.

.

.
Ekşi Beşiktaş. Blogger tarafından desteklenmektedir.

.

.

3 Eylül 2013 Salı

Maç Raporu: Beşiktaş 2 - 0 Gaziantepspor



En iyi üç: Veli Kavlak , Hugo Almeida, Manuel Fernandes
En kötu üç: Mustafa Pektemek , Olcay Şahan,  Necip Uysal 

DEĞERLENDİRME:

Beşiktaş - 7.7 : Geçen sezonun fütursuzca hücum yapan takımı Beşiktaş artık set hücumlarıyla sonuca gitmeyi düşünen bir takım hüviyetinde. Sabırlı oyununun karşılığını da maç içerisinde bir şekilde alıyor. Gaziantepspor karşısında da doğaçlama değil, bilinçli hücum opsiyonlarıyla sonuca giden, sonucu bulduktan sonra da rakibin puan umutlarını hiç canlı tutmayan bir Beşiktaş izledik. 


Bilic - 8.1  : Daha imzası kurumadan kendisinin futbol felsefesi üzerine bir çeviri yapmıştık. Slaven Bilic hatlar arası mesafelerden nefret eden bir teknik adam. Savunma ve hücum hatlarının birbirine yakın oynamasını istiyor. Mesafe problemini çözdükten sonra da tempoyu doğru zamanda arttıran ve azaltan bir takım yarattı. Şüphesiz Beşiktaş'ı izlemek, sıradan bir futbolsevere geçen sezonki kadar keyif vermiyor ancak modern futbolun gerekliliklerini yerine getiren, yerine getirdikçe de kazanan bir Beşiktaş var ( şimdilik ). Bilic tüm bu gelişmelerin ışığında haftalardır aldığı yüksek puanı sonuna kadar hakediyor diyebiliriz.


Taraftar - 7.9: Önder Özen'in bikaç hafta önce söylediği bir söz var, ''Beşiktaş taraftarı kalbiyle çalışan hocasını, kalbiyle oynayan oyuncusunu bugün görmese yarın görür, yarın görmese haftaya görür.'' 3 maçta 130 bin izleyiciyi o stadyuma çeken bir takım var. Takım oynadıkça taraftar da yalnız bırakmıyor. Trömsö maçının atmosferi yakalanamasa da Olimpiyat stadının ortalamasının çok üzerinde bir topluluk vardı. ''Beşiktaş bu sezon boş seyirciler önünde oynar.'' diyenlere 50 bin Beşiktaşlı yine, yeniden çok güzel ders verdı. O mesafedeki bir stadyuma katılım gösteren taraftarlara ne kadar teşekkür edilse az.


Ali Palabiyik (hakem) - 7.0 : Penaltı pozisyonu kendisinin puanı hakkında belirlieyici oldu sanırım. İlk izlediğimde ben de pozisyonun dışarda olduğunu görmüştüm ancak tekrarlardan anladığımız kadarıyla Fernandes'in ayakları içerdeyken darbe almış. Bu pozisyonu süzebilmek, yardımcı hakemler vasıtasıyla da olsa doğru kararı verebilmek önemlidir. Oyunu kesmeyip, pozisyon sonrası kart gösteren bir hakem. Genel anlamda beğenilmiş gibi görünüyor.

Gaziantepspor - 4.2: Fenerbahçe karşısındaki Sivasspor gibi Antep de bu haftanın kötü ekiplerinden. Takımlarının genel bir iştahsızlık problemi var. Maçı isteyen oyuncuları çok azdı.Beşiktaş da rakibin oyuna ortak olmasına müsaade etmeyince rahat bir galibiyet oldu.  Geçen sezon Beşiktaş'ın da gündemine gelen 28 yaşındaki Milevsky'yi transfer etmişler, bundan sonrası adına yeni transferleriyle belki iyimser olunabilir. Bir de formalarının rezalet olduğunu eklemek istiyorum.  

TAKIM

Tolga - 7.1 : İş düşmedi pek kendisine. Sezon başından beri olduğu gibi yine rahat bir maç çıkardı. Cenk Tosun'un ceza sahası dışından şutunu sektirmemesi tek göze çarpan hareketiydi. Hata yapmadı. 

Hutchinson - 7.4 : Çok beğeniliyor geldiğinden beri. Ben ortalama bir oyuncu olduğunu düşünüyorum. Orta alana sertlik getirmiyor ama pozisyon almasıyla, futbolun en basit gerekliliklerini minimum hatayla yerine getirmesiyle öne çıkan bir oyuncu. Sol bekte de kendisini zorlayan bir oyuncu olmadığı için hücumda kendisini göstermeye çalıştı. Kanada milli takımında stoper, PSV'de sol bek, Beşiktaş'ta ön libero ve sol bek oynadı. Enteresan bir futbolcu. Umarım sol bek alınır ve kendisini en rahat hissettiği yerde, orta alanda oynamaya devam eder. 

Escude - 7.0 : Pek fazla iş düşmedi kendisine. Takım geçen sezonun aksine birbirine yakın oynadığı için geniş alandaki defoları ortaya çıkmıyor. Beşiktaş'ın ideal stoperi değil ama takımın oyun anlayışı kendisinin en büyük yardımcısı. Pedro Franco'nun topsuz alandaki oyunu Bilic için yeterli seviyeye gelene kadar standart, göze batmayan oyununu oynamaya devam edecektir. Antep maçındaki ortalama puanı da bunu gösteriyor.

Sivok - 7.0: Bir pozisyonda topu rakibin önüne düşürmesi haricinde standardını oynadı. Takımın lider stoperi konumunda ve kaptanlığı da en çok hakeden oyuncu. 

Serdar - 7.0: Trömsö maçının son 15 dakikasında , Erciyes maçının genelinde kanadı sıkıntı verince düşündürmüştü. Bana bu takımda mecburiyetten oynayan kim var diye sorsalar aklıma ilk gelecek isimlerden. Gaziantepspor maçında rakibine üstünlük sağladı ama daha güçlü rakiplere karşı çaresiz kalacakmış izlenimi veriyor.

Oğuzhan - 7.4: İyi oyuncu kendisini oynatır. Atiba'nın sol beke kaydırılmasının tek sebebi Oğuzhan'ın yedek bırakılamayacak kalitede olmasıdır. Bununla birlikte açık konuşmak gerekirse Veli'yi kesebilecek savunma disiplini yok. Fernandes ise bu formuyla kolay kolay yedek bırakılamaz. O zaman Oğuzhan'ın gözüne kestirmesi gereken isim Atiba. Atiba'nın muhteşem bir savunmacı olmadığını göz önünde bulundurursak onun yerini alması için yapması gereken belli. Oğuzhan'ın ofansif oyun aklına söylenebilecek laf yok. Hepimizin ''Kesin şut çeker'' diye ayağa kalktığı anda çok daha müsait olanı görmesi onun futbol aklını ortaya koyuyor. Gaziantepspor maçında da hatasız oyunuyla temponun lehimize gelişmesinde etkendi. Mustafa'nın önüne ayak dışıyla bıraktığı topun gol olmaması büyük şanssızlık.

Veli - 8.7: Açık ara sahanın en iyi futbolcusuydu. Muhtemelen Bilic'in de esame listesine ilk yazdığı isimdir.Bana kalırsa Mourinho gelse bile yedek oturtmaz. Gaziantespor maçında yine rakibi yıldıran bir oyun oynadı.   Geçen sezon 12 kilometre koşuyorken bu sezon ortalaması 10.5 kilometre. Takımın kompakt oyununu anlamak için güzel bir veri olduğunu düşünüyorum. Aldığı puanı görünce mutlu oldum. Önder Özen ve Bilic zaten her açıklamasında Veli'nin hakkını veriyor da, taraftar olarak bizim de Veli'ye hakettiği değeri veriyor olmamız sevindirici. 

Fernandes - 7.5: Çok fazla zorlamadan bile 2 gole etki etti. Takıma fayda sağladıkça mutlu oluyor , mutlu ediyor. Yönetimle olan görüşmelerde de sona gelindiği söyleniyor. Sanırım uzatmak her iki taraf için de doğru olan şey. 

Olcay - 6.0: 3 maçtır skora etki edecek pozisyonları yaratamaması aldığı puanın sebebi. Olcay Şahan skora etki etmedikçe kolay kolay beğenilecek bir oyuncu görüntüsünde değil. Toparlayacaktır.

Gökhan - 7.4: Sezona çok iyi başlamıştı ancak tribünlerin kendisini 2 maçtır alkışlamasının sebebi attığı gollerden çok savunmaya getirdiği yardım. Quaresma da zaman zaman sevimli gözükmek için yapardı bunları , Gökhan ise sevimli gözükmekten çok hocanın direktifleriyle bu sorumluluğunu yerine getiriyor izlenimini verdi. Dentinho , dönecek olan Holosko hatta o bölgeye kaydırılabilecek olan Oğuzhan ve Muhammed Demirci kendisi için ciddi tehdit. Bu performansını sezon geneline yayabilirse 7.5 milyon avro olan bonservis opsiyonu kullanılabilir.

Almeida - 7.8: Sözleşmesindeki belirsizlik sahaya yansımıyor. Ali Ece'nin mutsuzluğundan bahsetmesi önyargının dışavurumudur diye düşünüyorum. Sahada mutsuz olmayan, kovalayan bir Almeida var. Kenarlara deplase olması ve ofsayttan kaçmak için çaba göstermemesi hala problem.  Sivok'un aylar önce ''Antremanda herkesten daha az çalışan isim Almeida'' söylemi de Almeida'nın devamlı sakatlanması konusunda fikir veriyor olsa gerek.  
 
Mustafa - 5.8: Topu karşı kaleye taşıma noktasında 1. sınıf oyuncuyken karar verme noktasında 3. lig seviyesine düşmesi Mustafa'nın aşamadığı problem. Çok fazla şey yapmak istiyorken iyi yaptıklarını da gölgeleyen başka oyuncu var mıdır bilmiyorum.  2. yarıda tek pozisyon haricinde dikkat çekmedi.

Muhammed - 6.8 : Kullanmış olduğu serbest vuruş da gol olsa kusursuz bir gece olacaktı.Sadece hazırlık kamplarında gördüğümüz Muhammed artık sezon genelinde de ciddi süre alacak gibi görünüyor.Gösteriş için 88'de Muhammed'i oyuna alma döneminin Bilic'le bittiği Erciyes maçında belli olmuştu. Maç sonu taraftarla olan etkileşimi de mutlu etti. 

Necip - 6.1: Günün en kötülerinden demek biraz haksızlık olacak sanırım.

27 Yorum:

Hutchinson'in 7.4'u beni de sasirtti acikcasi. Ben defans blogundaki en cok puani alacak bir oyun sergiledigini dusunmedim.

Eger Frei soylentileri dogru ise ve Frei Olcay'dan daha set oyununa yatkin bir isim ise, Olcay'i "30 dakikalik dinamit" rolunde gorebiliriz ilerleyen zamanlarda. Takimin kimyasina uyum saglamaya calismasi, ona deger kazandiran delibasligini goturunce bir duraklama donemine girdi.

"Serdar ve guclu rakipler" onemli bir nokta, Southampton tesi malum. Su ana kadar ben pozisyon bilgisini gayet begendim. En azindan "Hilbert'in yerlisi" statusunde (ve hatta artilari var) ve bu da onu iyi bir transfer yapiyor, benim suphelerim gitti ona dair.

Gokhan formayi Dentinho'ya birakmaz, Dentinho da kira sozlesmesi bitince gider.

Romantik Taraftarlar, forma arkasi isimlere ya eski efsaneleri yazdirirlar, yada o sezon takimin iscisi kimse onu... Misal son yillarda Ernst yazdiranlar, yada ozkaynaktan cikti diye bir umut Necip yazdiranlar bu kategoridedir. Sanirim bu sezon forma arkasina isim yazdirilmasi gereken isim, gecikmeli bir kararla da olsa Veli olmali. Tribune cagirip gonlunu almak bir yana, en azindan bunu hakediyor sanirim...

@ semioticus; Dentinho Ocakta gider orasi kesin. Kesin olmayan acilacak kontenjan icin yerine daha iyisi yada takimin bir baska eksigi icin adam alinacak mi, yoksa onumuzdeki senenin 5+0+3 olayi icin direk kontenjan mi bosaltilacak. Eger oyleyse, korkarim Holosko da yolcu olabilir...

@The Eagle Abroad

Benim bu transfer doneminde anladigim sey, Onder Hoca'nin -eger sozlesmesini uzatmazsa- geride birakacagi miraslardan biri kadro planlamasi olacak. Yabanci kontenjani duzenlemelerine en hazir takim Besiktas, net. Geleneksel iliskimizin malum oldugu Milli Takima 6 oyuncu vermemiz bosa degil.

Holosko giderse uzulurum, ama anlarim da.

Bir de Frei soylentileri vardi tabii, onu da unutmamak lazim.

Emre A. dedi ki...

Tolga kalede güven vermeye devam ediyor gerçekten. Maç içinde çok iş düşmüyor fakat mental olarak hep maçın içinde. Cenk'in en büyük eksikliklerinden biri mental eksikliğiydi bana kalırsa. Ayrıca Tolga konusunda en hoşuma giden şey, ilk golün ardından yedek kulübesine koşup Cenk'le kucaklaşmasıydı. Ben izlerken duygulandım ve çok mutlu oldum.

fromida dedi ki...

Ekşi Beşiktaşın bu seneki takım karnesi oylaması güzel oldu. yalnız bazı eksikler var bir kere ortalamalar açıklandıktan sonra kaç kişinin oy kullandığını da açıklamak gerek.
Bir de mesela şöyle bir maçtan sonra kaleciye oy vermek çok zor iş. Top gelmedi doğru düzgün Tolga terlemedi bile ne yapacağız şimdi bu adama 10 mu vereceğiz yoksa hiç kurtarış bile yapmadı diye 1 mi? bence özellikle kaleci için "puanlamaya gerek yok" seçeneği olmalı oda önemli bir veri zira
Yada mesela oyuna sonradan girenlerin notları adam 88de oyuna giriyor belki top ona gelmeden bile maç bitiyor. Yani şimdi bu oylamada Necip'in en kötü 3 içinde olması açıklanabilir birşey mi yada bu 3lü içinde olmayı hakediyor mu Necip?
Tespitlerim
* Dentinho'nun beşiktaştaki işi bitti artık buralarda adını konuşmaya bile gerek yok.zaten sözleşmesi ocağa kadar
* antepin forması bildiğin pijama. Klasik Nike özensizliği. en çok korktuğum şey birgün Nike'ın Beşiktaşın forma sponsoru olması
* Yazarın "Olcay Şahan skora etki etmedikçe kolay kolay beğenilecek bir oyuncu görüntüsünde değil" yorumuna katılmıyorum. Bence topsuz oyunda çok iyi bir oyuncu. Son 3 maçtır neticeye gidecek noktalarda verimsiz olduğu doğrudur ama bu ligin en dafensif ofans oyuncusu Olcay, Veli'ye yakın pres yapıyor top kazanıyor. pas kalitesi de kötü değil.
* Sağ ve sol beklerin şimdiye kadar çok tehditkar rakipleri olmadı ve ciddi testten geçmediler. Ciddi rakiplere karşı sağ-sol bekin zayıf karnımız olacağı kanaatindeyim.
* Fernandesi izlediğimiz son sezondayız

Murat dedi ki...

http://www.radikal.com.tr/spor/carsiya_karsi_1453_kartal_grubu_kuruldu-1149069

Burada yazan bazı tipler için yuva olur, çorap kokan, sahte, paralı askerler sürüsü sizi..

ağzınız burnunuz yamulur en kısa zamanda satılık sürü..

Godspeed dedi ki...

Bu arada kulup bir kan emiciden daha kurtuldu saniyorum, Medya iletisim sorumlulugna Can ipekci baslamis.
l.erdogan ✓ check
t.yenidoğan ✓ check

@fromida

Ilk 11 oynayan oyunculara puan vermek zorunlu, fakat oyuna sonradan giren oyunculara puan vermek zorunlu degil. O yuzden puan vermemeyi tercih eden insanlar da oluyor. Belki bunu bir dahaki karnede daha acikca soylemeliyim.

Bu karneye 274 kisi oy verdi. Su ana kadar resmi maclarda 200'un altinda oy verildigi olmadi. Orneklem cok buyuk oldugu icin ne kadar oy kullanildigi onemli olmuyor, ama onu da sonuclara not dusebiliriz tabii.

Ayrica salt ortalama degil, robust ortalamayi aliyorum, boylece cogunlugun trend'ini daha cok yansitiyor.

BurkayJK dedi ki...

İki maçtır oylamayı kaçırıyorum. Canım çok sıkkın.

Unknown dedi ki...

@murti

yakında Bedava köfte ekmek kartalları, sınırsız akbil kartalları, tezahürata gel 50 TL'ni al haydi kartal haydi kartal kartalları, Kömürcü kartallar, Kömürden Kartallar, Makarna Seven Kartallar gibi yan gruplarını da bekliyoruz kendilerinden..

Alper dedi ki...

iyi işte amk. üç beş bilet alırlar da klübe faydaları olur:)

Pheaglix dedi ki...

bu şike cezasıyla ilgili işi tam olarak bilen birisi aydınlatabilir mi acaba?

ben hala şike yaptığımıza değil geri zekalıca bi şekilde usulsüz transfer girişiminde bulunduğumuza inanıyorum ama sonuçta mahkeme ve cas aksini söylüyor. bu durumda şikenin yapıldığının söylendiği türkiye kupasında ceza almamız gerekmez mi (ki kupada puan silinemeyeceğine göre kupadan bi sürelik men olur o ceza)? nedir bu ligde küme düşmek veya puan silinmesi safsatası?

Adsız dedi ki...

@Pheaglix

Olayın tape'lerden edinilen özeti şu:

- Beşiktaş'ın bir yöneticisi ve o zamanki TD'si Akın'ı transfer etmek için menajeriyle görüşüyor.

- Bu görüşmelerde, şike için olmasa da, geyik tam gaz. Hatta o yönetici transfer karşılığı bir atını futbolcuya verebileceğini de söylüyor.

- Daha sonra kanıt olarak yer alabilecek tek konu, menajerin Akın'la imalı ama anlamı belli olan şekilde "o maçta oynamasanız iyi olur" veya "onlara söz verdim ama sen bilirsin, istediğin gibi oyna" anlamına gelecek görüşmeleri.

- Zira Akın diyor ki, İBB kulüp başkanı kupa için bana prim verirken yamuk görürsem beni futbol hayatını bitiririm diye tehdit de etti.

Soru şu: Menajer bunu talimatla mı yaptı, kendi kendine transferi bitirmek adına mı gerçekleştirdi.

Buna bakmayan Uefa kararının özeti şu: İki takımın final maçı var. Bu maçtan birkaç hafta öncesine kadar Beşiktaşlı yönetici ve TD ile menajer arasındaki görüşmeler devam ediyor. Sonra menajer bunları söylüyor, vs. Demek ki şike var.

Var veya yok bilemem; ancak kesin olan, ortada Beşiktaş adına büyük bir iş bilmezlik söz konusu. Uefa bir de şunu öne sürüyor çünkü: kulübün bir diğer çalışanı menajere görüşme için randevu verirken "herkesin görmeyeceği şekilde gel" diyor. Bunu şike için söylemesi gerekmez, malum futbol medyamız nedeniyle. Ama kardeşim sanki Messi'yi Real'den kaçırıyoruz. Sonuç da ortada.

Onca okuduklarımla yapabildiğim özet bu.

Adsız dedi ki...

Kişisel görüşüm:

Büttner-Holebas-Elderson üçlüsünden birisiyle anlaşılması ve Kerim Frei'nin alınması durumunda Beşiktaş için şimdiden şampiyon yazabilirsiniz. Maalesef halen kadroda bulunan en iyi golcü Almeida'nın her hali bile buna etken olmaz. O derece.

Yani dedi ki...

@Pheaglix

Naçizane yorumum kupa sahibi olmak direkt olarak Avrupa Ligi'ne gitmek anlamı taşıdığı için ligden bağımsız olarak düşünülemez. Kupa maçlarında alınan kırmızı kartların lig maçlarında da geçerli olmasına yakın bir durum bu. Fakat, şike olayının içinde olan kulüplere nasıl bir cezai yaptırım uygulanacağıyla ilgili net bir durum söz konusu değil. Federasyonun yargılamayı yeniden yapması gerekiyor. Bunun olmaması durumunda- ki olacak gibi görünmüyor- milli takımlar düzeyinde ceza alınması ihtimali de var.

Adsız dedi ki...

@Yani

Aydınlar zamanında kendi görevlendirdiği "Etik Kurulu" raporu doğrultusunda FB'ye ceza verilip Beşiktaş aklansaydı bunların hiçbiri yaşanmazdı. Uefa tonla uğraşmış, sizin yaptırımlarınızı bekleyeceğiz diye.

Tabii bir de sarılı lacivertli YD vakası var ki buna girmeyi gerek bile görmüyorum. "Güzide kulüplerimiz" diyerek.

Pheaglix dedi ki...

kupayla uefa'ya gidiliyor ama zaten uefa'dan men aldık (şike olayı kesinleşirse tedbir 1 senelik men yerine geçer zaten).

eğer ilgili maddeye göre sadece kupada ceza alabiliyorsak kesinlikle gündemden düşürülmemesi gerekir bunun. abuk subuk bi şekilde bunu görmezden gelip, ben yaptım oldu diyip bize ligde ceza verebilecek bir federasyon var çünkü. buna verilecek olası bi karara pek karşı çıkacağına inanmadığım yönetim ve fb'den daha ağır ceza alsak "biz cezamızı çekeriz, yeter ki temizlenelim" diyecek zihniyette taraftarımız olduktan sonra gayet olası bi durum.

Unknown dedi ki...

öncelikle tff ne Beşiktaş'a ne de fener'e küme düşme cezası ve-re-mez. çünkü yayın gelirleri sponsorluk gelirleri gibi bütün futbol kulüplerinin nemalandığı ortak çıkarlar var. hatta bu kulüplerin böyle bir ceza almasına en başta gassaray karşı çıkar, ayrıca trabzonun da mevcut mali yapısıyla buna karşı çıkacağını söylemek için ulema olmaya gerek yok! trabzona kupası verilir iade-i itibar yapılır, bize ve fener'e eski puan cezası verilir ve dosya bu şekilde kapatılır. fazlası olmaz çünkü UEFA göstermelik de olsa bir ceza istiyor hepsi bu. adam küme düşürün demez diyemez. baktığın zaman kimine göre 30-40 kimine göre 50 milyonluk bir taraftar kitlesinin tff'nin birinci ligiyle daha az ilgilenmesi gibi bir durum söz konusu olur. size böyle bir ihtimal mantıklı geliyor mu? ayrıca Trabzonspor gibi bir takım kulüplerin de şike soruşturması kapsamında yer aldığını hepimiz biliyoruz, bu takımların durumu ne olacak peki? ikinci furya bu takımlara vurduğunda ne olacak?

neyse uzadı ama bence TFF'nin vereceği ceza puan silmeden öteye geçmeyecek. ayrıca bu gazla gidersek böylesinin olması hem gs'nin hem de ts'nin işine gelecek ki asıl böyle bir olay mide bulandırır...

Pheaglix dedi ki...

yahu iyi de biz yaptıysak kupada yapmadık mı bu şikeyi? nedir bu herkesteki puan düşme cezasını kabullenmişlik?

bu olaylar ilk patlak verdiğinde birisinin böyle bi madde söylediğini hatırlıyorum, "ilgili ligin bir alt ligi bulunmuyorsa ligden men" gibisinden bişeyler, ama bulamadım bi türlü. o yüzden sordum belki bi bilen vardır diye.

yukarıda Yani kırmızı kart örneğini vermiş, ama ordaki olay ve şikeden puan düşürme veya küme düşürülmesi çok farklı şeyler. ligde kırmızı kart görünce kupada çekilebiliyor aynı ceza. bu mantıktan ligde şike yapınca küme düşürmek yerine kupadan 1 senelik men de verilebilecek bi ceza olmalı ki tamamen saçmalık olurdu.

Pheaglix dedi ki...

sanırım buldum sonunda.

futbol müsabaka talımatı madde 24-d

"Bir müsabakanın sonucunu hukuka veya spor ahlakına aykırı şekilde etkileyen
veya buna teşebbüs eden takımlar bir alt lige indirilir. Alt lig bulunmaması halinde bir
yıl müsabakalara alınmazlar.

Bir futbolcuya veya kulübe teşvik pirimi verilmesi de bu kapsamdadır"

http://www.tff.org/Resources/TFF/Documents/0002012/TFF-Dokuman/Talimatlar/Futbol-Musabaka-Talimati-06.01.2012.pdf

alper dedi ki...

Corda-Pancu derken üçüncü Roman fitbolcumuz da hayırlı olsun.Gerçi Q7 de den şüpheleniyordum romanlık varmı onda diye ama tam emin değilim.

Unknown dedi ki...

dentinho daha bir roman gibi ama :)

Unknown dedi ki...

gassaray ligimizin ender yeteneklerinden Erman Kılıç'ı CL kadrosu içerisinde bildirmemiş.. ligde de sonradan oyuna girip duruyor. sahi cam adam Gökhan Zan ile stepne Semih göbeğine mi mahkumlar sezon sonuna kadar?? onu bunu bilmem bu sezon en mantıkli hamleleri yapan takımız, bu şekilde devam edelim nazar değmesin..

WiLdHoney dedi ki...

Erman Kılıç Eskişehir'e gidiyormuş. Galatasaray'ın transfer hamleleri ilginç bir hal almaya başladı. Öte yandan Ramon hakkında herhangi bir bilgisi olan varmı? Wİki'de yada birkaç sitede hakkında çok kısıtlı bilgi var.

cochise dedi ki...

ramon hakkındaki kısıtlı bilgi var gibi ama aslında oyuncunun profilini anlamamıza yetiyor bence. Elbette kariyere bakınca üst düzey ve istikrarlı bir isim değil ama geçen yıl Flamengo gibi kendi olmasa da ismi büyük (sonuçta dünya tarihinin en kalabalık maçlarının sahibi)bir takımda çok maç oynamış. Bence asıl belirleyici olacak olan oyuncun yeterliliği değil de Türkiye ve Brezilya ligi arasındaki fark. Zira orada bekler önü açık fütursuzca hücum anlayışına sahip. Ama en azından serdar ileri çok çıkmadığından (eleştiri değil tespit) oyun dengesini lehimize çevirmek adına sol taraftaki adamın hücuma çok çıkması ve hızlı olması gereğini karşılıyor. Bu açıdan iyi ama beklentiyi düşük tutmak gerek sonuçta bu adam planlarımızda bir aksilik olursa alınacak isim idi. Kiralık olması iyi, hatta 6 ayda bile gönderme opsiyonu varmış sanırsam. Yani tamamen İsmail'in dönene kadar idare etsin yeter mantalitesi var. Bense -umarım yanılırım- İsmail'den beklendiği kadar verim alamayacağımızı düşünüyorum. Yerine yenisi bulunamadığından badem gözlü oldu bence; ki sakatlık sonrası o eski hali bile çok zor. Tekrar umarım ki yanılırım da İsmail aslında sakatlanamdan önce de zorlayamadığı o potansiyelini sonuna kadar zorlar.

Yorum Gönder

Ara