.

.

.
Ekşi Beşiktaş. Blogger tarafından desteklenmektedir.

.

.

5 Mayıs 2013 Pazar

Tüzük Değişikliğinin Getirdikleri




Beşiktaş'ın geleceğini çok yakından ilgilendirilen yeni tüzük taslağı, bugün genel kurul üyelerinin onayından sonra son şeklini aldı. Medyanın , bu çok mühim maddeleri içerisinde barındıran tüzük değişikliğini  ''Beşiktaş'ın arması değişti'' manşetiyle duyurması , tüzük içeriğine uzak olan Beşiktaşlıların bugünkü kararları yüzeysel olarak algılamasına neden olabilir.  Bu eksikliği kapatabilmek için çalışanlar da, iki elin parmağını geçmeyecek sayıda bağımsız bloglar maalesef.

Radikal değişikliklerin oylandığı genel kurul toplantısının kırılma noktası, 10. maddedeki e fıkrasıydı. ''Üyelikte 5 yılını dolduran her bir üye, 1 takvim yılı içinde en fazla 10 aday üyeyi takdim edebilir. Kulübe her yıl alınacak üye sayısı, bir önceki yıl sonu (31 Aralık) itibariyle üyeliği devam eden üye sayısının yüzde 5'inden fazla olamaz. Açık kalan kontenjan miktarı bir sonraki yıla aktarılamaz. Bir önceki yılın üye sayısının yüzde 5'inden fazla üyelik başvurusu olduğu takdirde, başvuru tarih ve sıra numarasına göre üye girişleri yapılır; fazla başvurular öncelikli olarak değerlendirilmek üzere bir sonraki yıla aktarılır" fıkrası ,aleyhte konuşanların da farkındalık yaratmasıyla , oylamaya sunulmadan önce taslak tüzükten kaldırıldı. Fikret Orman'ın , ''Yönetim kurulu adına bu fıkrayı 10. maddeden çıkarıyoruz'' söylemi;  fikri hür, vicdanı hür Beşiktaşlıların ilk zaferiydi aslında. E fıkrasının tüzükten çıkarılmasıyla , yeni üyelerin de önüne set çekilmemiş oldu. Artık üye olmak isteyenler, herhangi bir sıralamaya tabi tutulmadan kulübe üye olabilecek. Bu blokajın kaldırılması için önerge veren duyarlı Beşiktaşlılara da ayrıca değinmek gerekiyor. Fikret Orman ve yönetim kurulunun bu %5 blokajından vazgeçmesi, duyarlı Beşiktaşıların net gerekçeler içeren önergeleri sayesinde vuku buldu.


Yeni üyelerin bir an önce sisteme dahil olması için revize edilen madde de,  tüzük toplantısının önemli gündem maddelerindendi. ''Genel Kurul, kulübün en yetkili organıdır. Genel Kurul, yıllık aidatlarını 31 Aralık günü çalışma saati bitimine kadar kulübün veznesine veya banka hesaplarına yatırmış ve üyelikte 2 (iki) tam yılını doldurmuş üyelerden oluşur.'' maddesi revize edildi ve yeni üyeler üye olduktan 2 sene sonra değil, 1 sene sonra genel kurula katılma hakkı kazandı. Bu sayede 2500 yeni üye, önümüzdeki Şubat ayından itibaren tüm kongre ve toplantılara katılıp oy hakkına sahip olabilecek. Fikret Orman yönetiminin bu noktada 2 yıl olarak tüzük taslağını belirleme sebebi, toplu üyeliklerin başkanlık seçimini engelleyeceği eleştirisinden kurtulmaktı, başkanın bunu defaatle dile getirmesine rağmen genel kuruldan gelen önergeler sayesinde yeni üyelerin bir an önce kulüp hiyerarşisinde karar vermesi sağlandı. Bu maddedeki değişiklik, Beşiktaş adına günün ikinci zaferiydi.

Bu mühim değişiklikler haricinde de aynen kabul edilen veya  revize edilen  önemli maddeler vardı:

-Bir başkan en fazla 3 dönem görevde kalabilecek. ( Taslak tüzükte maksimum 2 dönem başkanlık maddesi olmasına rağmen , genel kurul 3 dönem olmasında karar kıldı )

-Daha önce yönetimde 1 başkan ve 18 yönetim kurulu üyesi bulunurken, yeni tüzük sonrası yönetimde 1 başkan , 10 asil ve 5 yedek üye bulunacak.

- Seçimli genel kurullar üç yılda bir olmak üzere ocak ayında değil mayıs ayında yapılacak.

- Mevcut armanın üzerine kartal ambleminin eklenmesi oy çokluğuyla kabul edildi ancak bu, genel kanının aksine bir mecburiyet değil, alternatif bir öneri.


Yukarıdakiler haricinde , taslakta bulunan maddelerin tamamını  şurdan indirip, teker teker inceleyebilirsiniz.





Her yönetim kurulunda, derneklerle olan yakın ilişkisi neticesinde yer bulan Levent Erdoğan, 10. maddedeki e fıkrasının çıkarılıp komple kabul edilmesiyle birlikte salonu terk etme ihtiyacı hissetti. Divan kurulunun taraflı olduğunu iddia etmesiyle birlikte , şüphesiz ki protestosu bununla alakalı değil , yeni üyelerin katılmasıyla alakalıydı. Bu yeni tüzük kararı kendisinin dernekler sayesinde hüküm sürmesini engeller nitelikte olduğundan, tüzük karşısındaki muhalefet kanadını tek başına temsil etmek zorunda kaldı.

25.000 üyesi bulunan kulübün sadece 1500 tanesinin katılımı sağlanabilmişken , önemli bir kısmı, 10. maddenin onaylanmasından sonra salonu terk etti. Tek başına bu tablo bile genel kurulun neden dezenfekte edilmesi gerektiğini gösteriyor.

Özetle, kulübe üyeliğin önü kapatılmadığı gibi ;  köhnemiş , statükocu zihniyet önemli oranda sindirildi. 1200 lirayı ''kendi imkanlarıyla'' ödeyen , kimsenin adamı olmayan, fikri ve vicdanı hür, kulübün asıl sahiplerinin tam egemen olması için engeller kaldırılmış durumda. Beşiktaş'ın kurtuluşu olan taban hareketi için bugün önemli bir milat.


22 Yorum:

Buradan yazmakta sakınca yok hepimiz aynı camia içerisindeyiz.

Cengiz Sarıkaya 1903 karakartallar , Çağdaş Beşiktaşlılar oluşumu , Şeref Nasır , Ergin Aslan ve medya kartalı tayfası Beşiktaş'ın menfaatleri göz önüne alınarak itiraz ettikleri maddelerdeki hemen hemen talep ettikleri bütün değişiklikleri yaptırmayı başardılar.

Bunda kendilerinin organize ve bilinçli çalışmaları kadar , Başkan Fikret Orman'ın hemen hemen herkesin görüşüne karşı oldukça ılımlı olmasının da etkisi büyük.

Bu kongre ayrıca LEvent Erdoğan'ın kongrede nasıl bu kadar etkili olabildiğin göstermesi açısından da çok kritikti.

Rant kapıları kapanmaya başlayınca yoğun bir biçimde ses çıkardılar doğal olarak.Medyaya yansınyan büyük gerginlikler diye bahsedilen mevzuların büyük çoğunluğu bu adamın goygoycularının eseridir.Kesinlikle kulak asmayın.Ben bu adamları muhalefet olarak da kabul etmediğim için kongrenin son derece adil ve istenildiği gibi geçtiğine inanıyorum.

Buradan sonrasında artık herşey Fikret Orman'ın kuracağı yeni yönetime bağlı.

Bu arada yanılıyorsam düzeltin bu kongrede basketbolun AŞ olması ile ilgili de birşeyler olacaktı ama ben hatırlayamadım ?

can dedi ki...

Oncelikle Selman'a olan bitene aciklik getirmesinden, tuzuk degisikligi metnini eklemesinden, ve gelecege dair icimizi umutla doldurmasindan dolayi tesekkurler. Acikcasi bu yeni duzenlemeler kulubu kongre farelerinden arindirabilirse Besiktas tarihine gececek bir gun yasamisiz demektir. 5 Mayis Besiktas'in kurtulusu bayrami. Bakalim secimlerden sonra olusturacagi yonetimde Orman nasil bir yol izleyecek? Umarim Orman'in ilk senesi eski duzenin kalintilariyla yaptigi stratejik koalisyonlarla iktidari aldigi ve kendi devrimci programini uygulayabilecegi guce sahip olmasini saglayan bir reel politik hamleydi. Kulaklar kongreyi terkettigine gore bundan sonra kollektivizasyon hamlelerini bekliyoruz artik. :)

Adsız dedi ki...

O önemli kısmın salonu terk etmesi aklıma tek bir soru getiriyor: oraya ne için geldiklerini.

Olaya bak. Mevcut 25.000 üye var. Yüzde 5 eder 1.250. Bundan 50 kişi fazla üye olmak istese kabul ettirmemeye, bir sonraki seneye bırakmaya çalışıyor bu tayfa (ki son 1 yılda üye olanlar 3bine yakın). Barça'nın yüzbinlerce üyesi var ve bir zararını gördüğü de yok.

Bazıları bizzat masrafını karşılayıp organize ettikleri ortamlarda "büyük Beşiktaşlı" diye şakşaklandığı için rüya görüyordu. İyi oldu, uyandılar.

YSY dedi ki...

Hayırlı olsun diyelim. İnşallah akıllı başlı kişilerle yeni bir yönetim oluşturulur mayıs ayına. Bu arada şunuda belirteyim; amblemin üstüne kartal koymasınlar. Bence amblemde genel bir revizyona gidilebilir. Nasıl firmalarda veya başka klüplerde oluyorsa yeni bir bakış açısı ve yeni yönetim anlayaşı ile birlikte yenilenmiş bir amblem olabilir ama mevcudun üstüne kartal fikrine açıkçası karşıyım.

Şeref Nasır , Fikret Orman'ın da 1000 kişiyi üye yaptığını daha önce söylemişti.

Aidatları başkaları tarafından ödenen 6-7 bin civarı üye var ki gerçekten iç karartan bir rakam.

Bunun yanında senelik üye sayısının serbest bırakılması tek başına bir anlam ifade etmiyor zaten asıl önemli nokta artık her üyenin aidatı kendisinin ödemesi zorunluluğu.Artık aidatlar alacaklarına karşılık düşülmeyecek ve nakit olarak ödenecek.

yalnız bu adam hali hazırda 1000 küsur kişiyi organize edebiliyorsa bundan sonraki süreçte bunu engelleyen nedir onu bilmiyorum.Adamın cebine koyar parasını yatırtır aidatını ne değişiyor ki ?

ceyhun dedi ki...

yazı da yorumlar da çok bilgilendirici oldu, teşekkürler.

fikret orman'ın 'hesap sorma' fiyaskosundan sonra bu yapıcı hamleleri gerçekleştirebilmesi, açık görüşlü bir yaklaşım sergilemesi kendisiyle ilgili görüşlerimi gözden geçirmeme sebep olacak.

alper dedi ki...

Şu BJK taraftarı hakketen acaip.Romantik ve dünya gerçeklerinden bu kadar uzak bir camia ve taraftar kitlesi zor bulunur.Hala daha tüzük ile hesap sorma ile yeni üyeler ile vs büyüyüp şampiyonluklar kazanılacağını vs düşünüyor inanıyor olamazsınız yav.

Aziz Yıldırım umre'ye gider mi?
Ünal Aysal umre'ye gider mi?
Fatih Terim umre'ye gider mi?
Aykut Kocaman umre'ye gider mi?

Fikret Orman gitti..
İmkanı ve fırsatı olsa Samet Aybaba'da gider.(mi).Gider..

Ondan sonra daha çok şampiyonluk,taraftar sayısı artışı,büyüklük vs beklersiniz beklerim bekleriz.
Fitbol mafya işi.Fitbol temiz adam dürüst adam işi değil.Fitbol dibine dek adi çirkef pislik adam,yönetici,teknik direktör işi.Tüzük vs vs yan dallarıdır bunun ve sıralamada en önemsiz şeylerdir.
Mehmet Ağar gibi bir BJK li yetiştiremezsek herşey yalandır..

Unknown dedi ki...

abi nolur yeni tüzükte Cenk Gönen kalede 11 başlayamaz maddesi yer alsın iyi bir yedek bile değil

Ekrem35 dedi ki...

@alper

varsın m.ağar gibi beşiktaşlılar yetişmesin. eğer beşiktaş bu sayede şampiyon olacaksa hiç olmasın hiç üzülmem asıl o bahsettiğin adamlar gibiler sayesinde şampiyon olduğumuzda üzülürüm.

Unknown dedi ki...

@alper, sen Beşiktaşlı olmayı hiç anlamamışsın arkadaşım.

qwerter dedi ki...

Tüzüğün baştan sona tekrar yazıldığı, Beşiktaş için son yılların en önemli günüydü belkide. Çoğu beşiktaşlının bu günü önemsememesi içimi acıttı açıkçası. Genelde sonuca bakıyosuz sanırım şampiyon muyuz? değil miyiz? yendik mi? yenildik mi? Peki bu başarı ve başarısızlığın alt yapsınında ne yatıyor düşünmüyoruz. Tüzük bu noktada çok önemli. Bir ülkenin ana yasası gibi temel taşları... Temel taşlar sağlam olmadıktan sonra üzerine sağlam bir yapı inşaa etmek mümkün değil. O nedenle bu gün çok önemliydi. Aydınlığa doğru büyük adımlar atıldı.

Bir arkadaş Beşiktaş taraftarının çok romantik olmasından dem vurmuş. Evet biz romantik ve idealistiz. Zaten biz nezaman bu özelliklerimizi kaybettik işte ozaman düşüşe geçtik. Biz nezaman diğerleri gibi olmak istedik işte ozaman kaybettik. Bırakalım mafyalar diğer takımları yönetsin... İmitasyon Fenerbahçe, Galatasaray olmaktansa romantik Beşiktaş olmak daha iyi bence. O mafyalar çok başarılar getirdi bize değilmi? Avrupadaki bu seneki nisbi başarıları bir kenera atın ne başarımız var? Muhtemelen başarı / bütçe oranı dünyada en düşük olan ülkelerden biriyiz. Belki Beşiktaş olarak parasal anlamda diğer büyüklerin önüne geçmemiz kısa ve orta gelecekte mümkün değil ama biraz romantiklik, biraz akılla diğerlerinden daha yüksek başarı / bütçe oranı yakalayarak güzel bir geleceğe sahip olabiliriz. Bunun için ilk temel taşını doğru koymak önemliydi. Oldukça büyük bir hamle gerçekleştirdik. Umarım seçimlerdede bu gelişim tekrarlanır.

Bu arada romantik Beşiktaş taraftrı romantikliğe devam İbrahim Altındaya destek.

http://imzakampanyam.com/Ibrahim-Altinsay-Besiktas-Futbol-Takiminin-Ceo-su-Olsun-imza-kampanyasi

Not: Bu sezon birçok maçını hafta içi oynayan Beşiktaşımıza , cumartesi akşamı hiçbir büyük takımın maçı yokken, bu sıcakta kongre saatinde maç koymayı başaran sevgili federasyon başkaanımıza teşekkür ederim.

alper dedi ki...

Beyler ben öyle olalım demiyorum ki.Durum tespiti yapıyorum sadece.Yoksa ben zaten ununu elemiş eleğini asmış Beşiktaşlıyım.2 Kızım bir oğlumu da Beşiktaşlı yapmışım daha ne isteyim.Şampiyonluklar vs ile ilgim alakam yok artık benim önce bunu netleştirelim.Umarım bu tüzük tadil kongresi gerçekten de anlatıldığı şekilde Beşiktaşımıza ışık ve yön gösterip kalıcı başarılar sağlamasına yardım eder.

Yukarıda ki Tunç KANAL arkadaşa ilave olarak...

BJK ikincilik için yarışıyorsa neden FB ile aynı gün aynı saatte oynamadık bu hafta..
BJK üçüncülük için yarışıyorsa neden BURSA ile aynı gün aynı saate oynamadık bu hafta...

Takımımıza davranış şekli budur,önemsenişi bu kadardır.Ben diyorum ki sadece tüzük vs iyi güzel şeyler de birilerimiz birileri de bunlara ses çıkarsın öt,zöt etsin,icabında gökkubeyi başlarına yıksın.

Adsız dedi ki...

Part 1

Tüzük değişikliği şahsım adına bir konuda çok önemliydi. Kulüpte belirli dengelerle oynayarak söz sahibi olan (ve bunu kaybetmek istemeyen) “her dönemin” yöneticileri ve taifesinin bertaraf olma yolu açıldı; hem ettikleri muhalefet ile kendi önlerini kapadılar, hem de Başkan'ın değişikliğe verdiği destek ile yine Başkan'ın daha önce gerçekleştirdiği gibi üyeliğin yolu açık kaldı ve bu kurumsallaştırıldı. Bu neden önemli; gördük ki mesele sadece koltuk değil, o koltuğun sorumluluğunun da dışına çıkıp kamuoyu önündeki en belirgin faaliyetlerde söz sahibi olmak. Kulübün prensip olarak sağlıklı bir yönetim yapısında olmasını da geçtim, her konuda önemli bu. Mesela ilk başta skora önem veriyorsanız dahi önemli. Çünkü koskoca takım bizzat gördüğümüz üzere birilerinin kişisel vizyonuna kalabiliyor.

Ayrıyeten; burada, orada, beride “Altınsay neden bu kadar önemli oldu, bir kişiye bel bağlanmamalı sistem olmalı” yorumları var. Birisi çıkıp, hem de neredeyse kimse kendisi dışında ciddi bir proje ile bundan bahsetmezken, planlı bir şekilde sistemden bahsederse ve masaya koyacak detaylı/sağlam programları varsa elbette desteklenir. Bu destek o kişinin şahsına yönelik değildir, tersine sistemin oluşmasına destek vermektir. Bu açıdan dikkat edilecek en önemli nokta Altınsay'ın kaldığı 1 aylık dönem ve bu dönemin bitmesinde görüldü. Kimse istifasını istemedi, yani teknik direktörü ve futbolun gidişatını kulüpteki bazı yöneticiler belirledikten sonra kalıp, örneğin scout işini yürütebilirdi. Fakat olması gerektiği gibi, mevcut durumla bu işin yürümeyeceğini gördüğü için istifa etti. Zaten aksi olsaydı Altınsay benim için o zaman biterdi.

Beşiktaş'ın sarılı takımlar gibi yönetilebilme olayına gelirsek. Tunç Kanal çok güzel yazmış. Bunun denendiği zamanları çok değil 9-10 yıl öncesinden itibaren yaşadık. Birincisi bu Beşiktaş taraftarının içine sinebilecek bir olgu değil. İkincisi ise, pek mümkün değil ama taraftar kabul etse bile, Beşiktaş'ın yapısı buna uygun değil. Bu şekilde olmayınca başarı da olmaz mı? Olur, hem de bal gibi olur.

Adsız dedi ki...

Part 2

Yoksa siz ligimizi ve kulüplerimizi hem yerel hem de enternasyonel seviyede çok başarılı buluyorsunuz da başarı için gereken ufak bir farkın o işlerle sağlanabileceğini mi düşünüyorsunuz. Öyle düşünüyorsanız önce Sayın Seba'nın geçmişe dönük açıklamalarında bundan 20-25 yıl önce de nelerin yaşandığını bildiğini, buna rağmen sadece işini yaptığını ve bu şekilde gelen şampiyonlukları bir inceleyin derim. Daha sonra ise henüz bu sezon bile düzgün bir kadro ve futbol yönetimimiz olsa bugün şampiyon olmuş olacağımızı da görün derim. İlaveten başka bir faktör daha var. Eğer derdiniz Avrupa'da da ciddi başarı ise, ligimizde bu şekilde olan bitenlerin kulüpleri sadece yerel başarıyla sınırlandırdığı yadsınamaz bir gerçektir.

Yıllar önce ekonomide Uzakdoğu mucizeleri hakkında yorum yapılırken şöyle bir ifade vardı: “şunun farkındaydılar: Rekabet halinde olduklarıyla aynı yolda gitmeye kalksalardı Ferrari'nin arkasında ona yetişmeye çalışan eski bir Fiat halinde aranın açılmasını izleyeceklerdi. Ne yaptılar? Daha hızlı gidebilecekleri başka bir yol aradılar”. İşte Altınsay beklentisinin arkasındaki gerçek bu.

Bir parantez de Cengiz Sarıkaya ve arkadaşlarına. İsimleri hiçbir zaman ön planda olmadı. Ama kendilerini tanımazken yaptıklarını uzun bir dönemde, hem de sadece netten takip etmeme rağmen Beşiktaş'a hizmetleri çok ama çok büyük. Teşekkürler Sayın Sarıkaya ve yanındaki diğer gerçek Beşiktaşlılar.

Üzücü olansa, 8 yıllık fetret devrinde gıkı çıkmayanların, hatta o dönemde yönetimlerde görev alanların Başkan'a sallaması. Fikret Orman'cı değilim derdim her zaman Beşiktaş. Ama bir de insaf denen bir şey var be kardeşim.

Bu arada ben yanılıyormuşum Beşiktaş Basketbol AŞ'nin yönetim listesi bu aralar netleşecekmiş.Şenol Demirağ ve Şeref Yalçın'ın isimleri geçiyor doğal olarak.Zaten bu abiler en güzel zamanlarda takımı kuran abiler.

Başkan'ın bir neşter de Sözer'e atmasını beklerdim ama ondan yana da ümitler boşa çıkacak gibi.Sözer'in AŞ'de imza yetkisi olacak gibi görünüyor.

cakmaktas dedi ki...

Seref Yalcin denilen it herif ne zamandan beri guzel zamanlarin temsilcisi oldu.sampiyonluk gelince butun gunahlar siliniyor mu, nasil bir balik hafizaliyiz acaba ya. bu adam degil mi oyuncularin borclarini odemeyip klupten de siktirolup gitsinler diye yazin ortasinda serhat i cuneyt erdeni antrenman yaptirmak zorunda birakan. abdullah sozer basarisiz bir adamdir ama bu seref yalcin denilen herif musatafa sarigul tadinda alavere dalavere, haysiyetsizin tekidir.

Evet orada ben hata yaptım Şeref Yalçın nereden geldi aklıma bilmiyorum ya İhsan Bayülken olacak o o esnada Şeref Nasır'lı bir şeyler düşünüyordum sanırım.

Bu arada Önder Özen ile anlaşıldığına dair haberler artmaya başladı.

Ahahaha, Ovunc'ten kritik hata :) Ben de okuyunca bir gozleri belerttim.

Haftasonundan beri cok guzel seyler oluyor kulupte, nazar degmesin, Turkiye'nin akilla yurutulen bir kulubu olalim artik.

Bence Güntekin Onay'ın futbol bilgisi gerçekten üst düzey ve söylediklerinin tamamına katılıyorum.

Bizim teknik direktörlerimiz çağın gerisinde kalmış; insan psikolojisini bilmeyen, dünya futbolunu takip etmeyen, yabancı dil bilmeyen, kendilerini geliştirme çabası içerisinde olmayan, kendi sistem ve tarzları olmayan kişilerden oluşmakta. Kendilerine bir pazar yaratmış durumdalar ve sistemde istedikleri gibi işlemekte. Tabii denizli ve Terim'i ayrı tutmak gerekir. Fatih Terim'i sadece bağıran, küfreden adam olarak görmek bence yanlış. Yeri geldiğinde 3 oyuncu birden değiştirip oyunu tersine çevirebilen bir adam.

Ertuğrul Sağlam'ı da gerçekten iyi bir teknik direktör olarak görenler var ki anlayamıyorum. Tesadüf eseri şampiyon yaptı Bursaspor'u tıpkı Bülo'nun Sivasspor'u 2. yapması gibi... Aklımda hep İbrahim Üzülmez-İbrahim Toraman kavgasını çıkartan adam olarak kalacak.

Murat dedi ki...

http://www.besiktaspostasi.com/besiktas-ozkaynak-dusunce-birliginden-yonetime-cagri-33426.htm
beyler burada ne diyor vallahi anlamadım, %5 maddesini iceren fıkrayı tüzükten kaldırmadı mı mevcut yönetim ..yazıda bahsi gecen Beşiktaş Özkaynak Düşünce Birliği ?? neyin pesinde..madde 10e mi 10g nedir bilen varsa aydınlatabilir mi?

sozcelyk dedi ki...

%5 blokajıyla alakalı bir serzeniş değil.

Bu yeni maddenin tüzükte yer almasından şikayetçiler:

g. Kulübün faaliyet gösterdiği spor dallarında en az 5 (beş) yıl lisanslı amatör sporcu olarak ulusal ve
uluslararası yarışmalarda kulübü temsil etmiş ve sporu kulüpte bırakmış sporcular, giriş ücretinin
yarısını ödeyerek; ulusal ve uluslararası yarışmalarda, olimpiyatlarda, dünya şampiyonalarında ilk üç
dereceye girenler giriş ücreti ödemeksizin kulübe üye olabilirler. Profesyonel sporcular ile sözleşmeli
olarak ücret alan sporcular, giriş ücretinin tamamını öderler.

Maddenin açıklaması:

-(g) Tüzüğümüzün 8 (G) fıkrasında (1-2-3) bent halinde yapılan düzenlemeler, bu defa tek bir madde halinde 10/g fıkrasına
aktarılmış, ancak amatör sporcuların en az 5(yıl) kulüpte spor yapmaları ve ulusal yarışmalarda kulübü temsil etmeleri ve
sporu kulüpte bırakmaları halinde giriş ücretinin ½ sini ödeyerek üye olabilecekleri öngörülmüştür.Ayrıca ulusal ve
uluslararası yarışmalarda ilk üç dereceye giren yarışmacıların bu başarıları dolayısıyla giriş ücreti ödemeksizin profesyonel
sporcuların ise tamamını ödeyerek üye olmaları benimsenmiştir.Kulüpte belirli bir süre lisanslı sporcu olarak yarışmalara
katılma ve sporu kulüpte bırakma koşulu getirilmiştir

Maddenin bence sorunlari var (amator sporcunun sporu kulupte birakma zorunlulugu, 5 sene limitinin fazlaligi vs.) ama kulube uye olmak icin sporculara dahi belirli sartlar getirilmesi ve bedava uyelik yerine kulube belirli bir nitel katki yapmadiysa nicel katki beklemek gayet makul bence.

Yorum Gönder

Ara