.

.

.
Ekşi Beşiktaş. Blogger tarafından desteklenmektedir.

.

.

11 Eylül 2013 Çarşamba

Uefa, Beşiktaş ve Fenerbahçe'nin Küme Düşürülmesini İsteyebilir Mi?


Önümüzdeki kısa bir zaman diliminde muhtemeldir ki tartışacağımız konuların başında; UEFA’nin ceza verdiği Beşiktaş ve Fenerbahçe için TFF’ye de ceza vermesi için baskı yapıp yapamayacağı olacak. Soruyu net ortaya koyalım; Beşiktaş ve Fenerbahçe’ye şikeden dolayı ceza veren UEFA, TFF’den bu takımlara küme düşürme veya puan silme cezası vermesini isteyebilir mi? İsterse TFF bu isteğe uyabilir mi, uymak zorunda mı?

Elbette UEFA böyle bir talepte bulunabilir mi ya da bulunacak mı, bilmiyorum. Doğrudan bu şekilde iç işlere müdahil olabilmek için yakın zamanda bir tüzük değişikliği yaptıklarını biliyoruz. Varsayalım ki, UEFA’dan bu veya buna benzer talepler geldi. Asıl mesele, TFF’nin ne yapıp yapamayacağında…

Bir görüşe göre TFF, UEFA’ya bağlı bir kurum olduğundan UEFA’dan gelecek böyle bir direktife uymak zorundadır. Bu görüşe karşı ben de diyorum ki, evet kağıt üzerinde uymak zorunda ama ya uymazsa? Yani, UEFA’ya ben senin kararını uygulamıyorum derse ne olacak? UEFA gelip bizim ligin organizasyonunu yapamayacağına göre muhtemelen milli takıma ve belki tüm kulüp takımlarına ceza verebilir. Ancak, asıl tartışılması gereken mesele TFF, UEFA direktifine uymak istese bile buna imkan olup olmadığı…

Eskiden bu soruya gönül rahatlığı ile evet demek mümkündü. Neden mümkündü, çünkü futbolun disiplin yargılaması tamamen TFF yasası ve ilgili yönetmeliklere bağlıydı. Yani, TFF disiplin kurulu bir karar verir, tahkime itiraz edilir, tahkim de itirazları karara bağlardı. Tüm işlemler disiplin yargılaması esasları içinde olur biterdi. Ve ilgililerin bu kararlara karşı yargı yoluna yani mahkemelere başvurma imkanları kanun ve yönetmeliklerle engellenmişti. Ta ki, 17.03.2011 tarihinde Anayasa’nın 59.md.sine eklenen ek fıkraya kadar.

Evet, artık Anayasa md.59/ek fıkra hükmüne göre, tahkim anayasal bir yargı gücüne sahiptir. Ek fıkra aynen şöyle; “Spor federasyonlarının spor faaliyetlerinin yönetimine ve disiplinine ilişkin kararlarına karşı ancak zorunlu tahkim yoluna başvurulabilir. Tahkim Kurulu kararları kesin olup bu kararlara karşı hiçbir yargı merciine başvurulamaz.” Madde gayet açık, tahkim kurulu son sözü söyler ve onun sözünün üstüne söz olmaz. Bunu ben değil anayasa yani tüm yasaların üstündeki norm söylüyor.

Buradan hareketle şunu söyleyebiliriz ki; şike ile ilgili TFF disiplin kurulu kararları üzerine dosya önüne gelen tahkim son sözü söylemiştir. Tahkim, artık anayasal bir kurumdur. Kararları kesindir. Bu kararlara karşı başka yargı merciine dahi başvurulamayacağına göre kararları herkesi bağlayacaktır. TFF, UEFA istedi diye Tahkim Kurulu tarafından verilmiş kararları hiçe sayamaz. Zira, UEFA bizim anayasamızın üzerinde bir kurum değildir. Bazı hukukçular, yargılamanın yenilenmesi müessesesinin devreye girebileceğine dair görüşler ileri sürüyorlar. Buna da katılmıyorum. Zira, yargılamanın hangi koşullarda yenileceği usul kanunda sayılmıştır. Bunlar arsında UEFA kararları yoktur. Yani, UEFA böyle karar aldı ve böyle istedi diye anayasal güce sahip tahkimin verdiği kararları bertaraf edilemez.

Yani, bizim açımızdan disiplin yargısı sona ermiştir. Şunu da belirtmek isterim; şike sürecinde yasalarda ve yönetmeliklerde değişiklik yapılmasının yanlış olduğunu hep yazdım. Kişilerle kurumların ayrılamayacağını, şike yapanın cezasını çekmesini, bu Beşiktaş bile olsa savundum. Yapılanların içime sindiğini söyleyemem. Hukuk iyice esnetildi ve saygınlığını kaybetti. Fakat bu sadece TFF tarafından yapılmadı. ÖYM yargısı da buna az hizmet etmedi. Baştan sona, polisinden savcılığına, mahkemesinden TFF’sine, tahkiminden etik kuruluna kadar tüm yargısal faaliyetleri yürütenler sınıfta kalmışlardır...

İstanbul Barosu Avukatı,
Beşiktaş Kongre Üyesi
Murat Ersöz

10 Yorum:

güzel açıklamalar için tesekkurler. Yalniz son paragrtafta soylediginiz seye dikakt cekmek lazim, yani hukukun esnetildigi ve kimsenin guveninin kalmadigi olayina. Dogru, kimsenin guveni yok, ve bende eger uefa isterse, TFF'ni pasa pasa bu isteklerine uyacagini ongoruyorum. Bakin TFF baskani demiyorum, cunku bu baskan yapmaz, yapacak diger bir baskan gelir. Sonuc olarak Turkiye'yi tum musabakalardan men etme tehditini yaparlarsa yapacak baska birsey yok. Ha birde bunun FIFA ayagi var, herkes UEFA diyor ama FIFA'danda bir takim talepler gelebilir.

Ben herhangi bir yaptirim uygulanip uygulanmamasi konusuna degil bizim icin asli oneme sahip olan Besiktas'a karsi ne tur bir yaptirim uygulanabilir onun derdindeyim acikcasi. Turkuye Kupasi Statusu geregi, bildigim kadariyla, bizi azami 3 yil bu kupadan men etme ile cezalandirabilirler. Lig Statusu ayri oldugu icin, puan silme yada kume dusurme gibi eylemlerin bize uygulanamayacagi kanisindayim. Uefa'ni bu yonde bir talebi olursa, ve TFF bu yonde bir uygulama icine girerse, cok buyuk hata yaparlar. Peki bu olur mu? Dedik ya burasi Turkiye, her an hersey olur. Gecenin 3'unde yasalar degisebiliyorsa, her an hersey gerceklesebilir. Bu yuzden biz bu konuda ne yazsak ne cizsek aslinda ustunlerin hukuku gectiginden, ustunlerin ne istedigine kalan bir durum soz konusu.

Bu iş epeyce karışık.

Tahkim kurulunun kararı tartışılamaz ama 16. ceza mahkemesinin verdiği karar ne olacak ?

2 kurum zaten aralarında çeliştikleri için bu durum var.

Uefa ilginç bir şekilde Tahkim'i değil , 16. ceza mahkemesinin kararlarını baz alarak hareket ediyor.

https://eksisozluk.com/entry/36523745

şurada az çok durum özetli.

kupa maçında yapılan şike sebebiyle lig üzerinden ceza vermeye emsal olarak atalanta-pistoiese maçı var 2000 yılından.6 puan düşülmüş atalanta'dan.beşiktaş'a küme düşme ile ilgili bir uygulama geleceğini sanmıyorum ama puan cezası gelebilir.

uefa'nın bu işe karışabileceğini de geçen sene olympiakos volou ve kavala davasında gördük.

iki takım önce küme düşürüldü sonra tahkim kararı iptal etti en sonunda uefa'nın demir yumruğu ile tekrar küme düşürüldüler.

karışık işler ...

alper dedi ki...

Ne küme düşmesi yav.Bırakın o işleri.Kralı yanında UEFA vs gelse en en en eçok BJK -3 FB -6 yada -9 puan alır devam eder herşey.Adamlar zaten FB nin anasını bellemiş bizimde göte matik atmış üstüne birde küme düşme vs istemezler.İsteseler de bişey olmaz.

Kaldı ki basit adamım basit düşünürüm UEFA ya ne amk FB nin BJK nın STSL de ya da Türkiye Kupasında şike yapıp yapmadığı.Kendi ülkem kendi ligim kendi kupam istediğime istediğim maçı satarım.Varsa cezası yakalanırsam almazsın UEFA yada CL kupalarına olur biter.

Ayrıca yazan arkadaşı da tivaytırda takip etmem ayrı dünya görüşlerinin adamıyız ama önüme düşen RT lerden ve bu yazısını okuyunca girip okuduğum tivaytlarından anladığım kendine iş edinmiş aylak kalmış.Bu yazı gerekli ilgi alakayı uyandırırsa ya da uyandırmazsa en geç 10 gün içinde yazacağı yazının konusunu da az çok tahmin edebiliyorum.

Adsız dedi ki...

Bizi bilmem de birileri uzak olmayan bir zamanda fena patlayacak:

http://skorer.milliyet.com.tr/galatasaray-borclanma-rekoru-kirdi-/galatasaray/detay/1762194/default.htm

can dedi ki...

@ james snejder

Daha önce burda farklı kişilerce defalarca dile getirildi. GS iflas dışında dışında hiç bir yere çıkmadığı farklı ülkelerdeki onlarca kulübün deneyimlerinden sabit olan bir finansal bataklığa bile isteye daldı. Bazılarının çok beğendiği Ünal Aysal GS camiasının tamamıyla ilgisiz nedenlerle nefret ettiği Adnan Polat'ın döneminde uygulanan kemer sıkma, stadyumun tamamlanması vs. gibi uygulamaların (tıpkı Kemal Derviş dönemindeki uygulamaların AKP döneminde sonuç vermesi gibi) ekmeğini yedi. Tabi ekmekle yetinmeyip üstüne fahiş fiyatla bozuk çilek satın alınca borç sarmalı giderek genişledi gene. GS'nin şansı stadyumun yarattığı ivmenin üstüne bir de tek temsilci olarak ikiye katladığı şampiyonlar ligi gelirlerinin eklenmesi ve sermaye arttırımı oldu. Şampiyonlar liginde bu sene başarılı olunmaması durumunda ne yapacaklar belirsiz. Takımın yıllık masrafları inanılmaz fazla, üstelik yabancı kısıtlaması ellerini kollarını bağlıyor. Üstelik geleceğe yönelik çok fazla genç oyuncuya da sahip değiller. GS yönetiminin takım planlaması vs. konularında şu ana kadar izlediği yola bakınca herhangi bir makro plana filan da sahip olmadığı çok açık. Yüksek bonservisle aynı mevkide oynayan ya da hiç oynamayan oyuncuların alınması, asla oynatılmayan hatta alınması ile gönderilmesi bir olan pek çok yerli oyuncuya ödenen paralar, kontenjan açmak için yabancı oyunculara yıllık ücretinin verilip gönderilmeleri vs. Bizim tüpgazcı döneminden tanıdığımız şeyler yani. En büyük avantajları bizim ve Fener'in şike davası yüzünden içinde bulunduğumuz hal. Yoksa Muslera, Burak gibi para eden oyuncularla yolları ayırıp finansal olarak küçülmekten başka yol yok onların önünde de. Ama bunu da ölesiye vefasız taraftarları yüzünden yapmaları imkansız. Bu durumda her zaman yaptıklarını yapıp, devletten federasyondan kıyak bekleyecekler. Vergimizi silin, yabancı sınırı konusunda seneler önce alınan kararları biz istiyoruz diye değiştirin vs. vs.

Adsız dedi ki...

@can

Güzel analiz. Opsiyonlar arasında bulunan yabancı işleri için çalışmalara başladılar bile.

Beter ol GS.

Pheaglix dedi ki...

ben hala uefanın bastırması durumunda bize ve fbye ceza verilebileceğini düşünüyorum, sonuçta buna gık diyemeyecek abuklukta bi federasyonumuz ve hükümetimiz var.

ama hala bu kupada yapılan şeyin cezasının ligde verilip verilemeyeceğini merak ediyorum. italya örneği verilmiş ama italya ve türkiyede kurallar farklı olabilir. keşke şu işten anlayan biri bi açıklama yapsa şu maç talimatları 24-d ile alakalı.

BJK4EVER dedi ki...

Ya su GSliler camia ve taraftar olarak cok serefsiz, haysiyetsiz.
Bir de sanki Turk futbolu acisindan olaya yaklasiyormus gibi konusmuyorlar mi?
Ulan got, demezler mi adama, bu kural bilmem kac senedir var, senin mevcut yonetimin 2.5 senedir aktif, neden daha once dile getirmediniz bunlari ha?
Gecen sene bu uzun vadeli yabanci kontenjanini indirme onerisi yapilirken sesiniz neden cikmadi? Neden o zaman evet dediniz de simdi kiviriyorsunuz? Hadi onu gectim, Alper Potuk'u FB'ye kaptirmadan evvel bile sesiniz cikmiyordu. Baktiniz Alper, Tolga, Tore, Frei kaptirildi hemen basladiginiz aglamaya.
Yabanci kontenjani iyi veya kotu tartismiyorum, ama bu kontenjanin inmesine, veyahut baska bir sekilde asilmasina kesinlikle izin vermemeli TFF ve BJK yonetimi. Alper'e verilen 8 milyon, Frei'ye verilen 3 milyon, Tolga'ya verilen 3 milyonun hesabini kim verecek?
Bu parayi kimden alacagiz?
Hem madem sadece Avrupa'da basari icin istiyorsun bunu, o zaman EU vatandasi gibi sacma sapan islere girme, 6+0+sinirsiz ve 5+0+sinirsiz olsun diye oneri ver o zaman, o zaman inanalim sana. Sen istedigin kadar Avrupa'da yabanci oynat, diger takimlar da Yerli yatirimlarinin meyvesini toplasin.
Ama bu elbette islerine gelmez o... cocuklarinin, cunku bunlarin hedefi aslinda Avrupa falan degil (hedefi Avrupa olan Amrabat ve Dany'i almaz zaten). BJK genc yerlilerden olusan saglam bir iskelet yapti, onlar da dogru planlama yapamayip mal gibi yabancilara yoneldi diye tamamen bu kontenjani kaldirmak istiyorlar.
Yonetim insallah bu tur dalaverelere en sert sekilde, gerekirse GS'yi Turk futbolunun dusmani ilan ederek karsi cikar, catir catir konusup. Bu ***** Fransizlarina istedikleri gibi at kosturamayacaklarini birilerinin bildirmesi lazim artik. Gecti o Mesut Yilmaz, Mehmet Agar, Haluk Ulusoy donemleri.

Adsız dedi ki...

“Beşiktaş gerekirse hakemleri de yener” - Süleyman Seba.

http://www.youtube.com/watch?v=rUyTAmhC70Q

Zaten 1 hafta sonra Zulimpiyattaki atmosferi görünce hepsi anlar.

Darkpain dedi ki...

Konu içerisinde yazılanlar her ne kadar hukuken ortadaki gerçekler olsa dahi Türkiyede yaşadığımız gibi bir gerçek var. Yalnızca 1 kişi için gece yarısı çıkartılmış bir çok kanun söz konusu. Uefadan yenecek herhangi bir tokat sonrası da Anayasaya eklenmiş olan ek fıkraya güncelleme gelmeyeceğini bilemeyiz. Bu yüzden bu iş bitmiştir demek malesef mümkün değil.

Yorum Gönder

Ara