikler
http://tr.matchstudy.com/TSL2013-14/TSLe.aspx

Adsız dedi ki...

@madgoat

Keşke Tottenham ya da Liverpool forumlarına da baksaydın. Orada da paso Rodgers veya Villas-Boas'a geçirdiklerini görürdün. Hele Tottenham taraftarı alev topu gibi.

Amma velakin Bilic hakkındaki eleştiriler de sadece bu maçla çıkmadı ki bilader. En az 1 yıl beklemek lazım derken daha önceki hatalarında da eleştirdim, şimdi üzerine koyarak da eleştiriyorum. Ayrıca üşenmedim hakkında yukarıda yapılan yorumları tekrar okudum. Hiç öyle abartılacak şeyler değil hatta diğer kulüplerle kıyaslayınca hiç değil.

Bak sana en azından bu maçta kabak gibi ortaya çıkan eksikliklerle bağlantılı güzel bir istatistik vereyim. Mehmet Akgün bu sezon 1 dakika veya 90 dakika, ligde 3 maçta forma giymiş; buna karşın sen hocanın Serdar'ı bir maç 1 dakika bile DM pozisyonunda oynattığını gördün mü? Göremezsin çünkü yok. Niye? Hele ki kendisini bu pozisyonda başarılı şekilde gören bir sürü Beşiktaşlı varken.

Ya Fernandes? FB maçında pozitif anlamda ne yaptı da sonuna kadar kaldı yazabilir misin? elbette yazamazsın.

Beşiktaş ne M.Akgün'dür, ne de Fernandes'tir. Bir ruhtur. 13. lig maçına FB derbisi olarak çıkan bir TD de müsaade et bunu bilsin. İlk yarının 180 derece tersi 2. yarı oynanıyorsa her futbol seyircisi gibi bunun hesabı da bırak TD'den sorulsun.

Bilic adam değil diyen yok, en azından hala ben diyeni göremedim. Ama asla dokunulmaz da değil. FB maçında en az 3 vital hata yaptı ve bu hataları da, kimse kusura bakmasın yazarım.

Çıksın desin bu sezonu unutun, bana 1 yıl verin amenna. Fakat gelirken bunu söyleyemeyecek bir imza attığını düşünüyorum. Sonuçta bu onun sorunu Beşiktaş'ın değil.

Benim Biliç'in gitmesi gibi bir düşüncem yok.Bazı şeyleri çok ciddi gözden geçirmesi lazım.Fernandes'in liderliği , Eneramo'yu neden aldımı , neden 2. yarılarda stop ediyoruz , neden büyük maçlarda oyunu okuyamıyorum gibi gibi.

Burada Samet Aybaba'ya ettiğimiz laflara açın bakın Telekom'daki GS maçından sonra ki en çok sövenlerden biriyim. Biliç'in ölümüne savunulmaya çalışılması işte bu noktada yüzsüzlüktür .

Adamlar burada en son ne zaman gittin Fener'i yenmeye berabere kalmışın daha ne istiyon diyor.Küçükler bilmez tabi biz bunları evire çevire tokatlıyorduk zamanında.

Bakın Türkçe'yi çok iyi kullanamıyorum sanırım anlatamadım.

Beşiktaş hedef maç kazanmalıdır.Beşiktaş eline gelen fırsatı kullanmalıdır.Bir daha Fenerbahçe'yi 30. dakika 10 kişi 1-0 geride yakalayamazsınız hatta devreye çılgın bir son dakika golü ile 3-2 gönderemezsiniz.Bu bir psikolojik üstünlüktür.Siz adama bir mesaj verirsiniz.Gelir evinde kafanı gözünü yararım dersiniz.

Şimdi öyle bir şey oldu ki la bunlar bizi 10 kişi yenemiyor havada karada düdükleriz biz bunları intibası oluştu.Şimdi 2. maça stres yine bizde olacak.Çünkü yine hedef maç kaybettik.Bu tarz maçlar kilittir.

Ayrıca Beşiktaş Olimpiyatta veya Kasımpaşa'da 30.dakikada 10 kişi kalıp geride olduğu bir maçı çeviremez.Bunu Fenerbahçe için de yazmıyorum ha ligdeki herhangi bir takım için yazıyorum.Düşünün işte durumu.

YSY dedi ki...

Yani aslinda merak ediyorum, belirli elestirilerin yogunlastigi konular var. Örnegin fernandes'in neden çikmadigi gibi. Bu konularda hoca ne dusundu de aksi davrandi merak ediyorum. Mantikli bir aciklamasi var mi acaba bir konussa falan...Belkide adama hak verecegiz

madgoat dedi ki...

@sneijder

Tottenham ve Liverpool forumlarına bakmadım ama verdiğin bilgi ilginç belkide Liverpool ve Tottenham'ın Man U karşısındaki başarısızlığının (en azından son 20 yılda ki) temelinde bu taraftar profili yatıyordur? Ne dersin?
Çok güzel bir şey söylemişsin Beşiktaş Fernandes veya Akgün değildir, ruhtur diye. O ruhun en önemli parçalarından biri taraftardır. Yani sensin diyebiliriz. Ruhumuz yani taraftarın büyük bir kısmı bence bu kadar futbola uzak (uzaktan kastım futbol bilgisi olarak) iken takım futbola nasıl yakın olsun ki.
Evet Biliç adam değil lafları henüz ortaya çıkmadı ama önümüzde Sivas ve Kasımpaşa gibi iki zor fikstürde olabilecek muhtemel puan kayıpları sonrasında 'Biliç adam değil' lafının gelmeyeceğinden emin misin?

Tekrar ediyorum kimse sana eleştirme demiyor ve yine söylüyorum eleştirilerinin bence değersiz değil, ama çoğunluğunda boş konuştuğunu kabul etmek gerekir. Dediğim gibi ben kendimi teknik konularda yorum yapabilecek yetkinlikte görmüyorum o yüzden de yorum yapmıyorum genel olarak yorumları takip ediyorum. Sadece insanların bu kadar büyük özgüven ile bu işi yemiş bitirmiş tarzda ortaya çıkıp sallaması bana garip geliyor. Bazen de canımı sıkıyor.

Bu arada Shelbyl özetlemiş durumu.

45-60 arası ezilirken kenarda" baskıyı kırın " diye bağırmak teknik direktörlük filan değildir.

Orada aramızdaki en futboldan anlamayan adam bile Fernandes çıkar-Motta girer , Atiba ortaya geçip en azından biraz daha topun biz de kalmasına yardımcı olur diye düşünür.

Oğuzhan'ın 60'tan sonra oyundan düştüğü verisi elimizde 3 haftadır var.bu adamı sen nasıl hala orta ikiliden biri olarak görüyorsun hocam ? Çek kenarlara faul alsın en azından .Biliyorsun Olcay koşuyor çek Oğzuhan'ın yerine.

Yani ne bileyim o anda yapılacak onlarca şey bulunur ama seyrediyorsun.

Fatih Terim geçen sene forvet çıkarttı ortayı 5'ledi en ileride Sneijder ile oynayıp bizi ceza sahasına sokmadı . Bu olsun demiyorum hamle mekanizmasını örnek veriyorum.

madgoat dedi ki...

@sneijder
Yazdıklarımı tekrar okuyunca son paragrafta çoğunluğunda demişim yanlış anlaşılabilir. Buradaki çoğunluk forumlarda yorum yapan insanların çoğunluğu anlamındadır. Yoksa senin söylediklerinin çoğunluğu boştur demek istemedim:)

Adsız dedi ki...

@madgoat

Neticede yorumdur, herkese göre değişir. Fakat maalesef daha önce yazdığım bir konuya doğru hızla yol alıyoruz: Bilic de aynı Aybaba gibi hem bu sezonu, hem de geleceği kurtarırım havasıyla yoluna devam etmeye çalışıyor ve: yanılıyor. Burada Diego'dur, Pirlo'dur diye yazarken ilkini yapmaya çalıştığını bariz gördüğümüz için yazıyoruz. Dediğim gibi çıkıp söylesin en az 1 hatta 2 yıl diye, bekleriz. Ama diyemez.

Benim teknik konularda "sallamam" Övünç'ün söylediği bir konuya dayanıyor: Beşiktaş'ın geçmişteki dominansını, stadyumda olmasa bile bizzat canlı maçlarıyla izleyip yaşamış biriyim. Aynen Seba'nın dediği gibi, hakemi de kaleye sokan futbolu hem de gayet basit bir biçimde oynuyorduk. Şimdi gördüğümse hiç alakalı değil. İnsanın en çok canını sıkan şu: mevcut Süper Lig gibi garabet bir seviyede dahi bunun emarelerini veremiyorsak Beşiktaş olarak futbolun neresindeyiz?

Kimin ne laf ettiği aslında hiç önemli değil. Tıpkı buradaki yorumlarımızın da takımın oyununa hiç bir etkisinin olmayacağı gibi. Beşiktaş seyircisinin futbol bilgisine gelir isek: Kasımpaşa'nın 2,8 milyona transfer ettiği Scarione'nin 13 maçta 8 gol ve 4 asistlik performansı yokken, yani henüz transfer olmamışken, diğer kulüplerin değil sadece Beşiktaş'ın hatırı sayılır bir taraftarı kendisinin alınması gerektiğini 1 yıldır yazıyordu. Ben aralarında yoktum, ama uzunca bir süre gayet net okudum. Tıpkı Webo için yazdıkları gibi. Ha, Arsenal'in elinden çıkarmaya çalıştığı ve o zamanki transfer değeri 3,8 milyon olan Vela gibi bazı oyuncuları yazanlardan biriydim o ayrı; şu anki piyasa değeri 20 milyon avro. Tavsiyem, Beşiktaş taraftarının futbol bilgisini ergenlere yönelik bazı malum sitelerle ölçmemen. Bu blogdakilerin yorumları da hiç boş değildir.

2 transfer sezonunda yapılanlar ve bu süreçte şekillenen takım oyunu sonrası total kişisel yorumum şekillenir. Yani 8 ay içinde.

madgoat dedi ki...

@sneijder

Halen aynı noktadasın, ben bu blogda yazılanların tamami ile değersiz olduğunu zaten düşünmüyorum. O yüzden de takip ediyorum. Ha bu blogun profilinin Beşiktaş taraftarının profilini (hele son dönemde ortaya çıkan profili) yansıttığını düşünüyorsan sen yanılıyorsun. Ufak bir anektod olsun; Son Galatasaray maçında Galatasaray'ın ilk golünden sonra stadda abartısız çevremdeki 15 kişi hakemin faul verdiğini düşünmekteydi. Adamların gol olduğunu kabul etmeleri için santra yapmamız gerekti. Bu ne demek adam daha futbolun en temel öğelerinden biri olan hakemin hareketlerinin ne anlama geldiğini bilmiyor. Ama sonra bu adam çıkıp o veya bu adam değil diyebiliyor.Bir şey eklemek gerekir ki bu durum Beşiktaş'a özgü değil Türkiye'nin tamamında nerdeyse her konuda mevcut.

Beşiktaş'a dönersek tekrar soruyorum önümüzdeki iki maç sonrası olası puan kayıpları sonrasında bu blogda 'Biliç adam değil' tarzında bir yorum yazılmayacağından emin misin?

madgoat dedi ki...

@sneijder

Son bir şey ekleyeyim Beşiktaş olarak futbolun neresindeyiz demişsin ya? Bende hep benzer bir sorunun peşindeyim taraftar olarak futbolun neresindeyiz?

madgoat dedi ki...

@sneijder

Hep aklıma sonra sonra geliyor sorular Vela'nın değerini 3,8 milyondan 20 milyona çıkaran futbol ve taraftar atmosferi ile içerisinde bulunduğumuz atmosfer aynı mı?

Ben şahsım adına hiç alınmadım 8 sene futbol oynamış , 3 sene tahminkolikte çalışmış ,bir süredir de football manager için gönüllü scoutluk yapıyorum.

Futbolu bilmek diye birşey haddimize değil zaten.Bu işe hayatlarını vermiş adamları konuşuyoruz.

Bununla birlikte ben takımımın 10 kişi bir rakibe fizik olarak ezilmesini kabul edemiyorum.Kafa kafaya gitse yine ne ala ama bildiğin ezilmişsin ve şans eseri o sürede gol yememişsin ama gol bağıra bağıra geldi.2.yarı başladıktan 5 dakika sonra biz bu maçı alırız diyen var mıydı aramızda ? İşte sahada da yoktu.Sorun bu tamamiyle.Bu özgüveni takıma verecek olan ben değilim.

sedila dedi ki...

Öncelikle maç ile ilgili yorumlarını yazan tüm arkadaşlara teşekkür ediyorum. Onun dışında buraya gelip trollük yapan arkadaşların da mümkünse ergenlerin yer aldığı daha farklı platformlarda yazmasını diliyorum.

Ben geçen seneki Teknik direktör faciasından sonra, bu senenin iyi değerlendirilmesi gerektiğini düşünüyorum. Geçen sene hatırlarsanız puan kaybedilen tüm maçlardan sonra tüm suçu bazı futbolcuların üstüne atan biri vardı. Bu yüzden az kalsın şu an takımımızın en değerli oyuncusu olan Oğuzhanı bile kaybedebilirdik.
Maça gelecek olursak; bence maçın kırılma anı Veli'nin sakatlanmasıydı. Keşke Meireles atılması ve Veli'de sakatlanmasaydı. O zaman maçı rahat alabilirdik diye düşünüyorum. Biliç'in planlarını d abu sakatlığın bozduğunu düşünüyorum. Bu sakatlık sonrası Atiba'yı ortaya almakla Necip'i oyuna almak arasında karar vermek zorundaydı ve Necip'in acemiliği, hakemin art niye sonucunda kararı hatalı oldu. Bunlar taktik tercihlerdir eleştirilebilir, sorgulanabilir zamanla gelişecektir. Bu maç özelinde fiziksel ezildik fakat asıl sorun yüksek tansiyonu kaldıramamak bunu nasıl çözecek takım bilmiyorum. Ama enseyi de çok karartmamak lazım. Geçen sene bu hamleleri yapıp, S. Aybaba ile bir sene kaybetmeseydik bu sene işler daha yolunda olacaktı.
Ben takımın iyi yolda olduğunu, her transfer döneminde; takımın üstüne koyarak gideceğini, Kadro kalitesini, fiziksel ve zihinsel durumunu artıracağını düşünüyorum. Yeter ki geçen seneki gibi hoca seçimleri yapılmasın.

y dedi ki...

Serdar Kurtuluş, fizik yapısı ve yavaşlığı itibariyle sağ bek oynayamaz. James Sneiderin' de belirttiği gibi, ancak defansıf orta saha oyuncusu olarak oynayabilir. Yani bu durumda Serdar Kurtuluş’un FB maçındaki yeri, ilk on birde sağ bek değil, Veli Kavlağın yedeği olarak, kulübe olmalıydı ve Veli sakatlandığında yerine, Necip değil Serdar girmeliydi. Bu bence Biliçin yanlışlarından birisiydi.


Ama daha büyük yanlış, ancak Veli Kavlağın yedeği olacak bir defansif orta saha oyuncusunu 1.5 milyon Euro karşılığında transfer etmek, üç beş kuruş için iyi kötü Beşiktaş’a ve Türk futboluna uyum sağlamış Roberto Hilberti göndermekti. Bu Beşiktaş’ın bana göre akılcı olmayan, plansız programsız transfer politikasının göstergelerinden biri. (Böyle Teyzemin sakalı olsaydı, dayım olurdu muhabetlerini pek sevmem ama, GS ve FB maçlarında Serdar yerine Hilbert olsaydı, acaba o maçlar nasıl olurdu?)


Biliçin bir diğer hatası, ikinci yarının başlarında yorulan ve giderek oyundan düşen Fernandez ve Oğuzhan’ı oyundan almamasıydı. Ha yerine kimi oyuna sokacaktı denebilir. Bende buna karşılık Sezer Öztürk transferini niye yaptın derim. Gene transfer politikasının plansızlığına geliyoruz.


Son olarak, ben teknik kadro ve Önder Özen konusunda kesin yargıya varılması için normalde iki yıl, ya da en azından bir yıl süre verilmesi kanaatindeyim. Burada da yapılan eleştiriler, en azından kendi eleştirilerim bardağın boş tarafını göstermeye yönelik. Yani taraftarı ihtiyatlı olmaya davet çağrısı, Biliç ve Önder Özen istifa etsin çağrısı değil. Bu nedenle bu eleştirileri okuyup, Biliç ve Önder Özenden ne köy olur ne kasaba sonucunu çıkaranları anlamak mümkün değil. Tıpkı, Biliç ve Önder Özeni ilahlaştırıp eleştirilmez ilan edenleri anlayamadığım gibi.

Ali

y dedi ki...

Biliçin önemli bir dezavantajının kulüp takımı tecrübesinin az olması olduğunu düşünüyorum. Kulüp takımı TD ile milli takım TD arasında önemli farklar var. En basitinden milli takıma en formda ve fizik olarak hazır olan oyuncuları alırsın. Yani kulüp takımı TDden farklı olarak, oyucularını form grafiğini ve fizik gücünü yüksek tutmak gibi sorunun yoktur. Fernandez, Oğuzhan ve geçen seneye kıyasla Olcay’ın fizik gücündeki düşüşü birde bu açıdan değerlendirmek gerek.

Ali

Barreto dedi ki...

@madgoat

Man U taraftarları yanlış örnek. Onlar neredeyse 30 yıldır aynı başarılı hoca tarafından yönetildi. Sir Alex'in 27 yıllık saltanatından sonra hocayı eleştirme alışkanlığına sahip olmayabilirler.
Ama emin olun bir kaç başarısız hoca deneyimi yaşasınlar onlar da tıpkı diğer taraftarlar gibi ilk hocayı tartışacaktır. Bir takımda değiştirilmesi en kolay ve etki etme ihtimali en yüksek unsur teknik direktördür.

Bu konu başlığında Biliç için "bizde stajer gibi kalıyor" diyerek ilk stajer kelimesini ben kullandım ve bu bence bir gerçek.
Bunu söylerken Biliç'in gönderilmesi gerektiğini ima etmedim. Asıl kastettiğim Biliç'in kulüp takımı yönetme,derbiye takımı hazırlama ve maç içi müdahaleleri ile Türk futboluna/futbolcusuna/hakemine vs. alışma anlamında eksiklikleri olduğuyla ilgiliydi.

Ben genel olarak Biliç'i beğeniyorum ve ne olursa olsun bu sezonu tamamlaması gerektiğini, hatta 3 sezonluk kontratını tamamlamasını istiyorum. Milne'de ilk iki sezonunda 8-9 puanlık farklarla ikinci yapabilmişti ama Seba tutmuştu onu ve 3 yıl üstüste şampiyon olmuştuk.

Ancak bu sezon GS-FB maçlarındaki oyun içi performansı ve müdahaleleri ile pek çok maçta şablona dönüşen oyuncu değişiklikleri nedeniyle öğrenmesi gereken çok şey olduğunu düşünüyorum. Ve maalesef Biliç'in çabuk öğrenmesi gerekiyor. Yanlışlarından ders çıkaracak birine benziyor. Ama bazı isimlerde fazla ısrarcı oluyor. Formsuz oyunculara gereksiz tahammül gösteriyor. Burası Hırvat Milli Takımı değil. Elindeki kadro bir ulusun eniyi ve yetenekli havuzu hiç değil.

Fenerbahçe maçında özellikle ikinci yarıda Ersun Yanal Biliç'e büyük üstünlük kurdu. Bizim de tartıştığımız bu. Futbolda teknik direktör en kritik kaldıraç olabiliyor. Aynı kadroyu bir hoca uçururken diğeri rezil edebiliyor. Elbette hocayı eleştireceğiz. Futbolcuları da eleştiriyoruz. Yönetimi de. Taraftarı da.

Beşiktaş'ın esasen iyi yolda olduğunu düşünüyorum. Devre arasına en az kayıpla girmemiz gerekiyor. Ara transfer çok hayati durumda, başarılı 2-3 transfer ile takım sınıf atlayabilir. Umarım piyasa iyi araştırılıyordur.

ideal 11 dedi ki...

fernandesle ilgili yorumum.

http://diyagonelpaslar.blogspot.com/2013/12/derbide-fernandesin-basna-gelenler.html

theotheo dedi ki...

takım yetersiz arkadaşlar.

tolga-fernandes-almeida-olcay-töre-oğuzhan oynasın diyelim. şampiyonlar ligi için ise olcay oğuzhan ve törenin yerine daha üst düzey oyuncular lazım ancak ben tr liginde şampiyonluktan bahsediyorum.

bu takıma 5 tane üst düzey oyuncu gerekiyor. bunu kabul edelim tamamdır. şimdi fenerbahçede mesela. meirelesin yerine bir tane nokta transfer yapılsa çok kaliteli fenerbahçe bu kadrosu ve yapısıyla avrupada ilk 8 takımı çok net.

ama bizim en az 5 oyuncuya ihtiyacımız var. avrupada başarı için ise en az 7 8 ilk 11 oyuncusuna ihtiyacımız olduğu çok açık.




Godspeed dedi ki...

Bilicin aciklamasi
"Atiba'nin solda oynamasi sartti. FByi iyi analiz ettik. Ataklarini uzun ve yuksekten atilan toplarla sag kanattan Kuyt'la yapiyorlar. Atiba'nin Mottaya gore kademe ve boy avantaji daha iyi. O alani iyi kapatti. Motta girdikten sonra yedigimiz 3. gol boyle geldi zaten"

sherlockholmes dedi ki...

theotheo

yeryüzünde senin kadar boş konuşan başka bir adam olmamalı. 6 atacakmış adamlar zor kurtulmuşuz.
hakikaten boş teneke misali tıngırdıyosun.

Motta'nın oyuna girdikten sonra 3 orta ile takımın en fazla orta yapan adamı olması bu noktada Biliç'in fikrini nereye koyuyor ?

Gökhan Gönül bağlantısını izlediğinizde de Kuyt pas istasyonu olduğunu görüyoruz.Yani yerden çok daha fazla top alıyor ve pas dağıtıyor Kuyt.Merkezde sağa yakın konumlanıyor özellikle Gökhan'ın koşu yolunu kapatmamak için.

Ayrıca bu atılan gol Kuyt'ın ilk arka direk golü değil doğrudur.2. hafta Eskişehir maçında sezonun yıldızlarından Tarık'ın önünden kafayı vurmuş.Ama bu bir referans değil bence.

Referans olan arka direk koşularını çok iyi yapıyor olması ve buluştuğu topların %90'ını ayak ile bitiriyor olması.Bu noktada Cartalete'nin şu http://cartalete.blogspot.co.uk/2013/09/nobetci-sol-bek-ramon-motta.html yazısı aklıma gekdi direkt olarak.Ramon'un varlığı bence Kuyt arka direk tehdidine daha kritik bir önlem.

Atiba'nın Beşiktaş'ın pas alışverişine etkisini düşündüğümüzde bence Kuyt'ın Motta üzeri kafa vuruşları riske edilebilirdi.Caner'in yüksek asist sayısının nedeni çok fazla deniyor olması.Burada duran topları çıkarttığınızda Caner ceza sahasına en fazla orta yapan adam.Ama aynı zamanda ligin en düşük yüzdeli isabetli orta yapan sol beki . Yani denemelerini azaltmaya çalışmak Atiba'nın Kuyt'ı 90 dakika boyunca 1-2'den fazla olmayacak hava hakimiyetini azaltmak için ortayı riske etmek yanlış bir tercihmiş gibi görünüyor.Bunu Necip değişikliğine istinaden söylüyorum tabi.

Tabi ezbere Fenerbahçe maçlarını hatırlamıyorum ama hemen hepsini izlediğimi de söyleyeyim.

Unknown dedi ki...

Arkadaslar bir de su acidan bakin; cok begenilen GS bile bu sahada yenildi ve bizden daha fazla pozisyona girmedi. Bilic'de bu ulkeye yeni geldi ve o da ogrenecek. Sadece 2-3 yildir bu kulupte olup da faydasi sinirlki olan kisileri elestirmenize katilirim. Geri kalan heyecan ve sinirle soylenmis sozler kanimca. Ben takimin ortaya koymaya calistigi ayaga oyun felsefesine saygi duyuyorum. Hedefe giden yolda dogru bir felsefe secilmis ve uygulanmaya calisiliyor. Gecen yil Almeida'nin kafasina top sisirmekten baska bir felsefemiz yoktu. Bilic'i, Serdar'i, Ersan'i falan elestirmeyi birakalim da her gece eve girmeyen, sahada surekli kacak oynayan, cok sevdigi takimindan imza parasi isteyen serefsizleri elestirelim. Bu takim bu teknik kadroyla 1 transfer sezonu gecirsin, stad da tamamlansin ondan sonra cok daha farkli bir kimlige burunecek bu kulup. Kadikoy'den 3-3 le donup de bunalima girip yorgan yakmanin alemi yok. Bilic de guzel insan, Terzic de, Oguzhan da, Olcay da, Ersan da, Sivok da. Bu adamlara sahip cikalim, sabredelim. Kimlere sabrettik biz bunlarin yaninda o.c kalirlar. Bu takim Sivas ve Kasimpasa maclarini alirsa insallah hersey cok guzel olacak. Hala Ronaldinho, Adebayor diyenler var aşlsdkasşdlkasşdlk

alper dedi ki...

Beyler ben geldim..
1-Yenilmeyiz en kötü berabere kalırız demiştim bazılarına inat lig dinamiklerini bilerek aynen öyle oldu.
2-Biliç ten yana pek umudum yok işin doğrusu sezon başından beri hala aynı fikirdeyim.
3-Fernandes vs konularına tamamen katılıyorum bence satılmak vs yanına derhal kadro dışı bırakılmalı ibret olsun aleme diye.
4-Milet zenci topçu alır gece rüyanda görsen korkarsın adamın tipini biz zenci aldık(Atiba) benim cemaatin afrikadaki belletmenleri tipinde.Tüm gece yanında yatsan korkmazsın.
5-pSikolojik üstünlük sahaha lider kavgacı fitbolcu laflarına ise yüzde yüz katılıyorum ama bu fitbolcudan bağımsız bir şey.Çok basit anlatacağım.Maç biter bitmez M.Uslu mikrofonu eline alıp hakeme veryansın ederken bizim yöneticilerden tek ses çıkmadı henüz.Derbi oynamak ve kazanmak ve uzun vadede ligi kazanmak sanat işidir.Bizim maç sonu demeç verecek tüm diğer rakiplerin sövmelerini üstlenecek bir babayiğit yöneticiye ihtiyacımız var senelerdir.Şu maçtan sonra bile bu maçı değil Sivas maçını düşünüp Oğuzhan-ersan-necip haklı bile olsa haksız atıldı önümüzü kesiyorlar sivas maçında ne yapacağız diyecek sivas maçında da hakem hatası olursa ortalığın amk diyecek ve daha ataması yapılmadan o hakemi harcayacak yönetici lazım.
6-bu hafta fener rize de yine berabere kalır biz sivası yenersek fark 5 e iner.sabırla bekleyin.
7-ve de allah aşkına şu takıma karakteri düzgün diye topçu almayın bir tane orospu çocuğu topçumuzu olsun bizimde orta sahada oynayan gerektiğinde adam sakatlayan gerektiğinde tüküren zago-melo-belözoğlu gibi.

Adsız dedi ki...

Bazıları 3,8 milyon eden adamı öneriyorduk ama Beşiktaş almadı, sonra gitti 20 milyon etti, derkene tutmuş bizde olsaydı da 20 milyon eder miydi demiş. Hani bir laf vardır ya, sen adama işaret parmağınla aydedeyi gösterirsin, o adamsa sadece parmağını görür diye, aynı o hesap. Banane adamın şimdi ne ettiğinden; bahsettiğim 20 milyonluk mesele asıl futbol değeri, finansal rakamı değil. Yani yıllarca bir türlü bulamadığımız "golcü" değeri.

Ne söylesek boş. Biraz da jenerasyon farkı. Hala parmağa bakmaya devam edecekler, sonu yok.

madgoat dedi ki...

Bazıları da şunu anlamıyor ki senin gösterdiğini düşündüğün aydedeyi gerçekten görmek için güzel bulutsuz bir gece uygun şartlar gerekir, sen aydedeyi ayna gibi gördüğünü parmağının aydedeyi ayna gibi gösterdiğini düşünürsün, bir yandan da ben aydedeyi ne kadar güzel görüyorum etrafıma da gösteriyorum ama etrafımdakiler görümüyor diyip kişisel mastürbasyonunu tamamlar, tanımadığın kişiler hakkında klişe tespitler yaparsın. Gösterdiğiniz aydedeleri herkesin görmesi dileğiyle... Eyvallah...

Deniz dedi ki...

Dün arkadaşla konuşurken bi metafor kullandım da hoşuma gitti, buraya da yazayım dedim.

Aşağı mahalleyle kavga etmeye gidersin, aşağı mahalledeki çocuklar abilerini de çağırmışlardır, mariz yersin dönersin.

Burada bizim takım yanlarına abilerini almadan giden çocuklar gibi. Skorla değil ama oyunla marizi yedik döndük.

En son 4 derbiyi birden kazandığımız 2002-2003 sezonunda takımdaki abileri hatırlarsanız (Cordoba, Zago, Sergen, İlhan, Pascal) diğer mahallenin çocuklarının da bizden neden korktuğunu hatırlarsınız.

Bizim takıma abi gerekiyor. Sahada güvenebileceğimiz iki üç adam. Bir Sivok biraz o güveni veriyor bana, diğerleri cılız ufaklıklar. Fernandes somun pehlivanı. Almeida da ameliyatlı yerime vurma lan diye zırlayan çocuk.

Alper'in dediği orospu çocuğu futbolcu tanımına mı girer ne olur bilmiyorum da takımdaki çocuklara abi lazım.

yilmaz dedi ki...

Bence psikoloji, vizyon, büyük takım gibi oynanamamak vs. eleştirileri bu maç için çok doğru değil. Beşiktaş gayet karakterli bir ilk yarı oynadı. ikinci yarıda olanlar tamamen biliç'in yanlış seçimlerinden kaynaklandı. İlk yarının sonunu hatırlayın. 5 dakika daha uzasa 5-2 olacak maçtı. Biliç de buna güvenerek ikinci yarıya hamle yapmadan başladı. Benim eleştirim -hemen herkesin dediği gibi- veli sakatlandıktan sonra necip'i alacağına eneramo ya da motta'yı oyuna alıp fişi çekebilirdi. Bunu yapmadı. Fener'de Türkiye şartlarına göre oyununu oynadı ve istediğini aldı. Dünkü maçta rakip fener yerine Ajax, Marsilya, Anderlecht, Leverkusen vs. gibi bir avrupa takımı olsaydı biliç'in oyun planı galibiyeti getirebilirdi. Ama Türkiye'de geçerli bir sistem var ki fb, gs ve kısmen bjk tribünleri türk hakemleri baskı altına alarak, oyunun dengelenmesini (futbolcu sayısı anlamında) sağlayabiliyorlar.

geçen sene gs maçında 10 kişilik takımı yenemememiz ile bu maç tamamen farklı bu yönden. Biz geçen seneki maçta zaten yenik başladık, özgüvensiz ve ne zaman golü yiyeceğimizin üzerine strateji! kurarak başladık maalesef.

Yani demem o ki, hocamız takımımızı gayet karakterli, kişilikli ve kazanmaya inanmış şekilde maça sürdü. Fakat ikinci yarıda küçücük bir hamle eksikliğinden, farka gidecek maçı güçlükle berabere bitirdik.

Wallahi Almeida'ya 10 verdim ben :) Adam kariyerinin en iyi maçını oynadı.

Yükselişin başlangıcı Portekiz'in Dünya Kupasına gitmesi kesinleştikten sonra oldu.2 maçtır takımla birlikte hareket etmeye özen gösteriyor.Hala gerizekalı gibi her hava topundan sonra ellirini kaldırıp hakeme isyan ediyor ama o kadar olur.

Hani hep yalandan deniliyordu ya savunmanın dengesini bozuyor filan diye heh işte onu son iki maçtır yapıyor.Zaten Rise of the Olcay Şahan filminin iki yardımcı aktöründen biri aynı zamanda.

serkan dedi ki...

@Deniz

" Almeida da ameliyatlı yerime vurma lan diye zırlayan çocuk." çok sesli güldüm amk rezil oldum etrafa asdalşksjdfjsdşfk

Coolio dedi ki...

@Serkan
@Deniz

Aynı şeyi ben de yaşadım.

Almeida'ya da hak vermiyor değilim. Adam iri diye muhtemelen sağlam giriyorlar o sırada. Ama o da ekstra kaçınıyor. Attığı bütün goller (kafa veya ayak) yalnıken olması şans değil. ikili mücadeleden çok kaçınıyor. Ama bu işimize yarıyor aslında çünkü her daim pas opsiyonu oluyor. İlhan Mansızdan beri zaten defans oyuncusuyla cebelleşen, gerektiğinde çalıp atıp belini kıran, gerektiğinde omuz omuza top süren forvetimiz olmadı.
Almeida eğer söleşme imzalamassa 2.5 EURmn'u biz ödemek zorundayız dolayısıyla onla anlaşmayı devam ettirmek gerekir düye düşünüyorum. Dünya kupasından sonra belki talipleri artar ve zarar etmeden satarız. Bir de şu Fernandes olayı cidden sıktı artık. Fink bile daha çok katkı veriyordu. Duran top olayını Gökhan Töre ile Oğuzhanda az çok yaparlar bundan sonra. Ama Bilicteki bu Fernandes aşkı adamın kendine çeki düzen vermesine engel oluyor. Fernandes'e ödenen bonservisin az olması nedneiyle ve de sözleşmede Almeida gibi bir bağlayıcı madde olmadığı için gitsin derim. Oğuzhan yaratıcı işi fazlasıyla yapıyor zaten. Sadece Atiba veya Velinin yanına Melo tarzı bir adam bulursak bize yeter.
Bilic konusunda da çabuk öğrenen, yanlışından dönen bir adam ama şu an kafasında aynı 11'i koruyup onların bir alışkanlık kazanmasını sağlamak için değişitiremiyor oyuncuları. Eminimki Fernandes'ten ve Olcay'dan (son iki hafta hariç) memnun değildi ama oyuncular birbirlerine alışsınlar, birbirlerini ezberlersinler diye değiştiremedi onları.
Yeni stada kadar sabredebilirsek Bilic ve Özen ile iyi işler olucak diye düşünüyorum.

cochise dedi ki...

Ya bu arada maçın özetini sakin kafayla bir daha izledim. Maçta goller haricinde neredeyse pozisyon yok her iki takım adına da. Çoğunlukla pozisyonumsular, karamboller vs. Yılın maçı yorumları falan yapıldı; ama özetlere bakıp maçı tekrar düşününce Türkiye Liginin çok üzerinde bir mücadele maçı olsa da açıkçası o kadar da çok kaliteli bir maç değildi hissiyatına kapıldım.

@ semioticus (shelbyl)
buradaki Yorumlarına çoğunlukla katılıyorum. Ancak
"İkinci yarıda sadece 1, evet 1 gol girişimimiz var" yazmışsın; gol girişimi ne olarak geçiyor acaba istatistikleride (ironi değil gerçekten merak ettim) açıkçası Almeida'nın aktaramadığı Töre'yle 2'ye biri, oğuzhan'ın atamadığı ve Pektemek'in çizgide oğuzhana veremediği, olcayın ayak dışı fernandes'e iletmeye çalıştığı ama son anda Volkan'ın ayakla çıkardığı top gol girişimi olarak sayılmıyor mu? Sanıyorum koca 2. yarı tüm olayımız bunlar ve gerçekten çok az ama 1 de değil gibi görünüyor. (tekrar yazıyorum, ironi değil merak ettim)

YSY dedi ki...

Bilic'in açıklamalarını okuyan oldu mu ? Benim fikrim adam yanlışlarından ders alabilen etrafı dinleyen birisi. Sorun bu yaşlarda hocanın hala deneme-yanılma, öğrenme aşamasında olan birisi olması ve biz böyle bir hocayla idare edebilecek bir klüp statüsündemiyiz ? Bu iyimidir kötümüdür bir yorum yapamıyorum. En bariz Fernandes olayında hepimiz eleştiriyoruz fakat orada bir tercih yaptı bence. Sen olsaydın ben olsaydım başka şekilde yapardık da kesin takım kazanırdı diyebilen var mı ? Bana şimdi olaylar soğuyup biraz daha aklı selim baktığımda sanki değişen fazla birşey olmazdı gibi geliyor. Belki de 4-3 yenilebilirdin bile ki direk atiba nın değiştiği yerden golü yemek gibi somut bir kanıtında var elinde. Eldeki malzeme neyse ona göre bir karar alınıp uygulanıyor ki ilk yarı tutmuş gibiydi. O yüzden bizim yaptığımız olmuşun üstüne konuşmak. Ayrıca konuşmasında beraberliğe memnunum lafı ile ilgili üst üste yanlış anlaşıldığına dair açıklama yapmış. Bende en çok bu zihniyete kızmıştım ama açıklamış oldu en azından rahatladım.

Barreto dedi ki...

@YSY
"Sorun bu yaşlarda hocanın hala deneme-yanılma, öğrenme aşamasında olan birisi olması ve biz böyle bir hocayla idare edebilecek bir klüp statüsündemiyiz ?"

Aslında biz öyle bir statüdeki kulüp değiliz. Takımın başında Şenol Güneş olsaydı mesela, şu anda tartıştığımız şekilde sorunlarımız olmazdı belki, ama başka sorunlarımız olabilirdi.

Çok deneyimli olduğu söylenemeyecek bir yönetim, deneyimsiz sayılabilecek (kulüp hocalığı açısından) bir teknik direktör ve nipeten genç bir kadromuz var. En tecrübelimiz taraftar, onlar da hata yaıyor. Velhasıl, bütün parçaların birbirine alışıp bir bütün olmak için zamana ihtiyaç var.


Diğer taraftan, maç içine bakınca Fernandes gibi bir adam Saracoğlu'nda lüzumsuz (lüks) oluyor. Statsızlığı saymazsak, bir kaç istisna hariç büyük maçlarda kaybolan Fenandes Beşiktaş'ın şu anda en ciddi sorunu.

Neden böyle peki? Fernandes meselesi kulüp yönetimi, önder özen, jorge mendes, biliç, taraftar ve basın (spor ve magazin)gibi çok sayıda unsurun karmaşıklaştırdığı bir soruna dönüştü. Yönetim kontrat yenilemekte bir hayli geç kaldı, belkide mendes engel oldu ondan, biliç ise küstürmekten çekindiğinden mi yoksa sabit 11 yerleştirme kaygısından mı hiç kesmedi adamı, taraftar ise fernandesi çok şişirdi, sergen/alex muamelesi gördü bir süre hiç haketmediği halde. Önder özen fernandes konusunda etkisiz eleman durumunda gibi, basın için ise fernandes ideal bir malzeme.

Beşiktaş'ın bu meseleyi öyle yada böyle derhal çözmesi lazım. Takıma zarar verdiği aşikar. FB maçıda bunun kanıtlarından bir tanesi.

Bizim taraftarın bir adamı bir hafta vezir diğer hafta rezil yapması da ayrı bir sorun. Uçlarda dolaşmayı çok seviyoruz.

Ben okudum Biliç'in açıklamalarını.Fernandes'in ileride top tutarak takımı rahatlattığından bahsetmiş.

Bunun yarar-zarar hanesinde çok küçük bir artı olduğunu düşünüyorum.

Motta-Atiba olayı ile ilgili fikrimi yukarıda yazmıştım zaten.

Veli'nin sakatlığı planda yoktu demiş zaten hiç bir hoca ula bu maçta sakatlanabilir diye 11 tane ayrı plan yapmaz.

Fenerbahçe fizik olarak ligin üstünde demiş.Buna zaten diyecek bir şey yok net doğru sonuçta.

Fernandes ve Almeida'nın kafa olarak kendilerini verdiğini ifade etmiş ama hocanın "bu ibneler yüzünden kaç puan kaybettik" diyecek hali yok bel bağladığı adamlar hakkında.

Hakem kararları konusunda da iyi konuşmuş.

Beşiktaş olarak biz hakemi de yenmeliyiz düsturundayız biz efsaneden böyle gördük çünkü.O yüzden çok konuşmaya değer bulmuyorum ben.

Tekrar etmekte fayda var , 3-3 normal koşullar için Beşiktaş adına +'ların çok daha fazla olduğu bir maç anlamı çıkarırdı ama Fenerbahçe'yi de abartmamak lazım.Haftalardır kısman şans kısmen arayış golleriyle 90+larda maç çeviriyorlar.Harika oynadıkları söylenemez.Saha içi organizasyonları bizimkinin yakınında bile değil.Bu koşullar göze alındığında ben anlamlandıramıyorum yediğimiz baskıyı.

2004 yılındaki Tottenham-MAn City maçından bu yana 10 kişi bir takımın oyunu bu kadar dikte edebildiği bir maç hatırlamıyorum.

İnatla 3-5 gol girişimimiz var deniliyor da eee olması gerekiyordu zaten diyorum ben de.

Bu koşullarda bu maçı çevirememek büyük sorun bence.

Bir şeyler denenseydi ve olmasaydı bu kadar üstüne düşmezdim.Derdim tamamen bu.

Mesela forveti çiftleseydik ve yenilseydik dert etmezdim.Çünkü o zaman o mesajı verebiliyorsun net olarak hem rakibine hem takımına.

Şimdi rakibin o moral bozukluğu havasına gireceği yerde daha da moralli bir şekilde yoluna devam edecek.

Neyse artık geçmişte kaldı.Umarım bir daha ki derbi performansı böyle olmaz Biliç'in.

Basar dedi ki...

Ben Biliç genelinde çok insafsız yorumlar yazıldığını düşünüyorum!

@cochise haklı. Ben de maçın ikinci yarısını tekrardan izledim. Anı anına heyecanı yaşamayınca daha farklı yorumlar çıkarıyor insan.

İkinci yarıda geriye çekilmişiz fakat 7-8 adet kontra şansı yakalamışız. Ya son paslarda sıkıntı yaşamışız ya da topu ezmişiz. Mesela Gökhan 3, Oğuzhan ve Olcay 1 sefer topu ezmişler. Pektemek'in girişine veryansın ediyoruz fakat o girdikten sonra 2 adet 18 içine girdiğimiz kontramız var.

Bunlardan biri girseydi şu an eleştiri yapanların çoğu "stajyer" seviyesinde gördükleri Biliç'i "kral" seviyesine taşıyacaklardı.

Oyuncu değişikliklerini eleştiriyoruz ama burada da Biliç'in mecburi sıkıntısı oldu. Veli sakatlandı yerine giren Necip ise atıldı. İki kurşununu boşa harcamış oldu. Pektemek değişikliğinin etkili olup olmadığını tekrar izleyerek karar verebilirsiniz. Dediğim gibi 18'in içine kadar devam eden 2 kontraatağımız Pektemek girdikten sonra gerçekleşti.

Diğer göz ardı edilen nokta ise fenerbahçenin sert futboluna müsamaha gösteren ve oyuna denge arayışına giren hakemdir. Genelde kıyameti kopartan taraftar profilimizin bu hususu atlamasını anlayamıyorum. Alves'in basmadığı bilek ve ayak kalmadı sahada. İkinci yarıda net 3 adet sarı kart alması gereken pozisyon var. Emenike'nin attığı kafa uzayda bile maç yapsanız kırmızı kart çıkar. Tam tersi, Necip'in pozisyonunda faul kararı Beşiktaş lehine çıkar.

Bu faktörleri göz ardı ederek yorum yapmayı haksızlık olarak görüyorum. Takımdaki genel eksiklikler ayrı, bu maçı analiz etmek ayrı. Bana ikisi birbirine karıştı gibi geldi.

Lütfen ikinci yarıyı tekrar izleyin. Adrenalin ve kan basıncı düşük olduğu için çizilen kadar karamsar bir ikinci yarı olmadığını göreceksiniz.

Unknown dedi ki...

Blogu çok sıkı olmasa da 1 yıldır takip ediyorum ilk kez yazma ihtiyacı duydum...

Troll diye bildiğimiz theo theo dışında ne troller varmış arkadaş..

Theotheo'nun mantığı belli en azından adam parayı verirsen düdüğü çalarsın diyor (ki çok da haksızda değil hayatın neredeyse her alanın da geçerli sayılabilecek bir teori) istikrarlı yani..

Bir de has trollere bakıyorum.Sağa sola ergen diyip en büyük ergen eğlencesi olan iddia hakkında ne olduğu belirsiz bir sitede yorum yapıp, diğer bir ergen eğlencesi FM'ye scoutluk yapıyorum ulan ben diye atarlanani mi istersin, sanki o meşhur hakemi kaleye sokan takımı tek kendisinin izlediğini düşüneni mi istersin, C.Vela'yı keşfettik biz ama sallamadılar diyeni mi? Şaka mısınız abi?
Bir kurtulamadınız şu romantik, full-gaz taraftar kafasından, yerini bil abi taraftarsın futbolu ve takımını seviyorsun, o zaman takımını izle, destekle. Beğenmedin mi gel yaz eleştirini fikir paylaş, ama Biliç stajyer, biz vela'yı söyledik ama almadılar lafları ile komik duruma düşersin... Sen kimsin senin analizinle senin söyleminle "koskoca Beşiktaş takımı" transfer yapsın. Haa sen Beşiktaş'a transfer yapmak mı istiyosun aç FM'yi geç Biliç'in yerine malum zaten scoutsun database'e hakimsindir yap transferlerini iddia ediyorum 5 yılda Beşiktaş'ı CL şampiyonu bile yaparsın, kartalsın sen. Nereden baksan tutarsızlık.

O yüzden içinizde ki en tutarlı arkadaş olan Theo theo'yu tebrik ediyorum, kendisini zaman içerisinde yanlış değerlendirmişim. Bundan sonra sıkı takipçisiyim...

Doğrudur ne idüğü belirsiz bir sitede yorum yapabilmek için haftada on sekiz maç izleyip , arjantin'den tut rusya'ya kadar en ufak takım için olaylarınıtakip edip fikir üretmem de bu tarz gerizekalılara hitap ettiği için ergen eğlencesi oluyor bunlar.

Halbuse aç bak bir sürü istatistik sitesi var.Fener'in son 5 maçından 4'ü üst bitmiş demek ki bu maç üst %80 üstbiter.

Şimdi bu gerizkalılar herşeyi yüzeysel bildikleri için özellikle Hırvatıstan , Sırbistan ve Fransa'da FM için gönüllü scoutluk yapanların aynı zamanda takımların takip ettiği futbolculara referans olduğunu da bilmez.ÖZellikle Rus kulüplerinin FM'nin gönüllü scoutlarından pek çoğunu işe aldığı konusunda hiç bir fikri yoktur.

gabriel boschilia dediğin zaman don markası zannedecek gerizekalıya bu adamın 10 numara futbolcu olduğunu senelerdir takip ettiğini en azından bir kere izlemesini anlatsan "sen Biliç'ten daha mı iyi biliyon gerizekalı koca Beşiktaş senin tavsiyenle adam mı alacak " der.Benim tavsiyemle alsa emin ol en az senin kadar gerizekalı beton atkıyla gezen aygazın tavsiyesiyle aldıklarının yanında şimdiye Barcelona olurdu.

Everton kulübünün FM database'in kullanmak için Si Games ile anlaştığını da bilmez atıp tutar.

Referansın geçerliliğini kabul etmemek elbetteki kişisel bir tercihtir de sen kim oluyon la abul subuk bir üslupla gelip atarlı ergen-troll damgası vurmaya kalkıyorsun ?

Unknown dedi ki...

Hah tam da Everton Sİ games bağlantısı ne zaman gelecek diyordum. Arkadaş daha iddialı çıktı benim tavsiyelerimle adam alınsa Beşiktaş Barcelona olurdu dedi. Gavurların bir lafı var bilin mi? I rest my case...

Unknown dedi ki...

Ha buarada ettiğin hakaretlere cevap vermemem kendi asaletimdendir. (Bende kezban modu açtım o kadar olur kusura bakma)

theotheo dedi ki...

@serkan

benim mantığım doğru olan mantık hacı. şimdi adam sow gibi bi adam alıyo emenike gibi bir adam alıyo. gidiyo galatasaraydan caneri alıyo. e bunların bi parası var birader. yani çok basit bir mantık gidiyosun kanaat lokantasına farklı hizmet. mahallendeki esnaf lokantası daha farklı bu kadar basit.

sen gidiyosun fenerin çürüğünü alıyosun. gidiyosun sivastan adam alıyosun falan. sonrada çıkıp niye fener 10 kişi beni dağıttı. e cevabı basit aga. adam da emenike sow kuyt var oğlu var. o kaliteye cevap veremediğin için herifler seni 10 kişi paket ediyo.

sen de şu kalitede 2 3 oyuncu olsa o maçı 3.2 den 10 kişi rakibe verir misin? yani futbol çok basit bir oyun birader. kaliteli futbolcu olacak. kaliteli elma gibi 2 tl ya da elma var 8 tl da var.

bu adamlara bunu anlatamadık. diyo ki özen sistem kuracakmış. bende diyorum ki. sen yapı kredi bankasında operasyonda çalışan sıradan bir adamı. gidip akbankın genel müdürü yapar mısın? aynı şey ya. adam fenerbahçede yardımcı antrenör bile değilken. gelip beşiktaşın futbolunun başına geçiyo. ve doktor ekibini bile değiştirmeye yetkisi oluyo. nasıl bişey diye soruyorum işte. buna da cevap yok.

SinnFein dedi ki...

Arkadaş ben anlamıyorum yahu.. Adam kendi fikrini yazmış. Sen gelip de kim olarak insanların işine gücüne yaptığı ve harcadığı emeğe saydırabiliyorsun?? Bir de hakaret falan demişsin! Beğenmediysen okuduğunu güler içinde siee lan dersin geçer!

Ne boş insanlar var arkadaş??

@Övünç,

Ben hala Biliç'in çok hatalı olduğunu düşünmüyorum. Senin istediğin seviyeye gelebilmek için biraz zaman gertekiyor. Biz öyle gördük yaşadık büyüdük biliyorum ama malesef bizim küçüklüğümüzdeki gibi değil hiçbirşey :(
100.yıldaki gibi bir karşı tarafı ezecek hamleler yapmak lazım.. Mesela Cordoba'nın GS'nin elinden alınması gibi.. Psikolojik eziklik sağlaman gerekiyor. Takımında da abileri olması gerekiyor.. Alves ayağa mı bastı? kırmızı kart görme pahasına takım arkadışını koruyacak bir adam gerekli takıma.. hatta birkaç adam.. Yukarıda bir arkadaşın dediği gibi O.Ç'ler lazım abi bize... Evet Holosko çok iyi karakter, Delgado muhteşem adam ama hepsi BEYAZ TÜRK gibi abicim.. iki tespihli çakal gördümü kaçıyorlar! Sen bunları yapınca gençlerin de kendine güveni gelecek.. Ama işte dedim ya bunun için zamana ihtiyaç var.. Önce Theo gibi taraftarlardan kurtulmak, taraftarın duygusal travmalardan çıkması, stadın yapılması, bütçenin halledilmesi ve takımın oturması gibi engellerimiz var....

Unknown dedi ki...

@theo theo

Şimdi ben Önder Özen'in yetkinliğini, kadronun yeterliliğini falan tartışamam kardeş beni aşar, ben takımımı izler, desteklerim, haa tartışırım diyenede karışmam ama tartışırken tutarlı olmasını beklerim

Dediğim gibi fikirlerimiz uyuşur uyuşmaz ama sende en azından tutarlılık var be abi..

Adam bildiğin benim dediğim transferleri yapsa Beşiktaş Barcelona olurdu dedi.

Türkiye'den Barcelona çıkardı adam ya... Sonrada diyor ki ben haftada 18 maç izliyorum.

Eee az izliyosun o zaman senin 18 maç izleyip yaptığın yorum bu ise minimum 36 maça çıkarman lazım..


Unknown dedi ki...

@Sinn Fein

Senden aynı duyarlılığı arkadaş sağa sola ergen diye laf atıp yaftalarkende bekliyorum..

Theo gibi taraftarlardan kurtulmak yazmışssın al işte sen kimsin kimi kimden kurtarıyosun.

Bende çıkar derim ki Övünç gibi romantiklerden kurtulmak lazım. Hoş olur mu olmaz o yüzden demiyorum.

SinnFein dedi ki...

@Serkan Kuluk,

Hemen altında taraftarın duygusal travmalarında da kurtulmak derken tam da o romantiklikten bahsettim aslında...

ama Övünç'ün o romantiklikte olmadığını yazdıklarından çıkarabiliyorum.. Aynı bazılarının ergen ve troll olduğunu da çıkarabildiğim gibi!

Deniz dedi ki...

Theo, senin esasen tutarsızlığın şurda yatıyor.

Methiyeler düzdüğün Cincon, hatta sonra dünyanın en iyi hocalarından birini aldılar falan şu an burnu boktan kurtulmayınca yeni idolün Fener oldu.

Sana göre süper kadrosu var GS'nin, Drogba, Bruma, Selçuk, Melo, Muslera, Ebüve, Burak murak. Ne oluyo da bu adamlar top oynayamıyo abi?_

Veya olur ya (olur ya da olmaz) Fener yine bir Ersun Yenal klasiği ikinci yarısında ligin fizik üstünlüğünü kaybederse (Gençlerde, Manisa'da falan olduğu gibi) ve vasatlaşırsa, Beşiktaş da (olur ya da olmaz) potaya girerse. Bu sefer kazananın yanına geçmeyeceğine ihtimal vermiyorum.

Haftalardır Cincon, Ünal Aysal, muhteşem kadro, çeyrek final, CL falan demiyosun. Endişeleniyorum.

y dedi ki...

@Serkan,

Mevlana’nın dediği gibi "ne kadar anlatırsan anlat, anlattığın karşındakinin anladığı kadardır." Ayrıca gerçeklikten kopmuş romantizm kadar, bu tartışmalardan ego tatmini de söz konusu. Bu anlamda has troll tespitini son derece uygun bulduğumu belirtmek isterim.


Keza tutarsızlık da diz boyu. Yukarıda birinin dediği gibi, bugün siyah dediğine yarın beyaz diyebiliyorsun. Zira bir şairin de dediği gibi, bu ülkede her şey olursun, ama rezil olamazsın. Neden dersen toplumsal hafıza diye bir şey yok. Herkes her seyi kısa sürede unutur. O yüzden mesela Necip Uysal için, altyapıdan Lampard tarzı oyunun iki yönünüde oynayabilen ortasaha oyuncusu geliyor diye defalarca laf edip, sonrada aynı Necipi yetenek fakiri ilan edebilirsin. Böyle bir ülkede yaşıyoruz işte...

Ali

@ sinn fein

Abi ben Biliç'in bu maç özelindeki durumunu oluşan koşullar üzerinden değerlendirmiyorum sadece.Tek maçlık bir eleştiri değil bu.

Cartalete'nin güncellenemeyen kazanma planı yazısı temel alınabilir.

Bu bağlamda üstüste iki derby de güncelleme gelmemesi beni endişelendiriyor bilmiyorum anlatabildm mi ?

Bu sistemin bir yerde çuvalladığına işaret bu iş.Çünkü tekrar ediyor.Oyuna müdehale konusunda bir sıkıntı var.


@ serkan

önce okuduğunu anla.orada beşiktaş'ın mihteşem başkanı ve menajerinin transferlerine oranla olduğunu net bir şekilde ifade etmişim.

Drpiç'i izlemeye gidip , şildenfeld'i alıp , adam takıma katılınca " bu kör la " diye göndermez , sonrasında milli takıma girince "hay allah" demezdim.

Sivok ve Zapo gibi Beşiktaş'a gelmeden önce adını sanını duymadığın yeterliliği tartışılır oyuncuya 9 m € verdirmezdim sanırım.

bu 3 adama maaşları hariç verilen 10 m €'ya sadece kişisel takip ettiklerimden bildiğim Dante , Sebastian Eguren , Yoann Gourcuff , Kevin Mirallas gibi adamları tavsiye eder aldırtabilirdim.

Kimden ne katkı alabileceğini bilmek için futbolcu eskisi olmaya gerek yok.Ben bu işi gönüllü yaptığımdan indiragandi yapacağım parayı hesap etmeden salt olarak takıma vereceği katkıya olan inancımı baz aldığım için , cebine girecek paraya göre iş yapan "bilen" adamlardan daha iyi tercih yapacağıma %100 inanıyorum.

Uydrumasyon ergen yaftalaması iddaan da bambaşka bir olay zaten.

Kimse ile o tarz bir olayım yok.Ben fikrimi yazıyorum arkadaşlar fikrini yazıyor belki ikna oluyoruz belki olmuyoruz.Bu kadar basit.

YSY dedi ki...

Arkadaş YD bu klübün kimyasını nasılda bozmuş ya. Futbolcusundan taraftarına herkese sinmiş. Bu yara kolay sarılmayacak gibi.

theotheo dedi ki...

@övünç

birader bence senin eğitim düzeyin çok aşağılarda. çünkü bu yorumlar onu gösteriyo. bak şimdi.

futbolcu almanın tek bir yolu var. o da para birader. sen adama para vermezsen adam gider sildenfeldi alırsın. sen gourcuffu git bi almaya kalk ne para istiyolar bakalım. o kadar parayı görsen zaten intihar edersin. bu zekayla hayatında onun milyonda birini bile kazanamazsın çünkü.

13 milyon euroyu çıkartıyo adam emenikeyi alıyo. şahenk şu bu birleşiyo gidiyo sowu alıyo. olay bu kadar net. adam gidiyo drogbayı alıyo. sen sezer öztürkü alıyosun kerim frei ı alıyosun. neden?

çünkü takıma kaynak yaratamıyosun birader. bu kadar net. herkesin harcı değil bu işler. heriflerin yönetimlerinde sağlam adamlar var. bizim yönetimde 2.sınıf iş adamları var.

adalı gitti fernandesi almeidayı getirdi. hala seni kurtaran 2 adam bu ha. o çok kötülediğin sivokta takımın değişmez stoperi. bana iki tane adam söyle şu yönetimin transfer ettiği. 20 küsür adam transfer edilmiş. tolga dışında işe yarayan bi tane adam yok.

biraz bunları düşün. sonra seni niye scout falan yapmadıklarını anlarsın.

Ekrem Ph.D. dedi ki...

Bizde para yok, Drogba yok, Drogbali parali Gs nasil puan olarak bizim gerimizde kaliyor, Theonun duz mantigiyla bunu da aciklamasi lazim. Ne kadar ekmek o kadar kofte degil miydi hani? Parasi olan dudugu calmiyor muydu?

Adsız dedi ki...

Bazı felsefeciler olagelen şeyleri görebilmenin, Buda’nın daha önce ifade ettiği gibi, şu “sırayla” olduğunu söyler: İnsan-Olay-İdeal.

Olay-İdeal bakış açısı (temel konu: takımın mevcut durumunu yorumlarken geçmişle kıyaslama)

“Benim teknik konularda "sallamam" Övünç'ün söylediği bir konuya dayanıyor: Beşiktaş'ın geçmişteki dominansını, stadyumda olmasa bile bizzat canlı maçlarıyla izleyip yaşamış biriyim. Aynen Seba'nın dediği gibi, hakemi de kaleye sokan futbolu hem de gayet basit bir biçimde oynuyorduk. Şimdi gördüğümse hiç alakalı değil. İnsanın en çok canını sıkan şu: mevcut Süper Lig gibi garabet bir seviyede dahi bunun emarelerini veremiyorsak Beşiktaş olarak futbolun neresindeyiz?”

Sadece insana dayalı bakış açısı:

“sanki o meşhur hakemi kaleye sokan takımı tek kendisinin izlediğini düşüneni mi istersin”

Neresinde hakemi kaleye sokan takımı izleyenin/bilenin “sadece” ben olduğu iddiası var?

Olay-İdeal bakış açısı (temel konu: Beşiktaş taraftarının futboldan anlaması)

“Beşiktaş seyircisinin futbol bilgisine gelir isek: Kasımpaşa'nın 2,8 milyona transfer ettiği Scarione'nin 13 maçta 8 gol ve 4 asistlik performansı yokken, yani henüz transfer olmamışken, diğer kulüplerin değil sadece Beşiktaş'ın hatırı sayılır bir taraftarı kendisinin alınması gerektiğini 1 yıldır yazıyordu. Ben aralarında yoktum, ama uzunca bir süre gayet net okudum. Tıpkı Webo için yazdıkları gibi. Ha, Arsenal'in elinden çıkarmaya çalıştığı ve o zamanki transfer değeri 3,8 milyon olan Vela gibi bazı oyuncuları yazanlardan biriydim o ayrı; şu anki piyasa değeri 20 milyon avro. Tavsiyem, Beşiktaş taraftarının futbol bilgisini ergenlere yönelik bazı malum sitelerle ölçmemen. Bu blogdakilerin yorumları da hiç boş değildir.”

Sadece insana dayalı bakış açısı:

“C.Vela'yı keşfettik biz ama sallamadılar diyeni mi? Şaka mısınız abi?”

“C.Vela’yı biz keşfettik ama sallamadılar” diyen bir yazı mı var? Zaten orada biz diye bir konu yok, çünkü ana unsur Beşiktaş taraftarı. Özen’in son 2 basın toplantısında ilerki dönem planları için temel olarak bahsettiği (aslında neredeyse tek bahsettiği) “scouting” ve oyuncu izleme/bulma bir konu hakkında “tüm” Beşiktaş taraftarının halihazırda boş olmadığı ile ilgili bir ifade mevcut.

Bu ise şu yoruma yanıt olarak yazılıyor:

“Dediğim gibi ben kendimi teknik konularda yorum yapabilecek yetkinlikte görmüyorum o yüzden de yorum yapmıyorum genel olarak yorumları takip ediyorum. Sadece insanların bu kadar büyük özgüven ile bu işi yemiş bitirmiş tarzda ortaya çıkıp sallaması bana garip geliyor. Bazen de canımı sıkıyor.”

Blog yöneticilerine duyuru:

Takımın teknik konuları hakkında yorum yazıp “sallamak” yasaklanmalı. Böylece kimsenin canı sıkılmaz, yazılan yorumları abuk sabuk yerlerinden anlayanlar da yorulmaz. Zaten herkes buraya sadece stres atmak için geliyor, milletin işi var gücü var bir de kafaları karıştırmayalım.

Unknown dedi ki...

@Övünç

Şimdi bir özürü hakediyorsun senden ergen kelimesi çıkmamış haklısın o yüzden özür dilerim..

Gelelim transfer konusuna, yeterliliğini tartıştığın türkiyeye gelmeden önce tanımadığımız Sivok'un seninde scoutu olduğun Rus takımlarının ağzının içine baktığı FM'nin Sivok Türkiye'ye gelmeden önce çıkan versiyonlarında nasıl bir futbolcu olduğunuda hatırlarsın herhalde (özellikle oyun ilerledikçe gösterdiği gelişim açısından inanılmaz. Buarada unutanlar veya bilmeyenler için bir örnek

http://u1312.hizliresim.com/1j/4/v5m79.jpg

Gördüğümüz kadarı ile italya veya çek cumhuriyetinde konuşlanan gönüllü FM scoutları feci halde saçmalamış neyse ki Sivok türkiyeye ve beşiktaşa geldi Türk FM scoutlarımız bu hatayı düzeltmişlerdir diye düşünüyorum. (Yaklaşık 3 yıldır FM oynamadığım için son halini bilmiyorum onuda internetten araştırmaya üşendim).

Abi her lafın tutarsızlık... Yemin ediyorum maden gibisin.

Ha bide türk taraftarına FM'yi yasaklayacaksın aga,

Çünkü malum türk filminde söylendiği gibi "arap sen oynama bokunu çıkarıyorsun"

Unknown dedi ki...

@james sneijder

Hoş geldin kardeş geç otur sana da yerimiz var...

Şimdi Scarione Mcarione birşeyler diyorsun da sende tutarlı ol be abi Takımında 16 resmi maçta 10 gol atıp 5 asist yapan Almeida var ama Fenerbahçe maçına kadar Almeida'dan kötüsü yok. Sonra çıkıp Scarione'yi biz demiştik bilmem ne. Bana ne Scarione'den benim için esas olan Almeida yani Beşiktaş. Renkli menkli kızıyorsunuz, futbolu çok biliyoruz diyorsunuz ama önemli olan futbolu çok bilmek değil futboldan keyif almak ve takımını desteklemek benim nazarımda...

Bir derbi post'unun altinda 100 kusur yorum gelip karsilikli tartismanin olmamasi zaten mucizeydi, cabuk bitmis.

Ben polemiklerimi baska ortamda yaptigim icin buraya o enerjiyi getirmiyorum, getireni de anliyorum ama katilmiyorum.

Kisisel kanaatim: Serkan Kuluk'un ilk yorumu konuya dair degil direkt insanlarin yazdiklarina dair olmus. Bu tur polemikler hicbir sey kazandirmiyor bu bloga ve de tartisanlara. Nitekim 5 yorum sonra en bastaki konudan kopulup direkt kisilerin yazdiklarina bakilmaya baslanmis bile.

Ben bu tur verimsiz tartismalarin olmasini tercih etmiyorum. Yukarida 90 yorumdur donen tartisma nasil belli bir duzeyde giderken birden parlayiverdi, bunun uzerinde dusunmeli bence.

@sneijder

Abi bu blogda senelerdir hicbir sey yasaklamadik. Sadece insanlarin hakaret iceren ve kisilere saldirip konuyu saptiran yorumlarina karsi elimizden geldigince savastik. O yuzden o "yasak" kelimesi blogun dokusuna uygun degil.

@cochise

Hocam Tore Alemida pozisyonunu hatirlamiyorum bile, ayak icli olani da sen deyince hatirladim. Sanirim "gol girisimi" denince kaleye sut cekilmis/kalecinin pozisyona mudahil olmus olmasi gerekiyor, "yapilan atak" istatistigi de var zira.

Ekrem Ph.D. dedi ki...

@ Serkan
Sonuna kadar katiliyorum. Istatistiklerle konusuyorsan, ondan sonra cikip Almeida'ya laf etme hakkin yok. Herkes cok bilir bizde herseyi.

Ne demisti Mustafa Denizli: "Kapısından her girdiğimde, bir teknik adamın olduğu stadyumdan maç sonunda 30 bin teknik adamla çıkardım"

Unknown dedi ki...

@semioticus

Dediğim gibi sıkı olmasada takip ettiğim bir blogdu burası. Öyle çok fazla uzun uzun yazmayıda düşünmüyordum. Ama dediğim gibi değerli fikirlerin paylaşıldığını düşündüğüm bir platformda bu kadar tutarsızlık kabak tadı verdi. Ha buarada troll'luk falan yapmak değildi amacım, can sıktıysak affola,

Herkese selamlar...

@Serkan Kuluk

Yaz zaten yorumunu gene, tutarsiz gordugun seyleri. Bir platformun basina gelebilecek en kotu sey kendi dogrularinin mutlak olduguna inanmasi olur. Ama iste uslup olarak sutten agzimiz cok yandi gecmiste -takip ettiysen biliyorsundur-, yazili iletisimde direkt kisilere agir laflar etmek diyalogu baltaliyor ve fikriyati geride birakiyor. Sikinti orada basliyor, yoksa baska bir sorun yok. Yoksa burada ne GS asigi arkadaslarin ne hale geldiklerini de gorduk, hikaye o degil. Kimse hicbir zaman %100 hakli da degil. A konusuna yaklasim ile B konusuna yaklasim ayni olmak zorunda da degil. Bunun gibi fikri tartisma basim gozum ustune, keske hep olsa zaten.

Adsız dedi ki...

@Serkan

Çünkü FB değil Konya maçından bir öncesine kadar Almeida bildiğin "kötüydü". Hem golcü kimliği açısından, hem de fiyat/performans açısından. Bahsettiğimiz adam kadrodaki diğer 3 golcünün toplam 385 dakika alabildiği ortamda 1.130 dakika oynamış. Eleştirildiği Konya maçı öncesine kadarsa ligde 11 maçta 5 gol 2 asist yapmış. Tek golcü pozisyonunda oynadığı bu dönemde takımın attığı 21 golün 16'sını ise başkaları atmış. Olcay'ın 3 golü ve 3 asisti gibi mesela. Almeida'nın niye böyle şahlandığı ise malum. Kötü mü? Transfer sezonları ve Dünya Kupası'na kadar elbette değil; sonrası meçhul.

O "bir şeyler" ise birilerinin isminden ibaret değil veya "biz demiştik" de değil, tribünde Tabata için açılan "istemiyoruz" pankartına karşın 8 yılda kulübü 300 milyon TL borca boğanların yanlışlarının, azımsanmayacak şekilde o taraftarın kendisinden daha az vizyona sahip oldukları gerçeği. Bu devam ederse yine eleştirilir, tıpkı Ronaldinya saçmalığında olduğu gibi.

Almeida Beşiktaş demek değil, olayın özünün bir kısmı da burada zaten. Bu şekilde düşünürsek muhtemelen 6 ay sonra Beşiktaş bitecek, çünkü Almeida gidecek.

Futboldan keyif alırken de takım performansı eleştirilebilir. Aksi halde bütün futbol kritikleri yapanların futboldan nefret etmiş olduğu varsayımı çıkar. Ya da kısacası Eriksson zamanının İngiliz milli takımını her fırsatta yerden yere vuran Lineker'in milli takımından nefret ettiği.

Ayrıca; "takımı destekleyin eleştirmeyin" diyenlerin olduğu en yoğun dönem de o 8 yıldı mesela.

Buna karşın:

- Bilic ve Özen'e en az 1 yıl verilmeli dedim; kendilerine zaten şahsi gıcığım yok ama olsa bile mantık bunu söyler

- Futbolcu seçimleri/tercihlerinde genel değerlendirme için en az 2 transfer dönemi geçmeli, ki bu önümüzdeki Ocak ayı ve sonrasındaki yaz dönemi

- Bilic ve Özen'in bir şeyi göz ardı etmemesi gerekli: Her maç iyi oynamak istersiniz, ki Aybaba da bu amaçla yola çıkmıştı, fakat bu yolda geleceği unutup günü kurtarmaya çalışmamak gerekiyor. Son FB maçı günü kurtarmakla ilgili emareler içeriyor. Çünkü beraberliğe sevinildiği açıkça beyan edildi.

SinnFein dedi ki...

@serkan,

Senin takım taraftarlığı yorumuna kesınlikle katılıyorum ben.. Malesef hiçbir takımın taraftarı biZim kadar bir oyuncusunu hem vezir hem rezil ediyor... Benim sana karsı cıktığım sadece insanların yorumlarına bir anda kişisel dAlmandı... Ha dersenki sen ne ilgilendiriyor? Birşey diyemem..

Ama şöyle de bir gerçek var. Ben taraftar olarak 2.5-3 M euro verdiğim adamlardan ( ki isimler hiç önemli değil) yıldız performansı bekliyorum. Takım dayak yerken ezilirken ortaya çıkmalarını bekliyorum. almeida bu maça kadar hiç bu performansı gostermedi.. Gostermediği gibi birçok maçta karsı karsıya pozisyonlarda gol kaçırarak takımın maçı koparmasını engelledi...Ferdiye gelirsek de adam için 3 senedir bekliyoruz. Hiçbir gelişme yok. Burada Ferdinin de bir suçu yok bence. Romantik taraftarımız sevgili medyamız adamı Alex Sergen Hagi kıvamına soktu! Ve herkeste beklenti arttı. Ama adamın böyle bir özelliği yok. Necip 5'se bu adm 8 o kadar... O yüzden sat gitsin..

Bende transferlerin birçoğuna karşıyım. Ve hep aynısını burada birkaç kez yazdım. Transfer yaparken yıldız değil lider yırtıcı kavgacı adamlara bakmak lazım... Bu adamları 2. 3. Sınıf liglerde bile bulabilirsin. Yani MOtta tarzı birkaç adam daha lazım bize.. Yoksa takımın genel kalitesi pas oyunu hucuma çıkışı falan vs ligin üstünde bence.. Bu tarz adamlarla kavga etmeyi de öğrenir ve ligi domine ederiz ama bunun için zamana ihtiyacımız var...

@ övünç,

Abi ben seni anladım ama aynı yerden bakmıyoruz seninle. Bende iki maçta da gerekli güncelleme yapabilecek zaman ve koşulların tam olarak oluşmadığını düşünüyorum.. Futbolcularla bir hafta boyunca bu adamlar birlikte. Serdarın ortaya geçmemesi Atibanın sol bekte olması, Freinin oynamaması gibi durumların mutlaka bir açıklaması vardır.. Necip kırmızı kart görecek diye oyuna sokmadı sonuçta ki bence hucuma dıkıne gidebilecek pas arası yapıp ani çıkışlar sağlayabilecek bir alternatifti ama hocanın eyyamına kurban gitti...

Adsız dedi ki...

Noluyor yav ne gerek var karakter atmaya kimse gitmesin. madgoat'a da üzüldüm mesela, katılmasam da kendi argümanlarını açıkça ortaya koydu adam. Zaten genele bakıldığında madgoat ve Serkan'ın yorumlarına ihtiyaç var. Zira bloğun geneli bir yola doğru gidiyordu, onların düşünceleri çok daha verimli bir ortam getirir, bu kesin.

Fakat hepsinden önemlisi, "onlar gitmesin ben giderim" olayı da değil, hiçbir etkiden dolayı olmamak üzere bizzat kendim sıkıldım. Son 1 aydır yazdıklarımı bir araya getirseniz zaten hep tekrar. Az biraz izleyeyim takip edeyim.

Beşiktaş'la.

Saygılar

alper dedi ki...

Canımı sıktınız beyler.Hadi yazmayayım dedim ama dayanamıcam artık.
Hiç biriniz fitboldan anlamıyorsunuz.Süper amatör kümede mücadele eden bizim köy takımının iç saha maçlarında sağlık ekibinde yer alan bir sağlık çalışanı olarak benden iyi kimse bilemez fitbolu çimin kokusunu.Haddiniz bizin ulan hepiniz darbecisiniz hepiniz ordaydınız ulan.
Dakika 85 emenike li alperli webo lu holmenliultra süper FB şuan Fethiyespora 2-1 yeniliyor.Elenirler mi..İnşallah.:))
Demem o ki kadro yıldız topçu vs iyidir hoştur ama seni zirveye tutan taşıyan yönetimden hocaya kadar vizyon ve cesaret işidir.O da şuan Biliç'te yok.Bu ara Fethiye 3 ü attı temiz golü hakem vermedi.Biliç korkmasaydı Kadıköy de yenerdik FB yi buda kişisel görüşüm ve ayrıca fitboldan ben kadar anlamadığınızı unutmayın yorumlarınızda.

alper dedi ki...

Paranın karşısında Fethiyespor şov vardı kaçırdınız mı ?

theotheo dedi ki...

@ekrem phd

o para harcayan gs takımı 3 senede beşiktaşla kaç maç oynadı kaçını kazandı birader. bana bunla gel ya. başka şeyle gelme kardeşim.herifler 2 sene üsüste şampiyon olmş şampiyonlar liginde çeyrek finale çıkmış. hala yok üstündeymişim de falan da filan. kasımpaşada senin üstünde daha iyi takım mı senden.

geçelim birader bu ufak hesapları ya. harbiden can sıkıyo yani. cevabınızı veriyoruz veriyoruz hala aynı şeylerle geliyosunuz. herif 2 sene şampiyon olmuş. şampiyonluk sayısını 19 yapmış. öbürü de bi o kadar yapacak. bunlar ikisi savaşıyo birader. artık beşiktaş gs maçını falan sallayan kimse kalmadı.

türkiyede tek maç var fb gs bu kadar net. bunu görün ya. hala ufak resimdesiniz. yok hoca şöle böle. 10 kişi takım 11 kişi takımı paket ediyo. yani tam tersi olsa sayısal olarak bu kadar olamaz ben görmedim hayatımda böyle bir paket oluş. e birader burda başka bişey var yani. bunu sorgula.

onu da söylüyoruz emenikesi sowu kuytı caneri vs vs. öküz gibi adamlar. sende yok. fark bu. yani niye bu kadar baskı yedik falan bunun cevabını aramayın bi yerde. hoca da çıktı 1 puan iyidir dio. fikret ormanda bozulmuş. e birader bozulmucaksın. sene başında aynı adam bu ligin favorisi biz değiliz demişti. adam objektif bakıyo beşiktaşlı değil. sen şampiyon olucaz demiştin aziz yıldırımda öyle dedi. kimin dediği tuttu? sayın fikret orman.

lafla peynir gemisi yürümüyo yani. icraat yapıcaksın. çalışıcaksın. 20 küsür transfer yapmışın yazık ya. ayda 100 bin euro sezere para ödüyosun. e bu para kimin parası bana söyleyin bende bilim. ayda 100 bin euro ya 270 bin tl. adam bu parayı alıyo çatır çatır yiyo ya. sene başında sezerle ilgili neler dediğimiz burda var.

transferde hata tabii ki olur da. 20 küsür transferin bu kadarı da falsolu çıkmaz ki birader. demek ki bu işi bilmiyosun. frei denen adama bu kadar para ödedin kaç milyon euro 3 küsürdü galiba. e birader beşiktaş gibi bir takımın maddi durumu belli olan bir takımın ne olduğu belirsiz olan bir oyuncuya bu kadar para verme hakkı var mı? hepinize net soruyorum yani. 4 milyon euro bonservise gelişime açık genç oyuncu konseptli transferler yapıcak bir bütçesi varmı beşiktaşın. bana söyleyin bende bileyim.

cochise dedi ki...

@alper
valla büyük zevkle izledik. Eskiden de böyle sürprizler olurdu ama artık sürpriz yapanlar dan dunla değil baya baya oynayarak yapıyor. 2. ligden bile çok büyük ihtimalle düşecek şu takım bile son dakkalarda ayağa pas yapmaya çalışıyor. Alt lig takımları eskiye göre çok daha iyi.

Bakalım yarınki Buca maçına bizimkilere ders olur mu şu 2 günde olanlar.

alper dedi ki...

Hayır benim anlamadığım ayda bilmem kaç bin avro alan holmen,alper,salih,webo,bekir,yobo,topuz çatır çatır yerken bu paraları kimin parasını yiyorlar abi..
Fitbol böyle bir oyun.Para ile vs olmuyor çokta büyütmeyin.Anlık günlük değişkenler maç içi hikayeler (Velinin sakatlanması gibi) herşeyi sil baştan yapabiliyor.Almeida 3-1 yapamaz döner Alex atar 4-2 yenilirsin Fernandes 2-0 yapamaz döner Bruma S.Krutuluş sıçışından faydalanır vs.Hocanın işi bunlar değil bunları öngörmek değil.Sen sahaya karakter koyarsın plan koyarsın olur yada olmaz.BJK nın bu yıl planı var bu güzel ama ikinci yarı için soru işaretleri oluşması o planın yada o planı uygulayack oyuncuların sorgulanmasına yol açar.Olan da budur.Bu hafta liderle puan farkı 5 e iner her şey güllük gülüstanlık olur ..

Unknown dedi ki...
Bu yorum yazar tarafından silindi.

alper'in son yorumu beni hem alper'den cikmis olmasi itibariyle, hem de benim begenmem itibariyle oldukca sasirtti.

Tek su konuda hemfikir degilim, Besiktas FB macinin ikinci yarisinda sahaya karakter koyamadi. Koyabilirdi hamleye gerek kalmadan, fakat koyamayacagini anladigi anda Bilic mudahale etmediydi. Benim ekran basindan bagirdigim kadar sahaya "ayaga oynayin, baskiyi kirin" diye bagirmaktan fazlasini bekliyordum.

Yoksa bu son iki gundur yasananlar, "kadro derinligi" muessesesinin de nereye kadar oldugunu gosterdi. Artik alt liglerde catir catir ucgen kuran falan takimlar var demek, enteresan. Tabii Turkiye futbolu niye 1. ligde de 2. lig seviyesinden cok ustte oynanmiyor, o cok trajik bir soru.

y dedi ki...

@Serkan

Simidye kadar okudugum en guzel ve en isabetli yorumlardan biri oldu bu :)))

Neyse, bu da benim son yorumun olsun.

Herkese selamlar.

Ali

Mete dedi ki...

Yahu bu Portekiz milli takımında hani başka golcü yoktu. Nuno Gomes'den sonra golcü çıkaramamışlardı. Şimdi bu Almeida neden dünya kupası için kendini yırtıyor ki? Başka golcüleri yok abi adamın yeri zaten garanti.
Almeida'nın kötü olduğuna dair başka önermeler üretmeniz lazım. Hem de daha zekice önermeler. Yoksa adam hakkında hala 2-4'lük Fb maçında karşı karşıya kaçırdığı gol yüzünden önyargınızı atamadığınız hemen belli olur.
Burada defalarca anlatmaya çalıştık, pozisyon pozisyon izah etmeye çalıştık ama nafile.
Futbola da, futbolcuya da önyargıyla bakılmaz bu bir.
Özgüven önce takımda değil, taraftarda olmalı bu iki.
Takılmışsınız suni bir algıya Almeida kötü, Emenike süper, bize Melo gibi adam lazım, vs.vs.
Önce kafaları değiştirelim kafaları.
Ne oldu Fb'nin müthiş-derin kadrosuna. Hani bu kadrodan 2 takım çıkardı da ikisi de şampiyonluğa oynardı?

Adsız dedi ki...

Uzunca bir süre yorum yazamayacağım derken bu son olsun.

@Mete

Futbolcuların milli takımlarında yer almaya çalışmaları ve bu şekilde başarılı olmayı istemelerinin en önemli motivasyonu büyük oranda devamlı milli takıma alınmak değildir. Dertleri vitrindir. Yani STSL'de 1 maç oynayınca kimse görmez, daha doğrusu görse bile karşındaki rakip misal ... olunca dikkate almaz. Asıl bakacakları performans piyasanın ciddiye alacağı rakiplere karşı olandır.

Kimse demedi ki vatandaş bizde ayrı oynuyor, diğer tarafta ayrı. Almeida'nın milli takımlarındaki performansına bakılacak olursa 2011'den bu yana 16 maçta 4 gol. Aynı dönemde odun Postiga 23 maçta 11 gol atmış. Almeida İsveç'le oynanan play-off maçlarında az biraz parladı. Onda da ilk maçta 66. dakikada Postiga'nın yerine oyuna giriyor. Bu 2 maçtaki oyunu takdire şayan ve gol atamasa da ilk defa son 3 yılda 1 olan asist rakamını yapabiliyor!

Şunu kabul etmek gerekir ki hücumda her şeyi C.Ronaldo olan bir takımda Postiga gibi biri olsun, Almeida olsun çok fark etmiyor. Almeida son 1 ayda vites yükseltmeye çalıştı ve 2. play-off maçında bu görüldü. "Hani Nuno Gomes'ten sonra golcü çıkaramamışlardı" söylemine gelir isek; olay ortada, yani hala öyle.

Adsız dedi ki...

Haziran 2012 tarihli bu analiz herhalde her şeyi daha iyi anlatamazdı:

http://www.portugoal.net/index.php/more-euro-2012-news/34216-portugals-perennial-problem

Mete dedi ki...

@james
Öncelikle ısrarla yaptığın/yaptığınız hatalardan birisi istatistiki verilere takılmak.
O zaman şöyle yapalım.
Bir çırpıda aklıma gelen birkaç örnek vererek ilerleyelim.
Ligin ilk maçı Ts. Oyuna sonradan girdi. Açıyorum bakıyorum gol-0,asist-0.
Akhisar maçı attığımız ilk gol:Oğuzhan'ın süper asisti, Olcay'ın golü. Almeida yine istatistiklere girememiş.
Ya da senin bahsettiğin 66.dk da oyuna girdiği maç. Soldan birisi ortalıyor, golü Ronaldo atıyor. Almeida yine ortada yok.
Bak böyle istatistik içinde debelenirsen, adam oyuna girdikten sonra Ts ve İsveç maçında oyunun karşı kaleye yıkıldığını ya da Oğuzhan o güzel asisti yaparken aslında stoperi alıp götüren Almeida'nın Olcay'a boş pozisyonda gol attırmış olmasını gözden kaçırırsın.

Adsız dedi ki...

@Mete

Tam tersi, sırf skor istatistikleri dışına çıkabilmek için vatandaşın ilk İsveç maçında 66. dakikada oyuna girdiğini, ancak 2. maçta 82 dakika oyunda kaldığını yazdım. 2. maç içinse en iyi yorumu yine yukarıda post ettiğim site yapmış:

http://www.portugoal.net/index.php/more-natonal-team-news/43259-portugal-player-rating-v-sweden

Verdikleri not da ortada. Bu notun altında kalan sadece 2 oyuncu var: Nani ve Meireles. En önemlisi bize pek de yabancı olmayan şu yorum: "Gayet iyi imkanları kullanamaması yine ayan beyandı". Kendisini kurtaransa Ronaldo'ya verdiği o bahsettiğim asist olmuş.

Portekizliler bile önyargılı ve hakkında bişey bilmiyor yav. Ne yapcaz şimdi.

Abi burada insanların taraftarlık biçimi niye tartışılır yine durup dururken.

Aynı mevzudan çıkıp biliyorsunuz bölünme oldu burasıkapalı ortaya çıktı.Romantizm ve kendine göre realist iki farklı yaklaşımın birarada varolamaması durumu var Beşiktaş taraftarlığını içerisinde galiba.

Yani Beşiktaş'ı nasıl seveceğimize kim ne cüretle karar veriyor yahu ?


Ben kendi adıma bil fiil 15 seneyi aşkın futbol oynadım,yazdım,izledim izliyorum , senelerdir dünya para yatırıyorum bu kulübe kombinesi forması , kongre üyesiyim kendimde hak görüyorum bazı şeyleri söyleyebilmeye ama alaycı bir şekilde bunlara sallarsan ben orada kendimi kaybedebilirim doğal olarak.

Önder Özen'lik yap abi katılmıyorum de çık git.Tutarsız gördüğün noktayı söylemiyorsun sadece tutarsızlık var diyorsun söyle üzerine konuşalım ? konuşmak istemiyorsun keyfin bilir.

Burada defalarca Almeida'nın neden Beşiktaş sistemine zararlı olduğunu çıplak gözle izleyenler yazdı.Almeida şu 2 maçtaki kadar ofsaytta durmamaya , sürekli sol açığa deplase olmamaya , sürekli arka direğe gitmek yerine ön direk ve penaltı civarında olmaya , karşı karşıya da kararını çok önceden veriyor olsa idi zaten adamın fiyat/performansı tartışılmazdı.

Şimdi o derdimiz kalmadı zaten dünya kupasına gidecek adam bizimle sözleşme yapmaz.Orada gider rezil olursa , Sivok gibi gidecek takım bulamassa döner dolaşır gelir.Çünkü kimse ona senelik 2.7 civarı net para verip 3 haftada bir çeken kasıklarının derdi ile uğraşmaz.

http://spor.bugun.com.tr/almeida-mi-guldurmeyin-haberi/884199


@Ovunc

Abi ecnebilerin "let's agree to disagree" diye guzel bir kalibi var, bizdeki muadili olsa olsa "severek ayrilalim." Ya ikna edecegiz birbirimizi ya da "eah" diyecegiz; arasi yok :P

alper dedi ki...

@semioticus

Elin kocabaşları her iş uzmanları ekşi havadis leri yazınca auuvv Alper yazınca şaşırmaca..Eee tabi Alper kim ki..İsmet gibi hissettim kendimi şuan yazıklar olsun.

Deniz dedi ki...

@Alper :)))))

Mete dedi ki...

Israrla başka mecralara taşıma gayretinize rağmen, ben de sizi ısrarla esas konuya getirmekte kararlıyım.
O zaman en başından alalım.
Burada Almeida iyi derken bazı argümanlar sundum. Bunlardan birisi de milli takımda oynadığıydı. Aksi görüşü savunan arkadaşlar Portekiz milli takımında o bölgede başka alternatifin olmadığını, bunun da bir anlam ifade etmediğini söylediler. Diyelim ki haklılar. Kaldı ki bilmem kaç milyonluk profesyonel lisanslı oyuncusu olan, klup takımları bizimle kıyaslanamayacak kadar geçmişten bugüne başarılar kazanmış, oyuncu ihraç eden ve her turnuvaya katılan Portekiz için böyle bir önermeyi açıkçası ben kendimde söyleyecek ne bir futbol bilgisi ne de özgüven görüyorum. Ha dedik ya varsayalım haklılar ve bu Portekiz milyon tane profesyonel oyuncusu içinden bu pozisyonda alternatifsiz. Bunu ben değil sen söyledin tekrar hatırlatıyorum. Şimdiki Almeida'nın performansını "dünya kupasına gidecek ya o yüzden işte" diye hangi mantıkla açıklarsın? Aksine yeri garanti olan bir adam kendini dünya kupasına kadar sakınır ki orada tırnak içinde söylüyorum VİTRİNİ olacağı için. Türkçe'de bu konu daha basit nasıl ifade edilir bilmiyorum.
Gelelim diğer mevzulara.
Burada defalarca kendi fikirlerimi yazarken bu adamın yararlı olduğundan bu maliyetlere başka adam koyabildiğin takdirde vazgeçilmez bir adam olmadığından, ama koyamıyorsan da devamlılığının dezavantajını bertaraf etmek açısından maç başına ağırlık vererek yeni bir anlaşma yapılmasından bahsettim. Ha bu arada fayda-maliyet analizciler Pektemek için de aynı duyarlılığı göstersinler. Futbolda Pektemek için "ben onun yeteneklerine inanıyorum" deyip romantizm, diğer tarafta Almeida için fayda-maliyet realizmi aynı anda komik olur.
Kendimce mantıklı bulduğum fikirleri burada söylüyorum. Mesela geçen sezon takımın ve özellikle Holosko'nun ikinci yarıdaki performans düşüşünü Almeida'nın neredeyse hiç oynamadığı döneme denk geldiği konusunda fikir belirtiyorum. Sana mantıklı bir izah olarak gelmeyebilir. O zaman sen fikrini söylersin belki seninki bize mantıklı gelir. Ama fikir beyan etmeyip Almeida odun dersen kusura bakma burda ne seni, ne de uzun kartvizitini pek ciddiye almam çünkü yapmış olduğun tabirimi bağışla goygoydan öteye gitmez.
Bu arada hala ezbere konuşuyorsun. Son iki maçta Almeida sola deplase olmamayı bırakmadı, hatta son iki maçta ben bir tane ön direk koşusu da görmedim. Dolayısıyla böyle oynarsa iyi olur dediğin şeyler sözkonusu değil ve sana göre göreceli artan performansı bu saydıklarınla alakalı da değil. Aç izle bir tane ön direk koşusu göremezsin ama hala sola deplase oluyor. Anlayacağın Almeida eski Almeida. İlk maçında da karşı karşıya pozisyonu yine kaçırması yüksek ihtimal.
"Bugün gazetesindeki" post için diyecek bir şey bulamıyorum. Tebrik ediyorum seni. Bir anda haberi okuyunca çakralarım açıldı ve Almeida hakkında tüm fikirlerim tersine döndü.
Hazır gazeteden laf açılmışken ve konunun biraz dışında bir mevzu daha var. Özellikle ligin ikinci yarısından itibaren Almeida ve Fernandes üzerinden ciddi yıpratma kampanyaları başlayacak. Bu adamlar elbette kötü maçlar çıkaracaklar ve ilk kötü maçlarını başka konulara da bağlayacaklar. Hazırlıklı olalım. Bu yolu tıkamanın 2 alternatifi var. Ya devre arası bu adamların alternatifiyle anlaşmanı yaparsın yani önümüzdeki yıl x ve y isimli futbolcularla oynacağım ve Ocak ayında sözleşmemi imzaladım dersin ya da bu adamlarla devre arasında yeni sözleşme imzalarsın.

Mayor dedi ki...

Herkes Almeida'nin performansini kontrata, dunya kupasina falan baglamis. Evet bunlarin payi olabilir ama en cok pay, bu sezon gecen sezonlardaki kadar sik sakatlik yasamamasi(maasallah) dogal olarak form tutmaya basladi adama duzenli antrenman yapmaya baslayinca. Bu kadar da kotu niyetli olmayin.

Buyu Portekiz forvet hattı

http://en.wikipedia.org/wiki/Portugal_national_football_team

Eder-Postiga-Almeida

Sola deplase olayına Beşiktaş'ın son iki maçta attığı 6 golün dışında verebilecek bir cevabım yok.Bir tek kötü alışkanlık Konya'ya attığımız ilk golde yine arka direğe koşmaya çalışıyor ama bunun dışında çok çok az pozisyonda arka direkte kalıyor.

Sadece Karabük maçında arka direkte kaldığı 5 pozisyon var, çıkana kadar.Soldan Olcay'ın olması gereken yerden hareketlendiği 3 pozisyon var ki bu kimin ezbere konuştuğunu biraz anlatıyor sanırım.

Zaten şu anda yaptığın yine saldırmak.Yalan söylediğimi , ezbere konuştuğumu ima bile etmeden yazıyorsun.

Mesela dünya kupasına gidecek adam kendini sakınır demek hangi mantığa sığar bir düşün ? Bünya kupasına gideceği için kendini sakınan bir tane adam gösterir misin ?

Fiyat performans konusunda benim eleştiri kriterimin takımda en yakın adamın 2 katı fazla para aldığını üzerine basarak yazmama rağmen yine Almeida karşı karşıya kaçırır sığlığına çekiyorsun elbette kaçırır adamın iyi bir bitirici olmadığını Almanya'dan takip eden Borges'in blogunda Beşiktaş'a transfer zamanı yaptığı analizden de okuyabilirsin.Adam hem isteksiz , hem kötü tercih yapıyor , hem de en fazla parayı alıyorsa olsun koçum seneye atarsın kısmetse dememiz lazım.

Ben senin yazdıklarını okuyunca çakralarım açılıyor bütün fikirlerim değişiyor emin ol ?


Kendi fikirlerini yazıyorsun bir tartışma yapıyoruz.Sonra bunu saldırıya çeviriyorsun.Banane birader senin fikrinden o zaman ?

Ne sen Almeida iyi diyen tek adamsın ne ben Almeida kötü diyen ilk adamım.Dünyada Almeida kötü diyen her insana böyle bir tepki mi veriyorsun sen ?

Mete dedi ki...

Zamanım oldukça bu siteyi takip ederim, ara ara da yorum yazmaya çalışırım. Tüm bu süre zarfında kimseye de saldırı da bulunmadım. Yazdıklarım kayıtlıdır.
Sana ifadelerim ağır geldiyse ve sen bunu saldırı olarak nitelendiriyorsan bunun tek nedeni senin üslubun olabilir. Senin üslubunu eleştirmek hakkım değil, ama üslubunun karşılığını görünce de mızmızlanmak olmaz.
Fikrimi söylerim, elbette ki senin fikrinden banane diyebilirsin. Zaten öyle yapsaydın bu polemik hiç de yaşanmazdı. Ama bir fikre karşılık olayı oduna-kalasa bağlarsan başkası böyle davranmaya bilir ama ben böyle bir "tepki" (senin ifaden) veririm.
Almeida kötü diyen ilk insan sen değilsin evet hatta burada birçok arkadaş seninle aynı düşüncede ona da evet. Ve o birçok arkadaş defalarca Almeida kötü derken kimseye böyle bir "tepki" ( senin ifaden ) vermedim. Belki bu da senin üslubunla alakalı olabilir.
"Yalan söylüyorsun" ya da "ezbere konuşuyorsun" ifadeleri sana ne anlam ifade eder bilmem ama, benim bildiğim ikisi bambaşka anlamlarda olan şeyler. Yalan söylediğini düşünseydim, yalan söylüyorsun derdim.
Futbolcunun kendini "sakınması" konusunda da yazdıklarımı ya okumamışsın ya da anlamamışsın.
Yazdıklarım konusunda seni incitecek ağır bir ifade kullandığımı düşünmüyorum. Şayet sana öyle geldiyse yine de özür dilerim.

Benim burada yorum yapan hiç kimseye (yine theo hariç) üslup olarak ağır konuştuğum olmadı.

Andy Carrol'da benim için meşe odunudur Almeida'da meşe odunudur , Edu'da öyleydi ve bu fikir tamamen beni bağlar.

Almeida'ya odun denmesinden hoşlanmıyorsan bunu ifade edersin.Uslüp eleştirisi böyle yapılmaz.Yaklaşık 3 senedir yazıyorum ben bu bloga ve böyle bir direkt karşı cevap ile ilk kez karşılaşıyorum.

Sürekli Cv'den yok geçmişinden diye konuya girip çok bilmiş , kendini beğenmiş vurgusuna getirmessin.Bu bir üslup eleştirisi değil saldırıdır.

Benim onları yazma sebebim fikir yürütebilecek kadar konuyla içli dışlı olduğumu belirtmektir gidio de Fizik forumlarında Foucolt sarkacı açıklamaya kalkmıyorum sonuçta.Ha senin için yeterli bir referans değildir eyvallah derim.

Kimsenin görmediği şeyleri görüyorum en doğruyu ben biliyorum gibi bir iddaam seni veya bir başkasına kendi fikrimi dikte etmeye çabam yok aksine göremediğim pek çok şeyi bazen burada okuduklarımdan görüyorum .Öyle olmasa zaten meseleyi daha 1. saçma sapan troll eleştirisinde kapatırdım kendi adıma.

Bazı noktalarda çok bilmişliğe vurdurduysam konuyu ki yine belirtiyorum 3 senedir böyle bir durumla hemen hiç karşılaşmamama rağmen ben de özür dilerim.

"Aksine yeri garanti olan bir adam kendini dünya kupasına kadar sakınır ki orada tırnak içinde söylüyorum VİTRİNİ olacağı için. Türkçe'de bu konu daha basit nasıl ifade edilir bilmiyorum."

Bu senin ifaden değil mi ? Ronaldo kendini sakınıyor mu dünya kupasına gideceği için ? Müller ? Robben , Ribery veya vitrine ihtiyacı olan herhangi bir takımın herhangi oyuncusu mesela Helder Postiga Valencia'da , dünya kupasında vitirim olacak diye kendini sakınır mı ? Hadi Postiga 11 çıkamaz zaten vitrin bir yerde oynuyor ya aynı durumda olan Emenike kendini sakınır mı veya Meireles veya Muslera ? Dünya Kupasına gideceği için performansının artması mı yoksa kendisini sakınması mı daha olabilir bunun yorumunu geri kalan arkadaşlara bırakıyorum.




planck dedi ki...

"vay anam vay neler dönmüş serhat ya"
hem işin içinde theo yok.
ayrıca @alper: hahaha, nutellayı sen mi bitirdin alper :D

Yorum Gönder

Ara